DÜNYA - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 13:50 | Son Güncelleme : 01 Temmuz 2024 Pazartesi 14:18

Çin’de roket denemesi patlamayla son buldu

A
A
A

Çin'in Henan eyaletinde geliştirilmekte olan Tianlong-3 adlı roket deneme sırasında yanlışlıkla fırlatma rampasından ayrıldıktan kısa süre sonra düşerek patladı.

Çin’in Henan eyaletinde gerçekleştirilen roket denemesi kötü bitti. Roket teknolojisinin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapan havacılık şirketi Space Pioneer tarafından yapılan açıklamaya göre, Tianlong-3 adlı roket sıcak test sırasında normal bir şekilde ateşlendikten sonra yapısal bir arıza nedeniyle fırlatma rampasından ayrıldı. Yaşanan arızanın ardından gökyüzüne yükselen roket, kısa süre sonra Gongyi şehrinin tepelik bölgesine düşerek patladı. Space Pioneer, ilk incelemenin ardından herhangi bir can kaybı rapor edilmediğini bildirdi.

Gongyi acil durum yönetimi tarafından yapılan açıklamada da roket aşamasının parçalarının düştüğü bölgede yangın çıktığı ve alevlerin söndürüldüğü kaydedildi.

Birkaç aşamadan oluşan roketlerin ilk veya en alt aşaması ateşlenir ve fırlatıldığında roketi yukarı doğru iter. Yakıt tükendiğinde ilk aşama düşer ve ikinci aşama ateşlenerek roketi itiş halinde tutar.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Azmiyle önyargıları yıkan genç kadın, köy kahvesini eski günlerine kavuşturdu Aydın’ın Koçarlı ilçesinde yaşayan Figen İnece (27), uzun süredir atıl durumda olan köy kahvesini devralarak yeniden eski günlerine kavuşturdu. Köylülerin önyargılarını azmiyle yıkan genç kadın, ’en büyük destekçilerim’ dediği ablası ve annesi ile birlikte işlettiği kahvehaneyi 3 yıldır ayakta tutuyor. Aydın’ın Koçarlı ilçesine bağlı Sobuca Mahallesi’nde yaşayan 27 yaşındaki Figen İnece, atıl durumda olan köy kahvesini devralarak köylülerin hizmetine yeniden açtı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan İnece, hayalini kurduğu kendi işini başlatma arzusunu köy kahvesiyle gerçeğe dönüştürdü. Üç yıl önce başladığı bu yolculukta en büyük destekçilerinin annesi ve ablası olduğunu ifade eden İnece, ilk zamanlarda gelen tepkilere aldırmadan azmiyle köy halkının önyargılarını yıktı. Kadın eli değen köy kahvesini yeniden düzenleyen ve tadilatını yapan genç girişimci, köylülerin de takdirini kazandı. Artık kadınların da gelebildiği bir ortam oluşturduklarını belirten İnece, ilk zamanlarda gelen tepkilere aldırmadan kendi ayaklarının üzerinde durmaya çalışarak bunu başardıklarını ifade etti. "İlk başta çekindik" Köy kahvesini yeniden ayağa kaldırdıklarını ifade eden Figen İnece, "Yıllardır, üniversite hayatım boyunca hep kendi işimi kurmaya çalıştım. Daha doğrusu hep hayalimdi yani ama bir fırsat olmadı. Daha sonra tatile diye geldiğim, doğduğum, büyüdüğüm köyümde köy kahvesi devredilecekti. Bize sordular. Daha öncesinde de bize sormuşlardı zaten. İlk bir cesaret edemedik ablamla. Köyde olmaz, ’kızlar işletemez’ derler, laf eden olur diye çok çekindik açıkçası. İkinciye böyle bir şans gelince, ’Vardır Allah’ın bir bildiği’ dedik ve adımımızı atalım dedik. İlk açtığımızda buraya girdik ve ablamla göz göze geldik ve başarırız dedik. Yani bu bahçe böyle değildi. Çok kötüydü. Bahçeyi dizayn ettik. Her yeri tertemiz yaptık. İçeri ve dışarıyı boyadık. Çitleri kurduk. O şekilde gayet tertemiz oldu. Kadınlar da geliyor artık. Çok şükür 3 yıl oldu. Hala daha devam ediyoruz, gayet memnunuz. Herkes de alıştı. Dışarıdan birçok kişi geliyor. Bir ay sonra ihalemiz var. İhaleyi bekliyoruz. Karşımıza biri çıkacak mı diye bekliyoruz. Ben tekrar alma taraftarıyım çünkü" dedi. "Azmimizle önyargıları yıktık" Bir kadın olarak kahveci olmanın gurur verici olduğunu söyleyen İnece, "Köyün insanı biraz yaşlı kesim olduğu için ilk başlarda dışarıdan gelen kadınlara önyargı ile yaklaşıyorlardı. Bunlar kahveye mi geliyor diye. Ama artık öyle bir durumumuz da yok. Azmimizle önyargıları yıktık. İnşallah bundan sonra da böyle devam edecek. Bütün zorlukları aştık yani. Bu zorlukları aşmamın tek sebebi, tek destekçim annem ve ablam. Onların haklarını hiçbir şekilde ödeyemem. Buraya kadar gelmemin en büyük nedeni annem ve ablam. Gencim diye ’senin ne işin var köyde’ diyorlardı. Dedim ki ’ben burada doğdum büyüdüm. Gelişecekse burası gelişsin’ dedim. Doğduğum topraklara hizmet etmekten hiç gocunmadım. Gocunmuyorum da. Gayet gurur duyuyorum. Bir kadın olarak kahveci olmak da gurur verici" şeklinde konuştu. "Gönül rahatlığıyla oturup kalkıyoruz" Köy kahvesine kadın eli değmesinin çok güzel olduğunu belirten Sobuca Mahallesi Muhtarı Ali İhsan Meydan ise, "Buraya bir bayan eli değmesi çok farklı. Daha önce buraların durumu sefildi. Buralar pislik içindeydi. Bu bayan kardeşlerimiz aldı, temizlediler. İşletmeyi düzene soktular. Bundan sonra daha da güzel olacağına inanıyoruz. Daha değişik şeyler yapacaklarını da anlatıyorlar. Daha güzel müşteriye hizmet sunulacağını. Bunları yapacaklarına ben inanıyorum. Örnek oldular. İnşallah sonuna kadar bu şekilde devam ederler. Biz de her konuda yardımcı olacağız. Burası bizim köyümüz. Burası güzel olursa biz de gönül rahatlığıyla oturup kalkarız. Memnun oluruz. Dışarıdan gelen misafirlerimize mahcup olmayız. Bizim istediğimiz bu" dedi.
Ankara MHP Genel Başkanı Bahçeli: "UEFA’nın soruşturması zincirleme provokasyonların bir ara istasyonudur" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye ve Avusturya arasında oynanan milli maçta ’bozkurt’ işareti yapan Milli Oyuncu Merih Demiral’a UEFA tarafından soruşturma açılmasına ilişkin, "UEFA’nın soruşturması son günlerde tehlikeli şekilde mesafe alan zincirleme provokasyonların bir ara istasyonudur" dedi. Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Dün akşam attığı gol ve oynadığı futbolla milletimizin takdirini ve haklı övgüsünü kazanan Merih Demiral evladımızın, gol sevincini Bozkurt işaretiyle paylaşması anlaşılan içimizde ve dışımızda pek çok hastalıklı çevreyi rahatsız etmiş, bu suretle farklı arayış ve açıklamaların bahanesi olmuştur. Türk ve Türkiye husumeti aşikar olan dahili odakların yanı sıra UEFA’nın da bu şer kervana iştiraki son derece yanlı ve yanlıştır. Merih evladımızın fileleri havalandırmasını müteakiben yaptığı Bozkurt işareti Türk milletinin dünyaya mesajı olup UEFA’nın bu kapsamda soruşturma başlatması hem maksatlı hem de son günlerde tehlikeli şekilde mesafe alan zincirleme provokasyonların bir ara istasyonudur. UEFA’nın başlattığı soruşturmayı kınamakla birlikte sahadaki mücadelemizin masa başında heder edilmemesi için herkesin, her insanımızın sağduyulu ve soğukkanlı davranması milli bir zarurettir. Her zeminde ülkemizin önünü kesmek, iç huzur ve barış ortamımızı bulandırmak isteyen fırsat düşkünlerinin tahrik ve tacizlerine kapılmamak ortak sorumluluğumuzdur" ifadelerine yer verdi.
Antalya Korkuteli Sülekler Mahallesi meyveciliğin yeni adresi oldu Yeterli su olmadığı için yıllarca nohut, buğday ve arpadan başka bir şey üretemeyen Antalya’nın Korkuteli ilçesinde yer alan Sülekler Mahallesi’nde, güneş enerji sistemi ile üretim şekli çeşitlendi. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından Sülekler Mahallesi’nde kurulan güneş enerjisi ile çalışan pompaj sistemi bölgenin su sorunu çözüldü. Su kaynağına en yakın elektrik 6 kilometre uzaklıkta bulunan ve aktif olarak kullanılmayan kuyu bu sistemle yüzde 100 güneş enerjisiyle çalışır hale getirildi. Sülekler Mahallesi şimdilerde bahçelerde yetişen erik, vişne, kayısı ile adından söz ettiriyor. Korkuteli Sülekler Mahallesi’nde yıllardır taşıma su ile tarım yapan çiftçiler, elektrik olmadığı için yeraltı su kaynaklarından yararlanamıyordu. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı tarafından kurulan GES ile şebekeden bağımsız olarak enerjiyi güneşten sağlayarak sulamada yüzde 100 ücretsiz enerji desteği sağlandı. Kurulan GES ile elektriğe kavuşan mahallede sondajla 80 metreden su çekilip, üreticinin bahçesine boru sistemiyle ulaştırılıyor. Türkiye’de bir ilk olan güneş enerjisiyle çalışan tarımsal sulama sistemi ile Sülekler Mahallesi’nin kurak arazileri sulanabilir hale geldi. Hububata dayalı üretim yapılan Sülekler Mahallesi meyvecilik üretim merkezine dönüştü. GES ile ürünlerde kalite yakalandı S. S. Sülekler Köyü Sulama Kooperatifi Başkanı Durmuş Ünver, Sülekler Mahallesi’nde yaşanan su sıkıntısı nedeniyle daha önce göletten açık kanaldan sulama yapıldığını ve 600 dönümlük alanın sulanabildiğini söyledi. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı Güneş Enerji Sistemi ve boru destekleri ile Sülekler’de su sorununu çözdüklerini söyleyen Ünver, “Gölet yetersiz kalıyordu arazi büyüktü. Kuru mahsul ekiyorduk nohut, buğday, arpa gibi. Burada gerçekten çok verimli kaliteli arazilerimiz vardı ama su sıkıntısı olduğu için dikim yapamıyorduk. Su olmadığı için meyveler yeterli sulanamıyordu. Kayısı ve vişnenin yüzde 40’ı ölü fiyatına gidiyordu. Ürün iyi olmayınca mecburen meyve suyuna veriyorduk. GES Projesi olduktan sonra çok kaliteli meyveler üretmeye başladık. Erik, vişne ve kayısıya döndük. Türkiye’nin en kaliteli ürünlerini yetiştiriyoruz. GES projesinden sonra yüzde 100 kaliteyi yakaladık. Ekonomik olarak bize yüzde yüz katkı sağladı” dedi. Geri göçü teşvik eden proje Üretici Durmuş Ünver de bölgede arazi kurak olduğu için ancak arpa, buğday, nohut üretimi yapılabildiğini belirterek, baba mesleği olan çiftçiliği bırakıp Antalya merkeze göç etmek zorunda kaldığını söyledi. Antalya’da aşçı olarak çalışırken Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Sülekler’e GES yaptığını anlatan Ünver, “Beni köye geri döndüren şey Büyükşehir Belediye Başkanımız Muhittin Böcek’in 2 yıl önce mahallemize yapmış olduğu GES Projesi oldu. Kayısı ağaçlarım 2 yılda bu hale geldi. Benim gibi şehre göç edip şimdi buraya dönmeyi düşünenler var. Şu anda toprağımız verimli. Toprak suya kavuşunca artık her şey çok güzel olmaya başladı. Meyveciliğin dışında domates, salatalık, biber yetiştiriyoruz. İhracata da gönderiyoruz” diye konuştu. Her yer bağ bahçe oldu Yüzleri GES ile gülen Süleklerli üreticilerden Osman Asar da, “GES gündeme gelince yaylamız bir anda değişti. Her yer bağ bahçe olmaya başladı. Eskiden buğday olan yerler şimdi bahçe olmaya başladı. Buraya yapılan hizmetler GES ile sınırlı kalmadı sulama borusu geldi altyapımız değişti” sözleriyle mutluluğunu dile getirdi.
Yozgat Yozgat’ta 2 asırlık tarihi hamamın restorasyonunda sona gelindi Yozgat’ta 1825 yılında Çapanoğlu Süleyman Bey’in Başçavuşu Halil Ağa’nın oğlu Ahmet Ağa tarafından yaptırılan ve halk arasında "Yanan Hamam" olarak da bilinen tarihi Başçavuş Çifte Hamamı’nda restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Yozgat’ta 1978’li yıllarda hamamın kazan dairesinde çıkan yangın sonrası kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle "Yanan Hamam" adıyla anılan Başçavuş Çifte Hamamı, 199 yıllık tarihiyle kentin önemli kültürel miraslarından biri olma özelliğini koruyor. Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon faaliyetleriyle hamamın yeniden eski ihtişamına kavuşturulması için çalışmalar sürüyor. Orijinal mimarisine sadık kalınarak restore çalışmaları yapılan hamam kısa bir süre sonra hizmete açılacak ve valilik ile vakıflar bölge müdürlüğünün alacağı ortak kararla hangi fonksiyonda kullanılacağı belirlenecek. Tarihi dokusuyla dikkat çeken Başçavuş Çifte Hamamı, Yozgat’ın kültürel ve turistik değerine de önemli bir katkı sunacak. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Yozgat Belediye Başkanı Yardımcısı Serdar Açıkgöz ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Çiftçi yanan hamamda restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek firma yetkililerinden bilgi aldı. “Tarihi yapılar bir bir gün yüzüne çıkıyor” Yozgat’ta tarihi güzellikleri bir bir ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, “Bugün yaklaşık 200 yıla varan mazisi ile Çifte Hamam ya da Başçavuş Hamamı bir diğer adıyla insanımızın söylemiyle Yanan Hamam’da restorasyon çalışmalarını yerine görmek üzere Vakıflar Bölge Müdürümüz, Yozgat Belediyemiz ve İl Kültür Müdürümüz ile buradayız. Restorasyon çalışmalarının sonuna yaklaştık. Bu eser 1978’lerden bu tarafa yanmış yıkılmış olarak ortada kalan bu eser inşallah çok yakın zamanda insanımızın hizmetine kavuşturulacak. Tabi ki de ilimizin değerlerini hayata geçirme konusunda Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzün yeni çalışmaları var. İnşallah Bakanlığımız üzerinden o eserlerimizi de restoran edip insanımızla buluşturacağız. Ben bu vesileyle tekrar emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. “Hamam olarak kullanılmayacak” Hamam içerisinde su nedeniyle buharlaşmanın oluşması doku ve yapıyı zedeleyeceği için bu yapı hamam olarak değil de farklı alanlarda nasıl kullanabiliriz onun araştırmasını onun çalışmalarını yapıyoruz. Çünkü buhar su suyuyla duvarların buluşması alana zarar verebilir diye arkadaşlarımızın bir değerlendirmesi var. Bu vesileyle en uygun şekilde nasıl değerlendirilebilirsek o şekilde hem de korumak kaydıyla bir çalışma içerisindeyiz, onu da zamanla göreceğiz.” şeklinde konuştu. “11 milyon 500 bin TL’ye mal oldu” Hamamın 2022 yılının Ağustos ayında sözleşmesini yapıp, restore çalışmalarına başladıklarını belirten Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca ise, restore çalışmalarının 11 milyon 500 bin TL’ye mal olduğunu söyledi. Önemli olanın tarihi yapının kurtuluşu olduğunu söyleyen Karaca, “Bugün itibarıyla tarihi yapının son rötuşlarını yapıyoruz. Yine inşallah Sayın Valimizin de önderliğinde genel müdürlüğümüz ve valiliğimizin alacağı bir kararla fonksiyonu belli olacaktır. Çünkü şehrin ihtiyacı noktasında valimizin vereceği karar çok önemli, bundan dolayı ben, belediye başkanlığına da çevre düzenlemesi için teşekkür ediyorum.” ifadelerine yer verdi.
Yozgat Yozgat’ta 2 asırlık tarihi hamamın restorasyonunda sona gelindi Yozgat’ta 1825 yılında Çapanoğlu Süleyman Bey’in Başçavuşu Halil Ağa’nın oğlu Ahmet Ağa tarafından yaptırılan ve halk arasında "Yanan Hamam" olarak da bilinen tarihi Başçavuş Çifte Hamamı’nda restorasyon çalışmalarında sona gelindi. Yozgat’ta 1978’li yıllarda hamamın kazan dairesinde çıkan yangın sonrası kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle "Yanan Hamam" adıyla anılan Başçavuş Çifte Hamamı, 199 yıllık tarihiyle kentin önemli kültürel miraslarından biri olma özelliğini koruyor. Sivas Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından yürütülen restorasyon faaliyetleriyle hamamın yeniden eski ihtişamına kavuşturulması için çalışmalar sürüyor. Orijinal mimarisine sadık kalınarak restore çalışmaları yapılan hamam kısa bir süre sonra hizmete açılacak ve valilik ile vakıflar bölge müdürlüğünün alacağı ortak kararla hangi fonksiyonda kullanılacağı belirlenecek. Tarihi dokusuyla dikkat çeken Başçavuş Çifte Hamamı, Yozgat’ın kültürel ve turistik değerine de önemli bir katkı sunacak. Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, Yozgat Belediye Başkanı Yardımcısı Serdar Açıkgöz ve İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Çiftçi yanan hamamda restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyerek firma yetkililerinden bilgi aldı. “Tarihi yapılar bir bir gün yüzüne çıkıyor” Yozgat’ta tarihi güzellikleri bir bir ortaya çıkarmaya çalıştıklarını söyleyen Yozgat Valisi Mehmet Ali Özkan, “Bugün yaklaşık 200 yıla varan mazisi ile Çifte Hamam ya da Başçavuş Hamamı bir diğer adıyla insanımızın söylemiyle Yanan Hamam’da restorasyon çalışmalarını yerine görmek üzere Vakıflar Bölge Müdürümüz, Yozgat Belediyemiz ve İl Kültür Müdürümüz ile buradayız. Restorasyon çalışmalarının sonuna yaklaştık. Bu eser 1978’lerden bu tarafa yanmış yıkılmış olarak ortada kalan bu eser inşallah çok yakın zamanda insanımızın hizmetine kavuşturulacak. Tabi ki de ilimizin değerlerini hayata geçirme konusunda Vakıflar Bölge Müdürlüğümüzün yeni çalışmaları var. İnşallah Bakanlığımız üzerinden o eserlerimizi de restoran edip insanımızla buluşturacağız. Ben bu vesileyle tekrar emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyorum” dedi. “Hamam olarak kullanılmayacak” Hamam içerisinde su nedeniyle buharlaşmanın oluşması doku ve yapıyı zedeleyeceği için bu yapı hamam olarak değil de farklı alanlarda nasıl kullanabiliriz onun araştırmasını onun çalışmalarını yapıyoruz. Çünkü buhar su suyuyla duvarların buluşması alana zarar verebilir diye arkadaşlarımızın bir değerlendirmesi var. Bu vesileyle en uygun şekilde nasıl değerlendirilebilirsek o şekilde hem de korumak kaydıyla bir çalışma içerisindeyiz, onu da zamanla göreceğiz.” şeklinde konuştu. “11 milyon 500 bin TL’ye mal oldu” Hamamın 2022 yılının Ağustos ayında sözleşmesini yapıp, restore çalışmalarına başladıklarını belirten Sivas Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca ise, restore çalışmalarının 11 milyon 500 bin TL’ye mal olduğunu söyledi. Önemli olanın tarihi yapının kurtuluşu olduğunu söyleyen Karaca, “Bugün itibarıyla tarihi yapının son rötuşlarını yapıyoruz. Yine inşallah Sayın Valimizin de önderliğinde genel müdürlüğümüz ve valiliğimizin alacağı bir kararla fonksiyonu belli olacaktır. Çünkü şehrin ihtiyacı noktasında valimizin vereceği karar çok önemli, bundan dolayı ben, belediye başkanlığına da çevre düzenlemesi için teşekkür ediyorum.” ifadelerine yer verdi.