Yerel Haberler
Adana
Atakent Kadın Danışma Merkezi açıldı 27 Kasım 2024 Çarşamba - 13:48:12 Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, hayata geçirdiği projelerle kadınların hayatın her alanında var olması ve güçlenmesi için çalışıyor. Karalar’ın açılışını yaptığı Atakent Danışma Merkezi ile kadınlar, sosyal, psikolojik, hukuksal alanlarda desteklenecek, “Güçlü Kadın Güçlü Adana” inşa edilmesine önemli katkı sağlanacak. Yüreğir ilçesi Atakent Mahallesi’nde, Atakent Kadın Merkezi’nin açılışını yapan Başkan Zeydan Karalar’ı alanı dolduran mahalle sakinleri karşıladı. Atakent Mahalle Muhtarı Mukaddes Tuğba Oruç, “Bugün bir muhtar olmaktan öte, önce bir kadın olarak, sonra bir anne olarak çok gururluyum, çok mutluyum. Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeydan Karalar’a mahallemize böyle bir değer kattığı için çok teşekkür ediyorum. Artık kadınlarımız, gençlerimiz daha güvende” diye konuştu. "Kadını ve kadının çalışmasını önemsiyoruz" Alanı dolduran coşkulu kalabalığa hitap eden Başkan Zeydan Karalar, Seyhan Belediye Başkanlığı döneminde başlattığı sosyal belediyecilik adımlarının Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemi ile büyük hamlelere dönüştüğünü kaydetti. Başkan Zeydan Karalar şunları söyledi: “Başta gündüz bakımevleri olmak üzere, kadını destekleyen, kadınlara ekonomik özgürlüklerini kazanma olanağı sunan hizmetlerimizi arttırarak sürdüreceğiz. Çünkü kadını önemsiyoruz, kadının çalışmasını önemsiyoruz. Toplumumuz ancak kadınların hayatın her alanında var olmasıyla güçlenebilir.” "Kadın eşit olana kadar mücadelemiz sürecek" Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kadınların daha iyi yerlere gelmesini vasiyet ettiğini hatırlatan Başkan Zeydan Karalar, “Biz de Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda yürüyen insanlar olarak, kadınlar hem iş hem siyasal hem sosyal hayatta erkeklerle eşit noktaya gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bizi karşılayan bu kalabalık da yaptığımız işlerin ne derece doğru olduğunu gösteriyor” dedi. Yüreğir’in yarım asırlık sorunları bir bir çözülüyor Yüreğir ilçesinin yarım asırlık sorunlarını çözdüklerini de aktaran Başkan Zeydan Karalar sözlerini şöyle sürdürdü: “Levent Köprüsü, Koza Köprüsü, Cumhuriyet Caddesi’ndeki yağmur suyu deplasesi bitti. Atakent, Yenidoğan, Levent mahallelerinde taşkınları önleyecek büyük bir yağmur suyu projemiz bitmek üzere. Şehit Erkut Akbay’da içinde Gündüz Bakımevi’ni, muhtar evini, semt pazarını barındıran çok amaçlı bir mahalle merkezini açacağız. Kadına ve insana değer veren belediyecilik anlayışı ile bu işleri yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.” Kadına yönelik şiddetin arttığına da dikkat çeken Başkan Karalar, kadına şiddeti lanetlediklerini, kadınları, çocukları korumak için mücadele etmeye devam edeceklerini bildirdi. Atakent kadın danışma merkezindeki hizmetler Kadın Danışma Merkezi; hiçbir ayrım gözetmeksizin her sosyal kesimden kadınların ve çocukların bilgilendirilmeleri, desteklenmeleri, güçlendirilmeleri amacıyla; talep doğrultusunda, ücretsiz olarak psikolojik, hukuki, sosyal ve ekonomik danışmanlık hizmeti sunuyor.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 12:59 Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Dinç: Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç, “Özellikle bu dönemde çok daha fazla kararlılığımızı artırmak zorundayız çünkü bağımlılık endüstrisini görüyorsunuz her mahalleye her eve girmiş durumda" dedi. Doç. Dr. Mehmet Dinç, Adana Yeşilay Şubesi’nde dün başlattıkları "Bağımsızlık Seferberliği" projesinin detaylarını anlattı. Dinç, en büyük felaketin bağımlılık olduğunu kaydederek, “Asıl olan şey önleme çalışmalarımız. Yeşilay danışmanlık merkezlerimizde bu sorunun pençesine düşmüş kardeşlerimiz için psikologlarımız, sosyal hizmet uzmanlarımız gece gündüz çalışıyorlar. Bir kardeşimiz bağımlılığın pençesine düşmüş ise kendisinden ümidi kesmesin. Yeşilay danışmanlık merkezlerimizde ücretsiz olarak psikologlarımız uzmanlarımız bu kardeşlerimize sahip çıkacak” dedi. “Bağımlılık endüstrisi büyük bir gayretle her sokağa giriyor” Başta çocuk ve gençlerin bağımlı olmamasını istediklerini belirten Dinç, “Özellikle bu dönemde çok daha fazla kararlılığımızı artırmak zorundayız çünkü bağımlılık endüstrisini görüyorsunuz her mahalleye her eve girmiş durumda. Biz de bağımsızlık taraftarları olarak her sokağa her eve girmek zorundayız. Bir insanın başına gelebilecek en kötü şey bağımlılık dedik bir insanın başına gelebilecek en kötü şeyi yapan insanlar bağımlılık endüstrisi. İnsanların hayatlarıyla oynayanlar büyük bir azimle, gayretle büyük bir çalışmayla her sokağa giriyorlar” diye konuştu. “Adana’nın bütün esnafı Yeşilay elçisi olsun istiyoruz” "Bağımsızlık Seferberliği" projesini dün İstanbul’da başlattıklarını açıklayan Dinç, “nasıl seferberlikte herkes vaziyet almak zorundaysa bugün geldiğimiz noktada bağımlılık meselesi sadece Yeşilay’a, devlete veya bir ekibe verilecek bir mesele değil. Toplumumuzun her kesiminin her bir insanının gücü yettiğince bu yükün altına girmesi lazım. Bu noktada mahallede etkin olan bütün figürlere yönelik bir rol tanımlamalarımız oldu. Mahallenin teyzesine amcasına gideceğiz, şubeler olarak ziyaret edeceğiz, onlara ne iş düşüyor anlatacağız. Mahallenin muhtarına, esnafına da iş düşüyor. Adana’nın bütün esnafı Yeşilay elçisi olsun istiyoruz” dedi.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 11:52 Soğukta çalışan narenciye işçilerine belediyeden sıcak çorba ikramı Adana’nın Kozan ilçesinde hava sıcaklıklarının gündüz 13, gece 2 dereceye düşmesinin ardından belediye narenciye işçilerine sıcak çorba ikramında bulundu. Tüm Türkiye’yi etkisi altına alan soğuk hava Kozan’da da etkili olunca Kozan Belediye Başkanı Mustafa Atlı, narenciye işçilerini unutmadı. Atlı işçilere mesai öncesi çorba ikramında bulundu. Hava sıcaklığının gündüz 13, gece 2 dereceye kadar düştüğü Kozan’da işçiler mesaiye sıcak çorba ile başladı. Kozan Belediye Başkan Yardımcısı Alev Ataş, narenciye üretiminin bölge ekonomisi için kritik bir yere sahip olduğunu belirterek, mevsimlik işçilerin zorlu çalışma şartlarında yanlarında olduklarını ifade etti. Ataş “Bölgemizin en önemli tarım ürünlerinden biri olan narenciye, hem ülkemiz hem de Kozan için önemli bir gelir kaynağıdır. Sabahın erken saatlerinde başlayan ve zorlu şartlarda çalışan mevsimlik işçilerimize teşekkür etmek ve soğuk günlerde içlerini ısıtmak amacıyla sıcak çorba ikramında bulunduk. Bu çorba ikramlarımız, Şevkiye Mahallesi çevre yolundaki Savruk Suyu Mevkii ve Asri Mezarlık yakınındaki petrol civarındaki çorba noktalarımızda gerçekleştirilmektedir. Bizim için bu, yalnızca bir çorba ikramı değil. işçilerimize olan minnettarlığımızın bir göstergesi ve onların bu zorlu çalışma şartlarında yalnız olmadıklarını hissettirme çabasıdır " dedi.
Yüreğir’in geleceği için muhtarlarla beyin fırtınası
18 Ekim 2024 Cuma - 12:40 Yüreğir’in geleceği için muhtarlarla beyin fırtınası Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, kahvaltıda muhtarlarla buluştu. Yüreğir Kültür Merkezi’nde düzenlenen üçüncü ‘Koordinasyon ve Değerlendirme Toplantısı’na Belediye Başkanı Ali Demirçalı, başkan yardımcıları, birim müdürleri ve muhtarlar katıldı. Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Yüreğir’in geleceği için muhtarlarla yaptığı koordinasyon ve değerlendirme toplantılarına devam ediyor. Bu çerçevede düzenlenen kahvaltı programının üçüncüsü gerçekleşti. Toplantının açılış konuşmasını yapan ve ‘19 Ekim Muhtarlar Günü’nü kutlayarak sözlerine başlayan Başkan Demirçalı, tüm mahallelerin sorunlarını bildiğini, sorunların çözümü noktasında muhtarları dinleyerek bir yol haritası çizeceklerini kaydetti. Seçim öncesi halka verdiği şeffaf, adil ve liyakatli bir yönetim sözünü hatırlatarak bundan asla dönmeyeceğini ifade eden Başkan Demirçalı; “Herkese şeffaf, adaletli ve adil bir hizmet sunmak için var gücümle çalışacağım. Bahane üretmeden, belediye başkan yardımcılarımız, müdürlerimiz ve muhtarlarımızla el ele vererek sorunlarımızı çözüme ulaştıracak ve Yüreğir’imizi daha yaşanabilir bir ilçe durumuna getireceğiz” diye konuştu. Başkan Demirçalı’nın konuşmasının ardından söz alan muhtarlar, mahallelerinin sorunlarını dile getirdi. Muhtarların taleplerini tek tek not alan Başkan Demirçalı, tüm sorunları hep birlikte el ele vererek çözeceklerini dile getirdi.
Doğan: “Faydalı böceklerin korunması için kapama ilaçlamadan kaçının”
18 Ekim 2024 Cuma - 11:00 Doğan: “Faydalı böceklerin korunması için kapama ilaçlamadan kaçının” Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, narenciye üretim alanlarında yapılan kapama ilaçlamaların, faydalı böceklere ve doğal düşmanlara zarar verdiğini belirterek üreticileri bu konuda dikkatli olmaya davet etti. Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, Bölgesel Araştırma Enstitüleri tarafından üretilip doğaya salınan faydalı böceklerin, kapama ilaçlama uygulamaları nedeniyle zarar gördüğünü vurgulayarak, bu dönemde genel ilaçlamadan kaçınılmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Başkan Doğan, “Narenciye alanlarında birçok faydalı böcek, özellikle bu aylarda üremekte ve çoğalmaktadır. Bu nedenle, teknik talimatlara uygun olarak genel kapama ilaçlamadan kaçınılmalıdır. Kapama ilaçlamada kullanılan tavsiye dışı kimyasal ilaçların (Cypermethrin, Deltamethrin, Esfenvalerate gibi) narenciye alanlarındaki doğal düşmanları öldürdüğü ve Akdeniz meyvesineği (AMS) mücadelesinde etkili olmadığı yapılan bilimsel çalışmalarla kanıtlanmıştır” dedi. Doğan, ayrıca narenciye alanlarındaki meyvelerin olgunluk dönemine girdiği bu dönemde AMS zararlısına karşı mücadelede dikkatli olunması gerektiğini belirtti. AMS mücadelesinde kapama ilaçlamanın yerini alacak alternatif mücadele yöntemleri öneren Doğan, şunları ekledi: “Kitle yakalama tuzakları ve ağaç altı yer ilaçlaması (malation+cezbedici) gibi yöntemler, AMS zararlısına karşı etkili bir mücadele sağlar. Üreticilerimizin bu yöntemleri kullanarak hem zararlılarla mücadele etmeleri hem de faydalı böcek popülasyonunu korumaları mümkün olacaktır.”
Orta Doğu’daki çatışmalar tekstil sektörünü etkiledi
18 Ekim 2024 Cuma - 10:08 Orta Doğu’daki çatışmalar tekstil sektörünü etkiledi İsrail’in saldırıları nedeniyle Orta Doğu’da yaşanan savaşlar, tekstil sektörünün en önemli illerinden olan Adana’yı etkiledi. Tekstil ihracatçıları, "Orta Doğu’ya şu anda ihracat yapamıyoruz" dedi. Türkiye’nin en önemli pamuk üretim merkezlerinden Adana’da tekstil sektörü önemli bir yer tutuyor. Kentte faaliyet gösteren onlarca büyük fabrikanın yanında merkez Seyhan ilçesine bağlı Kocavezir Mahallesi’nde yüzlerce konfeksiyon atölyesinde 7 gün 24 saat üretim sürüyor. Adana’da ihracatın yüzde 20’den fazlası tekstil sektöründen karşılanırken üreticiler, yaptıkları binlerce farklı ürünü ihraç ederek ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Savaş ihracatı etkiledi Ancak İsrail’in Filistin’e saldırması sonucunda birçok sektör olduğu gibi tekstil sektörü de etkilendi. 1 yılı aşkın süredir Orta Doğu’da süren çatışmalar nedeniyle birçok firmanın ihracatı iptal edildi. "Tekstil sektörü hak ettiği yere gelemiyor" Konuyla ilgili tekstilci Ufuk Doyuran, İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu. Doyuran, “Yurt dışındaki savaşlar ülkemizde üretimi ve satışı etkiliyor. Türkiye’de üretilen her 100 üründen 50’si yurt dışına ihracata gidiyor. Şu anda yurt dışına savaşlardan dolayı ihracat olamadığından sıkıntılı durumda. Yıllardan bu yana tekstil sektörü hak ettiği yere gelemiyor. Bugün bir kahve parasına sweatshirt satıyoruz” ifadelerini kullandı. "Ürünlerin yüzde 50’sini savaş nedeniyle satamıyoruz" İhracatın tekstil sektörü için çok önemli olduğuna değinen Doyuran, “Ukrayna, İran, Filistin, Lübnan, İsrail’e tekstil ürünleri gönderiyoruz. Ancak şu anda savaş nedeniyle bu ülkelerden talep gelmiyor. Sektör zarara uğruyor. Ürettiğimiz ürünün yüzde 50’sini zaten savaş nedeniyle satamıyoruz. Kalan ürünleri de iç piyasada havaların sıcaklığı nedeniyle satamıyoruz. İnşallah güzel günlerin geleceğine umutluyuz” diye konuştu.
Rektör Sözen: “ATÜ’lü olmak bir değerdir”
18 Ekim 2024 Cuma - 09:41 Rektör Sözen: “ATÜ’lü olmak bir değerdir” Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, “Unutmayınız ki ATÜ’lü olmak bir değerdir, siz de çok değerlisiniz” dedi. Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ) üniversiteye yeni başlayan öğrencilere yönelik ‘Aramıza Hoş Geldiniz’ programı düzenledi. ATÜ Konferans Salonunda düzenlenen program, saygı duruşu ve istiklal marşı ile başladı. İki oturum şeklinde gerçekleşen programa ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, başta olmak üzere rektör yardımcıları, akademik, idari personel ile öğrenciler katıldı. “İyi ki ATÜ’lü oldunuz” Programın açılış konuşmalarını yapan Rektör Sözen, “Bugün bizim için güzel bir hafta başladı. Zamanın bizlere kazandırdığı birikim ve yüklediği sorumlulukla, her birinizin ailelerinizin birer gözbebeği olduğunuz bilinciyle, bizlere emanet ettiği siz değerli öğrencilerimize, Üniversitemize adım atığınız bu ilk haftanın önemini anlatmak, heyecanını yaşatmak ve hayatınızda kalıcı yer edinecek bir karşılama yapmak üzere; bu programı tertip ediyoruz. Adana’mızın, üniversitemizin ev sahipliğinde yerleştiğiniz programlarda başarılar diliyorum. Karşılaşacağınız her türlü probleminizde her daim yanınızda olduğumuzu belirtmek istiyorum. İyi ki ATÜ’lü oldunuz diyorum. Unutmayınız ki ATÜ’lü olmak bir değerdir, siz de çok değerlisiniz” dedi. TEKNOFEST finalistleri için ödül töreni yapıldı Program öncesinde, 2-6 Ekim tarihleri arasında, final aşaması Adana Şakirpaşa Havalimanı’nda düzenlenen, TEKNOFEST 2024’te yarışarak finale kalan öğrenciler ve onlara danışmanlık yapan hocalara, Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen tarafından belge takdimleri gerçekleştirildi. Bu yıl Adana’da düzenlenen TEKNOFEST yarışmalarında finale kalan takımları tebrik eden Rektör Sözen, “Önümüzdeki yıllarda üniversitemizi temsil edecek takımlarında sizlerin olmanızı arzuluyoruz” dedi. Belge takdiminin ardından öğrencilerin kampüs yaşamına daha çabuk uyum sağlaması, kaynaşması ve ATÜ’nün sunduğu imkanları anlatarak, doğru adreslere yönlendirilmeleri için Üniversite Birimleri tarafında sunumlar yapıldı. Kariyer Planlama Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Doç. Dr. Onur Çelik, Dış İlişkiler Genel Koordinatörü Doç. Dr. Hatice İmge Oktay Başeğmez, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Ahmet Karataş, Öğrenci İşleri Daire Başkanı Gül Bozkurt, Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığından Şube Müdürü Seda Altunköse ve Bilgi İşlem Daire Başkanlığından Çiğdem Aras Aktaş birimleri hakkında sunumlarını gerçekleştirdiler. Program çekilen hatıra fotoğrafının ardından sona erdi.
ÇÜTAM konferansları başladı
18 Ekim 2024 Cuma - 07:42 ÇÜTAM konferansları başladı 9 yıldır her Çarşamba günü aralıksız konferanslarını sürdüren Çukurova Üniversitesi’ne bağlı Çukurova Türkoloji Araştırmaları Merkezi ÇÜTAM’ın yeni dönemin ilk konuşmacısı Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Arş. Gör. Aytuna Cora oldu. Cora, “Sanat Eserini Anlamak” konulu konuşmasında, “Sanat eseri, var olan diğer nesnelerden farklıdır” dedi. Kısacıkzade Konağında gerçekleşen toplantıda ÇÜTAM Müdürü Prof.Dr. Deniz Abik, 9 yıldan bu yana Adana sıcaklarından dolayı Haziran sonu ara verdikleri etkinliklere Ekim ayında yeniden başladıklarını söyledi. Abik’in açış konuşmasından sonra kürsüye gelen Çukurova Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümü Arş. Gör. Aytuna Cora, sanat eserinin ne olduğu hususunu, bir sanat üreticisi olarak uzun süredir zihnini kurcalayan meselelerden biri olduğunu belirterek, “Sanat eseri dediğimizde hepimizin zihninde, ortak özellikler çerçevesinde belirli bir imge belirir. Bir resim tuval bezi ve üzerinde bulunan boya katmanlarından oluşmakta, mermer bir heykel, mermerin biçim verilmiş, yontulmuş hali olarak var olmakta, seramik bir eserler de örnek olarak gösterilebilir.Eseri meydana getiren malzeme, mermer, ahşap, seramik ya da boya katmanı, eserin somut gerçeklikler zemininde var olabilmesinin ön şartı olmaktadır. Renkle, biçimle, dokuyla, hacimle birlikte eseri algılarız. Eserin bu fiziki nitelikleri, eserle ilk karşılaşılan tabakalardır. Bir başkasının zihninde var olan meseleyle, içerikle eseri meydana getiren, onu taşıyan malzeme marifetiyle karşılaşmış oluruz. Bu anlamda eserin fiziksel bütünlüğü, bir nesne olarak var olabilmesi ve izleyiciyle buluşması açısından önemli bir yapı olarak bulunur. Ancak tek başına bu tabaka sanat eserini açıklamak ve anlamak için yetersiz kalmaktadır” dedi. Arş. Gör. Aytuna Cora şunları ifade etti: “Sanat eserleri de doğaları gereği bir bilinç tarafından meydana gelme zorunluluğu taşır. Bu yönüyle üretim biçimi kullanım nesnesindeki gibidir. Eserde, kullanım nesnesinin aksine malzeme kendi özgür alanını korur. Sanatçı, kullanacağı malzemeyi, tam da malzemenin kendine has karakteristik yapısı için özellikle seçer. Şiirde her bir sözcük, sözcüğün imlediği kavrama atıf yapmak için oradadır. Bunun için sanat eserinde malzeme, malzeme olarak kendisini özgürce sergileyebilir.” İnsanın, yönelen bir varlık olarak zihinsel bir bilme ve anlama süreci içinde olduğuna dikkat çeken Cora, şunları söyledi: “Bakmak, duymak, bir kokuyu hissetmek, bir yüzeye dokunmak gibi eylemlerin hepsinde bilinç bir şeye yönelmiştir. İnsanın dünya ile kurduğu ilişki bu zihinsel süreçler ile anlamlı olarak yapılanabilir. Sanatçının içinde yaşadığı dünyadan, etkileşim içinde olduğu her türlü şart ve durumdan beslenerek üretilir. Eser bir şey söyler, sanatçının malzemeyi kullanarak maddi bütünlüğe dönüştürdüğü bir içeriği taşır. İçeriğin malzeme ile maddi bir bütünlüğe dönüştürülmesi işlemi sanat üretimi olarak tanımlanabilir. Bir kullanım nesnesinin üretimiyle, ilham gerektiren bir üretim sürecini barındıran sanat eserinin oluşturulması birbirinden ayrı konumlanır. Bu bilgiler ışığında sanat eserinin var olan diğer nesnelerden nasıl bir farkı olduğu daha net görülebilmektedir.” Konferans sonunda ÇÜTAM Müdürü Prof.Dr. Deniz Abik, sunum yapan Arş. Gör. Aytuna Cora’ya teşekkür belgesi verirken, toplantı hatıra fotoğrafının çekimi ile son buldu.