Yerel Haberler
Van
Van Gurme ve Gastronomi Fuarı için hazırlıklar tamamlandı
09 Eylül 2024 Pazartesi - 15:33 Van Gurme ve Gastronomi Fuarı için hazırlıklar tamamlandı Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu, 12 Eylül tarihinde kapılarını açacak olan ‘Van Gurme ve Gastronomi Fuarı’nın çalışmalarını inceledi. Van Expo Fuar ve Kongre Merkezinde devam eden çalışmaları inceleyen Van TSO Yönetim Kurulu, Ajans Asya Fuarcılık Şirketi yetkililerinden bilgi aldı. Basın mensuplarıyla birlikte fuar alanındaki çalışmaları inceleyen yönetim kurulu üyeleri, yapılacak çalışmalar konusunda fikir alışverişinde bulundu. İncelemenin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Van TSO Yönetim Kurulu Başkanı Necdet Takva, heyecanlı bir faaliyetin arifesinde olduklarını ifade etti. Açıklamasında gastronominin önemine değinen Başkan Takva, “Özellikle 1990’lı yıllarda Avrupa ve Hollanda’da ön plana çıkan bu yeme içme kültürü, bilimi olarak adlandırılan gastronominin artık kentlerin tanıtımında ve markalaşmasında önemli bir destinasyon haline geldiğini sıklıkla vurguluyoruz. Dolayısıyla hem ülkemiz hem de dünyanın birçok kenti, her ne kadar tarihi ve turistik imkanlarıyla, coğrafi değerleriyle ya da inovatif yaklaşımlarıyla ön plana çıksa bile; son 30-35 yıla damgayı vuran en önemli çıkış noktalarından bir tanesi insanlığın doğumundan vefatına kadar, hayatını belirleyen yeme-içme kültürünün artık bilimsel bir faaliyet olarak tartışılıyor olması ve bunu artık şehirlerin markalaşmasında da önemli bir yere gelmesi meselesidir” dedi. Van’ın yaklaşık 20 bin yıllık geçmişiyle, insanlar için hayat sunan coğrafyasıyla fark oluşturan şehirlerden biri olduğuna dikkat çeken Takva, “Amacımız bunu kurumsal manada komplike bir şekilde bilinir hale getirmek ve bu yeme içme kültürümüzü bütün dünyaya tanıtmaktır. Bu meseleye ilgi duyan çevrelerin şehrimizi ziyaret etmesine vesile olması hasebiyle ilkini geçen yıl olmak üzere gerçekleştirdiğimiz bu yıl ikincisini yaptığımız Van Gurme ve Gastronomi Fuarı’nın açılış hazırlıklarını yapıyoruz” ifadelerini kullandı. Van’ın hak ettiği yerde olmadığına değinen Başkan Takva, “Gastronomi anlamında Türkiye’de gelişen bu birinci lig meselesinde de, yeme içme kültürünü oluşturan birinci lig meselesinde de yerimizi almamız gerekiyor. Alt liglerde mücadele eden bir kent olmayı hak etmiyoruz. Çünkü şu an itibariyle rahatlıkla ifade edebilmeliyim ki 20’ye yakın bizim coğrafi tescilli ürünümüz var ve belki bu yılın sonuna kadar tahminim 30’un üzerinde coğrafi işaretli ürün sayısına ulaşacağız. Bu gerçekten bir şehir için çok önemli bir mesele. Hala 81 vilayet içerisinde bu potansiyellerini ön plana çıkaramamış şehirlerimiz var. Tek bir tescilli ürünü olmayan şehirlerimiz var. Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak paydaşlarımızla birlikte, ortaklarımızla birlikte bu farkındalığı en üst düzeye taşımanın çabası içerisindeyiz” şeklinde konuştu. Önceki yıl yapılan fuarda yaklaşık bin 300 metrekarelik bir kapalı alanın kullanıldığını söyleyen Takva, bu yıl bu alanın yaklaşık 2 katına çıkarak 2 bin 500 metrekareye ulaştığını belirtti. “Şehrimiz için önem arz ediyor” Ajans Asya Fuarcılık Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Güler ise fuarların şehirlere moral olduğuna dikkat çekerek, “Herkesin durağan olduğu bir dönemde, bu tür aktiveler şehre, şehrin esnafına, şehrin insanına moral verecek. Geçen sene bin 200 metrekare civarında bir alanda açmışken bu yıl 2 bin 500 metrekarelik bir alan düşünüyoruz. Firma sayımız geçen sene 30 civarındayken bu sene 60 civarında olacak. Bu da sağ olsun odamızın çok yoğun, çok emekle çalışmasından kaynaklanıyor. Aynı zamanda insanların hem Van TSO’ya hem de fuara olan güvenini gösteriyor. Bu da şehrimiz için çok önem arz ediyor” dedi. Van’ın Türkiye’de bir fuar kenti olduğunu belirten Güler, “2025 fuar takvimi yayınlandı. Bizim eksik yayınlanan fuarlarımızla birlikte Van, ilk 5 il arasında yer alıyor. Bu da Van için çok büyük bir önem. Bu konuda fuarın çok renkli geçeceğine inanıyorum. Özellikle gastronomi günümüzde artık dünyanın en büyük trendlerinden biri. Van’ın da burada yerini alması çok önem arz ediyor. Van turizmde iyi bir noktada ama gastronomi de artık günümüzün en büyük şeylerinden biri ve bu konuda da Van’ın yerini alacağına inanıyorum. Ben Van’a böyle bir marka değer kazandırdıkları için ticaret ve sanayi odamıza teşekkür ediyorum” ifadelerine yer verdi.
Van’da 295 bin öğrenci için ilk ders zili çaldı
09 Eylül 2024 Pazartesi - 11:47 Van’da 295 bin öğrenci için ilk ders zili çaldı Van’da yaz tatilinin sona ermesiyle birlikte 2024-2025 eğitim öğretim yılının ilk ders zili bugün çaldı. Tüm Türkiye’de olduğu gibi Van’da da 3 aylık yaz tatilinin sona ermesiyle yeni eğitim öğretim dönemi başladı. İlk ders zilinin çalmasıyla birlikte öğrenciler okul sıralarına kavuştu. Geçtiğimiz hafta okul öncesi, ilkokul 1. sınıf ve ortaokula adım atan öğrenciler için ise uyum haftası geride kaldı. Bugün itibariyle tüm kademeler için ilk ders zili çalmış oldu. Van’da 295 bin öğrenci ve yaklaşık 18 bin 500 öğretmen, bin 600 okulda ders başı yaptı. Van’da 2024-2025 Eğitim Öğretim Haftası kutlama programı ilk olarak valilik önünde bulunan Atatürk heykeline çelenk sunulmasıyla başladı. Etkinlikler daha sonra Van Gölü Anaokulu önünde saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Halk oyunları gösterisinin ardından Van Valisi Ozan Balcı, yeni eğitim öğretim yılı dolayısıyla bir konuşma yaptı. Vali Balcı, yeni eğitim öğretim yılının hayırlı olması temennisinde bulundu. 18 bin 500 öğretmen ve 295 bin öğrenci için eğitim öğretim yılını başlattıklarını ifade eden Vali Balcı, “Öğretmen ve öğrencilerimiz, inşallah kazasız belasız güzel bir eğitim öğretim yılı geçirir. Nesiller gelip, nesiller geçiyor ama mühim olan yeni nesillere neler yapabildiğimizdir. Çünkü bunlar sadece sizin biricik evlatlarınız değil, aynı zamanda Türkiye’mizin en değerli varlıklarıdır. Dolayısıyla çocuklarımız için ne yaparsak az olduğunu ifade etmek istiyorum” dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Nurettin Aras ise Milli Eğitim Bakanlığınca ilk ders konusunun ‘Çocuklarda vatan sevgisi’ olarak belirlendiğini dile getirerek, “Vatan savunması ne demektir? Bununla ilgili Çanakkale’den Gazze’ye vatan savunması konulu ilk dersimizi icra edeceğiz. İlk ders zilimiz bu konuyla açılacak. Bu topraklar için ecdadımızın nasıl bir mücadele verdiğini ve kimler nasıl bu topraklar için can verdiğini bugün özellikle bu derste işlenecektir. Ayrıca bu yıl, ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ programının uygulanmaya başlayacak olması ayrı bir heyecan oluşturuyor” diye konuştu. Törene, Van Valisi Ozan Balcı’nın yanı sıra İl Emniyet Müdürü Murat Mutlu, Edremit Kaymakamı Yücel Erdem, İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Nurettin Aras, öğretmen ve öğrenciler katıldı. Öte yandan, 2023-2024 eğitim öğretim yılının ilk ara tatili, 11-15 Kasım 2024’te yapılacak. Yarıyıl tatili ise 20 Ocak 2025 Pazartesi başlayacak ve 31 Ocak 2025 Cuma sona erecek. İkinci dönem, 3 Şubat 2025 Pazartesi başlayacak ve 20 Haziran 2025 Cuma tamamlanacak. İkinci dönem ara tatilinin ise 31 Mart 2025 Pazartesi başlayıp, 4 Nisan 2025 Cuma sona ereceği kaydedildi.
İsmini aldığı Akdamar Adası’nı ilk defa gören Ermeni asıllı Tamara gözyaşlarına hakim olamadı
09 Eylül 2024 Pazartesi - 10:43 İsmini aldığı Akdamar Adası’nı ilk defa gören Ermeni asıllı Tamara gözyaşlarına hakim olamadı İstanbul’da yaşayan Ermeni asıllı Türk vatandaşı Tamara Telli, ismini aldığı Akdamar Adası’nı ilk defa görünce gözyaşlarına hakim olamadı. Van’ın Gevaş ilçesinde yer alan Akdamar Adası, Pazar günü 12’nci Ermeni ayinine ev sahipliği yaptı. Adada yapılan ayini görmek için dünyanın farklı yerlerindeki Ermeniler Van’a adeta akın ederken, Akdamar Adası’nı ve Akdamar Anıt Müzesi’ni görmek için İstanbul’dan gelen Ermeni asıllı Türk vatandaşı Tamara Telli (57) için de ayinin yanı sıra adanın özel bir anlamı vardı. İsmini aldığı Akdamar Adası’nı ilk defa görmenin heyecanı ve mutluluğunu yaşayan ve İHA’ya açıklamada bulunan Tamara, çok güzel duygularla adaya geldiğini ifade ederek, “Babam ‘Tamara’ ismini koymuş, Akdamar’ın isminde. Zaten ‘Tamara’ ismi Ermeni kızlarının ismidir. Çok kötüyüm şu an. Ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Çünkü doğduğum günden beri bunu hayal ediyorum. Nasip oldu. Çok güzel duygular içindeyim” dedi. Akdamar Adası’nı hep fotoğraflarda yıkıntı halini gördüğünü vurgulayan Tamara Telli, “Ben bu kadar güzel olduğunu beklemiyordum. Çünkü çocukluğumuzdan beri fotoğraflarda yıkıntı halini biliyordum. Bu yüzden hem onarılmasından hem restorasyonundan dolayı devletimize çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Akdamar Kilisesi 12’nci ayine ev sahipliği yapıyor
08 Eylül 2024 Pazar - 11:10 Akdamar Kilisesi 12’nci ayine ev sahipliği yapıyor Akdamar Kilisesi’nde bu yıl 12’ncisi yapılacak ayin için hazırlıklar sürerken, ayin için Van’a gelen Hristiyan Ermeniler de teknelerle adaya ulaşıyor. Van Gölü’ndeki Akdamar Adası’nda bulunan tarihi Ermeni Kilisesi’nde bugün yapılacak 12’nci ayin için hazırlıklar sürüyor. Sabah saat 07.30 sıralarında Van merkeze 45 kilometre uzaklıkta bulunan Gevaş ilçesindeki Akdamar İskelesi’ne gelmeye başlayan Ermeni din adamlarıyla konuklar teknelere alındı. 20 dakikalık tekne yolculuğunun ardından adaya ulaşan konuklar, ayin için hazırlıklarına başladı. Adada ayin dolayısıyla Van Emniyet Müdürlüğü çok sayıda polis görevlendirirken, Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri de gölde devriye faaliyetini aralıksız sürdürüyor. Saat 11.00’de başlayacak ayini Türkiye Ermenileri 85. Patriği Sahak Maşalyan’ın başkanlığında, Kd. Peder Drtad Uzunyan’ın yönetmesi bekleniyor. Akdamar Kilisesi Van Valiliğinin teklifi ve Kültür ve Turizm Bakanlığının onayıyla yılda bir gün ayine izin verilen Van Gölü’ndeki ada üzerinde bulunan Akdamar Kilisesi, 915-921 yılları arasında inşa edildi. Daha sonra manastıra dönüştürülen kilise, 2007 yılında restore edilerek müze olarak hizmet vermeye başladı. Vaspurakan Kralı 1. Gagik tarafından Keşiş Manuel’e yaptırılan kilise, Ermeni halkı açısından büyük önem taşıyor. Ermeniler, bu kiliseyi ziyaret etmeyi dini bir vecibe olarak görüyor. Yıllar sonra ilk kez 2010 yılında bir ayine ev sahipliği yaptı Kilisede 1915 yılına kadar din adamlarının yetiştiği ve bu tarihe kadar ayin yapıldığı biliniyor. 1915 yılındaki Rus işgalinin ardından ayine kapatılan ancak sit alanı olarak koruma altına alınan kilise, ilk kez 2010 yılında bir ayine ev sahipliği yaptı. Adanın ortasında yer alan kiliseye batı ve güneyden birer kapı vasıtasıyla giriliyor. Zengin figürlerin yer aldığı kilise duvarlarında İncil ve Tevrat’tan alınmış çeşitli sahnelerin resmedilmiş hali bulunuyor. Bu sahnelerden Yunus Peygamber’in denize atılması, Hazreti Meryem ve kucağında Hazreti İsa, Hazreti Adem ile Hazreti Havva’nın cennetten çıkarılması, Hazreti Davut ile Kral Goliat’ın mücadelesi, Samson Filistinli ikilisi, ateşte üç İbrani genci, aslan ininde Daniel figürleri göze çarpıyor. Dini ve dünyevi sahnelerden başka hayvan figürlerinin de göze çarptığı kilisenin iç tarafında ise günümüzde büyük ölçüde bozulmuş freskler yer alıyor. İstanbul’dan gelen Tamara Telli, doğduğu günden bu yana bu anı hayal ettiğini belirterek, kendilerine bu imkanı tanıyanlara teşekkür etti.
TransAnatolia Rally Raid, 2 bin 200 kilometrelik parkurla Van’da sona erdi
08 Eylül 2024 Pazar - 10:02 TransAnatolia Rally Raid, 2 bin 200 kilometrelik parkurla Van’da sona erdi Kültür, tarih ve doğanın iç içe olduğu Anadolu’nun eşsiz coğrafyasında 14. kez gerçekleşen TransAnatolia Rally Raid, Mersin’den Van’a uzanan 2 bin 200 kilometrelik parkurda gerçekleşti. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu ve Antalya Offroad Kulübü katkıları ile Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı (TGA) desteğiyle gerçekleşen TransAnatolia Rally Raid’in 14.’sü Van’da tamamlandı. 31 Ağustos’ta Mersin’den start alan yarış; İçel, Karaman, Konya, Niğde, Adana, Kayseri, Yozgat, Sivas, Erzincan, Tunceli, Elazığ, Bingöl, Muş ve Bitlis il sınırlarından geçerek Van’da sona erdi. Motosiklet, 4x4 otomobil, SSV, Quad ve kamyonlar için rally ve raid olmak üzere iki ayrı kategoride yarışan yarışmacılar, rally’de zamana karşı yarışırken, raid kategorisinde ise navigasyonla mücadale etti. Bu yıl TransAnatolia’ya Türkiye, İtalya, İsviçre, Romanya, Belçika, Birleşik Krallık, Fransa, Hollanda, Almanya, İspanya ve Japonya’dan yarışçılar da katıldı. T7’si raid olmak üzere rally’de 36 motosiklet, 15’i raid olmak üzere rally’de 3 otomobil, 5 SSV ve 1 kamyondan oluşan 71 araç ve 91 yarışçı mücadele etti. 15 il sınırından geçen 2 bin 200 kilometrelik parkurlarda bu yıl, yarışmacılar zorlu hava ve yol şartlarında kıyasıya bir mücadele verdi. Motor sporları dünyasının önemli fabrika takımlarından Yamaha, Sherco ve Ducati takımları da yer aldı. Yarışta dereceye geren isimler ise şöyle: Castrol Power 1 Motosiklet kategorisinde Sherco takımından İspanyol Lorenzo Sanchez Santolino 18 saat 47 dakika 58 saniye ile birinci olurken, Yamaha takımından İtalyan Allessandro Botturi 18 saat 49 dakika 62 saniye ile ikinci, Yamaha takımından İtalyan Matteo Drusiani 19 saat 28 dakika 11 saniye ile yarışı üçüncü tamamladı. Otomobil klasmanında SSV kategorisinde Büyük Britanya ve Fransa’dan yarışa katılan Paul Severin-Delphine Delfino ekibi 20 saat 28 dakika 14 saniye ile birinci olurken, Fransız Jean Luc Ceccaldi-Remi Boulanger ikilisi ise 22 saat 10 dakika 23 saniye ile ikinci, Japon ve Fransız Shinsuke Umeda-Paul Durame ikilisi ise 22 saat 23 dakika 46 saniye ile yarışı üçüncü bitirdi. Otomobil kategorisinde Dacia Duster ile Romanya’dan yarışa katılan Marian Andreev-Marius Pop 27 saat 16 dakika 29 saniye ile birinci olurken, Mitsubishi L 200 ile yarışan Ahmet Bağce-Uğur Tepe 37 saat 36 dakika ile ikinci, Suzuki Grand Vitara ile Alican Eriç-Ergün Örentel ikilisi 67 saat 3 dakika 21 saniye ile yarışı üçüncü bitirdi. Kamyon kategorisinde Mercedes Unimog ile yarışan İtalyan Marino Mutti-Andrea Mazzoleni ikilisi 32 saat 49 dakika 47 saniye ile yarışı tamamladı. Castrol Power1 Rookie Cup’ın sahibi ise İtalyan Ludovico Tiziano Flavio Brezzi oldu. Navigasyonla mücadale eden TransAnatolia Raid Kategorisinin kazananı ise Ford Ranger ile yarışan Deniz Sönmez & Barış Sönmez çifti oldu. İkinci Ford Ranger ile yarışan Ahmet Terece & Ulaş Germen ikilisi olurken, bu kategorinin üçüncüsü ise Suzuki Jimny ile yarışan Emre Şen & Volkan Bilgin ikilisi oldu. Yarışta GT Özel Kupasının sahibi Deniz Sönmez & Barış Sönmez olurken, İstanbul Portföy Sporcu Destek Kupasının sahibi ise Muhammet Efe Görür oldu.
Ayanis Kalesi’nde 2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan bulundu
08 Eylül 2024 Pazar - 08:25 Ayanis Kalesi’nde 2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan bulundu Van’da, Urartular tarafından inşa edilen Ayanıs Kalesi’nde 36 yıldır yürütülen kazı çalışmaların bu yılki ayağında yaklaşık 2 bin 700 yıllık 3 adet bronz kalkan ve 1 adet miğfer bulundu. Van’ın Tuşba ilçesi sınırları içerinde bulunan Ayanis Kalesi’nde yaklaşık 36 yıldır devam eden ve 10 yıldır Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları devam ediyor. Her yıl değişik eserlerin ortaya çıktığı kazılarda, bu yılki çalışmalarda 3 adet bronz kalkan ve 1 adet miğfer gün yüzüne çıkarıldı. “Bu yılki kazılarda 3 tane bronz kalkan ve 1 adet miğfer çıkardık” Bu seneki buluntular içerisinde en zengin repertuarının bronz kalkanlar oluşturduğunu ifade eden Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu seneki kazılarımızda 3 tane bronz kalkan ve 1 adet miğfer çıkardık. Bunlar oldukça iyi durumda ele geçti. Biliyorsunuz Ayanis Kalesi büyük bir deprem geçirdi. Bu deprem nedeniyle anıtsal bir çöküntü var kerpiç duvarlardan kaynaklanan. Birçok eseri bu nedenle deforme olmuş şekilde ele geçiriyoruz. Ama bunlar çok derinde. Yaklaşık 6-7 metre derinlikteki oda tabanında ele geçtiğim için gayet iyi durumda. Tabi ki bazı ufak tefek kırıklıklarımız var bunları da inşallah restorasyon ve konservasyonla tamamlayacağız. Bu 3 adet kalkan ve aynı şekilde bunların içerisinde de bir miğfer vardı. Oda üzeri bezemeli törensel bir miğfer olduğunu tahmin ediyoruz. Çünkü bazı bezemeleri şuan yakalayabiliyoruz tabi bu süslemeler ve bezemeler kapsamalı bir restorasyon ve konservasyondan sonra güzel bir şekilde karşımıza çıkacak. Hepsi bunların aslında bir kraliyet, bir dini elit grubunun o alanı kullandığına dair çok güçlü kanıtlar olarak karşımıza çıkıyor. Bunların burada olması biliyorsunuz aslında Ayanis kaleleri 36 yıllık kazılar neticesinde bronz eserler, özellikle bronz silahlar konusunda çok zengin bir repertuar sundu” dedi. “Urartular, taşı, madeni ve metali çok ustaca işleyen bir uygarlık” Bu güne kadar kale kazılarında yaklaşık 30’un üzerinde bronz kalkan ele geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Mehmet Işıklı, “Bu 3 tanesi kuzey mekanlarda ele geçti. Niye bu kalkanlar tapınak alanında yer aldığını düşürsek daha öncede bahsettiğimiz gibi tanrı haldi, Urartu dininde baş tanrı rolüne sahip ama asıl önemli özelliği lider tanrı olması. Savaşa giden kraliyet ailesine ve kraliyet ordusuna rehberlik etmesi silahıyla, mızrağıyla onlara yol göstermesiyle öne çıkan kutsal bir figür. O nedenle tanrı Haldi’ye daha çok Urartulu krallar ve soylu sınıf silah hediye ediyor. Ve biz bu kalkanlar ve diğer bronz silahlar üzerinde tanrı Haldi’ye ithaf edildiğini, ona adandığını, ona bağışlandığını biliyoruz. Bu kalkan grubu ile miğferler yine tanrı Haldi’ye ithaf edilmişti. Tabi üzerindeki yazıtlar temizlendikten sonra bunlar karşımıza çıkacak. O yüzden tapınak alanındaki onlarca bronz kalkandan 3 örneğini biz bu sene gayet güzel bir şekilde ele geçirdik. İnşallah bunlarda yakın zamanda restorasyon ve konservasyonları tamamlandıktan sonra bölge müzemize kazandıracağız ve sergilemeye başlayacağız. Yaklaşık 2 bin 700 yıl öncesine ait bir kalede çalışıyoruz. Bu kalkanlarda muhtemelen o tarihlerde günümüzden 2 bin 700 yıl öncesine tarihlenen bir sürece ait. Zaten bildiğiniz gibi Urartular, taşı, madeni ve metali çok ustaca işleyen onların efendisi kabul edilen bir uygarlık. Anadolu kültüründe çok özel yere sahip bu açıdan. Hatta Anadolu’daki en zengin metal eser koleksiyonunu Urartular’da görüyoruz. Bu açıdan madeni ve metali müthiş derecede başarılı bir şekilde işliyor Urartu krallığı. Özellikle bizim kazdığımız son kral II. Rusa dönemine at kalelerde Ayanis Kalesi başta olmak üzere çok zengin bir metal eser koleksiyonu karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
Van’da 10 kilo 100 gram uyuşturucu ele geçirildi
07 Eylül 2024 Cumartesi - 18:35 Van’da 10 kilo 100 gram uyuşturucu ele geçirildi Van İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyonda 10 kilo 100 gram metamfetamin ile 61 bin 600 TL ele geçirildi. Van İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Emniyet Müdürlüğümüz tarafından, ilimiz genelinde haksız kazanç sağlamak amacıyla, uyuşturucu madde ticareti, nakli veya depolanması faaliyetlerini yürüten şahıs/şahıslara yönelik olarak yapılan çalışmalar kapsamında, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü görevlilerimizce yapılan çalışmalar neticesinde; ilimiz İpekyolu ilçesinde tespiti yapılan bir araçta yapılan aramada; 10 kilo 100 gram metamfetamin maddesi ile 61 bin 600 TL para (suçtan elde edildiği değerlendirilen) ele geçirilmiştir. Ele geçirilen uyuşturucu maddeyle ilgili olarak “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapmak/Uyuşturucu Madde Nakletmek” suçundan 2 şüpheli şahıs hakkında gerekli adli işlemlere başlanılmıştır. Uyuşturucu-uyarıcı madde ticareti yapan, nakleden, bu suçları işleyerek ekonomik ve haksız kazanç elde eden, ticaretini yapmaya çalıştıkları uyuşturucu-uyarıcı maddeleri pazarlamaya çalışmak suretiyle geleceğimiz olan çocuklarımızı ve gençlerimizi zehirlemeye ve hayattan koparmaya çalışan suç örgütleri, örgüt üyeleri, sokak satıcıları, maddeleri temin eden ve nakleden veya bu suça her ne sebep olur ise iştirak eden şüpheliler ile Müdürlüğümüz tarafından en etkin şekilde ve kararlılıkla mücadeleye devam edilecektir” denildi.
Gevaş’ta ‘olmaz’ denilen fındığın hasadına başlandı
07 Eylül 2024 Cumartesi - 11:30 Gevaş’ta ‘olmaz’ denilen fındığın hasadına başlandı Van’ın Gevaş ilçesinde ‘olmaz’ denilen fındığın hasadına başlandı. Türkiye’de yaygın olarak Karadeniz Bölgesi’nde yetişen ve ihracatı en fazla yapılan tarım ürünlerinden olan fındık, Van’ın Gevaş ilçesinde de yetiştirildi. İlçeye bağlı Elmalı Mahallesi’nde hobi olarak çiftçilik yapan Resul Sedir, yaklaşık 15 yıl önce bahçesindeki elma ve kayısı ağaçlarını kökünden çıkararak yerine herkesin ‘olmaz’ dediği fındık ağaçları dikti. Zamanla büyüyen fındık ağaçlarından elde edilen gelir ise herkesi şaşırttı. Dedelerinin yaklaşık 15 yıl önce elma ağaçları yerine fındık ağacı diktiğini ve bu girişimi nedeniyle alay edildiğini ifade eden Hüseyin Leyla isimli vatandaş, “Dedelerimiz kendi emekleriyle yaklaşık 15 yıl önce diktiler. O zaman ihtimal bile verilmiyordu. ‘Burası Karadeniz Bölgesi değil’ denildi. Hatta büyük dedemiz elma ağaçlarını kökünden çıkarıp o şekilde fındık ağaçları diktiği zaman herkes alay etmiş ve ‘Sen elmaları çıkarıp fındık mı dikiyorsun?’ denilmişti. Ama iyi ki böyle bir şey yapmıştı. Şimdi fındıkları toplamaya başladık” dedi. Bahçede yaklaşık 50 fındık ağacının olduğunu belirten Leyla, “Bahçede fazla fındık ağacı olmadığı için işçi tutmadık. Babam, kardeşler ve kuzenlerle birlikte hasadı topluyoruz. Tabi fındık bizim bölgemizde bir sene verimli bir sene verimsiz geçiyor. Geçen sene fazla iyi değildi. Yaklaşık 40 teneke ürün elde ettik. Bu sene 50’nin üzerinde verim bekliyoruz” ifadelerini kullandı. Fındığın kilosunun 250 TL’den satıldığını belirten Leyla, “Tabi biz şimdilik aile fertleri arasında bölüştüreceğiz ama verimin iyi olması halinde ihtiyaç fazlasını satabiliriz” diye konuştu. Konuşmasında Ordu ilini kıskanmadıkları esprisini de yapmaktan geri kalmayan Leyla, “Ordu’yu kıskanıyoruz dediler. Biz kıskanmıyoruz. Çünkü Ordu’dan daha güzel fındıklarımız mevcut” dedi.