Yerel Haberler
Van
26 Kasım 2024 Salı - 15:31 Van’da 82 yıllık çay evinde nostaljiye yolculuk Van’ın İpekyolu ilçesindeki Kahvaltıcılar Sokağı’nda yer alan ve 82 yıllık geçmişiyle dikkat çeken çay evi, ziyaretçilerine nostaljik bir yolculuk sunuyor. Van’da 1942 yılından bu yana hizmet veren çay evi, soğuk kış aylarında misafirlerine sıcak bir ortam sağlıyor. Sobanın üzerinde demlenen tarçınlı çayın kokusu mekânı sararken, sigara içilmesinin teklif dahi edilmediği bu huzurlu ortam, konuklarını geçmişin sıcaklığıyla kucaklıyor. Çay evine gelenler, sıcak bir bardak çay eşliğinde eski günleri yâd ederken, mekânın tarihi atmosferi kış günlerinde adeta bir sığınak sunuyor. Eski bir binada hizmet veren ve odun sobasının etrafında koyu sohbetlere ev sahipliği yapan çay evinin müşterilerinin büyük kısmı ise yaşlılardan oluşuyor. İHA muhbirine konuşan 55 yaşındaki çay evi sahibi Dolayı Öztürk, 1942 yılından bu yana hizmet veren Van’ın en eski çay evi olduğunu belirtti. Geçmişten kalan sandalye ve masaları dahi değiştirmediklerini ifade eden Öztürk, “Zamanında büyüklerimiz bu masalarda, sandalyelerde oturduğu için onları değiştirmiyoruz. Burada çay içip, kararlar vermişler ve bazı küskünler barışla sonuçlanmış. Bu yüzden burada değişiklik yapmak istemiyoruz. Elimizden geldiği kadar işimizin hakkını vermeye çalışıyoruz. Kışın gelmesi ve havaların soğumasıyla ilk olarak tarçın çayına başlıyoruz. Sobanın üzerinde demlenen tarçın çayına kuşburnu ve ıhlamur gibi bitkileri de karıştırıyoruz. Bu yıl tarçın çayına ek olarak elma çayı da yapıyoruz” dedi. Uzun yıllardır aynı çay evine geldiğini ifade eden Mehmet Salih Yusufoğlu ise arkadaşlarıyla bir ara geldiği çay evinde huzur bulduğunu dile getirdi.
Sınır ötesine gidecek güvenlik korucuları için uğurlama töreni
19 Eylül 2024 Perşembe - 18:37 Sınır ötesine gidecek güvenlik korucuları için uğurlama töreni Van’ın Erciş ilçesinden Suriye ve Irak’a gidecek güvenlik korucuları için uğurlama töreni düzenlendi. Erciş İlçe Jandarma Komutanlığında düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yarbay Murat Geniş’ten sonra bir konuşma yapan Kaymakam Murat Karaloğlu, “Türkiye, terörle kesintisiz ve kararlı mücadele anlayışıyla, bölgesel huzur ve barışın tesisi ile yeni göç dalgalarının engellenmesi amacıyla Suriye ve Irak başta olmak üzere sınır ötesi askeri operasyonlarını kararlılıkla sürdürmektedir. Terör unsurlarının Suriye ve Irak üzerinden Türkiye’ye sızma girişimlerinin önlenmesi ve terör koridorlarının engellenmesi hedefiyle Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türk Silahlı Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığı emniyet ve jandarma personelleri, Milli İstihbarat Teşkilatı ve diğer birçok personellerimiz tarafından yürütülen bu operasyonlar sayesinde başta PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele etkin bir biçimde sürerken, bölgesel istikrarsızlığın önlenmesi için siyasi çözüm kanallarının açılması girişimleri de devam etmektedir. Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları aynı zamanda sivillerin korunması ve yeni göç dalgalarının önlenmesi yolunda önemli katkılar sunmaktadır. Bundan dolayı aynı zamanda kontrolümüz altında olan bölgelerde huzur ve asayişin temini için dönem dönem emniyet ve jandarma teşkilatlarımızdan bölgeye görevlendirmeler yapılmaktadır. Siz korkusuz kahramanlar da memleketin güvenliği için görevlendirildiniz. Çıkmış olduğunuz bu kutlu yolda Rabbim görevlerinizde sizleri ve tüm güçlerimizi muzaffer eylesin, ayağınıza taş değdirmesin. Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Yolunuz açık olsun. Bu kutlu yolda sağ salim gidip dönmenizi Rabbimden niyaz ediyorum, Allah’a emanet olun” dedi. Erciş Müftüsü Abdullah Bora eşliğinde dua edilmesi ve küçükbaş hayvan kesilmesi ile devam eden tören, hatıra fotoğrafının çektirilmesi ve güvenlik korucularının uğurlanması ile sona erdi. Törene Kaymakam Murat Karaloğlu, 108. Topçu Alay Komutanı Topçu Albay Zafer Akkaş, Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Çağrı Basbatan, Adalet ve Komisyon Başkanı Musab Kurt, İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Yarbay Murat Geniş, İlçe Emniyet Müdürü Süleyman Trak, Erciş İlçe Müftüsü Abdullah Bora, Erciş Güvenlik Korucuları Dernek Başkanı Ercan Demir, kurum amirleri ve muhtarlar katıldı.
Hakkarili anne: “Bir oğlumu infaz ettiler, diğer oğluma kavuşmak istiyorum”
19 Eylül 2024 Perşembe - 14:04 Hakkarili anne: “Bir oğlumu infaz ettiler, diğer oğluma kavuşmak istiyorum” Van’da terör örgütü PKK tarafından çocuğu dağa kaçırılan anne Necibe Çiftçi, PKK’nın bir evladını öldürdüğünü, diğer çocuğunun ise zarar görmeden kavuşmak istediğini söyledi. Van’da terör örgütü PKK tarafından çocukları dağa kaçırılan aileler, 87’inci haftada da eylemlerini sürdürüyor. Evlatları değişik tarihlerde PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan ve sayıları artarak 36’yı bulan aileler, ellerindeki dövizlerle il başkanlığı binası önüne gelerek DEM Parti ve PKK aleyhine slogan attı. “Elini kolunu bağlayarak infaz ettiler” Eylemlere Hakkari’den katılan Necibe Çifçi, iki evladı için protestolara katıldığını belirtti. Rojhat isimli çocuğunun 2015 yılında dağa kaçırıldığını, kardeşini kurtarmak isteyen Sami isimli diğer evladının ise PKK tarafından öldürüldüğünü ifade eden anne Çifçi, “Oğlum kardeşini arıyordu. Bir grup PKK’lı bir gece gelip evimizi sardı. Oğlumu bir ahıra götürdüler ve elini kolunu bağlayarak infaz ettiler. Oğlum Sami 4 çocuk babasıydı. Allah’ın izniyle, devletin gücüyle diğer evladıma kavuşacağımı umuyorum” dedi. Evlat nöbetine geçtiğimiz haftalarda yeni katılan Mehmet Sıddık Çiftçi, engelli kardeşi Rahim’i 2012 yılında PKK’lılar tarafından kaçırıldığını söyledi. Eylemlere ilk olarak Diyarbakır’dan katıldığını ifade eden Çiftçi, annelerin ağlamasını istemediğini ve eylemlere sona kadar devam edeceğini kaydetti.
Van’da Gaziler Günü kutlandı
19 Eylül 2024 Perşembe - 11:26 Van’da Gaziler Günü kutlandı Van’da 19 Eylül Gaziler Günü tüm yurtta olduğu gibi Van’da da düzenlenen törenle kutlandı. Sabah saatlerinde Soydan Kavşağı’nda bir araya gelen gaziler, ellerinde Türk bayrakları ile valiliğe kadar yürüdü. Valilik bahçesindeki Atatürk heykeline çelenk bırakılması ile başlayan tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla devam etti. Törende konuşan Muharip Gaziler Derneği Van Şube Başkanı Cafer Oğur, ülkenin bağımsızlığı, vatanın bölünmez bütünlüğü için canlarını vatan ve millet için feda etmeye hazır olduklarını ifade ederek, “Kahraman gazilerim; sergilediğiniz kahramanlık destanlarla tarihin altın sayfalarına kayıt edilen isimleriniz, hiçbir zaman hafızalarımızdan silinmeyecek. Bugün millet olarak birlik ve beraberlik içerisinde, bağımsız ve hür olarak yaşıyorsak; bunu aziz şehitlerimize, kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinci içerisindeyiz. Bize emanet ettiğiniz bu kutsal topraklara sizden almış olduğumuz güç ve sarsılmaz azim ile sonsuza kadar sahip çıkacağız. Bu duygu ve düşüncelerle başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimize ve ebediyete intikal eden gazilerimizi rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimize şükranla anıyorum” dedi. Jandarma Yüzbaşı Okan Cömert’in günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından tören, protokol üyelerinin Muharip Gaziler Derneği’nin ziyaretiyle son buldu. Törene Vali Ozan Balcı, Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Tümgeneral Ünsal Bulut, Muharip Gaziler Derneği Başkanı Cafer Oğur, kurum amirleri, STK başkanları ve gaziler katıldı.
Uzmanlardan çağrı cihazı uyarısı
18 Eylül 2024 Çarşamba - 16:09 Uzmanlardan çağrı cihazı uyarısı Van’da bilişim uzmanı Bilgin Berge, İsrail’in Lübnan’a düzenlediği siber saldırıyı değerlendirerek, “Haberleşme özelliği olan her şey risklidir. Özellikle radyo frekanslarının herkes tarafından kolayca kullanılmaması gerekiyor” dedi. İsrail’in Lübnan’a düzenlediği siber saldırıda iletişim cihazlarının patlatılması sonucu 9 kişi hayatını kaybederken yüzlerce kişi de yaralandı. Siber saldırı sonrası ‘Pager’ olarak adlandırılan ve Hizbullah tarafından kullanılan iletişim cihazları gündem olurken, uzmanlar bu konuda uyarılarda bulundu. Van’da 19 yıldır bilişim sektöründe hizmet veren 4B Yazılım sahibi Bilgin Berge, İsrail’in Lübnan’a düzenlediği siber saldırıyı değerlendirerek, “Herkesin dilinde bu aralar telefon patlatma olarak geçiyor ama bu bir çağrı cihazı. Öncelikle çağrı cihazı ile telefonları birbirine karıştırmakta fayda var. Günümüzdeki telefonlar sim kartla çalışır, dolayısıyla burada bir baz istasyonu vardır, çağrı cihazları ise radyo frekansları ile çalışır. Dolayısıyla burada da bir kablosuz haberleşmeden bahsediyoruz. Kablosuz haberleşme olduğu için bu baz cihazlara erişmek oldukça basittir. Böyle bir saldırı mümkün tabi, burada saldırının ne şekilde yapıldığını irdelemekte fayda var. Ben kendimce ufak bir araştırma yaptım. Öncelikle cihazları üreten firma, cihazların kendileri tarafından üretilmediği yönünde bir açıklama yapmış. Lisans verdiği bir firma tarafından üretildiği yönünde açıklama yapmış. Yine bu firmanın internet sayfasında, hakkımızda sayfası ile ürün sayfasının erişilemez olduğunu görmekteyiz. Firma, cihazın teknik özelliklerini, cihaz görsellerinin çok fazla yayılmasını istemiyor. Yüksek ihtimalle çağrı cihazlarına saldırmak isteyenler, bu çağrı cihazlarının sinyallerini tespit ettiler. Daha sonra aynı sayıda cihaz ürettirdiler. Zaten bu cihazlar 95 gram ağırlığında olduğu için en fazla 10-20 gram patlayıcı kullanabilirsiniz. Patlama riski daha fazla olan batarya yerleştirildiğini düşünüyorum. Dolayısıyla firma, sosyal mühendislik yöntemiyle tespit ettiği cihazlara sahte bir mesaj atarak cihazların değiştirilmesini istemiştir. Böylelikle kullanıcılar da cihazlarını değiştirmişlerdir ya da o an bir değiştirme noktası belirlemişlerdir. Dolayısıyla saldırı yapacakları günü beklemişlerdir. Burada da şuna dikkat etmişlerdir. Cihazlar aynı frekansa geldiler mi? Yoğunluk var mı? Ona bakmışlar. Çünkü patlatılan cihazların hepsinin benzer lokasyonlarda olduğunu görmekteyiz. Bu frekanslar birbirine yaklaştı. Arka tarafta saldırganlar bir sinyal gönderdiler. Tabi bu sinyal bir mesaj olabilir, sesli komut da olabilir. Ardından da cihazlar kendilerini patlatmışlar. Durumun böyle olduğunu düşünüyorum” dedi. Haberleşme özelliği olan her şeyin riskli olduğuna dikkat çeken Berge, “İnsanlar bir sırrını bile başkasına anlattığında, o sırrının dahi başkalarına gittiğini görmekteyiz. Dolayısıyla riski azaltabiliriz. Bunun içinde radyo frekanslarının herkes tarafından kolayca kullanılmaması gerekiyor. Yetkililer tarafından bunun denetlenmesi gerekiyor. Otoparklarda radyo frekansları kullanılıyor ve herkeste buna çok rahat ulaşabiliyor. Bunların yetkilendirilmesi, en azından denetlenmesi gerekiyor. Çünkü saldırganlar sürekli tetiktedir ve sürekli bir yerlere saldırma peşindeler. Böyle olunca da bir şeyler ele geçiriliyor” diye konuştu.
Van’ın yıpranan kilimleri hediyelik eşyaya dönüştürülüyor
18 Eylül 2024 Çarşamba - 14:01 Van’ın yıpranan kilimleri hediyelik eşyaya dönüştürülüyor Van yöresine ait motifli kilimler yıprandıktan sonra da değerlendirilerek hediyelik eşyaya dönüştürülüyor. Van’ın İpekyolu ilçesinde yaşayan Murat Deniz isimli esnaf, yıpranmış savan ve motifli kilimleri dekoratif aksesuar ve takılara dönüştürüyor. İran’da uzun yıllar savan (halı örtüsü) ve kilim üzerine eğitim aldıktan sonra Van’a gelen Murat Deniz, yaklaşık 25 yıldır kentte yıpranmış savan ve kilimleri değerlendiriyor. Van’ın kırsal bölgelerinden kendisine getirilen yıpranmış dokuma kilim ve savanları çanta başta olmak üzere değişik hediyelik eşya olarak tasarlayan Deniz, el emeği göz nuru ürünlerini vatandaşın beğenisine sunuyor. Tasarlanan hediyelik eşyaları ülkenin dört bir yanına gönderen Deniz, geçtiğimiz dönemlerde bu ürünleri Güney Kore’ye de gönderdi. Deniz, tasarladığı bu ürünleri ise 30 ila 200 lira arasında satışa sunuyor. Konuya ilişkin konuşan Murat Deniz, köylerden kendilerine getirilen yıpranmış kilimleri değerlendirip hediyelik eşyaya dönüştürdüklerini belirtti. Yaklaşık 25 yıldır bu şekilde yıpranan kilimleri değerlendirdiklerini ifade eden Deniz, “İşe yaramadığı için çöpe gidecek olan kilimleri kullanıyoruz. Biraz otantik ve el yapımı olduğu için her kesimden bunlara ilgi duyuluyor. Özellik son zamanlarda baya ilgili görmeye başladı. Van’a ait yöresel bir ürün olduğu için ilgi oluyor. Hem hediyelik hem de kendileri için alıp kullananlar oluyor. Özellikle yöresel Van kilimlerini değerlendirerek bunları tasarlıyoruz” dedi.
Kuş cenneti Erçek Gölü’ndeki çekilme tehlikeli seviyeye ulaştı
17 Eylül 2024 Salı - 16:00 Kuş cenneti Erçek Gölü’ndeki çekilme tehlikeli seviyeye ulaştı Van’da yaz aylarında azalan yağış ve artan buharlaşmayla birlikte, ‘kuş cenneti’ olarak bilinen Erçek Gölü’nün büyük ölçüde su kaybetmesine neden olurken, kıyı şeridinde kilometrelerce çatlaklar oluştu. Van Gölü’nün 30 kilometre doğusunda yer alan ve bölgenin kuş bakımından en zengin alanı konumundaki Erçek Gölü, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle büyük ölçüde alan kaybı yaşadı. Nesli tükenme tehlikesi altındaki birçok kuş türünün yaşam alanı olan ve bu yüzden ‘Kuş Cenneti’ olarak adlandırılan Erçek Gölü, sıcaklıkların artmasıyla ve yağıştaki azalmayla birlikte kuraklıkla mücadele ediyor. Türkiye’deki kuş türlerinden yaklaşık 230’una yaşam alanı olan göl, sazlık alanlardaki suların çekilmesiyle buradaki kuş popülasyonu tehlikelerle karşı karşıya kaldı. Gölün kilometrelerce çekildiği alanda ise oluşan geniş çatlaklar dikkat çekti. “Havzanın tamamı aynı ölçüde yağış almadı” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü Havzası’nda son 20 yıldır yağış, sıcaklık, buharlaşma ve nispi nem göstergelerinde önemli değişiklikler yaşandığını belirtti. Havzanın bu yıl bahar aylarında ciddi yağış aldığını hatırlatan Prof. Dr. Alaeddinoğlu, “Ancak bu yağış, geçmişte bizim alışageldiğimiz yağış periyotlarından farklı olarak gerçekleşti. Havzanın tamamı aynı ölçüde yağış almadı. Erçek Gölü de bunlardan bir tanesi. O bölgeye düşen yağışlar maalesef havzanın tamamına düşen yağışlarla doğru orantılı gerçekleşmedi. Bir bütün olarak bakacak olursak, yağışların havzaya düşüş miktarı ve alansal bilgisi bize şunu gösteriyor; Van kentinin de içinde olduğu bu doğu kesiminin tamamı son yıllardaki yağışın azalmasından en fazla etkilenen alan oldu. Dolayısıyla o bölgede başta Erçek Gölü olmak üzere, diğer birçok göl ve su kütlesi iklim değişikliğin bir sonucu olarak bu durumdan daha fazla etkilenmesini bekliyoruz. Oradaki göl seviyelerinin de büyük ölçüde azalması ve alan kaybetmesini öngörüyoruz. Nitekim de öyle gerçekleşti” dedi. “Çekilme kuşların yaşam ve beslenme alanlarını etkiliyor” Bu yıl Erçek Gölü’nün beklentilerinin çok üzerinde bir çekilme yaşandığına dikkat çeken Alaeddinoğlu, “Bu da aslında doğal bir sonuç. Aslında bir bütün olarak Türkiye’yi düşündüğümüzde Türkiye göller açısından geçmişte belki çok zengin değildi, ama yüzlerce gölü olan bir ülkeydi. Son yıllarda ise onlarca göl maalesef kurma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Nispeten derinliği olan göllerde alan kaybederek küçülüyor. Erçek Gölü hem oradaki su kütlesi açısından hem de orada oluşturduğu ekosistem açısından özel bir yerdir. Çünkü birçok sulak alan var ve o sulak alanların bulunduğu bölgelerin tamamında farklı kuş türlerinin yaşam alanları var. Göldeki bu çekilme o kuşların yaşam ve beslenme alanlarını etkiliyor” diye konuştu.