Yerel Haberler
Trabzon
Yol kenarında araçları izlemeyi seven engelli Cengizhan için ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli durak yapıldı 22 Kasım 2024 Cuma - 13:35:11 Trabzon’da küçük yaştan itibaren araçları izlemeyi alışkanlık haline getiren 30 yaşındaki engelli Cengizhan Doğan için isminin yazılı olduğu bir durak yapıldı. Trabzon’un Ortahisar ilçesi Yenicuma Mahallesi’nde yaşayan Hacı Bayram Doğan ve eşi Leyla Doğan, bedensel ve zihinsel engelli oğulları Cengizhan Doğan’ı büyük bir ilgi duyduğu araçları seyredebilmesi için yaz kış demeden her gün evlerine 300 metre uzaktaki otobüs durağına götürüyor. Doğan ailesinin soğuk ve yağışlı havalarda yaşadığı zorluğu öğrenen Ortahisar Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü ekipleri, Başkan Ahmet Kaya’nın talimatı üzerine harekete geçti. Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı ekipler tarafından Cengizhan için Yenicuma Mahallesi Gözaçan Camii mevkiinde yağmur, rüzgar ve soğuktan korunarak araçları izleyebileceği, ‘Cengizhan’ın Engelsiz Durağı’ isimli bir durak yapıldı. Başkan Kaya’nın da katılımıyla Cengizhan’a ayrıca yeni bir tekerlekli sandalye ve ilgi duyduğu çeşitli oyuncaklar hediye edildi. Cengizhan ve ailesi durağın yapılmasından dolayı büyük bir sevinç yaşarken, baba Hacı Bayram Doğan, Başkan Ahmet Kaya ve belediye ekiplerine teşekkür etti. Yenicuma Mahallesi Muhtarı Semra Halkevi, “Cengizhan mahallemizin evladı. Arabaları seviyor, arabalara karşı çok büyük bir ilgisi var. Arabaları görmezse hem kendine hem ailesine rahatsızlık veriyor. Başkanım sağ olsun Cengizhan için çok güzel, seyir terası gibi bir yer yaptı. Başkanıma çok teşekkür ederiz” dedi. “16 senedir arabaları izliyor” Baba Hacı Bayram Doğan ise, “Başkanımızdan Allah razı olsun. Bu durağı bize yaptı. Soğukta, yağmurda ıslanmadan Cengiz’imizi getirip arabaları izlemesini sağladı. Çok sağ olsun. Cengizhan yağmur, çamur, kar, kış demeden her gün buraya gelmek istiyor. 16 seneden beri saat 12.00’de geliyoruz, 3’e, 4’e kadar burada arabaları izliyor” şeklinde konuştu. “Normal bir çocuk olarak yetiştirdim” Anne Leyla Doğan da, yapılan durak sayesinde Cengizhan’ın araçları rahat bir ortamda izleyebileceğini belirterek, Başkan Kaya’ya teşekkür etti. Anne Doğan, “Cengizhan 9 yaşındayken başka mahallede oturuyorduk. 9 yaşından beri sokaklarda geziyor. Engelli değil de normal bir çocuk olarak onu yetiştirdim. Kendini ifade edemediği için sıkıntılı zamanları da oluyor. Gittiği yerde düşebiliyor. Motor algısı az olduğu için çukurları falan bilmiyor. Ama yine de şükürler olsun. Sizlere de çok teşekkür ediyoruz. Günde 2-3 saat arabaları izliyor ve rahat ediyor” diye konuştu. “Gönül rahatlığıyla arabaları izlesin” Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Kaya, “Bize bilgisi geldiğinde, ‘Cengizhan üşümesin, ona güzel bir durak yapalım dedik. Buradan gönül rahatlığıyla izlesin arabaları. Burası senin, artık güle güle kullan” ifadelerini kullandı.
22 Kasım 2024 Cuma - 13:23 Prof. Dr. Gökhan Oral: “Tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesinin çocuk olduğunu belirterek, “bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler” dedi. Trabzon’da, 19 Kasım Çocuk İhmal ve İstismarını Önleme Günü ve 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle “İnsan Ticaretinin Çocuklara Yönelmesinin Önlenmesi ve Kayıp Çocuklar” konulu sempozyum düzenlendi. 22-23 Kasım 2024 tarihleri arasında Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen sempozyumda toplumsal farkındalığın artırılması hedeflenirken, sempozyumun açılışına Trabzon Vali Yardımcısı Hacı Osman Hökelekli, Trabzon Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Faruk Kanca, akademisyenler ve aileler katıldı. Sempozyumda bir konuşma yapan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gökhan Oral, “UNESCO verilerine göre Afrika’daki çocukların yüzde 20’sine yakını öksüz. Asya’dakiler biraz daha az oranda. Tabii ki bir çocuk sahipsiz kaldıysa korunduysa ticaret, refakatçi kimse kalmadıysa veya yanındaki refakatçiden medet umacak durumda değilse çok yakında yaşadık dimi. Bir ilimizde vahim bir olayı koca bir mahallenin refakatindeki çocuk ne olduğunu hepimiz biliyoruz. Refakatçisinden de medet ummayacağımız zamanlar var. Menfaatlerin çatıştığı zamanlar var. Ailesinin yanından alınmakta olabilir, sokaktan kaçırılmak da olabilir. Göç yolunda bir şekilde alıkoyulabilir. Sokakta çalışırken o bir yolla akılını çelip bir yerlere sürüklemek de olabilir” şeklinde konuştu. “Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur” İnsanlık medeniyeti boyunca çocukların bir ticari fayda olarak görüldüğünü kaydeden Oral, “Sadece Orta Asya’da değil. Anadolu’da Orta Doğu’da batıda da bütün savaşlarda aklınıza hayalinize gelecek tüm çatışma ve savaşlarda en önemli ganimetlerden bir tanesi çocuk olmuştur. Ganimettir dikkat edin. Yani bastıkları obanın çocuklarını alırlar. Onu durumu göre köle olarak satarlar. Duruma göre ayak işlerinde kendi ovalarında kullanırlar. Nefislerini köreltmek için kullanırlar. Dolayısıyla bazı insanlar bu çağa ait değil ama bütün insanlık medeniyet boyunca çocukları bir ticari fayda getirecek nesne olarak görmeye devam etmektedirler. Rakamları tam bilemiyoruz. Yaşanan ve yaşanmaya devam eden Ortadoğu’da çatışmalardan birçok göç alan bir ülke olarak birçok çocuğunu özellikle İstanbul ve Ankara illerinde sokaklarda türlü suiistimallere maruz kalırken gördük. Tüm yeni savaş anlaşmalarına rağmen halihazırda sivil kayıpların orada savaşlar çok yüksektir Filistin’de görüyorsunuz gözünüzün önünde izleniyor. Lübnan’da gözümüzün önünde oluyor. Sivil kayıpların çok yüksek yüzdesini kadınlar ve çocuklar oluşturur. Sanmayın ki askerler daha fazla sayıda ölüyor. Ya ölüyorlar, ya ayrı düşüyorlar. Her şeyden önce çocuklar bize emanettir. Emanetlerin manası üzerine zaman zaman akıl yormanızı isterim. Tüm çabamıza, iyi niyetimize, gayretimize rağmen yeterince iyi bir ana baba, yeterince mahalledeki güvenlik görevlileri, yeterince iyi bir okul ve öğretmenler olsa dahi bir çocuğun başına aksilik gelmeme ihtimali düşüktür. Bir çocuğu yetiştirmek hiç kolay değildir. Atalarım ‘çocuğu siz mi büyüttüğünüzü sanıyorsunuz’ derdi. Melekler koruyor yani” ifadelerini kullandı.
21 Kasım 2024 Perşembe - 15:31 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı 15. Paten Futbolu Dünya Kupası başladı. 15. Paten Futbolu Dünya Kupası, 21-26 Kasım tarihleri arasında Trabzon’da gerçekleştirilecek. Türkiye’nin ilk kez ev sahipliğini yaptığı Paten Futbolu Dünya Kupası’nın oynanacağı Hayri Gür Spor Salonu’nda açılış programı düzenlendi. Açılışa Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon Gençlik Spor İl Müdürü Lokman Arıcıoğlu, Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour, Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur, ilçe belediye başkanları, il protokolü, öğrenciler ile 24 ülkeden 214 sporcu yer aldı. Mehter gösterisiyle başlayan programda konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, dünya ve spor şehri Trabzon’da uluslararası bir organizasyonu gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirterek, "Trabzon’umuzun birçok özelliğinin, güzelliğinin ve değerinin farkındayız. Öne çıkan değerlerimiz ve güzelliklerimiz var. Bunlardan bir tanesi de spor şehri oluşumuz. Futbolla başlayan ama bütün branşlarda devam eden organizasyon kabiliyetine sahip hem bir spor şehri hem de bir olimpiyat şehriyiz. Çok büyük uluslararası organizasyonlar yapabilmiş bir şehiriz. Bundan dolayı mutluyuz, gururluyuz" dedi. "Dünya barışına katkı sağlasın" Başkan Genç, bu organizasyonun barış ve kardeşliğe katkı sunmasını arzuladıklarını vurgulayarak, "15. Dünya Paten Futbolu Dünya Kupası’nı gerçekleştiriyoruz. Çok önemli bir organizasyon. 24 ülkemizin sporcuları şehrimizde. Dünyanın gözü paten futboluyla beraber Trabzon’da. Paten futbolu Trabzon’umuzla beraber yeniden ivme yakalıyor. Ben bu organizasyona bir taraftan ev sahipliği yapmanın mutluluğunu ve gururunu yaşarken, spor şehri Trabzon’umuzdan dünyaya da bir mesaj vermek istiyorum. Spor, dostluk ve kardeşliktir. Burada dünyanın her yerinden, 24 ülkemizden sporcular var. Kardeşlik içerisinde bir organizasyonda buluştular. Bu kardeşliğin, dünya barışına da katkı sağlamasını istiyoruz. Çünkü şu anda en fazla buna ihtiyacımız var. Bu organizasyonun ve buluşmaların yeryüzünde yaşanan savaşların, soykırımların son bulmasına katkı sağlamasını diliyorum. Bu iş önemli bir iş. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" diye konuştu. Pour: "Bize her yer Trabzon" Dünya Paten Futbolu Federasyonu Başkanı Mehdi Salman Pour da Türkiye’de ilk organizasyonlarını spor şehri Trabzon’da gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, "Bu organizasyonun hayata geçirilmesinde desteklerini esirgemeyen Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç başta olmak üzere emeği gelen herkese teşekkür ediyorum. Bize her yer Trabzon" şeklinde konuştu. Adanur: "Gurur içerisindeyiz" Paten Futbolu Türkiye Temsilcisi Sayim Adanur ise, "Paten futbolunu Trabzon’a getirmenin gururu içerisindeyiz. Başkanımız Ahmet Metin Genç’e çok teşekkür ediyorum. Paten gerçekten modern bir spor haline geldi. Onu Trabzon’da futbolla birleştiriyoruz. İnşallah gençlerin gelecekte en çok sevdiği spor olacak" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından plaket takdimi, horon, kolbastı ve sema gösterileri yapıldı. Uluslararası organizasyon, gösteri maçının ardından Fransa ve Kenya arasında oynanan ilk maçla start aldı.
Romanya ve Ukrayna’dan gelen kimyasal atıklar Karadeniz ve Marmara’yı etkiliyor
06 Kasım 2024 Çarşamba - 11:53 Romanya ve Ukrayna’dan gelen kimyasal atıklar Karadeniz ve Marmara’yı etkiliyor Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semi Hamzaçebi, Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıkların özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin birikmesine neden olarak deniz suyu kalitesini düşürdüğünü belirterek, “Bu durum bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve ötropikasyon sonucu alg patlamalarına yol açmaktadır. Bu durum özellikle Karadeniz’le ilintili olan Marmara Denizi için de önemli bir sorundur. Oluşan ölü bölgeler deniz yaşamını tehdit ederken, bölgenin ekonomisine dayanan balıkçılık ve turizm gibi sektörleri de olumsuz etkilemektedir” dedi. Trabzon Kent İçi Biyolojik Atık Su Arıtma Tesisi Paneli düzenlendi. Hamamizade İhsanbey Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in yanı sıra akademisyenler katıldı. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Trabzon Bölge Temsilciliği, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi ile TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şubesi iş birliğinde düzenlenen panelde Karadeniz’deki kirlilik durumu, atık su arıtma tesisi olan şehirler ile olmayan şehirlerin Karadeniz’e verdiği kirlilik oranının değerlendirmesi ele alındı. Panelin açılış konuşmasını yapan Jeoloji Mühendisleri Odası Trabzon Şube Başkanı Semi Hamzaçebi, Karadeniz havzasının yoğun sanayi, tarım ve yerleşim faaliyetleri nedeniyle ciddi bir kirlilikle karşı karşıya kalan önemli ekosistemlerden biri olduğuna dikkat çekti. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıkların deniz suyu kalitesini düşürdüğünü dile getiren Hamzaçebi, “Özellikle Tuna Nehri, batı ve kuzey Karadeniz kıyılarına ulaşan yoğun endüstriyel ve tarımsal kirleticiler için ana taşıyıcı olarak işlev görmektedir. Romanya ve Ukrayna gibi ülkelerden gelen kimyasal atıklar, özellikle fosfor ve azot gibi besin maddelerinin birikmesine neden olarak, deniz suyu kalitesini düşürmektedir. Bu durum bölgedeki biyolojik çeşitliliğin azalmasına, oksijen seviyelerinin düşmesine ve ötropikasyon sonucu alg patlamalarına yol açmaktadır. Bu durum özellikle Karadeniz’le ilintili olan Marmara Denizi için de önemli bir sorundur. Oluşan ölü bölgeler deniz yaşamını tehdit ederken, bölgenin ekonomisine dayanan balıkçılık ve turizm gibi sektörleri de olumsuz etkilemektedir. Tuna Nehri’nin olumsuz etkisinden Batı Karadeniz kadar etkilenmeyen Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Samsun ve Ordu Büyükşehir Belediyeleri biyolojik arıtma tesislerine yatırım yaparak kıyı kirliliğiyle mücadele etmeye çalışmaktadır” diye konuştu. “Trabzon Belediyesi 1970’li yıllarda derin deşarj hatlarıyla atık sularını Karadeniz’in derinliklerine bırakıyordu” Trabzon gibi büyük bir şehrin ileri biyolojik arıtma teknolojilerine yönelmesinin su kalitesini iyileştirerek deniz canlılarının sağlığını koruma ve sahil şeridindeki çevre kalitesini arttırma açısından gerekli olduğunu vurgulayan Hamzaçebi, “Samsun, özellikle doğu illeri biyolojik arıtma tesisiyle bölgenin en büyük çevre yatırımlarından birine sahiptir. Bu tesis 105 bin metreküp kapasite ile Samsun ve çevresinde atık suları arıtarak denize deşarj sistemiyle Karadeniz’den uzak bir noktaya ulaştırmaktadır. Samsun’daki bu altyapı bölgenin sahil şeridini korumada büyük rol oynamayı ve çevre kirliliğini azaltarak sürdürülebilir bir turizm ve balıkçılık için sağlıklı koşullar oluşturmayı hedeflemektedir. Ordu’da da çevreyi korumaya yönelik benzer arıtma projeleri yürütülmektedir. Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin atık su arıtma tesisi, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti ortak lansmanıyla kurulan büyük bir projedir. İlk aşaması 2025’e kadar 213 bin kişiye hizmet edecek şekilde tasarlanmış olup, günlük 34 bin metreküp su akma kapasitesine sahiptir. Giresun Belediyesi’nin bir biyolojik atık su arıtma tesisi 2021 yılında Avrupa Birliği desteğiyle başlamış olup, 2024 yılı itibarıyla tamamlanması hedeflenmektedir. Proje şehrin atık su sorununu köklü bir şekilde çözmeyi amaçlamaktadır. Bu projeler bölgenin deniz ekosistemlerini ve sahillerini koruma amaçlı olarak tasarlanmıştır. Bölgenin en kalabalık yerleşim birimlerinden biri olan Trabzon, maalesef ki atık suların bertaraf edilmesiyle ilgili yeni tip projelere ilgiyi diğer şehirlere göre daha geç göstermiştir. Oysaki Trabzon Belediyesi 1970’li yıllarda derin deşarj hatlarıyla atık sularını Karadeniz’in derinliklerine bırakıyordu. Sahil yolunun geçilmesi sırasında bir kısmı hasar gören sistem hala bir şekilde kullanılmaya çalışılmaktadır. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin hızla artan nüfusu ve artan atık su hacmi nedeniyle biyolojik arıtma tesisine olan ihtiyacı giderek artmaktadır. Bu durum mevcut durumda Trabzon’da atık suların yeterince arıtılmadan denize ulaştığı bölgelerde bulunmaktadır. Karadeniz’in ekolojik dengesini korumak için Trabzon gibi büyük bir şehrin ileri biyolojik arıtma teknolojilerine yönelmesi, su kalitesini iyileştirerek deniz canlılarının sağlığını koruma ve sahil şeridindeki çevre kalitesini arttırma açısından gereklidir. Bu yatırımların yapılması halk sağlığını korumanın yanı sıra bölgenin turizm ve balıkçılık sektörlerini de destekleyerek, ayrıca Avrupa Birliği çevre standartlarına uyum sağlanmasına katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu. Başkan Genç: “Artık çevre risklerle dolu” Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise yaptığı konuşmada, atık su yönetiminin çok önemli olduğunu belirterek, “Özellikle geldiğimiz yüzyıl itibarıyla çevre yönetimi çok önemli. Bu tabiat bize emanet, korumalı ve aynı sorumlulukla devretmeliyiz. Bu çevre yönetimi anlayışı içerisinde en önemli konulardan bir tanesi de su yönetimi. Su insan için, hayat için, canlı için olmazsa olmaz. Aynı zamanda atık suyun da yönetimi çok çok önemli. Biz de bu manada Trabzon’umuzun geldiği nokta itibarıyla artık bu atık su işi için çalışıyoruz. Bunun hayati manada şehrimiz için de, Karadeniz’imiz için de çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu sadece Trabzon’un konusu değildir. Karadeniz’i de ilgilendiren bir konu. Bütünüyle beraber ele almamız lazım. Birlikte bizler de seçim döneminde bu işin önemine binaen bu işi projelerimiz arasına aldık. Şehrimiz adına önem verdik. Bunun biyolojik arıtma dediğimiz sistemle olması gerekiyor. Samsun ve Ordu bunu yaptı. Trabzon’umuzun da bu konuda gecikmesizin adım atması gerektiği konusunda arkadaşlarımızla beraber hemfikir olduk. Çünkü artık çevre risklerle dolu” ifadelerini kullandı. “Dirençli şehirler oluşturmalıyız” Başkan Genç, riskleri en aza indirmek ve insanların hayatını kolaylaştırmak durumunda olduklarını kaydederek, “Yeni yüzyıldaki anlayış; dirençli şehirler oluşturmak. Dirençli şehirler oluşturmak için çevre konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Yapılaşma konusunda hassasiyet göstermemiz lazım. Biz her zaman bu şehri yönetirken şehrin dinamikleri ile fikir alışverişinde bulunduk. Bu oturumu önemli gördüğümüz bir konumuz olan raylı sistemle ilgili olarak da yaptık. Biz yaptık, biz belediye başkanıyız, bu doğrudur anlayışında asla olmadık, olmayacağız da. Bu şehirde hep beraber yaşıyoruz. Bu şehrin ciddi manada avantajları var. Üniversitelerimiz ve odalarımız var. Bu alanlarda tebarüz etmiş nitelikli isimlerimiz var. Bunun da şehir adına ve şehri yöneten bizler adına da çok büyük bir avantaj olduğunu düşünüyorum. Artık bu dönem bu adımları atmak istiyoruz. Bu durum şehrin ekonomisini de doğrudan ilgilendiriyor. Biz deniz şehriyiz ama denizden çok istifade eden bir şehir değiliz. Oysaki turizmde de büyük bir iddia ortaya koyuyoruz. Atık Su Biyolojik Arıtma Tesisi’nin fizibilite çalışmalarını yürütüyoruz. Bu dönem hayata geçirmek hedefimiz. İnşallah bu hedeflerimizi gerçekleştirmenin mutluluğunu, gururunu hep beraber sizlerle yaşarız. Bugüne kadar fikri ve bilimsel manadaki destekler nedeniyle teşekkür ediyorum. Bu işe ortak bir akılla vaziyet edelim ve şehrimizde yakışır bir şekilde atık su arıtma işini bu dönem hayata geçirelim. Benim hedefim bu” dedi. Konuşmaların ardından Prof. Dr. Arzu Ersoy’un moderatörlüğünde Prof. Dr. Coşkun Erüz, Çevre Mühendisi Murat Mert Otuzaltı, Dr. Alper Evcen ve İnşaat Mühendisi Nevzat Kamiloğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı panel düzenlendi.
86 yaşındaki hasta sedye ile getirildiği hastaneden yürüyerek gitmeye hazırlanıyor
06 Kasım 2024 Çarşamba - 11:06 86 yaşındaki hasta sedye ile getirildiği hastaneden yürüyerek gitmeye hazırlanıyor Trabzon’da ileri yaş ve ağrılarından dolayı yürüme zorluğu çeken 86 yaşındaki hasta, riskli olmasına rağmen yapılan ameliyatla yürümeye başladı. Başvurduğu bazı sağlık kuruluşlarında ileri yaşta olmasından dolayı ameliyatının riskli olacağı gerekçesiyle ameliyat önerilmeyen 86 yaşındaki hasta, Trabzon Özel İmperial Hastanesi’nde yapılan operasyonla uzun zaman sonra ilk adımını attı. Ameliyatı gerçekleştiren Özel İmperial Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Aşık ve Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Sercan Karadeniz, hastanın bundan sonraki süreçte hayatına problemsiz devam edeceğini belirterek, ameliyatın riskli olmasına rağmen başarılı geçtiğini dile getirdiler. Hastanın kendilerine müracaat ettiğinde ağrılarından dolayı yürüme zorluğu yaşadığını kaydeden Opr. Dr. Aşık, “Hastamız 86 yaşında. Ağrılardan dolayı yürüyememe, oturduğu yerde bile rahat edememe şikayetleri vardı. Hasta bize geldiğinde muayene masasına almaya bile zorlandık. Çektiğimiz MR’larda omuriliğin geçtiği spinal kanalın çok ciddi kireçlenmeler nedeniyle daraldığını gördük. Omuriliğin çok ciddi şekilde dört seviyede sıkıştığını gördük. Aynı şekilde fıtıkları vardı. Ama asıl önemli olan omuriliğin kanalda sıkışmış olması yani spinal stenoz dediğimiz rahatsızlık. Bu nedenle ayakta duramıyordu, yürüyemiyordu, hatta istirahat halinde bile şiddetli ağrıları vardı. Hastayı ameliyat ettik, siniri rahatlattık. Hasta ameliyat olduğu günün ertesi hemen kalkıp yürümeye başladı. Biz yatırmak istememize rağmen ısrarla yürümek istediğini söyledi ve kalktı yürüdü, engelleyemedik. Önceki ağrıları, ameliyat ağrılarından çok daha fazla olduğu için rahatlıkla kalkıp yürüdü. 86 yaşında olmasına rağmen ameliyat etmek istedik, çünkü bu yaştan sonra rahat etmeyi hak eden insanın ağrılar içerisinde durmasına razı olamadık. Elbette riskleri vardı ama bütün önlemleri aldık. Bu riskleri göze alarak onu rahatlatma pahasına uzun süren bir ameliyat oldu. İnşallah bundan sonraki süreçte de problemsiz devam edecek” dedi. "Bu tarz hastalara cerrahi müdahale önerilmez" Bu tür hastalara ameliyatın pek önerilmediğini kaydeden Op. Dr. Karadeniz ise, “Uzun ve yorucu bir ameliyat oldu ama sonuçlarının başarılı olduğunu görmek bütün yorgunluğumuzu bize unutturuyor. Yusuf hocamın ellerine sağlık, biz ameliyatta ona destek olduk. Özellikle bu yaş grubu için sıradan diyemeyiz. Genellikle dış merkezlerde bu tarz hastalar için ameliyat pek önerilmez. Hastalar genellikle belli risk ihtiva ettiği için bu tarz ameliyatlar genellikle de hastane hastane gezerler. Hastamızın ağrı durumundaki sıkıntıyı gördüğümüz için riskleri konuşarak ameliyatı gerçekleştirdik” diye konuştu.
Dünya şampiyonu Havvanur Kethüda’ya, Trabzon’da coşkulu karşılama
05 Kasım 2024 Salı - 16:30 Dünya şampiyonu Havvanur Kethüda’ya, Trabzon’da coşkulu karşılama Karadağ’da düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası’nda altın madalya kazanan Havvanur Kethüda ve 75 kiloda bronz madalya alan Dilara Sak, Trabzon’da coşkulu bir şekilde karşılandı. Karadağ’da düzenlenen Dünya Gençler Boks Şampiyonası’nda +81 kilonun final mücadelesinde Özbek Shakhobiddinova Sobirakhon’ı yenerek altın madalya elde eden Havvanur Kethüda ve 75 kiloda bronz madalya kazanan Dilara Sak, memleketi Trabzon’a geldi. Milli boksörler, Trabzon Havalimanı’nda bekleyen yakınları ve sporcular tarafından çiçeklerle karşılandı. Altın madalya kazanan Havvanur Kethüda, “Ülkemiz adına güzel bir duyguydu. Çok heyecanlıyım. Ülkemize dünya şampiyonluğunu getirdim. İstiklal Marşı’mızı okutmak güzel bir duyguydu. Mutluyum. Final maçım hariç diğerlerini ilk rauntta aldım. Final maçını ise ikinci rauntta aldım. İyi bir süreçti. Kendime güveniyordum. Madalya alarak buraya geleceğimi biliyordum. Özbek rakibim geçen sene yıldızlarda dünya şampiyonuydu. Dünya şampiyonunu yendim” dedi. Dilara Sak: “Daha çok çalışacağım; daha iyileriyle geleceğim” Şampiyon olmak istediğini dile getiren bronz madalya sahibi Dilara Sak ise, “Üçüncülük oldu ama buna da şükür. Gençlerde son senem. Boks zaten burada başlıyor. Mutluyum, güzel bir başlangıç yaptım. Bu benim önümü açacak. Daha çok çalışacağım. Daha iyileriyle geleceğim” şeklinde konuştu. Altar Kalkışım: “Spora sahip çıkıyoruz diyenlerin bu çocuklara 1 TL bile katkıları yok” Dilara Sak’ın antrenörü Altar Kalkışım da, “Dilara’nın burada şampiyonluğunu konuşmak isterdik. Ama bazı sebeplerden dolayı olmadı. Bu bir başlangıç. Bir dahaki sefer inşallah altın madalya alırız. Karşılamada üzücü şeyler yaşadık. Birileri açıklama yapıyor, spora sahip çıktığını söylüyor ama sporculara sormak lazım ki 1 lira maddi ve manevi katkısı olmayanlar, burada gelip spora sahip çıktığını söylüyorlar. Spora sahip çıkıyoruz diyenlerin bu çocuklara 1 TL bile katkıları yok” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından aileleriyle buluşan sporcular, daha sonra Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüsle şehir turu attı.
Başkan Genç’ten 4 Bin kişilik istihdam müjdesi
05 Kasım 2024 Salı - 15:15 Başkan Genç’ten 4 Bin kişilik istihdam müjdesi Trabzon’un Araklı ilçesine yapılacak olan Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için protokol imza törenine katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, projeyle birlikte 4 bin kişilik istihdam hedeflendiğini söyledi. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Trabzon’un Araklı ilçesine kurulacak Tekstil İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) için düzenlenen protokol imza törenine katıldı. Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nda (TTSO) Vali Aziz Yıldırım’ın başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Araklı Kaymakamı Yusuf Akın ve Araklı Belediye Başkanı Hüseyin Avni Coşkun Çebi de yer aldı. Projenin Trabzon’un tekstil sanayisinde önemli bir merkez olmasına katkı sağlayacağını belirten Başkan Genç, “Burada Trabzon’un geleceği için çok önemli bir adım attık. Seçim döneminde söz verdiğimiz gibi, sanayi yatırımlarıyla şehrimizin ekonomik yapısını güçlendirmek ve vatandaşlarımıza yeni istihdam kapıları açmak için çalışıyoruz. Araklı’ya kurulacak olan Tekstil İhtisas OSB, Trabzon’un kalkınma sürecine büyük bir ivme kazandıracak” dedi. Başkan Genç, projenin sadece Araklı’yı değil tüm Trabzon’u olumlu etkileyeceğine vurgu yaparak, “Burası Trabzon’un beşinci organize sanayi bölgesi olacak ve özellikle tekstil sektörüne yönelik bir ihtisas bölgesi olarak ön plana çıkacak. Bu projeyle 4 bin kişilik istihdam hedefliyoruz. Bu, sadece ekonomik bir yatırım değil, aynı zamanda Trabzon’un gençleri ve iş arayanları için yeni fırsatlar anlamına geliyor. Tesis yaklaşık 18 hektarlık bir alan üzerine kurulacak ve inşaatın 1 yıl içinde tamamlanması planlanıyor. Bu süre zarfında, Trabzon Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, TTSO ve Araklı Belediyesi olarak el ele vererek projenin her aşamasını titizlikle yürüteceğiz. Bu iş birliği, Trabzon’un geleceği için ne denli güçlü bir vizyona sahip olduğumuzu bir kez daha ortaya koyuyor. Projenin bu aşamaya gelmesinde emeği geçen Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Fatih Kacır’a, şehrimizin evladı Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Abdulkadir Uraloğlu’na, değerli milletvekillerimize ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Trabzon kuymağı tescillendi
05 Kasım 2024 Salı - 14:22 Trabzon kuymağı tescillendi Trabzon’a özgü lezzetlerden biri olan Trabzon kuymağı coğrafi işaret tescili aldı. Trabzon’a özgü lezzetlerden biri olan Trabzon kuymağı Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası’nın (TTSO) yaptığı başvuru sonucu Türk Patent ve Marka Kurumu’nca coğrafi işaret tescili aldı. Ganita Restoran’da düzenlenen Trabzon Kuymağı Coğrafi İşaret Tescil Belgesi Teslim Töreni’nde konuşan Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, “Her gün yeni bir şey söylediğimizde işte bunun adı yeni fikirler oluyor. Eğer bunları paraya çevirebilirseniz, bunları ticarileştirebilirseniz, bunları fabrikasyon ya da endüstri içerisinde ekonomiye katabilirseniz o zaman para da kazanıyorsunuz. Dünya bunun peşinde. Bizler de belki bunun peşindeyiz. Bazen de kültürümüzü devam ettirmektir. Para kazanmakla birlikte Trabzon’a gidilince ne görünür, ne yenilir diye konuşulur. Gezilecek pek çok destinasyonumuz var. Bir taraftan da ne yenilir denildiğinde işte kuymak burada öne çıkıyor. Kuymak yüzyıllardır yapılıyor. Üç dört çeşit kuymak bulabilirsiniz. Patent Enstitüsü, kuymağın Trabzon mutfağının bir ürünü olduğunu tescilledi. Bunun için gayret eden bütün arkadaşlarımıza, teşekkürü bir borç biliyorum. Bundan sonra kuymak artık Trabzon’la anılacak” dedi. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç ise şehrin değerlerine sahip çıktıklarını belirterek, “Ülkemizin bütün şehirleri çok güzel. Çok şükür Cenab-ı Allah böyle güzel bir toprak parçasını ebedi yurt olarak Türk milletine nasip etti. Bu şehirlerimizin özellikleri, güzellikleri ve değerleri var. Trabzon’umuz da bunlardan bir tanesi. Çok önemli özel değerlerimiz var. Trabzon bir tarih, kültür, sanat, ticaret, spor ve turizm şehri. Gastronomi de turizmde çok önemli bir alanımız. Trabzon’umuz bu konuda son yıllarda öne çıkan bir şehrimiz. Biz de bu şehrin değerlerine, bu şehrin ürettiklerine sahip çıkma ve onları bu şehirle müsemma haline getirme konusunda bir gayreti hep beraber Valimizin riyasetinde ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu şehrin alametifarikası olarak ortaya çıkarma konusunda da aynı kararlılığı sergiliyoruz. Bugüne kadar çok önemli çalışmalar yapıldı. Hakikaten hepsi takdire şayan çalışmalar” şeklinde konuştu. “Dünyada markalaşmalıyız” Başkan Genç, “Ürünlerimizin şehre aidiyetini tescilliyoruz. Bu önemli bir şey. Kuymak başka yerlerde de var ama bunun merkezi coğrafi işareti ismi üstünde. Bunun sicili, tescili Trabzon diyor. Öncelikle onu teminat altına alıyoruz. Bu işin daha önemli bir kısmı da bu tescil dediğimiz ürünü ticari değere dönüştürebilmek. Bu tanıtım aynı zamanda şehrimizin de tanıtımına sebebiyet veriyor. Bakın halkalar nasıl genişliyor? Sadece Avrupa’daki 28 ürünümüz değil artık daha üst bir çatı olan dünyada markalaşma konusunda da inşallah önemli adımlar atarız. Bu konuda bize ne düşüyorsa hep beraber şehrin yöneticileri olarak yapacağız, gayret edeceğiz. Çünkü netice itibariyle bu masanın etrafında olan herkes bu şehrin menfaatini düşünüyor. Şehrin turizmine çok çok önemli katkılar sağlayacağına ben yürekten inanıyorum. Kuymak artık Trabzon’un. Trabzon’umuza, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum” diye konuştu. “Marka demek zenginleşmek demek” TTSO Başkanı Erkut Çelebi de, Trabzon bölgesi olarak 13’ncü coğrafi işaret aldıklarını vurgulayarak, “Markalaşmayı paraya çevirmek gerekiyor. Marka demek zenginleşmek demek. Borsalar Birliği Başkanımız, Dünya Odalar Borsalar Birliği Başkanı bizim ürünlerimizin markalaşması ve coğrafi işaret alınması konusunda büyük destek veriyor. Türkiye’de şu ana kadar coğrafi işaret olarak bin 600’ü geçmiş durumdayız. Yıl sonuna kadar bu rakamlar belki 2 bine yanaşacak. Avrupa Birliği’nden bir coğrafi işaret alabilmek çok önemli. Şu ana kadar Avrupa Birliği’nden coğrafi işaret aldığımız ürün sayısı 27, yıl sonuna kadar 29 olacak. Bu yeterli mi değil. Türkiye’de yüzlerce çeşit peynir var. Bunları toplasanız Avrupa’daki bir markanın getirdiği kazancın çok altında kalıyor. Avrupa’da bir peynir markası milyarlarca dolar gelir getirebiliyor. Biz de bu ürünümüzü gerçekten paraya çevirebilmek için markalaşmamız gerekiyor ve bunu da Avrupa’da tanıtmamız gerekiyor. Biz buna çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Ürünlerimiz katma değere dönüşecek” Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak, Trabzon’un zengin bir il olduğu dile getirerek, "Bugün 13. tescil belgesi olan Trabzon kuymağını takdim ediyoruz. Öncesinde Trabzon telkârisi ve hasırı, keşanı, Akçaabat köftesi, Trabzon kazaziyesi, Hamsiköy sütlacı, Sürmene bıçağı, Vakfıkebir ekmeği, Tonya tereyağı, Sürmene pidesi, Yomra elması, Vakfıkebir, kürek peyniri, Arsin Foşa fındığı tescillenmişti. Trabzon kuymağıyla on üçü tamamlamış olacağız. Tonya tereyağı için bir AB başvurusu var. Onunla ilgili süreci de takip edeceğiz. Zenginliklerimizi tescil altına almak çok önemli. Bu zenginliklerimiz gösteriyor ki biz her geçen gün zenginliği daha da artan bir ülkeyiz. Dünyada Çin’den sonra en fazla coğrafi tescile sahip ülkeyiz. Avrupa’da en fazla coğrafi tescile sahip olan ülkeyiz. Her geçen gün sayılarımız artıyor. Bizler de Trabzon’un değerlerini Avrupa’da, dünyada tanıtacak ve çok daha katma değer elde edecek hale getirmiş olacağız. Zenginliklerimizi dünyada da marka haline getirme çalışmalarımız devam edecek” dedi. Coğrafi tanıtım projesi başlatıldı Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Geçiş Ülkeleri ve Gelişmiş Ülkeler (TDC) Bölümü Direktörü Prof. Dr. Habip Asan ise, “Daha önce Trabzon’da birkaç kez coğrafi işaret töreni vesilesiyle bulunmuştum. Türkiye bu alanda çok büyük mesafe kat etti. Bugün burada yapılan Trabzon kuymağıyla ilgili tanıtım ve belge töreni son derece önemli. Aslında tescil işin en kolay tarafı. Tescilden sonra buradan bir katma değer oluşturmak, bölgeye ve ülkemize daha fazla katkı sağlanması için çeşitli projeler geliştirmek çok önemli. Trabzon’da başlattığımız projeye ilave olarak bir de coğrafi işaretin tanıtımıyla ilgili bir proje başlattık. Önümüzdeki aylarda bu projeye aktif olarak başlıyoruz. Avrupa Komisyonu’nda tescil yapmak önemli. Şimdi burada yapılan benzer etkinlikleri Avrupa şehirlerinde yapmak önemli. Türkiye’nin Türkiye’den dışarı çıkarak bu tür etkinlikleri Avrupa başkentlerinde yapması gerekiyor” şeklinde konuştu. Toplantının sonunda katılımcılara kuymak ikramı yapıldı. Törene; Vali Aziz Yıldırım’ın yanı sıra Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, TTSO Başkanı Erkut Çelebi, Akçaabat Belediye Başkanı Osman Nuri Ekim, Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı (WIPO) Geçiş Ülkeleri ve Gelişmiş Ülkeler (TDC) Bölümü Direktörü Prof. Dr. Habip Asan, Türk Patent ve Marka Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak ve Ticaret Odası üyeleri katıldı.
Gülcemal için bir araya geldiler, ortak akla vurgu yaptılar
05 Kasım 2024 Salı - 10:42 Gülcemal için bir araya geldiler, ortak akla vurgu yaptılar Trabzon’da Beşirli sahilindeki Gülcemal dolgu alanının son durumunu ve bundan sonra atılacak adımları AK Parti Trabzon milletvekilleriyle istişare eden Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, hazırlanan konsept projelerin ilgili meslek odaları ve üniversiteler ile paylaşılacağını açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, Beşirli sahilinde yapımı süren Gülcemal dolgu alanıyla ilgili süreci, önceki dönem Ulaştırma ve Altyapı Bakanı, TBMM Bayındırlık, İmar, Ulaştırma ve Turizm Komisyonu Başkanı ve AK Parti Trabzon Milletvekili Adil Karaismailoğlu, AK Parti Trabzon milletvekilleri Yılmaz Büyükaydın ve Vehbi Koç ile masaya yatırdı. Projenin şu ana kadar tamamlanan aşamaları ve bundan sonra yapılması planlanan çalışmaların ele alındığı değerlendirme toplantısında, Büyükşehir Belediyesi ve Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) tarafından 3 ayrı firmaya hazırlatılan konsept projeler, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Mustafa Yaylalı tarafından ayrıntılı şekilde milletvekillerine anlatıldı. Hazırlanan konsept projelerin ilgili meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler ile paylaşılacağını açıklayan Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, "Hazırlanan 3 konsept projeden sadece birine bağlı kalmayacağız. Bütün projelerden seçki yaparak, o alanı en verimli ve şehrimize en faydalı olacak şekilde planlamak istiyoruz. Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası gibi ilgili sivil toplum kuruluşlarımızın yanı sıra üniversitelerimizden görüş alacağız. ’Yaptık oldu’ mantığıyla değil, şehrin ortak aklını yansıtan bir anlayışla bu çalışmayı hayata geçireceğiz" dedi. Milletvekilleriyle projenin yapım ve işletim modeli üzerine de istişarelerde bulunduklarını belirten Başkan Genç, "Henüz o aşamaya gelinmemiş olsa da, bu yatırımın kamu ya da özel sektör finansmanıyla yapılıp yapılmaması gerektiğini ve işletmesinin nasıl yürütülebileceğini de konuştuk. Bu aşamada rakam vermek doğru olmaz ama bu işin gerçekten büyük bir maliyeti var. Bu konuda öncelikle ilgili bakanlıklar ve kamu kurumlarıyla görüşülmesini kararlaştırdık" diye konuştu. Gülcemal dolgu alanındaki birinci etabın tahkimatının tamamlandığını, ikinci etaptaki tahkimat çalışmalarının ise beklediklerinden daha hızlı ilerlediğini açıklayan Başkan Genç şunları söyledi: "Tahkimat çalışmalarının 1,5 yıl içerisinde tamamlanmasını hedefliyoruz. Eş zamanlı olarak, 2 ay içinde dolgu alanımızı hafriyat alanı görüntüsünden çıkaracak düzleme çalışmalarına başlayacağız. Alandaki yığınlar ortadan kaldırılacak ve mevcut sahil yolu seviyesine eşitlenecek. Böylece yoldan bakıldığında deniz görülebilecek. Tahkimat çalışmalarımız tamamlandığında dolgu alanımız düz bir şekilde kullanıma hazır hale gelecek. Ayrıca, birinci etap çalışmalarına kaynak temini ile birlikte en erken sürede başlayacağız. Yani ikinci etap tahkimatı bitmeden birinci etapta imalat çalışmalarını başlatmayı hedefliyoruz. Burada otopark, eğlence ve spor alanları, temalı parklar, yeme içme mekanları, bisiklet ve yürüyüş yolları, su sporları merkezleri, plaj ve iskeleler gibi pek çok donatıya yer vermeyi amaçlıyoruz. Henüz netleştirmedik. Bu alanları ortak akılla belirleyeceğiz. Şehrimize dünyanın gelişmiş şehirlerindeki gibi güzel ve örnek bir yaşam alanı kazandırmak istiyoruz.”
Trabzon’un balığı Orta ve Batı Karadeniz’den
04 Kasım 2024 Pazartesi - 13:43 Trabzon’un balığı Orta ve Batı Karadeniz’den Karadeniz açıklarında az şekilde avlanan hamsinin kilosu tezgahlarda 175-200 lira arasında satılıyor. Trabzon’un Moloz mevkiindeki balık tezgahlarında geçtiğimiz günlerde 100 TL’ye satılan palamutun fiyatı artarak 150 TL’ye çıktı. Tezgahlarda Sinop ve Karadeniz Ereğli’de tutulan hamsi de 175-200 TL arasında satılırken, istavrit 125 TL, mezgit 150 TL, çinekop ise 300 TL’den satışa sunuldu. Hamsinin az olduğunu belirten balıkçı esnafı Ahmet Çoğalmış, “Hamsi bu sıralar gelmekte nazlı, biraz kıt. Palamutun bolluğundan dolayı hamsinin kıtlığını hala yaşıyoruz. Doğru düzgün hamsi gelmiyor. İnşallah önümüzdeki zamanlarda bakarız ama pek umut da görünmüyor. Fiyatlarda ise hamside düşüş sürdüğü için kilosu 200 TL’den satılıyor, palamudun tanesi 125 TL, istavritin kilosu 125 TL, mezgit 150 TL, levrek ve çuprada bir değişiklik olmuyor, onların da fiyatı 250-300 TL arasında değişiyor" dedi. Bu sezon palamut bolluğunun hamsi rekoltesini düşürdüğünü ifade eden Mehmet Örseloğlu da, “Hamsi gelir ama kıymetsiz, palamut bol olduğu için hamsi az çıkar. Şu an Sinop ve Karadeniz Ereğli bölgesinden hamsi geliyor. Henüz burada hamsi çıkmadı ama eli kulağındadır. Palamutun da fiyatları son bir kaç güne göre arttı. Normalde 3-4 gün öncesine kadar tanesini 100 TL’ye sattığımız palamutu şu an 150 TL’ye satıyoruz. Yanında da istavrit ve mezgitimiz var. Şu an bu balıklar revaçta" diye konuştu. Palamutun bitmesiyle hamsinin bollaşacağını dile getiren Gökmen Aydın ise "Şu sıralar biraz çok az hamsi geliyor. Normalde fiyatının 150-125 TL arasında olmasını bekliyoruz ama umarım bol olur. Şu an az geliyor. Palamuun sezonu bitsin ki artık hamsinin sezonu başlasın. Palamut 125-150 TL arasında seyrediyor. İstavrit 125 TL, çinekop 300 TL, hamsi 175 TL" ifadelerini kullandı.