Yerel Haberler
Sivas
Dijital bağımlılığın sporcu performansını olumsuz yönde etkilediği tespit edildi
15 Ekim 2024 Salı - 11:00 Dijital bağımlılığın sporcu performansını olumsuz yönde etkilediği tespit edildi Prof. Dr. Tuncay Dilci, yaptıkları bilimsel çalışmalar sonucunda, günde 3-4 saatten fazla dijital temasın sporcularda ciddi performans düşüklüğüne neden olduğunu belirtti. Dijital Yaşam Enstitüsü Başkanı, Dijital Bağımlılıkla Mücadele Derneği Başkanı ve Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuncay Dilci, farklı branşlarda 38 sporcu üzerinde yapılan bilimsel çalışmayla, günlük 3-4 saat dijital temasın sakatlıklara kadar götüren ciddi fiziki ve zihinsel performans düşüklüklerine neden olduğunu söyledi. Dikkat dağınıklığına neden oluyor Prof. Dr. Tuncay Dilci, sporcularda müsabaka öncesi 72 saat içerisinde günlük 3-4 saat dijital temasın birçok yan etkisini tespit ettiklerini belirterek, “Bir grup sporcular üzerinde dijital yaşamın etkileri ve riskleri üzerine bir çalışma yaptık. Farklı spor branşlarından 38 sporcumuz üzerinde deneysel bir çalışma yaptık. Bir nevi çalışma grubu oluşturduk. Araştırmada dijital temasın spor performansı ve genel beceriler üzerindeki etkilerini sorguladık. Deney grubundaki sporcuların günlük üç saatten fazla dijital temas halinde olmaları ve 72 saat içerisinde eğer günlük 3, 4 saat temas halindeyse olumsuz etkileri olabileceğini gözlemledik. Buna göre deney grubundaki sporcular, eğer günlük üç saatin üzerinde dijital nesneyle temas halinde ve dijital nesne onun yakınında bir yerdeyse, uyku uyuduğu yer gibi, yüzde 13’lük bir performans düşüşü gözlemledik. Yine düşünce kontrol becerisi olarak da kontrol becerilerinde yüzde 16’lık bir dikkat dağınıklığı ve odaklanma sorunu olduğunu gözlemledik.” dedi. Kaslarda yüzde 28.2’lik bozulma Dilci, müsabaka öncesi 72 saat içerisinde günlük 3-4 saat dijital temasın kas koordinasyonunda %28,2’lik bir bozulmaya neden olduğunu ifade ederek, “Bu durum, sporcuların performans ve güçlerini olumsuz etkileyen bir tabloyu ortaya çıkardı. Ayrıca, sporcularda duygusal ve davranışsal anlamda ciddi olumsuzluklar gözlemledik. Bu sonuçlar, aşırı dijital cihaz kullanımının ve çoklu uyaranlara maruz kalmanın doğurduğu etkiler olarak karşımıza çıktı. Özellikle öfke ve kas sistemi üzerindeki stresin artmasıyla birlikte, sporcularda duygusal sorunlar ve dürtü kontrol bozuklukları görüldü.” diye ekledi. Dikkat edilmesi gereken 90 santimetre Prof. Dr. Tuncay Dilci, aynı oda içinde 90 santimetreden daha yakın mesafede bulunan dijital cihazların beyin hormonlarına olumsuz etkiler yaptığını vurgulayarak, “Dünya genelinde yapılan çalışmalara baktığımızda, öncelikle melatonin hormonunun azalması ve uyku bozuklukları görülüyor. Eğer sporcular veya normal vatandaşlar, telefon, bilgisayar gibi cihazları yatak odasında veya 90 santimetreden daha yakın mesafede bulundururlarsa, melatonin üretiminin baskılandığı ve hücre yenilenme hızının yavaşladığı tespit edilmiştir. Özellikle mavi ışık etkisiyle melatonin üretimi azalmakta ve bu da uyku problemlerine yol açmaktadır. Uykusuzluk, ertesi gün dikkat dağınıklığı ve performans düşüklüğüne neden olabilmektedir. Hafıza sorunları, öğrenme güçlükleri, odaklanma problemleri ve üretkenlikte azalma da bu etkiler arasındadır” dedi. Karar vermede gecikmeye neden oluyor Dilci, dijital bağımlılığın sporcularda karar verme mekanizmalarını zayıflattığını, reaksiyon sürelerini uzattığını, yorgunluk ve anlamada güçlük oluşturduğunu da ifade ederek şunları söyledi: “SAR değeri, vücudun elektromanyetik dalgalara maruz kalma oranını gösterir. Uzun süreli dijital cihaz kullanımı sonucu, beyin hücrelerinde ısınma ve hücre zarar görme ihtimali artar. Bunun sonucunda baş ağrısı, migren ve çeşitli fonksiyonlarda azalma gözlenir. Sporcularda karar verme mekanizmalarının zayıfladığını, reaksiyon sürelerinin uzadığını ve yorgunluk ile anlama güçlüğü yaşadıklarını tespit ettik. Özellikle kısa sürede karar vermesi gereken sporcular, dijital temas sonucu bu süreçte zorlanmakta ve bazı aktivitelerinde ciddi olumsuz etkiler yaşamaktadır.”
Sivas’ta kanunsuzluğa geçit yok
15 Ekim 2024 Salı - 10:49 Sivas’ta kanunsuzluğa geçit yok Sivas İl Jandarma Komutanlığı bir haftalık faaliyet raporu yayınladı. Rapora göre 111 şüpheli şahıs jandarma ekipleri tarafından yakalandı. Sivas İl Jandarma Komutanlığı, 7-13 Ekim tarihleri arasında yapılan çalışmalara ilişkin rapor hazırladı. Asayiş, trafik, siber suçlar ve göçmen kaçakçılığı gibi birçok olaya müdahale eden ekipler, şahıslara adli cezanın yanı sıra para cezası uyguladı. İl Jandarma Komutanlığı’ndan yayımlanan raporda; İl genelinde 111 şüpheli şahıs yakalandığı, asayiş suçlarından yapılan aramalarda 2 adet av tüfeği ile 1 adet kurusıkı tabanca ele geçirildiği belirtildi. Aynı dönem içerisinde İlçe Jandarma Komutanlıklarınca icra edilen devriye faaliyetlerinde ise 39 bin 822 şahıs ve 14bin 312 araç sorgulanırken toplamda 73 şahıs yakalanmıştır. Kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde; 10 kaçakçılıkla mücadele kanununa muhalefet olayı, 12 uyuşturucu olayı, 1 organize olayı olmak üzere toplam 23 olaya müdahale edildi. Yine aynı çalışmalarda 84 gr. kubar esrar, 10 gr. toz esrar, 5 gr. plaka esrar, 790 paket kaçak sigara, 7 gr. metamfetamin, 6 adet uyuşturucu hap, 150 bin 000 gr. kaçak tütün, 4 adet tabanca, 6 adet av tüfeği, 1 adet kuru sıkı tabanca, 110 adet tabanca mühimmatı, 97 adet av tüfeği mühimmatı 5 adet tabanca şarjörü ele geçirildi. Göçmen kaçakçılığıyla mücadele çerçevesinde ise; 302 yabancı uyruklu şahsın GBT sorgusu yapıldı. 27 yabancı uyruklu şahsa toplam 141 bin 134 TL idari para cezası uygulandığı belirtildi. Öte yandan il genelinde 3 bin 995 şahıs ve 3 bin 986 araç sorgulanırken 136 araca toplam 475 bin 847 TL idari para cezası kesildi.
Sivas’ın tek kadın güreş takımı başarıdan başarıya koşuyor
15 Ekim 2024 Salı - 10:44 Sivas’ın tek kadın güreş takımı başarıdan başarıya koşuyor Sivas’ın tek kadın güreş takımı olan Zara Güreş Spor Kulübü, elde ettiği başarılarla adından söz ettiriyor. Sivas’ın Zara ilçesinde 3 yıl önce kurulan ve şehrin tek kadın güreş takımı olan Zara Güreş Spor Kulübü, kısa sürede çok sayıda derece elde ederek başarıdan başarıya koşuyor. Zara Gençlik ve Spor İlçe Müdürü aynı zamanda güreş hocası olan Hamza Ergüt nezaretinde çalışan kadın güreşçiler, turnuva ve şampiyonalarda aldığı başarılarla dikkat çekmeyi de başardı. Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı’na (İHA) özel açıklamada bulunan güreş hocası Ergüt, "Kız güreş takımımızı yaklaşık 3 yıl önce kurduk. Kurduğumuz yıl 2 tane Türkiye şampiyonluğu aldık. Geçen yıl da yine kızlarımızdan 2 tanesi Türkiye şampiyonu olarak Avrupa’ya gittiler. Bu yıl da 3-4 tane Türkiye’de madalya aldı. Aynı zamanda Sporcu Eğitim Merkezimizi açtık Zara’ya. Burada da bu kızlarımızdan 13 tanesine sporcu eğitim merkezinde eğitim veriyoruz. Amacımız 2028’de inşallah olimpiyatlarda güreşecek sporcuları kızlarımızın arasından yetiştirmek. Bu amaçla yola çıktık. Çalışmalarımız devam ediyor. En iyi şekilde ülkemizi ulusal ve uluslararası arenalarda temsil edecek kızlarımızı yetiştirmek istiyoruz. İnşallah kızlarımız da ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Güzel bir şekilde ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceklerine inanıyoruz" dedi. "İlk başlarda zorlandık" Son yıllarda kadınların güreşe ilgisinin arttığını söyleyen Ergüt, "Güreş deyince erkekler akla geliyor ama son yıllarda ülkemizin her tarafında kız güreş takımı yoğun bir şekilde çalışmaya başladı. Şu anda bir Türkiye şampiyonasına gittiğimiz zaman emin olun 800, bin diyebileceğimiz şekilde kızlarımız güreş yapıyorlar. Bunlar arasında da dereceye girmek gerçekten zor. Çünkü her yerde artık bir güreş takımı var. Sivas’ı da güreşte kız takımı olarak biz temsil ediyoruz. İlçede zorlandık ilk başlarda. ’Kızlardan güreşçi mi olur?’ denildi. Ama sağ olsunlar aileleri bizi tanıdıkları için bize emanet ettiler. Biz de elimizden geldiği şekilde kızlarımızdan en iyi performansı almak için güzel bir antrenman programı hazırladık. İnşallah önümüzdeki yıllarda da ismini daha iyi şekilde duyuracaklarına inanıyoruz. Kadın cinayetleri son zamanlarda gerçekten de ülkemizde olsun çok ön planda. Biz de bu yönde kızlarımızı güzel bir şekilde yetiştirerek, bunların karşısında olduğumuzu gösterdik. İnşallah burada da en güzel bir şekilde madalyaları alarak, ahlaki olarak bunları yetiştirerek bu şeylere maruz kalmamalarını, hiç değilse vakitlerinin büyük bir çoğunluğunu burada spor yaparak o kültürü alarak yetiştirilmeleri için elimizden geleni yapıyoruz" ifadelerini kullandı. Yaren Adıyaman: "Milli sporcu olmak istiyorum" Zara Güreş Spor Kulübü Kadın Güreş Takımı sporcularından Yaren Adıyaman, ilçede güreşe ilk kendisinin başladığını ifade ederek, "İlk Hamza hocayla tanıştım. Zara gibi yerde, küçük bir yerde, kadınların böyle bir şey yapması çok hoş karşılanmıyordu. Ama ben kararlılığımla göstermek istedim ve ilk güreşe ben başladım ilçede. Daha sonrasında güreş takımı oluşturduk. Sonra Türkiye şampiyonasında üçüncü oldum. İnşallah da devamlılığı gelir. Güreşte hedefim olimpiyat şampiyonu olmak. Güreş dalında inşallah daha çok çalışarak bir dünya, bir Avrupa görmek istiyorum. Milli sporcu olmayı çok istiyorum" diye konuştu. Eylül İlbaş: "Hedefim Avrupa ve olimpiyat" Sporculardan Eylül İlbaş ise elde ettiği derecelerden bahsederek şu ifadeleri kullandı: "Bu sene U17 Türkiye Şampiyonası’nda üçüncü oldum. Milli takıma gittim, ulusal turnuvaya gittim, beşinci oldum. Ondan sonra Sivas’ta Türkiye şampiyonasına katıldım ve ikinci oldum. Milli takıma tekrar gittim. Geçen sene de Türkiye şampiyonu oldum, Avrupa’ya gittim. Hedeflerim olimpiyat, yine dünyaya ve Avrupa’ya gitmek. Güreş yapmamız küçük bir ilçe olduğu için burada hoş karşılanmıyordu. Annemler de ilk başlara böyle düşünüyorlardı, derece yapınca fikirleri değişti." Latife Sude Şahin: "Avrupa’da ikinci oldum" Latife Sude Şahin de 2023’te Avrupa’da derece yaptığını söyleyerek, "2023’te Avrupa’da ikinci oldum. Final maçında Rus’a yenildim. Bu yıl da okullar arasında Tekirdağ’da Türkiye şampiyonu oldum. Hedefim dünyada ve Avrupa’da derece yaparak Türk bayrağımızı dalgalandırmak" diye konuştu.
Kurtlar tarafından 66 koyunu telef edilen besici: "Bütün hayvanları boğmuş"
15 Ekim 2024 Salı - 09:43 Kurtlar tarafından 66 koyunu telef edilen besici: "Bütün hayvanları boğmuş" Sivas’ın Gözmen Köyü’nde kurt saldırısı sonucu ağıldaki 66 koyunu telef olan besici, "Kurt yemiş. Bütün hayvanları boğmuş" dedi.Olay, sabah saatlerinde merkeze bağlı Gözmen köyünde yaşandı. Besici Selim Kılıçoğlu, sabah ağıla gittiğinde gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşırdı. Koyunlarının yerde hareketsiz yattığın gören Kılıçoğlu’nun durumu bildirmesi üzerine olay yerine jandarma ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. 66 koyunun kurt saldırısı sonucu telef olduğu belirlendi. İl Tarım ve Orman Müdürü Seyit Yıldız da besiciyi ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Telef olan 66 koyun ise kepçeyle ağıldan çıkarılıp römorka yüklenerek güvenli bir noktada gömüldü.“Köpeklerin havladığını duydum ama tilki sandım”Besici Selim Kılıçoğlu, köpek seslerini duyduğunu fakat çok fazla önemsemediğini söyleyerek, “Saat 03.15’te hayvanların olduğu ağıla geldim. O saatlerde geldim baktım hiçbir şey yok, ondan sonra geri döndüm. Tekrar sabah 06.30 gibi geldim. Baktım ki kapıya vurmuşlar, hayvanlar ürkmüş. Hepsi bir köşeye sığınmış. Kurt yemiş. Bütün hayvanları boğmuş. 15 tane yaralı var. Köpeklerin havladığını duydum ama tilki sandım, çok önemsemedim. 66 hayvan telef oldu. İl Tarım Müdürümüz geldi, geçmiş olsun dileklerini iletti” dedi.
Kurtlar tarafından 66 koyunu telef edilen besici: "Bütün hayvanları boğmuş"
14 Ekim 2024 Pazartesi - 19:17 Kurtlar tarafından 66 koyunu telef edilen besici: "Bütün hayvanları boğmuş" Sivas’ın Gözmen köyünde kurtun saldırısı sonucu ağıldaki 66 koyunu telef olan besici, "Kurt yemiş. Bütün hayvanları boğmuş" dedi. Olay, sabah saatlerinde merkeze bağlı Gözmen köyünde yaşandı. Besici Selim Kılıçoğlu, sabah ağıla gititğinde gördüğü manzara karşısında neye uğradığını şaşırdı. Koyunlarının yerde hareketsiz yattığın gören Kılıçoğlu’nun durumu bildirmesi üzerine olay yerine jandarma ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. 66 koyunun kurt saldırısı sonucu telef olduğu belirlendi. İl Tarım ve Orman Müdürü Seyit Yıldız da besiciyi ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Telef olan 66 koyun ise kepçeyle ağıldan çıkarılıp römorka yüklenerek güvenli bir noktada gömüldü. “Köpeklerin havladığını duydum ama tilki sandım” Besici Selim Kılıçoğlu, köpek seslerini duyduğunu fakat çok fazla önemsemediğini söyleyerek, “Saat 03.15’te hayvanların olduğu ağıla geldim. O saatlerde geldim baktım hiçbir şey yok, ondan sonra geri döndüm. Tekrar sabah 06.30 gibi geldim. Baktım ki kapıya vurmuşlar, hayvanlar ürkmüş. Hepsi bir köşeye sığınmış. Kurt yemiş. Bütün hayvanları boğmuş. 15 tane yaralı var. Köpeklerin havladığını duydum ama tilki sandım, çok önemsemedim. 66 hayvan telef oldu. İl Tarım Müdürümüz geldi, geçmiş olsun dileklerini iletti” dedi.
Minik şifa deposu, fazla tüketildiğinde zehir oluyor
14 Ekim 2024 Pazartesi - 11:46 Minik şifa deposu, fazla tüketildiğinde zehir oluyor Sivas’ta kış aylarının vazgeçilmezlerinden biri olan kuşburnu meyvesi, hem lezzeti hem de sağlığa faydalarıyla dikkat çekiyor. Bu minik şifa deposu fazla tüketildiğinde ise zehirlenmelere yol açabiliyor. Sivas’ta, sonbaharın gelmesiyle kışlık hazırlıklara başlanıldı. Doğada kendiliğinden yetişen kuşburnu ise bu hazırlıkların başında yerini aldı. Dikenli çalılarda yetişen nohut şeklinde kırmızı meyveleri olan kuşburnu, içerdiği B1, B2, C ve K vitaminleri ile vatandaşların vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alıyor. Dikenlerin arasından tek tek özenle toplanan kuşburnu meyvesinden gerek marmelat gerek komposto gerekse kurutularak çayı yapılabiliyor. Genellikle kış aylarında tüketilen bitki çayları içerisinde vazgeçilmez olan kuşburnu çayı birçok hastalığa şifa oluyor. Tam bir şifa deposu olsa da fazla tüketildiğinde yarardan çok zarar verebileceğini belirten uzman diyetisyen Gülsüm Hazman, “Çok fazla tüketildiği takdirde vücutta toksik etki oluşturur bunun neticesinde zehirlenmeler yaşanabilir” ifadelerini kullandı. “Tam bir şifa deposu” Hemen hemen her yerde yetiştiğini ifade eden Mustafa Çengel, “Kuşburnu Allah’ın verdiği çok şifalı bir meyvedir. Marmelatı, çayı yapılır. Özellikle ıhlamura ekleyip kaynattığımızda tam bir şifa deposu olur. İçerisinde C vitamini barındırır. Özel bir yer gerekmez her yerde yetişir” dedi. “Ölçülü şekilde kullanmayı öneriyoruz” İçerisinde birçok vitamini barındırarak bağışıklık sistemine fayda sağlayan kuşburnu meyvesinin fazla tüketildiğinde yarardan çok zarar verebileceğini belirten uzman diyetisyen Gülsüm Hazman, “Kuşburnu Türkiye’nin hemen her bölgesinde yetişen çalı formunda ve nohut şeklinde kırmızı meyveleri olan bir bitkidir. Soğuk havaya dayanıklı olduğu için özellikle Sivas bölgesinde çok fazla miktarda yetiştiği görülmektedir. Özellikle bitkisel çay, marmelat, nektar tüketiminde kullanılmaktadır. Kuşburnu yüksek oranda C vitamini içerir. Aynı zamanda B1, B2 ve K vitamini içerir. Yüksek antioksidan bileşenler içerdiği içinde bağışıklığı güçlendirici etkisi bulunur. Bu nedenle yaklaşan kış aylarını da göz önünde bulundurduğumuzda biz uzmanlar kuşburnuyu kesinlikle tavsiye ediyoruz. Tabi ölçülü şekilde kullanmayı öneriyoruz. Çok fazla tüketildiği takdirde vücutta toksik etki oluşturur bunun neticesinde zehirlenmeler yaşanabilir” şeklinde konuştu.