Yerel Haberler
Şırnak
Bakan Bayraktar, öğretmenlerle Gabar Dağı’na çıktı 24 Kasım 2024 Pazar - 15:50:07 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Şırnak’ta Gabar Dağı’ndaki petrol üretim sahasında 18 öğretmenle bir araya gelerek “24 Kasım Öğretmenler Günü”nü kutladı. Bayraktar, Gabar Dağı bölgesinde şehit öğretmenin adı verildiği Şehit Şenay Aybüke Yalçın 35 nolu Petrol Üretim İstasyonu’nda, 18 öğretmenle “24 Kasım Öğretmenler Günü” münasebetiyle bir araya geldi. Batman’ın Kozluk ilçesinde 9 Haziran 2017’de PKK’lı teröristlerin düzenlediği saldırıda şehit olan müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’ın anısına adının verildiği petrol sahasında öğretmenlere program düzenlendi. Öğretmenlere verilen öğlen yemeğin ardından Şehit Şenay Aybüke Yalçın’ın en sevdiği eserin dinletisi duygusal anlar yaşattı. Bakan Bayraktar, öğretmenlere çeşitli hediyeler verdi. Üretim ve çalışmalarla ilgili yetkililerden bilgi alan Bayraktar, öğretmenler ile alanı gezdi. Bakan Bayraktar, TPAO ve TPIC yetkililerinden çalışmalar hakkında bilgi alarak, yaptığı açıklamada, bugününün özel bir gün olduğunu, milyonlarca öğretmenin Öğretmenler Günü olduğunu söyledi. Bu özel günlerini kutlamak bir anlamda da bura olduklarını belirten Bakan Bayraktar, "Tabii bizim burada Aybüke yalçın sahamıza ismini veren öğretmenimizi de anmak için buradayız. Hepinizin bildiği gibi menfur bir terör saldırı sonucunda 2017 yılında kendisini kaybettik, şehit oldu. Bugün burada onun birlikte üniversite de birlikte okuduğu öğretmen arkadaşları da bizlerle buradalar. Onlar ile buraya geldik. Türkiye’nin bağımsızlaşması için, ileri gitmesi için gayret gösteren, bu uğurda emek veren, bu uğurda şehit düşen birçok insanımız oldu. Türkiye teröre yıllarca büyük kurbanlar verdi, şehitler verdi. Bunların sembolleşmiş isimlerinden bir tanesi Aybüke Yalçın öğretmenimiz" dedi. "60’ın üzerinde kuyuda üretim gerçekleştiriyoruz" Türkiye Petrolleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olarak ülkeni enerjide bağımsızlığı için büyük bir mücadelenin içerisinde olduklarını vurgulayan Bayraktar, "Bu mücadeleyi yaparken, bu sahalarda isimlerini yaşattığımız insanlar, Şehit Aybüke Yalçın, Şehit Esma Çevik, Şehit Teğmen Akdeniz sahalarında bugün Türkiye’nin enerji bağımsızlığı yolunda çok büyük adımlar atıyoruz. Daha önce buraya geldiğimizde yaklaşık bundan bir sene önce 23 bin varillerde olan üretim, bugün itibari ile 58 bin varilin üzerine çıkardık. Her geçen gün, her geçen hafta ilerliyoruz. İnşallah yılsonuna kadar önemli bir aşamayı 70 bin varillere varmayı ümit ediyoruz. O yolda ilerliyoruz. Ama bölgenin potansiyeli çok büyük. Zaten bunun için yıllardır bize burada terör oldu ve terörden dolayı bu bölgelerde arama yapamadık. Şimdi görüyorsunuz buralarda yaklaşık 500 kilometreye yakın yol yaptık. Ve bu yollarda 60’ın üzerinde kuyuda bu üretimi gerçekleştiriyoruz" diye konuştu. Türkiye’nin en kaliteli petrolü burada üretildiğini aktaran Bakan Bayraktar, konuşmasını şöyle sürdür: "Bu konuda kararlılıkla devam edeceğiz. Ülkemiz birçok bedeller ödedi. Ama şunu, enerji bağımsızlığını, ülkemizin milli güvenliğinin bir parçası olarak görüyoruz. Ve bu uğurda da çalışmalarımıza burada da diğer yerlerde de devam edeceğiz. Teröre bu ülke hiçbir zaman boyun eğmedi, inşallah bundan sonrada eğmeyecek. Bizlerin bugünlere gelmesinde başta kendi öğretmenlerim olmak üzere, bütün öğretmenlerimizin bu özel gününü kutluyorum, tebrik ediyorum. İnşallah burada daha büyük keşiflere imza atacak, buradaki üretimlerimizi çok daha ileri götürecek bize yeni nesiller yetişmelerini istirham ediyorum.” Şırnak İl Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz Çandırağlu, "Bakanımızın ziyaretinin bugüne denk gelmesi ve şehit Aybüke Yalçın öğretmenimizi hatırlayıp, bütün öğretmen arkadaşlarımız ile birlikte ilçelerimizden getirdiğimiz temsilen öğretmen arkadaşlarımızla burada Öğretmenler Günümüzü kutlaması bizi ayrıca onura etti, mutlu etti" şeklinde konuştu. Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın üniversite arkadaşı öğretmen Hatice Büyük Cengiz, şehit Aybüke Yalçın’ın üniversiteden sınıf arkadaşı olduğunu belirterek, "4 sene boyunca Şırnak’ta görev yaptım. Aybüke’den aldığımız meşaleyi Şırnak’ta 4 sene boyunca alevlendirmenin gururunu yaşıyorum. Şehit Aybüke Yalçın’ın kuyularının ismi ilk yazıldığında, gördüğümde görev yapmış olduğum Kumçatı’dan geçerken tabelalarını gördüğümde içimde hep bir buruk sevinç oluyordu. Burayı görmüş olmak 24 Kasım’da hele ki bugünde benim için çok büyük bir hediye oldu” ifadelerini kullandı. Şehit Öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ın üniversite arkadaşı öğretmen Tuba Çakır ise “6 yıl Siirt’te görev yaptım. Şenay Aybüke Yalçın’ın sınıf arkadaşıyım. Kendisi aynı zamanda en yakın arkadaşımdı. Onu rahmetle anıyorum. Aybüke’miz bizim içimizde en enerji dolu, en hayat dolu olanıydı. Çok çok iyi bir insandı. Onun isminin böyle güzel, anlamlı yerlerde görmek bizleri çok mutlu ediyor" dedi. Bayraktar’a Gabar’daki temaslarında, Şırnak Valisi Birol Ekici, AK Parti Şırnak Milletvekili Arslan Tatar, İl jandarma komutanı Tuğgeneral Mevlüt Dirim, İl Emniyet Müdürü Serdar Büyükleblebici, TPAO Genel Müdürü Ahmet Türkoğlu, kurum müdürleri ve öğretmenler de eşlik etti.
Engellilerin yaşamı kaldırımlara takılıyor
23 Eylül 2024 Pazartesi - 15:08 Engellilerin yaşamı kaldırımlara takılıyor Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşayan engelli vatandaşlar, şehir merkezinde temel ihtiyaçlarını karşılamakta büyük zorluklarla mücadele ediyor. Kaldırımlardaki rampaların yetersizliği, iş yerleri ve kurumlardaki erişilebilirlik sorunları, engellilerin günlük yaşamlarını olumsuz etkiliyor. Tekerlekli sandalye kullanan engelliler, çarşıya çıkarken bile engellerle karşılaşıyor. Engelli vatandaşlar erişebilir kaldırımlar, önü araçların park alanı olmayan kaldırım rampaları, alışverişlerde, bankalar ve kurumlarda kimseye ihtiyaç duymadan sosyal hayatın içinde yaşamak istediklerini dile getirdi. Kimsenin yardımı olmadan kendi ihtiyaçlarını karşılamak istediğini söyleyen Zozan İğdi, "Bugün beraber şehir merkezini dolaştık ve yaşadığımız zorlukları gördünüz. Kaldırımlarda, marketlerde, iş yerlerinde ve kurumlarda engellilere özel rampalar yok. Çarşıya çıkmak istediğinizde rahat dolaşamıyorsunuz. İlla birilerinin yardımına ihtiyacımız oluyor. Bizim istediğimiz engellilere karşı farkındalık oluşmasıdır. Yardım almadan rahatça dolaşabilmek istiyoruz. Normal vatandaşlarda bu kaldırımlarda, yollarda yürüyemiyor. Toplumun bu konuda bilinçlenmesini ve daha hassas davranmalarını istiyoruz. Yetkililerimizin de bu konuda farkındalık çalışmalarını yapmalarını ve herkesin de birer engelli adayı olduğunu fark etmelerini istiyorum. Artık tek başımıza rahatça dolaşabilelim" dedi. Çarşıda bin bir zorluklarla karşılaştıklarını belirten Emin Aydın, "Toplumun bizi kendi açılarından empati kurmaları bizi zorluyor. Çarşıya çıkarken kaldırımlarda giderken zorlanıyoruz. Bu konuda tepki gösterdiğimizde farklı bir tepki vermeleri ve olumsuz olmaları bizi daha fazla üzüyor. Toplum olarak biz engelli adayıyız diyorlar haklısınız ama bari biz hali hazırda engelli olanlara biraz farkındalık, yaşam alanı sunun. Dışarıya çıkmamız ve sosyal alanlarımızın dar olması konusunda yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Bugün beraber dolaştık kaldırımları, caddeleri gördünüz ve ne zorluklar yaşadığımızı gördünüz. Bu yaşadığımız zorlukların daha minimize edilmesi için yetkililerin bizler için çalışmalar yapmasını istiyoruz" diye konuştu. Cizre Engelliler Derneği Başkanı Necmettin Özen, ilçede yaşayan yaklaşık 8 bin engelli vatandaşın olduğunu düşündüklerini söyledi. Özen, "İlçemizde yaşayan engelli vatandaşlarımızın yüzde 55’i erkek, yüzde 45’i kadın olmak üzere bin 200’ü 18 yaş altında çocuktur. Kaldırımlarımızda özellikle rampaların giriş çıkışlarının kapalı olması ve gerek rampaların olmayışı ve işgal edilmesi biz tekerlekli sandalye kullanan arkadaşlarımız için çok büyük sıkıntılar yaşatıyor. Sadece bizler değil bebek arabası kullanan kadınlar için de çok büyük sorunlar oluşturmaktadır. Toplu ulaşım araçlarımız maalesef engellilere göre uygun değil. Çarşıda dolaşırken görüntülerde göreceksiniz gerçekten şehir içinde dolaşmak, alışveriş yapmak, kamu kurumuna gitmek gerçekten zor. Bunların hepsinin erişilebilirlik şartlarının yerine getirilmesinden sonra ancak bu hizmetlere ulaşabiliyoruz. Maalesef bu hizmetler ve standartlar yeterince yerine getirilmediği için engelli durumunda olanlar olarak bu hizmetlere de ulaşamıyoruz. Bu konu ile ilgili başta yöneticilerimiz, mülki amirlerimiz ve STK temsilcilerimiz olmak üzere, hepimizin duyarlı olması gerekiyor. Bu sorunları çözmemiz için herkesin üzerine düşeni yapması gerektiğini düşünüyoruz. Yarın başımıza ne geleceği hiç belli olmaz. Özellikle bu konularla ilgili üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirip sorunların çözümü için katkı sunmalarını talep ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Erkeklere göre kadınlar daha çok Alzheimer hastalığına yakalanıyor
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:45 Erkeklere göre kadınlar daha çok Alzheimer hastalığına yakalanıyor Nöroloji uzmanı Doktor Turgay Dölek, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü kapsamında hastalıkla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Uzman Dr. Dölek, 2050 yılında dünya genelinde 130 milyon kişinin Alzheimer hastası olmasının beklendiğini söyledi. 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü nedeni ile İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine hastalık hakkında önemli açıklamalarda bulunan Şırnak Devlet Hastanesi doktorlarından Nöroloji Uzmanı Doktor Turgay Dölek, Alzheimer hastalığının genellikle 65 yaş ve üstü insanlarda görüldüğünü ve bu hastalığa kadınların erkeklere göre daha çok yakalandığını belirterek, 2050 yılında dünya genelinde 130 milyon insanın Alzheimer hastalığına yakalanmasının beklendiğini söyledi. Uzman Dr. Dölek, “Alzheimer hem hasta için hem de hasta yakınları için bir halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Demans (bunama) grubu içerisinde yüzde 70 oran ile en sık görülen hastalıktır Alzheimer hastalığı. Unutkanlık hastalığı demektir. Genellikle 65 yaşın üstündeki bireyleri etkiler. Beyinde hücrelerin ölümü ile seyreden bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklerden biraz daha fazla görülür. Alzheimer hastalığı ülkemizde yaklaşık olarak 600 bin kişi de mevcuttur. Dünya üzerinde ise 47 milyon insanda Alzheimer hastalığı mevcuttur. 2050’li yıllara geldiğimizde bu sayının dünya genelinde 130 milyon ulaşması tahmin edilmektedir” dedi. Alzheimer hastalığına yakalanan insanların hastalığın ilerleyen döneminde günlük yaşamlarında desteğe ihtiyaç duyduklarını ifade eden Uzman Dr. Dölek, “Alzheimer hastalığı genellikle ileri yaş ile ilişkili bir hastalıktır. Hastalık üç evreden oluşur. Bu evrelerin de öncesindeki preklinik dönemde hastaların iç görüleri korunmuştur ve kendileri unutkanlıklarını fark ederek hekime müracaat edebilirler. Fakat hastalık ilerledikçe tabiri caizse unutkanlıklarını da unuttukları için yakınları veya aile bireyleri hastanın günlük yaşamı içerisinde bazı işleri yapmakta zorlandığını, davranışsal problemler yaşadığını fark ederek nöroloji hekimine muayene için getirirler. Tabii ki biz Alzheimer hastalığı tanısı koymadan önce unutkanlık yapan diğer sebepleri ayırt etmek için bazı testler yapmaktayız. Kan testi, beyin görüntülemeleri ve mental durum testleri, hastanemizde de psikologlar tarafından mini mental test uygulaması yapmaktayız. Daha sonrasında da hastalığın tanısını koyduktan sonra tedavisine, tedavi yaklaşımına geçmekteyiz. Burada en önemli husus Alzheimer hastalığının ve Alzheimer hastasına yaklaşımın hasta yakınları tarafından çok iyi özümsenmesi ve bu konuda da tıbbi profesyonellerin hasta yakınlarına eğitici ve bilgilendirici şekilde yaklaşmaları gerekmektedir” şeklinde konuştu.
37 yıldır dinmeyen acı: Teröristlerin katlettiği 12 kişi unutulmadı
21 Eylül 2024 Cumartesi - 14:33 37 yıldır dinmeyen acı: Teröristlerin katlettiği 12 kişi unutulmadı Şırnak merkeze bağlı Güneyce köyü Berman mezrasında 37 yıl önce PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit edilen 12 kişinin acısı unutulmadı. Gabar Dağı eteğinde bulunan Güneyce köyünde 37 yıl önce PKK’lı teröristler tarafından düzenlenen köy baskınında şehit edilen 6’sı çocuk, 2’si hamile 12 kişinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor. PKK’lı teröristler Güneyce köy sakinlerini 1987 yılında önce katletti, sonra yaktı. Olayın üzerinden 37 yıl geçmesine rağmen PKK’lı teröristlerin katlettiği 12 kişinin acısı ilk günkü tazeliğini koruyor. 37 yıl önce terör örgütü PKK’nın evlerine düzenlediği saldırıda, annesi, babası ve eşinin de aralarında bulunduğu 6’sı çocuk, 2’si hamile kadın, 12 akrabası şehit edilen Şehmuz Güngör, her yıl dönümünde köye gelip, evden geriye kalan enkaza Türk bayrağı asıyor. Güneyce köyünde 21 Eylül 1987 yılında, terör örgütü PKK’lıların saldırısında Güngör ailesinin yaşadığı evde Rıfat Güngör (80), Emine Güngör (70), Sait Güngör (35), Behiye Güngör (32), Huhe Güngör (35), Hizne Güngör (34), Azime Güngör (15), Hülya Güngör (4), Abdulcebar Güngör (2), Sacide Güngör (2) ile hamile olan Narinç Güngör (33) ve Emine Güngör (19) karnında bebekleri ile şehit edildi. Saldırıdan tek kurtulan ise 6 yaşındaki Fettah Güngör oldu. Saldırıda annesi, babası ve eşi Huhe Güngör’ü kaybeden Şehmuz Güngör, olayın her yıl dönümünde yaşadığı Aslanbaşar köyünden, Güneyce köyüne gelerek, evden geriye kalan yıkık enkaza Türk bayrağı asıyor. Saldırının yaşandığı gün köyde olmadığını belirten Şehmuz Güngör, “1987 tarihinde terör tarafından köyümüz basıldı. Bu hain saldırı sonucu şehit olanları biz her yıl buraya gelip anıyoruz. Terör örgütü insanları öldürüp, buralardan vazgeçeceğini sanmasınlar. Terör örgütü buraya baskın düzenlediğinde 6’sı çocuk, 2’si hamile 12 kişiyi katlettiler. Biz bu katliamı unutmadık unutturmayacağız” dedi. Beşire Güngör, ise gece vakti baskın yaptıklarını söyledi. Güngör, "12 kişiyi şehit ettiler, çocuklar sahipsiz kaldı. Biz çok zorluk çektik. Biz devletimizin yanındayız. Başımıza bunu getirenleri lanetliyoruz” diye konuştu. Hanım Güngör de, annesini, babasını ve 5 kardeşini kaybettiğini söyledi. Hanım Güngör, "Amcamın evinde büyüdüm. Ama yoklukla büyüdüm. Annemi babamı hiç görmedim, o zaman çok küçüktüm. Bize şehitlik hakkı verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Behiye Güngör ise, o geceyi hiç unutamadığını belirterek, "Gece uyandığımda ateş dumanlar var. Ben şahsen asla unutamıyorum. Bunu başımıza getirenlere insan demiyorum. Bizi bu hale getiren bu hayvanları lanetliyorum” dedi. Katılımcılar adına açıklama yapan Fatma Güngör, 1984 yılında ilk katliamlarını gerçekleştiren kalleş, hain, bölücü terör örgütü PKK’nın 21 Eylül 1987 tarihinde Şırnak’ın Güneyce köyü yakınındaki Berma mezrasında Güngör ailesine yaptığı menfur saldırının 37’nci sene-i devriyesi sebebiyle toplandıklarını söyledi. Fatma Güngör, "Burada toplanma amacımız başta aziz şehitlerimizi anmak, bizleri buralardan yok etmeye çalışan hainlere karşı bayrağımızı dalgalandırdığımızı ve gölgesinde vatan nöbeti beklediğimizi göstermektir. Olayın üzerinden 37 sene geçti ama acısını dün gibi hissediyor ve yaşıyoruz. 40 yılı aşkındır bebek-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı ayrımı yapmaksızın binlerce vatandaşımızı, korucumuzu, askerimizi şehit eden bu kalleşleri kınıyor ve lanetliyoruz. Allah’ın da laneti bu hainlerin ve destekçilerinin üzerine olsun. 21 Eylül gecesi Güngör soyadını taşıyan, ailemizden, yaşları 2 ile 12 arasında değişen çocuk, hamile, yetişkin erkek olmak üzere toplam 12 kişi şehit edildi. Tam tamına 12 insan, 12 can, 12 masum beden kalleşçe aynı gece içinde katledildi. Bu kadar insanımızın şehit edilme sebebi ailemizden koruculuk yapmaya başlayanların olmasıdır. Devlet büyüklerimizden de bu konuda bizlerle hemfikir olup, destek vermelerini istiyoruz. 12 insanımıza ’sivil terör mağduru’ sıfatından ziyade ’şehitlik’ vasfının verilmesini ve şehit statüsüne alınmalarını talep ediyoruz. Şehitlerimizi andığımız, aziz hatıralarını yad ettiğimiz bugünde memleketin her neresinde olursa olsun dini, bayrağı ve vatanı uğruna kanı dökülen her bir vatandaşımıza, korucumuza, askerimize, polisimize Yüce Allah’tan rahmet ve kederli ailelerine de tekrar baş sağlığı ve sabırlar dileriz” ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından program mevlit-i şerif okunması ve duaların edilmesiyle son buldu. (MY-AKK-Y)