GÜNDEM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 10:59

Bal üreticisinden sahte bal uyarısı

A
A
A
Bal üreticisinden sahte bal uyarısı

Siirt’te 20 yıldır arı yetiştiriciliği yapan Cemal Tomris, sahte balın insan sağlığına zarar verdiğini belirterek, vatandaşların dikkatli olması gerektiğini söyledi.


Balın, kalp ve sindirim sistemi başta olmak üzere göz, mide, tansiyon ve damar hastalıklarına iyi geldiğini söyleyen üretici Cemal Tomris, vatandaşların bal alırken dikkatli olmaları gerektiğini belirterek, sahte balın göz ile görünebildiğini dile getirdi. Tomris; ‘’Doğal bal süzme olarak kremleşir. Yani orijinal olmayan ballar da kristalize olur ama orijinal yani doğal bal kremleşir. Tereyağı gibi bir görünümü olur. Doğal balı ellediğiniz vakit kaygan bir yapısı vardır. Orijinalliği süzme balda çözmek çok kolaydır. Bunu balla haşır neşir olmayan balla bir geçmişi olan olmayan her insan çözebilir. Çünkü görseldir. Krem tarzı bir görünüm aldığı için bunu rahatlıkla çözebiliriz’’ dedi.



Bal üreticisinden sahte bal uyarısı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Trabzon’da Tohum Koruyucuları Projesi tanıtıldı Türkiye, Gürcistan, Romanya ve Bulgaristan ülkelerinin ortak olarak yer aldığı Tohum Koruyucuları projesi ile ilgili tanıtım toplantısı yapıldı. Avrupa Birliği Başkanlığı (ABB) tarafından yürütülen ENI Karadeniz Havzasında Sınır Ötesi İşbirliği programı 2021-2027 dönemi birinci teklif çağrısı kapsamında başarılı bulunarak uygulamaya geçen Tohum Koruyucuları projesi hayata geçiriliyor. 11 Temmuz 2024 ve 10 Ocak 2026 tarihleri arasında 18 ay süreyle toplam 489 bin 48 Euro’luk bir bütçenin kullanılacağı projenin tanıtım toplantısı yapıldı. Trabzon’da bir otelde yapılan toplantıda proje ile ilgili bilgiler verilirken, proje ile kültürel bir miras olan ve gelecekteki gıda ihtiyacını karşılamada büyük rol oynayacak olan yerli tohumların korunması, çiftçi elinde muhafazası, çoğaltılması ve gelecek nesillere aktarılması amaçlanıyor. Tohum kültürünün kayıt altına alınacağı projede Trabzon başta olmak üzere DOKA çerçevesindeki illerde çiftçi görüşmeleri yapılacak. Doğu Karadeniz Bölgesi Yerel Tohum Koleksiyonu’nun da oluşturulacağı proje ile ilgili bilgiler veren DOKA Genel Sekreteri Kemal Akpınar yaptığı konuşmada, "Coğrafyamızda ortaya çıkan iktisadi, içtimai, hatta ekolojik değerleri hem muhafaza etmek hem de gelecek nesillere aktarmak için bu konuda kıymetli paydaşlarımızla birlikte işbirliği içerisinde bulunmanın heyecanı içerisindeyiz" dedi. "Bir ekosistem oluşturmayı arzu ediyoruz" Projenin bölgede ilk denilebilecek bir proje olduğunun altını çizen Akpınar, "Pandemi döneminin dünyadaki küresel ekonomiyi getirdiği noktayı hepimiz yaşadık, gördük. Burada küresel tedarikin entegrasyonu kadar yerelde de çok güçlü tedarik zincirleri, gıda üretim zincirleri oluşturmanın ehemmiyeti pandemi ile birlikte bir kez daha ortaya çıkmış oldu. Projenin hem tarımsal bilgi birikimimize, mutfak birikimimize, gıda kültürümüzün gelecek nesillere aktarılmasına sağlayacak katkı kadar bu yerel çeşitleri güçlendirecek bir tedarik zinciri oluşturmak çok önemli bir boyuta geldi. Kendi kendimize yetebilecek, üretimi yapabilecek kapasiteye sahip olmamız gerekiyor. Bu ilk aşama bir farkındalık ile başlıyor. Aslında Ata Tohumu Projesi’nin Doğu Karadeniz’deki tohumu bu aslında. Bu yüzden bu projeyi de bir tohum olarak görmekte fayda var. Kültürel mirasımızı, gelecekteki gıda ihtiyaçlarını karşılamada rol oynayacak ata tohumlarımızı hem koruyacağız. Hem de çiftçinin bunu muhafaza etmesini, çoğaltmasını ve diğer ekonomik türlere dönüşmesine katkı sağlayacağız. Bir ekosistem oluşturmayı arzu ediyoruz. Bu tohum koleksiyonunu oluşturduktan sonra hem tarımsal mirasımızı, hem de hafızamızı kendi yerel inisiyatifimizle geliştireceğiz. Yerel ve bölgesel kurumlarımızla oluşturacağımız işbirliği sayesinde sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’nde değil Karadeniz Havzası’ndaki diğer ortaklarımız ile birlikte daha uluslararası bir biçimde bir sinerji oluşturulacağına katkı sağlanacağını düşünüyorum" diye konuştu.
Samsun “Çocuğunuzda bu belirtiler varsa okula göndermeyin” Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, okullara hasta çocukların gönderilmesinin bulaşıyı sürdürdüğüne dikkat çekerek, “Çocuğumuzda ani başlayan yüksek ve dirençli ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük, yaygın kas ve eklem ağrısı, kusma ve ishal durumlarından birisi varsa, okula göndermeyerek bulaş zincirini kırabiliriz” dedi. Liv Hospital Samsun Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Nazlı Karakullukçu Çebi, okulda hızla yayılan enfeksiyonlara dikkat çekti. Okullarda enfeksiyonların sık görüldüğü bir döneme girildiği uyarısında bulunan Uzm. Dr. Çebi, “Çocuklarımızda ani başlayan yüksek ve dirençli ateşin, boğaz ağrısının, baş ağrısının, öksürüğün, yaygın kas ve eklem ağrısının, kusma ve ishalin görüldüğü salgın bir hastalıkla karşı karşıyayız. Üstelik çok hızlı yayılıyor ve öksürük, burun akıntısı 2 haftayı bulabiliyor. Bu enfeksiyon, damlacık yoluyla (öksürme, hapşırma) veya yüzeylere dokunulduğu taktirde bulaşıyor. Elimize bulaşan virüslerle dokunduğumuz her yere virüsü bulaştırıyoruz. Grip ve diğer tüm viral enfeksiyonlar genellikle kendi kendine iyileşir ancak okullara hasta çocukların devam etmesi, bulaşıcılık zincirini kırmaya engel oluyor” şeklinde konuştu. “Şikâyetler varsa okula göndermeyin” Özellikle okul çağındaki çocukların viral enfeksiyon belirtileri varsa okula gönderilmemesi gerektiğinin altını çizen Uzm. Dr. Çebi, “Küçük yaştaki çocuklarda özellikle dirençli ateş ve halsizlik ön planda ise influenza, Covid gibi viral enfeksiyonlar düşünülmeli fakat Beta enfeksiyonu da akıldan çıkarılmamalıdır. Çoğu zaman antibiyotik kullanımına ihtiyaç duyulmaz. Eğer çocuğumuzda ani başlayan yüksek ve dirençli ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, öksürük, yaygın kas ve eklem ağrısı, kusma ve ishal durumlarından birisi varsa, çocuğumuzu okula göndermeyerek bulaş zincirini kırabiliriz” diye konuştu. “Viral enfeksiyonda uzman kontrolü önemli” Viral enfeksiyonlarda 5 günü geçen ateş, genel durumda kötüleşme, beslenememe, geceleri uykudan uyandıran öksürük, zatürre (pnömoni) belirtisi olabileceğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Çebi, “Bu durumlarda vakit kaybetmeden uzman doktor muayenesi yaptırılması önemlidir. Özellikle okul bulaşlarını önlemek için ilk 5 günün en riskli dönem olduğunu unutmamalıyız” ifadelerini kullandı.