ASAYİŞ - 08 Ekim 2024 Salı 16:44

Sıla’nın teyzesi: “Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Müebbet alsın”

A
A
A

Tekirdağ’da Sıla bebeğin defin işleminden sonra açıklamada bulunan teyzesi Aslı Tatar, Bakiye Yeniçeri hakkında, “Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Bırakın bu aileyi, bu sülalede yok öyle biri. Müebbet alsın” dedi.

Tekirdağ’da ülkeyi yasa boğan Sıla Bebeğin defin işleminden sonra bebeğin teyzesi Aslı Tatar açıklamada bulundu. Sıla bebeğin teyzesi Aslı Tatar yaptığı açıklamada, “Acımız çok büyük. Allah kimseye yaşatmasın. Yaşamayan bu acıyı bilmez. Rabbim düşmanımın başına vermesin. Yanımızda olan herkese teşekkür ederim” dedi. Kız kardeşi Bakiye ile ilgili soru soran gazetecilere, “O bizim kız kardeşimiz değil. Kız kardeşimiz yok bizim. Öyle kanı bozuk bir kız kardeşimiz yok. Bırakın bu aileyi, bu sülalede yok öyle biri. Müebbet alsın” dedi.

"İndirim gündemi olsa da en üst sınırdan cezalandırılması için elimizden geleni yapacağız"

Avukat Ahmet Berksoy ise açıklamasında, “Dün öğlen saatlerinde bizlere acılı haber geldi. Bu saatten sonra dosya kapsamında zannediyorum yakın tarihte bilgi dokümanları bir erişim engeli ve kısıtlılık kararı vardı. Ceza mahkemesi kanunu kapsamında bilgi ve belgelere erişim sağlayamıyorduk. Sıla bebekle ilgili toplamda 5 tane tutuklama tedbiri uygulanmıştı. 5 kişi hakkında 2’si sürüklenen çocuktu. Bunlarda kısıtlama sebeplerinin kuvvetlerinin varlığını bu dosyanın tabiatında gözlemleyebiliyoruz. Süreç içerisinde bizim elde ettiğimiz bilgiler kapsamında 2 çocuğun açık net bir biçimde açıkçası çocuğa karşı cinsel istismarını tespit edebiliyoruz. Bu noktada artık diğer 3 yetişkin şüpheli ve fail açısından da eylemlerinin münferiden hangi Türk Ceza Kanunu’ndaki eylemlerinin karşılıklarını gözlemleyeceğiz. Suçun vasıf ve mahiyetini ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı tayin edecektir. Biz de bu noktada zaten sürecin takipçisiyiz.

 En ağır cezayı almalarına zaten sağlayacağız. Çocuk şu sürece kadar aksiyon göstermiyordu. Bütün tıbbi tedavilere yoğun bir şekilde yoğun bakım ünitesindeyken devam edilmesine rağmen bu süreçte makineler yardımıyla ilaçla desteklenmek suretiyle bazı vücuttaki organları çalıştırılıyordu. Ancak dün öğlen saatlerinde artık yaşamını yitirdi. Cinsel istismar sonucunda çocuğun bitkisel hayata girmesi ve ardından ölümün vuku bulması durumunda kanun kurucunun iradesi açık, net bir biçimde ortada. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektiriyor. Çocuklar özelinde her ne kadar yaş küçüklüğü indirimi gündemi olsa bile biz üst sınırdan cezalandırılması için hukuki yönden elimizden geleni sağlayacağız" dedi.

Halil Dağ - İlhan Can Arıcılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Sivas’ta STK’lar “Şiddete Hayır” demek için bir araya geldi Sivas’ta bir araya gelen kadın sivil toplum kuruluşları, şiddete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla “Şiddete Hayır” demek için ortak bir basın açıklaması düzenledi. Cumhuriyet meydanından STK’lar adına konuşan Esma Yılmaz, etkinliğe katılan tüm sivil toplum kuruluşlarına duyarlılıklarından dolayı teşekkür ederek, şiddetin toplumsal bir sorun haline geldiğini ve kabul edilemez olduğunu vurguladı. Yılmaz, şiddetin birçok toplumda yaygınlaşmasına rağmen, eğitim eksikliği, psikiyatrik bozukluklar ve aile içi dinamiklerdeki sorunların şiddetin artmasına neden olduğunu belirtti. Şiddetin çocukluk döneminde öğrenilen bir davranış olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çocuklarımıza insani değerleri öğretirken bir yerde hata yapıyoruz” dedi. Ayrıca, ailelerin çocuklarını şiddet kullanmadan ifade edebilme konusunda eğitmesi gerektiğini belirtti. Medya ve dijital içeriklerin de şiddetin yayılmasında önemli bir rol oynadığını ifade eden Yılmaz, ebeveynlerin dijital medyanın olumsuz etkilerine karşı daha dikkatli olması gerektiğine dikkat çekti. Yılmaz, medya içeriklerinin çocuklar üzerinde oluşturabileceği psikososyal sorunlara karşı ebeveynleri uyardı. TÜİK verilerine göre, geçtiğimiz yıl 29 bin çocuk çeşitli şiddet türlerine maruz kaldığını hatırlatan Yılmaz, 2024’ün ilk yarısında ise 205 kadının şiddet nedeniyle hayatını kaybettiğini söyledi. Yılmaz, şiddetin önlenmesi için cezaların caydırıcılığının artırılması gerektiğini ve toplumsal farkındalık oluşturmanın önemine dikkat çekti. Açıklamanın ardından kadınlar İnönü bulvarında sessiz yürüyüş yaparak programı sonlandırdı.