ASAYİŞ - 06 Mart 2012 Salı 09:34

KARTINI ÇIKARMAK İÇİN BANKAMATİĞİ PARÇALADI

A
A
A
KARTINI ÇIKARMAK İÇİN BANKAMATİĞİ PARÇALADI

Şanlıurfa’da bankamatiğe sıkışan kartını çıkarmak isteyen şahsın bankamatiği parçalaması üzerine polis ekipleri alarma geçti. Edinilen bilgiye göre, olay, saat 03.00 sıralarında Doğumevi Caddesi Sağlık Müdürlüğü giriş kapısı yanında bulunan bir bankada bankta meydana geldi. İddiaya göre, alarm sesini duyan güvenlik görevlileri nöbet kulübesinden dışarı koşarak çevreye bakındı. Çevrede bir kişinin bankamatik önünden koşarak kaçtığını gören güvenlik görevlileri, durumu polis ekiplerine
bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri bankamatik çevresinde ve içinde yaptıkları çalışmada bankamatikin açıldığını gördü. İlk olarak hırsızlık ihtimali üzerine çok sayıda polis ekibi bölgeye sevk edildi. Yapılan incelemede farklı bir banka kartıyla işlem yapmak isteyen şahsın, bankamatikte sıkışan kartı çıkarmak isterken aracında bulunan levye ile bankamatiği parçaladığı ortaya çıktı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da tarihi eser kaçakçılığı operasyonu: Farklı dönemlere ait çok sayıda eser ele geçirildi Fatih’te polis ekipleri tarafından 3 ayrı adrese düzenlenen operasyonda 150 adet sikke, 334 adet Hz. İsa ile Hz. Meryem ve Hristiyanlık inancı gereği ulvi kabul edilen aziz ve azizelerin resmedildiği ikona, 63 adet sosyal hayata dair eşya, yüzük, silah ve çok sayıda çeşitli tarihi eser ele geçirildi. Osmanlı ve Roma İmparatorluklarına ait çok sayıda eserin ele geçirildiği Operasyonda 2 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından kültür ve tabiat varlıklarının korunması ile kaçakçılığın önlenmesine yönelik çalışma gerçekleştirildi. Yapılan çalışmalarda, Fatih’te 3 farklı adres tespit edildi. Harekete geçen ekipler, belirlenen adreslere operasyon düzenledi. Operasyonda 2 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.Adreslerde yapılan aramalarda ise, 150 adet Yunan İmparatorluğu, Roma İmparatorluğu ile 17.- 18. ve 19. yüzyılda Klasik ve Batılılaşma Dönem Osmanlı İmparatorluğu, İspanya Deniz Aşırı, Almanya Federal Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri dönemlerine tarihlendiği düşünülen farklı ebat ve boyutlarda sikke grubu, 334 adet Hristiyanlık inancına ait olduğu değerlendirilen, üzerinde Hz. İsa ile Hz. Meryem ve Hristiyanlık inancı gereği ulvi kabul edilen aziz ve azizelerin resmedildiği, ahşap malzemeden imal farklı boyut ve ebatlarda İkona grubu, 63 adet 17.-18.-19. ve 20. yüzyıla tarihlendiği düşünülen, halkın sosyal heyetini yansıtan, bilim, din ve mihaniki sanatlarla ilgili etnografik nitelikteki kültür varlıkları olmak üzere koruyucu ve vurucu silahlar, cam eşyalar, süs eşyaları, yüzük taşları, küpeler, iğneler, askılar, mühürler, bilezik ve benzerleri, deri, bez, papirus, parşümen veya maden üzerine yazılı veya tasvirli belgeler ele geçirildi.Operasyonda ayrıca damgalı veya yazılı levhalar, yazma veya tezhipli kitaplar, minyatürler, kumaş ve benzeri taşınır eşyalar ve bunların parçaları, 39 adet Geç Osmanlı devirlerine tarihlendiği düşünülen gümüş kaşık seti grubu, 28 adet Geç Osmanlı ve Erken Cumhuriyet devirlerine tarihlendiği düşünülen mühür, 17 adet Kütahya ve İznik seramik imal edilen taşınmaz karo parça grubu, 3 adet Osmanlı dönemi kale tüfeği, 2 adet üzerinde Hz. İsa ve Hz. Meryem figürleri bulunan fil dişi olabileceği değerlendirilen obje de bulundu.Eserlerin, İstanbul Ayasofya Müzesi Müdürlüğü, İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi Müdürlüğü, İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğüne teslim edilecek. Yakalanan şüphelilerden biri emniyetteki tamamlanan işlemlerin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken, diğer şüphelinin işlemleri devam ettiği öğrenildi. Öte yandan, ele geçirilen kaçak tarihi eserler, Fatih’teki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki Yerleşkesinde sergilendi.
Aydın Ilıcabaşı’nda üretilen rattan avizeler moda oldu Aydın’ın Efeler ilçesi Ilıcabaşı’nda üretilen ve sahil bölgelerini güzelleştiren ürünler arasında bu yıl en çok tercih edilen avize oldu. Yeni sezon için hazırlık yaptıklarını belirten Aydın Romanlar Derneği Federasyonu Başkanı Abdül Aydeniz, önceki yıllarda sepet favori ürün olduğunu 2024 yılında ise rattan avizelerin ön palana çıktığını söyledi. Aydın’ın Efeler ilçesi Ilıcabaşı Mahallesi, sahil kesimlerini süsleyen bambu, hasır, kamış ve rattan gibi malzemelerden üretilen ürünlerle dikkat çekiyor. Yılda tonlarca ürünün işlendiği ve halkının geçiminin büyük kısmını bu işten sağladığı mahallede, 2025 sezonu için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyor. Aydın Romanlar Derneği Federasyonu Başkanı Abdül Aydeniz, mahallenin geçim kaynağı olan bambu ve sepetçilik işini, ilkokul yıllarında öğrenmeye başladığını belirtti. Aydeniz, “Okuldan sonra ustalarımızın yanına gidip bu işi öğrendik. Şu anda sepet ve hasır üzerine yapamayacağımız hiçbir ürün yok. Ustalarımıza teşekkür ederim, bu mesleği onların sayesinde öğrendim” dedi. Son yıllarda özellikle rattan avizelere olan talebin arttığını belirten Aydeniz, 2024 ve 2025 yıllarında rattan avize modelinin ön planda olacağını söyledi. Aydeniz, “Önceden sepetler çok tercih edilirdi ama şimdi rattan avizeler popüler. Plajlar, oteller, restoranlar ve beach club’larda rattan ve bambu abajur modellerine büyük ilgi var” şeklinde konuştu. 2024 sezonunun güzel geçtiğini ancak bazı siparişlere yetişemediklerini ifade eden Aydeniz, bunun nedenini yeterli sayıda usta olmamasına bağladı. Aydeniz, "Gençler bu mesleğe ilgi göstermiyor. ‘Ne iş yapıyorsun?’ diye sorulduğunda, çoğu genç ‘sepetçiyim’ diyemiyor, bu yüzden usta sıkıntısı yaşıyoruz" dedi. Ayrıca, zaman zaman malzeme sıkıntısı çektiklerini ancak bu durumda yurt dışından rattan temin ettiklerini de sözlerine ekledi. Ilıcabaşı Mahallesi’nde üretilen bambu, rattan ve diğer doğal malzemelerden yapılan ürünler arasında avize, sehpa, masa, telefonluk, kütüphane, koltuk, sepet gibi pek çok seçenek bulunuyor. Aydeniz, “Müşterinin talepleri doğrultusunda her türlü ürünü yapabiliyoruz. Biz burada genelde avize ve çeşitli mobilya ürünleri üretiyoruz, talep doğrultusunda bambu ve diğer malzemelerle her türlü ürünü üretmemiz mümkün” diye belirtti. Çin mallarının yerli üreticilere olumsuz etkisi olduğunu vurgulayan Aydeniz, ancak son yıllarda özellikle pandemi sonrası yerli ürünlere olan talebin arttığını dile getirdi. Akdeniz, "Çin malları, dayanıksız ve kalitesiz olduğu için insanlar artık yerli ürüne yöneliyorlar" dedi. En çok talep gelen ürünlerin turizm sektörü tarafından alındığını belirten Aydeniz, Bodrum, Marmaris, Çeşme, Kuşadası, Didim, Antalya ve İstanbul gibi yerlerden talepler aldıklarını söyledi.
Manisa Manisalı kadınlar kol kola girip gece yürüyüşü yaptı Şehzadeler Belediyesi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, Manisa’da ilk kez gece yürüyüşü gerçekleştirdi. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, yürüyüş sonrası yaptığı açıklamada kadın cinayetleri son bulana kadar mücadele edeceğini vurgulayarak, “Şiddete, hukuksuzluğa ve bu karanlık zihniyete karşı yaşamı ve eşitliği savunmaya devam edeceğiz” dedi. Manisa’da Şehzadeler Belediyesi tarafından düzenlenen gece yürüyüşünde kadınlar, kadına yönelik şiddet ve baskıya karşı seslerini yükseltti. Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay öncülüğünde gerçekleşen yürüyüşe, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen, Manisa Baro Başkanı Av. Sevgi Başak Yeşil Malay, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcıları Ali Gök, Mesut Doğan, Özge Arslan, Şehzadeler Belediye Başkan Yardımcısı Erdem Yıldırım, STK temsilcileri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte, kadınlar hep birlikte dayanışma ve mücadele mesajı verdi. “Katledilen her kadın isyanımızdır!” Hakkı İplikçi Parkı’ndan başlayan yürüyüş, Manolya Meydanı’nda son buldu. Burada kalabalığa hitap eden Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel bir sorun olmadığını, aynı zamanda politik, hukuki ve yapısal bir mesele olarak ele alınması gerektiğini belirtti. Durbay, “Ülkemizde kadınlar; aile içinde, sokakta, okulda, iş yerinde, siyasette, medyada, çarşıda, pazarda, tarlada olmak üzere, erkekler tarafından her gün daha da artarak; fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete uğramaya devam etmektedir. Bu şiddet ve cinayetlerin önlenememesi sadece bireysel değil, aynı zamanda politik, hukuki, kültürel, ekonomik ve yapısal bir mesele olarak hala varlığını korumaya devam etmektedir. Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri tırmanırken, sadece 2024’ün ilk 10 ayında 327 kadın erkekler tarafından hayattan koparılmıştır. 2014 yılından bu güne son 10 yılda 2 bin 982 kadın öldürülmüş, binlerce kadın; fiziksel, cinsel ve psikolojik şiddete maruz kalmıştır. Katledilen her kadın isyanımızdır. Biz kadınlar, boşanmak istedik diye, kahkaha attık diye, gece sokağa çıktık diye, mini etek giydik diye her gün erkekler tarafından öldürülmeye devam ediyoruz. Şiddete, hukuksuzluğa ve bu karanlık zihniyete karşı isyandayız. Baskılarınız karşısında susmuyoruz, korkmuyoruz ve itaat etmiyoruz. Kadın cinayetleri son bulana kadar mücadele etmeye, sesimizi bu akşam olduğu gibi birlikte yükseltmeye devam edeceğiz” dedi. “Namusumuzu korumak kimsenin haddine değil!” Türkiye’de her yıl 400 kadının erkekler tarafından öldürüldüğüne dikkat çeken Başkan Durbay, şiddeti önleyen yasaların acilen uygulanması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti “İstanbul Sözleşmesini fesh edenlerin, 6284 sayılı yasayı uygulamayanların istediklerinin ne olduğunu çok iyi biliyoruz. İstanbul Sözleşmesini fesh edenlerin hepsi kadın cinayetlerinin ortağıdır. Seçilmiş bir kadın belediye başkanı olarak tüm kız kardeşlerime söz veriyorum, bu karanlık zihniyete karşı gücüm yettiğince yanınızdayım. Kadına yönelik şiddet son bulana kadar sizlerle birlikte omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğim. Biz kadınlar, kimsenin anası, bacısı, eşi, namusu, emaneti değiliz. Bizler eşit yurttaşlarız. Namusumuzu korumak da kimsenin haddine değil. Bizler, şiddetin, sömürünün, yoksulluğun karşısında birlikte güçlüyüz. Şiddete, cinayetlere ve baskılara karşı; isyanımızla, mücadelemizle var olmaya, yaşamı ve eşitliği savunmaya devam edeceğiz. Kadın cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm kadınları saygıyla anıyor, Şiddete karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyorum. Yaşasın kadın mücadelesi.” “Kadınlar birlikte daha güçlüdür” Etkinlikte söz alan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Gökçe Gökçen de kadınların hukuki haklarını savunmak ve şiddeti sonlandırmak için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi. İstanbul Sözleşmesi ve 6284 sayılı yasanın kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kritik bir rol oynadığını vurgulayan Gökçen, “Fiziksel şiddetin yanı sıra ekonomik, psikolojik ve sosyal şiddetin de kadınların hayatını derinden etkilediğini görüyoruz. Kadına yönelik şiddetin yalnızca bireysel değil toplumsal bir sorun olduğunu unutmamalıyız. Manisa’da ilk kez düzenlenen bu yürüyüşte gördüğümüz dayanışma, tüm kadınların şiddete karşı bir araya geldiğinde neler başarabileceğinin bir örneği” dedi. Taksim Meydanı’nda gece yürüyüşü yapan kadınların polis barikatlarına karşı verdiği direnişin de bu mücadelenin simgelerinden biri olduğunu belirten Gökçen, kadınların birbirine destek oldukça daha güçlü olacağını ifade etti. “Kadın hakları için elimizden gelen her şeyi yapacağız” Manisa Baro Başkanı Av. Sevgi Başak Yeşil Malay ise “Ben, yüz yıllık bir kurum olan Manisa Barosu’nun başına gelen ilk kadın başkan olarak, hala bu memlekette kadın başkan, kadın komutan, kadın müdür tamlamalarını kabul etmediğimiz bir Türkiye’de yaşamak istemiyorum. 6284 sayılı yasanın hakkıyla uygulanmadığı, İstanbul Sözleşmesi’nden sudan bahanelerle çıkıldığı bir ülkede, kadın hakları ve gece yürüyüşleri gibi konularda yeterince adım atılmadığı bir ülkede yaşamak istemiyorum. Kadın hakları için elimizden gelen her şeyi sonuna kadar yapacağımızı ve Manisa Barosu’nun tüm avukatlarıyla birlikte her zaman yanınızda olacağımızı buradan beyan ediyorum” ifadelerini kullandı. Kadınlar, gece boyunca şiddete, sömürüye ve ayrımcılığa karşı hep birlikte seslerini yükseltti. Şehzadeler Belediyesi tarafından gerçekleştirilen bu etkinlik, Manisa’da kadına yönelik şiddete karşı mücadelenin sembolü haline geldi.