GÜNDEM - 16 Nisan 2025 Çarşamba 18:53

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Sırrı Süreyya Önder’i hastanede ziyaret etti

A
A
A

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, "Sohbetlerimizde bir araya geldiğimizde bu rahatsızlığından söz açılırdı. Biz rahatsızlığını önemsemesi gerektiğini ifade ederdik. O her seferinde iyi, güzel günlere ulaşalım Terörsüz Türkiye hedefine ulaşalım bizim de işimizde ondan sonrası kolay derdi. Hepimizin temennisi, duası bu zorlu süreci de sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi" dedi.

TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, dün akşam saatlerinde kalp rahatsızlığı sebebiyle hastaneye kaldırılırken, geçirdiği ameliyat sonrası yoğun bakım servisindeki tedavisine devam ediliyor. Siyasilerin Önder’e ziyaretleri de sürüyor. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Önder’i hastanede ziyaret ederek yetkililerden bilgi aldı.

Ziyaretin ardından açıklama yapan Çelik, "Hepimize geçmiş olsun. TBMM Başkanvekili Sayın Sırrı Süreyya Önder’in böyle bir sağlık sorunu yaşamasından dolayı hepimiz üzüldük. Kendisine şifalar diliyoruz. Alanında en yetkin doktorlar hadise olur olmaz buraya geldiler, hemen müdahale ettiler. Çok uzun bir ameliyat sürecinin sonunda şu anda yoğun bakımda. Hocamızdan aldığımız bilgiye göre durumunun kritik olma evresi devam ediyor. Onun için değerli hem ailesine hem de vatandaşlarımıza TBMM’ye geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Hepimiz dua ediyoruz, şifa bulması için. Sohbetlerimizde bir araya geldiğimizde bu rahatsızlığından söz açılırdı. Biz rahatsızlığını önemsemesi gerektiğini ifade ederdik. O her seferinde iyi, güzel günlere ulaşalım Terörsüz Türkiye hedefine ulaşalım bizim de işimizde ondan sonrası kolay derdi. Emanetin sahibi Allah derdi. Meclis’te bazen mesai bittikten sonra geç saatlere kadar sohbetlerimiz olurdu. Siyaset adamı, sanatçı olarak hayatın pek çok zorluğunu görmüş ve kendisi bu zorluklarla güçlü bir şekilde mücadele etmiş güçlü bir kişilik ve güçlü bir karakter. Hepimizin temennisi, duası bu zorlu süreci de sağlıklı bir şekilde atlatabilmesi. Değerli ailesi ile görüştük, hocalarımız Türkiye’nin en iyilerinden, en yakın şekilde takip ediyorlar. En kısa zamanda aramızda görmeyi umut ediyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumunu yakından takip ettiğini belirten Çelik, "Terörsüz Türkiye sürecinde önemli olan iradedir. Bu irade çerçevesinde sayın Cumhurbaşkanımızın oraya koyduğu irade sayın Devlet Bahçeli’nin yaptığı tarihi çağrı bütün kesimlerden ortaya konulan bu süreci yürütmekle ilgili olumlu yaklaşımlar DEM Parti’nin yaptığı ziyaretler yaptığımız görüşmeler çerçevesinde sürecin yol haritası belli. Bununla ilgili olarak Sırrı beyin katkıları çok büyük. Geçmiş dönemlerde de büyük tecrübesiyle bu sürece katkı vermişti. Ayrıca her kesim arasında köprü olan karakteri icabıyla da onun tabi son derece kıymetli bir yeri var. Biz süreci titizlikle hedefine ulaştırmaya gayret edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanımız yakından takip ediyor. Dün gecede bizzat kendisi süreçle ilgili olarak bilgi aldı. tabi hepimiz için üzüntü verici bir durum. Sayın Cumhurbaşkanımız olayın olduğu ilk andan itibaren süreci bizzat takip ediyor. Hepimiz Sırrı Süreyya Önder’in sağlığı için dua ediyoruz" diye konuştu.

Lokman Sarıkurt



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."