EKONOMİ - 15 Nisan 2025 Salı 11:59

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

A
A
A
00:00
00:00
HD

Denizlerde 15 Nisan’da başlayan av yasağının ardından tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları yer aldı.

Denizlerde av yasağının 1 Eylül itibarıyla sona ermesinin ardından denize açılan tekneler ilk günlerinde bol miktarda palamut avlarken bu bolluk daha sonra hamsi ve istavrit avı ile devam etti.

Balıkçılar son yılların en bereketli sezonunu yaşadıklarını belirtirken , bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit, barbun gibi çeşitlere bakacaklarını söylediler.

Yasak başladı, tezgâhlar onlara kaldı

Bu sezon tezgahlarda her çeşit balığın yer aldığını belirten balıkçılardan Adem Kaygusuz, "Bu sezon palamut, hamsi, istavrit, mezgit açısından bereketli geçti. Şükürler olsun bu sezon denizde her çeşit balık vardı herkes para kazandı. Dün gece itibariyle yasak başladı tezgahlarda ağırlıklı olarak istavrit, mezgit, çupra, alabalık, somon çeşitleri bulunuyor. Bundan sonra genelde kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği olta balıklarını satacağız. Sezon bitince ağırlıklı olarak somon, kültür, levrek, çupra, alabalık gelir. Bu sezon kalkan balığı da bol geldi fiyatları 500-700 TL’ye kadar geriledi. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 250 TL, somon 150-175 TL, levrek, çupra 350 TL, alabalık 150-200 TL arasında. Ramazan’da istavritin kilosu 100-125 TL iken sezon bitimine yakın teknelerin çoğu paydos ettiği için fiyatı 200 TL’ye kadar çıktı" dedi.

Balıkçılardan Turgay Memiş, bundan sonra tezgahlarda ağırlıklı olarak kültür balıklarının yer alacağını kaydederek, "Bu sezon mükemmel geçti artık yasak başladı. Bundan sonra tezgâhlarda ağırlıklı olarak kültür balıkları olur. Kültür balıklarının yanı sıra kıyı balıkçıların getireceği istavrit, mezgit gibi çeşitler tezgâhlarda yer alır. Bundan sonra ağırlıklı olarak levrek, somon, alabalık satılır. Fiyatlarımız, istavrit 200 TL, mezgit 300 TL, bundan sonra fiyatlar daha da yükselir diye tahmin ediyordum. Kültür balıklarının fiyatı da 200-350 TL arasında değişiyor" diye konuştu.

Bekir Koca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydın Valisi Canbolat’tan 23 Nisan mesajı Aydın Valisi Yakup Canbolat 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 105. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajında milli egemenliğin ve çocukların önemine dikkat çekti. Vali Canbolat mesajında, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının Türk milletinin bağımsızlık yolunda attığı en büyük adımlardan biri olduğunu vurguladı. Vali Canbolat, TBMM’nin milli iradenin, demokrasinin ve bağımsızlığın teminatı olduğunu ifade ettiği mesajında; "Bugün, şanlı tarihimizde yeni bir sayfanın açıldığı, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin açılarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı 23 Nisan 1920 Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 105. yıldönümü kutlamanın gururunu hep birlikte yaşıyoruz. 23 Nisan 1920, ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyerek bağımsızlığımızı ve milli iradenin hakimiyetini tüm dünyaya ilan ettiğimiz tarihtir. Önce büyük zaferlere, ardından Cumhuriyetimizin kuruluşuna uzanan yolda pek çok önemli adımı atan Türkiye Büyük Millet Meclisimiz, ilelebet milli iradenin, millet egemenliğinin, demokrasimizin ve bağımsızlığımızın teminatıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından geleceğimizin güvencesi olan çocuklarımıza ve tüm dünya çocuklarına bayram olarak armağan edilen ilk Meclis’in açılış tarihi olan "23 Nisan" günü, ecdadımızın gelecek nesillere ne kadar değer verdiğini ve onlara ne kadar güvendiğini ortaya koymaktadır. 23 Nisan dünya çocukları arasında sevgi, kardeşlik ve dostluk bağları güçlenerek tüm insanlığın huzur ve barış içerisinde yaşayabilecekleri bir dünyanın temelidir. Her yıl pek çok etkinlikle dünyanın farklı ülkelerinden gelen çocuklarla birlikte kutlamanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Mesajının devamında çocuklara seslenen Canbolat, "Sevgili çocuklar; En büyük arzumuz, sizlerin güvenli ve sağlıklı ortamlarda, iyi eğitim alarak, topluma ve insanlığa yararlı özgür bireyler olarak yetişmenizi sağlamaktır. Kahraman bir milletin çocukları olarak sizler, ülkemizin ümitleri, istikbali ve yarınlarısınız. Bunun için bizler bütün hayallerimizi sizlerin üzerinden kuruyoruz. İnanıyoruz ki, yarınların Türkiye’si sizlerle aydınlık, sizlerle mutlu; sizlerle daha gelişmiş ve kalkınmış olacaktır. Ne mutlu sizlere ki, Cumhuriyetin geleceğini gençlere ve siz çocuklara emanet edecek kadar çocuklarımıza güvenen ve milli egemenliğin ilan edildiği günü sizlere bayram ilan eden bir milletin çocuklarısınız. Ne mutlu sizlere ki, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı dünya çocukları ile birlikte kutlayan bir ülkenin çocuklarısınız. Gazi Mustafa Kemal Atatürk; "Küçük hanımlar, Küçük beyler! Sizler hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz. Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz." sözleriyle çocuklarımızın geleceğin umudu ve mimarı olduklarını belirtmiştir. Bu işi başarmanız için de çok çalışmak, çok gayret sarf etmek ve bu yüce milletin evlatları olarak birbirinizi çok sevmek durumundasınız" ifadelerini kullandı. Vali Canbolat, mesajının sonunda şu ifadelere yer verdi: "Bu duygu ve düşüncelerle İstiklal Savaşımıza Millî Mücadele vasfı kazandıran, onu milli irade temeline dayandıran başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurucularını, istiklal mücadelemizi yürüten Gazi Meclis’in bütün mebuslarını ve aziz şehitlerimizi minnet ve şükranla yad ediyorum. Geleceğimizin teminatı olan tüm çocuklarımızı sevgiyle kucaklıyor, bayramın tüm milletimiz ve insanlık için iyiliklere, esenliklere, güzelliklere vesile olması temennisiyle ’23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramlarını’ kutluyor, saygılar sunuyorum."
Düzce Kekeçoğlu "Sahte baldan uzak durun" DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Prof. Dr. Meral Kekeçoğlu, mısır şurubundan üretilmiş sahte balların sağlık açısından ciddi tehdit oluşturduğunu belirterek bu ürünlerden mutlaka uzak durulması gerektiğini söyledi. Düzce Üniversitesi Düzce Meslek Yüksekokulu Bitkisel ve Hayvansal Üretim Bölümü Arıcılık Programı ile Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğinde düzenlenen "Modern ve Geleneksel Tıbbın Geleceğinde Yeni Yaklaşımlar: Arıcılık ve Yeni Nesil Arı Ürünleri" başlıklı konferans, Sağlık Bilimler Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Katılımcıların yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe, Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Merkezi (DAGEM) Müdürü Prof. Dr. Meral Kekeçoğlu ve Aile Hekimi Dr. Yaşar Nurullah konuşmacı olarak katıldı. Arı ürünlerinin geleneksel ve modern tıptaki yeri, üretim süreçleri ve sağlık alanındaki potansiyelinin bilimsel verilerle ele alındığı programda konuşan Kekeçoğlu, bal, propolis, bal mumu, apilarnil, arı sütü, arı zehri, api-air, pergol ve polen gibi arı ürünlerinin üretimi, depolanması, pazarlanması, kurutulması ve sağlıkta kullanımı konularına dikkat çekti. Özelikle deli balın yalnızca tıbbi amaçlarla hekim kontrolünde kullanılmasının önemine vurgu yapan Prof. Dr. Kekeçoğlu, kestane balının dünya çapındaki değeri yüksek olmasına rağmen tanıtım eksikliği nedeniyle üreticilerin yeterince kazanç sağlayamadığını ifade etti. Sağlıklı arı ürünlerinin uygun şartlarda saklanması gerektiğine de değinen Kekeçoğlu, "Bal ve diğer arı ürünlerini güneş ışığından uzak, oda sıcaklığında ve kuru ortamlarda muhafaza etmeliyiz. Mısır şurubundan üretilmiş sahte ballar sağlık açısından ciddi tehdit oluşturmaktadır; bu ürünlerden mutlaka uzak durmalıyız" şeklinde konuştu. Etkinliğin diğer konuşmacısı Dr. Yaşar Nurullah ise, arı ürünlerinin mitolojik çağlardan günümüze kullanım alanlarını ve tıpta bilimsel çalışmalarla desteklenen etkilerini aktardı. Arı ürünlerinin; polen, propolis, arı sütü gibi ürünlerin; solunum yolu hastalıkları, sindirim sistemi rahatsızlıkları, diyabet, kanser tedavisi ve sporcu sağlığı gibi pek çok alanda kullanımına dair bilgiler veren Nurullah, modern tıbbın, geleneksel ve tamamlayıcı tıptan uzak durma eğiliminde olduğunu ancak bilimsel çalışmalar sayesinde bu yaklaşımın değişmekte olduğunu belirtti. Etkinlik, soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.