EKONOMİ - 16 Nisan 2025 Çarşamba 09:45

Depremin ardından açtıkları çelik konstrüksiyon fabrikasında 20 kişiye istihdam sağladılar

A
A
A

Elazığ’da iki vatandaş tarafından yaşanan yıkıcı depremlerin ardından açılan çelik konstrüksiyon fabrikası vatandaşların taleplerini karşılarken, 20 kişiye de istihdam sağlıyor.

Elazığ’da yaşayan Miraç Buğra Yeşilyaprak ve Yılmaz Yalçın, bir süre farklı sektörlerde çalıştıktan sonra kendi işlerinin patronu olmaya karar verdi. Yeşilyaprak ve Yalçın, inşaat sektöründe yaşadıkları deneyim ve Elazığ depremi ile Kahramanmaraş depremlerinin ardından çelik konstrüksiyona artan talep üzerine birikimleriyle çelik konstrüksiyon fabrikası açmaya karar verdi. Fabrika, 6 aylık süre zarfında 6 Şubat 2023 yılında Kahramanmaraş’ta meydana gelen yıkıcı depremlerden etkilenen 11 il başta olmak üzere TOKİ işbirliğiyle konutların yeniden inşa edildiği şehirlere çelik konstrüksiyon göndermeye başladı. Yaşanan depremlerin ardından vatandaşların çelik konstrüksiyona daha fazla talep gösterdiklerini belirten işletme sahiplerinden Miraç Buğra Yeşilyaprak, "Depremin üzerinden 2 sene geçmesine rağmen çelik imalatını yetiştirmek için üç vardiya çalışıyoruz. Vatandaşlarımız da köy evlerinde çelik konstrüksiyon evleri talep ediyor" diye konuştu.

Depremin ardından açtıkları çelik konstrüksiyon fabrikasında 20 kişiye istihdam sağladılar

Çelik konstrüksiyon deprem ve yangına dayanıklı

Uzun yıllar boyunca şantiye işiyle uğraştığını belirten Yeşilyaprak, "Şu anda çelik yapıyla ilgileniyorum. Çelik konstrüksiyon dairelerimizin depremden sonra talep görmesinin sebebi, deprem ve yangına dayanıklı ve bunun gibi diğer afetlere dayanaklığından dolayı ve 500 yıla aşkın uzun ömürlü olmasından dolayıdır. Halkımız ve depremzedelerin de buna karşı talebi artmış bulunmaktadır. Şu anda da asrın felaketini yaşayan 11 ilimiz çelik konstrüksiyon dairelere daha çok talep göstermektedir. Asrın felaketinin üzerinden 2 yıl geçti ancak hala çelik konstrüksiyon imalatı devam etmektedir. Konteyner ve toplu alanlarda yaşayan halkımız, insanlarımız var. Çelik imalatını yetiştirebilmek için üç vardiya sistemi ile çalışıyoruz. İmalat yapmak için elimizden geldiğince sayımızı daha da arttırmaya çalışıyoruz" dedi.

Depremin ardından açtıkları çelik konstrüksiyon fabrikasında 20 kişiye istihdam sağladılar

Fabrikada ürettikleri çelik konstrüksiyon ürünlerini Hatay, Gaziantep, Elazığ, Maraş’a gönderdiklerini aktaran Yeşilyaprak, "Mevsim geçişinden dolayı şantiyelerde ve diğer inşaatlardaki imalatlar durdurulduğundan dolayı 20 kişiye istihdam sağlıyoruz. İlerleyen süreçlerde aldığımız sipariş ve talepler doğrultusunda sayımızı arttırarak imalathanemizi büyütmeyi planlıyoruz. Şu an burada sadece daire imalatı yapıyoruz. Yaptığımız imalatları ise taleplere göre nerede ihtiyaç varsa, köy, merkez ve farklı şehirlerde oralarda dairenin çelik kurulumunu yapıyoruz. Vatandaşlarımızın çelik yapı tercih etmesinin büyük nedenleri, çelik yapıdaki dayanım ve onların uzun ömürlülüğünden dolayı. Bundan ziyade betonarmenin kış cephesindeki görüntü dışında çelik yapıda da örneğin taş ev görüntüsü verilebiliyor. Veya bungalov dediğimiz çelik yapılar gösterilebiliyor. Tamamen dışarıdaki görünümün evin estetik duruşu, kişinin kendi arz talep mevzusu olaraktan yapacağımız çeliğin dışına her türden görünüm verebiliyoruz. Vatandaşlarımız şu anda köy evlerinde daha çok çelik konstrüksiyon tercih ediyor. Çünkü hem depremden kaçısın bir nebze köyde daha sağlam olduğunu hissediyorlar ve merkez içerisindeki arsalara çelik konstrüksiyon yapmayı daha çok tercih ettiklerinden dolayı. Köy, bağ, bahçelerde tercih edebiliyorlar. Ama talep olduğu zaman iki katta da çelik konstrüksiyon yapabiliyoruz. Çeliğin sınırı yok, 500 metrekare de yapabilirsiniz, bin metrekare de ama şu an vatandaşlar köylerde olduğu için 85 metrekare daireleri daha çok tercih ediyorlar" diye konuştu.

Ahmet Mücahid Kantarcıoğlu

Depremin ardından açtıkları çelik konstrüksiyon fabrikasında 20 kişiye istihdam sağladılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Artvin Cankurtaran Tüneli’nde tehlikeli araç kullanmıştı, sebebi sağlık kontrolü sonrası ortaya çıktı Artvin’in Borçka-Hopa karayolundaki Cankurtaran Tüneli’nde bir kamyonetin tehlikeli şekilde ilerlediği anlar sosyal medyada gündem olurken, olayın nedenine ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğü’nden açıklama geldi. Artvin’in Borçka-Hopa karayolu üzerinde bulunan Cankurtaran Tüneli içinde bir kamyonetin sağa sola savrularak ilerlediği anlar, arkadan gelen bir aracın kamerasına yansıdı. Sosyal medyada paylaşılan görüntüler büyük tepki toplarken, sürücünün alkollü olduğu iddiaları gündeme geldi. Konuya ilişkin Artvin Emniyet Müdürlüğünden açıklama yapıldı. Emniyetten yapılan duyuruda, 24 Aralık 2025 tarihinde beyaz renkli Mazda marka kamyonetin tünel içerisinde trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirdiğine dair görüntülerin paylaşılması ve 112 Acil Çağrı Hattı’na gelen ihbar üzerine ekiplerin olay yerine sevk edildiği belirtildi. Ekiplerce yapılan ilk kontrolde sürücünün bilincinin yarı açık olduğu tespit edilerek 112 Acil Sağlık ekipleriyle Hopa Devlet Hastanesine sevk edildiği kaydedildi. Hastanede yapılan kontrollerde sürücünün kronik şeker hastası olduğu, kan şekerinin düşmesine bağlı olarak direksiyon hâkimiyetini kaybettiği ve alkollü olmadığı anlaşıldı. Gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasının ardından tünel trafiğe yeniden açılırken, olayla ilgili kamuoyunun yanlış bilgilendirilmemesi adına açıklama yapıldığı vurgulandı.
Van Van’da köylülerin kış eğlencesi ’köse-gelin’ geleneği yaşatılıyor Van’ın Saray ilçesinde unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneğini yaşatan vatandaşlar, hem kış gecelerinde eğlenceli vakit geçiriyor hem de yardımlaşmanın güzel örneğini sergiliyor. Yörede asırlardır oynanan ancak son yıllarda unutulmaya yüz tutan "köse-gelin" geleneği, Saray ilçesi Kekikdüzü Mahallesi’nde yaşayanlar tarafından sürdürülüyor. Soğuk havanın etkili olduğu bugünlerde üzerine bağladığı ot ve yünle hazırlanan kostümün içine giren "köse", mahalledeki evleri dolaşıp un, şeker, yağ, bakliyat gibi gıda maddeleri ve para topluyor. Mahalle sakinler aslında bu geleneğin koyun-koç katımının yüz gün sonra yapıldığı açıkladı. Mahalle Muhtarı M. Salih Özgür, unutulmaya yüz tutan bu geleneğin mahallerinde her yıl yapıldığını belirterek, "Atalarımızdan gördük ve sürdürüyoruz" dedi. Her yıl bu geleneği canlandırmaya çalıştıklarını ifade eden Celil Öztürk ise "Bu oyunu gençler olarak ata ve babamızdan öğrendik ve gelecek nesillere aktarmaya çalışıyoruz. Toplanan gıda malzemeleri köse ve eşi tarafından ihtiyaç sahiplerine dağıtılır. Yardımlaşmanın güzel bir örneği olan bu geleneğimizi sürdürmek istiyoruz. Öğrendiğimiz kadarıyla koyun sürüsüne koç katımının yüzüncü günü ve anne karnındaki kuzuya can gelmesi olarak yapılan bu gelenek, bölgeden bölgeye değişik adlarla da yapılıyor" ifadelerini kullandı.