ÇEVRE - 22 Ekim 2024 Salı 12:23

Serdivan’ın o yolu asfaltlandı

A
A
A
Serdivan’ın o yolu asfaltlandı

Serdivan Belediyesi ekipleri, Kazımpaşa-Çubuklu bağlantı yolunu asfaltladı.


Serdivan Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, vatandaşların daha güvenli ve konforlu bir sürüş deneyimi yaşaması gayesiyle başlattığı asfaltlama çalışmalarını sürdürüyor. Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yürütülen çalışmalar çerçevesinde Kazımpaşa-Çubuklu bağlantı yolu asfaltlandı. Bu sayede söz konusu güzergah hem araç trafiğine hem de yayalara daha güvenli ve konforlu bir hale getirildi.



Serdivan’ın o yolu asfaltlandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’da MÖ. 3400 yıla ait silindirik mühür sergilendi Diyarbakır’da Amida Höyük kazılarında bulunan Uruk Dönemi’ne ait M.Ö. 3400 ile 3100 yılları arasında tarihlendirilen silindirik mühür sergilendi. Höyük kazıldıkça çok sürpriz buluntularla karşılaşmaya devam edeceklerini kaydeden Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız, "Bu yıl saray kapı kısmında, kral yolunun devamında açtığımız açmada daha önce netleşmiş yanık izlerinden sonra gelen tabakalardaki gerek opsidyen parçalarından, gerek çanak çömlek parçalarından buradaki yerleşimin 10 bin yıla kadar çıktığı netleşmiş oldu. Bunlar da analize gönderilecek. Biz şu anda tahmini tarihi söylüyoruz” dedi. İç Kale Artuklu Sarayı kazısı, merkez Sur ilçesinde, İçkale Müze Kompleksi alanındaki Amida Höyük’te yapılıyor. Kazının yapıldığı alan, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde bulunuyor. İlk kez 1961-62 yıllarında Prof. Dr. Oktay Aslanapa başkanlığında yürütülen kazı, 56 yıl aranın ardından Dicle Üniversitesi Rektörlüğü ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla 2018 yılında Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İrfan Yıldız başkanlığında yeniden başladı. Hurri-Mitanniler, Bitzamani Krallığı, Asurlular, Urartular, Medler, Persler, Büyük İskender, Selevkoslar, Büyük Tigran Krallığı, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler, Abbasiler, Mervaniler, Selçuklular, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyubiler, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlı’nın aralarında yer aldığı birçok medeniyete ev sahipliği yapan höyükte 7 yıldır kazı çalışmaları devam ederken, Cumhurbaşkanlığı kararıyla yürütülen 12 aylık kazılar statüsünde bulunuyor. Prof. Dr. İrfan Yıldız, 2024 yılı kapsamında yaptıkları çalışmalarda hem kral yolu kısmında, hem de sarayın bulunduğu alanda çalışmaların devam ettiğini belirterek, bu yıl ki çalışmalarda özelikle silindirik mühür bulunduğunu söyledi. Silindirik mührün kendileri için önemli olduğunu ifade eden Yıldız, “Çünkü kazımızda ilk bulunan silindirik mühür. Kazı çalışmaları kapsamında 2018 yılından beri yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 1800 yıllık gizli geçit, su kanalları bulunmuştu. 1700 yıllık kral yolu ve mezar odaları, 800 yıllık mermer parçaları, MÖ. 5 bin, 7 bin yıllarına ait, yaklaşık 7-9 bin yıllık yangın tabakaları gelmişti. Bu yıl yaptığımız çalışmalarla artık Amida Höyük’te 10 bin yıldır kesintisiz olarak yaşamın devam ettiği netleşmiş oldu. Kesintisiz yaşamın olması bakımında Amida Höyük şu an dünyada ikinci kent konumundadır. Filistin’in Eriha kentti 11 bin yıllık tarihi ile birinci sırada yer alıyor” dedi. Amida Höyük kazıldıkça çok sürpriz buluntularla karşılaşmaya devam edeceklerini kaydeden Yıldız, konuşmasına şöyle devam etti: “Mühür, silindirik bir mühür. Tarih olarak Geç Uruk Dönemi’ne MÖ. 3400 ile 3100 yılları arasında tarihlendirebileceğimiz bir mühür. Bu mührün benzeri daha önce Diyarbakır Bismil Müslüman Tepe kazılarında da çıkmıştı. Orada tam çıkmıştı, bizim kırık olarak geldi. Mührün üzerinde baklava dilimi şeklinde geometrik süslemeler bulunmaktadır. Mühür, hem yapıldığı dönem özelliği bakımından, hem üzerindeki süslemelerle eşsiz bir mühür konumundadır. Bu tür mühürler genelde belgelere, çuvalların ağzını kapatmak, çömleklerin ağzını kapatmak için kullanılmaktadır. Mührün bulunuşu o dönem güçlü bir ticaret ağının olduğunun göstergesidir. Daha öncede kalkolitik döneme ait bir mühür bulunmuştu. Hem o mühür, hem bu mühür içerisine ip geçirilerek boyna asılan mühürlerdendir. Kazımızda bulunan ilk silindirik mühürdür, ancak kazıdaki ikinci buluntusudur.” "Amidi, Amedi şehrinin 3 kez yandığı tespit edilmiştir" İlk başladıklarında ortalama 5 bin yıllık bir tarih olduğunu söyleyen Yıldız, “Akabinde gelen verilerle 6,7,8 bin, en son 9 bin yıl. Özelikle şehrin MÖ. 5 bin ila 7 bin yılları arasında yakılmasından dolayı meydana gelen yangın tabakalarından dolayı o tarihi tahmin etmiştik. TUBİTAK’a gönderdiğimiz gerek yanık ahşap parçaları, gerek yanık kemik parçalarında o yangınların MÖ. 7 bin ila 5 bin yılları arasında meydana geldiği, şehrin o dönemde de önemli bir şehir olduğu ve Amidi, Amedi şehrinin 3 kez yandığı tespit edilmiştir. TUBİTAK analizleriyle Amida Höyüğün bulunduğu bugünkü Diyarbakır şehrinin tarihi 9 bin yıl olarak netlik kazanmıştı. Bu yıl Saray Kapı kısmında, Kral Yolu’nun devamında açtığımız açmada daha önce netleşmiş yanık izlerinden sonra gelen tabakalardaki gerek opsidyen parçalarından, gerek çanak çömlek parçalarından buradaki yerleşimin 10 bin yıla kadar çıktığı netleşmiş oldu. Bunlar da analize gönderilecek. Biz şu anda tahmini tarihi söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
Kocaeli Sevgilisinin sır ölümünden sorumlu tutulan sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis Kocaeli’de 25 yaşındaki Sibel Kayman’ın tabanca ile vurularak hayatını kaybetmesine ilişkin yargılanan erkek arkadaşı Mikail K., "Kıskançlık sebebiyle kız arkadaşım kendini vurdu. Ben öldürmedim, olay sonrasında sevdiğim kadın yaşasın diye çaba verdim. Sevdiğim kadına son kez sarılamadım. Tahliye olup Sibel’in kabrine gitmek istiyorum" dedi. Sanık, "kadına karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Erenler Mahallesi’ndeki bir binada 4 Aralık 2023’de meydana gelen olayda, Sibel Kayman (25) ile erkek arkadaşı Mikail K. (28) arasında kıskançlık sebebiyle tartışma çıkmıştı. Çıkan tartışmada genç kadın, erkek arkadaşının ruhsatsız tabancasından çıkan kurşunla hayatını kaybetmişti. Olayın ardından gözaltına alınan Mikail K., tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Genç kızın cenazesi ise o daha 52 günlükken cinayete kurban giden babasının yanına defnedilmişti. "Sevdiğim kadına son kez sarılamadım" Olayla ilgili açılan davanın duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye devam etti. Duruşmaya tutuklu sanık Mikail K., Sibel Kayman’ı büyüten ailesi ve taraf avukatları katıldı. Sanık önceki savunmalarını tekrar ederek, Sibel’in kıskançlık sebebiyle kendini vurduğunu iddia etti. Sanık, "11 ay önce ne ifade verdiysem aynı şeyi anlatıyorum, farklı bir şey yok. Olay günü alkollüydüm ancak ifadem aynıdır. Suçlamayı kabul etmiyorum, Sibel’i ben vurmadım. Olay sonrasında sevdiğim kadın yaşasın diye çaba verdim. Sevdiğim kadına son kez sarılamadım. Tahliyemi talep ediyorum. Tahliye olup Sibel’in kabrine gitmek istiyorum" dedi. "Maktulün vücudundaki mermi giriş ve çıkışan bakıldığında Sibel’in kendisini vurması mümkün değildir" Sibel Kayman’ın aile avukatı Hüseyin Acurman, sanığın olay günü çok fazla alkollü olduğunu, olayı kendisinin gerçekleştirdiğini dile getirerek "Maktulün vücudundaki mermi giriş ve çıkışan bakıldığında Sibel’in kendisini vurması mümkün değildir" şeklinde konuştu. Sanık avukatı Mahmut Cengiz Sarıbay ise "Sanığın tek kurşunla hem kendini yaralanıp hem de sevgilisini öldürmesi mümkün değildir" diyerek suçlamayı kabul etmedi. Ağırlaştırılmış müebbet hapis Mahkeme heyeti, sanığa "kadına karşı kasten öldürme suçundan" ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Ayrıca sanık, ruhsatsız silah bulundurmaktan da ceza aldı.