Yerel Haberler
Rize
Kendisini avukat olarak tanıtıp tehdit eden şahıstan şikayetçi oldu 24 Kasım 2024 Pazar - 09:33:53 Rize’de kiracısına zam yapmak istediği sırada kiracısının "Avukatım" diye tanıştırdığı kişinin daha sonra avukat olmadığını öğrenen ve sahte avukatın tehditlerine maruz kalan kişi savcılığa suç duyurusunda bulundu. Rize’de yaşayan Kadir Ekşi isimli vatandaş, halaları ile ortak olduğu dükkanın kiracısı ile kira artışını konuşmak istedi. Bunun üzerine kendisinin avukatı olduğunu ifade eden kiracısı mal sahiplerini bir şahısa yönlendirdi. Ekşi ailesi ile görüşen şahıs orta yolu bulmaya hatta Ekşi ailesinin iddialarına göre işletmelerini kendilerinden cüzi bir ücret karşılığında satın almaya kalktı. Bunun üzerine bir araştırma yapan Kadir Ekşi, Rize Barosu’nda şahsı sorgulayınca avukat olmadığını öğrendi ve şahıs hakkında suç duyurusunda bulundu. Şahsın suç duyurusu üzerine halalarını arayarak tehdit ettiğini iddia eden Ekşi, can güvenliğinin olmadığını dile getirerek yetkilileri göreve çağırdı. Kendisini avukat olarak tanıtan şahsın hissedarlar arasında tartışma da çıkardığını iddia eden Ekşi, mağdurların şahıstan şikayetçi olduğunu ifade ederek “Mal sahibi olduğum bir işletmede bana kendisini kiracımın avukatı olarak tanıtı. Sadece bana değil hisse ortağım olan halama da kendisinin diplomalı belgeli avukat olduğunu beyan etti. Buna dair birtakım belgeler gösterdi. Bu konuyla ilgili kendisi benim dükkandaki hissemi almak istediğini söyleyerek çok cüzi bir miktarda beni kandırmaya ve dolandırmaya çalışarak hissemi almaya çalıştı. Fakat beni etrafımdaki dostlarım işe uyandırdı. Kendini avukat olarak tanıttığı hissedarlar arasında tartışma çıkardı, ses kayıtları aldı. Kendisi hakkında birçok mağdurun şikayeti ile suç duyurusunda bulunduk. Bu suç duyurusundan sonra takriben 45 gün, 2 ay oldu ancak herhangi bir işlem yapılmıyor” dedi. Kendisini avukat olarak tanıttığını söylediği şahsın, kendi halası Mehtap Ekşi’yi arayarak ‘Kadir dayak yesin, otursun’ şekline tehdit ettiğini de iddia eden Ekşi, “Bu şahıs bana kendi rızasıyla WhatsApp’tan göndermiş olduğu ses kaydında ‘Ben polisten ve adliyeden korkmam. Ben adliyede her türlü işimi yürütürüm’ şeklinde bana beyanda bulunuyor. Şöyle ki bu şahıs hakkında suç duyurusunda bulunduğum için halamı arayarak ‘Benim kardeşim hapisten adam bıçaklama suçundan yeni çıktı’, beni kastederek ‘Kadir dayak istiyor, dayağını yesin otursun’ şeklinde beyanda bulunuyor, soruşturmaya, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriliyor ve ret kararı veriliyor. ‘Hepsi reddedildi ve reddedilecektir. Bana bir şey yapamazsınız’ diyor” ifadelerini kullandı. Kendilerini kandıran şahsın adliyede liseden mezun olabilmek için stajyer olarak çalıştığını ve bu sayede de Rize Adliyesi’nde birçok tanıdığı olduğunu, bu tanıdıklarının ismini sayarak kendilerini korkutmaya çalıştığını iddia eden Ekşi “Bu şahıs daha önce lisede okurken, adalet bölümü okumuş ve burada staj görmüş. Burada olan tanıdıklarının isimlerini de veriyor. Tarafı olmamasına rağmen dosyalar hakkında yasa dışı yollardan el altı suretle bizim şahsi dosyalarımız hakkında bilgi alıyor. Yani bu dosyaların tarafı değil böyle bir hakkı yok ama nasıl yapıyor bilmiyorum. Dosyalar hakkında bilgi alıyor ve benim hakkımda, şahsi dosyalarım hakkında bilgi alıp bunu benim halama iletiyor. Suç işliyor, göz göre göre çok ağır suç işliyor. Soruşturmalar kimi durduğu yerde duruyor, işleme konmuyor, kimi de 8 gün gibi komik bir süre içerisinde işlenmeden gerekli mevzuatlar uygulanmadan ret kararı veriliyor. Dalga geçer gibi bunun üzerine halamı arayıp ‘Soruşturmalar ret oldu. Ben ifadeye dahil gitmedim, gitmeyeceğim ve diğerleri de ret olacak diyor” dedi. Can güvenliğinin olmadığını sözlerine ekleyen Ekşi konuşmasının devamında “Can güvenliğim yok. Ailem, annem, babam ve ben. Tehdit edildiğime dair ses kaydıyla suç duyurusunda bulunmamıza rağmen tarafıma ne bir koruma kararı, ne bir tedbir kararı verilmemekle beraber şüpheli ifadeye çağırmadan, ses kayıtları incelemeye dahi alınmadan soruşturmaya ret kararı veriliyor” ifadelerini kullandı. Olayı anlatan Kadir Ekşi’nin halası Mehtap Ekşi ise kiracılarının kendisine ‘Avukatım var, onunla görüşün’ dediğini iddia ederek “Ben kendisini tanımam. 2024 yılı 1 Ocak’ta dükkanımıza gittiğimde kiracımız kendisinin avukatı olduğunu, hatta daha önce Edirne Keşan’da ikamet eden kız kardeşimi arayarak ‘Benim avukatım var’ dedi ve kendilerini avukat olarak görüştürdü. Bunlar da telefon ses kayıtlarında mevcuttur. Sonra ben ertesi gün İstanbul’da olan kız kardeşimin kızını aradım. Dükkanda yine kendisinin avukat olarak bana tanıttı ve ‘Ben avukatım, adliyede staj görüyorum’ dedi. Yeğenim ona ‘Avukat kartını at diye WhatsApp’tan’ söyledi. ‘Tamam şimdi yanımda yok ama eve gidince atarım’ dedi. Bütün telefon kayıtlarında mevcuttur, mahkeme tarafından alındığında o kayıtlar gerçek ortaya çıkar zaten” dedi.
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:59 Rize’de parkomat tepkisi Rize’nin Pazar ilçesinde belediyenin parkomat uygulamasında kişiye özel ayırımcılık yapıldığını iddia eden esnaf, protesto amacıyla aracını sokağa yan çekerek sokağı trafiğe kapattı. 10 Mart Caddesi Şehit Mürsel Basa Sokak’ta belediyenin parkomat uygulamasında haksızlık yapıldığı gerekçesiyle ilginç bir protesto gerçekleşti. Aracıyla sokağı trafiğe kapatan Kadir Atacan isimli esnaf, aracın üzerine, “Pazar Belediyesinin parkomat uygulaması kişiye özel uygulanıp, dürüst vatandaşın hakkını çıkar gruplarına yedirmektedir. Bu yüzden sokak trafiğe kapalıdır. Düzgün, dürüst vatandaşlardan özür diliyorum” yazdı. Caddede esnaflık yapan Kadir Atacan, konuyla ilgili defalarca belediyeye görsellerle, kanıtlarla müracaat etmesine rağmen kişiye özel uygulamalar yapıldığını iddia ederek böyle bir protesto yapmak zorunda kaldığını ifade etti. Atacan, “Belediyeye defalarca giderek usulsüzlükleri bildirmeme rağmen kişiye özel muameleler devam etti. Adam kayırma, adamının adamı, bir şekilde birilerine iltimas geçtiler. Doğrulukla, dürüstlükle bunu çokça belgeli, kanıtlı olarak kendilerine göstermeme rağmen sonuç elde edemedik. Bu nedenle bugün böyle bir boykot içerisine girmek zorunda kaldık. Düzgün, dürüst vatandaşlardan özür diliyorum bu boykot için. Trafiği kapatmak sorunun çözümü değil ancak başka da bir çare kalmadığı için bu eylemi gerçekleştiriyorum. Düzgün, dürüst vatandaşların hakkını yandaşlarına bir şekilde yediriyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum, herkese eşit muamele yapılmasını bekliyoruz. Konunun siyasi bir boyutu yoktur, tamamen etik ve uygulamayla ilgili bir tepkidir bu” ifadelerini kullandı. Atacan ses getirmek amacıyla yaptığı eylemini, araç kendisine lazım olana kadar sürdürüp sonlandıracağını söyledi.
Ölenlerin yolu yaşayanları isyan ettirdi
09 Eylül 2024 Pazartesi - 13:56 Ölenlerin yolu yaşayanları isyan ettirdi Rize’de yeni açılan mezarlık alanı için yapılan yolun kendi yollarının düzenini bozduğunu dile getiren mahalle halkı duruma tepki gösterdi. Rize Belediyesi tarafından merkeze bağlı Yağlıtaş Mahallesinde 2 bin kişi kapasiteli mezar yeri yapım çalışmaları devam ediyor. Mezarlığa rahat ulaşım için ise yeni bir yol projesi başlatıldı. Başlatılan bu yol çalışması ise mahallede bulunan bir diğer yolu ikiye ayırdı. Yeni yapılan yoldan dolayı mağdur olduklarını iddia eden mahalle sakinleri ise tepki göstererek yollarının biran önce yapılmasını istedi. Yeni açılan yolun kendi yollarını metrelerce aşağıya indirmesi ve bu nedenle en ufak yağmurda çamur olması nedeniyle mahalleye ulaşımın zorlaştığını dile getiren mahalle halkı hastalarını sırtlarında taşımak zorunda olduklarını da iddia etti. “Burada dağ yarılmış gibi” Mahalle sakinlerinden Burhan Saygıner, yağmur yağınca yolun komple çamur olduğunu belirterek “Rize Belediyesi aşağıya mezarlık için yer aldı. Burayı aldıktan sonra altyapısından olsun, yolumuzdan olsun bizim buradaki sıkıntılarımız başladı. Resmen burada dağ yarıldı kendisine yolu yaptı. Suyumuzu falan her şeyi patlatmışlar. Burada en büyük sıkıntımız şu, burada 5 tane ev var ve bunların hepsi yaşlı. Biz iki günde bir acile gidiyoruz. Diğer komşumuz şeker hastası onunda durumu iyi değil. Biz yol istedik. Bize denilen kelime şu, mezarlığımız bitsin ondan sonra. Sen önce benim iptal ettiğin yolumu ver. Bizim isyanımız bu. Ben ondan duvar istemiyorum. Geçen Rize’de bir yağmur yağdı. Araba giremedi. Şurada 3 tane komşum annemi sırtında taşıdı. Çocuklar burada okula gidecekler, çamurda mı okula gidecekler? Şimdi Yağlıtaş’tan herhalde ya Andon’a ya da Salarha’ya tünel edeceğiz. Şöyle bir rezillik var mı? Amerika’da seçimler var herhalde oradan yardım isteyeceğiz. Bu kime gidiyorsa ben duvar istemiyorum. Benim yolumu yap” ifadelerini kullandı. “Canlı insana değil cansız insana daha çok değer veriliyor” Önceliğin mezarlık olduğunu kendilerinin yolunun önemsenmediği ifade eden Yaşar Kasapoğlu, “Rize Belediyesi canlı insana değil cansız insana daha çok değer veriyor. Öncelik mezarlık diyor. Öncelik insan olur, ölü değil. Rize’de yağmurlar başladı. 1 ay sonra daha çok yağmurlar başlayacak biz burada nereden geçeceğiz. Burayı projelendirilirken yanlış projelendirdiler. Eski yoldan buraya bir köprü atsaydı hiçbir sıkıntı olmayacaktı. Burayı mıcırladılar, altı batıyor zemin sakat. Yağmurlar başlayınca komalar çökecek. Hiçbir şey tutarlı değil” şeklinde konuştu.
Armonika’yı gelecek nesillere aktarmak için şenlik düzenlediler
09 Eylül 2024 Pazartesi - 11:04 Armonika’yı gelecek nesillere aktarmak için şenlik düzenlediler Rize’de bu yıl ilk kez düzenlenen ‘Dağbaşı Şenlikleri’ ile birlikte bir zamanlar yörede çok yaygın olan Armonika çalgısı eşliğinde yürüyüş ve eğlence düzenlendi. Karadeniz’e yaklaşık 200 yıl önce Kafkaslar tarafından getirilen Armonika, bölgenin vazgeçilmez müzik aleti oldu. Rize ve çevresinde yaygın olan Armonika, düğün ve eğlencelerin tek çalgısı olarak yıllarca kullanıldı. Armonika son yıllarda yerini kemençe ve tuluma bıraktı. Rize merkeze bağlı Dağsu mahallesinde de bu yıl ilk kez ‘Dağbaşı Şenlikleri’ düzenlendi. Mahalle merkezinde toplanan vatandaşlar Armonika sanatçıların eşliğinde tepeye kadar yürüdü. Yol boyuncu Armonikanın sesiyle birlikte eğlenen vatandaşlar türküler söyledi. Bu şenlik sayesinde Armonika’nın gelecek nesillere aktarılmaya çalışılıyor. “Armonikadan etkilenerek böyle bir şenlik yapmayı istedim” Geçmiş yıllarda popüler olan Armonikadan etkilenerek bu şenliği düzenlemek istediklerini ifade eden Şenlik Yürütme Komitesi Başkanı Özkan Avcı, “Ben bu şenliği Ankara’da projelendirdim. Geldim buraya kardeşlerimizi topladık. Dağbaşı’nın eski geleneğinde Armonika vardır, çok meşhurdur. Bu Armonikanın üstüne türkülerde söylemişimdir. Armonikadan etkilenerek böyle bir şenlik yapmayı istedim. İnşallah gelecek yıllarda da arkadaşlarımız bunu devam ettirerek geleneksel hale sokarlar. Bu birinci dağbaşı şenliğimiz. Bir daha ki sene olursa ikinci şenliğimiz olacak. Çok güzel oluyor. İnsanlarımız bu tip şeylere ihtiyacı var. Hep bir stres. Böyle güzel şeylerde yaşansın istiyoruz. Dağbaşı şu anda Dağsu Mahallesi olarak geçer ama eski ismi Dağbaşı’dır. Düğünleri törenleri çok güzeldir” ifadelerini kullandı. Armonikanın yaklaşık 250 senelik bir mazisi olduğuna vurgu yapan Armonika sanatçılarından Süleyman Sarıahmetoğlu, “Bu enstrümanı çocukluğumuzdan beridir çalarız. Bize annemizin ilk aldığı şey ağız mızıkasıdır. Ağız mızıkası ile başladık. Dolayısıyla o ruh hali çocukluktan gelmektedir. Ben bunu hobi olarak yapmaktayım. İstiyoruz ki tamamen gün ışığına çıksın. Bunda da her türlü maddi ve manevi fedakarlıklarda bulundum. Gençlerden de çalmaya başlayanlardan var. Onlarda bizi mutlu ediyor. Bizim de bazı kayıtlarımız var. 250 senelik bir mazisi vardır. Kafkaslardan gelmiştir ama Almanya’dan gemiyle buraya gelmiştir” şeklinde konuştu.
ÇAYKUR’un randevulu çay alım sistemine geçmesi üreticiyi sevindirdi
07 Eylül 2024 Cumartesi - 09:29 ÇAYKUR’un randevulu çay alım sistemine geçmesi üreticiyi sevindirdi ÇAYKUR’un bugünden itibaren randevulu çay alım sistemine geçmesi çay üreticisini sevindirdi. 15 Ağustos tarihi itibariyle başlayan 3. sürgün çay alım dönemi sürerken, çay üreticilerinin çay bahçelerindeki mesaisi sürüyor. Hasat için olgunlaşan çayları toplamayı sürdüren üreticiler, çaylarını keserek satımını gerçekleştiriyor. ÇAYKUR 2. Sürgün döneminde her geçen gün artan yoğunluk nedeniyle dekar başı alımları 50 kilogramdan 30 kilograma sonrasında 25 kilograma ve 20 kilograma kadar düşürmüştü. Bu sürgün döneminde ise ÇAYKUR, yoğunluk oluşmadan üreticilerden daha rahat bir şekilde çaylarını almaya çalışıyor. Bunun için de ÇAYKUR yıllar önce kaldırdığı randevulu sistem uygulamasını bugün itibariyle tekrardan getirdi. ÇAYKUR 2024 yılı 1. sürgün döneminde 213 bin ton çay alımı gerçekleştirirken, 2. sürgün döneminde ise 279 bin 950 ton çay alımı yapıldı. ÇAYKUR bu yıl ilk 2 sürgünde 2022 ve 2023 yıllarının ilk iki sürgününde aldığı çaydan daha fazla çay alımı yaptı. 3. sürgün dönemini daha rahat geçirdiklerini ifade eden Nuray Kutlu, “Yeni sürgün dönemi iyi gidiyor ama biraz rekolte düştü. Böcek hep çayı yedi. Yüksek kesimlerde bu durum daha fazla oldu. Havaların çok sıcak gitmesiyle çaylarımız yandı. Çay verme hususunda bu ay çok iyi. Devlet kotamızı arttırdı. Çok sıkışmadık. Özel sektöre muhtaç kalmadık. Önceki ay çayımızı hep ucuza aldılar. Bu ay iyi çok şükürler olsun” ifadelerini kullandı. Daha rahat bir şekilde çay hasadı gerçekleştirdiklerini belirten Ayşe Kutlu, “Bu sezon iyi geçti. Şu an da 3. sürgün döneminde çayımızı topluyoruz. Normalde 3. sürgün biraz daha verimsiz olur ama bu ay güzel. Böcek falan vardı. Çay o yüzden biraz geri vurdu. Bide kontenjan yoktu. Ondan da bir rahatlığımız var. Rahat rahat topluyoruz. Havalarda çok sıcak gitti. Yağmurumuz da var ama sıcağımız da çok. Güzel geçiyor” şeklinde konuştu.
Sahildeki ölü palamutların yaydığı pis koku vatandaşları rahatsız ediyor
04 Eylül 2024 Çarşamba - 13:11 Sahildeki ölü palamutların yaydığı pis koku vatandaşları rahatsız ediyor Rize’de sahilde görülen onlarca ölü palamut yaydığı pis koku nedeniyle çevreyi rahatsız ediyor. Balıkçılar av yasağının kalktığı ilk günden bugüne kadar tonlarca palamut yakaladı. Vatandaşlar tezgahlarda görmeye alışık olduğu palamutun ölü halde sahilde ve deniz üzerinde de gözükmesi çevre sakinlerini tedirgin etti. Merkeze bağlı Müftü Mahallesi Karadeniz Sahil yolu yan yol üzerinde bulunan kayıkhane içerisinde ölü balıklar ve deniz yüzeyindeki kirlilik pis bir kokuya neden oldu. Vatandaşlar ölü balıkların acilen temizlenmesi gerektiğini söyledi. Kötü koku ve ve ölü alabalıklar ile ilgili konuşan Gökhan Bakır, “Burası böyle ölü balık doldu ve koku yaymaktadır. Limanın içi doldu. Buraya akın akın geliyorlar. Nereden geldi bilemiyoruz. Sahil ölü balıkla doldu. Bununla ilgilenmeleri için çağrıda bulunuyoruz. Bunlar canlı değil ölü. Enteresan bir şey. Ağdan kurtulmuş olsa canlı olarak piyasaya düşer. Rezil bir şekilde kokuyor. Burada başka balıklar var. Bunları acilen gereken kişilerin müdahale etmesi gerekiyor. İnsan sağlığını düşünerek müdahale etmemiz gerekiyor. Limanın içerisinde 500’ün üzerinde balık var. Gereken müdahaleyi yapmalarını istiyoruz. Daha önceden hamsi ile böyle karşılaşmıştık. Bu kötü bir şekilde kokuyor ve insan sağlığını etkiler. Denizde bir zehirlenme olsa bu balıklar böyle olmaz. Birileri tarafından mı denize atıldı. Teknede balığı muhafaza edemeyince bozulan balıkları mı buraya döktüler anlamadık” ifadelerini kullandı.