Yerel Haberler
Osmaniye
40 yıl cezaevi olan müzeye yoğun ilgi
25 Mayıs 2024 Cumartesi - 11:05 40 yıl cezaevi olan müzeye yoğun ilgi Osmaniye’de, 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen ve 40 yıl kullanıldıktan sonra müzeye dönüştürülen Kadirli Kent Müzesi’ne, eğitim kurumları başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışından gelenler yoğun ilgi gösteriyor. Kadirli ilçesinde 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen bina, Kadirli Belediyesi ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından restore edilmesinin ardından 14 yıl önce ziyarete açıldı. Toplam 2 bin 548 metrekare alana sahip müzede yörenin kültürel ve folklorik özellikleri ile sosyal ve ekonomik yaşantısına dair ögelerin sunulduğu müzede, Çukurova’da doğmuş ve yetişmiş Yaşar Kemal, Aşık Abdulvahap Kocaman, Aşık Feymani ve arkeolog Halet Çambel gibi isimlerin bal mumu heykelleri, özel eşyaları ve eserleri yer alıyor. "Biz bu müzeyi yaparken eğitim kurumu gibi düşündük" diyen Kadirli Kent Müzesi sorumlusu Cevahir Yıldızeli Zararsız, "Cezaevi binası 1970’li yıllarında cezaevi olarak inşa edildi. 2010 yılına kadar cezaevi olarak faaliyet gösterdi, 2010 yılında cezaevinin kapatılıp Osmaniye’ye taşınmasıyla bu bina harabe durumundaydı, Belediye ve DOĞAKA olarak burayı biz müzeye çevirdik. Müzemiz açılalı 8 yıl oldu, 7 Mart 2016 Kadirli’nin kurtuluşunda da ziyarete açıldı. İçeride bizim Kadirli’mizin kimliğini temsil eden eserler var, Kadirli’nin tarihçesi, Kadirli yemek kültürü, düğün geleneği, geleneksel çocuk oyunları bölümü, tarım bölümü, meslek grupları yine biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesi aşıkların, yazarların yoğun olduğu bir yer. En başta Yaşar Kemal geliyor, dünyaca ünlü Kadirli’mizi tüm dünyaya tanıtan İnce Memed kitabıyla Yaşar Kemal’in silikon heykelini yaptık. Yine cezaevi anısından yaptığımız hapishane bölümümüz var. Hemen yan tarafta Huğ evimiz var, Huğ ev biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesinin konar göçerlikten sonra yerleşik hayata geçişi temsil ediyor. Tek odalı, geniş ailenin hep birlikte yaşadığı bir Huğ evimiz mevcut. Biz restorasyon döneminde duvarda hala cezaevinde kalan mahkumların kendi duygu ve düşüncelerine anlatılan yazıları vardı. Bunlar restorasyon aşamasında yok olmasın diye biz bunları cezaevi bölümüne taşıdık. Orada sergileniyor o yazılar şu an. İki tane de cezaevi döneminde kalan avlu bölümü, havalandırma bölümleri var. Biz o cezaevindeki o karanlık ortamı yok etmek için şu an çocuklarımızla birlikte orada kitap okum etkinlikleri yapıyoruz havalandırma bölümünde. Biz müzeyi kurarken eğitim kurumu gibi düşünüyoruz. Çocuklarımıza anlatmak, Kadirli’mizi kültürümüzü tanısınlar ki tüm dünyaya onlar vesile olsun tanıtıma aşamasında. Buradan ben herkesi müzemize davet ediyorum, gelip görmelerini istiyorum" dedi.
40 yıl cezaevi olan müzeye yoğun ilgi
25 Mayıs 2024 Cumartesi - 10:57 40 yıl cezaevi olan müzeye yoğun ilgi Osmaniye’de, 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen 40 yıl kullanıldıktan sonra müzeye dönüştürülen Kadirli Kent Müzesine, eğitim kurumları başta olmak üzere yurt içi ve yurt dışından insanlar buraya yoğun ilgi gösteriyor. Kadirli ilçesinde 1970 yılında cezaevi olarak inşa edilen bina, Kadirli Belediyesi ve Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) tarafından restore edilmesinin ardından 14 yıl önce ziyarete açıldı. Toplam 2 bin 548 metrekare alana sahip müzede yörenin kültürel ve folklorik özellikleri ile sosyal ve ekonomik yaşantısına dair ögelerin sunulduğu müzede, Çukurova’da doğmuş ve yetişmiş Yaşar Kemal, Aşık Abdulvahap Kocaman, Aşık Feymani ve arkeolog Halet Çambel gibi isimlerin bal mumu heykelleri, özel eşyaları ve eserleri yer alıyor. Biz bu müzeyi yaparken eğitim kurumu gibi düşündük diyen Kadirli Kent Müzesi sorumlusu Cevahir Yıldızeli Zararsız ‘’Cezaevi binası 1970’li yıllarında cezaevi olarak inşa edildi. 2010 yılına kadar cezaevi olarak faaliyet gösterdi, 2010 yılında cezaevinin kapatılıp Osmaniye’ye taşınmasıyla bu bina altı ve harabe durumundaydı Belediye ve DOĞAKA olarak burayı biz müzeye çevirdik. Müzemiz açılalı 8 yıl oldu, 7 Mart 2016 Kadirli’nin kurtuluşunda da ziyaretçi açıldı. İçeride bizim Kadirli’mizin kimliğini temsil eden eserler var, Kadirli’nin tarihçesi, Kadirli yemek kültürü, düğün geleneği, geleneksel çocuk oyunları bölümü, tarım bölümü, meslek grupları yine biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesi aşıkların, yazarların yoğun olduğu bir yer. En başta Yaşar Kemal geliyor, dünyaca ünlü Kadirli’mizi tüm dünyaya tanıtan İnce Mehmet kitabıyla Yaşar Kemal’in silikon heykelini yaptık. Yine cezaevi anısından yaptığımız hapishane bölümümüz var. Hemen yan tarafta Huğ evimiz var, Huğ ev biliyorsunuz ki bizim Çukurova bölgesinin konar göçerlikten sonra yerleşik hayata geçişi temsil ediyor. Tek odalı, geniş ailenin hep birlikte yaşadığı bir Huğ evimiz mevcut. Biz restorasyon döneminde duvarda hala cezaevinde kalan mahkumların kendi duygu ve düşüncelerine anlatılan yazıları vardı. Bunlar restorasyon aşamasında yok olmasın diye biz bunları cezaevi bölümüne taşıdık. Orada sergileniyor o yazılar şu an. İki tane de cezaevi döneminde kalan avlu bölümü, havalandırma bölümleri var. Biz o cezaevindeki o karanlık ortamı yok etmek için şu an çocuklarımızla birlikte orada kitap okum etkinlikleri yapıyoruz havalandırma bölümünde. Biz müzeyi kurarken eğitim kurumu gibi düşünüyoruz. Çocuklarımıza anlatmak, Kadirli’mizi kültürümüzü tanısınlar ki tüm dünyaya onlar vesile olsun tanıtıma aşamasında. Buradan ben herkesi müzemize davet ediyorum, gelip görmelerini istiyorum" dedi.
Zamana direnen Çukurova’nın Efes’i Kastabala’da kazı çalışmaları yeniden başladı
24 Mayıs 2024 Cuma - 10:21 Zamana direnen Çukurova’nın Efes’i Kastabala’da kazı çalışmaları yeniden başladı Osmaniye’de bulunan ve Çukurova’nın Efes’i olarak adlandırılan Kastabala(Hierapolis) Antik Kentinde bir süredir duran kazı çalışmaları, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı Müze Müdürlüğünce yeniden başladı. Osmaniye kent merkezine 25 kilometre uzaklıkta bulunan ve tarihi Arkaik-Klasik döneme (M.Ö. 7. yüzyıl) uzanan, 2. ve 3. yüzyıllarda Roma döneminde altın çağını yaşayan sütunlu caddesi, tiyatrosu, hamam yapısı, kiliseleri ve tarihi kalesi ile bugüne kadar ayakta kalabilen Kastabala Antik Kentinde bir süredir duran kazı çalışmaları yeniden başladı. İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü gözetiminde, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Faris Demir başkanlığında yürütülen kazılar, antik tiyatro ve çevresinde devam ediyor. Kastabala Antik Kenti’nin tiyatro alanında kazı çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kültür ve Turizm Müdürü Burhan Torun, "2 bin 500 yıllık tarihe geçmişiyle, nekropol alanıyla, sütunlu yoluyla, tiyatrol alanıyla, başpiskoposun kaldığı kilise kalıntısıyla burası önemli bir antik kentimiz. Burası Çukurova’nın Efes’i diyebileceğimiz. Efes ile aynı kültürel özelliklere sahip veya tarihlendirebileceğimiz bir alandayız. Burada tiyatro alanında yürütmüş olduğumuz çalışmalar devam etmektedir. Kültür Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları Müzeler Genel. Müdürlüğü ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörlüğü arasındaki çalışma ve Kültür Turizm İl Müdürlüğü koordinesinde devam etmektedir. Burada 2 buçuk yıllık bir çalışma içerisinde yarı keçi yarı insan figürü diyebileceğimiz pan, bununla birlikte ulusal ve uluslararası basında geniş yer bulan masklar, yine tiyatro alanı içerisinde yunus kolçaklı koltukların çıkarılmasıyla gündem olan bir alandayız. Türkiye Macar Kültür Yılı ilan edilmesi vesilesiyle de biz geçtiğimiz aylarda Türk Macar Kültür Yılı’ndan dolayı Macar Asıllı Tilla Törük sanatçımız burada Cumhuriyetimizin 100. Yıl Marşını seslendirdi. Yine bununla birlikte 9 tane de Türkçe şarkı seslendirmişti. Yapılan restorasyon çalışmasının %90’ı tamamlamadı. Restorasyon çalışması bittikten sonrada yine burada etkinliklerimiz devam edecek" diye konuştu. Çukurova’nın Efes’i Kastabala’nın sütunları, tiyatrosu, kalesi ile görülmeye değer bir antik kent olduğunu söyleyen Osmaniye Valisi Erdinç Yılmaz, “Kastabala Antik Kentimiz, Osmaniye’mize yaklaşık 25 km uzaklıkta. Burada uzun zamandır kazı çalışmaları devam ediyor. Bu kazı çalışmalarında çok önemli eserlere, tarihi çok eskilere dayanan bulgular ortaya çıkarıldı. Üniversitemiz öncülüğünde, Faris Hocamızın öncülüğünde bu çalışmalar devam ediyor. Burası gerçekten görülmeye değer. Biz burayı Çukurova’nın Efes’i olarak tanımlıyoruz. Sütunları, tiyatrosu, kalesi ile Çukurova’da muhteşem bir antik kent. Bu antik kentin tarihini ortaya çıkarma anlamında bu kazılar şu anda Türkiye’de yapılan kazılar içinde en önem arz eden kazılar arasında yer alıyor. Burada tarihimizi hem ortaya çıkarmak hem de yaşatmak istiyoruz” dedi. Kazı Başkanı Doç. Dr. Faris Demir, “Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi işbirliğinde yürütülen çalışmalarda önemli sonuçlar elde ettik. Çalışmalarımız ulusal ve dünya basınında oldukça geniş yer buldu. Bu yıl da inşallah bu güzel ivmeyle kazı çalışmalarına devam edeceğiz. Antik Kent zaten var olan sütunlu caddesi, hamam, tapınak kalıntılarıyla, kalesiyle ihtişamını göstermekte. Geçen yıllarda tespit ettiğimiz kalıntılar da bu güzelliği artırmaktadır. Milattan önce 540’lara tarihlenen tapınağın keşfi bu zenginliği artırmıştır” diye konuştu.
Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyor
23 Mayıs 2024 Perşembe - 09:20 Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyor Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirip, geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TÜBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TÜBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında bin 219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşebilir Atığım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım.’ Bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor, terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5. sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşebilir Atığım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı, çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.
Osmaniye’de Türk Halk Müziği konseri verildi
23 Mayıs 2024 Perşembe - 09:11 Osmaniye’de Türk Halk Müziği konseri verildi Osmaniye’de Çukurova Halk Kültürünü Araştırma ve Yaşatma Derneği (ÇUHADER) tarafından kurulan Türk Halk Müziği Korosu, Türkülerle Moral Gecesi adlı konser verdi. Koro ve solo sesler, yüksek performansları ile salonu dolduran davetlilerden yoğun alkış aldı. Cebelibereket Kültür Merkezinde düzenlenen, Fatma Candemir ve Onur Duran sunumunda gerçekleşen programda, Şef Hüseyin Yücel yönetimindeki 41 kişilik Türk Halk Müziği korosu kimi zaman hüzünlü kimi zaman neşe dolu Türküler seslendirdi. Şef Hüseyin Yücel, çalışmaların halka yönelik olduğunu belirterek, “Sizlerden sağladığımız desteklerle yapılmaktadır. Bu faaliyetimizde de bizi sizlerle buluşturan İl Emniyet Müdürümüz Mehmet Sarıbuva ve ekibine teşekkür ediyoruz. Ayrıca üç yıldan bu yana çalışmalarımızda salonu esirgemeyen baro başkanımıza ve yönetimine çok teşekkür ediyoruz. Sizleri türkülerimizi dinlemeye davet ediyorum” dedi. Salondaki sanatseverler, koro ve solo halinde seslendirilen, ‘ceylan gözlerine kurban olduğum’, ‘yol ver dağlar yol ver bana’, ‘bu dağlar kömürdendir’, ‘halaylı yar halaylı’ ve ‘hecel obası’ gibi türkülere eşlik ederek, unutulmaz bir gece yaşadı. Polis memuru Adil Emre Demir tarafından “Şehit Fethi Sekin” adlı şiirin okunması esnasında salonda duygu dolu anlar yaşandı. Program, Öğretmen Adamlar Ekibi Kerimoğlu Zeybeği, Cuma Ovası Zeybeği Solo gösterisi ile sona erdi. İl Emniyet Müdürü Mehmet Sarıbuva ve İl Jandarma Komutanı Jandarma Albay Halit Gülten, seslendirdikleri birbirinden güzel eserlerle salondakilere unutulmaz bir gece yaşatan koro üyelerini ve saz ekibini tebrik etti.
Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyorlar
23 Mayıs 2024 Perşembe - 09:10 Ödül almak isteyen öğrenciler, okula poşet poşet çöp taşıyorlar Osmaniye’de ortaokul öğrencilerinin hayata geçirdikleri “Ben çöp değil, geri dönüşebilir atığım” projesi çerçevesinde ödül almak isteyen öğrenciler, evdeki çöplerini okula getirerek geri dönüşüme katkı sağlayarak “Sıfır Atık” projesine destek oluyorlar. Osmaniye 75. Yıl Ortaokulu öğrencilerinin hazırladığı proje ile evde bulunan geri dönüşüm atıklarını okula getiren öğrenciler, proje ekibi tarafından programlanan manav terazisinden okul numaralarına göre etiketlerini alarak atıkları teslim ediyorlar. Öğrenciler biriktirdikleri etiketlerle hedeflenen miktarlara ulaştığında TUBİTAK yayını dergiler, akıl zeka oyunları, tablet bilgisayar ve bisiklet gibi çeşitli hediyeler kazanıyor. Adana’da düzenlenen TUBİTAK 2204-B Ortaokul öğrencileri araştırma projeleri yarışmasında 1219 proje arasından “Ben Çöp Değil, Geri Dönüşüm Atığıyım” isimli proje bölge birincisi olan öğrenciler 26-30 Mayıs tarihleri arası Ankara’da düzenlenecek olan Türkiye Finallerinde Osmaniye’yi temsil edecek. Proje hakkında bilgi veren 5.sınıf öğrencisi Eyüp Eymen Kırıcı, "Biz okulumuzdaki geri dönüşüm kutularına çok geri dönüşüm atıkları atılmadığı için biz bir proje yaptık. Bu projenin ismi ’Ben Çöp Değil Geri Dönüşüm Atayım’ bu projede okullarımıza geri dönüşüm kutuları aldık. Sonra manavlarda olan tartılardan bir tane aldık. Burada gördüğünüz gibi bu terazinin veri tabanına öğrencinin numarasını ve ismini yazdık. Öğrenciler bir miktar atık toplayıp bize getiriyorlar. Burada görevli arkadaşlarımız kiloları, geri dönüşüm atıklarını teraziye koyuyor terazide tartıyoruz. Mesela bir öğrenci 5 kilogram atık getirmiş. Biz bir etiket çıkartıyoruz öğrencinin numarasına göre o etikette öğrencinin ismi, kaç kilo getirdiği yazıyor" dedi. Proje çerçevesinde 45 günlük sürede 20 ton civarı atık malzeme toplamayı başardıklarını söyleyen 5.sınıf öğrencisi Tunahan Toklu, "Etiketleri biriktiriyorlar 30, 50, 70 kilogram getirene TÜBİTAK kitapları, 500 kilogram getirenlere tablet, bin kilogram getirenlere bisiklet veriyoruz. Toplam 20 ton kadar geri dönüştürebilen atık topladık. Bunları geri dönüşüm firmasına verdik, elde ettiğimiz parayla okul aile birliğini bağışladık ve okulumuzun ihtiyaçlarını karşıladık" diye konuştu. Geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkında olduklarını söyleyen proje danışmanı Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Sedat Gündoğan, “Okulumuzda TÜBİTAK 2204 Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri yarışmasına hazırlık kapsamında bir geri dönüşüm projesi hazırladık. Ben Çöp Değil Geri Dönüşüm Atayım ismini verdiğimiz proje kapsamında çocuklarımızı geri dönüşüm konusunda bilinçlendirme çalışmaları yaptık. Akabinde çocuklarımızın evlerden atıklar getirmeleri konusunda bir organizasyona giriştik. Çocuklar günlük olarak evde biriktirmiş oldukları geri dönüşüm atıklarını sabah okula getirerek programladığımız tartıyla tarttırıp bir etiket karşılığında teslim ettiler. Geri dönüşüm atıklarımızı belirli periyodlarda geri dönüşüm firmasına teslim ederek geri dönüşüme katkı sağlamaya çalıştık. Projemiz kapsamında aslında evlerde birçok atığımızın geri dönüşüm atığı olduğunu fark ettik. Şöyle ki birçok velimiz işte üçte ikilik oranında atmış olduğu atığın aslında geri dönüşüm atığı olduğunu fark etti. Çocuklarımız bu işin merkezinde yer aldıkları için ebeveynlerini uyardılar ve geri dönüşüme katkı sağladılar. Bu doğrultuda 45 günlük yapmış olduğumuz çalışmada 20 ton civarında bir atık toplamak nasip oldu. Projemiz Adana bölge yarışmasında birinci olarak seçildi. Şu an ilimizde beş farklı okulumuzla aynı şekilde geri dönüşüm atıkları toplanıyor. Toplanan atıklar karşılığında çocukları motive edebilmek için çeşitli hediyeler de dağıttık. Aslında doğamızı çevremize karşı görevimiz olan geri dönüşüme katkının eğitimin merkezi olan okullardan başlayacağına farkındayız ve bu noktada tüm okullarımızı bu projeye destek vermeye davet ediyoruz" dedi.