ASAYİŞ - 18 Temmuz 2023 Salı 17:00

Ölümle yaşam arasında asılı kaldı

A
A
A
Ölümle yaşam arasında asılı kaldı

Osmaniye’de çalışma yapılan 6 katlı bir binaya kurulan inşaat iskelesinden düşen işçi, emniyet kemeri sayesinde 3’üncü katta asılı kaldı. Düşerken demir iskelenin korkuluklarına çarpan işçi yaralandı.


Olay, Kadirli ilçesi Şehit Kansu Küçükateş Mahallesi’nde tadilat yapılan bir binada meyana geldi. Alınan bilgiye göre, Kahramanmaraş depremlerinde hasar alan bir binada tadilat yapan inşaat işçisi Erdem Küçükgöçen (39) kurulan iskeleden düştü. Küçükgöçen, emniyet kemeri sayesinde 3’üncü katta asılı kaldı. Düşerken iskelenin metal korkuluklarına çarpan işçi, vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı. Arkadaşlarının düştüğünü gören diğer işçiler, inşaat iskelesine çıkarak Küçükgöçen’i sabit şekilde tutmaya çalıştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye ve sağlık ekibi yönlendirildi. İtfaiye ekibi inşaat işçisini asılı kaldığı yerden kurtararak sağlık ekiplerine teslim etti.


Ambulans ile hastaneye kaldırılan Küçükgöçen tedavi altına alındı.


Ölümle yaşam arasında asılı kaldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Sapanca Şiir Akşamları, panel ile devam etti Sanatın ve şiirin buluştuğu Uluslararası Sapanca Şiir Akşamları, ‘Filistin ve Edebiyat’ adlı panel ile devam etti. OSM’de gerçekleşen programda Filistin’de ki büyük direniş yazarlar tarafından betimlendirildi. Yazar Ali Emre, “Yeryüzünün alnına çatılmış bir bildiridir Gazze” dedi. Sakarya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 23’üncüsü düzenlenen Sapanca Şiir Akşamları birbirinden değerli programlarla devam etti. Ofis Sanat Merkezi’nde düzenlenen programlarda ilk olarak Yazar Ali Emre ve Peren Birsaygılı Mut’un konuşmacı olarak katıldığı ‘Filistin ve Edebiyat’ adlı panel gerçekleştirildi. Panel sonrası organizasyona katılan tüm şairler Filistin için şiir okudu. Yazar Peren Birsaygılı Mut, “Filistin’i Filistin yapan, kimliğine ve kültürüne dahil pek çok şey siyonist uygulamalar tarafından ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. İşte tam burada Filistin direniş edebiyatı çok kritik bir görev üstleniyor. 30 seneden beri büyük bir direniş gösteriyor. Filistin’de bu zamana kadar şehit edilen herkese, tüm şairlere, yazarlara ve edebiyatçılara Allah’tan rahmet diyorum. Bize kalemin onurunu, kalemin haysiyetini gösterdikleri için Allah hepsinden razı olsun” dedi. Herkesin Filistin’e borcu var Dünyanın birçok yerinde insanların Filistin için, Gazze için yürüyüşler ve eylemler yaptıklarını ifade eden Yazar Ali Emre, “Herkesin Filistin’e borcu var. Brezilya’da 2 milyon, Endonezya’da 5 milyon, Kanada’da 800 bin kişi yürüyor. Niye? Biliyorlar ki Filistin düşerse Brezilya’da çok kolay düşer. Şili’de Peru’da bir gün çok kolay düşer. Filistin aslında bir bakıma 70 yıldır bütün insanlık adına direnen bir yerdir. O sancağın kolay kolay düşmemesi, zalimleri korkutuyor. Direnmek isteyen başka ülke insanlarının sinelerini açıyor. O yüzden onlar önemsiyorlar. Düşmemesi için gösteri yapıyorlar, dua ediyorlar. Yeryüzünün alnına çatılmış bir bildiridir Gazze. İnşallah Gazze bu direnişi sürdürür” değerlendirmesinde bulundu. Birbirinden değerli şiirleri icra ettiler Panel sonrası programlar, Cahit Koytak (Onur Konuğu), Ahmet Akarsu, Ali Emre, A. Samet Atılgan, Ercan Yılmaz, Halil Assali Harun Yakarer, Hasan Bozdaş, Kadir Tepe, Melike Kılıç, Ömer Erdem, Ömer Yalçınova Peren Birsaygılı Mut, Semir Atiye, Zeynep Arkan, Zeynep Karaca ve Züheyr Ebu Şeyb gibi ünlü şairlerin katıldığı “Filistin İçin Mısralar” adlı şiir sunumlarıyla devam etti. Ünlü şairler Filistin için birbirinden değerli şiirleri icra ettiler.
Tekirdağ Kazada ölen doktorlara acı veda: Alkışlarla uğurlandılar Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde duvara çarpan elektrikli cipte hayatını kaybeden 2 doktor için görev yaptıkları hastanede tören düzenlendi. Dr. Emel Ersöz ve Prof. Dr. Nilda Turgut alkışlarla uğurlanırken bir yandan da gözyaşları sel oldu. Tekirdağ’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden 2 doktor için görev yaptıkları hastanede tören düzenlendi. Sabah ilk tören Tekirdağ Şehir Hastanesinde yapıldı. Kazada hayatını kaybeden Nüroloji Uzmanı Dr. Emel Ersöz’ün cenazesi hastane önüne getirildi. Tören sırasında gözyaşları sel olurken burada dualar edildi ve çalışma arkadaşları son anılarını paylaştı. 5 tıp fakültesi öğrencisine burs ve adı yaşatılacak Tekirdağ Şehir Hastanesi Başhekimi Çağatay Lütfü Onar törende yaptığı açıklamada, “Son derece azimli bir meslektaşımızı kaybettik. İnsanlar fikirleri ile yaptıkları ile yaşarlar. Emel Hocamın izi hiçbir zaman silinmeyecek. Kendisi büyük güçlükle tıp fakültesini okumuş. Ve her hastasına aynı şefkatle merhametle yaklaşan çok sevdiğimiz bir meslektaşımızdı. Anısını yaşatmak için kendisinin de kurulmasını çok istediği İnme Merkezine onun adını vermeyi planlıyoruz. 5 tıp fakültesi öğrencisine ben ve arkadaşlarım onun anısını yaşatmak için burs vereceğiz” dedi. “Kolumuzu kanadımız kaybettik” Başhekim Onar Emel Ersöz hakkındaki bir anısını da anlatarak, “2020 yılının Ekim ayında hem de bugünlerde Tekirdağ Devlet Hastanesine yeni atandığım zaman mesai dışı bir günde hastanenin önünde gördüm kendisini. Elinde bir eczane poşeti vardı. Hastanede bulunmayan bir ilacı kendi yatırdığı hasta için dışarıdan bulmuş, kendi bütçesi ile temin etmiş. Hastaya o ilacı götürüyordu. Hocam geçmiş olsun dedim. ‘Hocam hastamız ile ilgili bir ihtiyaç hasıl oldu ilacı kendim temin ettim’ dedi. İnanın bu ilk değildi son da değildi. Mesai dışındaki vaktini de hep hastalarını, ilmi düşünerek geçirirdi. Biz kolumuzu kanadımızı kaybettik ama anısını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız” dedi. Dr. Emel Ersöz’ün kızı Selin Ersöz ise yaptığı açıklama sırasında gözyaşlarına boğuldu. Ersöz, “Şöyle etrafa baktığımda onun yüzünü görüyorum. O kadar insanlardan sadece onu görüyorum. Kendisi bana hiçbir zaman bağırmadı ve bana elini hiç kaldırmadı. Kızdığı zamanlarda sadece benim iyiliğim içindi. Tanıdığım bir melekti o. Herkesin iyiliğini düşünür. İyiliklerini asla anlatmazdı. Canım annem benim mekanı cennet olsun” dedi. Dr. Ersöz’ün cenazesi alkışlar eşliğinde cenaze namazının kılınacağı Edirne’ye gönderildi. Saat 11.00’da ise kazada hayatını kaybeden Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilda Turgut için üniversite hastanesi önünde tören düzenlendi. Törende Prof. Nilda’nın yakınları tabutun başında gözyaşı döktü. Çalışma arkadaşları son kez anılarını paylaştı ve gözyaşı döktü. Dualar edildikten sonra Prof. Dr. Nilda’nın tabutu alkışlar eşliğinde camiye uğurlandı. Törende bir açıklama yapan NKÜ Hastane Başhekimi İlker Yıldırım, çok değerli bir çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini ifade ederek, “Maalesef takdiri ilahi böyle tecelli etti. Bu havada hepiniz geldiniz hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi. Her iki doktor için düzenlenen törenlere NKÜ Rektörü Mümin Şahin, İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, Tekirdağ Şehir Hastanesi Başhekimi Çağatay Lütfü Onar, NKÜ Hastanesi Başhekimi İlker Yıldırım yakınları, doktorlar, çalışma arkadaşları ve hastane personeli katıldı. Kaza, Süleymanpaşa ilçesi Kumbağ kavşağında gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, sürücü Dr. L.K.’nin kontrolündeki 22 ADU 345 plakalı elektrikli cip, Malkara yoluna çıkarken istinat duvarına çarptı. Araçta yolcu olarak bulunan Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilda Turgut ile Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde nöroloji uzmanı olarak görev yapan Uzm. Dr. Emel Ersöz olay yerinde yaşamını yitirdi. Sürücü doktor L.K. ve diğer yolcu doktor A.A.G. ise kazada yaralandı.
Ankara Ankara’nın başkent oluşunun 101. yıl dönümü, Anıtkabir ve 1. Meclis binasında düzenlenen törenlerle kutlandı Ankara’nın başkent oluşunun 101. yıl dönümü, Anıtkabir ve 1. Meclis binasında düzenlenen törenlerle kutlandı. 13 Ekim 1923’de Ankara’nın başkent ilan edilişinin 101. yıl dönümü, düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlandı. Ankara Valiliği’nin organize ettiği kutlamalar, Anıtkabir’i ziyaret ile başladı. Burada mozoleye çelenk konulmasının ardından Misak-ı Milli Kulesi’ne geçen Ankara Valisi Vasip Şahin, Şeref Defteri’ni imzaladı. Törene Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş da katıldı. Anıtkabir Şeref Defteri’ni imzalayan Ankara Valisi Vasip Şahin deftere şunları yazdı: “Aziz Atatürk; Milletimizin mukadderatının tecelli ettiği, Cumhuriyetimizin beşiği kadim şehrimiz Ankara’nın Başkent oluşunun 101. yılına erişmiş olmanın mutluluğuyla huzurunuzdayız. Milletimizin istiklal ve istikbal mücadelesinde tarihi bir misyon üstlenen, Cumhuriyetin kuruluşu, ilerlemesi ve demokrasinin gelişme sürecinin merkezi, medeniyetler beşiği olan Ankara’mız, isabetle vermiş olduğunuz kararla 13 Ekim 1923’te ülkemizin başkenti olarak ilan edilmiştir. Ankara’nın başkent ilan edilmesi, sadece coğrafi bir değişim olarak kalmamış, aynı zamanda milletimizin bağımsızlık ve yeniden varoluş azim ve kararlılığının somut bir göstergesi olmuştur. Ankara, Türk milleti için sadece bir şehir değil, aynı zamanda bir idealin, birliğin ve dirilişin sembolü olarak değer kazanmıştır. Köklü kültürel mirası ve geleneksel hayat tarzıyla Cumhuriyet tarihi boyunca elde ettiği kazanımlarla bugün hepimizi gururlandıran bir marka şehir hâline gelen Başkentimiz, bundan sonra da ülkemizin gelişmesinde ve kalkınmasında öncü rol oynamayı sürdürecek; bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da geleceğe güvenle yürüyüşüne devam edecektir. Anıtkabir’de düzenlenen programın ardından 1. Meclis’te düzenlenen törene geçti. Burada konuşma yapan ABB Başkanı Mansur Yavaş tarihi mirası koruma amacı ile başkentin dokusunu güçlendirmek için çalışmalara devam ettiklerini belirterek, “Cumhuriyetin kurulduğu bu bölgede biz 5 buçuk yılda 1 buçuk milyar liraya yakın para harcadık. O günkü dokunun ortaya çıkarılması ve cumhuriyetin kurulduğu alanları turistlerin mutlaka buraları görmesi ve yaşaması adına tarihi kent merkezimizi ayağa kaldırma çalışmalarımız da devam ediyor. Hacı Bayram, Hıdırlık, Ankara Kalesi, Anafartalar, Posta Caddesi’nden başlamak üzere, özellikle Ulus’ta Ziraat Bankası, İş Bankası, Sümer Bank gibi cumhuriyetin kurulduğu yılların özneleri olan binalardan başlamak üzere Ankara Valiliği ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne kadar bir rota birleştirme niyetindeyiz” ifadelerine yer verdi. 1. Mecliste düzenlenen konuşmaların ardından Ulus Meydanı’ndan başlayan seğmenlerin gösterileri Ankara Kalesi’nde vatandaşların alkışları eşliğinde son buldu.