ASAYİŞ - 13 Ekim 2024 Pazar 13:14

Kazada ölen doktorlara acı veda: Alkışlarla uğurlandılar

A
A
A

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde duvara çarpan elektrikli cipte hayatını kaybeden 2 doktor için görev yaptıkları hastanede tören düzenlendi. Dr. Emel Ersöz ve Prof. Dr. Nilda Turgut alkışlarla uğurlanırken bir yandan da gözyaşları sel oldu.


Tekirdağ’da meydana gelen kazada hayatını kaybeden 2 doktor için görev yaptıkları hastanede tören düzenlendi. Sabah ilk tören Tekirdağ Şehir Hastanesinde yapıldı. Kazada hayatını kaybeden Nüroloji Uzmanı Dr. Emel Ersöz’ün cenazesi hastane önüne getirildi. Tören sırasında gözyaşları sel olurken burada dualar edildi ve çalışma arkadaşları son anılarını paylaştı.


5 tıp fakültesi öğrencisine burs ve adı yaşatılacak


Tekirdağ Şehir Hastanesi Başhekimi Çağatay Lütfü Onar törende yaptığı açıklamada, “Son derece azimli bir meslektaşımızı kaybettik. İnsanlar fikirleri ile yaptıkları ile yaşarlar. Emel Hocamın izi hiçbir zaman silinmeyecek. Kendisi büyük güçlükle tıp fakültesini okumuş. Ve her hastasına aynı şefkatle merhametle yaklaşan çok sevdiğimiz bir meslektaşımızdı. Anısını yaşatmak için kendisinin de kurulmasını çok istediği İnme Merkezine onun adını vermeyi planlıyoruz. 5 tıp fakültesi öğrencisine ben ve arkadaşlarım onun anısını yaşatmak için burs vereceğiz” dedi.


“Kolumuzu kanadımız kaybettik”


Başhekim Onar Emel Ersöz hakkındaki bir anısını da anlatarak, “2020 yılının Ekim ayında hem de bugünlerde Tekirdağ Devlet Hastanesine yeni atandığım zaman mesai dışı bir günde hastanenin önünde gördüm kendisini. Elinde bir eczane poşeti vardı. Hastanede bulunmayan bir ilacı kendi yatırdığı hasta için dışarıdan bulmuş, kendi bütçesi ile temin etmiş. Hastaya o ilacı götürüyordu. Hocam geçmiş olsun dedim. ‘Hocam hastamız ile ilgili bir ihtiyaç hasıl oldu ilacı kendim temin ettim’ dedi. İnanın bu ilk değildi son da değildi. Mesai dışındaki vaktini de hep hastalarını, ilmi düşünerek geçirirdi. Biz kolumuzu kanadımızı kaybettik ama anısını yaşatmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.


Dr. Emel Ersöz’ün kızı Selin Ersöz ise yaptığı açıklama sırasında gözyaşlarına boğuldu. Ersöz, “Şöyle etrafa baktığımda onun yüzünü görüyorum. O kadar insanlardan sadece onu görüyorum. Kendisi bana hiçbir zaman bağırmadı ve bana elini hiç kaldırmadı. Kızdığı zamanlarda sadece benim iyiliğim içindi. Tanıdığım bir melekti o. Herkesin iyiliğini düşünür. İyiliklerini asla anlatmazdı. Canım annem benim mekanı cennet olsun” dedi.


Dr. Ersöz’ün cenazesi alkışlar eşliğinde cenaze namazının kılınacağı Edirne’ye gönderildi.


Saat 11.00’da ise kazada hayatını kaybeden Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilda Turgut için üniversite hastanesi önünde tören düzenlendi. Törende Prof. Nilda’nın yakınları tabutun başında gözyaşı döktü. Çalışma arkadaşları son kez anılarını paylaştı ve gözyaşı döktü. Dualar edildikten sonra Prof. Dr. Nilda’nın tabutu alkışlar eşliğinde camiye uğurlandı.


Törende bir açıklama yapan NKÜ Hastane Başhekimi İlker Yıldırım, çok değerli bir çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini ifade ederek, “Maalesef takdiri ilahi böyle tecelli etti. Bu havada hepiniz geldiniz hepinize çok teşekkür ediyorum” dedi.


Her iki doktor için düzenlenen törenlere NKÜ Rektörü Mümin Şahin, İl Sağlık Müdürü Ali Cengiz Kalkan, Tekirdağ Şehir Hastanesi Başhekimi Çağatay Lütfü Onar, NKÜ Hastanesi Başhekimi İlker Yıldırım yakınları, doktorlar, çalışma arkadaşları ve hastane personeli katıldı.


Kaza, Süleymanpaşa ilçesi Kumbağ kavşağında gerçekleşti. Edinilen bilgilere göre, sürücü Dr. L.K.’nin kontrolündeki 22 ADU 345 plakalı elektrikli cip, Malkara yoluna çıkarken istinat duvarına çarptı. Araçta yolcu olarak bulunan Namık Kemal Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nilda Turgut ile Tekirdağ Şehir Hastanesi’nde nöroloji uzmanı olarak görev yapan Uzm. Dr. Emel Ersöz olay yerinde yaşamını yitirdi. Sürücü doktor L.K. ve diğer yolcu doktor A.A.G. ise kazada yaralandı.



Kazada ölen doktorlara acı veda: Alkışlarla uğurlandılar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Şarkı söylerken kendinden geçen 9 yaşındaki Ahmet, söylediği şarkıyı adeta yaşıyor HATAY (İHA) – Hatay’da yaşayan ve müziğe olan merakıyla dikkat çeken 9 yaşındaki Ahmet Kazar, şarkı söylerken yaptığı hareketlerle ve performansıyla dikkat çekiyor. Defne ilçesinde yaşayan ve 4.sınıf öğrencisi olan 9 yaşındaki Ahmet Kazar, müzikle ilgilenen ailesinden de etkilenerek küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Aldığı eğitim ve ailesinin destekleriyle kendini geliştiren Kazar; bateri, gitar ve saz başta olmak üzeri çeşitli aletlerini profesyonelce çalabiliyor. Şarkı söylerken ünlü sanatçıları aratmayan ve yaptığı hareketlerle adeta kendinden geçen Kazar, performansıyla da dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’dan gelen hediyeyle darbukasına kavuşan Kazar’ın en büyük hayaliyse ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte aynı sahneyi paylaşmak. “Deniz Üstü Köpürür şarkısını Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum” Kendisine hediye edilen darbuka için Vali Masatlı ve eşi Esra Masatlı’ya teşekkürlerini dile getiren Ahmet Kazar, ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte şarkı söylemek istediğini belirterek “Benim dayım ve teyzem müzikle ilgileniyorlardı. Ben bebekken onlar bana gitarla şarkı çalıyordu. Annem, dayım ve teyzem benim hep arkamda durdular. Onlara yanımda oldukları için teşekkür ederim. Ben gitar ve bateri çalıyorum. Darbukayı kursuna gitmedim ama çalabiliyorum. Ayrıca saz da çalabiliyorum. En çok ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını seviyorum. 3 yıldır bu şarkıyı söylüyorum. Ben bütün sanatçıları severim ama Haluk Levent’ti çok severim. Haluk Levent abi senin ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını ve seni çok seviyorum. Bu şarkıyı Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum. Hayalim bir sanatçıyla sahnede şarkı söylemek. Bu darbuka bana 2 gün önce geldi. Bu darbukayı bana Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’nın hediye etti. Onlara çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar darbuka isteğimi yerine getirdiler” dedi. “Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum” Evladının küçük yaşlardan itibaren müziğe merakı olduğunu ifade eden anne Ezgi Kazar, Ahmet’in söylediği şarkıyı yaşadığını belirterek “Oğlum şarkı söylemeyi ve bir müzikal aletiyle uğraşmayı seviyor. Oğlumun bu ilgisi küçük yaştan beri vardı. Oğlum şarkı söylerken izleyenleri mest ediyor. Oğlum şarkıyı söylerken içinde yaşıyor. Oğlum küçükken, teyzesi ve dayısı müzikle ilgilendikleri için onları takip ediyordu. Oğlum onları rol model alıyordu. Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum. Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı, oğlumun hayalini gerçekleştirdiler. Oğlum kendilerinde darbuka istemiş. Onlarda sağ olsunlar bizi ziyarete geldiler. Oğlum performansına çok yorumlar alıyoruz. Oğluma güzel iltifatlar ve yorumlar geliyor” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Tavukları için bağ evine geldi, gördüğü manzara karşısında şoke oldu: Sokak köpeği dehşeti kamerada Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde bir bağ evinin bahçesine giren sokak köpeklerinin tavukları telef ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu söyleyen Halit Bişkin, köpek saldırılarının çevredeki vatandaşlar için de tehlike oluşturduğunu ifade etti. Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde, bağ evinde hobi amaçlı tavuk besleyen Halit Bişkin, sabah saatlerinde yem vermek için gittiği bahçesinde şoke edici bir manzarayla karşılaştı. Sokak köpeklerinin saldırısı sonucu 46 tavuğu telef oldu. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, köpeklerin kümese girerek tavuklara saldırdığı anlar yer aldı. Bişkin’in kümesinde geriye 40 tavuğu kaldı. Özel sektörde işçi olarak çalışan Halit Bişkin, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bağ evine gittiğinde köpeklerin hâlâ tavuklarına saldırmaya devam ettiğini belirtti. "Ne yapacağımı şaşırdım" Bahçeye geldiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu anlatan Bişkin, "Sabah bahçeye geldiğimde şoke oldum. Ne yapacağımı şaşırdım, olduğum yerde kitlendim kaldım. Beni görünce kaçtılar. Aynı kediler gibi tel örgüden tırmanarak uzaklaştılar. Olayın ardından arkadaşlarımı ve mahalle muhtarını arayarak yardım istedim. Saatler ilerledikçe arkadaşlara haber verdim. Muhtarı aradım, ’Ne yapabiliriz?’ diye sordum" ifadelerini kullandı. "Olayın şoku üzerimde" Köpek saldırılarının yalnızca kendisini değil çevredeki diğer vatandaşları da mağdur ettiğini ifade eden Bişkin, "On tane de yese, neyse; hayvan açtır. Ama buraya girdiği zaman hepsini birden öldürüyor. Hayvan işte... Bunun çaresine bakılsın. Büyüklerimize buradan sesleniyoruz. Şu an hâlâ kelimeleri dahi telaffuz edemiyorum; olayın şoku üzerimde. Yardım bekliyoruz. Sadece ben değilim mağdur olan. Çevremdeki insanlar da aynı şekilde mağdur. Onların da kümes hayvanlarını telef ettiler. Hatta küçükbaş hayvanlara saldırıyorlar. Öğrencilere de saldırıyorlar, alışveriş yapan insanlara da" diye konuştu. Bişkin, telef olan tavuklar ve yumurtalardan dolayı da yaklaşık 30 bin lira kadar ekonomik zarara uğradığını sözlerine ekledi.