- 05 Nisan 2023 Çarşamba 13:42

Ortaokul öğrencileri, turptan elektrik üretti

A
A
A
Ortaokul öğrencileri, turptan elektrik üretti

Türkiye’nin turp ihtiyacının yüzde 70’inin karşılandığı Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde ortaokul öğrencileri, turptan elektrik üretmeyi başardı.

Türkiye’nin turp ihtiyacının yüzde 70’inin karşılandığı Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde ortaokul öğrencileri, turptan elektrik üretmeyi başardı. Öğrencilerin projesinin yenilenebilir enerji kaynakları dalında yarışacağı öğrenildi.


"Kadirli turpu" olarak marka tescili bulunan turpu ile meşhur ilçede özel bir okulun ortaokul öğrencileri, öğretmenlerinin desteğiyle bu üründen elektrik üretmeyi başardı. Fen Bilimleri öğretmeni Abdullah Tabur ve ortaokul öğrencileri Oğuz Kağan Mortaş, Duru Kesik ve Elif Özil’in bu projesi Tubitak’ın yenilenebilir enerji kaynakları dalında yarışmaya katılacağı belirtildi.


Öğrencilerine projelerinde destek veren Fen Bilimleri öğretmeni Abdullah Tabur "Ülkemizin turp ihtiyacının yüzde 70’i Kadirli’den karşılanıyor. Bu turpların bir kısmı yenmemekte ve boşa gitmektedir. Atılan bu turplar uygun şartlarda fermente edilirse turptaki bakteriler sayesinde metan gazı ve H2s ve az miktar karbon dioksit gazının çıkışı olduğunu görürüz ve bu gaz yakıt olarak ve elektrik üretiminde kullanılabilir" dedi.


Ortaokul öğrencisi Elif Özil ise "Günümüzde güneş rüzgar gibi enerji kaynaklarının kullanımı giderek artmaktadır. Bu sebeple çalışmamızda biogaz üretiminde kullanılan materyalleri ve kullanım alanlarını araştırdık. Yenilenebilir bir enerji kaynağı olan biogaz, bitki ve hayvansal atıkların çeşitli bakteriler sayesinde havasız bir ortamda çürütülmesiyle ortaya metan ve karbondioksit gazını çıkarır. Bizim projemizde de turp atıklarını çürümeye bıraktık ve metan gazı oluşturduk. Kadirli’de 35 bin dönüm arazide turp ekimi yapılmaktadır. Projemiz ise doğa dostu bir projedir" şeklinde konuştu.


Proje ortağı öğrencilerden Duru Kesik de, "Şu anda fosil yatıklar çevre zararlı ve ulaşım maliyetli ve tükenme tehlikesi altındadır. Fakat bizim Kadirli’nin geçim kaynağı olan turpu çürümeye bırakıp çürüme işlemi gerçekleşince ortaya çıkan metan ve karbondioksit gazından elde ettiğimiz biogaz çevreye herhangi bir zararı olmayan yenilenebilir bir enerji kaynağıdır" dedi.


Diğer bir öğrenci Oğuz Kağan Mortaj ise turpları birbirine seri düşünce yöntemi ile birbirine bağladıklarını ve enerji üretimini gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Bisiklet tutkunları için tasarlanan dinlendiren proje ödül aldı Yaşar Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencilerinin bisiklet tutkunları için tasarladığı Cycle Seat projesi 4. Ezber Bozan Mobilya Tasarım Yarışması’nda birincilik ödülü kazandı. Cycle Seat projesi, sürücüler için kan dolaşımını ve kas dinlenmesini destekleyen, bisiklete takılabilen katlanabilir oturma birimi ile özellikle şehir içi bisiklet kullanıcılarının rahat bir şekilde dinlenmelerini amaçlıyor. Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Endüstriyel Tasarım Bölümü öğrencileri Berke Kayranlı, Seçil Karaorman ve Mustafa Yiğit Aksu’nun tasarladığı, bisiklet kullanıcıları için katlanabilir oturma aracı ödül aldı. Cycle Seat adlı proje, mobilya sektöründe çevresel ve kullanıcı dostu çözümlerle, inovatif ürünlerin ortaya çıkarılmasını hedefleyen 4. Ezber Bozan Mobilya Tasarım Yarışması’nda birinci oldu. Ege İhracatçı Birlikleri tarafından Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ticaret Bakanlığı desteği ile düzenlenen yarışmada öğrenci kategorisinde 107 proje yarıştı. Bisikletçileri dinlendirecek tasarım Sürücüler için kan dolaşımını ve kas dinlenmesini destekleyen, bisiklete takılabilen katlanabilir bir oturma birimi tasarımı olan Cycle Seat, kullanılmadığında kolayca katlanabilen ve az yer kaplayan tasarımıyla dikkat çekiyor. Şehir içi bisikletlerin gövdesine uyumlu bir şekilde tasarlanan mobilya, elastik kemeri sayesinde bisiklete sabitlenebiliyor. Danışmanlığını Dr.Öğr.Üyesi Sevi Merter, Burçin Özkır Aşıcı ve Nermin Sena Özger’in yaptığı projeyi tasarlayan öğrenciler şunları söyledi: “Şehir içinde; deniz kenarı, park, orman gibi tur güzergahlarını kullanan bisiklet sürücüleri, 1-2 saatlik sürüş sonrasında oturma ihtiyacı duyuyor. Kullanıcının bulunduğu ortamda oturma birimi bulunmaması, bulunsa da temiz ve ergonomik olmaması sebebiyle bu tür sürücülerin dinlenme ihtiyacı uygun şekilde karşılanamıyor. Bu ihtiyaçtan yola çıkarak bir tasarım yaptık. Göztepe ve Bostanlı sahilinde denemeler yaptık. Oralarda farklı bisiklet türlerini kullanan kişilerle görüştük. Şehir içi bisikletine yönelmeye karar verdik. Yarışmada taşınabilirlik teması olduğu için buna yönelik tasarladık. Ürünün prototipini sanayi ortamında yaptırıp görme şansımız oldu. Araştırma ve analizlerimizi detaylı ve uzun soluklu yaptık. İyi bir problemimiz ve iyi bir çözümümüz vardı, bizi yarışmada farklı kılan da buydu.”
Çorum Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi patent aldı Hitit Üniversitesi’nde geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) tarafından patentlenmeye hak kazandı. Hitit Üniversitesinin elektronik bileşenlerde meydana gelen ısı yönetimi sorununa çözüm sağlayan projesi başarıyla tamamlandı. Hitit Üniversitesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Seyfi Şevik ve Doç. Dr. Özgür Özdilli tarafından yeni nesil ısı emiciler tasarlanarak üretimi gerçekleştirildi. Projede, ağaç yapıya sahip kanatçıklar tasarlanarak bileşenlerin hem yüzey alanı artırıldı hem de ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılması sağlandı. Bilgisayar çipleri, LED lambalar ve ısı üreten elektronik bileşenlerdeki ısı yönetimi sorununa yeni bir çözüm getiren sistem, Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılan başvurunun ardından patentlendi. Geliştirilen sistem hakkında açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Seyfi Şevik, gelişen teknoloji ile birlikte elektronik bileşenlerin daha işlevsel ve daha yüksek performanslı üretildiğini söyledi. Elektronik bileşenlerin performansındaki artış ile birlikte istenmeyen ısı oluşumlarının meydana geldiğini kaydeden Şevik, şöyle devam etti: "Elektronik bileşenler, genellikle yüksek ısıya maruz kaldıklarında bozulurlar veya yeterli performans gösteremezler. Bu durumun oluşmaması için üretilen yüksek ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılması gerekmektedir. Bunun için de elektronik bileşenlerin üzerine monte edilebilen aktif veya pasif ısı emicileri kullanılır. Biz de yaptığımız çalışmayla ısı emiciler için ağaç yapıya sahip kanatçıklar tasarlayarak hem yüzey alanlarını artırdık hem de ısının hızlı ve verimli bir şekilde uzaklaştırılmasını sağladık." Şevik, geliştirilen yeni nesil ısı emici sistemi ile elektronik bileşenlerin daha uzun ömürlü ve daha yüksek performanslı çalışmasının mümkün olduğunu sözlerine ekledi.
Mersin Binlerce tarihi eser turizme kazandırıldı Mersin’de Bizans ile Roma dönemlerine ait nekropol, antik tiyatro, sarnıç, su kemerleri ve fırınların yer aldığı Elaiussa Sebasta Antik Kenti’ndeki kazı çalışmalarında bulunan binlerce eser restore edilerek müzeye kazandırıldı. Erdemli ilçesi Ayaş Mahallesi’nde Mersin-Antalya D400 karayolunun yanında ortaya çıkarılan ve 29 dönemdir kazı çalışmalarının sürdüğü 23 hektarlık alanda kurulan dönemin en önemli ticaret ve üretim merkezlerinden Elaiussa Sebasta Antik Kenti’nde tarihe ışık tutuyor. Yıllardır devam eden kazı çalışmalarında bir çok eserin tanım, tasnif, çizim, fotoğraflama ve restorasyon-konservasyon çalışmaları gerçekleştirildi. Kazı Başkanı Kastamonu Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Dr. Asena Kızılarslanoğlu 880’i son 4 yılda olmak üzere bugüne kadar 5 binden fazla eserin Mersin Müzesi’ne kazandırıldığını kaydetti. "5 binden fazla eseri Mersin Müzesi’ne teslim ettik" Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle bu yıl gerçekleştirilen 29. sezon kazı çalışmalarının sona erdiğini belirten Kazı Başkanı Dr. Kızılarslanoğlu, bu sene alan temizlik ile depodaki eserlerin restorasyon çalışmalarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. Çalışmalarla ilgili bilgi veren Dr. Kızılarslanoğlu, "Elaiussa Sebasta Antik Kenti kazısından ele geçen 5 binden fazla eseri restorasyonu tamamlandıktan sonra Mersin Müzesi’ne teslim ettik. Bu eserlerin içerisinde amphoralar, testiler, günlük kullanım kapları, kandiller, tabaklar, sikkeler, takılar, süs eşyaları, ungentariumlar, cam eserler ve mezar hediyeleri yer alıyor. Özellikle son 4 yılda 880 adet eserin müzeye teslimini gerçekleştirdik. Kent liman kenti olduğu için ticarette oldukça aktif olduğu için buluntu anlamında büyük bir çeşitlilik var. Kentte yapılarda çok fazla. Bunların da ortaya çıkarılmasıyla kent ihtişamıyla ortaya çıkmış olacak" dedi. "Kazılarla yeni buluntular da açığa çıkarılacak" Sadece kazı çalışmasıyla değil, restorasyon ve turizme açılması için de çevre düzenlemesinin birlikte devam edeceğine vurgu yapan Kızılarslanoğlu, "Kazılardan çıkan eserler müzeye devam ediyor, devam da edecek. Kent çok büyük hem Roma hem de Bizans döneminde aktif bir ticaret hayatı olduğu için bundan dolayı çok çeşitli buluntuları var. Kazılarla yeni buluntular da açığa çıkarılacak. Halihazırda da depolarımda restorasyon yapılması gereken çok fazla eser grubu var. Hepsinin restorasyonu yapıldıktan sonra Mersin Müzesi’ne teslim edilecek. Bu sayı her geçen sene artacak. Müzedeki teşhir salonlarında bunu görmek hem bizi hem ziyaretçileri mutlu edecektir" diye konuştu. Alan restorasyonu da yaptıklarını aktaran Kızılarslanoğlu, "Önümüzdeki sezon yapılması planlanan hem restorasyon hem kazı çalışmaları için çok ciddi bir planlama ve programla aşamasını geçtik. Kentimizin haritası yeniden oluşturuldu. Harita üzerinde yapılan çalışmalarda yeniden ne kadar büyük alana yayıldığı, turizme açılması durumunda çok büyük bir antik kentin gün yüzüne çıkacağını bir kere daha görmüş olduk" diyerek sözlerini tamamladı.
Bayburt Bayburt’ta koleksiyonerlerin kurumlaşması toplantısının ilki yapıldı Bayburt’ta bulunan koleksiyonerlerin kurumsallaşması amacıyla, Bayburt Bilgi Paylaşımı ve Proje Üretim Derneği(BAYPROJE) tarafından ’Bayburt ve köylerindeki koleksiyonerler ve işlevleri’ adıyla bir toplantı organize edildi. BAYPROJE matematik atölyesinde yapılan toplantıda geçmişteki yaşanmışlıkların, maddi kültürün bugüne taşınmasına ve yeniden hatırlanmasına katkıda bulunan koleksiyonerler, bu işe nasıl başladıklarını ve kişisel koleksiyon oluşturma süreçlerini söz alarak anlattılar. Ardından, akademik uzmanların, bürokrasiden gelen uzmanların, pratik deneyim sahibi girişimcilerin görüş ve önerileri dinlendi. Bayburt özelinde, söz konusu girişimlerin uzun vadede yaşamasına, araştırmalarda ve eğitimde kaynak özelliklerinin etkin kullanılmasına destek vermek maksadıyla gerçekleştirilen toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu, yapılması planlanan, hayata geçirilmesi öngörülen çalışmalar hakkında istişareler yapıldı. Dilek ve temennilerle son bulan toplantıda ikinci bir toplantının daha yapılarak, daha somut adımların atılacağı belirtildi. Toplantıya, BAYPROJE Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Rıfat Yıldız, BAYPROJE Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Akın Bayrak, BAYPROJE Yönetim Kurulu Üyesi Ekrem Hatipoğlu, Başkan Mete Memiş, Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, Prof. Dr. Şükrü Nişancı, Doç. Dr. Nermin Çakmak, emekli hekim Serhat Perk, yazar Ahmet Aker, yazar Dr. Erdem Saka, emekli öğretmen Süleyman Burç, emekli Kemal Yüce, Kenan Yavuz Etnografya Müzesi kurucusu Kenan Yavuz, koleksiyoner Nusret Battal, koleksiyoner Arif Köprücü, koleksiyoner Turgut Bayramoğlu, koleksiyoner Hasan Hatipoğlu, koleksiyoner Ömer Keleş, koleksiyoner Nurullah Korkut, koleksiyoner Zühtü Yıldırım ve eşi Rahime Yıldırım katıldı.