Yerel Haberler
Ordu
24 Aralık 2025 Çarşamba - 11:34 OBB’den Fatsa’daki yılların yol sorununa ‘sıcak’ dokunuş Ordu Büyükşehir Belediyesi, yıllarca toz ve çamurdan geçilemeyen Fatsa ilçesinin Dolunay Mahallesi’nde sıcak asfalt çalışması başlattı. Mahallenin yollarını etaplar halinde sıcak asfalt ile buluşturan ekipler, kalan 2 sokakta da asfalt çalışması yaparak, bölgeyi modern görünüme kavuşturacak. Büyükşehir Belediyesi yalnızca kırsal kesimlerde değil, imarlı alanlarda da ulaşım konforunu artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Fatsa ilçesinde sahada olan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, nüfus bakımından ilçenin en yoğun mahallerinden biri olan Dolunay Mahallesi’ni asfalt ile buluşturuyor. Çalışmalar kapsamında Büyükşehir Belediyesi Seyitoğlu, Neva, Özgünkent, Kutlukent, Lila 1. kısım, Yalmanlar, Mevlüt Karabayrak, Karayolu Yanyol, Nezihkent Sokak, büyük sanayi iç yolları, Bayındır ve Huzurkent sokakları asfaltlayarak modern yapıya kavuşturmuştu. Son olarak altyapısı tamamlanan Lila Sokağın 2. kısmında çalışma yürüten ekipler, Bağ ve Güler sokaklarda da çalışma yaparak ulaşım ağını tamamen yenileyecek. Dolunay Mahallesi’nin baştan aşağı yenilenmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten vatandaşlar, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e teşekkür ederek, "Öncesinde mahallemizde tozdan, çamurdan geçilmiyordu, şu an yolumuz asfaltlandı. Güzel yapılan bir eser, bunları inkar edemeyiz. Mahallemize hayırlı olsun" ifadelerine yer verdiler.
OBB’den Fatsa’daki yılların yol sorununa ‘sıcak’ dokunuş
24 Aralık 2025 Çarşamba - 11:34 OBB’den Fatsa’daki yılların yol sorununa ‘sıcak’ dokunuş Ordu Büyükşehir Belediyesi, yıllarca toz ve çamurdan geçilemeyen Fatsa ilçesinin Dolunay Mahallesi’nde sıcak asfalt çalışması başlattı. Mahallenin yollarını etaplar halinde sıcak asfalt ile buluşturan ekipler, kalan 2 sokakta da asfalt çalışması yaparak, bölgeyi modern görünüme kavuşturacak. Büyükşehir Belediyesi yalnızca kırsal kesimlerde değil, imarlı alanlarda da ulaşım konforunu artırmak için çalışmalarını sürdürüyor. Fatsa ilçesinde sahada olan Büyükşehir Belediyesi ekipleri, nüfus bakımından ilçenin en yoğun mahallerinden biri olan Dolunay Mahallesi’ni asfalt ile buluşturuyor. Çalışmalar kapsamında Büyükşehir Belediyesi Seyitoğlu, Neva, Özgünkent, Kutlukent, Lila 1. kısım, Yalmanlar, Mevlüt Karabayrak, Karayolu Yanyol, Nezihkent Sokak, büyük sanayi iç yolları, Bayındır ve Huzurkent sokakları asfaltlayarak modern yapıya kavuşturmuştu. Son olarak altyapısı tamamlanan Lila Sokağın 2. kısmında çalışma yürüten ekipler, Bağ ve Güler sokaklarda da çalışma yaparak ulaşım ağını tamamen yenileyecek. Dolunay Mahallesi’nin baştan aşağı yenilenmesinden büyük memnuniyet duyduklarını belirten vatandaşlar, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’e teşekkür ederek, "Öncesinde mahallemizde tozdan, çamurdan geçilmiyordu, şu an yolumuz asfaltlandı. Güzel yapılan bir eser, bunları inkar edemeyiz. Mahallemize hayırlı olsun" ifadelerine yer verdiler.
Ordu’da bir haftada 15 binden fazla araç ve sürücüsü denetlendi
24 Aralık 2025 Çarşamba - 11:05 Ordu’da bir haftada 15 binden fazla araç ve sürücüsü denetlendi Ordu’da polis ekipleri tarafından trafik kazalarını azaltmaya yönelik yapılan denetimlerde, son bir haftada 15 bin 298 araç ve sürücüsü kontrol edildi. 3 bin 22 araç sürücüsüne çeşitli maddelerden işlem yapılırken, 29 araç trafikten men edildi ve 47 araç sürücüsünün ehliyeti geri alındı. Emniyetten yapılan açıklamada, son bir haftada Ordu genelinde 43 yaralanmalı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazalarda 61 kişinin yaralandığı bildirildi. İl Emniyet Müdürlüğü trafik ekiplerince trafik kazalarını azaltmaya yönelik yapılan denetimler çerçevesinde 47 araç sürücüsüne alkollü araç kullanmaktan, 54 sürücüye modifiyeli araç kullanmaktan, 26 araç sürücüsüne hatalı şerit değiştirmekten, 150 araç sürücüsüne kırmızı ışık ihlalinden, 514 araç sürücüsüne hız sınırlarını aşmaktan, 102 araç sürücüsüne seyir halinde cep telefonu ile konuşmaktan, 251 araç sürücüsüne emniyet kemeri kullanmamaktan, 51 motosiklet sürücüsüne kask kullanmamaktan ve 1 araç sürücüsüne drift suçundan cezai işlem uygulandı. Ekiplerin yapmış oldukları diğer denetimler ile birlikte toplam 15 bin 298 araç kontrol edildi, 3 bin 22 araç sürücüsüne çeşitli maddelerden işlem yapıldı, 29 araç trafikten men edildi ve 47 araç sürücüsünün sürücü belgesi geri alındı. Denetimlerin devam edeceği bildirildi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç"
23 Aralık 2025 Salı - 16:27 HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan: "Terörsüz Türkiye süreci yeni ve çok daha avantajlı bir süreç" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, ‘Terörsüz Türkiye’ projesini desteklediklerini belirterek, sürecin geçmişe kıyasla daha avantajlı olduğunu söyledi. Arslan, özellikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) süreçte üstlendiği rolün, Türkiye açısından son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Genel Başkan Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen programda, ‘Terörsüz Türkiye’ projesine dair açıklamalarda bulundu. Terörsüz Türkiye projesinin ülke gündeminin önemli başlıklarından biri olduğunu ifade eden Arslan, "Bu süreç hepimizi hem heyecanlandıran hem de zaman zaman endişeye ve tereddüde düşüren bir süreçtir. Ancak mevcut tabloya baktığımızda, bu sürecin geçmişe göre çok daha avantajlı olduğunu görüyoruz" dedi. "Çözüm süreci provokasyonlarla yarım kaldı" HAK-İŞ’in 2013 yılında başlatılan çözüm sürecinde aktif rol aldığını hatırlatan Arslan, "Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle elimizi değil, gövdemizi taşın altına koyarak yola çıkılan çözüm süreci maalesef provokasyonlar nedeniyle yarım kaldı. Amerika ve Batı’nın müdahaleleri, PKK ve uzantılarının bu oyunlara gelmesi süreci akamete uğrattı" diye konuştu. "Bölge halkı terörden en çok zarar gören kesim" Çözüm sürecinde ‘akil insanlar’ heyeti kapsamında Doğu Anadolu Bölgesi’nde görev aldıklarını dile getiren Arslan, "Üç ay boyunca bölge halkıyla birebir çalıştık. O dönem de gördük ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaşayan vatandaşlarımız terörden en çok zarar gören kesim oldu. Terör örgütünün baskısı nedeniyle insanlar özgürce yaşayamadı, bu da ülkemize büyük kayıplar yaşattı" ifadelerini kullandı. "MHP’nin bugünkü rolü sürecin başarısı açısından kıymetli" Mevcut sürecin en önemli avantajlarından birinin siyasi tablo olduğunu belirten Arslan, "Özellikle geçmişte çözüm sürecine itiraz eden ve bugün bu sürecin başlatıcıları arasında yer alan Milliyetçi Hareket Partisi’nin rolünün farklı bir noktada olması, Türkiye açısından son derece kıymetlidir. Bu durum sürecin başarıya ulaşması için önemli bir fırsattır" dedi. "TBMM’nin inisiyatif alması önemli bir kazanım" Arslan, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süreçte aktif rol üstlenmesini de önemli bir avantaj olarak değerlendirerek, "O günlerde en çok yapılan eleştiri, Meclis’in devre dışı bırakılmasıydı. Bugün ise TBMM’nin terörsüz Türkiye konusunda inisiyatif alması çok önemli bir kazanımdır. Neredeyse bir siyasi parti hariç, tüm partilerin komisyonda yer alması son derece değerlidir" şeklinde konuştu. "Bu fırsatı kaçırmamalıyız" Komisyona katılmayan siyasi partilerin endişelerinin de saygıyla karşılanması gerektiğini belirten Arslan, "Katılmayan partilerin Türkiye için endişe duyması ve görüşlerini dile getirmesi de kıymetlidir. Esas olan, komisyondaki yapının büyük çoğunluğunun bu süreci desteklemesidir. Bence buradan bu fırsatı kaçırmamamız gerekiyor" diyerek sözlerini tamamladı.
HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli"
23 Aralık 2025 Salı - 15:13 HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) ve HİZMET-İŞ Sendikası Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Eğer asgari ücret tespit komisyonunu sağlıklı bir şekilde oluşturamazsak, buradan çıkacak olan asgari ücret de sağlıklı olmayacağını hep anlatageldik. Asgari ücret tespit komisyonu değişmeli" dedi. Genel Başkanı Mahmut Arslan, Ordu’da bir otelde düzenlenen HAK-İŞ/HİZMET-İŞ Sendikası Ordu Şube Başkanlığı 3. Olağan Genel Kurulu’na katıldı. Genel kurulda konuşan Arslan, çalışma hayatı ve asgari ücret başta olmak üzere gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. "Asgari ücret tartışmalarını 50 yıldır yaşıyoruz" Türkiye gündeminin yoğun olduğunu belirten Genel Başkan Mahmut Arslan, son 22 gündür çalışma hayatının asgari ücret tartışmalarıyla geçtiğini ifade etti. Arslan, "Biz bu tiyatroyu 50 yıldır yaşıyoruz. Konfederasyonumuz HAK-İŞ, hep şunu söyler; asgari ücret tespiti, tespit komisyonunun yapısıyla doğrudan ilgilidir. Eğer asgari ücret tespit komisyonunu sağlıklı bir şekilde oluşturamazsak, buradan çıkacak olan asgari ücret de sağlıklı olmayacaktır. Bunu hep anlatageldik. Ve her seferinde de bir taraftan çalışanların büyük beklentileri, işverenlerin kaygıları, hükumetin denge kurma politikalarının hemen hemen her seferinde istisnalar hariç işçilerin taleplerinin karşılanmadığı, hayal kırıklığı yaşandığı bir asgari ücreti 50 yıldır biz yaşıyoruz. HAK-İŞ olarak bu süreçte birincisi asgari ücretin ne anlama geldiğini iyi anlatmamız, asgari ücret tespit komisyonunun neden değişmesini istediğimizi, dünya ile kıyaslayarak burada bir yanlışlığın olduğunu anlatmaya çalıştık. Maalesef uzun süre bunu anlatamadık" diye konuştu. "Bizim talebimiz, asgari ücrette evli ve 2 çocuklu bir işçiyi hedef almaları" Genel Başkan Arslan, "Asgari ücreti bir kişi, bir çalışan için belirliyorlar. Bizim HAK-İŞ olarak taleplerimizden bir tanesi, asgari ücrette evli ve 2 çocuklu bir işçiyi hedef almaları. Onun hayatını asgari şartlarda idame ettireceği bir ücretin belirlenmesidir. Dolayısı ile Türkiye’de uzun yıllardır bu konuda da bizim taleplerimiz doğrultusunda ne vergi düzenlemesinde, ne de asgari ücrette bu hususta istediğimiz noktaya getiremediğimiz konulardan bir tanesi. Asgari ücretlilerin ülke içerisindeki çalışanlara oranının yüksek olmasının tabi ki ülkemizin ekonomisine, vergi gelirlerine ciddi yansıması da var. Ülkede çalışanların yüzde 50’nin asgari ücretle çalıştığı düşünülürse, bu belirlediğimiz asgari ücret değil, genel ücret olarak söz konusu oluyor. Burada ciddi bir yansıma var" ifadelerine yer verdi. "Umarım çalışanlar hayal kırıklığına uğramadan gerçekleşmiş olur" Bu yıl asgari ücret tespit komisyonunda işçi temsilcilerinin yer almamasına da değinen Arslan, "Bu sene işçilerin olmadığı asgari ücret tespit komisyonunda Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu’nun (TİSK) hükumete bizim işçilerin olmadığı bir dönemi fırsata dönüştürerek asgari ücretle ilgili düzenlemeyi arzu ettikleri noktaya getirmeye çalışmalarını bence doğru bulmuyorum. Böyle bir çalışma olduğunu da söylemiyorum ama görünen o ki böyle bir ilişki biçimi gelişiyor ve burada her bir çalışan için bu yıl bin TL’lik asgari ücret desteği sağlanıyordu, umarım bu destekler çok olağanüstü bir şekilde artmaz ve işçilerin olmadığı bir asgari ücret tespit komisyonu yine makuliyet çizgisini aşmadan, gerçekten çalışanları büyük bir hayal kırıklığına uğratmadan gerçekleşmiş olur" diye konuştu. "TÜİK sepeti ile işçinin sepeti aynı değil" Asgari ücret belirlenirken Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) enflasyon rakamlarının esas alındığını hatırlatan Arslan, kurumun kendisine değil, kullandığı enflasyon sepetine itiraz ettiklerini söyledi. Arslan, "TÜİK, Avrupa ile entegre olmuş önemli bir kurumdur. İtirazımız kurumun belirlediği enflasyon sepetinedir. Asgari ücretlinin sepeti ile TÜİK’in sepeti arasında ciddi bir sorun vardır. İşçilerin harcama kalemlerinde en büyük pay gıda, kira, enerji ve ulaşım. TÜİK ülke genelinde bir enflasyon belirliyor. Biz diyoruz ki; asgari ücretlinin harcama sepetine uygun bir kriter belirleyelim. En başta gıda enflasyonu, ardından kira, ulaşım ve enerji esas alınmalıdır" dedi. "Hep çalışanlardan fedakarlık beklenmemeli" "Biz çalışanlarımızın haklarını korurken, elbette ki işletmelerimizi yok saymıyoruz. Onlar yoksa zaten çalışanlar da yok ama adil bir paylaşımı hepimizin üstlenmesi gerekiyor" diyen Arslan, şöyle konuştu: "Bu ülkenin geçiş döneminde zaman zaman çok kazananların fedakarlık yapması gerekiyor. Neden hep emekçilerden bekleniyor? Kiralın yüksek olduğunu biliyoruz. Asgari ücretli bir çalışan nasıl ayakta kalacak? Kiralar, gıda enflasyonunu üst üste koyarsanız ailede birkaç kişi çalışmazsa, çalışan asgari ücretli ikinci bir iş yapmazsa gerçekten iki yakası bir araya gelmesi mümkün değil, tablo ortada. Dolayısıyla işverenlerimizin bu konuda anlayış göstermesi gerekiyor. Asgari ücretliler de bu ülkenin çocukları ve bu ülke için sorumluluklarını yerine getiren insanlar. O zaman bu konuyu hükumetimiz ve işverenler bu dönem makul bir düzeyde asgari ücreti belirleme konusunda samimi bir şekilde çalışması gerekiyor." Programa, ilçe belediye başkanları, sendika üyeleri ve ilgililer de katıldı.
Ordu’da miniklerin kurduğu pazarın gelirleri Gazze’ye bağışlandı
22 Aralık 2025 Pazartesi - 15:16 Ordu’da miniklerin kurduğu pazarın gelirleri Gazze’ye bağışlandı Ordu’nun Ünye ilçesinde anaokulu öğrencilerinin yardım pazarından elde edilen gelir, Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere bağışlandı. Toplumsal duyarlılık ve yardımlaşma bilincini artırmak amacıyla Ünye Gölevi Anaokulu’nun 3’üncü katında öğretmenlerin ve hayırseverlerin destekleriyle pazar alanı kurdu. Pazarda taze sebze ve meyveler satışa sunulurken, tüm gelirleri ise Gazze’ye bağışlandı. "Okul olarak güzel bir çabamız var" Pazarın kurulma sürecinde öğretmenlerden personele, esnaftan velilere kadar herkesin büyük bir özveriyle çalıştığını belirten Ünye Gölevi Anaokulu Müdür Yardımcısı İsmail Şirin, "Bizler okul olarak sadece tüketmenin değil paylaşmanın da önemine vurgu yapmak için böyle bir pazar kurduk. Pazarımıza velilerimiz, esnaflarımız ve birçok insan destek verdi. Burada oluşacak gelirler Gazze’ye bağışlanacak. Oradaki insanların ihtiyaçlarını karşılamak üzere güzel bir kampanya yürütmüş olacağız. Bu gibi konularda okul olarak güzel bir çabamız var. Velilerimizde çok büyük ilgi ve destek gösterdi. Kurduğumuz bu pazarda yumurta, roka, maydanoz, marul, elma, mandalina gibi ürünler getirdik. Bunların satışlarını velilerimize yapıyoruz ve oluşacak bütçeyi de Gazze’ye göndereceğiz. Burada öğrencilerimiz yardımlaşma, dayanışma ve birbirlerine destek olabilme anlamında birçok şeyi öğreniyorlar" dedi. Etkinliğin temel odağının Filistin’deki çocukların yaşadığı acılara ortak olmak olduğunu belirten Okul Öncesi Öğretmeni Semra Özdemir, "Çocuklarımıza beraberliği göstermek ve oradaki arkadaşlarının acılarına bir nebze de olsa destek sağlayabilmek adına bu işe kalkıştık. Etkinliğimiz amacına ulaştı" diye konuştu. Çocuklarda empati duygusunu geliştirmeyi hedeflediklerini söyleyen Okul Öncesi Gülsüm Aydın ise, "Sosyal sorumluluk bilincini kazandırmak adına velilerimizin desteğiyle anlamlı bir projeye imza attık. Gölevi Anaokulu ekibi olarak bu tür etkinliklere devam edeceğiz" şeklinde konuştu. Pazarın tüm geliri ise yetkili kurumlar aracılığıyla ulaştırılmak üzere Filistin’e gönderildi.
Topraktan gelen miras tasarımla buluştu: Mısır kabuğu kadınların elinde hayat buluyor
22 Aralık 2025 Pazartesi - 10:35 Topraktan gelen miras tasarımla buluştu: Mısır kabuğu kadınların elinde hayat buluyor Ordu’da hasat sonrası çoğu zaman atık olarak görülen mısır kabukları, yürütülen çalışmalarla özgün tasarım ürünlerine dönüştürülüyor. Bölgede yetiştirilen ve genellikle hayvan yemi olarak değerlendirilen mısır kabukları, Ordu Olgunlaşma Enstitüsü Bitkisel Örücülük Atölyesinde usta öğreticiler tarafından titizlikle işlenerek ev ve yaşam alanlarına yönelik fonksiyonel ürünlere dönüştürülüyor. Hasat sonrası üreticilerden temin edilen mısır kabukları, enstitü bünyesinde yürütülen uzun ve zahmetli bir hazırlık sürecinin ardından üretime alınıyor. Kurutma, ayıklama ve ıslatma işlemlerinden geçirilen mısır kabukları, ince şeritler halinde kesilerek ip formuna getiriliyor. Elde edilen doğal ipler; geleneksel örme teknikleri ve tasarım atölyelerinde işlenerek ev aksesuarları, sofra ve mutfak takımları, aydınlatma ürünleri ve zemin kullanımına yönelik özgün parçalar haline getiriliyor. Geleneksel bilgi, güncel tasarımla buluşuyor Enstitünün usta öğreticilerinden Mehtap Eren, yürütülen çalışmaların temel amacının geleneksel üretim bilgisini günümüz yaşamına uyarlamak olduğunu belirterek, mısır kabuğunun geçmişte Anadolu’da yaygın olarak kullanılan bir malzeme olduğuna dikkat çekti. Eren, "Atalarımız mısır kabuklarını gündelik yaşamın doğal bir parçası olarak kullanmış. Yer paspaslarından tarımsal kurutma alanlarına kadar pek çok işlevi olmuş. Ancak zamanla bu bilgi unutulmuş. Biz Ordu Olgunlaşma Enstitüsü olarak, bu kültürel mirası sadece sergilemekle yetinmiyor; yaşayan, kullanılan ve tasarıma dönüşen bir üretim modeliyle geleceğe taşıyoruz" dedi. "Ürettiğimiz her parça bir kültür aktarımı" Bitkisel Örücülük Atölyesi’nde usta öğretici Zeliha Bektaş da mısır kabuğunun doğal yapısına uygun tekniklerle işlendiğini belirterek, üretim sürecinde emeğin yoğun olduğuna vurgu yaptı. Bektaş, "Mısır kabukları üreticilerimizden geliyor. Kurumumuzda yeniden işlenebilir hale getiriyoruz. İp formuna dönüştürdüğümüz kabukları, tasarlanan ürünlere göre örüyoruz. Ortaya çıkan her parça sadece bir ev ürünü değil, geçmişten bugüne taşınan bir üretim kültürünün yansıması. Zor bir zanaat ama severek yapıyoruz" ifadelerini kullandı.