Yerel Haberler
Muş
Muş’ta Öğretmenler Günü tören ile kutlandı 24 Kasım 2024 Pazar - 17:00:43 Muş’ta 24 Kasım Öğretmenler Günü düzenlenen tören ve etkinliklerle kutlandı. 24 Kasım Öğretmenler Günü, Muş Milli Eğitim Müdürlüğünce düzenlenen törenle kutlandı. Şehit Yücel Kurtoğlu Güzel Sanatlar Lisesi’nde düzenlenen programda konuşan Vali Avni Çakır, öğretmenlerin sadece bilgiyi aktaran değil, aynı zamanda değerlerimizi, kültürümüzü ve medeniyetimizin temellerini genç nesillere aktaran birer kılavuz olduğunu ifade ederek, “Geleceğe güvenle bakan bireyler yetiştirmek, bu ülkenin geleceğini inşa etmek demektir ve bu kutsal görevi özveriyle yerine getiren öğretmenlerimiz, milletimizin aydınlık yarınlarının mimarlarıdır” dedi. Öğretmenliğin yalnızca bir meslek olmadığını dile getiren Çakır, “Öğretmenlik, bilginin ve sevginin bir sonraki nesle aktarılması gibi kutsal bir görevi de içinde barındıran manevi derinliği yüksek bir yoldur. Ülkemizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, öğretmenlerimize başöğretmen sıfatıyla rehberlik etmiş, ‘öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır’ diyerek bu büyük sorumluluğun önemini bizlere hatırlatmıştır. Gerçekten de bugün milletimizi çağdaş uygarlık seviyesine taşıyan evrensel değerlere bağlı bireyler yetiştirme görevini başarıyla sürdüren öğretmenlerimiz ülkemizin teminatıdır” şeklinde konuştu. Konuşmasında öğretmenlere de seslenen Çakır, “Kıymetli öğretmenlerimiz, sizler gençlerimizin yeteneklerini ortaya çıkaran, onlara hayata dair rehberlik eden, her şartta onların yanında olan birer yol göstericisisiniz. Yalnızca bilgiyi veren değil, öğrencilerin ruhuna dokunan, onlara doğru ve iyiyi yönlendiren, vatansever, ahlaklı bireyler olarak yetiştiren sizlersiniz. Görevinizi her şartta büyük bir azim ve inançla yerine getiriyorsunuz. Bilgiye aç, her çocuğa, her gence dokunarak ülkemizi yarınlara hazırlıyorsunuz. Sizin gayretiniz ve emeklerinizle ülkemiz her gün daha da gelişmekte, daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlemektedir. Bugün huzurlarınızda verdiğiniz emeklerin ne denli değerli olduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Sizler, onların gösterdiği yolda ilerleyerek, öğrenmeyi, araştırmayı, sorgulamayı, kendinizi sürekli geliştirmeyi bir hayat felsefesi haline getirmelisiniz. Çünkü biliyoruz ki ülkemizin geleceği sizlerin başarılarıyla şekillenecektir. Değerli misafirlerimiz, bu özel gün vesileyle öğretmenlerimizin toplumumuz için taşıdığı anlamı bir kez daha vurgulamak istiyorum. Görevini sevgiyle, sabırla ve sonsuz bir adanmışlıkla yerine getiren her bir öğretmenimiz toplumumuzun kalbinde müstesna bir yere sahiptir. Onların yüreklerinde taşıdığı sevgi, akıttıkları ter ve öğrencilerine verdikleri ilham geleceğimizin teminatıdır. Bu vesileyle Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, görev başında şehit olan ve ebediyete irtihal eden öğretmenlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, görevde olan tüm öğretmenlerimize sağlık, mutluluk ve başarı dolu bir meslek hayatı diliyorum. Sizlere bu ülkenin yarınları adına teşekkürlerimi sunuyor, gününüzü en içten dileklerimle kutluyorum” dedi. Konuşmaların ardından öğrenciler tarafından şiirler okundu, aday öğretmenler yemin etti. Öğretmenler tarafından şarkıların seslendirdiği programda, katıldıkları yarışmalarda derece giren öğrencilere ödülleri verildi. Vali Çakır ve beraberindeki heyetin resim sergisinin gezmesiyle son bulan programa, Vali Avni Çakır’ın eşi Bahar Çakır, Garnizon Komutanı Albay Ali Osman Sağlam, İl Emniyet Müdürü Serkan Karaman, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, Milli Eğitim Müdürü Enver Kıvanç, kurum amirleri, öğretmen ve öğrenciler katıldı.
24 Kasım 2024 Pazar - 10:25 Bilimin ışığında bir öğretmenin hikâyesi Muş Bilim ve Sanat Merkezinde öğretmenlik yapan ve hayata geçirdiği projelerle öğrencilerine ilham kaynağı olan Birsen Geçer, öğrencilerini bilim ile geleceğe hazırlıyor. Mesleğinde üstün başarı göstererek projeler gerçekleştiren Birsen Öğretmen, Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı tarafında uzayda denen Propolisin Antibakteriyel Etkisi (PRANET) projesinin hazırlanmasında öğrencilerine öncülük ederek bu başarıyı uzaya taşımıştı. Zeynep Nehir Çamlıca, Dilşah İmran Avcı ve Baver Bedirhan Bingöl’ün öğretmenleri Birsen Geçer ile hazırladığı "Propolisin Antibakteriyel Etkisi" (PRANET) projesinin uzayda test edilmesi tüm yurtta övgü ile söz edildi. Yıllardır büyük bir özveriyle çalışan Geçer, öğrencilerini bilimsel düşünceye yönlendiren projelerle adından söz ettirmeye devam ediyor. Teknoloji odaklı projeleri sayesinde öğrencilerin büyük bir başarıya imza attığını söyleyen Birsen Öğretmen, “Öğretmenler akademik bilgiyi sadece öğrencilere aktaran kişiler değil, aynı zamanda onları geleceğe hazırlayan, hayata hazırlayan kişilerdir. Bizler de tabi ki bu proje sürecinde elbette akademik katkılarımız söz konusu oldu ama bunun yanında öğrencilerimizden problem çözme becerisi gelişti. Eleştiren bakış açıları gelişti, sorumluluk aldılar, işbirliği içerisinde birlikte bir çalışmayı ortaya koydular. Bunlar öğrencilerimin üzerinde olumlu olduğunu düşündüğüm katkılardan birkaç tanesi. Projemizin ismi PRANET, aslında bu isim bir kısaltma. Propolisin Antibakteriyel Etkisi isimli projemizin bir kısaltması. Bu projedeki amacımız, daha önce yapmış olduğumuz çalışmaya benzer Propolis’in antibakteriyel özelliğinin üzerinde bir takım testler yaptık, bunu projelendirdik. O proje sonucunda etkili bir antibakteriyel olduğu sonucuna ulaşmıştık. Daha sonra Türk Bilim Misyonu çağrısını duyduktan sonra da aynı projeyi bir de mikro yer çekimi ortamında denemeyi amaçladık. Türk Bilim Misyonu çağrısından sonra da mikro yer çekimi ortamında neden olmasın dedik. Bunu bir de belki orada deneyebiliriz diye düşündük. Bunların hazırlığını yaptık ve projemiz de kabul edildikten sonra Alper Gezeravcı tarafından uzayda gerçekleştirildi. Olumlu sonuçlar aldık” dedi. Projeleri uzayda denenen öğrencilerden Zeynep Nehir Çamlıca, hocalarının desteğinin kendileri için değerli olduğunu ifade ederek, “Birsen Hocamızın desteği bizim için gerçekten çok değerliydi. Türkiye Bilim Misyonu’ndan haberdar olmamıştık, ancak Birsen Hocamız bu çağrıyı fark edip bizim adımıza mail göndererek projeye katılmamız için vesile oldu. Onun katkıları olmasaydı belki de bu fırsatı yakalayamayacaktık. Kendisine bu noktada sonsuz teşekkürler. Birsen Hocamız sadece projemize destek olmadı, aynı zamanda hayatımızda da çok özel bir yer edindi. Gelecekteki meslek hayatımıza bilim insanı olursak, onun öğretilerini ve bu süreçte kazandığımız deneyimleri hep yanımızda taşıyacağız. İnsanlara faydalı işler yapma hedefimizi sürdüreceğiz ve bugünleri hep güzel bir şekilde hatırlayacağız” şeklinde konuştu. Birsen öğretmenin yalnızca akademik anlamda değil, sosyal anlamda da kendilerine çok büyük katkılar sağladığını ifade eden Dilşah İmran Avcı da, “Birsen Hocamız sayesinde bu noktaya gelebildik. Eğer Birsen Hocamız gibi ilgili ve duyarlı bir öğretmen olmasaydı, belki de Türkiye Bilim Misyonu kapsamında bu projeden haberdar bile olmayabilirdik. Ancak Birsen Hocamız, projemizi bu misyona taşımamıza öncülük ederek bizim yolumuzu açtı. Hocamız yalnızca ders anlamda değil, sosyal anlamda da bizlere çok büyük katkılar sağladı. Öğrencinin fikirleri önemsendiğinde, öğrenciye fırsat verildiğinde ne kadar yol katılabildiğini Birsen Hocamız sayesinde çok iyi gözlemledik” diye konuştu.
Muş’ta gerçeği aratmayan deprem tatbikatı
29 Ağustos 2024 Perşembe - 12:15 Muş’ta gerçeği aratmayan deprem tatbikatı Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) öncülüğünde düzenlenen deprem tatbikatı, Muş’ta gerçeği aratmayan senaryolarla icra edildi. Türkiye Afet Planı kapsamında düzenlenen ve Bingöl’ün Karlıova ilçesi merkezli 7.5 büyüklüğünde bir deprem senaryosu üzerinden yürütülen tatbikata, Muş’un da aralarında bulunduğu 7 ilden ekipler katıldı. Tatbikat senaryosuna göre saat 00.15’te meydana gelen şiddetli deprem, Muş’ta da büyük bir yıkıma yol açtı. Varto ilçesinde 100’den fazla bina yıkılırken, bin 760 bina hasar gördü, 65 kişi yaralandı ve 7 kişi ise hayatını kaybetti. Tatbikat, AFAD’ın yanı sıra UMKE, jandarma, polis, itfaiye, Kızılay ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının arama kurtarma ekiplerinin de katılımıyla geniş kapsamlı olarak gerçekleştirildi. Tatbikat kapsamında, Muş Valisi Avni Çakır başkanlığında İl Afet Koordinasyon Merkezi’nde kriz masası oluşturuldu. Kriz merkezinden verilen ilk bilgilendirme sonrası Varto’da enkaz altında kalan iki kişi kurtarıldı, üç katlı bir binada mahsur kalan vatandaş ise başarılı bir operasyonla güvenli bir şekilde tahliye edildi. Tatbikatın bir diğer önemli aşamasında ise Varto Devlet Hastanesinin bahçesine kurulan sahra hastanesi, enkazdan çıkarılan yaralıların tedavisi için hizmet verdi. Depremden etkilenen vatandaşlar için Varto Şehir Stadyumunda kurulan çadır kentte barınma imkânı sağlandı. Tatbikatı yerinde takip eden Muş Vali Yardımcısı Cihat Abukan, Varto Kaymakamı Musa Ayyıldız ve AFAD İl Müdürü Ahmet Daşdemir, AFAD Arama Kurtarma Komuta Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Tatbikat süresince gerçekleştirilen çalışmalar ve alınan tedbirler hakkında bilgi aldılar. AFAD Yönetim Hizmetleri Genel Müdürü Cengiz Gevrek’e video konferans üzerinden bilgi veren Çakır, “Senaryo gereği Bingöl’ün Karlıova ilçesinde 7.5 şiddetinde çok güçlü bir deprem meydana geldi. Saat 00.15’te tatbikat başladı. Deprem Varto ilçesinde çok daha güçlü olmak üzere il merkezimiz dahil tüm ilçelerimizde hissedilmiştir. Şu an kaymakamlarımızdan aldığımız ilk bilgiye göre her ilçemizde maalesef yıkımlar söz konusudur. Şu an afet kriz merkezimizi devreye aldık. Bu konuda da daha önce bildirimler yapıldı. Tüm gruplar sahada. İlk etapta hasar tespit raporu ortaya çıkartmamız lazım. Şu ana kadar bize intikal eden bilgilere göre, ilimiz depremi çok güçlü bir şekilde hissetti ve maalesef dediğim gibi birçok ilçemizde yıkımlar söz konusu. Şu an sahada çalışmalarımız devam ediyor. Afet gruplarımız çalışmalarına başladı. Saha ekiplerimiz Varto ilçesine hareket etti. Daha sonra da her 30 dakikada bir ya da her 15 dakikada bir sizlerden yapmış olduğunuz çalışmalarla alakalı durum değerlendirmesi yapacağız" dedi. Koordinasyon kurulu toplantısına Muş Belediye Başkanı Sırrı Söylemez, Muş Garnizon Komutanı Albay Ali Osman Sağlam, İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, Muş Emniyet Müdürü Serkan Karaman, Vali Yardımcı Tahir Yılmaz ve Mustafa Batuhan Alpboğa, ilgili kurum amirleri, doğal gaz ve elektrik dağıtım şirketlerinde görevli personel katıldı. AFAD İl Müdürlüğünde video konferansla 7 ilin katıldığı ’Tatbikat Değerlendirme Toplantısı’ da gerçekleştirildi.
Muş Şehir Stadyumu yeni sezona hazır
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 15:59 Muş Şehir Stadyumu yeni sezona hazır Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ekipleri yaptıkları yenileme çalışmaları ile şehir stadyumunu yeni sezona hazır hale getirdi. Muş’un tek profesyonel futbol kulübü olan Muş Spor Kulübü, maçlarını oynadığı şehir stadyumunda sezonun ilk maçına sorunsuz bir şekilde başlayacak. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, TFF 3. Lig 1. Grup’ta mücadele eden Muş Spor Kulübü’nün maçlarını oynayacağı stadyumu yeni sezon öncesi hazır hale getirildi. Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Arif Taşdemir, stadyumda yapılan çalışmaları yerinde inceleyerek, “Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğümüze bağlı Muş Şehir Stadyumumuz 7 bin taraftar kapasitesine sahiptir. Stadyumumuzda yaz mevsimi boyunca bakım çalışmalarını aksatmadan yaptık. Stadyumumuzun çim bakımlarını son derece önemsiyoruz. Stadımızın zeminin sorunsuz olması için havalandırma, tohumlama ve gübreleme çalışmalarını aksatmadan son derece özen göstererek yaptık. Şehrimizin güzide takımı Muşsporumuz antrenmanlarını stadımızın yanında bulunan çim sahada gerçekleştiriyor. Antrenman sahamızın zeminini de stadyumumuzun zemini gibi son derece kaliteli ve elverişli hale getirdik. Takımımız antrenmanlarını orada yapacak. Böylelikle stadyumumuzun zemininde sadece maçlar oynanacak olması zeminimizin korunmasına önemli katkı sunacak. Bizim bütün emeğimiz, gayretimiz Muşsporumuzun daha iyi daha sağlıklı bir şekilde sezona hazırlanması, maçlarını daha iyi bir zeminde oynamasıdır. Sezona hazırız, stadyumumuzdaki tüm bakımları giderdik. 7 Eylül tarihinde oynanacak olan Muşspor-Kahrmanmaraşspor maçına tüm taraftarlarımızı bekliyoruz. Heyecanlıyız, inşallah 2. Lige doğru yol alıyoruz. Muşsporumuzda da taraftarımızda da heyecan var. Bu havayı geçen sezon yakalamıştık ama nasip olmamıştı. Bu yıl inşallah Muşsporumuz iyi bir sezon geçirecek ve hak ettiği 2. Lige yükselecektir” dedi.
Annelerin evlat nöbeti devam ediyor
28 Ağustos 2024 Çarşamba - 14:34 Annelerin evlat nöbeti devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önündeki oturma eylemine devam ediyor. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen aileler, 161 haftadır kararlı bir şekilde devam ettirdikleri evlat nöbetini sürdürüyor. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. Anne Gülbahar Teker, DEM Parti ve PKK’dan çocuklarını isteyerek, "Bizim çocukları getirip bize versinler. Bizim çocukları dağa göndermesin. Bir çocuk dağda kalana kadar eyleme devam edeceğim. Buradayım ve korkmuyorum. Oğlum sesimi duyuyorsan gel teslim ol, her zaman arkandayım. 11 yıl önce Batman’da tekstilde çalıştığında kaçırıp götürdüler. Ben ve kardeşin hastayız oğlum. Seni bekliyorum oğlum, sen gelmeyene kadar buradan gitmeyeceğim. DEM Parti ve PKK’dan çocuğumu istiyorum. Yeter artık bu kadar anne ve babalar ağlıyor" dedi. Şahinaz Özcan ise oğlunun 7 yıl önce evden çıkıp gittikten sonra bir daha kendisine ulaşamadıklarını ifade ederek, "Oğlumdan hiç haber alamadım. DEM Parti ve PKK’dan çocuklarımı istiyorum. Bir çocuk dağda kalana kadar eylemimi devam ettireceğim. Atilla oğlum sesimi duyuyorsan gel devlete teslim ol. Bu Kürt davası değil, bizde Kürt’üz. Çocuklarını ailesinden sadece ölüm ayırır. Oğlumu çok özledim. Bir kapı çaldığında, telefon çaldığında belki oğlum gelir diyorum. Oğlumdan hiç haber alamadım" şeklinde konuştu.
Muşspor FK’da tek hedef şampiyonluk
27 Ağustos 2024 Salı - 20:26 Muşspor FK’da tek hedef şampiyonluk Muşspor FK, TFF 3. Lig’in ilk maçında Kahramanmaraşspor ile oynayacağı maçın hazırlıklarına başladı. TFF 3. Lig 1. Grup’ta mücadele eden ve bu yıl şampiyonluk parolasıyla sezona hazırlanan Muşspor, kadrosuna kattığı oyuncularla gözünü TFF 2. Lig’e dikti. Teknik Direktör Yavuz İncedal yönetimde çalışmalarını sürdüren Muşspor, 8 Eylül’de oynayacağı Lig’in ilk maçı olan Kahramanmaraşspor maçı hazırlıklarına başladı. 1071 Spor Kompleksinde bulunan antrenman sahasında çalışmalara başlayan Muşspor’da, teknik heyet ve futbolcuların moralinin iyi olduğu gözlemlendi. Oyuncularının performansından ve morallerinden memnun olduğunu belirten İncedal, Kahramanmaraşspor maçı için hazırlıklarına başladıklarını söyleyerek, “Birinci etap burada, ikinci etap Kartepe’de ve üçüncü etap müsabaka dönemi. Öncelikle Valimiz önderliğinde, Gençlik ve Spor Müdürlüğü’ne ve çalışanlarına çok teşekkür etmek istiyorum. Bize gerçekten çok güzel bir çalışma ortamı sundular; sahaların durumu, antrenman yerleri ve ilgileri mükemmeldi. Artık bundan sonraki dönemler tamamen müsabaka dönemine girerek çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu bölümde genellikle hücum ve savunma çalışmaları, daha çok taktiksel çalışmalar ve duran top organizasyonları üzerinde yoğunlaşacağız. Eğer cumartesi günü bir hazırlık maçı yapabilirsek, yakın bir yerden bir takım bulmaya çalışacağız. Son bir hazırlık maçımızla takımımızın son durumunu görmek istiyoruz, fakat şu anda bu konuda araştırma yapıyoruz. Eğer uygun bir takım bulamazsak, kendi aramızda çift kale maçlarla devam edeceğiz. Çalışmalarımız gayet iyi ilerliyor. Oyuncularımın performansını görüyorsunuz; çok istekli ve arzulular. Sanki yarın bir gün sahaya çıkacaklarmış gibi hazırlanıyorlar" dedi. Ligde şampiyonluğu hedeflediklerini söyleyen Teknik Direktör İncedal, “Geçen seneden kalan çok değerli oyuncularımız var ve bu sene aramıza katılan genç, kendilerini kanıtlamış yeni oyuncular da var. Takım olarak iyi kaynaşıyoruz ve takım karakteri yavaş yavaş oturuyor. Oyun karakterimizin tam olarak oturması biraz zaman alacak, bu hemen olacak bir şey değil, ama bu yönde yoğun çalışmalar yapıyoruz. Grubumuza gelince, gerçekten 5-6 tane başarılı olmak isteyen takım var. Bu takımlardan biri de biziz. Biz de bu mücadelenin içinde olmak ve başarılı takımlar arasında yer almak istiyoruz. Ligimizde gerçekten güçlü; takımlar var. Oyuncularının karakterini yükseltmek için ekonomik olarak da çaba sarf etmek zorunda kalıyorlar. Ama sonuçta bu bir yarışma ve bu yarışmada en iyisi olmak için elimizden geleni yapacağız. Tüm takımlara başarılar diliyoruz" şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 12:56 Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi. Tarihi ve istikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu. Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi. Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı. “Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor” Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu. Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı. “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti: “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. “ “Davamız;hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır” Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan; “Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı. Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu. Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır, Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz. Malazgirt ruhunu yaşatacak nesillere şerefle teslim edeceğiz."
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 12:09 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır, Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz. Malazgirt ruhunu yaşatacak nesillere şerefle teslim edeceğiz." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, Dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.Tarihin, talihin, istikametin ve ebedi ikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu.Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi.Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı.“Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor”Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu.Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. ““Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır”Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan,“ Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı.Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu.Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.(MKM-
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Davamız nesillere ve çağlara ışık olmaktır"
26 Ağustos 2024 Pazartesi - 12:06 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Davamız nesillere ve çağlara ışık olmaktır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir” dedi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı’nda konuştu. Erdoğan, 81 vilayeti tamamını 85 milyonu her bir ferdini yürekten selamladı. Erdoğan, Dün Bitlis ve Ahlat’ta olduklarını ilk otağın kurulduğu ilk okun atıldığı Ahlat’ta gençlerle kucaklaştıklarını belirtti. Akşam Cumhurbaşkanlığı Ahlat Külliyesi’nde tarihi Kabine Toplantımızı gerçekleştirdiklerini başkanlığı 21 yıl sonra Ankara dışında yapılan bu ilk kabine toplantısı önemli mesajlar ihtiva ettiğini söyledi. Erdoğan, ardından bölge valileri ve belediye başkanlarıyla bir araya geldiklerini söyledi.Tarihin, talihin, istikametin ve ebedi ikameti belirleyen Malazgirt Zaferi’nin yıldönümünde vatandaşlarla beraber olduğunu ifade eden Erdoğan, “Anadolu’nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi’nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz.Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabb’ime sonsuz hamd-u senalar ediyorum” diye konuştu.Erdoğan, sözlerinin başında Sultan Alparslan’ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ederken mekanları cennet olsun dedi.Erdoğan, ilk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alını ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanları şükranla andı.“Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor”Malazgirt Zaferinin, milletin binlerce yıllık birlik ve dirlik şuurunun zulme ve zalime karşı duruşunun destanlarından biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Malazgirt, vahdetin ve zulme karşı kenetlenmenin zaferidir. Bakınız, bundan tam 953 yıl önce Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmişti: ‘Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah’a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.’ O büyük sultan 953 sene önce Malazgirt Zaferi ile istikbalin bizim olacağını müjdelemişti. Rabbim, Sultan Alparslan’a ve ordusuna kendisinden dört kat fazla düşmana karşı 26 Ağustos 1071 tarihinde muhteşem bir zafer nasip etti. Zaferden sonra sadece 4 sene sonra İznik’te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu Devletimizi kurduk. Yaklaşık bin yıldır da Anadolu’yu vatan eylemeye, vatanımız olarak tutmaya devam ediyoruz. Üzerinden geçen 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu Türkiye ile birlikte Türk ve İslam dünyasında bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Allah’ın izniyle üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek. Bu milletin her bir ferdi Malazgirt meydanında bulunan gazilerle, şehitlerle aynı inancı, aynı aşkı, aynı ideali, aynı hassasiyeti taşımayı sürdürecek. Rabb’im bizleri kahraman şehitlerimizin yolundan ayırmasın diyorum” şeklinde konuştu.Malazgirt, bir zaferden öte yurt doğuran, medeniyet doğuran, bir inşa ve ihya hareketinin de başlangıcı olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü bu toprağı, taşı coğrafyayı vatan yapmak için ruh gerekir, kültür gerekir, bilinç gerekir, inanç gerekir. Tüm bunlarla birlikte o toprakların hamurunu kanla karmak, imanla yoğurmak, terle sulamak gerekir. Millet olarak Malazgirt sonrasında Anadolu’yu işte böyle vatan yaptık. Bu toprakları aşkla, sevgiyle, ilim ve hikmetle ilmek ilmek dokuduk. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle medreselerle doldurduk. Anadolu’nun ezeli ve ebedi Türk yurdu olduğunu tüm cihana ilan ettik. İstanbul’un fethine giden sürecin en kritik adımını Malazgirt’te atılmıştır. Malazgirt Zaferi ayrıca Kudüs’ün fethinin önünü açan stratejik bir dönüm noktası olmuştur” ifadelerini kullandı.“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir”Erdoğan sözlerine şu şekilde devam etti:“Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Alparslan’ın ordusunda Kürtler, Araplar ve İslam’la müşerref olan diğer kavimlerden Müslümanlar düşmana karşı omuz omuza savaşmış, mübarek kanları işte bu topraklarda birbirine karışmıştır. Sultan Alparslan’ın sancağı altında kurulan güçlü ittifak 953 yıldır kutladığımız şanlı zaferi bizlere armağan etmiştir. ““Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır”Davamız güneşin doğup battığı her yere ilahi kelimetullâh’ı götürmek davası olduğunu söyleyen Erdoğan,“ Davamız mazluma umut olmak, kanayan yaralara merhem olmak, nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek kavgasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Davamız, toprağı vatan, vatanı aziz kılmaktır. Bakınız, zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Nesiller değişse de kan aynı kandır. Karakter, aynı karakterdir. Malazgirt’te beyaz kefenini giyerek ‘Allah’ım, İslam’ın sancaklarını yücelt ve hayatlarını sana kulluk için esirgemeyen mücahitlerini yalnız bırakma’ niyazıyla düşmana atılanların ruhu, şuuru ve karakteri bugün de ayaktadır. Ne diyor şair? ‘Milletimin her bir ferdi Alparslan’ın neferidir. Bin yıllık yürüyüşümüz kızıl elma seferidir. Arzı titrer imanımız. Şahit olsun ezanımız, devletimiz, vatanımız Malazgirt’in eseridir.’ Evet, bizim de yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı’nadır. Malazgirt Zaferi’nin rehberliğinde aydınlığında inşallah bu yolu yürüyeceğiz. Sultan Alparslan’ın emanetlerine layıkıyla sahip çıkacağız. Malazgirt ruhunu yaşatacak ömrümüzün son nefesine kadar taşıyacak, bayrağı bizden devralacak yeni nesillere bir emanet gibi şanla şerefle teslim edeceğiz. Bunu yaparken şu gerçeği hiçbir zaman unutmayacağız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Tarih ezberlemek için değil ders ve öğüt alınıp medeniyet dünyamızın üzerine yeni tuğlalar eklemek, yeni zaferlere başlamak için vardır” ifadelerini kullandı.Malazgirt’i sadece şanlı tarihe ait altın bir halka olarak değil 2071 Türkiye’sine giden yolda yolumuzu aydınlatan bir fener olarak da görmek gerektiğini bildiren Erdoğan, “Malazgirt’e sahip çıkmak ise coşkulu programlarla birlikte Türkiye’yi kökleriyle, tarihiyle En önemlisi de istikbaliyle buluşturmak suretiyle olur. Hamdolsun, bu yönüyle de Malazgirt’i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat’ta bunun işaretlerini gördüm, şu an Malazgirt Meydanı’nda bunun müjdesini görüyorum. Geçen yıla göre bugün Malazgirt bir başka. İlhamını Malazgirt’ten alan Sultan Alparslan’ı örnek alan TEKNOFEST gençliği bin yılın mirasçısı olarak Allah’a hamdolsun. Umutlarımızı yeşertiyor. İnşallah bu iklimi genç yüreklerde ve zihinlerde kökleşen bu tarih şuurunu daha da güçlendireceğiz” açıklamalarında bulundu.Malazgirt Zaferi inancın ve imanın yanı sıra birliğin ve beraberliğin meyvesi olduğunu belirten Erdoğan, “Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Küfrün karanlığını özellikle ancak tek yürek olursak parçalarız. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden 85 milyon olarak şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Bin yetmiş birden, iki bin yetmiş birin Türkiye’sine uzanan ufuk çizgisindeki hedefleri bir olarak iri olarak, kardeşlik hukukumuzu bozmak isteyenlerle özellikle yapacağımız mücadeleyle bunu gerçekleştireceğiz. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara, aramıza nifak tohumları ekmeye çalışan fitne odaklarına geçit vermedik. Vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi, kardeşliğimizi daim eylesin diyorum. Malazgirt Zaferi’nin 953. yıldönümünde bu toprakları vatan yapan atalarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum. Şimdi Yahya Kemal ile sizlere sesleniyorum; ‘Şu kopan fırtına Türk ordusudur yâ Rabbî, Senin uğrunda ölen ordu budur yâ Rabbî, Tâ ki yükselsin ezanlarla müeyyed nâmın, Gâlib et çünkü bu son ordusudur İslâm’ın.’ Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyor, coşkunuz için teşekkür ediyorum” dedi.(MKM-