ASAYİŞ - 01 Kasım 2024 Cuma 12:23

Vali Akkoyun: "Kırmızı ve gri kategoride aranan 2 terörist etkisiz hale getirildi"

A
A
A
Vali Akkoyun: "Kırmızı ve gri kategoride aranan 2 terörist etkisiz hale getirildi"

Mardin Valisi Tuncay Akkoyun, aylık asayiş ve güvenlik değerlendirme toplantısında, “Ekim ayında Mardin’de, bölücü terör örgütü PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine yönelik toplam 21 operasyon düzenlenmiştir. Bu operasyonlar sonucunda gözaltına alınan 32 kişiden 8’i tutuklanmıştır. Ayrıca Ekim ayı içerisinde güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları sonucu, terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan 1 ve gri kategoride yer alan 1 olmak üzere, toplam 2 bölücü terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi" dedi.


Ömerli Kaymakamlığında aylık asayiş ve güvenlik değerlendirme toplantısında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Vali Tuncay Akkoyun, vatandaşların huzur, güven, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamlarını sürdürebilmeleri için yıkıcı, bölücü ve her türlü terör tehdidini bertaraf etmenin ana hedefleri olduğunu söyledi. Milletin birlik ve beraberliğine kasteden bölücü terör örgütlerine karşı kararlı mücadelelerinin devam etmekte olduğunu belirten Akkoyun, “Ekim ayında Mardin’de, bölücü terör örgütü PKK ve FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerine yönelik toplam 21 operasyon düzenlenmiştir. Bu operasyonlar sonucunda gözaltına alınan 32 kişiden 8’nin tutuklandı. Ayrıca Ekim ayı içerisinde güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları sonucu, terörden arananlar listesinde kırmızı kategoride yer alan 1 ve gri kategoride yer alan 1 olmak üzere, toplam 2 bölücü terör örgütü mensubu etkisiz hale getirildi. Terörle mücadele ile birlikte organize suç çetelerine yönelik operasyonlarımız da kararlılıkla devam etmektedir. Bu kapsamda ilimizde 6 operasyon düzenlenmiş olup 7 kişi hakkında da yasal işlem yapılmıştır. İlimiz genelinde yapılan terör, asayiş, organize suçlar ile huzur ve güven uygulamalarında 3 adet uzun namlulu silah, 69 adet ruhsatsız tabanca ve 633 muhtelif mühimmat ele geçirilmiştir” diye konuştu.


İl Göç İdaresi Müdürlüğü bünyesinde kurulan mobil göç aracının düzensiz göçle mücadele faaliyetleri kapsamında şehirdeki farklı lokasyonlarda faaliyetlerini sürdürdüğünü ifade eden Akkoyun, “Suriye sınır hattında yer alan ilimizde, ülkemize yasa dışı yollarla geçmeye çalışan şahıslara yönelik gerekli çalışmalar devam etmektedir. Ekim ayı içerisinde Suriye’den ülkemize yasa dışı yollarla geçmeye teşebbüs eden 66 şahıs hudut birliklerimiz tarafından hudut hattı ötesinde engellenmiştir. İkna yoluyla teslim olan 1 bölücü terör örgütü mensubu ise hudut hattındaki birliklerimiz tarafından teslim alınarak adli mercilere sevk edilmiştir” şeklinde konuştu.


Narkotik suçlarla mücadele çerçevesinde Ekim ayında yapılan operasyonları açıklayan Akkoyun, konuşmasına şöyle devam etti:


“Ekim ayı içerisinde toplamda 134 operasyon düzenlenmiş, 165 kişiye işlem yapılmış, operasyonlar kapsamında 29 kişi gözaltına alınmış, 23 kişi de tutuklanmıştır. Şunu da ifade etmek istiyorum. Güvenlik kuvvetlerimiz bir yandan uyuşturucu ve bağımlılık ile sahada mücadele ederken diğer yanda eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımızı aralıksız bir şekilde sürdürüyor. İçişleri Bakanlığımız himayelerinde yürütülen "En İyi Narkotik Polisi: Anne" projesi kapsamında ilimizde valiliğimiz, kaymakamlıklarımız, sağlık kuruluşlarımız ve ilgili Sivil Toplum Kuruluşları ile birlikte annelere, anne adaylarına ve kadınlara yönelik eğitimlerimize devam ediyoruz”.


Kaçakçılıkla mücadelede ve huzur operasyonları kapsamında Mardin’de Ekim ayı içerisinde 136 operasyon düzenlenmiş olup bu operasyonlar kapsamında 183 kişi hakkında yasal işlem yapıldığını belirten Akkoyun, “Huzur ve güven kapsamında yapılan uygulamalarda, aranan toplam 581 kişi ilimizde güvenlik güçlerimiz tarafından yakalanmış ve adli mercilere teslim edilmiştir. Ayrıca; terör, ödeme sistemleri ve bilişim suçlarıyla mücadele, yasa dışı bahis ve kumarla mücadele, çevrimiçi çocuk müstehcenliği ve tacizi ile mücadele, suç gelirleriyle mücadele başta olmak üzere ilimiz genelinde siber suçlar kapsamında 3 operasyon yapılmış, bu operasyonlarda gözaltına alınan 17 kişiden 6’sı tutuklanmıştır. Trafik denetimleri çerçevesinde Ekim ayında 3 bin 35’i okul servisleri olmak üzere 135 bin 20 araç denetlendi” dedi.


Toplantıya Vali Akkoyun’un yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Tahsin Saruhan, İl Emniyet Müdürü Cebrail Buğday ve Ömerli Kaymakamı Furkan Çakır da katıldı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hakkari İl Müftüsü Okuş’tan öğrencilere tavsiyeler Hakkari İl Müftüsü Hüseyin Okuş KYK yurtlarında kalan üniversite öğrencilerine tavsiyelerde bulundu. Hakkari İl Müftüsü Okuş Hakkari KYK Afife kız ve erkek öğrenci yurtlarında kalan üniversite öğrencileriyle bir araya gelerek tavsiyelerde bulundu. Manevi danışmanlar İmam-Hatip Tahir Cindioğlu ile Kur’an Kursu öğreticisi Zübeyde Seven tarafından organize edilen buluşma programı KYK yurdu konferans salonunda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra söz alan İl Müftüsü Okuş, dini, milli ve manevi değerlere bağlı kalmanın önemine vurgu yaptı. Bir hedefe varmanın yolu çok çalışmaktan geçtiğinin altını çizen Okuş; “Gençler geleceğimiz sizlere emanettir. Sizlerin güzel yetişmesi geleceğimizi aydınlatacaktır. Hayatınızın başarılarla dolu geçmesini istiyorsanız bugünlerin, bu sıraların hakkını vermeye çalışın. Bir hedefe varmanın yolunun çok çalışmaktan geçtiğini unutmayın. Öğretmenlerinize karşı saygıyı elden bırakmayın. Bu konuda Hazret-i Ali’nin (RA), ‘bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum’ sözünü daima hatırınızda tutun. Anne babanıza itaat edin, hayır dualarını alın. Kur’an ifadesiyle onlara öf bile demeyin. Sosyal medyayı faydalı işler için kullanın. Kötülüklerinden uzak durun. Sapkın ideolojilere sahip, size ve memleketimize faydası olmayanlarla arkadaş olmayın. Dinimizin güzelliklerini üzerinde taşıyan, ibadetlerine devam eden, Kur’an-ı Kerim’i hayat rehberi edinen, sevgili Peygamberimiz (SAV) ile ashabını örnek alanlardan olun. Güzel ahlakı elden bırakmayın” şeklinde konuştu. Program, Müslümanların birlik ve beraberliği, Filistin halkının özgürlüğü ve memleketimizin bekası için yapılan duanın ardından ilahiler ile sona erdi.
Gaziantep Bakan Bayraktar: "Enerjide, madenlerde ve bu gibi önemli alanlarda mutlaka tam bağımsız ülke olmak istiyoruz" Gaziantep Enerji Zirvesi’ne katılan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, "Enerjide, madenlerde ve bu gibi önemli alanlarda mutlaka tam bağımsız ülke olmak istiyoruz" dedi. Bir dizi program ve toplantılara katılmak üzere Gaziantep’te bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Akaryakıt Bayileri Derneği (GABDER) ev sahipliğinde düzenlenen Gaziantep Enerji Zirvesi’ne katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Gaziantep Ticaret Odası Başkanı Tuncay Yıldırım, enerji verimliliği, yatırımları ve yapılacak çalışmalarla ilgili bilgi vererek her türlü iş birliğine açık olduklarını söyledi. Yıldırım, enerji konusunda yaşadıkları sorun ve sıkıntıları da sıralayarak çözüm konusunda bakanlıktan destek talep ettiklerini ifade etti. Zirvede konuşan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı Mustafa Yılmaz son yıllarda enerji alanında yapılan yatırımlar ile ilgili bilgi vererek ileriye dönük hedefler hakkında açıklamalarda bulundu. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise belediye olarak kentte kazandırdıkları enerji yatırımlarını sıralayarak gelecekte de hayata geçirecekleri projeler ile ilgili bilgi verdi. Şahin, kısa süre içerisinde kentte hidrojenli otobüslerin hizmet vermeye başlayacağını da aktardı. Gaziantep Valisi Kemal Çeber de kentin pek çok ekonomik getiri konusunda Türkiye’de ilk 5-6 şehir arasında yer aldığını ve başarının kent olarak birlikte hareket etme düsturuyla sağlandığını ifade etti. Çeber, emeği geçenler ile destekleriyle katkı sağlayan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar’a teşekkür ederek sözlerini tamamladı. "Dünyada enerjide çok büyük bir dönüşüm var" Gaziantep Enerji Zirvesi’nde önemli açıklamalarda bulunan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, "Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafya ama dünyanın geneli, aslında bütün ülkelerin enerji kaynaklarına erişimi, enerjiyi daha ucuz temin edebilmek, teşviksiz temin edebilme mücadelesine tanıklık ediyor. Aslında yüz yılı aşkın bir süredir biz bunu görüyoruz. Özellikle dünya petrol ve doğal gaz türlerinin üçte ikisinin olduğu bu coğrafyada çok daha yakın bir şekilde görüyoruz. Ama şunu da hemen ifade etmem lazım. Dünyada enerjide çok büyük bir dönüşüm var. Dünyada enerjiyle ilgili bildiğimiz birçok şeyin değiştiği, dönüştüğünü artık konuşuyoruz. Dolayısıyla bu büyük bölümü biz neresinden yakalayacağız, bu dönüşümü nasıl ülkemizde yöneteceğiz? Açıkçası burada bu dönemde iyi kullanmamız gerekiyor. Dolayısıyla biz ülkemizi öncelikli olarak büyük bir düşme hazırlamaya gayret ediyoruz" dedi. "Türkiye’nin 2002 yılında 31 bin megavat olan kurulu gücü 135 bin megavata geldi" Son 22 yılda Türkiye’de yapılan enerji yatırımları ile ilgili verileri paylaşan Bakan Alpaslan Bayraktar, "Türkiye’ye AK Parti iktidarları döneminde enerjide çok büyük devrim geldi. Bu devrimi biz sizlerle gerçekleştirdik. Zira 2002 yılında sadece 31 bin megavat olan kurulu gücü 22 yılda 135 bin megavata geldi. Yani biz neredeyse üç tane yeni Türkiye elektrik üretimine kavuştuk. Bunun bir devrimsel niteliği var. Onu ifade etmek istiyorum özellikle. Biz bunu yaparken eskiyen dikey entegre olan yapıyı değiştirdik. Türkiye’de bugün sağlık sektörümüz, havaalanlarımız, altyapımız çok daha güçlü. Bu sayede de kamu daha iyi sosyal politikaları milletimizin hizmete sunmayı başarmıştır. Dolayısıyla bu çok büyük bir başarı hikayesidir. Eminim ilerleyen dönemde daha iyi olacaktır. Ama Türkiye burada gerçekten tarihi bir adım atmıştır. Cumhurbaşkanımızın dirayetli duruşu, kararlı duruşu, bu politikaları, bu reformları hayata geçirmeye yardımcı oluyor. Ve bu sayede Türkiye bugün hakikaten elektrik talebi ve doğal gaz talebi üç kat artmasına rağmen bu talebi karşılayan doğal gaz sadece beş ilde kullanırken bugün seksen bir ilde ve yaklaşık 760 bin yerleşim yerine doğal gazı götürmüş bir ülke haline geldi" ifadelerini kullandı. "Türkiye kurulu gücünü yaklaşık dört katına çıkaracak" Türkiye’nin kurulu enerji gücüyle ilgili ve rakamlar veren Bakan Bayraktar, "Türkiye bugün kurulu gücünü yaklaşık dört katına çıkaracak. Önümüzdeki 11 yıl içerisinde bizim Türkiye olarak güneşte ve rüzgarda 8-9 bin megavatlık kurulu güç yapmamız lazım. Türkiye Iki bin beş yüz, iki bin yedi yüz megavat yapmış 2014’ten sonra ağırlıklı olarak. Biz şimdi bunu üç dört katına arttırmak istiyoruz. İki bin yedi yüzü sekiz binlere çıkarmak istiyoruz. Dolayısıyla bunu nasıl yapacağız? Biz bu yıldan başlayarak inşallah 2024 yılı bir milat olacak ve biz beş bin megavatı bu sene kurulu güçle sizlerin yatırımlarıyla, sizlerin gayretleriyle başaracağız. Ama bu yetmez daha ileri gitmemiz lazım" ifadelerine yer verdi. "Biz 30 bin megavat güneş ve rüzgarla kurulu güce geldik" Türkiye’nin güneş ve rüzgar kurulu enerji gücüne de değinen Bakan Alpaslan Bayraktar, "Türkiye’nin mutlaka aynı zamanda panelini kendisi üretmesi lazım. Tribününü kendisi yapması lazım. Çünkü biz 30 bin megavat bugün güneş ve rüzgarla kurulu güce geldik. Ve bu 30 bin megavatımız güneş için, rüzgar için, ürünler için, ithalata baktığımızda on milyar doların üzerinde, on beş milyar civarında ithalata tekabül eder. Biz şimdi yüz yirmi bin megavatla giderken bir elli altmış milyar dolar daha ithalat istemiyoruz. Kaldı ki bu ülkenin sanayisi güçlü. Kaldı ki bu ülkenin mühendisleri, teknisyeni, teknik ekibi, kuvvetli, insan kaynağının kuvvetli. Dolayısıyla biz bunu kendimiz üretelim. Petrol ve doğal gazda Türkiye olarak 2022 enerji ithalatına yaklaşık 96,5 milyar dolar ödedi. Bu 2023 yılında 70 milyar dolarlara geldi" dedi. "Türkiye enerji üretimimizi iki katına çıkaracağız" Türkiye’nin kritik noktalardaki üretimleri iki katına çıkaracağını da ifade eden Bakan Bayraktar, "Türkiye daha önce terörden dolayı gidemediği, gidilemeyen yerlerde Gabar’da bugün Türkiye’nin en kaliteli üretimi yapıyor. Türkiye üretimimizi iki katına çıkaracağız. Şu anda kendi ürettiğim gazla 20 milyon hane halkının üç milyonunun evindeki gazı kendimiz üretir hale geldik. İnşallah bu rakamları daha da artıracağız. 2025 yılının ilk çeyreğinde ilk hedefimiz 9,5 milyon metreküpe ulaşmak, 2026 yılı içerisinde de 20 milyon metreküpe ulaşmayı hedefliyoruz" ifadelerini kullandı. "Türkiye’yi nükleer enerji ligine sokmuş olacağız" Akkuyu nükleer enerji santrali ile ilgili verileri de paylaşan Bakan Bayraktar, "Türkiye’nin 70 yıllık 1950’lerden beri yapmak istediği karbonsuz ekonomiye dönüş için de en önemli konulardan bir tanesi nükleer enerjiden elektrik üretme konusunda da çok büyük bir adım attık. 2010 yılından bu tarafa Akkuyu’da şu anda dört reaktör aynı anda dünyanın en büyük nükleer enerji şantiyesin üretim şu anda devam ediyor. Birinci reaksiyonda yüzde doksanların üzerinde tamamlama var. Önümüzdeki yıl orayı devreye alarak yine Türkiye’yi farklı lige, nükleer ligine aslında sokmuş olacağız. Elbette ki çok zorluklarla karşı karşıyayız. Ama yılmadan kararlılıkla bu yolda devam ediyoruz" şeklinde konuştu. "Enerjide, madenlerde ve bu gibi önemli alanlarda mutlaka tam bağımsız ülke olmak istiyoruz" Türkiye olarak enerji alanında mutlaka tam bağımsız ülke olmak istediklerini de ifade eden Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Alpaslan Bayraktar, "Türkiye yerli kaynaklarını azami düzeyde ekonomisine katarken, enerjiyi verimli kullanırken, enerji elde ederken, kendi doğal gaz kaynaklarını ve dışarıdaki kaynakları ararken tabii ki yeni teknolojiler, hidrojen, depolama teknolojileri, dijital teknolojileri de beraberinde enerji sistemimizin içerisine katmaya gayret ediyoruz. Ve bütün bu çabaların neticesinde de inanıyorum ki biz önümüzdeki 30 yıl içerisinde enerjide ve madenlerde bir önemli alanda madenden mutlaka bağımsız olmak istiyoruz. Ne ihracatçı bir ülke olma hedefiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz. Madenler en büyük zenginliği yeraltı kaynakları nasıl petrol ve doğal gazı ararken ve bulurken üretirken heyecan duyuyorsa Türkiye mekanik madenlerini, altınını, kömürünü, nadir toprak elementlerini, bütün madenlerini, çinkosunu, bakırını mutlaka bulmalı ve ekonomisine katmalı. Bu anlamda da yine madencilik sektörünün önünü açacak reform çalışmalarımızı hukuki düzenlemelerimizi en kısa zamanda inşallah kamuoyumuza paylaşmayı hedefliyoruz. Dolayısıyla Türkiye bütün bu alanlarda çok büyük çok büyük bir ekonomist faaliyet aldı" diye konuştu.
Kayseri Başkan Çolakbayrakdar, muhtarlarla bir araya geldi Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar, son bahar döneminde yapılan çalışmalar ve 2025 yılında yapılacak yatırımlar için muhtarlarla bir araya geldi. Muhtarlarla Kocasinan’da yapılacak çalışmaları değerlendiren Başkan Çolakbayrakdar, vatandaşlara daha güzel ve ayrıcalıklı bir Kocasinan inşa etmek için yoğun çalıştıklarını vurguladı. Kocasinan Belediyesi Toplantı Salonu’nda farklı günlerde gerçekleştirilen toplantılarda Başkan Çolakbayrakdar’ın yanı sıra meclis üyeleri, belediye başkan yardımcıları ve ilgili birim müdürleri katıldı. Muhtarlarla bir araya gelen Başkan Çolakbayrakdar, onları tek tek dinledi ve taleplerini not aldı. Mahallelerde yapılması gereken hizmetlerin birebir takipçisi olacağını ve çözüme kavuşturacaklarını vurgulayan Başkan Çolakbayrakdar, Kocasinan’ı hak ettiği şekilde daha ileri noktalara taşımak için yoğun gayret sarf ettiklerine dikkat çekerek, “Öncelikle muhtarlarımıza teşekkür ediyorum. Muhtarlarımızla birlikte mahallelerimize yapılması gereken çalışmalar, devam eden hizmetler ve her bir mahallemizde vatandaşlarımızdan bize iletilmesi için muhtarlarımıza aktarılmış olan konuları istişare etmek için bir araya geldik. Muhtarlarımızla istişareler neticesinde tüm mahallelerimizi 8 bölgeye ayırdık. Mahalle muhtarlarımıza hem daha fazla zaman ayırabilme hem de toplantıların daha verimli olması için böyle bir çalışma gerçekleştiriyoruz. Bu şekilde her bir bölgenin ihtiyaçlarını ve taleplerini muhtarlarımızdan daha fazla dinlemiş oluyoruz. Değişen şartlar içerisinde yeni faaliyetlere ihtiyaç duyulabilir. Bu noktada istişareye önem veren bir yönetim anlayışıyla birim müdürleri ve belediye başkan yardımcılarımızla birlikte muhtarlar toplantılarımızda her bir mahallemizde vatandaşlarımızdan gelen taleplerimizi dinlemeye devam edeceğiz. Ardından da birebir mahallelerimizde yapılması gereken bu işlerin takipçisi olarak ihtiyaçları yerinde çözüp, vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bu noktada işimizi en iyi şekilde, en ince detayına kadar yaparak Kocasinan’a ve Kayseri’ye değer katacağız. Bu vesileyle mahalle sakinlerimizle belediyelerimiz arasında köprü oluşturan muhtarlarımıza teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı. Mahalle muhtarları ise toplantının verimli geçtiğini belirterek; “Belediyemiz, mahallelerimizde yapılması gereken talepleri ilettiğimizde anında çözüme kavuşturuyor. Bundan dolayı Başkanımız Sayın Ahmet Çolakbayrakdar olmak üzere tüm ekibe teşekkür ediyoruz” diye konuştu.
Sakarya SUBÜ konuşmalarının konusu ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ oldu ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ konulu söyleşiyle SUBÜ Konuşmaları’nın 80’inci konuşmacısı olan Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu, “İsrail’in sistematik saldırıları, Filistin’in kültürel ve tarihi varlığını ortadan kaldırarak direnişi bastırmaya yönelik çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 80’inci konuşmacısı, ’İsrail Soykırımlarının Anatomisi’ konulu söyleşiyle Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in üstlendiği söyleşide; İsrail’in Gazze’deki soykırımının sağlık sistemi, eğitim, inanç, kültür ve medeniyet ile mahkûmlar üzerindeki boyutu ve İsrail’in teknoloji ve medya denemeleri üzerine konuşuldu. “Çok boyutlu soykırım 100 yıldır sürüyor” İsrail’in Filistin’e yönelik soykırım politikalarının, yıllardır çeşitli boyutlarıyla devam ettiğini belirten Mardin Artuklu Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mehmet Rakipoğlu “İsrail’in 2023 yılından bu yana Filistin üzerinde şiddetini arttırarak devam eden çok boyutlu soykırımı esasında 100 yıldır sürüyor. Filistinlilerin içerisinde topraklarını satmış küçük bir kesim olabilir. Ama asıl meseleyi Filistin’in işgal edilmesi ve Yahudi göçüyle Batılı aktörler tarafından Filistinlilerin topraklarının çalınması olarak okumak daha makul olur. Gazze’de özellikle sağlık, eğitim, inanç, kültür ve mahkûm hakları üzerinde süren baskılar; Filistin toplumunun temel hayatsal alanlarına ve direniş sembollerine karşı sistematik bir yok etme planı şeklinde ilerliyor. Son saldırılarla birlikte ölenlerin sayısında hızlı bir artış görülmüş, sadece Gazze’ye yönelik yoğun bombardımanlarda binlerce çocuk, kadın ve yaşlı sivil şehit edilmiştir. İsrail’in askeri operasyonları sırasında büyük çoğunluğu çocuk ve kadın olmak üzere 43 binin üzerinde Filistinli hayatını kaybetmiştir” dedi. “Çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” Soykırımın en yıkıcı boyutlarından birinin eğitim ve kültürel alanlara yönelik saldırılar olduğunu kaydeden Rakipoğlu “Filistin kültürü ve dini mirası, İsrail’in sistematik saldırıları ile hedef alınırken, tarihi mekânlar ve arşivler yok edilmekte, toplumsal hafıza ortadan kaldırılmaktadır. Arkeolojik alanlar, camiler ve kiliseler gibi dini yapılar, Filistin’in kimliğini oluşturan değerler olarak saldırıların odağında yer alıyor. Bu kültürel soykırım; sadece binaların değil, Filistin’in ortak hafızasını oluşturan nesiller arası bağların da koparılmasını hedefliyor. İsrail’in eğitim sektörüne saldırıları, Filistin’in gelecek nesillerini eğitim hakkından mahrum bırakırken, aynı zamanda kültürel mirası da yok etmeyi amaçlıyor. İsrail’in bu sistematik saldırıları, Filistin’in kültürel ve tarihi varlığını ortadan kaldırarak direnişi bastırmaya yönelik çok boyutlu bir soykırım yöntemi olarak öne çıkıyor” diye konuştu. “Bilgi akışını kendi lehine manipüle ediyor” İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırım sürecinde teknoloji ve medya araçlarının da kullanıldığına değinen Rakipoğlu “İsrail, Filistin halkı üzerinde denetim sağlamak için yapay zeka ve gözetim sistemleri geliştirip kullanarak, sosyal medya ve dijital platformlarda Filistin yanlısı içerikleri engelliyor, bilgi akışını kendi lehine manipüle ediyor. Filistin, İsrail için bir gözetim ve yapay zekâ teknolojileri deneme alanına dönüştü. Filistin’de gazeteciler öldürülüyor veya yaralanıyor. Bu şekilde İsrail, Filistin halkının sesini kısarak Gazze’deki soykırımı uluslararası kamuoyundan gizlemeye çalışıyor” şeklinde konuştu.