ASAYİŞ - 01 Kasım 2024 Cuma 12:15

Diyarbakır’da döner bıçaklı saldırgan etkisiz hale getirildi

A
A
A

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde 4 kişiyi döner bıçağıyla yaralayan saldırganın bacağından vurularak etkisiz hale getirildiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı.

Merkez Yenişehir ilçesi Kooperatifler Mahallesi Gevran Caddesi üzerindeki fırına gelen E.V. (32), hırsızlık girişiminde bulunarak çalışanlar Ş.G. (47), A.B. (17), M.C. ve yan tarafta bulunan çiğköfteci K.K’yi(23) döner bıçağıyla yaraladı.

Olay yerine yakın olan polis, uyuşturucu madde etkisinde bulunan E.V’yi bacağından vurarak etkisiz hale getirdi. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipler sevk edildi. Yaralılar, ilk müdahalenin ardından kentteki hastanelere sevk edildi. Olayla ilgili inceleme sürüyor. Saldırganın etkisiz hale getirildiği anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.

Rıdvan Kılıç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Kacır: “50 milli teknoloji atölyesini 50 üniversite kampüsümüze kurmayı amaçlıyoruz” Yıldız Teknik Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı düzenlenen törenle açıldı. Törende konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Önümüzdeki yıl milli teknoloji atölyelerini üniversite kampüslerinde kuracağız. Öğrenci kardeşlerimiz için yeni alanlar oluşturup yeni imkanlar sunacağız. İlk yılımızda 50 milli teknoloji atölyesini 50 üniversite kampüsümüze kurmayı amaçlıyoruz” dedi. Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 2024-2025 Akademik Yılı açılış töreni Davutpaşa Kongre Merkezi’nde yapıldı. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Esenler Kaymakamı Süleyman Özçakıcı, Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu, Esenler İlçe Milli Eğitim Müdürü Feyzullah Sert, Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik, çok sayıda öğretim üyesi ve öğrenci katıldı. Program saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Açılış konuşmalarının ardından Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sunum eşliğinde akademik yılın ilk dersini verdi. Protokol konuşmalarının ardından program müzik dinletisi ile sonlandı. “Biz bu toprakları; vatan biliyoruz, şehitlerimizin emaneti biliyoruz” Konuşmasında TUSAŞ’ta yapılan saldırıya değinen Bakan Kacır, “Bugün Türk Savunma Sanayii’nde 3 bin 500 firmamızda 90 binden fazla yol ve dava arkadaşımız çalışıyor. Geçtiğimiz hafta TUSAŞ’a bir terör saldırısı düzenlendi. TUSAŞ bizim göz bebeği kurumlarımızdan biri. Mühendisimiz, teknisyenlerimiz, güvenlik görevlimiz ve bir taksi şoförümüz toplamda 5 kardeşimiz şehit edildi. Yaralılarımızın hızla sağlıklarına kavuşmaları için duacıyız. Türkiye’nin savunma sanayiindeki hızlı yükselişi dünyada harp paradigmalarını değiştiriyor. Bu sadece topraklarımızdan söküp attığımız terör örgütlerini değil, onların arkalarındaki şer odaklarını da fazlasıyla rahatsız ediyor. TUSAŞ’ta bir mühendis kardeşimizin söylediği sözler aslında bizim parolamız. Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz. Biz inançlı, işine aşkını, heyecanını, coşkusunu katan bir milletiz. Biz bu toprakları; vatan biliyoruz, şehitlerimizin emaneti biliyoruz. Geleceğe taşıyacağımız, yüzyıllar boyunca bu topraklarda hür ve bağımsız yaşayacak Türk milletinin evlatlarının emaneti olarak addediyoruz. Biliyoruz ki milli teknoloji hamlesinde savunma sanayinde ortaya koyduğumuz başarıları diğer alanlara da yaygınlaştırmak zorundayız” şeklinde konuştu. “50 milli teknoloji atölyesini 50 üniversite kampüsümüze kurmayı amaçlıyoruz” “Önümüzdeki yıl milli teknoloji atölyelerini üniversite kampüslerinde kuracağız” diyen Fatih Mehmet Kacır, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin dört bir yanında Deneyap atölyeleri kuruyoruz. 81 şehrimizde 130 Deneyap atölyesinde 35 bine yakın öğrencimiz, 11 yaşından itibaren eğitim görüyor. Türkiye’nin tüm şehirlerinde özel yetenekli öğrencilerimizi 11 yaşından itibaren tespit ediyoruz. Onların robotik, kodlama, siber güvenlik, tasarım düşüncesi vb. alanlarda takım çalışması esaslı eğitim programlarına dahil ediyoruz. Geleceğin teknoloji yıldızlarını bu programlarla yetiştiriyoruz. Yeni nesil yazılım eğitimlerini Türkiye’de gerçekleştirip yaygınlaştırıyoruz. Pek çok gencimizin yazılım geliştirme kabiliyetinin gelişmesi için çaba gösteriyoruz. Üniversite eğitimlerinin reel sektörle daha yakın bir etkileşim içinde olmasını hedefliyoruz. Bugün 204 üniversitemiz sektör kampüste programında bakanlığımızla işbirliğini sürdürüyor. Reel sektörden insanların verdiği bu derslerde sektörün problemlerine yönelik öğrencilerimizin deneyim kazanması imkanı ortaya çıkıyor. Önümüzdeki yıl milli teknoloji atölyelerini üniversite kampüslerinde kuracağız. Öğrenci kardeşlerimiz için yeni alanlar oluşturup yeni imkanlar sunacağız. İlk yılımızda 50 milli teknoloji atölyesini 50 üniversite kampüsümüze kurmayı amaçlıyoruz. Bütün bunlar Türkiye’nin geleceğe çok daha güçlü yürümesini sağlayacak. Pek çok büyük işi hep birlikte hayata geçirmemize imkan tanıyacak” ifadelerini kullandı. “Yıldız öğrencilerimizin 292 projesiyle üniversitemiz Türkiye’de birinci oldu” Üniversitenin Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan 5 yıllık Kurumsal Akreditasyon aldığını ifade eden Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik ise, “Üniversitemiz Yükseköğretim Kalite Kurulu’ndan 5 yıllık Kurumsal Akreditasyon aldı. Böylece öğrencilerimizin uluslararası dolaşım kazanımını elde etmiş bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde gerek yönetim gerekse eğitim öğretim süreçlerimizi yeniden ele alacağız. Yapay zeka tabanlı kalite güvence sistemleri ile dijital dönüşüm gerçekleştirerek üniversitemizi güçlü ve örnek üniversite haline getireceğiz. Üniversitemizin bilimsel araştırma ve yenilik potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için kapsamlı bir AR-GE kültürü geliştirme programı başlatıyoruz. Akademisyenlerimizi disiplinler arası araştırma grupları etrafında bir araya getirerek sinerji oluşturacağız. Yıldız öğrencilerimizin TÜBİTAK 2209-A ve B programları kapsamında kabul edilen 292 projesiyle üniversitemiz Türkiye’de birinci oldu. Her birini ayrı ayrı tebrik ediyor ve bu başarının yeni yıldız öğrencilerinin katkılarıyla artarak devam edeceğine inanıyorum. YTÜ olarak, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN’e ve Avrupa İstatistik Kurumu EUROSTAT’a tam üyeliğimiz bulunuyor. Diğer öne çıkan uluslararası üniversite ağlarına da başvuracağız” ifadelerini kullandı.
Bursa Emlak vergisinde 2. ödeme dönemi başladı Nilüfer Belediyesi, 30 Kasım’a kadar devam edecek emlak vergisi 2. taksidi ödemeleri için alternatifler sunuyor. Vatandaşlar, Nilüfer Belediyesi Halk Evi, Alaaddinbey, Çalı, Görükle ve Göçmen Konutları’ndaki veznelerden, kırsal mahallelerde ise mobil veznelerden yararlanabilecek. İsteyen vatandaşlar online kanallardan da ödemelerini yapabilecek. Emlak vergisi ödemelerinde 2024 yılının ikinci taksit ödeme dönemi başladı. Vatandaşlar, emlak vergilerini belediyedeki veznelerin yanı sıra, mobil vezne, internet üzerinden, PTT ve belirli bankalar aracılığıyla 30 Kasım’a kadar ödeyebilecek. İkinci taksit ödemeleri için isteyen vatandaşlar Nilüfer Belediyesi Halk Evi, Alaaddinbey, Çalı, Görükle ve Göçmen Konutları’ndaki veznelerden ödemelerini yapabilecek. Gölyazı, Hasanağa, Akçalar ve Kayapa gibi şehir merkezine uzak mahallerde de vergi ödemek isteyenler, mobil veznelerde nakit veya kredi kartı ile ödemelerini yapabilecek. İsteyen vatandaşlar ise Nilüfer Belediyesi’nin www.e-islem.net.nilufer.bel.tr / www.türkiye.gov.tr internet adresi üzerinden de vergi borcu sorgulama ve kredi kartıyla ödeme seçeneklerini kullanarak, vergilerini kolaylıkla internet aracılığıyla ödeyebilecekler. 7/24 FAST sistemi ile de kolay adres tanımı olan vergi numarası 1910025989 yazarak 100 bin TL’ye kadar olan vergiler ödenebilecek. Vatandaşlar ayrıca Nilüfer Belediyesi’nin 488666 numaralı posta çeki hesabına, Vakıfbank IBAN TR570001500158007293767737 hesabına veya Halkbank bankolarından ve ATM’lerden de nakit olarak ödeme yapabilecek. Nilüfer Belediyesi, mobil vezneler aracılığıyla vatandaşlara mahallelerinde de ödeme alternatifi sunuyor. Bu kapsamda 2 adet mobil vezne her gün farklı mahallelere giderek isteyen vatandaşların ödeme yapmalarına imkan tanıyacak. 30 Kasım 2024 Cumartesi günü ise belediye vezneleri 09:00-16:00 saatleri arasında açık olacak.
İstanbul Yargılamaları uzatan memurlar için "hapis" tehlikesi Yargıtay 5. Ceza Dairesi, makul sürede yargılanma hakkı ve adil yargılanma hakkı çerçevesinde ‘memurların müzekkerelere zamanında cevap vermeyerek yargılamanın uzamasına ve kişilerin mağduriyetine sebep olması nedeni ile memurların işlerini aksatmalarını ihmali davranışla görevi kötüye kullanma’ suçunu oluşturduğuna ve bu memurların üç aydan 1 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağına karar verdi. Adil yargılanma hakkı çerçevesinde yer alan ‘makul sürede yargılanma hakkı’ gereğince, yargılamaların makul süre içinde yapılması gerekiyor. Davaların uzun sürmesinden dolayı yargılama konusundan bağımsız olarak, makul sürede yargılanma hakkının ihlali sonucu da doğabiliyor. Bu konuda yaşanan mağduriyetlere istinaden Yargıtay 5. Ceza Dairesi, 11.03.2024 tarihli karar ile görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına sebep olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlilerinin, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı hükmünü verdi. “Yargılamaların makul süre içinde yapılması gerekmektedir” Kararı değerlendiren Avukat Buket Nurşah Tekışık, “Makul sürede yargılanma hakkı, adil yargılanma hakkı çerçevesinde düzenlenmiştir. Anayasamızın 36/1. Maddesinde ‘Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir’, Anayasamızın 141/4. Maddesinde ‘Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir’ ve AIHS’in 6/1. Maddesinde "Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir’ hükümleri yer almaktadır. Adil yargılanma hakkı çerçevesinde yer alan ‘makul sürede yargılanma hakkı’ gereğince, yargılamaların makul süre içinde yapılması gerekmektedir. Davaların uzun sürmesi, yargılama konusundan bağımsız olarak, başlı basına makul sürede yargılanma hakkının ihlali sonucunu doğurmaktadır. Hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AIHM), hem de Anayasa Mahkemesi (AYM) uzun yargılama sebebi ile makul sürede yargılanma hakkı ihlal edilen başvuruculara ciddi miktarlarda tazminat ödemektedir. Yargılanma aşamasında Mahkemenin yazmış olduğu müzekkerelere uzun süreler içerisinde cevap gelmemektedir. Bu durum da duruşmanın sürekli bir sonraki celseye atılmasına sebebiyet vermektedir. Yaşanan bu elem durumlar neticesinde Yargıtay 5. Ceza Dairesi 11.03.2024 tarihli kararında: memurların müzekkerelere zamanında cevap vermeyerek yargılamayı aksatmaları ve bu aksamanın kişilerin mağduriyetine sebep olması nedeniyle; memurların işlerini aksatmalarını ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna karar vermiştir” dedi. “Üç aydan, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır” Görevi kötüye kullanma suçunun gerçekleşebilmesi için iki şart aranmakta olduğuna değinen Tekışık, “Görevi kötüye kullanma suçu; kamu görevlisinin görevi kapsamındaki bir işi yapmaması, ihmal etmesi veya geciktirmesi suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesidir. Kamu görevlisinin görev gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterme, yani görevi ihmal şeklindeki görevi kötüye kullanma suçu 5237 sayılı TCK’nın 257/2. Maddesinde düzenlenmiştir. Madde metni şu şekildedir; ‘Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir menfaat sağlayan kamu görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’ Görevi Kötüye Kullanma suçunun gerçekleşebilmesi için iki şart aranmaktadır. İlk olarak, kamu görevlisinin görevin gereklerine aykırı hareket etmesi veya görevin gereklerini yapmakta ihmal veya geciktirme göstermesi suretiyle suçun unsurlarının gerçekleşmesi gerekir. İkinci olarak ise; unsurları gerçekleşen suçun cezalandırılabilmesi için objektif cezalandırılabilme şartlarının gerçekleşmesi gerekir. Objektif cezalandırılma şartları, kamu görevlisinin suç teşkil eden fiili sebebiyle kişilerin mağduriyete uğraması veya kamunun zararına sebep olunması ya da kişilere haksız bir menfaat sağlanmasıdır. Bu iki şartın gerçekleşmesi neticesinde görevi kötüye kullanma suçundan söz edebiliriz. İşbu Yargıtay Kararı neticesinde görevi kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için gerçekleşmesi gereken iki şartın da gerçekleştiğinden söz edebiliriz” diye konuştu. “Mağduriyet, sadece ekonomik zararı ifade etmez” Avukat Buket Nurşah Tekışık, “Görevi kötüye kullanma suçunun faili kamu görevlisidir ve kamu görevlisinin görevi çerçevesinde olan bir fiil işlemesi gerekir ya da Yargıtay kararındaki gibi ihmal ile görevini ihmal etmesi de suçu isnat ettiği anlamına gelecektir. Mağduriyet, sadece ekonomik zararı ifade etmez. Kişinin ekonomik, sosyal, siyasi ve medeni her türlü şahsi haklarının ihlal edilmesi mağduriyet kavramı içerisinde değerlendirilir. Örneğin; vekalet aldığı davanın hiçbir duruşmasına katılmayan avukat, müvekkilinin savunma hakkını kullanmasını engelleyerek mağduriyetine sebep olduğundan görevi ihmal suçunu işlemiş olacaktır. Bu sebeple Yargıtay Kararında bahsedilen memurun ihmal ile görevini yerine getirmemesi, yargılamanın süresini uzatacağından tarafları maddi ve manevi mağdur edecek ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacaktır” ifadelerine yer verdi.
Balıkesir “19. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Festivali” başladı Turizmin Değeri, Zeytinyağının Başkenti sloganıyla Balıkesir Büyükşehir Belediyesiı, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası, Ayvalık Ziraat Odası, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası ile ATO Duyusal Analiz Laboratuarı tarafından düzenlenen 19. Ayvalık Uluslararası Zeytin, Hasat ve Turizm Festivali, başladı. Festivalin açılış konuşmalarında taklik ve tağşiş zeytinyağlarına tepkiler yer aldı. Ayvalık merkezdeki Macaron mevkiinde başlayan yürüyüş, Sefa Caddesi ve Talatpaşa Caddesi güzergâhında sürdü. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Ayvalık Kaymakamı Hasan Yaman, Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, Ayvalık Ziraat Odası Başkanı Hasan Baysal, Ayvalık Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı Melih Çakırca, daire amirleri, sektör temsilcileri ve kalabalık bir vatandaş topluluğunun katıldığı Zeytine Minnet Yürüyüşü, ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi. Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açılış serenomisinde konuşan Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Ali Uçar, “Her değerli markada olduğu gibi Ayvalık zeytinyağı da taklit, tağşiş ve sahtecilik sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Taklit ve tağşiş edilmiş zeytinyağları hem Ayvalık markasına hem de tüm sektöre ciddi zararlar veriyor. Sahte ürünlerin piyasada bulunması kaliteli üretim yapan çiftçilerimizin emeğini değersizleştirirken tüketicinin güvenini de sarsıyor. Tarım Bakanlığımız ile işbirliği içinde sahte ürünlerle ilgili hukuku mücadelemizi sürdürmekteyiz. Bu süreçte sosyal medya ve e ticare siteleri üzerinden yapılan satışlara da dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamak istiyorum. Son zamanlarda Tarım Bakanlığımızın paylaştığı listelerde bizimle alakası olmayan il ve ilçelerde imalatı, dolumu ve sevkiyatı yapılan birçok sahte ürün ile mücadelemiz en üst seviyede hem hukuki hem de ulusal basınların da desteğiyle kamuoyunun da devam etmektedir. Ticaret Bakanlığımız ile yaptığımız çalışmalar ile bu sahte taklit ve tağşiş ürünlerinin 16 tanesini reklam yasağa getirmiş, 34 tanesi hakkında Cumhuriyet Savcılığımıza şikayette bunlara kanun işlem başlatmış bulunmaktayız”dedi. Açılışta konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, “Bunların en başında tağşiş ve markalaşma ilk sırada yer alıyor. Coğrafi işaretiyle tescilli Ayvalık Zeytinyağı’nın marka değerinin korunması için Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Belediyesi hukuki anlamda sıkı takipçidir. Kazanılan çok sayıda dava da var. Bu konuda İlk adımı belediye olarak atmıştık. İlgili kurum olduğu için Ayvalık Ticaret Odası taklitlerin peşini bırakmıyor. Ama bizim düşüncemiz en etkili çözüm yolu birlik olabilmemiz. Markalaşamadığımız için tahşiye maruz kalıyoruz. Ayvalık markasının kalitesine gölge düşürülmesin. Üzerimize düşen her türlü desteği verdik. Vermeye de devam edeceğiz” dedi. Balıkesir’de yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı olduğunu vurgulayan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın ise, zeytinyağındaki tağşiş konusunda net çalışmalar içinde olduklarını kaydederek, “Şimdi Balıkeser’imizde yaklaşık 12 milyon zeytin ağacı var. On iki milyon zeytin ağacı Balıkesir’imiz için gerçekten büyük bir nimet. Saygıdeğer oda başkanımız da bahsetti. Sayın başkanım da bahsetti. Bu özellikle tağşiş ve sahtecilikle ilgili hep beraber mücadele ediyoruz. Onu da söyleyeyim. Yani sayın başkan çok güzel söyledi. Taklit gerçeğini yaşatır ama bu öyle değil dedi. Hakikaten öyle. İnsan sağlığına zararlı, sıkıntılı birçok konuyla maalesef vatandaşlarımızı bir arada bırakılıyor ve biz de bununla ilgili büyükşehir olarak kati ve net çalışmalar içerisindeyiz. Özellikle Ayvalık’ın zeytinyağı, bölgemizin zeytinyağının eşsiz lezzeti, eşsiz mineral değerleri, eşsiz sağlığını biz kimsenin hakkını, hukukunu yedirtmeden efendim zeytinyağımızı sömürmelerine de ve sahtekarlık yapmalarına da asla izin vermeyeceğiz” dedi. Ayvalık Kaymakam Hasan Yaman da yaptığı konuşmada, “Şüphesiz Ayvalık’ın en önemli değerlerinden biri de insanoğlu var olduğu sürece sağlığı, bolluğu simgesi olan zeytindir. Efendim zeytinyağı iklim ve toprak yapısı nedeniyle kendine has bir aromaya sahip, dünyanın en kaliteli yağlarından birisi. Konuşmacılar da konuşmalarında belirtti, taklit ve tağşişe karşı tedbir almak Ayvalık’a olan borcumuzdur.” diye konuştu. Konuşmaların ardından Flemenko gösterisi sonrası açılış serenomisi İzmir Otizmliler Korosu tarafından sunulan mini konserle sona erdi. Mini konserde protokol üyeleri de sahne aldılar. Protokol ve katılımcılar daha sonra Cumhuriyet Meydanı’nda Ayvalık Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından hazırlanan zeytinyağı stantlarını ziyaret etti.