EKONOMİ - 09 Ekim 2024 Çarşamba 20:49

Tarıma 1 milyar TL’lik destek yağmuru

A
A
A
Tarıma 1 milyar TL’lik destek yağmuru

Kocaeli’nin Körfez ilçesinde düzenlenen törenle, 2024 Yılı Sonbahar Yem Bitkisi Tohumu Destekleme Projesi kapsamında 3 bin 250 çiftçiye yüzde 75 hibeli arpa, sütotu ve yem bezelyesi tohumu dağıtıldı. Dağıtım töreninde konuşan Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, tarıma 5 yılda yaptıkları 1 milyar TL’yi aşan yatırımları anlattı.


Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğünce il genelinde yürütülen "2024 Yılı Sonbahar Yem Bitkisi Tohumu Destekleme Projesi" kapsamında, talep eden yaklaşık 3 bin 250 çiftçiye arpa, sütotu, ve yem bezelyesinden oluşan tohum desteği verilecek. Yem bitkisi tohumlarının dağıtımı Körfez Sevindikli Mahallesi’nde düzenlenen törenle başladı.


Dağıtım törenine Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt, Büyükşehir Genel Sekreter Yardımcısı Numan Balaban, siyasi partilerin ilçe başkanları ve yöneticileri, ziraat odalarının başkanları, muhtarlar ve çiftçiler katıldı.


Başkan Büyükakın, burada yaptığı konuşmada, 5 yılda çiftçilere yönelik 74 destekleme projesini hayata geçirdikleri bilgisini verdi; tarıma yapılan yatırımın altyapı, ulaşım ve enerjinin de eklenmesiyle 1 milyar TL’yi aştığını ifade etti.



"Destekler artarak sürecek"


Tarımsal üretimin kesintisiz devam etmesi için il genelinde 10 bin 250 çiftçiye 178 milyon lira değerinde 10.965 ton kompoze gübre desteği ile 16 bin 500 üreticiye tamamı hibe olarak 208 milyon lira tutarında 7,6 milyon litre akaryakıt desteği sağladıklarını da söyleyen Başkan Büyükakın, Kocaeli’nin tarım deposu bir şehir olması diğer tarımsal desteklerin artarak süreceğini söyledi. Başkan Büyükakın, "2024 Yılı Sonbahar Yem Bitkisi Tohumu Destekleme Projesi kapsamında bugün gerçekleştirdiğimiz programımızda, 9 ilçe 240 mahalleden 3 bin 250 çiftçimize yüzde 75 hibeli yaklaşık 1.450 ton yem bitkisi tohumu desteği veriyoruz. Yapılan bu destekleme ile 100 bin dekar araziyi desteklemiş olacağız" dedi.



"Sadece bugünü değil, ülkenin geleceği de düşünüyoruz"


Dünyada gıda güvenliğinin giderek artan bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Başkan Büyükakın, "Tarımda ve hayvancılıktaki projelerle şehrimizin ve ülkemizin geleceğine dair bir kaygıyı taşıyarak hareket ediyoruz. Bu desteklerimizle sadece bugünü değil, ülkenin geleceği de düşünüyoruz. Köyden şehre göç başladığında bu toprakları ekecek kimse kalmıyor. Sizin gibi tarımsal faaliyetleri devam ettirenlerin yanı sıra gençlerimizin de tarımda çalışmasını sağlamak zorundayız. Tarımla uğraşan gençlerimiz var ama bu yeterli değil" diye konuştu.



"Atıl arazileri tarıma kazandırıyoruz"


Başkan Büyükakın, verdikleri desteklerle Kocaeli’deki çiftçiye can suyu olduklarını, üreticinin ayakta kalmasına vesile olduklarını ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti:


"Tarımı desteklemek aslında bir milli güvenlik meselesidir. 2050’li yıllara gelindiğinde dünya nüfusunun yüzde 75’inden fazlasının şehirlerde yaşayacağı öngörülüyor. Şu anda şehir nüfusu yüzde 50’ler civarında. Bu insanlara yiyecekleri kim üretecek, nasıl olacak? Metropollerin yaşamını devam ettirebilmesi için şehir tarımı gibi kavramlar konuşulmaya başlandı. Su krizleri, toprağın ekilemez hale gelmesi, çölleşme gibi problemleri düşündüğünüzde konunun önemi ortaya çıkıyor. Kocaeli’nin nüfusu 2 milyonu geçti, yarın üç milyon, 4 milyon, 10 milyon olduğunda ne yapacağız? Bütün bunlara dikkat ederek hareket etmemiz lazım"


Başkan Büyükakın, çiftçileri tarım arazilerini satmamaları konusunda uyardı, atıl arazilerin de tarıma kazandırılması için destek verdiklerini sözlerine ekledi.



"Şehirde ne varsa köyde de aynı hizmetlerin olması için çalışıyoruz"


Körfez Belediye Başkanı Şener Söğüt ise Kocaeli’de köylerde yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu vurgulayarak, "Kırsal mahallelerde her anlamda Büyükşehir Belediyemizle birlikte yaptığımız hizmetlerin ve yatırımların her biri başlı başına önemli ve değerlidir. Çünkü köyler bizim için, ülkemiz için, toplumumuzun kalkınması ve tarım için çok önemli. Şehirde ne varsa köyde de aynı hizmetlerin, aynı yatırımların olması için çalışıyoruz. Tarıma destek olmaya devam ediyoruz. Çiftçimizin her anlamda yanında olduğu için ve çok önemli destekleri sunduğu için Büyükşehir Belediye Başkanımız Tahir Büyükakın’a teşekkür ediyorum. Yem bitkisi tohumları çiftçilerimize hayırlı olsun, bereketli olsun" diye konuştu.



Tohumlar toprakla buluşturuldu


Konuşmaların ardından Başkan Büyükakın, yem bitkisi tohumlarını çiftçilere teslim etti. Daha sonra traktörün direksiyonuna geçen Başkan Büyükakın, tohumları toprakla buluşturdu. Sevindikli Mahallesi’nde kadınlar, Büyükşehir Belediyenin yaptığı köy fırınlarında mancarlı pide ve geleneksel börekler pişirerek, davetlilere ikram etti.



Tarıma 1 milyar TL’lik destek yağmuru

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çocuklara ilaç vererek ailelerin cinsel istismarla suçlanmasını sağlayan FETÖ’cü profesörün yargılanmasına devam edildi İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada beyanda bulunan mağdur çocuklardan D.A., “Meyve suyuma ilaç kattı. Pipetle toz ilaç çektiriyordu. Üşüyordum, ışıkları kapatıyordu. Ne dediğimi bilemiyordum, kendimi hissedemiyordum. Beni mecbur etti ve ben babama suç attım onun yüzünden. Ben böyle bir şey yapmak istemiyordum. Annemden, babamdan beni ayıracağını söyledi mecbur yaptım” dedi. İstanbul’da bir psikiyatri kliniğinde hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara vererek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu ve yardım ettiği öne sürülen 5 diğer sanığın yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve eşi tutuksuz sanık Özgül Zoroğlu hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım tutuksuz diğer sanıklar ile taraf avukatları ve müştekiler de katıldı. Duruşmaya Adli Görüşme Odası’ndan bağlanan ve sosyal hizmet uzmanı eşliğinde beyanda bulunan mağdur çocuk D.A., “İlk önce Süleyman, İnci, Ahmet, Zeynep. Hepsinden şikayetçiyim. Anneannemin yakın arkadaşı varmış. O söyledi bize Süleyman’ı. Gittiğimizde o beni annemle babamla tehdit etti. Bana baskı yaptı ‘baban seni taciz etti diyeceksin’ dedi. Beni dinlemiyordu ilaç veriyordu. Bir keresinde meyve suyuma ilaç kattı. Pipetle toz ilaç çektiriyordu. Üşüyordum, ışıkları kapatıyordu. Ne dediğimi bilemiyordum, kendimi hissedemiyordum. Beni mecbur etti ve ben babama suç attım onun yüzünden. Ben böyle bir şey yapmak istemiyordum. Annemden, babamdan beni ayıracağını söyledi mecbur yaptım. Şu an çok pişmanım. Bana ilaçlar verdi annemden saklamamı istedi. ‘Sen 16 yaşına geldiğinde seni annenden alıp bir ülkeye götüreceğim’ dedi. Çok korkmuştum annemden babamdan ayıracak diye. Ben mecbur kaldım babama suç atmaya. Benim arada yiyeceğime içeceğime ilaç katıyordu. Bir gaz varmış onu verecekmiş annemin ve babamın yemeğine katacakmışım. Anneme babama şiddet uygulamamı istedi. Annemin çıplak fotoğrafını çekmemi istedi. Bana Salih Zoroğlu iğne yaptı. Hatta iğneden korktuğumu söylemiştim. Onların yüzünden okulda hafızam gidiyor. Sanki silinmiş gibi oluyor. Hiç kimseyi hatırlamıyorum. Diyemedim anneme de söyleyemedim beni kurtar diyemedim. İlaçlardan hiçbir şeyi hatırlayamıyorum” dedi. “Biz başka bir çocuk için kendisini vakfetmekle suçlanıyoruz” Süleyman Salih Zoroğlu’nun tutuksuz olarak yargılanan eşi Özgül Zoroğlu ise, "Bu dava tamamen insanlık sorgulaması. Biz başka bir çocuk için kendisini vakfetmekle suçlanıyoruz ve mahkeme bizi bununla yargılıyor” dedi. “Ketamini kendi babamda, eşimde, çocuğumda, kedimde kullandım” Tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ise, ketaminin çok faydalı bir ilaç olduğunu ileri sürerek, "Kendi babamda, eşimde, çocuğumda, kedimde kullandım. Ben yaşı başı ileri insanım. Kalp hastalığım var şeker hastalığım var. Çok ciddi zorluk yaşıyorum. Ev hapsine alınmamı tahliye ediyorum” şeklinde savunma yaptı. Ara kararını açıklayan mahkeme, Süleyman Salih Zoroğlu’nun tutukluluk halinin devamına hükmetti. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 20 müşteki aile ve 21 mağdur çocuğun beyanlarının alındığı belirtilmişti. İddianamede, yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla ilişkili seans kayıtlarına, ailelere gönderilen mesaj içeriklerine de yer verilmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında Ketamin maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklarının bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönündeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatılmıştı. Sanık Zoroğlu’nun klinik ve ev adreslerinde ele geçirilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve analizler neticesinde Ketamin ve Ketamin bulaşıklı madde ve materyaller tespit edildiği de iddianamede açıklanmıştı. İddianamede sanık Zoroğlu’nun mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca ifadeleri, intihar girişimlerine ilişkin pozitif pekiştirgeçlerinin temel mesleki ve etik ilkelere aykırı olduğu, eylemlerinin çocuğun duygusal istismarı kapsamında değerlendirilebileceği ifade edilmişti. İddianamede mağdur çocukların hiçbirinin kliniğe cinsel istismar iddiası/şüphesi/ihtimaline bağlı bir travma sebebiyle gitmediği de belirtilmişti. Sanık Süleyman Salih Zoroğlu’nun tüm vakalara, öykülerinde bir cinsel istismar olmamasına karşın hızlıca Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) / Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) teşhisi koyduğu da belirtildi. Başlangıçta bizzat çocukların direnç göstererek istismara uğramadıklarını, müracaat sebeplerinin bu olmadığını doktora anlatmaya çalıştığı ancak Zoroğlu’nun ensesti "Allah’ın verdiği özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını" iddia ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun dosya mağduru çocukların pek çoğunu okullarını bırakmaya, ailelerinden ayrılarak oluşturacağı evlerde kalmaya, pasaport çıkarıp yurt dışına gitmeye ikna etmeye çalıştığının tespitine de iddianamede yer verildi. Sanık Zoroğlu’nun bu noktada mağdurların ailelerinden şantaj yoluyla temin edeceği paraları kullanmayı planladığı, yurtdışındaki temel bağlantı noktasının da firari durumdaki FETÖ şüphelisi ablasının olduğunu ikrar ettiği iddianamede kaydedilmişti. Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir bölümüne çeşitli zehirleyici maddeler kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunulduğu, çocuğun bu maddeleri kullanması halinde otopside tespit yapılamayacağını söyleyerek suç işleme kararlılıklarını arttırmaya çalıştığı da belirlenmişti. İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun 21 kez “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama”, 21 kez “Eziyet”, 4 kez “İftira”, 2 kez “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, 2 kez “Şantaj”, 2 kez “Uyuşturucu Madde Kullanımını Özendirme”, 1 kez “Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme” 1 kez “Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Etme” suçlarından toplam 96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan Zoroğlu’na yardım ettiği öne sürülen diğer 5 sanık hakkında ise değişen oranlarda hapis cezası istenmişti.
Mardin Mardin’de 4 günlük etkinlik yasağı Mardin Valiliği, kent genelinde her türlü toplanma, basın açıklaması, miting yapma, yürüyüş gibi etkinliklerin 4 gün süreyle yasaklandığını bildirdi. Valilikten yapılan açıklamada, "Cumhuriyetin temel nitelikleri, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü, millî güvenlik, kamu düzeninin sağlanması, Anayasamızda ve kanunlarda öngörülen sınırlandırma ve yasaklama şartlarını doğrudan ve açıkça oluşturduğu değerlendirilen eylemler ile saldırı olaylarının önüne geçmek, terör eylemlerinin ve suç işlenmesinin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması, meydana gelebilecek muhtemel provokasyonların ve yaşanması muhtemel toplumsal olayların önlenmesi amacıyla açık alanlarda yapılmak istenilen toplanma, her türlü açık hava toplantıları ve kapalı yer toplantıları, miting, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma/nöbet eylemi stant açma, çadır kurma, dron çekim faaliyetleri, anket yapılması, bildiri/broşür dağıtma, afiş/pankart asma gibi her türlü eylem/etkinliklere katılmak amacıyla, diğer illerden geldiği anlaşılan şahıs/araçların ilimiz sınırına girişleri; ilimizden hareket ettiği anlaşılan şahıs/araçların il sınırlarımızdan çıkışları; ayrıca, bu kapsamda, başka illerden gelerek belirtilen eylem/etkinliklere katılmak maksadıyla ilimizden başka illere yapılacak geçişler için ilimiz güzergâhının kullanılmasının; 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun 17. ve 19. Maddeleri ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 11. Maddesi hükümleri gereğince; Valilik ve Kaymakamlık makamlarının uygun göreceği etkinlikler hariç olmak üzere, Mardin il sınırları içerisinde (il merkezi, ilçeler, polis ve jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 10 Ekim 2024 Perşembe günü saat 08.00’dan 14 Ekim 2024 Pazartesi günü saat 08.00’ a kadar 4 gün süre ile yasaklanmış" denildi.
İzmir Gören: “Taraftarlarımız bizi müthiş desteklediler, onların da yardımıyla bugün kazandık” Aliağa Petkimspor Başantrenörü Burak Gören, Filou Oostende galibiyetinin ardından, "Kulüp olarak her geçen yıl daha da gelişiyoruz, bu akşam muhteşem taraftarlarımızın önünde tarihimizin Avrupa kupalarındaki ilk iç saha maçını oynadık" dedi. Avrupa FIBA Şampiyonlar Ligi B Grubu’nda mücadele eden Aliağa Petkimspor ikinci maçında evinde ağırladığı Belçika temsilcisi Filou Oostende’yi 77-74 skorla yendi. Maçın ardından Aliağa Petkimspor Başantrenör Burak Gören, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Gören, “İlk olarak maçtan önce kulübümüz hakkında bir şeyler söylemek istiyorum. Bu kulübümüz için tarihi bir maçtı, tarihimizin Avrupa kupalarındaki ilk iç saha maçını oynadık. Bu yüzden maçtan önce hepimizin duygu yoğunluğu çok yüksekti. Kulüp olarak her geçen yıl daha da gelişiyoruz, bu akşam muhteşem taraftarlarımızın önünde tarihimizin Avrupa kupalarındaki ilk iç saha maçını oynadık. Taraftarlarımız bizi müthiş desteklediler, onların da yardımıyla bugün kazandık. Rakibimiz Oostende’ye ve koçları Dario Gjergja’ya çok büyük saygı duyuyorum. Yıllardır Şampiyonlar Ligi’nde oynuyorlar, çok iyi işleyen bir sistemleri var. Bu yüzden onlara büyük saygı duyuyorum. Bugün maçı iki taraf da kazanabilirdi. 11 kere skor eşitlendi, 12 kere ise üstünlük el değiştirdi. 10 serbest atış kaçırdık, bizim için gerçekten çok zor bir maçtı. Rakibimizin hakkını teslim etmemiz gerek, çok iyi savunma yaptılar ve çoğu kez bizi durdurdular. Kazandığımız için çok mutluyum, ileriye doğru büyük bir adım attık. Üst üste ikinci maçımızı kazandık, Şampiyonlar Ligi’ne harika bir başlangıç yaptık. İlk kez katıldığımız bir organizasyonda iki maçımızı da kazandık, bu yüzden çok mutluyuz. Oyuncularımı, ekibimi ve taraftarlarımızı kutlarım” ifadelerini kullandı.