ASAYİŞ - 17 Ekim 2024 Perşembe 11:22

Rümeysa’yı nasıl öldürdüğünü emniyette anlattı, savcılıkta itirafından vazgeçti

A
A
A
Rümeysa’yı nasıl öldürdüğünü emniyette anlattı, savcılıkta itirafından vazgeçti

Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde cinsel birliktelik teklifini geri çeviren 18 yaşındaki Rümeysa Meriç Özcan’ı boynuna ip bağlayarak bayılttığı ve kamyonetle birlikte uçurumdan attığı gerekçesiyle tutuklanan sanık hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, sanığın emniyetteki ifadesinde cinayeti nasıl işlediğini soğuk kanlılıkla anlattığı, savcılık ifadesinde ise itirafını kabul etmediği yer aldı.


Olay, 19 Mayıs tarihinde saat 02.30 sıralarında Halıdere Eski Köy Yolu Caddesi’nde meydana geldi. Kamyonetin uçuruma düştüğü ihbarı üzerine bölgeye giden polis ve sağlık ekipleri, kamyonetin 15 metre ilerisinde 18 yaşındaki Rümeysa Meriç Özcan’ın boynuna ip bağlı haldeki cansız bedeniyle karşılaştı. Özcan’ın cansız bedeni, olay yerindeki incelemelerin ardından otopsi için morga kaldırılırken, polis ekipleri Tunay A. (22), Eşref K. (20), Yaser A.A. (20) isimli erkekler ile Ceylan Ç. (20) ve Kibar N.K. (17) isimli kızları gözaltına aldı. Olaya ilişkin gözaltına alınan 5 şüpheliden Tunay A. tutuklanırken, Eşref K., Yaser A.A., Ceylan Ç. ve Kibar N.K. ise serbest bırakıldı.


Öte yandan, otopsi raporunun hala çıkmadığı öğrenildi.



İddianame kabul edildi


Tuncay A. hakkında "Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" "Kadına karşı kasten öldürme" suçlarından hazırlanan iddianame, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.


Tunay A.’nın olay günü 0.47 promil alkollü olduğunun belirtildiği iddianamede, sanığın emniyette alınan ifadesine yer verilerek, "18 Mayıs tarihinde saat 15.00-15.30 sıralarında arkadaşlarım aracılığıyla 2-3 haftadır tanıdığım Rümeysa Meriç Özcan’ı amcamın aracıyla evinin sokağından aldım. Önce Şirinköy’e gittik. Alkol aldıktan sonra Yuvacık’a gittik. 1-2 saat oturduk, alkol içtik, daha sonra Rümeysa’nın arkadaşlarını almak için saat 22.00 sıralarında Değirmendere’ye geldik. Rümeysa’nın 2 kız arkadaşını alarak birlikte Karamürsel’de eğlence mekanına gittik. Yer olmadığı için içeriye girmedik ve Değirmendere’ye döndük. Kızları aldığım yere bıraktım ve Rümeysa ile birlikte Değirmendere Yalı Evlerinin inşaatın olduğu yerde araç içerisinde 1-2 saat oturduk" dedi.



"Aracın dereden aşağı doğru düştüğünü gördüm"


Rümeysa’nın kendisini güzel bir yere götüreceğini söylediğini dile getiren Tunay A., "Rümeysa bana yolu tarif etti. Halıdere eski yolda kapalı bir arsanın içerisine gittik. Aracı manzara kenarına çektim. Orada da alkol içtik. Daha arsanın kapısını açıp gitmek için araçtan indim. İhtiyacımı gidermek için aracın sağ arka kısmına gittim. Aracın el freninin indirilme sesini duydum. Dönüp baktığında Rümeysa’nın şoför koltuğunda oturduğunu, aracın dereden aşağı doğru düştüğünü gördüm. Rümeysa’ya seslendim ancak hiçbir ses ve cevap gelmedi. Telefonunun şarjı bittiği için kimseye haber veremedim çevreden yardım istedim. Daha sonra olay yerine polis ekipleri geldi. Gerekli işlemler için doktor raporu akabinde polis merkezine götürüldüm. Benim bu olay ile ilgili hiçbir kastı veya kusurum yoktur" diye konuştu.



"Rümeysa ona tecavüz etmeye çalıştığımı söyleyerek beni tehdit etmeye başladı"


Meydana gelen olay ile ilgili yapılan olay yeri incelemesi esnasında, Rümeysa Meriç Özcan’ın boyun altında ip olduğu, bu ipin ise araca bağlı olduğu görülmesi üzerine Tunay A’nın alınan ifadesinde, "Olay günü Ceylan Ç., Eşref K., Yaser A.A. ve Kibar N.K’den ayrıldıktan sonra Rümeysa ile araçta kalan biraları içtik ve öpüştük. Biraz öpüştükten sonra Rümeysa beni itekledi ve uzaklaştı. Daha sonra Rümeysa ile yeniden öpüşmeye başladık. Birlikte olmak için ona yakınlaştım ancak Rümeysa birlikte olmak istemediğini söyledi. Daha sonra Rümeysa araçtan inerek tuvaletini yaptı. Rümeysa araca bindikten sonra ona tecavüz etmeye çalıştığımı söyleyerek beni tehdit etmeye başladı" ifadelerini kullandı.



"Rümeysa’nın boynuna ip doladım, diğer ucunu da aracı bağladım"


Halat tarzı ipi alıp Rümeysa’nın boynuna bir tur doladığını söyleyen Tunay A., "Rümeysa’nın yakasından tutup onu sarsmaya başladım. Bu şekilde sarsarken Rümeysa’nın kafasının aracın sırt kısmında bulunan koltuğun başlık demirine çarptı. Başlık olmadığı için demirin açıkta duruyordu. Bu şekilde biraz sarstıktan sonra Rümeysa beni tutup itti. Rümeysa’nın yakasından tutup onu demirin olduğu yöne doğru ittirdim. Rümeysa bunun üzerine bayılarak kucağına doğru düştü. Rümeysa’nın yaşayıp yaşamadığını kontrol etmedim ama kan aktığını da görmedim. Rümeysa’nın boğazına doladığım ipin diğer ucunu aracın kapının üst kısmına doladım. İpi bağlamamdaki amaç Rümeysa’nın ayılıp bana saldırmasını engellemekti" şeklinde konuştu.



"Kaza süsü vermek için aracı çeşme ile elektrik direğine vurmak istedim"


Olayın gerçekleştiği yerden araçla 50 metre ilerlediğini dile getiren Tunay A., "Kaza süsü vermek için aracı çeşme ile elektrik direğine vurmak istedim. Bunun için aracı hizaladıktan sonra el frenini indirdim. Kamyonet harekete geçince araçtan atladım. Ancak araç hizaladığı direğe değil de onun az gerisinde bulunan sol taraftaki uçuruma doğru gitti. Daha sonra bir şahıstan kız arkadaşımın kaza yaptığını söyleyerek yardım istedim. Özel avukatım bana hiç bir şey görmediğimi, araç dışında olduğumu, Rümeysa’nın intihar ettiğini söylememi istedi. İşin çıkmaza gittiğini anladığım için olayı olduğu gibi anlattım. Yaşanan olaydan dolayı çok pişmanım. Böyle olmasını istemezdim. Rümeysa beni tehdit ettiği için onu ittirdim" ifadelerini kullandı.



"Emniyetteki ifademi kabul etmiyorum"


Savcılıkta alınan ifadesinde ise Tunay A. emniyetteki itirafını kabul etmeyerek, "Emniyette bana baskı uygulandı, darp edildim. Ben ifade öncesi emniyetteki polis memurlarının yönlendirmesiyle özel avukatımı değiştirmek zorunda kaldım. İfademi verirken de önceden bana uygulanan şiddet ve baskı nedeniyle korkarak beyanda bulundum. Bu nedenle emniyetteki aleyhime olan ifademi kabul etmiyorum. Savcılık makamındaki ifademin dikkate alınmasını talep ediyorum. Olay günü öğlen saat 15.00 sıralarında Rümeysa ile buluştuk. Sonrasında tekel bayiine giderek alkol aldık. Şirinköy’deki bir parkta oturarak yaklaşık 1 saat süreyle Rümeysa ile alkol içmeye başladık. Sonrasında araçla Rümeysa ile dolaşmaya çıktık. Bu şekilde akşam saatlerine kadar vakit geçirdik. Biz saat 20.00-22.00 aralarında Rümeysa’nın planladığı ancak benim sonradan dahil olduğum eğlence mekanına gittik. Ben, Rümeysa, Kibar ve Ceylan ile birlikteydik" şeklinde konuştu.



"Rümeysa’nın tarif ettiği yere baş başa kalmak amacıyla gittik"


Eğlence mekanına alınmadıklarını anlatan Tunay A., "Eşref ve yanındaki diğer 3 kişi eğlence mekanına geldi. Biz mekana giremeyince hep birlikte başka bir eğlence mekanına gittik. Sonrasında Eşref bana, ’Sen kızları al evlerine bırak’ diyerek bizim yanımızdan ayrıldı. Ben onların nereye gittiklerini bilmiyorum. Kızları Değirmendere’de bıraktıktan sonra Rümeysa ile yaklaşık 1 saate yakın oturup alkol içtik. Rümeysa bana, ’Seni çok güzel bir yere götüreceğim’ dedi. Rümeysa’nın tarifi doğrultusunda aracı sürmeye başladım. Halıdere’ye doğru gittik. Halıdere’de Rümeysa’nın tarif ettiği yere baş başa kalmak amacıyla gittik. Burada iken öpüştük ancak daha fazla ileri gitmedik" dedi.



"Tuvalet ihtiyacımı gidereceğim esnada aracın çalışma sesini duydum"


Alkolün de etkisiyle tuvalet ihtiyacını gidermek amacıyla araçtan indiğini belirten Tunay A., "Tuvalet ihtiyacımı gidereceğim esnada aracın çalışma sesini duydum ve tuvaletimi yapamadan aracın hareket ederek şarampolden aşağı yuvarlandığına şahit oldum. Sonrasında yardım getirmek amacıyla koşturmaya başladım. Olayın yaşandığı yerde ben ve Rümeysa’dan başka kimse yoktu, yalnızdık. Herkes evlerine dağılmıştı. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Aleyhime olan beyanları özel avukatım olmadığı bir zamanda baskı altında verdim. Ben kesinlikle özel avukatım hakkında beni yönlendirdiği ve Rümeysa’nın intihar ettiğini söylediğim doğru değildir. Avukatım kesinlikle beni bu şekilde yönlendirmemiştir. Bu nedenle o ifademi kabul etmiyorum, savunmam bundan ibarettir" dedi.



Sanık suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulunduğu belirtildi


İddianamede; yapılan soruşturma neticesinde, elde edilen bilgi, belge ve tüm soruşturma kapsamında şüphelinin alınan savunmasında suçtan kurtulmaya yönelik beyanda bulunduğu, bu itibarla şüphelinin maktul Rümeysa Meriç Özcan’ı cebir kullanmak suretiyle ve cinsel bir gaye ile hürriyetinden yoksun kıldığı, akabinde maktulün kendisine karşı koyması üzerine olay yerinde de maktulün boynuna dolanmış vaziyette bulunan halat tarzı ip marifetiyle maktulün boynuna doladığı, maktulün kafasını aracın içinde bulunan koltuk başlığı kısmına defaten vurduğu, maktulün öldüğünü varsayarak trafik kazası süsü vermeye çalıştığı belirtildi.



Sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor


Sanığın, hem kadına karşı hem de cinsel saldırı suçunu işleyememekten dolayı duyduğu infialle kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, "Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçundan ise 2 yıldan 7 yıla kadar cezalandırılmasına yönelik iddianame hazırlandı.


Ayrıca şüpheliler Kibar N.K. ve Yaser A.A’nın "Kadına karşı kasten öldürme" suçundan, Eşref K. ve Ceylan Ç’nin, "Başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme" suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi.



Rümeysa’yı nasıl öldürdüğünü emniyette anlattı, savcılıkta itirafından vazgeçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Bodrum’un derelerinde kış temizliği Muğla Büyükşehir Belediyesi MUSKİ ekipleri Bodrum’da hem çevre kirliğini önlemek hem de yoğun yağışların sebep olabileceği su baskınlarına önlem almak amacıyla 25 farklı noktada dere temizlik çalışması yaptı. Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon idaresi (MUSKİ) ekipleri yaklaşan kış mevsimi nedeniyle meydana gelebilecek yağışların olumsuz etkilerini en aza indirmek için çalışıyor. Yağışların su baskınları meydana getirerek can ve mal kaybına neden olmaması için dere temizlik çalışmalarını sürdüren ekipler ayrıca çevre kirliliğinin de önüne geçiyor. Eylül ve Ekim Aylarında 7 Bin 400 metre Dere Temizliği Yapıldı Son olarak Bodrum Yarımadası’nın farklı noktalarında çalışma yapan ekipler Eylül ve Ekim ayı ortasına kadar 7 bin 400 metre dere temizlik çalışması gerçekleştirdi. Mumcular’dan başlayan çalışmalar Bodrum merkez, Bitez, Konacık, İslamhaneleri, Akçaalan, Gümüşlük, Yalıkavak, Gübdoğan ve Gölköy Mahallelerinde olmak üzere 25 farklı noktada gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda dereler daha temiz ve akışkan hale geldi. Son yapılan çalışmalara bakıldığında Turgutreis Bahçelievler Mahallesinde bulunan İnlitepe deresinde temizlik çalışması tamamlanırken aynı bölgede yer alan Akar derede temizlik sırasında çok fazla malzeme çıkması nedeniyle kamyon ile bu atıkların dereden çıkarılmasına devam ediliyor. Çalışmalar kapsamında Yahşi Mahallesi Hortma Caddesi üzerindeki kuru derede ise temizlik işlemleri tamamlandı. Yine Çömlekçi Mahallesi Akarca mevkiindeki dere temizlik çalışmaları ise sürüyor. Ekipler önümüzdeki günlerde ihtiyaç duyulan diğer bölgelerde de belirli bir plan ve program doğrultusunda dere temizlik çalışmalarına ara vermeden devam edecek.
Ankara TSK’nın kimyasal silah kullandığını iddia eden Fincancı, 50 bin lira tazminat ödeyecek Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) Yönetim Kurulu üyesi ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’nin eski Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın ’’Türk Silahlı Kuvvetleri’nin askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı’’ iddiaları nedeniyle Milli Savunma Bakanlığı’nın talebiyle açılan 100 bin liralık manevi tazminat davasında karar çıktı. Mahkeme, davayı kısmen kabul ederek, Fincancı’nın Bakanlığa 50 bin lira tazminat ödemesine hükmetti. Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen 100 bin liralık manevi tazminat davasına eski TTB Merkez Konseyi Başkanı davalı Şebnem Korur Fincancı ile taraf avukatları katıldı. Mahkeme hakimi, bu celsede kararın açıklanacağını belirtti. “Manevi tazminata hükmedilecek bir durum bulunmamaktadır” Söz alan davalı Fincancı’nın avukatı, “Müvekkilimiz bilimsel hir değerlendirme yapmıştır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) sözleşmesi kapsamında bir hak kullanılmıştır. Bir bilim insanının kendi alanında görüş beyan etmesi hususunda tartışılacak bir durum bulunmamaktadır. Videoyu izleyerek bilimsel anlamda bir değerlendirmede bulunulabilir. Bu ön değerlendirme olarak adlandırılır. Müvekkilim video kaydında dijital verilere bakarak toksik gaz kullanılmış olabileceğini söylemiştir. Bağımsız heyetlerle yerinde inceleme yapılması gerektiğini belirtmiştir. Toplam 7 dakikalık çözümleme dosyaya iletilmiştir. Burada manevi tazminata hükmedilecek bir durum bulunmamaktadır. Davanın reddini talep ediyoruz, müvekkilim emeklidir. Belirlenecek tazminatın bu husus çerçevesinde değerlendirilmesini talep ediyoruz” dedi. Kararı açıklayan mahkeme hakimi, Şebnem Korur Fincancı’nın TSK’nın terör operasyonlarında kimyasal silah kullandığını iddia ettiğine dair açıklamaları nedeniyle Milli Savunma Sakanlığına 50 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti. Eski TTB Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 19 Ekim 2022 tarihinde Medya Haber isimli televizyon kanalındaki yayında TSK’nın askeri operasyonlarda kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin yayınlanan videoları izlediğini ve adli tıp uzmanı olarak videodaki görüntülerin sinir sistemini etkileyen bir kimyasal silahın kullanılmış olabileceğini gösterdiğini söylemişti. Fincancı, 26 Ekim 2022’de İstanbul’daki evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştı.