GÜNDEM - 17 Ekim 2024 Perşembe 12:06

MSB: “Son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirildi”

A
A
A

Milli Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 45 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı.

Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Tuğamiral Aktürk, terörle mücadele kapsamında tehditleri sınırların ötesinden bertaraf ettiklerine dikkati çekerek, “Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirilmiş, 1 Ocak’tan bugüne kadar etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 2 bin 194 (Irak bin 140, Suriye bin 54 Suriye) olmuştur” ifadelerini kullandı.

MSB: “Son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirildi”

Aktürk ayrıca, bu hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı teröristin Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu bildirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde arama-tarama faaliyetlerinde çok sayıda silah, mühimmat, yaşam ve ilk yardım malzemesi ele geçirdiğini açıklayan Tuğamiral Aktürk, “Büyük bir azim ve kararlılıkla devam eden Pençe-Kilit Harekâtı’nda bugüne kadar toplam 3 bin 94 mayın/EYP imha edilmiş, bin 256 mağara ve sığınak kullanılamaz hâle getirilmiş, 937’si ağır silah olmak üzere 2 bin 333 muhtelif silah ve bu silahlara ait 880 binden fazla (881 bin 445) mühimmat ele geçirilmiştir” şeklinde konuştu.

Tuğamiral Aktürk konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kaynağında, sürekli ve kapsamlı icra esaslarıyla gerçekleştirdiğimiz Pençe-Kilit Harekâtı ile terör örgütünün eylem ve hareket kapasitesinin sıfırlanması için gözümüzün değmediği, ayağımızın basmadığı yer bırakmayacak şekilde faaliyetlerimize devam ediyor, Irak’ın kuzeyindeki güvenlik kilidini alan hâkimiyetini genişleterek adım adım kapatıyoruz.”

Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ve tesis edilen kademeli güvenlik sistemiyle uluslararası standartlarda korunduğunu vurgulayan Tuğamiral Aktürk, “Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 194 şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslardan 10’u terör örgütü mensubudur. Bin 505 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 11 bin 873’e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 82 bin 307 olmuştur” açıklamasında bulundu.

Tuğamiral Aktürk ayrıca, 13 Ekim’de Deniz Kuvvetleri’ne ait insansız hava aracı (İHA) ile gerçekleştirilen keşif ve gözetleme faaliyeti esnasında Yunanistan’a ait Sahil Güvenlik botunun Rodos Adası’nın kuzeyinde düzensiz göçmenleri taşıyan iki adet botu bıraktığı ve konuya ilişkin Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın bilgilendirilerek söz konusu göçmenlerin kurtarıldığını duyurdu.

İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve ardından Lübnan’da uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırılarına, katliamlarına, sivil halkı hedef almaya devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, “İsrail’in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’ne ateş açması ve görevli personelin yaralanmasına sebebiyet vermesi uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Uluslararası barış gücüne yapılan saldırıların cezasız kalması, Birleşmiş Milletler sistemine olan güveni daha da zedeleyecek ve Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barışı koruma görevini etkin bir şekilde ifa etmesini güçleştirecektir. Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’ne personel katkısında bulunan bir ülke olarak gerekli soruşturmanın bir an önce yapılması ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyoruz. Ülkemiz, bölgemizde barış ve istikrarın tesisi adına gereken tüm desteği vermeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı.

Personel ve askeri öğrenci alım/temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Tuğamiral Aktürk, “2 Ekim’de başlayan ‘Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesinde görevlendirilmek üzere 2024 yılı muvazzaf subay adayı temini başvuruları 20 Ekim’de sona erecektir” diye konuştu.

Doğukan Gürel

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Gezi olaylarında gözaltına alınan kadınların giysileri çıkarılarak arama yapılmasına ilişkin davada karar Fatih’te gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve kızı Cansu Yapıcı’nın nezarethanesinde giysilerini çıkararak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme, 2 kadın polis memurunun 5’er ay hapis cezasıyla cezalandırılmalarına, erkek polis memuru L.M.’nin ise beraatına hükmetti. Heyet, 2 kadın polis memuruna verilen cezada hükmün açıklanması geri bırakılmasına karar verdi. Fatih’te 8 Temmuz 2013 tarihinde gezi olayları sırasında gözaltına alınan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı’nın karakol nezarethanesinde giysilerini çıkartarak arama yapıldığı iddiasına ilişkin polis memurlarının yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu sanık polis memuru L.M., Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya müşteki Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı katılmazken, tarafların avukatları hazır bulundu. “Mahkemeden beraatımı talep ediyorum” Duruşmada savunma yapan sanık L.M., “Önceki ifadelerimi tekrar ederim. Mahkemeden beraatımı talep ediyorum. Suç işlemek maksadıyla hareket etmedim” ifadelerini kullandı. Beyanda bulunan müşteki avukatı, müvekkiline yönelik çok fazla hak ihlali yapıldığını belirterek sanıkların cezalandırılmasını istedi. Savunma yapan sanık avukatı ise, aleyhe hususları kabul etmediklerini ve sanıkların üzerlerine atılı suçtan yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle beraatlarını talep etti. Son sözü sorulan sanık, mahkemeden beraatını istedi. 2 kadın polise 5’er ay hapis cezası, bir polisin ise beraatına karar verildi Kararını açıklayan mahkeme, sanıklar S.E.K ve C.B. hakkında ‘görevi kötüye kullanmak’ suçunu oluşturduğu ve üzerlerine atılı suçu işledikleri sabit olduğu gerekçesiyle ilk önce ayrı ayrı 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Heyet, daha sonra sanıkların duruşmalarda tutum ve davranışlarından ötürü bu cezayı 5 ay hapis cezasına indirilmesine hükmetti. Mahkeme ayrıca sanıkların sabıkasız oluşlarını gerekçe göstererek bu hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdi. Polis memuru L.M.’nin ise, beraatına karar verildi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, üzeri çıkarılarak arama yapılan Ayşe Mücella Yapıcı ve Cansu Yapıcı müşteki, polis memurları C.B., L.M. ve S.E.K. şüpheli sıfatıyla yer aldı. Hazırlanan iddianamede, müşteki Ayşe Mücella Yapıcı’nın ilaçlarının bir gün geç almasına sebebiyet verdiğine ilişkin kamu davası açmak için yeterli şüphe oluşturacak delil bulunduğu, şüpheli kadın polis memurları S.E. ve C.B.’nin çıplak arama eylemlerinin görevinin gerekliliklerine aykırı hareket ettikleri aktarıldı. İddianamede, şüpheli polis memuru L.M.’nin eyleminin ihmal suretiyle ‘görevi kötüye kullanma’ kapsamında kaldığı, yönündeki iddialar üzerine yargılama aşamasında davanın ‘işkence’ nitelendirmesi ile açılmasında hukuki yarar bulunduğu anlatıldı. Ayrıca iddianamede, suçun işkence kapsamında kalıp, kalmadığının da değerlendirilme zorunluluğu bulunduğu bilgisi yer aldı. 5 yıl hapis cezası talebi Hazırlanan iddianamede, şüpheli polis memurları S.E., C.B. ve L.M. hakkında iki müştekiye yönelik ‘işkence’ suçundan ayrı ayrı 5 yıl hapis cezasına çarptırılması talep edildi.