Yerel Haberler
Kırşehir
22 Kasım 2024 Cuma - 15:37 Mühendislikten ayakkabı tamirciliğine Kırşehir’in tanınmış sanayi bölgesinde metalurji ve malzeme mühendisi olarak görev yapan Ayvaz Şenlik, babasının mesleği olan ayakkabı tamirciliğine dönüş yaptı. Çocukluk yıllarında babasının yanında çırak olarak çalışan Ayvaz Şenlik, kaybolmaya yüz tutmuş ayakkabı tamirciliğine dönüş yaparak babasından öğrendiği mesleği sürdürüyor. Zanaatkarlar Çarşısı’nda tamirat işlerine başlayan Şenlik; geçmiş yıllarda ayakkabı tamirciliği mesleğinin büyük bir değer gördüğünü ve insanların mesleği öğrenmek için çaba sarf ettiğini söyledi. Babasının emeğini yaşatmak için iş yeri açan Şenlik açıklamasında, "Mühendisliği bırakarak baba mesleği olan ayakkabı tamirciliğine yöneldim. Ayakkabı ve valiz tamiratı yapmaktayım" dedi. 22 yıl çalıştığı işini bıraktıktan sonra babasının mesleğini devralan Şenlik, "Çırak yetişmeyince babamdan kalan mesleğin yok olmaya başladığını gördüm. Babam yaklaşık 50 yıl bu sektörde çalışma yürüttü. Ben de mesleğe yöneldim. Ustanın yetişmemesi beni tetikledi. Babama sürekli yardım ediyordum, babamın yanında öğrendiklerimi gerekli belgeleri de alarak geliştirdim" diye konuştu. Şehirde Zanaatkarlar Çarşısı üretim merkezi olarak biliniyor. Ahi Evran Külliyesi içerisinde yer alan çarşının yanında yer alan Ahi Çarşısı da Kırşehir’in ilk AVM’si olarak varlığını sürdürüyor.
22 Kasım 2024 Cuma - 14:51 Kırşehir’de genç çiftin öldürüldüğü olayda belediye yetkilileri hakkında soruşturma izni verildi Kırşehir’de 2022 yılında genç çiftin elleri ters kelepçelenip öldürülerek cesetlerinin Kızılırmak Nehri kıyısına atılması olayında ihmalleri bulunduğu iddia edilen belediye yetkilileri hakkında Danıştay 1. Dairesi soruşturma izni verdi. Hasan Aydoğan (21) ve Şeyma Demir (18) çiftinin öldürülmesi olayında sanık belediye güvenlik görevlileri Şefik E. (36) ile Sami A.’nın (33) 2’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 37 yıl 6’şar ay hapis cezasına çarptırılmasının ardından Hasan Aydoğan’ın avukatı Mehmet Ali Alan, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu, 2 yardımcısı ve 3 belediye personeli hakkında ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’na şikayette bulundu. Bakanlık müfettişlerinin incelemesi sonucu belediyenin herhangi bir ihmali olmadığı yönünde rapor hazırlandı. Avukat Alan’ın itirazı sonrası Danıştay 1. Daire Başkanlığı söz konusu kişiler hakkında soruşturma izni verilmesine karar vererek, dosyayı Kırşehir Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Kırşehir’in Bağbaşı Mahallesi’nde 25 Mart 2022 tarihinde meydana gelen olayda, belediye güvenlik görevlisi Şefik E. ve Sami A. kendilerini polis olarak tanıtarak Hasan Aydoğan ve Şeyma Demir’i araçlarından indirerek genç çiftin ellerini ters kelepçeleyip, öldürdükten sonra cesetlerini Kızılırmak Nehri kıyısına atmıştı.
Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz"
28 Eylül 2024 Cumartesi - 21:11 Milli Eğitim Bakanı Tekin: "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Kırşehir’de düzenlenen 37. Ahilik Haftası programında yaptığı konuşmada, "Ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz. Bugünkü ticaret anlayışımızın kapitalizmin ve emperyalizmin dayatmalarına karşı geleneğimizin hak, adalet, merhamet ve zarafet üzere şekillendirdiği ahlakıyla geliştirmek ve şekillendirmek için eğitimimizi güçlendirmek istiyoruz" dedi. Cacabey Meydanı’nda düzenlenen 37. Ahilik Haftası törenine Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve milletvekilleri ile şehrin yerel protokolü katıldı. Jandarma Mehter Takımının gösterisi sonrasında başlayan programda konuşan Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, "Ahilik teşkilatı ticaret ve mesleki ahlakın yansımasıdır. Ahilik sadece meslek teşkilatlanması değil toplumun düzenini sağlayan bir kültürdür. Dürüstlük, doğruluk yardımlaşma ve dayanışma gibi tüm özellikleri temel alır" dedi. Kırşehirlilere hitap eden AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş da, ahiliğin 13. yüzyılda başlatılan bir ticaret üniversitesi olarak örnek olduğunu söyledi. Elitaş, "O dönemde baktığımızda bir ticaret üniversitesi, 1200’lü yıllar içerisinde ticaretin ahlakını, adabını ve insanlara nasıl faydalı olacağını Ahilik göstermiştir. Oluşturulan gelenek bugüne dek devam ediyor. O geleneği yaşatmak için ve kültürün geliştirilmesi için meslek liselerinde okutulmak için bir ders programı hazırlanıyor. Bizlere büyüklerimizin öğrettiği ve geçmişte ecdadımızın yaptığı sistemin şu anda çok ihtiyacımız olan bir süreç içerisinde müfredata alarak hakkı, hukuku bilen stokçulukla değil insanların ihtiyaçlarının karşılanması noktasında önemli bir ders veriliyor” diye konuştu. "Çevremiz savaşlarla çevrili" Elitaş, Türkiye’nin çevresinin savaşlarla çevreli olduğunu belirterek, "Dünya zor zamanlar geçiriyor. Bir tarafta Rusya Ukrayna savaşı, öbür tarafta Gazze’de katil Netanyahu’nun uyguladığı bir insanlık dramını yaşıyoruz. Diğer taraftan Avrupa Birliği ve ABD’nin insanlık dramına göz yumduğu bir süreçte bütün çevremiz savaşlarla çevreli bir ülke konumundayız. Türkiye Yüzyılı’na gidebilmemiz için aşk ile çalışmamız gerekir. Aşk ile çalışıp ülkemizi muhasır medeniyetler seviyesine getirmemiz için gayret gösteriyoruz" dedi. "Ahilik okullarda yaşatılacak" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ise, "Cumhurbaşkanımızın bir hedef olarak işaret ettiği, tarihimizden aldığımız ilhamla Türkiye Yüzyılı’nı inşa etme davasının en önemli alanlarından bir tanesi olan eğitim alanında da hem geleceği inşa edilecek hem de geçmişin kültürünü, gelecek kuşaklara aktaracak bir eğitim öğretim sürecinin içerisindeyiz. Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını Türkiye Yüzyılı haline dönüştürecek olan neslin ahilik gibi kurumsallaşmış kültürel birikimlerinden de öğrenecekleri çok şey olduğu kuşkusuz. Özellikle çocuklarımızın ve gençlerimizin Ahilik Teşkilatı ve teşkilatın kurucusu Ahi Evran hakkında kapsamlı ve doğru bilgiler sahip olmasını istiyoruz. Bu nedenle ahiliği okullarımızda öğretmek ve yaşatmak istiyoruz. Bugünkü ticaret anlayışımızın kapitalizmin ve emperyalizmin dayatmalarına karşı geleneğimizin hak, adalet, merhamet ve zarafet üzere şekillendirdiği ahlakıyla geliştirmek ve şekillendirmek için eğitimimizi güçlendirmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Bakan Tekin konuşmasını şöyle sürdürdü: "Maarif modelini uygulamaya koyduk. Ahiliğin dayanışma, yardımlaşma, dürüstlük, merhamet adalet, hakkın teslimi gibi milli değerlerimiz uygulamaya başladığımız Türkiye Yüzyılı’nın maarif modeli öğretim programlarının da özünü oluşturmaktadır. Türkiye’nin bunların dışında, mesleki ve teknik eğitimdeki gelecek vizyonunu şekillendirmek, özellikle esnaf sanayici ve ticaret erbabı dostlarımızın ihtiyaç duyduğu aranan ya da nitelikli eleman ihtiyacını gidermek için de mesleki ve teknik eğitim de devasa adımlar atmayı hedefleyen bir politika belgesini de Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yürürlüğe soktuk. Bu politika belgesinden öne çıkan hususlar; milli ve manevi değerleri güçlü, ahilik ekseninde yetişmiş işinin ehli mezunların iş hayatında aktif olmalı, aktif rol almalarıdır. Öğrencilerimizin ahilik kültürünü temel alan bir anlayışı benimsemesi, karakter gelişimlerine katkıda bulun ve hükümet anlayışı çerçevesinde girişimci bir ruh kazandırılması amacıyla bu sene mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarımızın müfredatına ahilik kültürü, girişimcilik ve fütüvvet ile alakalı ders koymuş olduk." Konuşmasını tamamlayan Bakan Tekin’e alanda bulunan bir öğrencinin test ve kaynak kitaplarla ilgili sorusu üzerine Tekin, "Kaynak kitaplarımız ve bizim öğretmenlerimiz sizin için yeterli yetmiyorsa eğer EBA’ya girin orada istediğiniz kadar ders ve istediğiniz kadar materyal var. Hiçbir kitaba para vermenize gerek yok" dedi. Program, Türkiye genelinden gelen esnaflara Ahilik Beratı verilmesi sonrası sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Ölümse ölüm, idamsa idam"
27 Eylül 2024 Cuma - 16:42 Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Ölümse ölüm, idamsa idam" Ahilik Haftası kutlamaları çerçevesinde Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi’nde düzenlenen 7. Uluslararası Ahilik Haftası Sempozyumu’na katılan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Diyarbakır’da işlenen Narin cinayeti ve Tekirdağ’daki olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Katil tespit edilse ne olacak? İsterseniz bin sene ceza verin, bizim acımız dinecek mi? Ne cinayetler işleniyor, kanunlarda caydırıcılık var mı? Ölümse ölüm, idamsa idam" dedi. Kırşehir programına cuma namazı sonrasında Ahi Evran Üniversitesi’nde devam eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, burada öğrencilere ahi pilavı dağıttı. Pilav dağıtımı sonrasında 7. Uluslararası Ahilik Haftası Sempozyumu’nda konuşan Erbaş; ahiliği, ahiliğin prensiplerini ve din adamlarının ahiliğe bakış açılarını anlattı. Kalabalık bir öğrenci topluluğuna hitap eden Erbaş, Diyarbakır’da işlenen Narin cinayeti ve Tekirdağ’daki olayla ilgili de açıklamalarda bulundu. Erbaş, "Katil tespit edilse ne olacak? İsterseniz bin sene ceza verin, bizim acımız dinecek mi? Biz, caydırıcılık özelliği olan bir kanun işletmiş olacak mıyız? 2 yaşındaki bebeğe yapılanları görüyorsunuz. Ne cinayetler işleniyor. Kanunlarda caydırıcılık var mı? İsterseniz bin sene ceza verin, ’yatarım nasıl olsa, yemeğim de geliyor, suyum da veriliyor.’ Bu caydırıcı mı" diye konuştu. "Ölümse ölüm, idamsa idam" Cezaların işlenen suçlara göre caydırıcı etkiye sahip olması gerektiğini belirten Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ölümse ölüm, idamsa idam. Öyle değil mi, nasıl caydıracağız? İmam Gazali şöyle diyor; ’Caydırıcılık özelliği olan kanunlar’ bunlar da yetmiyor. Dünya kurulduğundan beri kanunlar var, mahkemeler var. Milattan önce 2 binli yıllarda yaşamış ’Hamurabi’ denilen birisi var. Yaptığı kanunların gökten indiğine inanıyor Babil halkı ama yine caydıramadı insanları. O zaman uhrevi müeyyide, ahiret bilinci. Biz onun için günde 40 sefer namazda ’Maliki Yevmiddin’ diyoruz." Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a, Ahi Evran Üniversitesi tarafından ahi sancağı hediye edilmesinin ardından program sona erdi.
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Kur’an-ı Kerim’de 255 ayette yardımlaşma geçer"
27 Eylül 2024 Cuma - 12:01 Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Kur’an-ı Kerim’de 255 ayette yardımlaşma geçer" ı Kerim’de 255 ayette yardımlaşma, dayanışma ve birbirimize destek olmak konusunda mesaj var" dedi. Tören öncesinde Kırşehir programına valilik ziyaretiyle başlayan Erbaş; burada Vali Murat Sefa Demiryürek ile sohbet etti. Daha sonra Cumhuriyet tarihinin ilk külliye projesi olan Ahi Evran Külliyesi’ne geçen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, külliye alanında Ahilik Haftası Kutlamaları içerisinde yer alan il ahilerine kaftan giydirdi. Tören öncesinde konuşan Erbaş, "Kur’an-ı Kerim’de 255 ayette yardımlaşma, dayanışma ve birbirimize destek olmak konusunda mesaj var" dedi. "Ahiliğe işaret eden mesajlar var" Kurtuluşa ulaşmak isteyenlerin emanetlere riayet ettiğini aktaran Erbaş açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ahilik Haftası’na işaret eden mesajlar var. ’Kurtuluşa ulaşmak isteyen müminler emanete riayet ederler ve sözlerinde dururlar.’ Ahiliğin özünde bu vardır. Ahilik kardeşlik demek. Mümin olmanın özelliklerinden birisi; sözünde durmak, doğru konuşmak ve emanete riayet etmektir. Tersi ise münafıklık alametidir." Ahilik duası yapan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ’İlin Kalfası’ Aleyna Sarı, ’İlin Çırağı’ Samet Coşkuner, ’İlin Ahisi’ Bilal Yıldırım’a şed kuşatma törenine katıldıktan sonra Zanaatkarlar Çarşısı’nda esnaf duasına iştirak edip, Ahilik Müzesi ziyaretinde bulundu.
Kırşehirli halk müziği sanatçısından çalıştığı belediyede emekliliğe zorlandığı iddiası
26 Eylül 2024 Perşembe - 10:55 Kırşehirli halk müziği sanatçısından çalıştığı belediyede emekliliğe zorlandığı iddiası KIRŞEHİR (İHA) – Kırşehir’de Ahilik Haftası etkinliklerinde konser verme teklifini kabul eden halk müziği sanatçısı İdris Altuner, görev yaptığı Kırşehir Belediyesi’nde kendisine mobbing uygulanarak emekliliğe zorlandığını iddia etti. İddiaya göre Kırşehir Belediyesi çalışanı İdris Altuner’e Ticaret Bakanlığı tarafından organize edilen ve yerel paydaşların da olduğu etkinlik için sahne davetinde bulunuldu. 2015 yılında yazdığı Gülbank-ı Ahi Evran adlı eseriyle şehirde sevilen sanatçılar arasında yer alan Altuner, kendisine yapılan teklifi kabul etti. Konser öncesinde kendisine bir hafta süreyle yapılan mobbinge rağmen sahne kararından vazgeçmediğini belirten Altuner, “Ticaret Bakanlığı ve yerel paydaşları hiçe sayan ve beni onların şahsına konser yapıyorum gibi görenlere benim siyaset yapmadığımı, kültüre hizmet ederek evime ekmek götürdüğümü ifade ettim” dedi. "Emeğimi ve hakkımı helal etmiyorum" Sahne öncesinde ve sonrasında yerel siyasetin oyunlarına alet edilmeye çalışıldığını söyleyen Altuner, kendisini mobbingle emeklilik dilekçesine karşı zorlayanlara hakkını ve emeğini helal etmediğini belirtti. Altuner açıklamasında, “Bana bu durumu yaşatanları Allah’a ve şehrin vicdanına havale ediyorum. Ahilik; kardeşlik, dayanışma ve birlikteliktir. Kardeşliğin bozulması için çaba gösteriliyor. 22 yıldır Cacabey Meydanı’nda konser veriyorum. Şehir ve Ahi Evran adına da çalışma yaptım. Gurur duyuyorum Ahiliği müzikle anlatmaya çalıştığım için. Bana kurgulanan tezgah var. Sahne alacağım konser öncesinde görevlendirme yapılarak, yemek organizasyonu yapılıyor. Şu ana kadar yapılmamış bir görevlendirmeye maruz bırakılıyorum. Bu durumu çözdükten sonra ‘Siz konsere çıkın ama sonrasında tutanak tutulacak’ deniliyor. Ben bu durumu kabul etmedim. Başkan yardımcısı ve başkana durumu izah ederek, dilekçemi vermek zorunda kaldım” diye konuştu. Altuner, şehirde Gülbank-ı Ahi Evran, Marşlar, 15 Temmuz, Zeytin Dalı Marşı gibi eserleri ile tanınıyor.
Neşet Ertaş’ın çaldığı saza 27 yıldır gözü gibi bakıyor
25 Eylül 2024 Çarşamba - 10:40 Neşet Ertaş’ın çaldığı saza 27 yıldır gözü gibi bakıyor Ardahan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde görev yapan Dr. Öğretim Görevlisi Kemal Özavcı, halk ozanı Neşet Ertaş’ın Almanya’da çaldığı sazı yıllardır büyük bir özenle saklıyor. Çocukluk dönemlerinden itibaren Ertaş’ın çaldığı sazı koruyan Özavcı, Türk Halk Müziği sanatçısı merhum Neşet Ertaş’a duyguğu hayranlıkla emanetini sahiplendiğini söylüyor. Özavcı, merhum Neşet Ertaş’ın ölüm yıl dönümünde ziyaret ettiği kabrinde elinde Neşet Ertaş’ın sazını çalmanın verdiği gururu taşıdığını ve aldığı emaneti görev yaptığı Ardahan Üniversitesinde de öğrencilere anlattığını belirtti. Saza olan ilgisini anlatan ve büyük bir emaneti sahiplendiğini söyleyen Kemal Özavcı; "Yaklaşık 20 yıl üzerinde Kırşehir dışında görev yapıyorum. Müzik aşkım çocukluk dönemlerimde oluştu. Akademik çalışmalarım Orta Anadolu müziği üzerine şekillendi" dedi. Ertaş’ın Almanya’da çaldığı saza gözü gibi bakıyor Merhum Neşet Ertaş’ın Almanya’da çaldığı saza hayranlık duyduğunu ve gözü gibi bakarak akademik çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Özavcı, "Benim çocukluk dönemlerinde müzik ustam bir vesileyle Neşet Ertaş ile karşılaşıyor ve sazı gösteriyor. Sazın benim için değeri çok fazla. Bu saz 1997’den bu yana bende. Sazı aldıktan sonra müziğe bakış açımda da değişim oldu. Bu sazla kendimce besteler yapmaya çalışmaktayım. Akademik çalışmalarım usta ve abdallar üzerine" diye konuştu. Özavcı ayrıca, Neşet Ertaş’ın anısını sanatını ve hatıralarını öğrencilerine saz aracılığıyla iletiyor.
Neşet Ertaş’ın çaldığı saza 27 yıldır gözü gibi bakıyor
25 Eylül 2024 Çarşamba - 10:38 Neşet Ertaş’ın çaldığı saza 27 yıldır gözü gibi bakıyor Ardahan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesinde görev yapan Dr. Öğretim Görevlisi Kemal Özavcı, halk ozanı Neşet Ertaş’ın Almanya’da çaldığı sazı yıllardır büyük bir özenle saklıyor. Çocukluk dönemlerinden itibaren Ertaş’ın çaldığı sazı koruyan Özavcı, Türk Halk Müziği sanatçısı merhum Neşet Ertaş’a duyduğu hayranlıkla emanetini sahiplendiğini söylüyor. Özavcı, merhum Neşet Ertaş’ın ölüm yıldönümünde ziyaret ettiği kabrinde elinde Neşet Ertaş’ın sazını çalmanın verdiği gururu taşıdığını ve aldığı emaneti görev yaptığı Ardahan Üniversitesinde de öğrencilere anlattığını belirtti. Saza olan ilgisini anlatan ve büyük bir emaneti sahiplendiğini söyleyen Kemal Özavcı; "Yaklaşık 20 yıl üzerinde Kırşehir dışında görev yapıyorum. Müzik aşkım çocukluk dönemlerimde oluştu. Akademik çalışmalarım Orta Anadolu müziği üzerine şekillendi" dedi. Ertaş’ın Almanya’da çaldığı saza gözü gibi bakıyor Merhum Neşet Ertaş’ın Almanya’da çaldığı saza hayranlık duyduğunu ve gözü gibi bakarak akademik çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Özavcı, "Benim çocukluk dönemlerinde müzik ustam bir vesileyle Neşet Ertaş ile karşılaşıyor ve sazı gösteriyor. Sazın benim için değeri çok fazla. Bu saz 1997’den bu yana bende. Sazı aldıktan sonra müziğe bakış açımda da değişim oldu. Bu sazla kendimce besteler yapmaya çalışmaktayım. Akademik çalışmalarım usta ve abdallar üzerine" diye konuştu. Özavcı ayrıca, Neşet Ertaş’ın anısını sanatını ve hatıralarını öğrencilerine saz aracılığıyla iletiyor.