ÇEVRE - 06 Aralık 2024 Cuma 13:05

Temiz Körfez için dev adım

A
A
A
Temiz Körfez için dev adım

İzmir Büyükşehir Belediyesi İZSU Genel Müdürlüğü, İzmir Körfezi’nde sirkülasyonu sağlayarak, denizin temizlenmesinde önemli rol oynayacak dip tarama çalışmalarına başladı. Peynircioğlu Deresi ve Körfez’in kuzey aksını kapsayan bölgede ilk etapta 700 bin metreküp dip çamurunun taranacağı çalışmanın startını İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay verdi. Bostanlı’dan Körfez’e açılarak tarama gemisinin bulunduğu bölgeye giden Tugay, “İki tarama gemisi ve çıkan çamuru taşıyan 6 tane gemi ile temizlik çalışmalarımız devam edecek. Bu çalışma Körfez’de sirkülasyonu sağlayacak. Bakanlığın yapması gereken bir iş ama önemli değil. Körfez bizim körfezimiz. Tüm birimlerimizle Körfez temizlenene kadar durmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.


İzmir Büyükşehir Belediyesi İzmir Körfezi’ndeki kirlilik sorununa neşter vurmak için çalışmalarını hızlandırdı. İzmir Körfez Çalıştayı’nın ardından uzmanlar, akademisyenler ve bürokratların Körfez’in temizlenmesi ve korunmasına yönelik çeşitli görüşlerini değerlendiren İZSU Genel Müdürlüğü diğer yandan da ilgili bakanlıklardan alınan izinlerin ardından harekete geçti ve Körfez’de tarama çalışmalarına başladı. Körfez’e açılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan’dan ve kurum yetkililerinden bilgi aldı. İlk etapta Peynircioğlu Deresi’nde yaklaşık 100 bin m, Çiğli kısmında ise yaklaşık 600 bin m olmak üzere toplam 700 bin metreküp tarama yapılacak İZSU Genel Müdürlüğü bu çalışmaları 440 milyon liralık yatırımla gerçekleştirecek.



"Körfez bizim Körfezimiz"


Uzun zamandır İzmir’in konuştuğu Körfez kirliliği konusunda “Temizlik seferberliğine başladıklarını dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, “Körfez’in dip temizliğine ihtiyacı var. Suyun temizlenmesi için dipten bir temizlik gerek. Çok uzun süre derelerden Körfez’e gelen atıklarla boğuşuyoruz. Çamur da, çöp de geliyor. İzmir tarihi boyunca Körfez’de biriken unsurlar bunlar. Bu da Körfez’in temizlenmesine engel oluyor. Bugün Peynircioğlu Deresi’nin körfezle buluştuğu noktada dip temizliği gerçekleştiriyoruz. İlerleyen günlerde diğer kısımlarda akıntı olması için çalışmalarımızı gerçekleştireceğiz. Bugün çalışmaya başlayan gemimiz için dün akşamüstü saatlerinde İzmir Liman Başkanlığı’ndan izin çıktı. Bugün saat 09.00 itibariyle de çalışmalarımızı başlattık. İki tarama gemisi ve 6 tane de çıkan çamuru taşıyan gemi ile temizlik çalışmalarımız devam edecek. Bu çalışma Körfez’de sirkülasyon sağlayacak. Alg patlamasının da önüne geçecek. Bu yaptığımız çalışmalar aslında Bakanlığın yapmış olması gereken bir işti. Ama önemli değil. Bakanlık bu durumu görmüyorsa bizim yapacağımız bir şey yok. Körfez bizim körfezimiz. Tüm birimlerimizle Körfez temizlenene kadar durmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz. İlk hedefimiz Körfezde alg patlamasının ve kokunun olmaması” dedi.



"Tüm yaptığımız çalışmalar Körfez’e katkı sağlayacak"


Körfez temizlik çalışmalarına etki edecek birçok projeyi de hayata geçirdiklerini ifade eden Başkan Dr. Tugay, “Çiğli 4. Faz çalışmalarımız devam ediyor. Nisan ayında tamamlayacağız. Bununla da yetinmeyip 5. fazı da gerçekleştireceğiz. Yeni ihalelerle yağmur ve kanal ayrıştırma çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. Bu sene içerisinde en zor ilk 41 kilometrelik yağmur suyu ayrıştırmalarımızı kent merkezinde gerçekleştireceğiz. Tüm yaptığımız çalışmalarla Körfez’e büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bizim için bu konu üzerinde en çok çalıştığımız konu. Özellikle İzmirli vatandaşlarımız bu çabaya destek vermeli. Yağmur suyu mazgallarının temiz tutulması gerek. Derelerin kirletilmemesi gerek. Körfezi temiz tutma görevi her İzmirliye aittir. Bu hassasiyeti tüm vatandaşlarımızdan bekliyorum. Körfez bizim onurumuz, gözbebeğimiz. Çalışma arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.



Sürecin işleyişi


Çalışmalar iki etapta yürütülecek. İlk 180 günde ise acil olarak Peynircioğlu Deresi’nde yaklaşık 100 bin metreküp, Çiğli kısmında yaklaşık 600 bin metreküp olmak üzere toplam 700 bin metreküp tarama yapılacak. 700 bin metreküp tarama çalışmasının maliyeti ise 440 milyon lira olacak. Bununla beraber geriye kalan ikinci etapta 1 milyon 800 bin metreküp dip çamurunun taranması için ise 2025 yılında ihaleye çıkılacak. Böylelikle İZSU Genel Müdürlüğü İzmir Körfezi’nde 2 milyon 500 bin metreküplük dip taraması gerçekleştirecek.


Körfez ve dere ağzı tarama çalışmaları, Körfez’deki su kalitesini artıracak ve 20 santim derinliklere inen körfezin karasallaşan noktalarındaki dip tarama malzemesinin alınması ile körfezin akıntı hızı ve kirliliği azalacak.



Temiz Körfez için dev adım

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Dolu olmayan barajın suyunu paylaşmak istemeyen mahalleli DSİ’yi protesto etti Sakarya’nın Pamukova ilçesinde DSİ himayesinde olan Çilekli Barajı’ndan başka bir mahalleye su verilmesi için boru hattı döşendiğini belirten mahalle sakinleri, baraj suyunun kendilerine zor yettiğini öne sürerek eylem yaptı. Barajın eski seviyelerinde olmadığını belirten Çilekli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Umut Köse, "Biz buradan su alınmasına karşı değiliz. Bizim sulama için kullandığımız ana borudan başka mahalleye su verilmesine karşıyız. Bu baraj, kuraklık sebebiyle eski seviyelerinde değil" dedi. Pamukova ilçesi Çilekli Mahallesi’nde 2015 yılında yapımına başlanan ve yaklaşık 970 bin metre küp su biriktirme hacmi ile 2017 yılında tarımsal sulama için hizmete giren Çilekli Barajı’ndan başka bir mahalleye su verilmesini yaşlısından gencine herkes protesto etti. Mahalle meydanında toplanan vatandaşlar, DSİ’nin başka bir mahalleye su verilmesi için boru hattı döşendiğini iddia etti. Barajın yapımı için kendi arsalarından vazgeçtiklerini ve baraj suyunun kendi tarım alanlarına yetecek kadar dolu olmadığını aktaran mahalle sakinleri, kurak geçen dönemin ardından susuz kalacaklarını söyledi. "Çilekli Mahallesi halkı bu konuda mağdurdur" Çilekli Mahalle Muhtarı Mehmet Kahvecioğlu, yazın kurak geçmesinden dolayı tarımsal sulamada sıkıntılar yaşadıklarını ifade ederek, "Bundan 5 ay önce toplantıya çağırıldım. Toplantıda mahallelerin talep ve istekleri değerlendirilecekti. Bende sulanamayan tarım arazilerimizin sulanabilmesi için su hattı talebinde bulundum. Ancak toplantıda Çilekli Barajı’ndan Hüseyinli Mahallesi’ne sulama için bir boru hattı çekileceğinden haberdar oldum. Tüm mücadelemize rağmen en son borular geldi ve Çilekli Barajı’ndan Hüseyinli Mahallesi’ne sulama boruları döşendi. Ne mahalle muhtarı olarak bana ne de mahalle halkımıza haber verilmedi, sorulmadı. Çilekli Mahallesi halkı bu konuda mağdurdur" dedi. "Baraj sadece mahallemizin ihtiyacına karşılık verebiliyor” Katırözü Çilekli Köyü Birlik Derneği Başkanı Lütfiye Önder de, "Biz burada yapılan yanlışlıklara izin vermeyeceğimizi belirtmek için ve biz bize yeteriz diyerek toplandık. Bizim barajımız yokken Hüseyinli Göleti yıllar önce yapıldı. Yıllardır zaten bir sıkıntımız olmadı. Bizim barajımızdan Hüseyinli Mahallesi arazilerine zaten su veriliyordu. Su sıkıntıları yokken bu problemi karşımıza niye çıkarttılar? Anlamak mümkün değil. Zaten Hüseyinli Mahallesi’nin arazilerinin bir kısmı bizim barajımızdan sulanıyordu. Kış suyu alacağız diyerek mahallemizi ve Pamukova’da oturan mahallelilerimizi yanlış yönlendirdiler ve bizleri suçlu ilan ettiler. Biz ’Komşu köyümüzün halkı suçludur’ demiyoruz. Bu yanlışa ’Evet’ diyenlere ’Dur’ diyoruz. Her şey ortaya çıktı. Kış suyu adı altında, sulama alanlarını artıracaklar, Hüseyinli Göletini dolduracaklar, bizim barajımızdaki su da yaz ortasında bitecek. Bunu bütün mahallemiz öngörüyor. Çilekli Mahallesi mağduriyet yaşayacak. Telafisi olmayan husumetler ortaya çıkacak. Biz bunların önüne geçmeye çalışıyoruz. Su can damarımız, önceliğimiz tamam ama iki köy arasında akrabalık bağlarımız var. Kız alıp kız verdik. Bunları göz ardı edemeyiz. Mevsimsel değişiklikler nedeniyle eskisi kadar dolmayan barajımız, üretimin artmasıyla ancak mahallemizin ihtiyacına karşılık verebiliyor. Mahalle halkı olarak sesimizi duyuramadık" diye konuştu. "Suyumuzu vermeyeceğiz" Mahalle sakinlerinden 75 yaşındaki Ömriye Çam, tarlasına su gelmediğini ifade ederek, "Benim tarlama su gelmiyor, motorla sulamaya çalışıyoruz. Neden para veriyoruz o zaman bu kadar sulamaya? Bir de başka köye su vereceklermiş. Niye bize sormadan yapıyorlar? Ben 75 yaşındayım. Buraya çocuğumun rızkı için geldim. Ben bu köyde doğdum, bu köyde büyüdüm. Ben neden bu haklara sahip olamıyorum? Neden bu haklardan yararlanamıyorum" şeklinde konuştu. 86 yaşındaki Mükerrem Cinci ise "Hüseyinli Mahallesi’nde kaç senedir gölet var. Bizim barajımız yokken mahsullerimiz yandı. Biz onlardan bir yudum su istemedik. Baraj olduktan sonra millet tarlasını ekti ve ürün aldı. Şimdi suyumuzu alıyorlar. Biz suyumuzu vermeyeceğiz. Ben fasulye sulayacağım diye gece tarlalarda yattım" ifadelerini kullandı. "Ana borudan başka mahalleye su verilmesine karşıyız" Mahalle sakinlerinden Vildan Polat, "Yeter ki köyümüze su gelsin diye verimli arazilerimizi verdik. O dönemde köylüye, ’Bu su başka köye verilecektir’ deselerdi elbette ki o araziler verilmezdi" dedi. Çilekli Tarımsal Kalkınma Kooperatifi Başkanı Umut Köse de, "Barajımız dolar taşar ve tahliyeden fazla su akar. Buradan su alınmasına karşı değiliz. Bizim sulama için kullandığımız ana borudan başka mahalleye su verilmesine karşıyız. Bu baraj kuraklık sebebiyle eski seviyelerinde değil. Yazın çoğu araziye su basılamıyor. Hal böyleyken ana borudan başka mahalleye su verilmesine karşıyız. Yetkililerin bu soruna çare bulmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Denizli İlgi gören minyatür dokuma tezgahlarıyla gelecek nesillere örnek oluyor Denizli’de 15 yıldır minyatür dokuma tezgahı yapan Abdullah Yurtsever, gelecek nesillere örnek oluyor. Dokuma tezgahları ilgi gören Yurtsever şimdi ise şehir şehir gezerek ürünlerini sergiliyor. Babadağ ilçesinde yaşayan Abdullah Yurtsever, emeklilik sonrası hobi arayışına girdi. Hatıralarından yola çıkan Yurtsever minyatür dokuma tezgah yapımına merak sardı. 15 yıldır şehir şehir gezerek sergilediği ürünleriyle gelecek nesillere örnek oluyor. “Hatıralarımı yaşatmak için başladığım bu süreçte şimdi birçok minyatür dokuma tezgahı yaptım” Meslekte çok araştırarak, yorucu seneler geçirdiğini dile getiren Yurtsever, “Uzun bir süre yedek parça üzerine çalıştım. Sonrasında ise tekstil sektöründen emekli oldum. Kendime hobiler edindim ve çalışmaya başladım. Birden aklıma Babadağ dokuma ve babaannemin dokuma yapmış olduğu hatıralar geldi. Ben de bir gün dokuma tezgahları yapacağım dedim. Önceden böyle bir fikrim yoktu. Aklıma eski günler gelince başlamaya karar verdim. Bugüne kadar da başladım ve bu gördüğünüz minyatür dokuma tezgahlarını yaptım. Bu süreçte çok araştırdım. Bunlar piyasada pek olmayan tezgahlar. Uzun bir süre hem araştırma hem yapmaya çalıştım. 15 yıldır bu işle uğraşıyorum ve baya yorucu seneler geçti” diye konuştu. “Beğeni toplayınca şehir şehir gezerek sergiler düzenlemeye başladım” Yaptığı minyatür dokuma tezgahları vatandaşlar tarafından beğeni topladıktan sonra şehir şehir gezerek sergiler düzenlediğini belirten Yurtsever, “6 sene önce İstanbul’da sergi düzenledim. Ardından Bursa, Konya, Aksaray, Denizli’de sergiler düzenledim. Ardından Babadağ’a davet oldu. Bir Babadağlı olarak buraya gelmem benim için çok önemli oldu. Burada iyi bir sergi yaptığımı düşünüyorum. Gelen vatandaşlarımız çok memnunlar. Geçmiş dönem yaşantılarını hatırlayanlar hatıralarımı tazelediler. Güzel bir sergi oluyor. İnşallah bundan sonrasındakiler de daha güzel sergiler olması dileğiyle” ifadelerini kullandı.
Sivas Jandarma bir hafta da 50 şüpheli yakaladı Sivas İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler bir hafta içerisinde 50 şüpheliyi yakaladı. Sivas İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı ekipler, kent genelinde çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Asayiş, kaçakçılık, siber suçlar, göçmen kaçakçılığı ve trafik konularında kent genelinde çalışma yapan ekipler kanunsuzluğa geçit vermiyor. 06 Ocak ve 12 Aralık tarihleri arasında il genelinde yapılan çalışmalarda 61 olaya karışan 50 şüpheli şahıs yakalandı. Asayiş suçlarından yapılan aramalarda; 2 adet tabanca, 5 adet tabanca şarjörü, 8 adet tabanca mühimmatı ve 5 adet av tüfeği 20 adet av tüfeği mühimmatı ile ele geçirildi. Aynı dönem içerisinde İlçe Jandarma Komutanlıkları tarafından icra edilen devriye faaliyetlerinde UYAP ve KİHBİ sisteminden 39 bin 381 şahıs ve 16 bin 301 araç sorgulandı. Yapılan UYAP sorgusunda 10 şahıs, ASAL sorgusunda 72 şahıs olmak üzere toplamda 82 şahıs yakalandı. Kaçakçılık suçları ile mücadele çerçevesinde; 14 olayda 15 şahsa işlem yapılırken ifadelerinin alınmasının ardından şüpheli şahıslar serbest bırakıldı. Yapılan çalışmalarda; 12 gram kubar esrar, 18 gram skunk, 31 gram metamfetamin, 240 paket kaçak sigara ve 804 adet muhtelif tekstil malzemesi ele geçirildi. 195 yabancı uyruklu şahısa ise GBT sorgusu yapıldı. Trafik yönünden il genelinde 4 bin 75 şahıs ve 4 bin 25 araç sorgulanırken 112 araca toplam 554 bin 272 TL idari para cezası kesildi.
Adana Düğünde çocuk kafasından vurulmuştu: Müzisyen dehşet anlarını anlattı Adana’nın Kozan ilçesinde müzisyen düğünde maganda kurşunuyla vurulan 9 yaşındaki çocuğun kafasından vurulup ağır yaralandığı anları anlatarak, düğünde sık sık silah sıkılmaması için uyarı anonsu yaptığını ancak buna rağmen ateş açılınca çocuğun vurulduğunu söyledi. Turgutlu Mahallesinde 11 Ocak günü 9 yaşındaki Kemal Azgın, ailesiyle birlikte akyam akrabalarının düğününe gitmiş havaya açılan ateş sonucu ağır yaralanarak Adana Şehir Hastanesinde tedavi altına alınmıştı. Düğünde saz çalan müzisyen Fatih Çağlar, yaşanan dehşet anlarına anlattı. “Üstüme boş kovan yağıyordu” Yıllardır düğünlerde sahne aldığını belirten Çağlar, “Düğüne başlamadan önce silah sıkılmaması için anons yaptık. Silah sıkılırsa jandarmanın müdahale edeceğini söyledik. Cumartesi günü gene ikindi sahne aldık. Akşam gelin damat geldi. İstekleri almadan önce düğünde silah sıkılması yasak diye yine uyarı yaptık. Gelin damat geldi. Yoğun bir silah atışı başladı. Sık sık anons ettik. Benim elimde bağlama olduğu için kendimi koruma durumumda yok. Saat 22.10 sularıydı. Önüm kapalı, pisti göremiyordum. Bir yandan sıradaki şarkıya hazır ediyordum, bir yandan silah atışı yoğun devam ediyordu. Üstüme boş kovan yağıyordu. Bedenim orada olsa da ruhum orda değildi. Sonra evin önünde çalarken evin balkonundan uzun namlulu silah ateşlendi, 30 kadar el ateş edildi, tahminim yedek şarjör takıldı, tekrardan ateşlendi. O esnada tam mermi biterken bizim üzerimize beton parçaları döküldü. Evin duvarına isabet ettiğini tahmin etim ve aradan 10 saniye geçmeden düğünde kargaşa oldu. Müziği kestik kavgamı çıktı dedim ve çocuğu yerde yatarken gördüm. İnsanlar panikle ne yapacağını şaşırdı. Babası sanırım çocuğu kucağına aldı cansız gibi yatıyordu zaten kucakladı hastaneye götürmek için çıktılar" dedi. Çağlar, "Jandarma zaten izin alırken düğünlere silah sıkılmaması için defalarca uyarıyor. Benimde düşüncem şu düğünde silah sıkarak kimse kahraman olmadı. Gazi olmadı ama katil oldu. İnsanlar istemeden katil olabiliyor. Mutlulukla silahın bir bağı olamaz. Düğünde lütfen silah kullanılmasın. Bireysel silahlanmaya karşıyım” diye konuştu.
Sinop Sinop’taki pansiyonlu okullarda “Anne Mutfağı” ve “Yöresel Lezzetler” uygulaması Sinop’taki pansiyonlu okullarda “Anne Mutfağı” ve “Yöresel Lezzetler” uygulaması başlatıldı. Hayata geçirilen proje ile öğrencilerin sofrası anne mutfağı ve yöresel yemeklerle renkleniyor. 2024-2025 eğitim-öğretim yılında Sinop’taki 19 pansiyonlu okulda öğrencilerin sağlıklı ve dengeli beslenmelerini sağlamak amacıyla önemli bir adım atıldı. İl Milli Eğitim Müdürlüğü koordinasyonunda, pansiyonlardan sorumlu müdür yardımcıları ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü diyetisyeni ile oluşturulan komisyon, öğrencilerin görüşlerini de alarak yeni bir uygulama başlattı. Ocak ayından itibaren her ayın 2. haftasında “Anne Mutfağı” ve 4. haftasında “Yöresel Lezzetler” menüsü öğrencilere sunulacak. Bu uygulama ile öğrencilerin ev sıcaklığını hissedebileceği lezzetlerle beslenmelerini ve yöresel kültürü de yakından tanımaları sağlanacak. Fen Lisesi’nde öğrencilerle birlikte yemek yiyen Sinop İl Milli Eğitim Müdürü Osman Cebeci, öğrencilere değer verdiklerini ve bu bağlamda çeşitli projeler hayata geçirdiklerini ifade etti. Cebeci, “İl genelinde toplam 16 tane pansiyonlu okulumuz var. Biz geçen sene 16 pansiyonlu okulumuzla ilgili bir ortak menü çalışması yapmıştık. Tüm pansiyonlu okullarımızda menü belirlerken özellikle diyetisyenimiz eşliğinde öğretmenlerimiz ve okul idaremizle beraber bir komisyon kurduk. Bu komisyon gözetiminde özellikle çocuklarımızın kalorilerini dikkate alarak, yani mevsimler beslenmelerini dikkate alarak böyle bir ortak menü çalışması yaptık. Yani ilçenin en ücra köşesindeki okuldaki öğrencimizle merkezdeki öğrencimiz aynı yemeği yiyordu. Bu sene de farklı bir uygulama başlattık. Özellikle hafta sonu evlerine gidemeyen ve uzak bölgelerden gelen çocuklarımız var. Bunlar da anne yemeği özlemi çekmesinler diye ’Anne Mutfağı’ diye bir proje başlattık. Bu proje sayesinde öğrencilerimiz ev yemekleri yeme fırsatı elde edecekler. Her ayın 2. haftasında ’Anne Mutfağı’ ve 4. haftasında ’Yöresel Lezzetler’ menüsü olacak. Mısır çorbasından mantısına, böreğinden tatlısına, nokulundan kısırına kadar çeşitli lezzetler öğrencilerimizle buluşacak. Bu menülerin oluşturulmasında öğrencilerimizin damak zevkine hitap etmenin yanı sıra, besin değeri yüksek yiyecekler tercih edilerek sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazandırılması amaçlıyor. Aynı zamanda yöresel lezzetlerle öğrencilerimize Sinop’un kültürel değerleri tanıtılarak, köklerimizle bağlarımız güçlendirilmiş olacak” dedi.