SAĞLIK - 10 Ocak 2025 Cuma 09:26

Bilinmeyen gizli tehlike: Küf mantarları sağlığı tehdit ediyor

A
A
A
Bilinmeyen gizli tehlike: Küf mantarları sağlığı tehdit ediyor

Uzmanlar, halk arasında ‘küf’ olarak bilinen mantarlar grubunun insan sağlığında kansere kadar yol açan zararlar verebildiğine dikkat çekiyor.


Bir çok yiyecekte oluşan ve halk arasında ‘küf’ olarak bilinen mantar gruplarının verdiği zararlara karşı uzmanlardan uyarı geldi. Küf mantarlarının doğada çok yaygın bulunduğu ve çok kolaylıkla üreyebildiğine dikkat çeken Medicana Sağlık Grubu İç Hastalıkları Uzm. Dr. Devrim Deniz, “Bunlar için uygun nem şartları, uygun sıcaklık şartları doğamızda çok kolay bir şekilde kendini buluyor. Uygun oksijen ortamıyla karşılaştığına ve kontamine gıdada bununla temas ettiğinde bu mantarlar kolaylıkla çoğalabiliyor. Genelde biz bu mantarları özellikle bazı gıdalarda daha çok görüyoruz. Bunların başında tahıl grubu, buğday, arpa, mısır gibi hububat gruplarında görebiliyoruz. Yine yer fıstığı, fıstık, ceviz, badem gibi kuruyemişlerde görebiliyoruz. Yine süt ürünlerinde, kakaoda görebiliyoruz. Ayrıca kurutulmuş meyvelerde de yoğun bir şekilde bunlar uygun ortamlar olduğunda gelişebiliyor” dedi.



“Çok yaygın bir şekilde karaciğer kanserleri gelişebiliyor”


Küf mantarları geliştiğinde sağlığa verdiği sorunları sıralayan İç Hastalıkları Uzm. Dr. Devrim Deniz, “Bunlar, öncelikle temas ettiği sisteme etkileri, duruma göre değişebiliyor. Solunum sistemini etkilediğinde alerjik hastalıklar, astım gibi hastalıklar artabiliyor. Yine mide bağırsak sistemi üzerinden giriş yaptığında özafagus kanserleri, yine özellikle aflatoksin ile gelişen çok yaygın bir şekilde karaciğer kanserleri gelişebiliyor. Böbreklerimizi etkilediğinde böbrek toksisiteleri ortaya çıkabilmekte. Cildimize temas ettiğinde cildimizde tahrişler, alerjik döküntüler oluşabiliyor. Hormonlarımızı etkileyebiliyor. Üreme hormonlarını etkileyebiliyor ve bu nedenle üretkenlikler, üremede problemler oluşabiliyor, sperm kalitesi, yumurta kalitesinde bozukluklara yol açabiliyor. Yine çağımızın sorunu olan obezite gibi şeylerde de etkileri var. Özellikle mısırlarda üreyen mantarlar. Bunlar da son dönemde çölyak hastalığı nedeniyle yoğun bir şekilde tüketim arttı ve bu nedenle de fumonisin zehirlenmeleri arttı. Çünkü yapılan çalışmalarda fumonisinler, özafagus kanseri, yine karaciğer kanseri üzerine kanser yapıcı etkileri tespit edilmeye başlandı. Fumonisinlerin hayvanlardan insanlara geçişi çok net değil ama bir aflatoksinin süt ürünlerinden geçişi var, bunlara dikkat etmek gerekiyor. Yine sağlığımızı tehdit eden gizli tehditler, pestisitler var. Özellikle GDO’lu bu ürünlerde bu pestisitler kullanılıyor ve daha çok ürün elde etmek için kullanılan bu ürünler belli bir birikim sonrası yine sağlığımızı tehdit eden şeyler oluşmakta. Yine toksisitelere, organ toksisitelerine, karaciğerde, böbrekte organ toksisitelerine yol açabilmekte. Yine sistemik dolaşıma girerek vücudun yükünü arttırmakta ve obeziteye, insülin direncine yol açan süreçleri başlatabilmekte. O açıdan da pestisitlere dikkat etmek lazım. Bunların hepsi aslında görünmez tehlikeler. Bununla ilgili neler yapabiliriz, öncelikle gıdaların temasını engelleyecek şeylere dikkat etmek lazım. Üretim aşamasında, depolama aşamasında dikkat edip buna göre tedbirlerimizi almalı. Tüketici olarak biz de güvenilir yerlerden bu ürünleri almalı, evimizde güvenli bir şekilde depolamalıyız” ifadelerini kullandı.



“Gıdaları tüketirken de saklarken de saklama şartlarına, raf ömürlerine dikkat etmeliyiz”


Bu zararlı maddeler insan vücuduna girdikten sonra neler yapılabileceği ile ilgili bilgiler veren Uzm. Dr. Devrim Deniz, “Antioksidan özelliği içeriği yüksek olan gıdalarla beslenebiliriz. Çünkü bu toksinler girdiğinde karaciğerde detoksite edilip atılması gerekiyor. Karaciğere destek olmak amaçlı gibi sistemi gibi antioksidan içeriği yüksek olan takviyeler ya da gıdalarla beslenmeniz gerekiyor. Yeteri kadar sıvı almalıyız. Çünkü bu sıvı yoluyla atılabiliyor böbreklerimizde. Her şeyi doğasında ve uygun mevsiminde beslenmeliyiz öncelikle ve bozulmaya yüz tutmuş bir gıda varsa ya da bozulmuş şüphesi olan gıda varsa kesinlikle tüketmemeliyiz. Bu gıdaları tüketirken de saklarken de bunların saklama şartlarına, raf ömürlerine dikkat etmeliyiz ve buna göre tüketmeliyiz. Açıkta satılan gıdalar ya da depolanmasını şüpheli olduğun gıdalardan uzak durmalıyız. Hani ön etkenden uzak durmalı bunlara dikkat ederek tüketmek en sağlıklısıdır” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Türkiye’nin değişik illerinden gelip Burhaniye’de arıcılık öğrendiler Burhaniye ilçesinde, Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezinde (BAÇEM) ilk kez düzenlenen arıcılık kursu yoğun ilgi gördü. 13 değişik ilden gelen 60 kişi 2 haftalık kursta arıcılık öğrendi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesine ait Balıkesir Çiftçi Eğitim Merkezinde (BAÇEM) düzenlenen iki haftalık kursa, doktor, mühendis, avukat öğretmen ve akademisyenlere kadar değişik meslek guruplarından 33’ü kadın 60 kişi katıldı. Salonda uzmanlardan nazari dersler alan kursiyerler, kovanlarda tatbikat yaptı. Kursa katılan vatandaşlar mutluluklarını dile getirdi. Mersinden gelen yoğa eğitmeni Zeynep Eryılmaz; ”Mersinden geldim. Arıcılık kursuna geldim. İnşallah, daha sonrasında da kovan bakımı ve bal üretimi konusunda, arıların devamlılığı konusunda ve apiterapı gibi konularda tedavi edici özelliklerinden istifade edebilmek için çalışmalara devam etmeye niyetim var” dedi. Veteriner Hekim Uğur Tarhal da, “Türkiye’nin değişik yörelerinden arıcılığa meraklı arkadaşlarımız, her meslekten ve kurumdan geldiler. Güzel bir eğitim dönemi geçiriyoruz. Biraz önce uygulamalı olarak arı kovanlarında yaptık. Toplam 2 hafta devam edecek eğitim arıcılığı daha iyi yapacak” diye konuştu. Kurs eğitmeni Hakan Eser ise, “Kursumuzun bu gün uygulamasını gerçekleştirdik. Arıcılık kursumuz Burhaniye’de Büyükşehir Belediyesinde ilk defa düzenlendi. Düzenlenen kursumuza çoğu il dışından olmak üzere katılım isteği fazlaydı ve çeşitli İllerden katılım sağladık” dedi. Ziraat Mühendisi Sinem Uğur da, “Edremit’ten geliyorum. Ziraat mühendisiyim Arıcılık çok geniş bir alan. Bende bilgi edinmek için geldim. Dedem arıcılık yapıyordu. Ama, o geleneksel yöntemlerle yapıyor. Bende biraz daha teknik bilgiler öğrenip onun işini devir almak istiyorum” dedi. Emekli kadın doğum uzmanı Dr. Fatma Zeydan Yıldız ise, “BAÇEM’in yine çok güzel bir kursundayız. Bütün arkadaşlara beraber arıcılık hakkında çok detaylı bilgiler öğrendik. Umarım bunları uygulayabiliriz” diye konuştu
Ordu Başkan Güler: "Ordu’da bir de basın ordusu var" Ordu’da, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla bir kutlama programı düzenlendi. Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Ordu’da bir de ’basın ordusu’nun olduğunu söyledi. Gazetecilik mesleğini icra edenleri onurlandırmak için 1961 yılından bu yana 10 Ocak tarihinde düzenlenen, Türkiye’ye özgü bir kutlama günü olan ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’, Ordu Valiliği ile Ordu Büyükşehir Belediyesi’nin ortaklaşa düzenlediği program ile kutlandı. Programda, Ordu Valisi Muammer Erol ve Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, basın mensupları ile bir araya geldi. Programda konuşan Ordu Valisi Muammer Erol, “Gazetecilerimiz de en az bizler kadar kamu hizmeti görüyorlar. İletişim, haber alma ile ilgili basın hürriyeti ile ilgili temel hak ve hürriyetler kategorisinde yer alan yasada teminat altına alınmış, bir hürriyetin de tam manasıyla yaşanabilmesi adına medyanın bütün mensuplarının yaptıkları olmazsa olmaz. Ordu basını olarak da güzel insanlarsınız. Allah razı olsun. Şehirle ilgili ne daha güzel olur, olmalı noktasında bizlere bilgi verdiniz, bunun için de ayrıca teşekkür ediyorum. Ordu yaşanabilir şehirler sıralamasında yer alan bir il. Bu, Ordu için önemli bir sermaye. Sizlerle böyle bir şehirde çalışmak da benim için bir nimet. Bizleri hep daha iyiye koşturma noktasında desteklerinizi bekliyoruz” dedi. "Ordu’da bir de basın ordusu var" Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler ise basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, “Allah nasip etti, birlikte çalışıyoruz. Gerek bakanlığım gerekse müdürlüklerim döneminde şimdi ise Büyükşehir Belediye Başkanı olarak sizlerle hizmete devam ediyoruz. Ordu’da bir de basın ordusu var. Bu kıymetli mensuplarımızla Ordumuzu, Ordu üs kimliği adı altında, fikir farklılıkları olabilir, siyasi farklılıklar olabilir ama önümüzdeki dönemde de Ordu’nun özgül ağırlığına yakışır, gücüne yakışır bir il izlemini yakında da göstereceğiz. O bakımdan yeni döneme de hazırlıklı olmalıyız. Bu çalışmalarla önce sevgiyi büyüteceğiz. Bunu başarırsak diğer fikirler de etrafında bir buket şeklinde oluşur. Sizlerle birlikte çok güçlü bir Ordumuz var, Allah ağzımızın tadını bozmasın” ifadelerini kullandı. Program sonunda protokol üyeleri ve basın mensupları hatıra fotoğrafı çektirdi.
İstanbul Bakan Işıkhan: ‘‘İstihdamımız 32 milyon 748 bin kişiye yükseldi’’ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, ‘‘2024 yılı Kasım ayı itibariyle iş gücümüz son bir yılda 925 bin kişilik bir artış göstererek yüzde 54,2 seviyesine ulaştı. İstihdamımız aynı dönemde 986 bin kişilik bir artış kaydederek 32 milyon 748 bin kişiye yükseldi’’ dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, DEİK İş Konseyleri 2024 Olağan Mali Genel Kurulları Ticari Diplomasi Ödül Töreni’ne katıldı. Programda konuşan Bakan Işıkhan, 2024 yılı istihdam verilerine ilişkin bilgi verdi. Işıkhan, ‘‘Son dönemde istihdam ve iş gücüne katılımdaki yükseliş dalgası, 2024 yılı boyunca ivmesini kaybetmeden devam etti. AK Parti hükümetlerinin istikrar ve büyüme politikaları sayesinde ülkemiz sadece ekonomik verilerde değil, aynı zamanda sosyal adalet ve refah noktasında da önemli kazanımlar elde etti’’ dedi. ‘‘İstihdamımız 32 milyon 748 kişiye yükseldi’’ İşsizlik rakamlarının son 19 aydır tek hanelerde olduğunu belirten Bakan Işıkhan, ‘‘2024 yılı Kasım ayı itibariyle iş gücümüz son bir yılda 925 bin kişilik bir artış göstererek yüzde 54,2 seviyesine ulaştı. İstihdamımız aynı dönemde 986 bin kişilik bir artış kaydederek 32 milyon 748 bin kişiye yükseldi’’ diye konuştu. ‘‘İşsizlik oranımız 8,6 seviyesinde, 19 aydır tek hanelerde’’ İşsizlik oranındaki düşüşe de dikkat çeken Işıkhan, ‘‘En önemli göstergelerden biri olan işsizlik oranımız 8,6 seviyesinde gerçekleşti. İşsizlik rakamları son 19 aydır tek hanelerde seyretmeye devam ediyor. Bu veriler Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerimizle bire bir uyum içerisindedir. Türkiye Yüzyılı doğrultusunda her bir vatandaşımızın emeğine değer katacak politikaları hayata geçirmeye kararlılıkla devam ediyoruz. İşgücüne katılımın artması, işsizliğin tek hanelerde seyretmesi, gençlerimizin, kadınlarımızın ve dezavantajlı grupların istihdama kazandırılması öncelikli hedefimizdir’’ ifadelerini kullandı.