EĞİTİM - 14 Ağustos 2024 Çarşamba 10:33

Gençlerin tercihi Yaşar Üniversitesi oldu

A
A
A
Gençlerin tercihi Yaşar Üniversitesi oldu

Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçları açıklandı. Yaşar Üniversitesi, ÖSYM’nin verilerine göre tercihlerde yüzde yüze yakın doluluk oranına ulaştı. Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, gösterilen ilginin memnuniyet verici olduğunu belirterek ,‘’Yeni öğrencilerimizin aramıza katılmasından büyük memnuniyet duyuyoruz. Onlara içtenlikle “hoş geldiniz’ diyor, başarılı ve keyifli bir akademik yıl geçirmelerini diliyoruz’’ dedi.


Üniversite adaylarının büyük bir merakla beklediği tercih sonuçları ÖSYM tarafından açıklandı. Yaşar Üniversitesi, ÖSYM verilerine göre, Türkiye’de yüzde yüze yakın yerleştirme oranıyla en çok tercih edilen vakıf üniversitelerinden biri olarak bu yıl da üst sıralarda yer aldı.



“Özgün ve donanımlı bir yükseköğretim kurumunda eğitim son derece önemli”


Yaşar Üniversitesinin gençlere verdiği nitelikli eğitimle birlikte; bilimsel araştırma ve projeler, kültür-sanat faaliyetleri, spor aktiviteleri ve sosyal organizasyonlarda da başarıyla yer aldığını vurgulayan Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bilginin çok hızlı değiştiği ve küresel rekabetin hakim olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir ortamda farklı niteliklere sahip, özgün ve donanımlı bir yükseköğretim kurumunda eğitim son derece önemli. Hedefimiz; öğrencilerimizi ihtiyaçları olan farklılığı oluşturacak şekilde, akademik-mesleki bilgiyle donanımlı, özgüvenli, sosyal sorumluluk bilincine sahip, sanatsal duyarlılığı olan bireyler olarak yetiştirebilmek. Onları hayallerinin gerçekleşeceği kariyer hayatlarına en iyi şekilde hazırlamak.”



“Öğrencilerimizle büyüdük, büyümeye devam edeceğiz’’


Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller de üniversite olarak yükseköğrenime katkı koymaya devam edeceklerini belirterek, “Yenilikçilik ve girişimciliğin geliştirilmesi, akademik çıktıların ekonomiye ve topluma değer sağlaması için çalışıyoruz. Üniversitemizde, gündemdeki gelişmelere ve dönüşümlere hizmet eden önemli çalışmalar yürütüyoruz. Her akademik yıl aramıza yeni katılan öğrencilerimizle büyüdük, büyümeye devam edeceğiz’’ dedi.



Gurur tablosu


Yaşar Üniversitesinin son dönemde elde ettiği önemli uluslararası başarılardan bazıları şöyle sıralanıyor:


- İngiltere merkezli Times Higher Education (THE) Üniversitelerin Etki Sıralaması 2024 Raporu’nda Birleşmiş Milletler ’in sürdürülebilir kalkınma hedeflerini temel alan listesinde Yaşar Üniversitesine yer verdi.


- Yaşar Üniversitesi İnsan Kaynakları Müdürlüğü, AB Jean Monnet Mükemmeliyet Merkezi tarafından Avrupa Komisyonu’nun Mükemmellik Ödülü’ne layık görüldü.


- Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyeleri Prof. Dr Yiğit Kazançoğlu, Prof. Dr. Meltem Gürel, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı, Doç. Dr. Banu Yetkin Ekren, Doç. Dr. Mir Jafar Sadegh ve Prof. Dr. Duygu Türkmen Özmen; Stanford Üniversitesinin hazırladığı dünyadaki en etkili bilim insanları listesine girdi.



Gençlerin tercihi Yaşar Üniversitesi oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Gökyüzünün komşusu; Yedigöller Ovit Dağı’nın güney yamaçlarında bulunan İspir Yedigöller, 10 turkuaz renkli volkanik gölü ile Türkiye’de mutlaka görülmesi gereken eşsiz yerlerden birisi olarak ifade ediliyor. Erzurum’a 145, İspir ilçesine ise 25 kilometre uzaklıkta bulunan Yedigöller, Kaçkar Dağları’nın büyüleyici tepeleri ve tertemiz havası ile eşsiz bir doğal güzellik sunuyor. Rize-Erzurum sınırında, Ovit Dağı zirvesi ile Kaçkar Dağları’nın güneyinde yer alan Yedigöller, bölgedeki değişik boyutlarda 10 göl ve 4 bin metreyi bulan zirve dağlarıyla misafirlerini ağırlıyor. Doğanın derin sessizliği ile zorlu, maceralı ve keyifli bir yolculuğun ardından ulaşılan bölge, ziyaretçilerine dağcılık sporunun yanı sıra iklim şartları ve doğal güzellikleriyle trekking ve kamp için uygun ortamlar sunuyor. Yaban hayata ev sahipliği yapıyor Gökyüzünün bulutlu olduğu durumlarda göl yansıması ile etkileyici fotoğrafların çekilebildiği Yedigöller, fotoğraf sanatçıları başta olmak üzere doğa severlerin vazgeçilmez rotaları arasında yer alıyor. Doğal yaşamda bulunan hayvanların yanı sıra keklik, vaşak, çengel boynuzlu dağ keçisi, yaban ördeği, kırmızı benekli alabalık, porsuk, bozayı, kara kartal, atmaca, dağ kargası, dağ engereği gibi ender görülen türlere de ev sahipliği yapan Yedigöller, "Gökyüzüne komşu yer" olarak adlandırılıyor. 10 adet gölden oluşuyor Yedigöller; Erzurum’un İspir ilçe sınırlarında Kaçkar Dağları’nın güneybatısında, Verçenik Dağları üzerinde yaklaşık 3200 m yükseklikte bulunan buzul göllerden oluşuyor. Erzurum-Rize sınırında Moryayla-Yedigöl Mahalleleri alanında yer alan Yedigöller, bazıları küçük olmakla birlikte 10 adet gölden oluşuyor. Göller, 10 metre ile 70 metre arasında derinliğe sahip. Söz konusu göllerden 2 tanesinde kırmızı benekli alabalık türü bulunuyor. Bölgeye adını veren 7 göl olan Kuzu, Koyun, Göbekli, Sinekli, Yıldızlı, Karanlık ve Aygır Gölü’nün suları Yedigöl Deresi aracılığıyla Salaçur Vadisi’nden geçerek Çoruh Nehri’ne ulaşıyor. Bölgenin rakımı ve iklimi göz önünde bulundurulursa ziyaret için en uygun tarihlerin 15 Haziran ve 15 Eylül arasında olduğu söylenebilir. Kışın 1 metre kalınlığında buz ile kaplı olan göllerin etrafı ise 2-5 metre arasında kar örtüsü ile kapanıyor. Erzurumlu doğasever Bülent Erkan ise doğa harikası olan Yedigöller’e herkesi davet ederek, “Burada doğal hayatın her türlü tadını alırsınız. Enfes manzaraları ve doğasıyla enerji depolarsınız” dedi.
Samsun Profesör açıkladı: "Kahverengi kokarcanın fındıktaki zararı yüzde 40” Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarcadan dolayı fındıkta yüzde 30-40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var" dedi. 2017 yılında Türkiye’de görülen ve çok hızlı yayılan kahverengi kokarca, fındık başta olmak üzere birçok meyve ve sebzede kayıplara neden oluyor. Üreticilerin kabusu haline gelen bu böcek birçok kişinin önemli gelir kapısı olan fındığı derinden etkiledi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Tuncer, kahverengi kokarcanın fındıkta verdiği zarar ve yapılması gerekenlerle ilgili önemli bilgiler verdi. "Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz" Prof. Dr. Celal Tuncer, "Kahverengi kokarca bütün dünyada en tehlikeli istilacı türlerden birisi olarak biliniyor. Ülkemizde 7 yıl önce görüldü ancak son 2 yılda yüksek popülasyonlar yapmaya başladı. 300’den fazla bitkiye zarar veriyor. Ülkemiz için özellikle Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olduğu düşünüldüğünde zarar görme potansiyeli en yüksek olan bitki fındık olarak karşımıza çıkıyor. Bu sene fındıkta çok yüksek bir popülasyon görüldü. Ciddi kayıplara uğradık. Uzun vadeli mücadele yaklaşımı olarak ülkemiz 2 yıl önce klasik biyolojik mücadele dediğimiz ‘samuray arıcığını’ salarak zararlıyı uzun vadede kontrol etmeyi planladı. Program başarılı bir şekilde yürüyor. Daha titiz biçimde yürütülmesi gerekiyor. Samuray arıcığı kullanarak yapılan mücadelenin iyi sonuç vermesi 10 yıl alabilir. Bu süre içerisinde ürün kayıplarının önüne geçmek başlıca sorunumuzdur. Bunun için sonbaharda, kışlaklara geçiş başladığında böcek, evin içine girdiğinde bunların toplanıp imha edilmesi önemli bir aşamadır. Önümüzdeki sene yine ilkbahardan itibaren bu zararlı, bahçelere girmeye başladıktan sonra bunların mücadelesine yönelik önlemleri almamız gerekiyor. Özellikle fındıkta iç doldurmaya başladığı dönem olan haziran ayından itibaren hasada kadar geçen dönem kritik bir dönemdir. Bu süre içerisinde mutlaka kimyasal mücadele yapmak zorundayız. Önümüzdeki yıllarda popülasyonun daha fazla artmasını bekliyoruz. Diğer illerde, fındık yetiştirile batı bölgelerinde de zararın artması mümkün görünüyor. Fındık dışında diğer konukçularında bundan etkilenmesi söz konusudur. Kahverengi kokarca ile mücadelede üzerinde durmamız gereken önemli bir husus bu sene neyi yanlış veya eksik yaptık ki bu kadar yüksek bir zararla karşı karşıya geldik. Bunun üzerinde bir analiz yapmamız lazımdır. Bunlara dayanarak önümüzdeki sene tarımsal ürün kayıplarını azaltmak için hangi yöntemlere başvurmamız gerektiği konusunda planlamaya ihtiyacımız var. Fındıkta yüzde 30 -40 oranında kayıpların görüldüğü bahçeler oldu. Üreticilerde bir panik hali gözlemliyorum” diye konuştu.
Balıkesir Ayvalık’ta Engel Tanımayan Diş Hekimleri’nden ağız ve diş terapisi Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, bu yıl 32.’si düzenlenen Engelliler Şenliği çerçevesinde, Türk Kızılay’ı ile Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği’nin ortak yürüttüğü “Gülümse” projesi hayata geçirildi. Başlatılan proje dâhilinde, Ayvalık’ta 4 gün boyunca yüzlerce engelli ve ihtiyaç sahibine ağız ve diş sağlığı hizmeti sunuluyor. Türk Kızılay, Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ile imzaladığı protokolle engelli bireylere yönelik ağız ve diş sağlığı bilinçlendirme çalışmaları, muayene ve tedavi hizmetlerine ortak oldu. İş birliği çerçevesinde hayata geçirilen “Gülümse” isimli proje, Ayvalık’ta her yaştan yüzlerce engelli ihtiyaç sahibi gönüllü diş hekimlerinden ağız ve diş sağlığı hizmeti veriyor. 4 gün boyunca devam edecek diş sağlığı hizmeti kapsamında Türk Kızılay Balıkesir İl Başkanı Mustafa Burak Kelemençe, Ayvalık Şube Başkanı Mehmet Anıl Okyar, Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Ertuğrul Sabah’ın katılımıyla Ayvalık Belediyesi Özel Çocuklar Eğitim Evi’nde gerçekleştiriliyor. Başlattıkları proje ile ilgili gazetecilere açıklamalarda bulunan Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği Başkanı Ertuğrul Sabah, 27-28 yıldan bu yana engellilere yönelik çalışmalar sürdürdüğünü kaydederek, “Türkiye’nin her yerinde bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dernek olarak çalıştığımız yerler; Milli Eğitim Bakanlığı’na ait ya da vakıfları engelli eğitim merkezleri ve benzeri alanlardır” dedi. 1976 yılında fakülteden mezun olduktan sonra eşiyle birlikte yurt dışına çıktığını anlatan Sabah, “Almanya’ya gittik. Çalıştığım kasabada, çocuk ve yetişkin psikiyatri hastanesi vardı. Onlarla birlikte çalışmaya başladım. Almanya’da okul diş hekimleri dışında devletin diş hekimi yoktur. Devlet tüm tedavi hizmetlerini serbest diş hekimlerinden alır. Bana göre de doğrusu budur. Dünya genelinde de uygulama aynıdır. Devlet tedavi hizmetlerinden elini çeker her ülkede. Ama Alman diş hekimleri için engelli çocuklarla çalışmak belki biraz zor oluyordu. Vakit ihtiyaçları vardı. ’Vakit, nakittir’ anlayışına döndükleri için, baktım ben bu çocukları tedavi edebiliyordum. Ben hızlı bir diş hekimiyim. Şefimle de anlaştım. ’Ben bu çocukların hepsini tedavi edeceğim’ dedim. Böyle başladım engelli çocuklara yönelik tedavilerime. 1983 yılında Almanya’daki üniversiteden mezun olduktan sonra Türkiye’ye kesin dönüş yaptım. Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakülteme geri döndüm. Baktım üniversite bahçesinde atıl bir otobüs var. İçinde iki tane tedavi üniversitesi bulunuyordu. Otobüsü belediyenin imkânlarıyla aküsünü, lastiklerini, motorunu tamir ettirdik ve civar köylerle, engelli eğitim merkezlerine gitmeye başladık asistanlarımla birlikte. Baktım ki, bu iş yalnız olmuyor, 2001 yılında 14 arkadaşımla birlikte Ege Ağız ve Diş Sağlığı Derneği isminde bir dernek kurdum. Tedavi ünitelerimiz üçtü, dört oldu. Dörttü, beş oldu. Altı oldu. O zamandan beri Türkiye genelindeki tüm bu merkezleri dolaşıyor ve bu gönüllü tedavilerimizi sürdürüyoruz. Bu güne kadar 150 bin kilometre civarında yol katettik Türkiye genelinde. Ülke genelinde 250 bine yakın merkezde çalıştık. Bugüne kadar 150 bin çocuğumuzda gönüllü diş hekimi arkadaşlarımın emeği vardır. Ağız-Diş sağlığı muayenesi, diş fırçalama eğitimleri, acil diş hekimi tedavileri yani dolgu, çekim, kanal tedavileri gibi hizmetleri ücretsiz olarak veriyoruz. Engelli merkezleri ve diğer merkezlerde kurduğumuz modern bir diş hastanesiyle gönüllü olarak hizmet vermeye çalışıyoruz. Tabi Ayvalık bizim için çok özel bir yer. 27-28 yıldan bu yana Ayvalık’a gelip-gidiyoruz. Bence Ayvalık, Türkiye’de engelliler için en medeni ilçelerden birisidir. Çünkü düşünsenize 32 yıldır Ayvalık’ta bu engelliler şenliği düzenleniyor. Daha önce Türkiye’nin dört bir yanından 2 bin civarında engelli geliyordu bu şenliklere. Bu yıl bu sayı epey düştü. Şu anda yanılmıyorsam 400 kadar bir engelli sayısı mevcut bu şenliklerde. Bu sayı bu yıl biraz düştü ama olsun. Ayvalık sokaklarında bu engelli dostlarımız bir hafta süresince Ayvalık Belediyesi, Zihinsel Engelliler Federasyonu, Türkiye sakatlar Konfederasyonu’nun sağladığı her türlü imkândan faydalanarak gönüllerince tatil yapıyorlar. Biz de ağız ve diş sağlığı konusunda ihtiyacı olan engelli çocuklarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Belediye Başkanı Ergin memnun Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de, ilçede 32.’sini düzenledikleri Engelliler Şenliği programı çerçevesinde Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği’nin de kendilerine anlamlı bir destek verdiğini söyledi. Şenliğe yurt genelinden gelen yaklaşık 200 engellinin ağız ve diş tedavilerinin gerçekleştirildiğini aktaran Başkan Ergin, “Bu projenin diğer paydaşı da, Türk Kızılay’ı dır. Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ile Türk Kızılay’ının Ayvalık’ta başlattıkları bu proje Türkiye’nin dört bir yanında da sürdürülecektir. Böylesi önemli bir projenin Ayvalık’taki paydaşı olmaktan son derece büyük mutluluk duyuyoruz. İnşallah bu proje Türkiye genelindeki engelliler ve ihtiyaç sahiplerine en iyi hizmeti götürecek, o insanları da gülümsetecektir” diye konuştu. Proje Hatay ve İzmir’de de sürdürülecek Türk Kızılay’ı Ayvalık Şube Başkanı Mehmet Anıl Okyar ise, Ayvalık’ta bu yıl 32.’si düzenlenen engelliler şenliğinde Türkiye’nin dört bir yanından gelen engellilerle birlikte olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Engel tanımayan doktorlar ve Türk Kızılayı’nın iş birliğinde engellilerle ailelerinin ağız ve diş sağlığı proje hazırladıklarını aktaran Okyar, “Bu projeye Ayvalık’tan start veriyoruz. Buradan Hatay ve İzmir’e giderek aynı çalışmaya devam edeceğiz. Bu proje yıl boyunca sürecek. Bugün başlangıcını Ayvalık’tan yapıyoruz. Hayırlara vesile olmasını diliyorum. Şenlik süresince Engel Tanımayan Diş Hekimleri Derneği ve Ertuğrul Sabah hocamızla birlikte Türk Kızılay’ı olarak bu çalışmaları sürdüreceğiz” diye konuştu.