Yerel Haberler
İstanbul
24 Kasım 2024 Pazar - 09:37 Arnavutköy’de Kahramanmaraş rüzgarı esti Arnavutköy Belediyesi’nin desteğiyle düzenlenen Kahramanmaraş Tanıtım Günleri, yöresel lezzetler ve coşkulu konserlerle vatandaşlara unutulmaz anlar yaşattı. Arnavutköy Belediyesi’nin katkılarıyla düzenlenen Memleket Günleri etkinlikleri, Kahramanmaraş buluşmasıyla devam etti. Kahramanmaraş’ın kültürel zenginliklerini, eşsiz lezzetlerini ve tarihi mirasını tanıtmak amacıyla gerçekleştirilen etkinlik, vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleşen programa, Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Kaymakam Mahmut Ersanlıoğlu, AK Parti Arnavutköy İlçe Başkanı Gökhan Gürek ve çok sayıda vatandaş katıldı. Kadim kültüre yolculuk Programda konuşma yapan Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu, Kahramanmaraş’ın Türkiye’nin kültürel mozaiğindeki eşsiz yerine vurgu yaptı. Candaroğlu, “Bugün Kahramanmaraş’ın eşsiz gastronomisi, zengin kültürü ve sıcakkanlı insanlarıyla kadim kültürümüze bir yolculuk yapıyoruz. Anadolu’nun tam kalbinde, İstiklal Mücadelesi’ne öncülük eden ve bu mücadelenin sonunda kadim değerlerimizi bugüne taşıyan Kahramanmaraşlı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. İstiklal Madalyası ile onurlandırılan ilk şehir olarak bu değerli mirası yaşatmaya devam ediyorsunuz” ifadelerini kullandı. Kahrmanmaraş’a özgü ürünler tanıtıldı Etkinlik alanında Kahramanmaraş’ın birbirinden değerli yöresel ürünleri sergilendi. Bakır işçiliğiyle ünlü mutfak gereçleri ve süs eşyaları büyük ilgi gördü. Ayrıca, bölgenin dünyaca tanınan baharat çeşitleri, özellikle pul biber ve tarhana gibi ürünler ziyaretçilere tanıtıldı. Maraş işi oyalar, el emeği göz nuru dokumalar ve ahşap işlemeler de etkinlikte yer alan dikkat çekici ürünler arasındaydı. Vatandaşlar, bu zengin kültürel mirası yakından tanıma fırsatı bulurken, stantlarda hem sergilenen ürünleri inceledi hem de yöresel lezzetleri tatma imkanı buldu. Kahramanmaraş’a özgü ekşili köfte ise etkinliğin yıldızı oldu. Belediye Başkanı Mustafa Candaroğlu’nun kendi elleriyle ikram ettiği bu yöresel lezzet, katılımcılardan tam not aldı. “Memleketimizi burada görmek çok güzel” Etkinliğe katılan Kahramanmaraşlı Mehpare Hanım, “Ben Kahramanmaraşlıyım. 20 yıldır İstanbul’da yaşıyorum ama memleketimi çok seviyorum. Bugün burada memleketimizin birçok değerini görmek beni çok mutlu etti. Bakır işçiliği, yöresel baharatlarımız ve birçok kültürel ürünümüz burada sergilenmiş. Ayrıca hemşehrilerimle bir araya gelmek, onları görmek çok güzel bir duygu. Bu etkinlikler biz gurbetçiler için gerçekten çok kıymetli. Arnavutköy Belediye Başkanımıza böyle imkanlar sunduğu için teşekkür ediyorum. Memleketimizi tanımak ve tanıtmak için herkesin bu güzel etkinliklere katılmasını bekliyorum.” dedi. Hakkı Bulut’tan unutulmaz konser Programda sahne alan ünlü sanatçı Hakkı Bulut, sevilen şarkılarıyla katılımcılara unutulmaz bir akşam yaşattı. Bulut’un performansı sırasında vatandaşlar hep bir ağızdan şarkılara eşlik etti.
Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma savunmasında örgüt içerisindeki diğer sanıkları suçladı
23 Kasım 2024 Cumartesi - 13:13 Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma savunmasında örgüt içerisindeki diğer sanıkları suçladı İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine altıncı gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı savunmasında CİMER ihbarını yapan tutuklu sanık Deniz Korkmaz’ı hedef aldı. Sanık Sarı, “Bütün suçlar zaten CİMER şikayetinin içinde. Şikayeti yapan adam, 2023’te yapmış. O tarihten sonra da benim hastanemde çalışmış. Buradaki insanları en çok şok eden insan şikayeti yapan Deniz. Vatan millet bilmez o yazılanlar ona ait değil. Deniz’de vatan millet sevgisi yok. Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisense şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalen ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. “Savcı tehdit edilince dosyanın rengi değişti” Örgüt lideri Fırat Sarı savunmasında “Bir bebeğin ilacını hastane niye kısıtlasın, hastane neden prestijini zedelesin? Savcı tehdit edilince dosyanın rengi değişti. Savcı tehdit edilince bize karşı tavrının değiştiğini düşünüyorum. İddianame kolluk fezlekesi ile aynı. Bütün suçlar zaten CİMER şikayetinin içinde. Şikayeti yapan adam, 2023’te yapmış. O tarihten sonra da benim hastanemde çalışmış. Buradaki insanları en çok şok eden insan şikayeti yapan Deniz. Vatan millet bilmez o yazılanlar ona ait değil. Onun bu tarz bir konuşması yok, üslubu o değil. Deniz’de vatan millet sevgisi yok. ‘Gözlerimin önünde bir sürü çocuk öldü’ diyor. O zaman neden bizimle çalışmaya devam etti. Savcı da ‘hiç gel de sen anlat nasıl oldu bu ölümler?’ diye sormadı. Deniz’in bunu siyasi bir eylem olarak yaptığını düşünüyorum. Gözaltına alındığımızda arabada 11 kişiydik. Deniz bize ‘arkadaşlar canınız yanacak ama ben sisteme karşı yaptım’ dedi. Buradaki 11 kişi de şahittir” ifadelerini kullandı. “Bana tepki gösteren anne ve babaları anlıyorum haklılar” Sanık Sarı savunmasının devamında “Deniz Korkmaz’ın bunu siyasi bir eylem olarak yaptığını düşünüyorum. Çünkü genç yaşlarımda örgüt tecrübem var oradan biliyorum. Benim çocuklarım, ’babam hastalarıyla ilgilenmekten bizimle ilgilenmiyor’ diyorlardı. Şimdi düştüğüm hale bak. Basit bir insanım ben, bana tepki gösteren anne ve babaları anlıyorum haklılar” dedi. “Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” Sarı savunmasında “İlaç alınış 300 liraya, 500 liraya satılmış. Bu ilaçlar saklama şartları önemli olan ilaçlar. Bu ilaçları sanık Hasan’ın poşete koyup götürdüğünü gördüm. Bu işleri Hasan Basri ve Hakan Doğukan Taşçı yaptı ve benim hayatımı kararttı” şeklinde konuştu. Duruşma Fırat Sarı’nın savunması ile sürüyor.
Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:59 Yenidoğan Çetesi davasında örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine 6. gününde devam ediliyor. Duruşmada örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. Sarı savunmasında, “Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Medisens şirketinin sahibi olan, doktor olarak anlaşma yaptığı hastanelerin yenidoğan yoğun bakımlarını işleten, bebeklerin ihmalden ölmesine neden olan örgüt lideri Fırat Sarı savunma yapıyor. “Bütün algı yönetimi bizim üzerimize” Yoğun bakım servislerinde usulsüz epikriz yazımı, 112 sistemi kullanılmaksızın hasta sevki, hastaların basamaklarında oynamaya yapıp ve gerçeğe aykırı şekilde ilaçları SGK’ya fatura ettirme gibi eylemler ile nitelikli dolandırıcılık suçunu da işlediği tespit edilen ve hakkında 582 yıl 9’ar aya kadar hapisle cezası istenen Fırat Sarı savunmasında, “Bu tapelerden kamuoyu laçka işler oluyor gibi düşündü ama hastane ciddi bir kurum. Toplumda infial oluşturuldu. Doktorlar ateşe atıldı. 10’a yakın hastane kapatıldı. Oradaki insanlar işsiz kaldı. Sağlık Bakanlığı yetkilileri buradaysa operasyondan önceki dönem ile sonraki dönemi karşılaştırsınlar. Biz kötü bir şey yapıyorsak operasyon sonrası hastanelerin bulunduğu ilçelerde ölüm oranları artmaz. Ama ben böyle olacağını düşünmüyorum. Hastalar için de kötü. Ben 1 aydır haber izlemiyorum. Bütün algı yönetimi bizim üzerimize. Kadan bebek ölüyor, 1 gün sonra İlker ile konuşuyoruz. Mesleki bir tartışma yapıyoruz. Bu bebek doğmuş ve 1 saat içinde ölmüş. Hasta doğduktan sonra hemen ölmüş. Nasıl durumunu kötüleştirebiliriz? Bu raporda yazıyordu. Bu durum bile raporun kötü niyetli olduğunu ortaya koyuyor. İstanbul’da çocuk yoğun bakımı çok az. Allah korusun birimizin çocuğunun başına bir şey gelse yer bulma sıkıntısı var. Ben gece boyu hastanelere uğrardım bir sorun çıkarsa. Halime bebek doğduğunda 1 saat canlandırma işlemi yapılmış. Ben bu bebeğin yaşayamayacağını, yaşasa da engelli kalacağını biliyordum. Hastanın kötü gittiğini söylüyorlar zaten. Bebek eks oluyor bana haber veriyorlar. Ben babaya ölüm haberini vermek istedim. ‘Bekletin ben geleyim ben kendi sistemimden ölümü gireyim ve babaya haber vereyim’ dedim” şeklinde konuştu. “Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında” Sarı savunmasının devamında, “Burada hak gasp edildi. Kendimi katmıyorum da, bu durum çok incitici. Hekim, hakim aynı kökenden geliyor. Ben bir hekime nasıl hastanı daha erken taburcu et diyeyim? Ben nasıl düzey yükselt diyeyim? Bunu talep bile edemezsiniz, meslek etiği gereği söyleyemem. Hemşire arkadaşlar gençler, ben merkezli bir konuşmaları var. Ama sistem hekimin kontrolünde. Kesinlikle epikrizler hekimler tarafından yazıldı. Hastaların yatış süreleri de uzun değil. Olayda infial olunca, toplumsal kıyamet olunca herkes aynı bakış açısı ile baktı olaya. Benim ölüm oranım Türkiye’deki hekimlerin ölüm oranının altında. Cani olsam, vahşi olsam oranlardan çıkar. Anneler için bebeğini yoğun bakıma yatırmak bir travma. Ve bu haberler ile travma tekrarlanıyor” dedi.
Emlak vergisi 2’nci taksit ödemeleri için son gün 2 Aralık
23 Kasım 2024 Cumartesi - 12:47 Emlak vergisi 2’nci taksit ödemeleri için son gün 2 Aralık Emlak vergisi 2’nci taksit ödemeleri için son günün 2 Aralık olduğunu hatırlatan Emlak Uzmanı Mustafa Hakan Özelmacıklı, ’’Emlak vergileri, gayrimenkulün kayıtlı olduğu ilgili belediyeye ödeniyor. Belediyeler internet sayfaları üzerinden ödeme alabildiği gibi, e-devlet üzerinden de bazı belediyeler için ödemeler yapılabiliyor” dedi. 2024 yılı emlak ve çevre temizlik vergisi 2’nci taksit ödemeleri için verilen süre 2 Aralık Pazartesi günü sona eriyor. Konu hakkında değerlendirmede bulunan Altın Emlak Global Genel Müdürü Mustafa Hakan Özelmacıklı, “Bina, arsa, iş yeri gibi gayrimenkule sahip kişiler için emlak vergisi 2’nci taksit ödemelerinde sürenin sonuna yaklaşıldı. Emlak vergileri, gayrimenkulün kayıtlı olduğu ilgili belediyeye ödeniyor. Belediyeler internet sayfaları üzerinden ödeme alabildiği gibi, e-devlet üzerinden de bazı belediyeler için ödemeler yapılabiliyor. Emlak vergisinin zamanında ödenmemesi durumunda, geciken taksit tutarı için ödemenin geciktiği her ay ve kesri için yüzde 2,5 gecikme zammı uygulanıyor” dedi. Yeniden değerleme oranı yüzde 43,93 oldu 2025 yılı için uygulanacak yeniden değerleme oranının yüzde 43,93 olarak gerçekleştiğini de ifade eden Özelmacıklı, “2025 yılına ait emlak vergisine esas değerler, yeniden değerleme oranının yarısı oranında yani yüzde 21,965 arttırılacak. Ayrıca emlak vergisine esas olmak üzere 2025 yılında uygulanacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedelleri de tekrar belirlendi. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca yayımlanmış olan 83 nolu Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği ekinde yer alan cetvele göre ortalama maliyet değerlerine artış yüzde 47,97 oldu” diye konuştu. Emlak vergisinden muaf olanlar Belirli şartları taşıyan vatandaşların emlak vergisi muafiyetinden faydalanabileceklerini de hatırlatan Özelmacıklı, “Kendisine bakmakla mükellef kimsesi olup, on sekiz yaşını doldurmamış olanlar hariç olmak üzere hiçbir geliri olmadığını belgeleyenlerin, gelirleri münhasıran kanunla kurulan sosyal güvenlik kurumlarından aldıkları aylıktan ibaret bulunanların, gazilerin, özürlülerin, şehitlerin dul ve yetimlerinin tek mesken muafiyetinden yararlanabilmeleri mümkün. Lakin bunun için de Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliğleri ekinde yer alan formları doldurmaları ve ilgili belediyeye vermeleri gerekiyor” şeklinde konuştu. Vergi oranları Özelmacıklı, “Emlak vergilerinde bina vergisinin oranı meskenlerde binde 1, diğer binalarda binde 2, arazide binde 1 ve arsalarda binde 3’tür. Bina, arsa ve arazilere ilişkin vergi oranları büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yüzde 100 artırımlı uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Yeni inşa edilen bina veya binaların vergisi, arsasının (veya arsa payının) vergisinden az olamaz. Bu hüküm binaların inşalarının sona erdiği yılı takip eden bütçe yılından itibaren dört yıl uygulanır” dedi.