Yerel Haberler
İstanbul
27 Kasım 2024 Çarşamba - 21:48 Necip Fazıl Kısakürek’in "Bir Adam Yaratmak" eserinin film çekimleri tamamlandı Necip Fazıl Kısakürek’in Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri kabul edilen "Bir Adam Yaratmak" tiyatro oyununun, film çekimleri tamamlandı. Uluslararası festivallerde yer alarak Kısakürek’in eserinin dünyaya tanıtılması amaçlanırken, filmin 2026 yılında vizyona gireceği öğrenildi. Şair Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Bir Adam Yaratmak’ adlı tiyatro oyunu ilk kez Muhsin Ertuğrul tarafından 1937-1938 yıllarında Şehir Tiyatrolarında sahnelendi. Eser, üç bölümlük bir dizi olarak 1977 yılında Yücel Çakmaklı tarafından televizyonda da ekrana gelmişti. Necip Fazıl Kısakürek’in Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri kabul edilen "Bir Adam Yaratmak" tiyatro oyunu, 87 yıl sonra film olacak. Çekimlerine 7 Ekim’de Üsküdar’da başlanan filmin başrolünde Engin Altan Düzyatan ve Gülper Özdemir’in yer alırken, kadroda Altan Erkekli, Serpil Tamur, Deniz Barut, Hakan Meriçliler, İsmail Hakkı, Murat Serezli, Gülper Özdemir ve Caner Topçu gibi isimler bulunuyor. Filmin yapımcılığını Filimetre Medya Yapım üstlenirken, yönetmen koltuğunda ise Murat Çeri oturdu. Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği "Bir Adam Yaratmak" filminin çekimleri tamamlandı. Uluslararası festivallerde yer alarak Kısakürek’in eserinin dünyaya tanıtılması amaçlanırken, filmin 2026 yılında vizyona gireceği öğrenildi. “Esere inandığımız için set çok iyi geçti” Yönetmen Murat Çeri, çekimlerin iyi geçtiğini belirterek, “Süreç, Mehmet Kısakürek’ten telifi almamız ile başladı. Ben, ‘her şeyin kendi kaderi var’ derim. Bir Adam Yaratmak’ın kaderi, bahtı iyi olduğu için işler yavaş yavaş ve hızlı hızlı oldu. Bir Arap atasözü var; ‘Yavaş yavaş acele edelim’ diye. Yavaş yavaş kendiliğinden halloldu. Geldiğimiz nokta da filmi çektik. Şimdi ise kurgu aşamasındayız. Esere inandığımız için set çok iyi geçti. Oyuncuların ve ekibin inanmasından kaynaklı muhabbetli bir ortamdı. Planladığımız sürede bitti. Çok ekstra bizi zorlayacak şeyler yaşanmadı. İlla ki küçük zorluklar oldu ama aşılacak zorluklardı. Bizim için zaman önemliydi. Planladığımız süre de bitti ama istediğimizi de alabildik. 7 Ekim’de başladı ve 4 haftalık bir süreçti. 2 haftası gece olduğu için 22 günde çekimleri tamamladık” dedi. “Necip Fazıl’a gençliğimden itibaren ayrı bir muhabbet duyarım” Necip Fazıl’a gençliğinden itibaren ayrı bir muhabbet duyduğunu söyleyen Çeri, “Şimdi kurgu aşamasındayız. Görüntüler ve sesler eşlendi. Bundan sonra CGI var. Ses, renk ve müzik var. Kurgu olarak 3-4 aylık bir zaman dilimi bulunuyor. Ondan sonra da festival süreci var. Bizim, filmi gişeye sokmakta bir acelemiz yok. Bizim hedefimiz dünyada ses getiren bir iş yapmaktı. Bu noktada ince ince hareket ediyoruz. Dünyanın önemli festivallerinden birisinde, dünya prömiyeri yapıp, ondan sonra da Türkiye’deki festivallerde de boy gösterip en son insanlar gişede seyredecekler. O da herhalde 2026 yılını bulacaktır. Ben, Necip Fazıl’a gençliğimden itibaren ayrı bir muhabbet duyarım. Bir Adam Yaratmak eserini de lisedeyken, Ankara’da tiyatroda izlemiştim. Çok etkilenmiştim. Bir gün onun filmini çekeceğim ve yönetmenliğini yapacağım aklıma gelmezdi. Bu yönden kendimi şanslı hissediyorum. Eserde ne çıkacağını tahmin ederek söylüyorum; Necip Fazıl’ın şanına ve şahsiyetine yaraşır bir eser çıkacağının kanaatindeyim inşallah” ifadelerini kullandı.
27 Kasım 2024 Çarşamba - 21:33 Çin Büyükelçilik Heyeti’nden Galatasaray’a ziyaret Galatasaray Başkanı Dursun Aydın Özbek; Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Çin Halk Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Wei Xiaodong ve Büyükelçilik heyetini makamında ağırladı. Çin Büyükelçilik Heyeti, Galatasaray Kulübü’nü ziyaret etti. Ali Sami Yen Spor Kompleksi Rams Park’ta gerçekleştirilen toplantıya Başkan Yardımcıları Niyazi Yelkencioğlu ve Mehmet Cibara da katıldı. Günün anısına hediye takdimi yapılırken, Başkan Dursun Aydın Özbek ile Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Galatasaray Televizyonu YouTube Kanalı’na da açıklamalarda bulundu. İki ülke arasında iş birliğini büyütmek istediklerini belirten Başkan Dursun Özbek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sayın Büyükelçi kulübümüzü bugün ziyaret etti. Kendisine hoş geldin diyorum. Çok verimli bir toplantı yaptık beraber. Buradaki asıl amacımız Çin ile Galatasaray arasındaki sportif ve kültürel manadaki iş birliğini nasıl geliştirebiliriz diye fikir alışverişinde bulunduk. Mutabakatımız şu yönde; iş birliğini daha da geliştirmek için daha sıkı çalışmak gereğini ikimiz de vurguladık. Bu ziyaret sonrasında da gerek Büyükelçilik nezdinde gerek Konsolosluk nezdinde gerekse Çin’i de ziyaret edeceğim. Oradaki temaslarımız çerçevesinde hem Galatasaray hem de Çin nezdinde oradaki taraftarlarımız için iş birliğini büyütmek iki ülke arasındaki kültürel manada alışveriş de sağlamak üzere Galatasaray bir misyon yükleniyor. Temasımız devam edecek. Şu anda Çinli bir basketbolcumuz var. Sayın Büyükelçiye söyledim; bir futbolcu ve diğer branşlarımızda da sporcu alışverişinde bulunmak suretiyle bu kültürel iş birliğini daha da geliştirmemiz mümkün olacak. Ziyaretinden dolayı Sayın Büyükelçiye çok teşekkür ediyorum, çok memnun oldum. Ben de kendilerini ziyaret edeceğim.” "İki taraf arasında iş birliği sürekli olarak güçlenebilir" Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin ise, “Öncelikle Galatasaray Spor Kulübü’nü ziyaret etmekten büyük memnuniyet duyuyorum. Galatasaray Spor Kulübü sadece Türkiye’de değil, dünyada da çok meşhur olan bir spor kulübü. Çin tarafından da baya çok takipçisi oluyor. Az önce Sayın Başkanla güzel bir görüşme yaptık. İki ülkenin spor alanındaki iş birliği ikili ilişkiler için ne kadar önemli bir katkıda bulunacağına dair güzel görüşmeler yaptık. İki taraf arasında spor alanında daha fazla somut iş birliği yapabiliriz onu da konuştuk. İki taraf arasında iş birliği sürekli olarak güçlenebilir. Galatasaray Spor Kulübü’ne de daha fazla başarılar dilerim” açıklamasında bulundu.
Dolaylı Ar-Ge teşviki 59 milyar 332 milyon TL oldu
22 Kasım 2024 Cuma - 10:04 Dolaylı Ar-Ge teşviki 59 milyar 332 milyon TL oldu Ar-Ge faaliyetlerine yönelik toplam vergi teşviki 2022 yılında 26 milyar 169 milyon TL iken yüzde 126,7 artış göstererek 2023 yılında 59 milyar 332 milyon TL oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılı Dolaylı Ar-Ge Teşvikleri’ni açıkladı. Buna göre, Ar-Ge faaliyetlerine yönelik toplam vergi teşviki 2022 yılında 26 milyar 169 milyon TL iken yüzde 126,7 artış göstererek 2023 yılında 59 milyar 332 milyon TL oldu. Dolaylı Ar-Ge teşviklerinden yararlanan girişimler, 34 milyar 810 milyon TL ile en fazla kurumlar vergisi desteğinden faydalandı. Bu vergi desteğini sırasıyla 23 milyar 661 milyon TL ile gelir vergisi stopaj teşviki, 815 milyon TL ile gelir vergisi desteği, 46 milyon TL ile katma değer vergisi (KDV) desteği izledi. Beyan edilen Ar-Ge harcamalarına göre sağlanan dolaylı Ar-Ge teşviklerinin yüzde 60,1’inin kurumlar vergisi, gelir vergisi ve KDV’den; yüzde 39,9’unun ise gelir vergisi stopaj desteğinden geldiği görüldü. Dolaylı Ar-Ge teşviklerinin özel sektör Ar-Ge harcaması içerisindeki payı yüzde 24,1 oldu Dolaylı Ar-Ge teşviklerinin, mali ve mali olmayan şirketlerin Ar-Ge harcaması içerisindeki payı 2009 yılında yüzde 13,3 iken 2023 yılında yüzde 24,1’e yükseldi. Mali ve mali olmayan şirketlerin Ar-Ge harcaması 2009 yılında 3,2 milyar TL iken, bu harcamalar 2023 yılında 246 milyar TL’ye ulaştı. Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi teşviklerinden yararlanan girişim sayısı 9 bin 30 oldu Ar-Ge faaliyetlerine yönelik vergi teşviklerinden yararlanan girişim sayısı 2023 yılında 9 bin 30 oldu. Teşviklerden yararlanmak için beyanname veren girişimler ana faaliyetler göre incelendiğinde ilk üç sırayı, 4 bin 575 ile bilgi ve iletişim, 2 bin 148 ile imalat sanayi ve bin 291 ile mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetler aldı. Beyan edilen harcama ve yararlanılan teşvik tutarlarında imalat sanayi ilk sırada yer aldı Girişimlerin destekten yararlanmak için beyan ettikleri Ar-Ge harcama tutarı 146 milyar 558 milyon TL olarak hesaplandı. Beyan edilen harcama tutarlarında imalat sanayi yüzde 49,5 ile en büyük paya sahip olurken, bu sektörü yüzde 37,9 ile bilgi ve iletişim, yüzde 4,2 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı izledi. Ana faaliyeti imalat sanayi olan girişimlerde 72 milyar 516 milyon TL olan tutarın yüzde 33,1’inin motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı; diğer ulaşım araçlarının imalatında, yüzde 26,2’sinin bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatında, yüzde 14,2’sinin ise elektrikli teçhizat imalatında faaliyet gösteren girişimler tarafından beyan edildiği görüldü. Dolaylı Ar-Ge teşvikleri girişimlerin ana faaliyet alanlarına göre analiz edildiğinde, 59 milyar 332 milyon TL olan tutarın yüzde 43,2’sinin imalat sanayinde, yüzde 42,6’sının bilgi ve iletişimde, yüzde 5,0’ının ise mesleki, bilimsel ve teknik faaliyetlerde faaliyet gösteren girişimlere ait olduğu gözlendi. Küçük ve orta büyüklükteki girişimler dolaylı Ar-Ge teşviklerinin yüzde 36,1’inden yararlandı Dolaylı Ar-Ge teşviklerinden yararlanan girişimler büyüklük gruplarına göre ele alındığında, 9 bin 30 girişimin yüzde 88,0’ının küçük ve orta büyüklükteki işletmeler (KOBİ) olduğu görüldü. Girişim sayısı bakımından Ar-Ge teşviklerinden yararlanan büyük ölçekli girişimlerin payı yüzde 12,0 iken bu girişimler dolaylı Ar-Ge teşviklerinin yüzde 63,9’undan yararlandı. KOBİ’lerin dolaylı Ar-Ge teşviklerinden yararlanma oranı yüzde 36,1 oldu. Büyüklük gruplarına göre incelendiğinde, KOBİ’lere sağlanan 21 milyar 409 milyon TL olan dolaylı Ar-Ge teşvik miktarının yüzde 51,0’ının orta ölçekli, yüzde 37,2’sinin küçük ölçekli ve yüzde 11,7’sinin ise mikro ölçekli girişimlere sağlandığı gözlendi.
Kartal Belediyesi’nden ‘Eşitliğin Yanında Şiddetin Karşısındayız’ Paneli
22 Kasım 2024 Cuma - 10:04 Kartal Belediyesi’nden ‘Eşitliğin Yanında Şiddetin Karşısındayız’ Paneli Kartal Belediyesi ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ dolayısıyla kadına yönelik şiddet konusunda farkındalık oluşturmak üzere ‘Eşitliğin Yanında Şiddetin Karşısındayız’ isimli bir panel düzenleyecek. Kartal Belediyesi Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü’nün girişimiyle 25 Kasım 2024 Pazartesi günü, saat 14.00’te İBB (İstanbul Büyükşehir Belediyesi) Kartal Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek olan panelde, gazeteci, haber sunucusu, televizyon programcısı, iletişim ve siyaset bilimci ve eğitmen Sedef Kabaş ile araştırmacı yazar ve akademisyen Elfin Tataroğlu konuşmacı olarak yer alacak. Panelde kadınların güçlük yaşadığı değil, güçlü kadınların yaşadığı bir Türkiye için el ele diyerekkadınların güçlü yönlerine vurgu yapacak olan Kabaş ve Tataroğlu, Türkiye’de kadın olmayı ve kadına yönelik şiddete karşı mücadeleyi konuşacak. Ayrıca etkinlik alanında bir de sergi düzenlenecek. ‘100 Kadın, 100 Yarım Kalan Hayat Anma’ isimli sergide yıllardır hafızalara kazınan ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin sembolü haline gelen kadınların yanı sıra; 2024 yılında kadın cinayetleri sonucunda kaybettiğimiz kadınların anısına hayat hikâyeleri ve fotoğrafları sergilenecek. Anma kapsamında sergi alanına karanfil bırakılacak. Günün bir diğer etkinliğini ise Kartal Belediyesi Sanat Akademisi üstlenecek. “El Ele Vererek Birlikte Güçlüyüz” temasıyla Ressam Murat Havan ve Kartal Belediyesi Sanat Akademisi’nin kız öğrencileri, ‘Şiddetsiz Görü’ adını taşıyan canlı bir resim performansı gerçekleştirecek. Şiddeti durdurmak için; dayanışma ortamı oluşturmak ve farkındalığı artırmak amacıyla düzenlenecek olan etkinliğe tüm Kartallılar davetli.
Vestel Mobilite, EASE Genel Kurulu’nda ürün ve teknolojilerini tanıttı
22 Kasım 2024 Cuma - 09:53 Vestel Mobilite, EASE Genel Kurulu’nda ürün ve teknolojilerini tanıttı Avrupa’da enerji depolama sektörünün gelişmesi için çalışmalarda bulunan Avrupa Enerji Depolama Birliği’nin (EASE) üyesi olan Vestel Mobilite, birliğin 20’nci Genel Kurulu’na katıldı. Vestel Mobilite, geçtiğimiz mayıs ayında üye olduğu Avrupa Enerji Depolama Birliği’nin (EASE) 20’nci Genel Kurulu’na katıldı. Yapılan açıklamaya göre, Avrupa’da enerji depolama sektörünün gelişmesini teşvik etmek için 2011 yılında kurulan birliğin ilk Türk üyesi olan Vestel Mobilite’yi temsilen genel kurulda bir sunum gerçekleştiren Vestel Mobilite Genel Müdürü Hakan Kutlu, şirket ve çatısı altına faaliyet gösterdiği Zorlu Holding’in faaliyetlerinin yanı sıra mobilite alanında son 11 yıldır hayata geçirdikleri başarılı çalışmaları anlattı. Vestel Mobilite’nin bugün, ürün ve teknolojileriyle küresel manzarayı yeniden tanımladığını, sürdürülebilir, bağlantılı ve akıllı bir geleceğe yön verdiğini vurgulayan Hakan Kutlu, “Bu geleceğe, EASE’nin çok önemli bir rol oynadığına inandığımız adil, geleceğe yönelik, sürdürülebilir bir enerji piyasası olmadan ulaşılamaz” diye konuştu. Günümüzde enerji piyasasının ancak iş birliği ile büyüyeceğine inandıklarının altını çizen Kutlu, EASE’nin, sektörün diğer oyuncularıyla sadece iş amaçlı bağlantı kurdukları bir yapı olmadığını, aynı zamanda üyelerinin ortak tasarım ve geliştirme faaliyetlerine katıldığı önemli bir platform olduğunu hatırlattı. 2011 yılında Belçika’da kurulan ve halen 70 üyesi bulunan EASE, enerji depolama teknolojilerinin Avrupa genelinde benimsenmesini teşvik ederek daha sürdürülebilir bir enerji sistemine geçişe destek olmayı hedefliyor.
“Anadolu’muzun Köyleri” Bağcılar’da tanıtıldı
22 Kasım 2024 Cuma - 09:21 “Anadolu’muzun Köyleri” Bağcılar’da tanıtıldı Bağcılar Belediyesi’nce hazırlanan “Anadolu Gibidir Bağcılar” temalı “Anadolu’muzun Köyleri” belgeselinin ikincisi, düzenlenen gala ile tanıtıldı. Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın da katıldığı etkinlikte, memleket özlemi çeken vatandaşlar duygu dolu anlar yaşadı. Bağcılar Belediyesi, geçen yıl başlattığı ve Anadolu’nun farklı kültürel değerlerini bir araya getiren “Anadolu Gibidir Bağcılar” belgesel serisinin ikinci bölümünü tamamladı. Dr. Kadir Topbaş Halk Sarayı’nda Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa, eski Başbakan Binali Yıldırım’ın yanı sıra Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun ile vatandaşlar katıldı. Anadolu ve Trakya’da 250 köyün yaşam biçimleri, kültürel zenginlikleri ve sanat yönlerinin tanıtıldığı 5 ile 15 dakika arasında değişen belgesel kesitleri, memleket hasreti çeken katılımcılara duygu dolu anlar yaşattı. Bağcılar Belediyesi, “Anadolu’muzun Köyleri” belgeseli kapsamında iki yıl süren çalışmalarla toplamda 450 köyün tanıtımını yaptı. İlk yıl 200, bu yıl ise 250 köyün belgesel çekimleri tamamlandı. Etkinlikte konuşan Binali Yıldırım, “Bugün, İstanbul’umuzun en büyük ilçelerinden Bağcılar’da, bu güzel etkinlik için sizlerle bir arada olmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyorum. Bağcılar, Anadolu demektir. Bağcılar, Evlad-ı Fatihan demektir. Bağcılar, Türkiye’nin bir özeti demektir. İşte burada 81 ilimizin bütün renklerini görüyoruz. Aynı zamanda İstiklal Mücadelemizden sonra ata yurduna dönen Batı Trakya’dan Evlad-ı Fatihanları görüyoruz. Ülkemiz, çok büyük bir kültürel ve doğal zenginliğe sahip. Ancak ülkemizin bunlardan daha da değerli bir varlığı var; o da çok büyük bir beşeri kaynağımız, insanımız ve genç kuşaklarımız var. Bu, bizim geleceğimiz için en büyük teminatımızdır” dedi. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir ise, “Tabii ki Anadolu dediğimizde, Anadolu insanının duruşunu, mütevazılığını ve irfanını yansıtan çok saygıdeğer Başbakanımıza, bu anlamlı programda tüm topraklarımızdan gelen kıymetli komşularımızla bir arada olduğu için şükranlarımı sunuyorum. Bağcılarımız, Anadolu coğrafyamızın doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine, hatta Türkiye Cumhuriyeti topraklarımızın dışına taşarak Rumeli ve Balkan coğrafyasından Orta Asya’ya uzanan gönül coğrafyamızın tüm temsilcilerinin yer aldığı özel bir ilçe. İşte bu güzel ilçede, bu güzel toplulukla birlikte, İnşallah hem İstanbul’umuzun hem de ülkemizin geleceği adına çok güzel işlerin altına kıymetli komşularımızla imza atma gayreti göstermek için gece gündüz çalışıyoruz. 250 köyümüzün belgeselini gösterdik. İnşallah programın sonunda, tüm derneklerimize köylerinin videolarını SMS olarak yollayacağız. Geçtiğimiz sene 200 köyümüzün belgeselini yollamıştık. Köyde büyümenin, köyde yaşamanın ve köy tutkusunun ne olduğunu iyi bilen bir kardeşinizim. İşte bu yüzden Anadolu’muzun güzel köylerinin özlemini bir nebze de olsa giderebilmek adına böyle bir programa ev sahipliği yapma gayretini gösterdik. Bağcılar’ımıza, yine Bağcılar’ımızın tüm unsurlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, iş dünyasıyla, eğitim camiasıyla ve Bağcılar’ımıza renk katan tüm unsurlarla yol yürümeye devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Sosyal medya ile uyuşturucu madde ‘tek tıkla kapıda’: “Mutlaka ihbar edin”
22 Kasım 2024 Cuma - 09:20 Sosyal medya ile uyuşturucu madde ‘tek tıkla kapıda’: “Mutlaka ihbar edin” İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nde ilki düzenlenen Uluslararası Kriminoloji Sempozyumu ile ‘değişen suç ve suçlu profili’ alanında uzman kişiler tarafından ele alındı. Sempozyum’da yaptığı konuşmada, dünyada internet ve sosyal medya aracılığıyla uyuşturucu kaçakçılığının giderek arttığını belirten Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy, “Bu mecralarda uyuşturucu satıcılarının yaptığı tanıtım reklamları var. Reklamları üzerinden doğrudan mesaj ile karşıdakiyle iletişim kurulabiliyor. Böylelikle ‘tek tıkla kapıda’ şeklinde uyuşturucu maddeye ulaşabiliyorlar” diyerek böyle bir durumla karşılaşıldığında hemen ihbar edilmesi gerektiği konusunda uyardı. Açılış konuşması, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Özdemir ve Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Sait Yılmaz tarafından gerçekleştirildi. İki gün süren sempozyuma, farklı ülkelerden alanlarında uzman kişiler ilk gün yüz yüze, ikinci gün online katılım sağladı. Onur konuğu olan Emekli Emniyet Mensubu Hanefi Avcı ‘Devlet Güvenliği ve Terörle Mücadele’ konusunu ele alırken, Adli Bilimler Uzmanı Prof. Dr. Sevil Atasoy ‘İnternet ve Sosyal Medyanın Uyuşturucu Kaçakçılığı ve Kullanımına Etkisi’ konusu hakkında bilgi verdi. Prof. Dr. Atasoy: “Birçoğumuzun bilmediği ama gençlerin bildiği yeni nesil ödeme araçları var” Prof. Dr. Sevil Atasoy, “İnternet ve sosyal medya aracılığıyla uyuşturucu kaçakçılığı ve uyuşturucu kullanımına doğru giden bir dünya var. Türkiye de bunların arasında, çünkü Türkiye dünyada en fazla internet kullanan ülkelerden biri. Sosyal medya kullanıcısı oranlarımız da yüksek, özellikle genç kuşak kullanıyor. Bu mecralarda uyuşturucu satıcılarının yaptığı tanıtım reklamları var. Bu reklamlar üzerinden doğrudan mesaj ile karşıdakiyle iletişim kurabiliyorlar. Böylelikle tek tıkla kapıda şeklinde uyuşturucu maddeye ulaşabiliyorlar. Birçoğumuzun bilmediği ama gençlerin bildiği yeni nesil ödeme araçları var. Bu yüzden anonim bir biçimde kapılarına kadar gelen uyuşturucu madde var” açıklaması yaptı. Prof. Dr. Atasoy: “Uyuşturucu kullananların yüzde 15’i sosyal medya üzerinden satın almış” Bu durumun bütün dünyada giderek arttığına işaret eden Prof. Dr. Sevil Atasoy şu uyarılarda bulundu: “Geçen yıl Avrupa Birliği ülkelerinde uyuşturucu kullananların yüzde 15’i sosyal medya üzerinden satın almış. Bu oran giderek artacak. Ülkemizde bunun sayısını bilmiyoruz. Ama çok fazla sosyal medya kullanıcısı var. Dolayısıyla büyük tehlike. Biz bu konuda vatandaş, toplum olarak önlem alabiliriz. Bunların başında ihbar hatları geliyor. Türkiye’nin dört bir yanında emniyet müdürlüklerinin kurduğu ihbar hatları var. Dolayısıyla kişiler internet ortamında böyle bur durumla karşılaştığında mutlaka ihbar etmeli.” Hanefi Avcı: “Terör başarılı olduğumuz bir konu değil” “Terörle mücadele konusu oldukça uzun bakılması gereken bir konu” diyen Hanefi Avcı, “Bu konuda çok şey yapılıyor, gayret gösteriliyor. Ama başarılı olduğumuz bir konu değil. Ben mesleğe başlarken bu olaylar vardı, ayrıldım hala devam ediyor. Birçok etken var ama bizim bunları en azından azaltmamız, bugün bu sorunları çıkarmamız gerekirdi. Dünyada terörle etkin mücadele eden ülkelere baktığımızda bu konuda geri olduğumuzu görüyoruz. Çok şey yapmamıza rağmen yeterli değiliz. Bu konuda çok yönlü, büyük bilimsel araştırmalar yapılmalı, yeni yöntem arayışları olmalı. Maalesef Türkiye’de terör ve güvenlik konusunda üniversitelerin araştırmaları düşük oranlı. Olduktan sonra mücadele etmek değil, olmasına mani olunmalıdır. Olmaması gereken ortamı oluşturmalı” şeklinde konuştu. Hanefi Avcı: “Asayiş ve güvenlik konusu da Türkiye’de ciddi sorun” Bunun yanında yeni oluşan suç, suçlu tipleri olduğuna da işaret eden Hanefi Avcı, “Yani toplumu rahatsız eden, kamu düzenini, asayişi bozan, sıradan insanların günlük hayatını etkileyen adli olaylar. Organik suç çeteleri, uyuşturucu çeteleri var. Bunların oluşturduğu sorunlar var. Bu artık Türkiye’de birinci meseleye dönüştü. Asayiş ve güvenlik konusu da Türkiye’de ciddi sorun. O açıdan sadece devlet güvenliği değil, artı asayiş de bir ciddi sorun. Kısaca halkın güvenlik sorunu önemli” dedi. Prof. Dr. Özdemir: “Sempozyum Esenyurt açısından önemli” Türkiye’de belki de bu alanda ilklerden birini gerçekleştirdiklerini belirten Rektör Prof. Dr. Süleyman Özdemir ise şunları söyledi: “Alanında önemli isimlerle sempozyumu gerçekleştiriyoruz. Özellikle uluslararası olduğuna dikkat çekmek isterim. İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerden katılım var. Kriminoloji; suçun doğuşundan gelişimine, anlaşılmasından, suçun önlenmesine yönelik yani birçok konunun incelendiği, disiplinler arası bir konu. Sadece bir alanı ilgilendirmez. Çok disiplinli, çok boyutludur. Esenyurt olarak özellikle böyle bir çalışmaya ev sahipliği yapmamız da önemli. Biliyorsunuz Esenyurt sadece İstanbul’un değil, ülkenin de en büyük ilçesi. Nüfusunun 1 buçuk milyona vardığı ifade ediliyor. Böyle bir yapıda suçun da özellikle konuşulması, tartışılması ilçemiz açısından önemli.”