Yerel Haberler
İstanbul
25 Kasım 2024 Pazartesi - 22:46 Süper Lig’de 13. hafta görünümü Trendyol Süper Lig’de lider Galatasaray, Bodrum’da kazanarak seriyi sürdürürken, Fenerbahçe ise Kayseri’de farklı kazandı. Zirve takipçisi Samsunspor sahasında puan kaybederken, Beşiktaş ise taraftarı önünde mağlubiyet yaşadı. Trendyol Süper Lig’de 13. hafta milli maç arasının ardından hafta sonu ve bugün oynanan karşılaşmalarla tamamlandı. Haftanın en gollü maçı Kayserispor ile Fenerbahçe (2-6) arasında oynanırken, 9 karşılaşmada toplam 30 gol atıldı. Haftanın BAY geçen ekibi Antalyaspor oldu. Galatasaray’dan lig tarihinin en iyi başlangıç rekoru Bodrum FK deplasmanından 3 puanla dönen Galatasaray, 12 maçta 34 puan toplayarak lig tarihinin en iyi başlangıç rekorunu kırdı. Sarı-kırmızılılar bu sezon yenilmezlik serisini de sürdürürken Süper Lig’de deplasmanda üst üste 14. maçında da sahadan galibiyetle ayrıldı. Fenerbahçe’den 26 maçlık dış saha serisi Kayserispor ile deplasmanda karşılaşan Fenerbahçe, rakibini 6-2 mağlup etti. Ligde üst üste 4. galibiyetini alan sarı-lacivertliler puanını 29’a çıkardı. Geçtiğimiz sezon dış sahada yenilgi yüzü görmeyen Fenerbahçe, bu sezon da çıktığı 6 maçta rakiplerine kaybetmedi. Kanarya, deplasmandaki yenilmezlik serisini 26 maça çıkardı. Beşiktaş’ın galibiyet hasreti 4 maça çıktı Sezona iyi başlayan Beşiktaş, son haftalarda aldığı sonuçlarla düşüş yaşadı. İzmir ekibi Göztepe’yi konuk eden siyah-beyazlılar 2 farklı üstünlüğünü koruyamadı ve sahadan 4-2’lik yenilgiyle ayrıldı. Beşiktaş, bu mağlubiyetin ardından 21 puanda kalırken son 4 maçta 11 puan kaybetti. Van Bronckhorst’un öğrencileri evinde çıktığı son 2 müsabakada ise öne geçtiği maçlarda rakiplerine boyun eğdi. Trabzonspor galibiyeti hatırladı Haftanın kapanış maçında Trabzonspor, konuk ettiği Adana Demirspor karşısında 5 gollü galibiyet alarak 3 maçlık mağlubiyet serisini sona erdirdi. Bordo-mavililer bu sonuçla puanını 15’e çıkardı ve averajla 10. sırada yer aldı. Ligde son sırada bulunan Adana Demirspor henüz galibiyetle tanışamadı. Haftanın maçları ve sonuçları: Eyüpspor - Çaykur Rizespor: 1-2 Gaziantep FK - Başakşehir: 3-0 Kayserispor - Fenerbahçe: 2-6 Bodrum FK - Galatasaray: 0-1 Sivasspor - Kasımpaşa: 0-0 Samsunspor - Alanyaspor: 1-1 Konyaspor - Hatayspor: 1-1 Beşiktaş - Göztepe: 2-4 Trabzonspor - Adana Demirspor: 5-0
Türk Hava Yolları’na ‘’Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi’’ ödülü
22 Kasım 2024 Cuma - 16:38 Türk Hava Yolları’na ‘’Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi’’ ödülü Türk Hava Yolları, 20 Kasım 2024 tarihinde İstanbul’da gerçekleştirilen Global Banking-Markets: CEE, CIS-Türkiye Ödülleri töreninde “Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi” ödülüne layık görüldü. Türk Hava Yolları, çeşitli para birimlerinde elde ettiği gelirleri sayesinde kur riskini en aza indirip, maliyet verimliliğini sağlamak amacıyla yenilikçi finansman işlemlerini gerçekleştirmeye devam ediyor. BNP Paribas tarafından Japonya Kalkınma Bankası (Development Bank of Japan) ortaklığıyla düzenlenen finansman işlemleri, 1 adet Airbus A350 uçağı için Balthazar Sigorta Destekli Finansman Yapısını ve 2 adet Rolls Royce motoru için Birleşik Krallık İhracat Finansmanı (UKEF) Garantili Finansmanı içeriyor. JPY cinsinden yaklaşık 235 milyon dolar değerindeki toplam finansman tutarı, Global Banking - Markets tarafından “Yılın Vergi Kalkanlı Finansman İşlemi” olarak kabul edildi. Uygulamadaki başarılar ödüllerle taçlandırılıyor Ödül ve finansman işlemine ilişkin değerlendirmede bulunan Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Üyesi ve Genel Müdür (Mali) Yardımcısı Doç. Dr. Murat Şeker, “İş ortaklarımız ile gerçekleştirdiğimiz örnek niteliğindeki bu finansman işlemi, filomuzu yeni nesil uçaklarla modernize ederken, en uygun maliyetli finansmana erişim için farklı finansman yapıları oluşturmamıza ve uygulamadaki başarımızın da bu tip prestijli bir ödül ile taçlandırılmasına vesile oluyor. Bu başarımızdan mutluluk duyuyoruz. Ödüle layık görülen finansman işlemimizde bizleri destekleyen tüm iş ortaklarımıza teşekkür ediyor ve başarılı ortaklığımızı sürdürmeyi umuyoruz” dedi. Türk Hava Yolları uçak finansmanı ekibi, farklı yapılardaki uçak finansmanı işlemleri hakkında detaylı bilgi sahibi olan deneyimli kadrosu ile havayolu endüstrisinde en düşük finansman maliyetli işlem oranlarına ulaşmayı başardı.2009 yılından bu yana gerçekleştirdiği ve birçoğu ilk kez uygulamaya konulmuş finansman modelleri ile ‘Global Transport Finance’, ‘Airline Economics’, ‘Airfinance Journal’ ve ‘Bonds, Loans -Sukuk Turkey’ gibi dünyaca ünlü kuruluşlar tarafından her yıl farklı finansman ödüllerine layık görüldü. Böylelikle THY, son 10 yılda gerçekleştirdiği yaklaşık 16 milyar dolar değerindeki finansman işlemlerinde toplam 30’a yakın uluslararası finansman ödülü kazanarak, bu alanda da başarısını zirveye taşıdı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki
22 Kasım 2024 Cuma - 16:31 Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan CHP’ye tepki Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’ye tepki göstererek, "Gazi Meclis çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine kesinlikle müsamaha yoktur. Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. CHP’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi zehirlemektedir. CHP’nin bir an önce kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen Anadolu Ajansı İstanbul Enerji Forumu’na katıldı. Burada bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm projeleri hayata geçirirken, tüm adımları atarken yanlarında milletten başka kimseyi bulamadıklarını belirterek, "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu, istifade etti. Hayatı pek çok alanda kolaylaştı. Ama muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya, buna destek olmaya ne yazık ki yanaşmadı. Nükleer enerjiymiş, doğal gaz keşfiymiş, yeni boru hatlarıymış, doğal gaz depolamaymış, petrol kuyularıymış, maalesef bunların hiç biri muhalefetin gündeminde olmadı. Hidroelektrik santrallerimizden, nükleer enerji tesislerimize, madenlerimizin kullanılmasından petrol ve doğalgaz arama çalışmalarımıza kadar hiçbir gayretimiz de hükümetimize destek vermedi. Doğu Akdeniz’deki sismik arama faaliyetlerimizi, bölgedeki rakiplerimizi söylemleriyle eleştiri yağmuruna tuttular. Karadeniz’deki keşfimize her seçim öncesinde doğal gaz buluyorlar diyerek çamur attılar. Gabar’daki petrol keşfimize, adeta gölge düşürmek amacıyla akla ziyan argümanlar öne sürdüler. Türkiye’nin Somali’de, Libya’da ne işi var cümlesi bu süreçte muhalefetten en sık duyduğumuz eleştirilerden biriydi. 22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti ama muhalefetin bilhassa Cumhuriyet Halk Partisi’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi. Şimdi çıkmışlar bizi çarşıya pazara davet ediyor. Biz çarşıdan pazardan gelirken siz gidiyordunuz. Biz siyasi parti olarak çarşıda, pazarda, sokakta muhalefetten çok daha güçlü bir şekilde zaten varız. Halkımızla olan gönül bağımızı bugüne kadar hiçbir zaman koparmadık. Bundan sonra da koparmayız. Burada cevabı verilmesi gereken asıl sorular şunlardır. CHP, Türkiye’nin enerji alanında gurur kaynağı olan projelerini niçin bir kez olsun ziyaret edemedi? Sayın Özel, Filyos’taki doğal gaz tesisimizi ziyaret etme zahmetinde bulunmadı. Akkuyu santralimizin nerede olduğundan, ne işe yaradığından, enerji arz güvenliğimize nasıl bir fayda sağladığından acaba Sayın Özel’in haberi var mı? CHP’li yöneticilerin ülkemizin enerji yatırımlarıyla ilgili kayıtsızlığının, daha doğrusu bir türlü geçemeyen hazımsızlığının gerçek sebebi nedir? Sayın Özgür Özel, bizi hiçbir yerlere davet etmek yerine önce kendisi Türkiye’nin enerji yatırımlarını bir tanısın. Buraları ziyaret etsin. Fikir sahibi olmadan önce bilgi sahibi olmaya gayret etsin. Yoksa halka söylediklerinin hiçbir anlamı olmaz ve olmayacaktır" dedi. "Biz siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz" Kendilerini muhalefetten gelen her türlü yapıcı eleştiriye açık olduklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız bundan sonra da samimiyiz. Laf olsun torba dolsun siyasetine de asla prim vermiyoruz. Gazi meclisimizin çatısı altında önceki gün şahit olduğumuz şiddet görüntülerine, kaba kuvvete kesinlikle müsamahamız yoktur. Komisyon basarak yetkisi dahi olmadıkları komisyonda terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedeler derin bir yanılgı içindedir. Biz yarım asrı bulan siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa, zorbalığa ve şehir eşkıyalığına boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz. Daha önce de dile getirdim, bugün tekrar vurguluyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve adına kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi enfekte etmekte, zehirlemekte, şiddete meyilli hale getirmektedir. CHP’nin bir an önce bu kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum" diye konuştu.
Bakan Bayraktar: ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik’’
22 Kasım 2024 Cuma - 16:25 Bakan Bayraktar: ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik’’ Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ’’Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz’’ dedi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, İstanbul Energy Forum’una katıldı. Toplantının açılışında konuşan Bakan Bayraktar, Türkiye’nin yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün artırıldığını belirterek, Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacının rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılandığının altını çizdi. Bayraktar, ’’Türkiye olarak yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün arttırıyoruz. 2024 yılı bu anlamda toplam kurulu güç artışında rekor bir yıl olacak. Bugün itibariyle Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Enerji sektörü için çok kısa sayılabilecek şu son bir kaç yıl içinde bir çok krizi bir arada yaşadıklarını belirten Bakan Bayraktar, “Türkiye olarak yenilenebilir enerjinin toplam kurulu güç içindeki payını her geçen gün arttırıyoruz. 2024 yılı bu anlamda toplam kurulu güç artışında rekor bir yıl olacak. Bugün itibariyle Türkiye’deki tüm hanelerin elektrik ihtiyacını rüzgar ve güneş enerjisi ile karşılar hale geldik. 2035 yılına kadar bugünkü rüzgar ve güneş kurulu gücümüzü 4 katına çıkarmayı hedefliyoruz. Her yıl en az 2 bin megavat güneş ve rüzgar ihalesi yapacak, yatırım ve izin süreçlerini hızlandıracak, yaklaşık 15 bin kilometre HVDC iletim hattı inşa ederek adeta ülkemizi enerji otoyolları ile doğudan batıya güneyden kuzeye bağlayacağız. Tüm bu projeler için önümüzdeki 11 yılda toplam 108 milyar dolarlık bir yatırım fırsatı sunduğumuzun da altını çizmek istiyorum” şeklinde konuştu. “Türkiye olarak 2050 yılına kadar güçlü bir nükleer enerji sektörüne sahip olmayı hedefliyoruz” Bakan Bayraktar sözlerine şöyle devam etti: “Ülkemizde şu anda inşa halinde olan 4 reaktörle toplam kapasitesi 4 bin 800 MW olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesini en kısa zamanda devreye almayı, 4 ünitenin tamamını da 2028 yılı sonuna kadar faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda son olarak Bakü’de düzenlenen COP29’da ‘Nükleer Enerjiyi Üç Katına Çıkarma Deklarasyonu’na da imza attık. Türkiye olarak 2050 yılına kadar güçlü bir nükleer enerji sektörüne sahip olmayı hedefliyoruz. Doğal gaz enerji dönüşüm sürecinde geçiş yakıtı olarak çok önemli bir kaynak. Türkiye olarak 50 milyar metreküpü aşan bir tüketimle Avrupa’nın 4’üncü büyük doğal gaz ülkesiyiz. Cumhurbaşkanımızın 2002 yılında ortaya koyduğu Türkiye’de tüm hane halkına doğalgaz götürmek hedefi doğrultusunda, 5,8 milyar metreküplük depolama kapasitesi, 20 bin kilometre iletim, 208 bin kilometre dağıtım hattı uzunluğu ile bugün 81 il, 887 yerleşim yeri ve 222 Organize Sanayi Bölgesine yani nüfusumuzun yüzde 84’üne doğal gazı ulaştırıyoruz. Özellikle LNG alanında yaptığımız yatırımlar hem ülkemizin hem de Avrupa’nın arz güvenliğine büyük katkı sunuyor. Son 8 yılda gazlaştırma kapasitemizi 5 katına çıkararak günlük 161 milyon metreküpe ulaştık.” “Son 7 yılda özellikle Gabar’daki keşifle birlikte petrol üretimimizi de 3 katına çıkardık” Güçlü alt yapı ile İstanbul Finans Merkezi’nde kurulmasını planlanan Gaz Ticaret Merkezi ile enerji alanında merkez ülke olmak için çalıştıklarını vurgulayan Bakan Bayraktar, “2016 yılından itibaren ortaya koyduğumuz milli enerji ve maden politikamız çerçevesinde bugün itibariyle hane halkımızın yüzde 20’sinin gaz ihtiyacını yerli üretimle karşılıyoruz, Son 7 yılda özellikle Gabar’daki keşifle birlikte petrol üretimimizi de 3 katına çıkardık. Bugün burada Orta Asya’dan, Rusya’ya, Kafkaslardan Balkanlara, Orta Avrupa’dan Kuzey Afrika’ya kadar birçok ülkeden bakan arkadaşımla, şirket temsilcileri ile bu ikili ve çok taraflı enerji iş birliği projelerini görüştük, görüşmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"
22 Kasım 2024 Cuma - 16:02 Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi" Cumhurbaşkanı Erdoğan: "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"- "’İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesi enerji ile ilgili yürüttüğümüz çalışmalarda temel referans kaynağımızdır"- "Yenilenebilir enerjinin payını yüzde 60’a yükselttik. Bu oranla Avrupa’da 5’inci, dünyada 11’inci sıradayız."- "31 bin megawatt olan rüzgar ve güneş enerjisi gücümüzü 2035 yılında 120 bin megawatta yükselteceğiz"- "Akkuyu NGS ile temiz enerji yanında milletimizin 70 yıllık hayalini gerçeğe dönüştürüyoruz"- "Sinop ve Trakya NGS projelerine ilaveten küçük modüler reaktörlere yönelik çalışmalar da yürüyor."- "Türkiye 7 doğal gaz boru hattı, ikisi yüzden 4 LNG tesisi, 15 giriş noktası ve diğer avantajlarıyla dünyanın önde gelen enerji ticaret merkezi olmaya ziyadesiyle sahiptir"- "Enerjide Türkiye gerçekten tarih yazarken halkımız bundan sevinç duydu. Muhalefet bu sevinci ve gururu paylaşmaya ne yazık ki yanaşmadı"- "Hiçbir gayretimizde hükümetimize destek vermediler. Karadeniz’deki keşfimize çamur attılar"- "22 yıl boyunca aktörler değişti, genel başkanlar değişti. CHP’nin enerji hamlelerimizle ilgili karın ağrısı bir türlü geçmedi"- "Biz siyasi parti olarak çarşı, pazar, sokakta muhalefetten çok daha güçlü şekilde varız."- " Sayın Özgür Özel bizi davet etmek yerine önce kendisi Türkiye’nin enerji yatırımlarını bir tanısın, ziyaret etsin"- "Komisyon basarak terör estirerek muhalefet yaptıklarını zannedenler derin yanılgı içindedir. Siyasi hayatımızın hiçbir döneminde kabadayılığa boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyiz"-" CHP’nin bölücü örgütün siyasi aparatlarıyla kurduğu ve kent uzlaşısı dediği ittifak CHP’yi zehirlemektedir. CHP’nin bir an önce kantin solculuğu alışkanlığından kendisini kurtarmasını ümit ediyorum"
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Karakterimizin gelişmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir"
22 Kasım 2024 Cuma - 16:00 Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş: "Karakterimizin gelişmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Üsküdar Mihrimah Sultan Camii’nde ’ilim izzete, şiddet zillete götürür’ konulu cuma hutbesi irat etti, cuma namazı kıldırdı. Erbaş, "İslam, eğitim ve öğretimin temeline; iyiliği, adaleti, merhameti, sevgi ve saygıyı koymuştur. İslam’a göre okumanın ve yazmanın amacı, insanlığa faydalı olmak, toplumların kalkınması için gayret göstermektir. Şahsiyetimizin inşasında, karakterimizin gelişmesinde, kimliğimizin şekillenmesinde aileden sonra en önemli rolü öğretmenlerimiz üstlenmektedir. Allah Resûlü (Sallallahü teala aleyhi ve sellem), ’Ben ancak bir muallim olarak gönderildim.’ buyurarak, öğretmenlerin nebevi bir mirasa sahip olduklarını haber vermektedir. Öğretmenler, insanların ruh ve ahlaki gelişmelerine katkı sağlayan, milletlerin geleceklerine yön veren müstesna şahsiyetlerdir. Fertler ve toplumlar, öğretmenlerin eseridir. Dolayısıyla dün olduğu gibi bugün de, Rabbimizin emaneti olan çocuklarımızın imanla, ibadetle, güzel ahlakla, saygı ve nezaketle buluşması öğretmenlerimiz eliyle gerçekleşecektir. Gençlerimizin; kendine, ailesine ve milletine faydalı bir nesil olarak yetişmeleri, öğretmenlerimiz marifetiyle mümkün olacaktır" dedi. Erbaş, "Branşı ne olursa olsun her öğretmen, öğrencilerinin milli ve manevi değerlerimizle, ahlaki ilkelerimizle donanması; Rabbini bilen, Peygamberini tanıyan, ahiret bilincine sahip, devletini ve milletini seven insanlar olarak yetişmesi için gayret etmelidir. Öğrencisine evladı gibi şefkatle muamele eden öğretmenlerin, öğretmenine anne babası gibi saygı gösteren öğrencilerin bulunduğu bir okul; mutlu bir ailenin, huzurlu bir toplumun ve neticede sevgi medeniyetinin oluşmasına katkı sağlayacaktır. Yüce Rabbimiz, ’İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten meneden bir topluluk bulunsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir’ buyurmaktadır. İşte tüm öğretmenlerimiz bu müjdeye nail olma imkanına sahip mübarek bir mesleğin mensuplarıdır" şeklinde konuştu. "İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez" İslam’ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalınması sebebiyle toplumdaki şiddet olaylarının arttığını ifade eden Erbaş, "Kur’an ve sünnetin rahmet yüklü mesajlarından uzaklaşıldığından dolayı yeryüzünde zulüm ve haksızlıklar günden güne artıyor. İslam’ın emrettiği ilim, irfan ve hikmetten mahrum kalındığı için sevgi ve saygı azalmaya, şiddet ve nefret çoğalmaya başladı. Gün geçmiyor ki, kadına, çocuğa, yaşlıya yönelik yüreklerimizi sızlatan bir şiddet haberi duymayalım. Oysaki yüce dinimiz İslam’a göre şiddet; zulümdür, Allah’ın haram kıldığı büyük bir günah, vebali ağır bir kul hakkı ihlalidir. Hiçbir mazeret, şiddeti meşru hale getiremez. Kimden gelirse gelsin ve kime yapılırsa yapılsın şiddetin hiçbir çeşidi kabul edilemez. Rahmet ve barış dini İslam ile şiddet asla bir arada zikredilemez" diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, "Gün ilimle hikmeti, bilgiyle ahlakı buluşturma günüdür. Zaman ailemizi ve çocuklarımızı zararlı alışkanlıklardan ve batıl ideolojilerden koruma zamanıdır. Vakit her türlü teknolojiyi ve çağın imkânlarını kullanarak ülkemizi ve milletimizi güçlü kılma vaktidir" ifadelerini kullandı. Ali Erbaş duasında, "Ya Rabbi, Müslümanların birliğini, beraberliğini temin ederek güçlerini birleştirerek dünyanın mazlum coğrafyalarında, özellikle Filistin’de, Gazze’deki Müslüman kardeşlerimize yardım ederek zalim işgalcilerin zulümlerinden, işgallerinden kurtulmalarına vesile eyle. Ya Rabbi dualarımızı kabul eyle, bize dünyada ve ahirette de iyilikler ihsan eyle" ifadelerini kullandı.
Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Basında linç edildim"
22 Kasım 2024 Cuma - 15:48 Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor: "Basında linç edildim" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyelerinin yargılandığı davanın görülmesine beşinci gününde devam ediyor. Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olarak çalışan ve 4 bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz, verilen aranın ardından savunma yaptı. Eryılmaz savunmasında, bir bebeğin ölümü ile ilgili basın tarafından linç edildiğini söylerken, ölümünden sorumlu tutulduğu bir başka bebeği ise hatırlamadı. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılandığı dava beşinci gününde devam ediyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından adliyenin konferans salonunda görülen duruşmada, Bağcılar Medilife Hastanesi’nde yenidoğan yoğun bakım sorumlu doktoru olan; ayrıca Melek Süleymanoğlu, Öykü Helvacı, Havanur Karakoç ve Ayaz Karaduman bebeğin ölümünde sorumluluğu olduğu iddianamede belirtilen Dursun Eryılmaz savunma yaptı. “Basında linç edildim” Eryılmaz savunmasında, “Karakoç bebek Yalova’da doğdu. Bağırsaklarında çürüme olduğu söylendi. 112 tarafından bize sevk oldu ve yatışı yapıldı. Gerekli tetkik ve tedavileri alındı. Çocuk cerrahisi değerlendirdi. Hasta ameliyat edildi, entübe şekilde yatıyordu. Gözlemden sonra beslenmeye başlandı. Çocuk kilo almadı, kilo kaybetti. Bağırsaklarının emilimi bozuk çocuğun. Bu bebek de eks oldu. Bebeğin başında da ben vardım. Bebeği entübe ettim. Müdahale ettim, toparladım, döndü. Sonra genel durumu bozuldu. Canlandırma işlemi yaptık ama 2 saat sonra eks oldu. Akşam polis geldi. Ben sonradan geldiğimde polisi görmedim. Polis çıkıp gitmişti. Basında en çok Karakoç bebek tarafından linç edildim” dedi. Karaduman bebeğin ölümüne ilişkin ise sanık Eryılmaz, “KSS Eğitim Araştırma Hastanesi’nde doğuyor. Solunum sıkıntısı, kan şekeri düşüklüğü nedeniyle hastanemize 112 aracılığı ile sevk edildi. Hastaya damar yolu açıldı. Tedavisine başlanıyor. Bebek yatışı devam ederken eks oluyor. 45 dakika canlandırma işlemi sürüyor nöbetçi doktor var o saatte. Bana hiç haber verilmiyor. Bana olayı anlattılar. Bu bebek de bu şekilde eks oldu” diye konuştu. Ölümünde sorumluluğunun bulunduğu bebeği duruşmada hatırlamadı Dursun Eryılmaz, “Melek Süleymanoğlu bebek hatırlayamadığım bir bebek. Ama anladığım kadarıyla bebek solunum sıkıntısı ile başka bir hastaneden bize geliyor” dedi. Çalıştığı şirketin sahibini bilmediğini iddia etti Sanık Eryılmaz savunmasının devamında, “Benim maaşım şirketten yatıyordu. Şirketin kimin olduğunu bilmiyordum. Tutuklanmadan birkaç ay önce Fırat Sarı’yı gördüm. ‘Ben buranın işletmesini devraldım’ dedi. Ben o şekilde Fırat Sarı’dan maaş aldığımı anladım. Bizde günlük epikriz yazacağız diye bir kural yok. Notlar alıyorduk. Sonrasında da yazabilirdik” ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanı tarafından İlker Gönen ile Çağla Durmuş arasında geçen “Dursun ağabeyle ağzın bir olsun yani” konuşması Eryılmaz’a soruldu. Sanık bu konuşmaya ilişkin “Polis geldiği için o gün tedirgin olduklarından böyle söylemişlerdir” dedi.
Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da elektrikli dönüşüm başlıyor
22 Kasım 2024 Cuma - 15:39 Yeni eSprinter ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’da elektrikli dönüşüm başlıyor “eSprinter. Geleceği sana taşır.” sloganı ile Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar’ın Türkiye’de sunduğu elektrikli hafif ticari araç eSprinter, 81 ve 113 kW’lık iki batarya seçeneği ve şehir içi 530 kilometreye kadar uzanan menzili ile öne çıkıyor. Mercedes-Benz eSprinter, Türkiye pazarına giriş yapıyor. Müşteriler için sağladığı katma değer, çok yönlülük ve esneklikle dikkat çeken, iki gövde tipi ve uzunluğuyla iki batarya boyutuna sahip yüksek taşıma kapasiteli yeni model farklı kullanım alanlarıyla öne çıkıyor. Yapılan açıklamaya göre, daha fazla menzil ve yük taşıma arasında tercih yapılabilen yeni model, 81 kWh ve 113 kWh kullanılabilir batarya kapasitesiyle birçok sektöre yönelik geniş kapsamlı çözümleriyle dikkat çekiyor. Yeni model, sahip olduğu Lityum demir fosfat batarya ile daha çevre dostu ve uzun bir kullanım ömrü sunarken MBUX bilgi-eğlence sistemi, gelişmiş güvenlik ve destek sistemleri ve daha zengin bir donanım ile de akıllı ve teknolojik çözümler sağlıyor. “Sürdürülebilirlik hedeflerimizin bilinciyle hafif ticari araçlarımızdaki elektrikli dönüşümün ilk adımını eSprinter ile atıyoruz” Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar İcra Kurulu Üyesi Tufan Akdeniz, 2024 yılında Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar olarak pazar paylarını yüzde 13’ün üzerinde büyüterek 7 bin 607 adetlik satışa ulaştıklarını belirtti. Satışların bu düzeyde devam etmesi durumunda 2023’ün üzerinde bir satış rakamı elde edeceklerini aktaran Akdeniz, “2024 yılının ilk 10 ayını değerlendirdiğimizde Hafif Ticari Araçlar tarihimizde Sprinter ve Vito satışında tüm yılların en yüksek adedine ulaştık” dedi. Karbon nötr bir gelecek için hafif ticari araçların da elektrikfikasyon stratejisine sahip olduğunu vurgulayan Akdeniz, Ambition 2039 ile belirlenen sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda tüm değer zinciri ve araçların tüm yaşam döngüsü boyunca net karbon nötr bir gelecek inşa etmek istediklerinin altını çizdi. Yeni tamamen elektrikli yeni model ile Hafif Ticari Araçlar olarak elektrikli çağa ilk adımlarını attıklarını belirten Akdeniz, “2026 yılından itibaren hayatımıza girecek modüler ve ölçeklenebilir VAN.EA mimarisi ile de elektrifikasyon stratejimizi bir sonraki aşamaya taşımayı hedefliyoruz. Böylece tüm yeni geliştirilen orta ve büyük hafif ticari araçlarımızın doğuştan elektrikli olmasını amaçlıyoruz” şeklinde konuştu. “eSprinter şehir dışında 478 kilometreye şehir içinde 530 kilometreye kadar ulaşan menziliyle birçok sektör için ideal bir araç” Birçok sektöre yönelik geniş kapsamlı çözümleriyle hafif ticari araç segmentini baştan tanımlayarak yıllardır öncü konumunu sürdüren Sprinter’ın bu kez de elektrikli olarak Türkiye yollarına çıkacağını aktaran Mercedes-Benz Hafif Ticari Araçlar Pazarlama ve Ürün Yönetimi Grup Müdürü Gökhan Yeğin, yeni modelin iki gövde tipi ve uzunluğu, iki batarya boyutu, iki farklı motor gücü seçeneği ve yüksek taşıma kapasitesiyle çok yönlü ve esnek olduğunu vurguladı. Yeni modelin 81 kWh ile 340 kilometreye ve 113 kWh batarya ile 478 kilometreye kadar mesafeyi kat edebileceğini belirten Yeğin, “WLTP şehir içi verilerine göre 530 kilometreye kadar menzile ulaşabiliyorsunuz. Bu da özellikle şehir içinde çalışan birçok sektörün işini oldukça kolaylaştıracak” dedi. Lityum demir fosfat bataryası sayesinde aşırı ısınma ve termal kaçağa karşı daha fazla güven sağlayan yeni modelin, lityum iyon bataryaya göre daha uzun bir yaşam ve şarj döngüsüne sahip olduğunu vurgulayan Yeğin, eSprinter’ın sektörde rakiplerinden bu anlamda ayrıştığını ve ekolojik ayak izi bakımından daha çevre dostu olduğunu belirtti.