GÜNDEM - 16 Ekim 2024 Çarşamba 14:12

Zeytinburnu’nda her yıl 5 bin ilkokul öğrencisi doğru el yıkama alışkanlığı kazanacak

A
A
A
Zeytinburnu’nda her yıl 5 bin ilkokul öğrencisi doğru el yıkama alışkanlığı kazanacak

Zeytinburnu Belediyesi tarafından ‘15 Ekim Dünya El Yıkama’ çerçevesinde hayata geçirilen ‘Sağlık Elde Başlar Projesi’nde 5 binden fazla ilkokul öğrencisine doğru el yıkama alışkanlığı kazandırılacak.


Zeytinburnu Belediyesi, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Koç Üniversitesi Hastanesi işbirliğiyle, “Dünya El Yıkama Günü” kapsamında hayata geçirilen “Sağlık Elde Başlar Projesi” 8’inci yılında da bilinçlendirme çalışmalarına devam ediyor. Zeytinburnu Gazipaşa İlköğretim Okul’unda ilki gerçekleştirilen, doğru el yıkama tekniklerinin uygulamalı olarak anlatıldığı ‘Sağlık Elde Başlar’ eğitimine Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, İlçe Milli Eğitim Müdürü İsmail Çetinkaya, Koç Üniversitesi Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Özgür Gözer ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Alhan katıldı. Dr. Özlem Alhan, öğrencilere uygulamalı olarak göstererek doğru el yıkama tekniklerini anlattı.



“40 bin ilkokul 1. sınıf öğrencisine ulaşıyoruz”


Zeytinburnu’ndaki ilkokul 1. Sınıf öğrencilerine bu yıl 8’inci kez doğru el yıkama tekniklerini uygulamalı anlatmak için Gazipaşa İlkokulu’nda bir araya geldiklerini dile getiren Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy, “Bu gördüğünüz hareketli lavaboda uzmanlar bize gerçekten hijyenik olan, el yıkama tekniğinin nasıl uygulanacağını detaylı olarak anlatıyorlar. Biraz önce de söylediğim gibi bu yıl 8’incisini düzenlediğimiz ‘Sağlık Elde Başlar’ projemizle bu güne kadar 35 bin ilkokul 1. Sınıf öğrencisine ulaşmışız. Bu rakamın üzerine bu yıl 5 bin daha eklemiş olacağız. Çocuklarımıza sınıflarında bir uzmanımız eşliğinde doğru el yıkamayı öğreteceğiz ve bir de belediyemizin hediyesi olan hijyen kiti dağıtımını yapacağız. Biz bu projenin önemini salgın sırasında çok daha fazla fark ettik. Asıl hastalığa bulaşmamanın, sağlıklı olarak kalmanın önce elden başladığı meselesi büyük salgında daha çok ortaya çıktı. Bu projenin yürümesinde işbirlikleri için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’müze, Okul Müdürlerimize ve tabii ki Koç Üniversitesi Hastanesi’ne çok teşekkür ediyorum” diye konuştu.



En küçükten en büyüğe doğru hijyen şuuru


Zeytinburnu ilçesindeki 15 ilkokulda yaklaşık 5 bin 1. Sınıf öğrencisine ulaşması hedeflenen projede, çocuklara erken yaşta el ve tırnak temizliği ve doğru el yıkama alışkanlığının kazandırılması amaçlanıyor. Söz konusu proje kapsamında 2017’den günümüze 35 bin ilkokul 1. Sınıf öğrencisine ulaşıldı.




Zeytinburnu’nda her yıl 5 bin ilkokul öğrencisi doğru el yıkama alışkanlığı kazanacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Çakır: “Deprem büyük yerleşim yerlerine yakın olsaydı hasarlı binaları yıkabilirdi” Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Malatya merkezli 5,9 büyüklüğündeki depreme ilişkin “Depremin meydana geldiği yer nispeten kırsal kesim olduğu için ciddi zarara neden olmadı. Deprem büyük yerleşim yerlerine yakın yerde meydana gelseydi maalesef hasarlı binaların yıkımına neden olabilirdi” dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, saat 10.46’da Malatya Kale merkezli meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depreme ilişkin konuştu. Depremin meydana geldiği yerin nispeten kırsal kesim olduğunu belirten Çakır, bu nedenle ciddi zarara neden olmadığını söyledi. Depremin Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş gibi büyük yerleşim yerlerine yakın noktada meydana gelmesi halinde hasarlı binaların yıkımına neden olabileceğini belirtti. “Depremin meydana geldiği yer kırsal kesim olduğu için ciddi bir zarara neden olmadı” Türkiye’de 6 büyüklüğündeki depremi üretecek yüzlerce fay hattı var diyen Öğretim Üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, “Malatya’da yaşanan deprem 2023 Kahramanmaraş depremlerinin bir artçı depremi olarak görülebilir. Ancak kendi içinde de büyüklüğü itibariyle 5 civarı artçı depremler meydana getirebilir. Türkiye’nin herhangi bir yerinde bu büyüklükte bir deprem meydana gelir. Çünkü Türkiye’de 6 büyüklüğündeki depremi üretecek yüzlerce fay hattı var. Depremin meydana geldiği yer nispeten kırsal kesim olduğu için herhangi bir ciddi zarara neden olmadı. Ancak Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş gibi büyük yerleşim yerlerine yakın yerde meydana gelirse maalesef halen tamamlamış olan hasarlı binaların yıkımına neden olabilir. Ama bölgedeki faylara ve tarihî depremlere baktığımızda böyle büyük bir deprem yani 7 büyüklüğündeki bir depreme yakın üretebilecek bir fay pek mevcut değil. Sadece Malatya’da bir fay var. O fay üzerinde de henüz çalışılıyor. Çok detaylı bilgiye sahibi değiliz. Ama bu deprem de oraya oldukça uzak. Dolayısıyla oradaki fayı da etkilememiş durumda” dedi. “Vatandaşların tedbirli olması gerekiyor” Vatandaşların hasarlı binalardan uzak durmaları gerektiğini söyleyen Çakır, “Vatandaşların tedbirli olması gerekiyor. Panik yapmamaları gerekiyor. Bu tür depremler meydana gelebilir. Hasarlı binalardan uzak durulması gerekiyor. Ama bu bölgede çok büyük yıkıcı bir deprem meydana gelmez ama 6,0, 5,0 ve 5,5 büyüklüğündeki depremler meydana gelebilir. Dolayısıyla özellikle varsa hala yıkılmamış hasarlı binalardan uzak durması gerekiyor” diye konuştu. “Meydana gelen deprem önceden bilinen bir fay üzerinde değildi” Yapılması gereken depreme dayanıklı şehirler yapmak diyen Çakır, “Türkiye bir deprem bölgesi. Yer bilimlerinin aslında yapacak fazla bir şey kalmadı. Bu fayların büyük bir bölümü haritalardı. Bu örneğin meydana gelen deprem önceden bilinen bir fay üzerinde değildi. Yani böyle bilinmeyen o kadar çok fay var ki irili ufaklı. Bu büyüklükteki depremleri üretme potansiyeline sahip. Ama bunlar birkaç senede bir böyle deprem üretiyor veya yanında büyük bir deprem olduğu zaman onun etkisiyle hareketleniyor. Bu tür fayları da göremiyoruz yer yüzünden çok çabuk silindiği için. Dolayısıyla aktif fay haritalarında da yok bu faylar. Yapılması gereken depreme dayanıklı şehirler yapmak. İnşaatların sağlam yapılması gerekiyor. Yönetmeliklere uyulduğu takdirde 7,0 büyüklüğündeki deprem bile binaları yıkamaz” ifadelerini kullandı.
Ankara Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarı geliştirildi Kuantum Siber Güvenlik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tuncay Karaman, Türkiye’nin ilk ve tek patentli siber güvenlik duvarı Kuantum Pi’ye ilişkin, “İşletmelerde herhangi bir siber güvenlik uzmanı olmadan, tak çalıştır teknolojisiyle otonom çalışan yapay zeka destekli sistemlerle korunmuş bir güvenlik duvarı” dedi. 17. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı’nın (ISC Türkiye 2024) Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ndeki ilk gününde Kuantum Siber Güvenlik A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tuncay Karaman, firmanın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Karaman, Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarını tasarladıklarını belirtti. Güvenlik duvarının mikro işletmeler ve KOBİ’ler için özel olarak tasarlandığını kaydeden Karaman, siber güvenliği bütün işletmelere sunduklarının altını çizdi. Karaman, “Patentli olmamızın asıl gerekçesi de küçük işletmelerde ve KOBİ’lerde siber güvenlik uzmanı bulmak, barındırmak, istihdam etmek oldukça zor. Dolayısıyla Kişisel Verileri Koruma Kanunu kapsamında da bütün işletmelerin siber güvenlik önlemleri almaları bu noktada da zorunlu. Ama bu tip mikro işletmeler ve KOBİ’ler büyük maliyetlerden dolayı ve yönetilebilme ve sürdürülebilme noktasında problem yaşadıklarından dolayı siber güvenliğe maalesef yatırım yapmamaktadırlar. Biz de ürünü tamamen yerli ve milli teknoloji alanında geliştirerek bütün işletmelerin hizmetine sunmaktayız. İşletmede herhangi bir siber güvenlik uzmanı olmadan, tak çalıştır teknolojisiyle otonom çalışan yapay zeka destekli otonom sistemlerle korunmuş bir şekilde güvenlik duvarı” dedi. “Siber saldırılara karşı bir önlem sağlamakta” Evdeki cihazlar için de ürünleri olduğunu kaydeden Karaman, “Yakın zamanda evler artık siber saldırıya uğradı. Artık robotlar, klima televizyonlar, internete bağlı olan bütün cihazlar hacklenmeye başlandı. Yakın zamanda da hacklenen bir robotun çalışırken küfrettiği haberlerde görüldü. Bu noktada internete bağlanan ev aletleri de tehdit altında. Dolayısıyla bizim ürünümüz de ev kullanıcılarının internetten gelebilecek yetkisiz erişimleri ve siber saldırılara karşı bir önlem sağlamakta. Bunun yanında özellikle 3 ile 15 yaş arasındaki çocukları teknoloji ve internet bağımlılığından koruyan modüllerimiz var. Ebeveynler, çocukların hangi saatte internete girmeleri gerektiği, zararlı sitelerden nasıl korunması gerektiğiyle içerisinde sunduğumuz bütün güvenlik modüllerinden faydalanabilmektedirler” diye konuştu.