ASAYİŞ - 15 Ekim 2024 Salı 14:06

TEK GIDA-İŞ sendikasından işten çıkarılan Polonez işçileri için açıklama

A
A
A
TEK GIDA-İŞ sendikasından işten çıkarılan Polonez işçileri için açıklama

İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez Sucuk Fabrikası’nda 146 işçinin sendikaya üye olduğu iddiasıyla işten çıkarılması ile ilgili bugün Tek Gıda İş Sendikası tarafından Türkiye genelinde eş zamanlı basın açıklaması yapıldı.


Çatalca’da bulunan ağırlıklı olarak salam, sucuk, sosis üretimi yapan Polonez Sucuk Fabrikası’nda 85 gün önce 146 işçi, sendikaya üye olduğu gerekçesiyle işten çıkarılmıştı. İşten çıkarılan işçilerle günlerdir eylemine devam ederken, Tek Gıda İş Sendikası tarafından bugün Türkiye genelinde eş zamanlı olarak basın açıklaması yapıldı. Basın açıklaması yapılan noktalardan birisi de İstanbul Esenyurt’ta bulunan bir Alışveriş Merkezi’nin önü oldu. Yaklaşık 30 kişilik grup ellerinde taşıdığı dövizlerle işten çıkarılan arkadaşları için destek çağrısında bulunup, slogan attı ve halay çekti.


Grup adına basın açıklamasını Tek Gıda İş Avrupa Yakası Şube Başkanı Turgay Koç yaptı. Koç yaptığı basın açıklamasında, “İstanbul Çatalca’da bulunan ülkemizin Türkiye’de önde geleni kırmızı et, salam, sosis, pastırma üretimi yapan piyasa ismi Polonez olan Trakya Et ve Süt ürünlerinde çalışan sadece sendika üyesi olduğu için ezilen horlanan işten çıkarılan ekmeğinden olan Polonez işçilerine yaşatılan süreci bir kez daha verdiğimiz mücadeleye destek ve çağrıda bulunuyoruz” dedi.



Koç açıklamanın devamında, “Polonez’de çalışan arkadaşlarımız anayasamızın tanımış olduğu hakkı kullanarak sendikamıza üye olmuşlardır. Yasalara uygun olarak sürdürülen bu sendikal örgütlenmeden haberi olan işveren öncelikle çalışanlar üstünde baskı uygulamış, sendika üyeliğinden istifaya zorlamıştır. Sendikadan istifa etmeyen önce 13 arkadaşımızı ‘Kod 46’dan yani yüz kızartıcı suç işlediğini iddia ederek 20 Temmuz 2024 tarihinde işten çıkarmıştır. İşveren bu çıkışlardan sonra işçilerin üzerindeki baskıyı daha da artırmış sendika üyelerinden istifa etmeyen ve ‘kod 46’dan işten çıkarılan işçi sayısını 146’ya çıkarmıştır. Ürdünlü iş veren Türkiye yasalarını tanımaz tavrını hala sürdürmekte bizde bu gücü nereden aldığını merak etmekteyiz” ifadelerini kullandı.



TEK GIDA-İŞ sendikasından işten çıkarılan Polonez işçileri için açıklama

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Eğitim Bir Sen Manisa 1 Nolu Şubesi’nde Ahmet Yasav dönemi Eğitim Bir Sen Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat’ın görevinden ayrılmasının ardından, şube başkanlığına oy birliği ile Ahmet Yasav seçildi. Şube binasında devir teslim töreni düzenlendi. Törende konuşan Manisa 1 Nolu Şube Başkanı Halil Kallat, "2002 yılında üye olduğum, üyesi olmaktan her zaman şeref duyduğum, birçok kademesinde ve 2010 yılından beri şube yönetiminde bulunduğum bu kutlu davanın aktif yöneticilik kısmını bugün üzülerek tamamlamış bulunmaktayım. Bu zor görevi devralan uzun zamandır yönetim kurulu üyesi olarak hizmet ettiğimiz, kendileri ile çalışmak onur duyduğum Ahmet Yasav kardeşime ve yönetim kurulumuzun değerli üyeleri Mustafa Köseler, Özgür Emeksiz, Mehmet Taşçı, Adem Dönmez, Mehmet Göksu ve Vahdet Vural kardeşlerime bundan sonraki görevlerinde başarılar dilerim. Rabbim yar ve yardımcıları olsun. Şube yönetim kurulu ve şube başkanlığı görevlerinde bulunduğum bu 14 yıllık süreç içinde beraber çalışmak şerefine nail olduğum çok kıymetli Genel Başkanım Ali Yalçın Bey ile gerek şu dönem gerekse önceki dönemlerde görev alan genel başkan yardımcılarıma, şube yönetimine geldiğimizde genel başkanımız olan Ahmet Gündoğdu başkanıma ve değerli yönetimlerine, kendileri ile tanışmaktan ve çalışmaktan büyük onur duyduğum diğer illerimizin çok değerli şube başkanı arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım. 2010 yılında beraber yol yürümeye başladığım ve kendisinden sendikacılık anlamında çok şey öğrendiğim, Manisa’daki bir çok sivil toplum kuruluşunun önderliğini ve öncülüğünü yapan Mehmet Emin Sofuoğlu başkanıma ve o dönem beraber çalıştığım yönetim kurulu arkadaşlarıma, kendisini Genç Memur-Sen de tanıdığım, uzun süre beraber dava arkadaşlığı yaptığım, sendikacılık anlamında Manisa’ya ve sendikamıza çok değerler katan, kendisi ile yol yürümekten büyük onur duyduğum Genel Başkan Yardımcımız Mesut Öner kardeşime, tecrübelerinden her zaman yararlandığım naif kişiliği ile gönüllerde yer edinen Mehmet Akış ağabeyime şükranlarımı bir borç bilirim. Yine bu uzun süreçte kendileri ile görev yapmaktan her zaman onur duyduğum, adlarını tek tek buradan sayamayacağım, şu andaki ve önceki dönemlerdeki tüm ilçe temsilcisi ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, yine kadınlar komisyonumuzun değerli başkanları ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, sendikacılık okulunun en değerli üyeleri Genç Memur-Sen’imizin değerli başkanları ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, sendikanın emeklisi olmaz dediğimiz emektar ağabeylerime, hocalarıma, Emekli Memur-Sen’in değerli başkanları ve yönetim kurulu ağabeylerime, teşkilatımızın gören gözü, işiten kulağı sendikal anlamda varlık sebebimiz ve en büyük destekçilerimiz değerli üye arkadaşlarıma şükranlarımı sunarım. Yine bu uzun süreçte bir çok eyleme ve çalışmaya beraber destek olduğumuz Konfederasyonumuza bağlı diğer sendikalarımızın değerli başkanları ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, Milli Eğitim Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinin değerli yönetici, memur ve çalışan arkadaşlarım ile diğer il müdürlüklerinde görev yapan bürokrasimizin değerli amirlerine ve memur arkadaşlarıma, siyaset ve sivil toplum kuruluşlarında çok kıymetli görevler ifa ettiğimiz değerli sivil toplum kuruluşu üyesi arkadaşlarıma, sesimizin ve sözümüzün alanlara duyulmasını sağlayan değerli basın mensubu arkadaşlarıma da şükranlarımı sunarım. Bu uzun ve meşakkatli görev süremde kendilerine yeterince zaman ayıramadığım değerli eşime, çocuklarıma, anne-babama ve yakınlarıma da şükranlarımı borç bilirim. Bu kadar büyük bir ailenin bütün yükünü çeken, arka planda bizi tamam eden, her zaman desteklerini hissettiğimiz gerek Genel Merkezimiz gerekse şube çalışanı olan değerli arkadaşlarıma da şükranlarımı sunarım. Ama şükranlarımın en büyüğünü bu kutlu davanın kuruculuğunu yapan, tanıdıkça ve okudukça kendisine hayran olduğum, çağın soylusu, Kudüs Şairi, yedi güzel adamın en değerlisi, Kurucu Genel Başkanım merhum Mehmet Akif İnan başkanıma bir borç bilirim. Bu kutlu davanın Manisa’daki kuruculuğunu yapan, ömrünü dava uğruna harcayan Kurucu il başkanımız merhum Resul Ersöz başkanıma, ondan sonra bayrağı devralıp sendikamızın bu günlere gelmesinde büyük emekleri olan Mehmet Alp hocama, Abdülnasır Şimşek başkanıma ve yönetim kurulu üyesi değerli ağabeylerime de şükranlarımı sunarım. Bu 14 yıllık süreçte unutamayacağım olaylar ne derseniz şu üçünü söylemeden geçemeyeceğim. Başörtüsü eylemi ve kılık kıyafet serbestliği kararı, 15 temmuz darbe girişimi ve Ayasofya’nın açılışı idi. Son olarak da bu uzun süreçte bir çok kişi ile tanıştım. Bir çok dost ve arkadaş edindim. Teşkilatın ne kadar değerli olduğunu anladım. Mümkün olduğunca kimseyi kırmamaya çalıştım. Ama bilmeyerek kırdım ve üzdüm ise hakkınızı helal ediniz. Umarım bu kutlu davaya bir nebze de bizim katkımız olmuştur. Bu gök kubbede bir hoş seda bırakabildik ise ne mutlu bize. Bundan sonraki süreçte her zaman sendikamın hizmetinde olacağım. İyi ki Eğitim-Bir-Sen var, iyi ki Memur-Sen var, iyi ki siz değerli dostlarımız var. Kalın sağlıcakla. Allah’a emanet olunuz” dedi. Halil Kallat’tan devraldığı bayrağı daha da ileriye taşımaya çalışacaklarını ifade eden Yasav, "Halil başkanımıza şimdiye kadarki emekleri için teşekkür ederim. Hoşgörüsü, feraseti, dava adamlığı ve engin tecrübesiyle bizlere örnek oldu. Üzüldüğümüzde umut cümleleri kurdu, kızdığımızda sabır telakki etti. Sevincimizi hayra yordu. Hasılı kelam deniz feneri misali gideceğimiz yönü tayin etti. Halil başkanımızın sağlık, mutluluk ve huzur içinde bir hayat sürmesini Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Gölgesini üzerimizden çekmemesini rica ediyorum. Yaptığı çalışmalara, harcadığı emeklerle ve döktüğü terlere biz şahidiz. Rabbim ondan razı olsun“ dedi. Eğitim Bir Sen Şube Yönetim Kurulu’na yedek listeden Vahdet Vural dahil oldu. Yeni şekillenen yönetim kurulu ise şöyle oluştu: Ahmet Yasav, Mustafa Köseler, Mehmet Taşçı, Adem Dönmez, Vahdet Vural, Mehmet Göksu, Özgür Emeksiz.
Muş Muş’ta elma hasadından 25 milyon lira gelir bekleniyor Muş Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından düzenlenen törenle başlayan elma hasadından 25 milyon lira gelir bekleniyor. Muş Ovası’nda gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farkının yüksek olmasından dolayı ayrı bir tat ve aromaya sahip olan elmanın hasadı yapıldı. Kentte 4 bin 512 dekarda üretimi yapılan elma hasadından 25 milyon lira gelir bekleniyor. Merkeze 34 kilometre uzaklıktaki Dilimli köyünde "Çiftçi Gülerse Memleket Güler" mottosuyla gerçekleştirilen törende konuşan Muş Valisi Avni Çakır, Muş’ta son hasat döneminde bir araya geldiklerini söyledi. Verimi yüksek, kaliteli ve lezzetli bir elma bahçesinde olduklarını ifade eden Çakır, "Muş’un tarımdaki potansiyeli, meyvecilik anlamda da demek ki çalışırsak, imkan verilirse ve azmedersek başarabileceğimizin göstergesidir. Burası cennet gibi. Son derece güzel. Bulduğumuz yerden dahi elmaların kokusunu alıyoruz. Bu güzel elma ağaçlarını Muş’ta geliştirmek durumundayız. Ekonomik olarak hem çiftçiye hem de ilimize ve ülkemize ciddi bir katkısı var. Burada 4 bin 512 dönümde elma üretimi var. Muş, 5 ilçe ve 368 köyle geniş bir coğrafya. Türkiye’nin en verimli nehirlerinden bir tanesi elma bahçesinin kenarında geçiyor. İrili ufaklı onlarca suyumuz ve göletlerimiz var. Dolayısıyla tarım ve üretmek için hiçbir mazeretimiz yok. Allah üretene her zaman karşılığını verir" dedi. İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Gün ise Muş’un hububat ve diğer hayvancılık konusunda önemli bir yere sahip olduğunu söyleyerek, "Meyvecilik konusunda da iyi bir durumdayız. İlimizde 19 bin 200 dekar üzerinde meyvecilik yapılmaktadır. Burada kendine has ve özellikle de rağbeti fazla olan elma yetiştiriciliği yapılmaktadır. İlimizde 4 bin 512 dekar üzerinde elma yetiştiriciliği yapılmaktadır. Bu yıl da özellikle hem iklim şartları hem de toprak yapısından dolayı iyi bir hasat alındı. Verim olarak da 1650 ton üzerinde bir verim beklemekteyiz. Bu da ilimize 25 milyon lira bir katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Bu hasadın hem üreticimize, Muş’umuza bereket, hayır getirmesini diliyorum" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından Vali Çakır ve beraberindeki heyet elma hasadı yaptı. Elma hasadına, Muş İl Jandarma Komutanı Albay Yılmaz Kırgel, Muş Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Kantar, kurum amirleri ve çevre köylerin muhtarları katıldı.
Van Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "Mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş) Genel Başkanı Mahmut Arslan, 800 işçinin işine son veren DEM Parti’li belediye başkanlarına seslenerek, mücadelelerini sona kadar sürdüreceklerini söyledi. Van’daki belediyelerden çıkarılan çok sayıda işçinin DEM Parti’li İpekyolu Belediyesi önündeki eylemi 5 aydır sürüyor. DEM Parti’li Van Büyükşehir Belediyesi ile İpekyolu Belediyesi, 1 Mayıs İşçi Bayramı’ndan 1 gün sonra çok sayıda işçinin iş akdine son vermişti. İşten çıkarılan işçiler, Hak-İş Van Şubesi öncülüğündeki eylemlerini 5 aydı sürdürüyor. Bugün belediye önünde devam eden eyleme Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan da katıldı. İşçiler tarafından atılan sloganların ardından bir basın açıklaması yapan Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, haklarını sonuna kadar sürdüreceklerini belirtti. Başkan Arslan, "Ekmeğimiz için, geleceğimiz için, çoluk çocuğumuzun nafakası için çalışıyoruz. Bizim arkamızda bunların olduğu gibi Kandil yok, dağdaki teröristler yok. Bizim arkamızda masum insanlar var. Biz onlarla varız, onlarla yürüyeceğiz, onlarla başaracağız. Bizi korkutamazsınız. Biz milletimize, emekçilere, halkımıza inanıyor ve güveniyoruz. Sizin tehditleriniz, sizin Kandil ile işbirlikleriniz olmayacak, bizi korkutamayacaksınız ve biz burada bu onurlu, haysiyetli mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz" diye konuştu. "Asla endişe etmeyin, asla korkuya kapılmayın" Yaklaşık 800 işçinin hiçbir kusurları olmadan DEM Parti’li belediyeler tarafından iş yerlerinden uzaklaştırıldığını dile getiren Arslan, "Onlar bize güvendiler, sendikamızın arkasında saf tuttular. Bugün bu güvenlerini biraz daha güçlendirmek için Türkiye’nin her yerindeki başkanlarımızla bu çadıra geldik. Bu kardeşlerimize buradan bir kez daha sesleniyorum. Umutsuz olmayın, asla endişe etmeyin, asla korkuya kapılmayın. Bunlara karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Mağduriyet ortadan kalkana kadar mücadelemiz devam edecek. Burada yeni arkadaşlarımızla, yeni gruplarla, yeni misafirlerle sizi yalnız bırakmayacağız. Sizinle beraber sonuna kadar yürüyeceğiz. Allah yolumuzu açık eylesin" şeklinde konuştu.