EKONOMİ - 01 Temmuz 2024 Pazartesi 13:24

Kentsel dönüşümde bina tamamlama sigortasının önemi

A
A
A
Kentsel dönüşümde bina tamamlama sigortasının önemi

Deprem kuşağında bulunan Türkiye açısından kentsel dönüşüm hayati önem taşıyor. Uzmanlar, bu süreçte bina tamamlama sigortasının önemine vurgu yaptı.



Kentsel dönüşüm, şehirlerin daha yaşanabilir hale gelmesi ve eski, riskli binaların yenilenmesi açısından büyük önem taşıyor. 6 Şubat 2023 tarihinde yaşanan ve binlerce vatandaşın hayatını kaybetmesine yol açan Kahramanmaraş merkezli depremden sonra eski yapı konut stokunun yenilenmesi ve sağlıklı binaların inşası amacıyla Türkiye’nin dört bir yanında çalışmalar hızlanmış durumda. Konut stokunda yapılan bu yenileme çalışmalarında, bina tamamlama sigortası da büyük önem taşıyor. Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Mali ve Finansal İşler Komite Başkanı Gökhan Özakıncı, kentsel dönüşüm projelerinin deprem kuşağında bulunan bölgelerde hayati bir öneme sahip olduğunu belirterek, bu süreçte bina tamamlama sigortasının da son derece önemli olduğunu belirtti. Özakıncı, “Bina tamamlama sigortası, hem inşaat firmaları hem de gelecekte bu binalarda yaşayacak olan konut sahipleri için büyük bir güvence sağlar. Bu sigorta türü, inşaat projelerinin tamamlanmama riskine karşı teminat sunarak, projelerin sorunsuz bir şekilde tamamlanmasına katkıda bulunur” dedi.



’’Projelerin yarıda kalma riskini azaltıyor’’


Bina tamamlama sigortasının, inşaat firmalarına mali güvence sağladığının altını çizen Özakıncı, “Müşteri ve yatırımcı nezdinde güvenilirliklerini artırır. Sigorta, maliyetlerin öngörülemeyen nedenlerle artması durumunda projelerin yarıda kalma riskini minimize eder. Konut sahiplerine sağladığı güvence ise yatırım yapılan projenin tamamlanacağına dair maddi ve manevi rahatlık sunar. İnşaatın tamamlanmaması durumunda ortaya çıkabilecek maddi kayıplar ve hukuki sorunlar da bu sigorta ile azaltılır” diye konuştu.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Köyceğiz’de Plaj Hentbol Turnuvası gösteri maçı ile başladı Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde 25. Türkiye Üniversitelerarası Köyceğiz Prof. Dr. Yaşar Sevim Plaj Hentbol Şampiyonası başladı. 25. Üniversitelerarası Prof. Dr. Yaşar Sevim Plaj Hentbol Şampiyonası Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu ve Köyceğiz Belediyesi işbirliğiyle 02-05 Temmuz 2024 tarihleri arasında gerçekleştirilecek. 25. Üniversitelerarası Prof. Dr. Yaşar Sevim Plaj Hentbol Şampiyonası 2 Temmuz Salı günü saat 19.00’da Atatürk heykeline çelenk koyma töreni ile başladı. Çelenk koyma töreninde saygı duruşunda bulunuldu, İstiklal Marşı söylendi. Akabinde Köyceğiz Delta Plajına kadar Atatürk Kordonu boyunca geleneksel şampiyona yürüyüşü yapıldı. Köyceğiz Delta plajında Köyceğiz Belediye Başkanı Ali Erdoğan, Gazi Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Dekanı Serdar Eler ve Üniversite Sporları Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Günay’ın açılış konuşmalarından sonra plaket takdimi yapıldı. Yapılan konuşmalarda Turnuvanın Köyceğiz Belediyesi ev sahipliğinde, 1998 yılında başladığı ve 24 yıldır devam ettiği belirtildi. Turnuvaya katılan takımlara başarı dileğinde bulunuldu. Ardından erkek Milli takım oyuncuları arasında gösteri maçı gerçekleştirildi. Üniversitelerarası Plaj Hentbol şampiyonasında 14 üniversite takımı mücadele edecek. Folklor ekibinin sunduğu gösterinin ardından Plaj Hentbol Şampiyonası ilk gün yemek programı ve Futbol Milli Takımının maçının izlenmesi ile sona erdi.
İstanbul Fatih Camii’nde imama saldıran sanık hakim karşısında Fatih Camii’nde imama ‘hocam bir şey sorabilir miyim’ diyerek bıçakla saldıran, ayırmaya gelen 2 kişinin de yaralanmasına neden olan sanık Ömer Salgın hakim karşısına çıktı. Sanık savunmasında, ‘’Camide kulağıma bazı şeyler çarpmaya başladı, kitaptakilerle imamların söylediği uyuşmuyordu. Kendi dünyamda bir tepki oluşmaya başladı’’ dedi. Fatih’te 8 Ocak 2024’de Fatih Camii imamı Galip Usta’ya ‘hocam bir şey sorabilir miyim’ diyerek bıçakla saldırdığı, kendisini ayırmaya çalışan 2 kişinin ise yaralanmasına neden olduğu iddia edilen sanık Ömer Salgın’ın yargılanmasına devam edildi. İstanbul 35.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ömer Salgın ile avukatı hazır bulundu. Duruşmaya müştekiler avukatı Güven Kuzu da katıldı. ‘’Sürecin sonuna doğru kendi mahallemdeki hocalarla tartışmaya başladım’’ Duruşmada ilk savunmasını yapan sanık Salgın, ‘’Bursa’dayken 5 vakit namaz için camiye gidiyorum. Dinimi kitaplardan öğrendim. Camide kulağıma bazı şeyler çarpmaya başladı, kitaptakilerle imamların söylediği uyuşmuyordu. Kendi dünyamda bir tepki oluşmaya başladı. Camii değiştirmeye başladım, acaba burada bir sıkıntı mı var diye. Kendi içimde bir sıkıntı yaşamaya başladım. Dinimi öğrenmeye çalışırken büyük bir zaman harcadım. Bu sürecin sonuna doğru kendi mahallemdeki hocalarla tartışmaya başladım, küfürler çıkıyordu ağızlarından, sünnette hadiste olmayan şeyler söylüyorlardı. Bu beni ciddi sıkıntılara soktu. Kuran-ı baştan sona okudum, anladığımı düşünüyorum. Benim anladığım şu zamanda imamlar bizim dinimizde vasfedilen imamların görevini yapmıyorlar. Müslümanları dinlerinden çıkarıp başka bir dine yönlendirmeye çalışıyorlar sanki. Ben bunu kabul etmiyorum’’ dedi. ‘’İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu’’ Savunmasına devam eden sanık Salgın, ‘’ O dönem kendi dünyamda ciddi çalkantılar vardı. Bursa’da aradığımı bulamadım, Bursa’dan çıktım İstanbul’a geldim, belki ferahlarım diye. Ne kadar gezdiğimi hatırlamıyorum. Üzerimde bir hal vardı, kendimde değildim. En son Fatih Camii’nde kuran okuyordum. Bir kurtuluş arıyordum neden bu vaziyetteyim diye. İmam kıyafetli birini gördüm akabinde odaya girdim, sonrasını pek hatırlamıyorum. İçimdeki o nefret, ahir zamanın fitnesiyle patladı ve olan oldu. İmam dışında başka kimseye saldırmadım. Kimseden talimat almadım. 40 yaşına geldim şimdiye kadar kimse doğru düzgün dinimi öğretmedi, 40 yaşından sonra Allah nasip etti, içimdeki bu nefreti bir yere yönlendirdim. Bütün taşlar yetine oturduğunda bu olay oldu’’ ifadelerini kullandı. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına ve dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için tarafına gönderilmesine karar verilmesini talep etti. Mütalaa hazırlanacak Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Ömer Salgın’ın tutukluluk halinin devamına ve dosyanın mütalaa hazırlanabilmesi için Cumhuriyet Savcısı’na gönderilmesine hükmederek duruşmayı erteledi. İddianameden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede şüpheli Ömer Salgın’ın, Bilal Erdem ve Galip Usta’ya karşı ayrı ayrı ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan 18 yıldan 30 yıla kadar hapis, Yusufcan İslam’a karşı ‘vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olacak şekilde kasten yaralama’ suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya olmak üzere toplamda 19 yıl 6 aydan 34 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.