Yerel Haberler
İstanbul
Yenidoğan çetesi skandalıyla ilgili Özel Hastaneler Platformu’ndan açıklama: "Süreç içerisinde üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz" 19 Ekim 2024 Cumartesi - 17:00:52 İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan çeteye yönelik Özel Hastaneler Platformu (OHSAD) tarafından yazılı bir açıklamada, süreç içerisinde platformun üzerine düşen görevi yerine getireceği belirtildi. Açıklamada, olay karşısında hayatını kaybeden bebeklerin ailelerine taziye dilekleri iletildi. Açıklamada, bu iddialarla sağlık hizmetlerine olan güveni sarsıldığı, sektördeki diğer sağlık çalışanlarının itibarının zedelendiği belirtildi. Her bir kaybın tarifsiz bir acı olduğu ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gereken tüm adımların atılacağı belirtildi. Açıklamada, özel hastanelerin Türkiye’nin sağlık sistemine önemli katkı sağladığı, yüksek kalite standartlarıyla her gün milyonlarca hastaya hizmet verdiği aktarıldı. Açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde Türkiye’de faaliyet gösteren sağlık kuruluşlarının verdiği hizmetin tüm dünyaya örnek olduğu, bu durumun pandemi öncesinde de çalışma yürüten sağlık turizmi alanında ülkemizin tercih edilirliğinin daha da arttığına değinildi. Her meslekte ve her sektörde suçlular olduğu gibi kahramanların da olduğunun belirtildiği açıklamada, ölen bir bebek için hıçkırarak ağlayan bir hemşire ya da gecesini gündüzüne katıp, gayret eden nice hekimlerin olduğuna değinildi. Açıklamada, "İnsanlık var olduğu müddetçe suçlular olacak, mesleğini kötüye kullanan kişi ya da kişilerin işleyeceği bir suçun bir meslek bütününü zan altında bırakmamalı, bir kuruluşu, bir hastaneyi ya da bir sektörü bütünüyle karalamamalıdır. Kamu ya da özel sektör ayrımı yapılmadan, hekimliğin kutsallığına gölge düşmesine müsaade etmeden, dürüst ve etik çalışma prensiplerine bağlı özel hastanelerin güvenilirliğine gölge düşürülmemelidir" denildi. Yazılı açıklamada, özel hastaneler olarak hasta güvenliği sağlamayı ve devletin koyduğu düzenlemeleri titizlikle uymayı temel sorumluluklardan biri olarak gördükleri ve ilgili kişilerin adalet önünde hesap vermesini destekledikleri kaydedildi. Açıklamada, ‘masumiyet karinesi’ adı altında kurum ve kişilerin suçlu ilan edilmesini doğru bulmadıklarını, Sağlık Bakanlığı tarafından Mayıs 2023 tarihinde başlatılan soruşturmanın dikkatle ve titizlikle yürütüleceğine inandıklarını, süreç içerisinde platformun üzerine düşen görevi yerine getireceği belirtildi. Hasta güvenliği ve sağlık hizmetlerinde kalitenin önemli bir husus olduğunun belirtildiği açıklamada, benzer olayların tekrar yaşanmaması için tüm önlemlerin alınması, bu süreçte çıkarılacak derslerle daha büyük bir sağlık hizmeti sunma doğrultusunda çalışmalara devam edileceği, kötü örnekler nedeniyle tüm özel hastanelere olan güvenin kaybedilmemesi gerektiği belirtildi. Açıklamada, sağlık hizmetlerinin kaliteli, güvenilir ve herkes için erişilebilir olması için özveriyle çalışıldığı, bu süreçte etik dışı davranışlarla mücadele ederken, sağlık sistemlerinin Sağlık Bakanlığı önderliğinde önlemlerin alınacağı aktarıldı.
Yenidoğan çetesi skandalıyla ilgili Özel Hastaneler Platformu’ndan açıklama: "Süreç içerisinde üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz"
19 Ekim 2024 Cumartesi - 17:00 Yenidoğan çetesi skandalıyla ilgili Özel Hastaneler Platformu’ndan açıklama: "Süreç içerisinde üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz" İstanbul’da bebekleri anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan çeteye yönelik Özel Hastaneler Platformu (OHSAD) tarafından yazılı bir açıklamada, süreç içerisinde platformun üzerine düşen görevi yerine getireceği belirtildi. Açıklamada, olay karşısında hayatını kaybeden bebeklerin ailelerine taziye dilekleri iletildi. Açıklamada, bu iddialarla sağlık hizmetlerine olan güveni sarsıldığı, sektördeki diğer sağlık çalışanlarının itibarının zedelendiği belirtildi. Her bir kaybın tarifsiz bir acı olduğu ve bu tür olayların tekrar yaşanmaması için gereken tüm adımların atılacağı belirtildi. Açıklamada, özel hastanelerin Türkiye’nin sağlık sistemine önemli katkı sağladığı, yüksek kalite standartlarıyla her gün milyonlarca hastaya hizmet verdiği aktarıldı. Açıklamada, tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinde Türkiye’de faaliyet gösteren sağlık kuruluşlarının verdiği hizmetin tüm dünyaya örnek olduğu, bu durumun pandemi öncesinde de çalışma yürüten sağlık turizmi alanında ülkemizin tercih edilirliğinin daha da arttığına değinildi. Her meslekte ve her sektörde suçlular olduğu gibi kahramanların da olduğunun belirtildiği açıklamada, ölen bir bebek için hıçkırarak ağlayan bir hemşire ya da gecesini gündüzüne katıp, gayret eden nice hekimlerin olduğuna değinildi. Açıklamada, "İnsanlık var olduğu müddetçe suçlular olacak, mesleğini kötüye kullanan kişi ya da kişilerin işleyeceği bir suçun bir meslek bütününü zan altında bırakmamalı, bir kuruluşu, bir hastaneyi ya da bir sektörü bütünüyle karalamamalıdır. Kamu ya da özel sektör ayrımı yapılmadan, hekimliğin kutsallığına gölge düşmesine müsaade etmeden, dürüst ve etik çalışma prensiplerine bağlı özel hastanelerin güvenilirliğine gölge düşürülmemelidir" denildi. Yazılı açıklamada, özel hastaneler olarak hasta güvenliği sağlamayı ve devletin koyduğu düzenlemeleri titizlikle uymayı temel sorumluluklardan biri olarak gördükleri ve ilgili kişilerin adalet önünde hesap vermesini destekledikleri kaydedildi. Açıklamada, ‘masumiyet karinesi’ adı altında kurum ve kişilerin suçlu ilan edilmesini doğru bulmadıklarını, Sağlık Bakanlığı tarafından Mayıs 2023 tarihinde başlatılan soruşturmanın dikkatle ve titizlikle yürütüleceğine inandıklarını, süreç içerisinde platformun üzerine düşen görevi yerine getireceği belirtildi. Hasta güvenliği ve sağlık hizmetlerinde kalitenin önemli bir husus olduğunun belirtildiği açıklamada, benzer olayların tekrar yaşanmaması için tüm önlemlerin alınması, bu süreçte çıkarılacak derslerle daha büyük bir sağlık hizmeti sunma doğrultusunda çalışmalara devam edileceği, kötü örnekler nedeniyle tüm özel hastanelere olan güvenin kaybedilmemesi gerektiği belirtildi. Açıklamada, sağlık hizmetlerinin kaliteli, güvenilir ve herkes için erişilebilir olması için özveriyle çalışıldığı, bu süreçte etik dışı davranışlarla mücadele ederken, sağlık sistemlerinin Sağlık Bakanlığı önderliğinde önlemlerin alınacağı aktarıldı.
İstanbul’da 33 aracın konsollarını çalan şüpheliler suç makinesi çıktı: Şüphelilerden birinin 113 suç kaydı bulunuyor
19 Ekim 2024 Cumartesi - 16:28 İstanbul’da 33 aracın konsollarını çalan şüpheliler suç makinesi çıktı: Şüphelilerden birinin 113 suç kaydı bulunuyor İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekiplerince 33 aracın camını kırarak konsol hırsızlığına ilişkin şüphelilerin yakalanmasına yönelik Sultangazi ve Kartal’da eş zamanlı operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 3 şüpheliden 2’si tutuklandı, 1’i serbest bırakıldı. İstanbul’un Beşiktaş, Sarıyer, Kağıthane, Eyüpsultan, Bayrampaşa, Sultangazi ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde gözlerine kestirdikleri özellikle BMW marka 33 araçta konsol hırsızlığı yapan şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışma başlatıldı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hırsızlık ve Yankesicilik Büro Amirliği ekiplerince yürütülen çalışmalarda şüphelilerin kimlikleri tespit edildi. Şüphelilerin belirlenen adreslerine 6 Ekim tarihinde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Sultangazi ve Kartal’da düzenlenen operasyonda şüphelilerin suç makinesi olduğu ortaya çıktı. Şüpheli Fazıl K.’nin (41) 44 adet suç kaydının olduğu ortaya çıkarken, hakkında 14 yıl 6 ay kesinleşmiş hapis cezası bulunduğu da belirlendi. Aynı operasyonla gözaltına alınan diğer şüpheli Ferhat S.’nin (44) 17 adet, şüpheli P.Ç.’nin de (47) 113 suç kaydı bulunuyor. 2 şüpheli tutuklandı, 1 şüpheli serbest bırakıldı Şüpheliler çalınan BMW marka araç içerisinde suçüstü yakalanırken, araçlarında yapılan aramalarda 4 hayalet gösterge, 3 NBT ekran, 2 NBT ekran beyni, 2 joystik ele geçirildi. Ekiplerce gözaltına alınan otomobil hırsızlarından Fazlı K. ve Ferhat S. isimli şüpheliler, çıkarıldıkları adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderilirken, P.Ç. isimli şahıs ise çıkarıldığı adli makamlarca serbest bırakıldı. Olay anı güvenlik kamerasında Yaşanan olay anı, park halindeki araçların bulunduğu çevrenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. O görüntülerde şüphelilerin gözlerine kestirdikleri araçların yanına başka bir araçla yaklaşıp, camlarını kırarak eylemi gerçekleştirdiği görüldü.
İstanbul’da L’Etape Türkiye by Tour de France heyecanı
19 Ekim 2024 Cumartesi - 16:08 İstanbul’da L’Etape Türkiye by Tour de France heyecanı 78 Event Genel Müdürü Ömer Kafkas, Türkiye’de ilk kez düzenlenen L’Etape Türkiye by Tour de France hakkında yaptığı açıklamada, "Tour de France 120 yıllık büyük bir kültür ve bu kararları almak kolay süreçler değil. Ciddi bir ön hazırlık süreci geçirdik. Bütün ekimiz sabırsızla bekliyoruz" dedi. Dünyanın en prestijli bisiklet yarışlarından biri olan Fransa Bisiklet Turu’nun resmi amatör serisi L’Etape by Tour de France, Tour de France’ın ikonik yarış atmosferini İstanbul’da yaşatıyor. L’Etape Türkiye by Tour de France’ın start, finish ve EXPO alanı Anadolu Hisarı’nda Küçüksu Kasrı önünde konumlandı. Organizasyonun ilk gününde Expo alanı etkinlikleri, sporcu çip dağıtımı, sahne ve marka etkinlikleri düzenlendi. Organizasyonun ikinci gününde ise yarış yapılacak. Ömer Kafkas: "Tour de France 120 yıllık büyük bir kültür" 78 Event Genel Müdürü Ömer Kafkas, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, zorlu bir süreç sonunda organizasyonu düzenleyeceklerini belirterek, "L’Etape Türkiye by Tour de France, yarın ülkemizde ilk kez gerçekleşecek. 1,5 yıl süren ön hazırlık sürecini tamamladık ve yarın büyük gün. 50 ülkeden 3 bin sporcu İstanbul’dan start alacak. İstanbul’un tüm doğal ve tarihi güzelliklerini geçerek 109 kilometre uzunluğundaki parkuru tamamlayıp, tekrar başladığı yerde bitecek. Aynı zamanda organizasyon 70 ülkede 170 televizyon kanalında yayınlanacağından dolayı hepimiz için heyecan unsuru. Sabah 08.00’de gerçekleşecek startı, biz ve bütün ekimiz sabırsızla bekliyoruz. Heyecan verici ve zorlu bir süreç. Çünkü Tour de France 120 yıllık büyük bir kültür ve bu kararları almak kolay süreçler değil. Bu talep öncelikli olarak kendilerinden geldi. Biz 1,5 yıldır her gün bu ana hazırlanıyoruz. Ciddi bir ön hazırlık süreci geçirdik. Çok ciddi bir parkur belirleme süreci geçirdik. Biz bu organizasyonda 42 kurum ve 27 marka ile birlikte çalışıyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve onlarca kurumla hazırlık süreci sonunda bugüne geldik" ifadelerini kullandı. "Amacımız bunu on yıllarca sürdürüyor olmak" Markaları Türkiye’ye çekebilmenin ana faktörüyle ilgili soruya ise Kafkas, "Tour de France, büyük bir marka. 3,5-4 milyar insanın takip ettiği bir marka. Zaten kendi ışıltısı çok yüksek bir marka. Dolayısıyla Türkiye’de gerçekleşiyor olması tüm kamuoyunda çok yer etti. Herkes tarafından beğeni ile karşılandı. Bununla birlikte paralel olarak markaların bir araya gelmesi çok zor olmadı. L’Etape Türkiye kurumlarıyla, markalarıyla çok güçlü bir organizasyon haline geldi. Amacımız bunu on yıllarca sürdürüyor olmak" diye cevap verdi. "Herkes tarafından heyecan oluşturdu" Kafkas, insanların ve şehrin çok heyecanlı olduğunu vurgulayarak, "Organizasyon herkes tarafından heyecan oluşturdu. Bu kültürü bilen, yaşayan, her yıl Fransa’da gerçekleşen organizasyonu herkes ekran başında izliyor. Bu organizasyonu Türkiye’de birebir yaşıyor olmak, heyecan uyandırdı. Sosyal medyadan sürekli bizi tetikliyorlar. Sporcularımız, İstanbul, Türkiye çok heyecanlı" dedi. Mathieu Clanchin: "İki kıtayı aşan ilk organizasyon olduğu için çok mutluyuz" L’Etape by Tour de France Series Proje Yöneticisi Mathieu Clanchin de duygularını şu sözlerle paylaştı: "İstanbul gibi Türkiye’nin en önemli şehirlerinden birinde bu organizasyonu ilk defa yaptığımız için çok gururluyuz. Bugün halkın günü ve bu organizasyon iki kıtayı aşan ilk organizasyon olduğu için çok mutluyuz. Bu projede yer aldığım için çok gururluyum ve bir parçası olmak benim için büyük bir mutluluk." Yarış için kayıt yaptıran sporcular, organizasyonun ilk gününde keyifli vakit geçirdi.
TRUK Hızlandırma Programı ile sürdürülebilirlik odaklı girişimler küresel pazarlara açılıyor
19 Ekim 2024 Cumartesi - 16:02 TRUK Hızlandırma Programı ile sürdürülebilirlik odaklı girişimler küresel pazarlara açılıyor DenizBank’ın iştiraki NEOHUB ve Birleşik Krallık’ta inovasyon ve teknoloji odaklı faaliyet gösteren Oxford Global Danışmanlık Şirketi Oxentia iş birliği ile, İngiltere ve Türkiye arasındaki girişimcilik ekosistemini güçlendirmek amacıyla hayata geçirilen hızlandırma programı TRUK, finans dünyası ve girişimcilik ekosisteminin katılımıyla gerçekleşen lansmanla kamuoyuna tanıtıldı. Sürdürülebilirlik odaklı girişimlerin küresel pazarlara açılmasını destekleyen uluslararası girişim hızlandırma programı TRUK’ın lansmanı, 17 Ekim, 2024 tarihinde, Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosluğu’nda gerçekleştirildi. Dört ay Türkiye, beş ay Birleşik Krallık ekiplerinin rehberliğinde yürütülen; mentorluk, ağ oluşturma, küresel çapta eğitimler ve özel danışmanlığı kapsayan programı başarıyla tamamlayan girişimciler, Oxtech Ventures tarafından yatırım almaya hak kazanacak. “Sürdürülebilirliğe odaklı start-uplar ekonomik büyümeye sağlıyor” DenizBank Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş konuşmasında, sürdürülebilirlik odaklı start-upları küresel pazarlara açılmaları için destekleyen TRUK programını desteklemekten mutluluk duyduklarını ifade ederek, “DenizBank olarak finans sektörünün, yeşil ekonomiye geçiş sürecinde üstlendiği dönüştürücü rolün bilincindeyiz. 2021’den bu yana tarım, KOBİ’ler, yenilenebilir enerji, kadınların ekonomiye katılımı ve genç girişimcileri desteklemek gibi hem çevresel hem sosyal pek çok alanda yaklaşık 8 Milyar Dolar kaynak sağladık. Sürdürülebilirlik temasına odaklanan start-upların geleceğimize ve ekonomik büyümeye sağlayacakları katkıya olan inancımız tam; onların yanlarında olmaya devam edeceğiz” dedi. “İnovasyon ve sürdürülebilirlik bizim için olmazsa olmaz” NEOHUB Genel Müdürü Gürhan Çam, "Bu program ile sadece girişimcilere yatırım yapılmasına odaklanmıyoruz; onları sürecin başından itibaren her aşamada destekliyoruz. NEOHUB olarak inovasyon ve sürdürülebilirlik alanları bizim için olmazsa olmaz. Bugüne kadar KOBİ’lere karbon ayak izi yönetimi hizmeti sunan Erguvan’a yatırımımız ve İzmir Tarım Teknoloji ortaklığımız ile kaslarımızı güçlendirdik. TRUK Hızlandırma Programı ile birlikte de bu alandaki çalışmalarımızı daha da ileri taşıyoruz” dedi. “Girişimlerimiz global pazarlara açılacak” Oxtech Venture Yönetici Ortağı Siret Ünsal ise bu iş birliğinin girişimcilere sunduğu fırsatların önemine vurgu yaparak, "Girişimcilik dünyasında başarı, gerekli sermayenin yanında değer katan partnerler ve tamamlayıcı network’e erişimle mümkün. TRUK Hızlandırma Programı, girişimcilere bu olanakları sağlayacak ve girişimlerimizin İngiltere pazarı başta olmak üzere global pazarlara açılmalarını ve büyümelerini hızlandıracak" dedi. “Programımız, girişimlerin muazzam potansiyelini ortaya çıkardı” Oxentia Genel Müdürü Steve Cleverley, programın iki ülke arasındaki iş birliğini güçlendirdiğinin altını çizerek, "NEOHUB ile kurduğumuz ortaklık, Türk start-uplarının küresel açılımını desteklemek adına son derece önemli. Türkiye’den çıkan ve birçoğu yenilikçi teknolojiler üzerine inşa edilen, halihazırda kendi iç pazarlarında başarıya ulaşmış girişimlerin muazzam potansiyelini ortaya çıkarmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. TRUK Hızlandırma Programı girişimcileri hakkında Lansmanda; tarımsal verileri yapay zeka, drone ve uydu görüntülemesi ile analiz eden Agrovech, su ve atık su yönetimini optimize eden Blueit, yapay zeka desteği ile elektrikli şarj istasyonlarını akıllı hale getiren E-dison, kaliteli süt üretimine odaklanarak çiftçiye önemli avantajlar sunan MilkWinner/Lakto Wash, karbon emisyonu yüksek sektörlere karbon azaltma ve yönetim hizmetleri sunan Some Carbon, seyahat ederken para kazandıran pazaryeri Pabbler, tarımsal uygulamalar için yosun bazlı yeni gen malzemeleri geliştiren Palgae, enerji tüketimi optimizasyonuna yönelik Sensgreen, kahve atıklarını biyoplastiğe dönüştürerek plastik kullanımını azaltan Wastespresso ve nar kabuğu atıklarını vegan deriye dönüştürerek moda, otomotiv ve mobilya sektörlerine sürdürülebilir çözümler sunan Yugen olmak üzere programda yer alan 10 girişim sunum yaptı.