POLİTİKA - 09 Ekim 2024 Çarşamba 20:04

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Yeşilay İstanbul zirvesine katıldı

A
A
A
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş Yeşilay İstanbul zirvesine katıldı

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, katıldığı Yeşilay 5. İstanbul İnisiyatifi Zirvesi’nde konuştu. Bakan Göktaş, “Bugüne kadar 971 bin 576 kişiye farkındalık eğitimleri verdik. Sosyal Medya Çalışma Grubumuz ile çocukların olumsuz etkilenebilecekler içerikleri tespit etmek ve bunlara yönelik koruyucu, önleyici faaliyetler yürütüyoruz” dedi.


Yeşilay tarafından düzenlenen 5. İstanbul İnisiyatifi Zirvesi gerçekleştirildi. Fatih Eminönü’nde bulunan Sepetçi Kasrı’nda gerçekleşen zirveye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Yeşilay Genel Başkan Yardımcısı Sümeyye Ceylan, yabancı uzmanlar ve davetliler katıldı.


"Bağımlılık konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan kapsamlı eğitimler veriyoruz”


Programın açılışının ardından konuşan ve bakanlığın farkındalık konusundaki çalışmalarına değinen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Bağımlılıkla mücadele çalışmalarımızın temelini oluşturan kurul kararları doğrultusunda hazırladığımız, Ulusal Strateji Belgeleri ve Eylem Planları kapsamında etkili bir iş birliğiyle çalışmalar yürütüyoruz. Bakanlık olarak, önleyici rehberlik, eğitim programları düzenliyor, farkındalık oluşturmak amacıyla projeler gerçekleştiriyoruz. Tüm çalışmalarımızı çatısı altında yürüttüğümüz Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Programı bu amaçla hayata geçirdiğimiz bir çalışmadır. Bu program kapsamında öncelikli olarak, madde bağımlılığıyla mücadelede ön saflarda görev yapacak meslek elemanlarımıza “Formatör Eğitimi” veriyoruz. Ayrıca 81 ilimizde, bağımlılık konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlayan kapsamlı eğitimler veriyoruz. Artık sadece madde bağımlılığı konusunda değil; alkol, tütün, kumar ve teknoloji bağımlılığı konularında da farkındalık oluşturacak çalışmalar yürütüyoruz” şeklinde konuştu.


“Bugüne kadar 971 bin 576 kişiye farkındalık eğitimleri verdik”


Bakanlık olarak farkındalık eğitimlerinin verildiğini söyleyen Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “Bu kapsamda bugüne kadar 971 bin 576 kişiye farkındalık eğitimleri verdik. Diğer yandan ise, Aile Eğitim Programı kapsamında “Madde Kullanım Riski ve Madde Bağımlılığından Korunma” modülü ile ailelere, bağımlılığın belirtileri, risk faktörleri ve korunma yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler sunuyoruz. Bu modülle ise bugüne kadar 449 bin 293 kişiye ulaştık. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planımız, bağımlılıkla mücadele çalışmalarımızda bizler için önemli bir yol haritasıdır” ifadelerini kullandı.


“Dijital bağımlılık ve kumar bağımlılığı da eylem planımız kapsamında mücadelemizi sürdürdüğümüz hedeflerimiz arasında yer almaktadır”


Dijital ve kumar bağımlılığı ile ilgili mücadelenin de sürdüğünü söyleyen Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “Son yıllarda ciddi bir problem olarak karşımıza çıkan dijital bağımlılık ve kumar bağımlılığı da eylem planımız kapsamında mücadelemizi sürdürdüğümüz hedeflerimiz arasında yer almaktadır. Bunun yanı sıra eylem planı kapsamında verdiğimiz eğitimlerle aileyi ve özellikle gençlerimizin geleceğini tehdit eden şiddet, zararlı akımlar ve alışkanlıklarla etkili bir mücadele ortaya koyuyoruz. Ayrıca sıra çocuklarımızı, her türlü yazılı, görsel ve dijital yayınların zararlarından korumak için olumsuz içeriklere yönelik etkili bir bilinçlendirme ve takip süreci yürütüyoruz” diye konuştu.


“Zararlı içerikleri gerekli mercilere iletiyor ve hızlı bir şekilde aksiyon alıyoruz”


Bakan Mahinur Özdemir Göktaş, “Sosyal Medya Çalışma Grubumuz” ile çocukların olumsuz etkilenebilecekler içerikleri tespit etmek ve bunlara yönelik koruyucu, önleyici faaliyetler yürütüyoruz. Ayrıca vatandaşlarımızın çocuklar için zararlı olduğunu düşündükleri içerikleri, yayınları ve uygulamaları kolayca bildirebilmeleri için DUY İhbar Platformunu oluşturduk. Bu kapsamda Dijital haberleşme kanalları ve web sitesi üzerinden bildirilen tüm içerikleri titizlikle inceliyoruz. Zararlı içerikleri gerekli mercilere iletiyor ve hızlı bir şekilde aksiyon alıyoruz. Ayrıca, Sosyal Hizmet Merkezlerimizle, bağımlılık öyküsü olan vatandaşlarımıza ve ailelerine sosyal uyum süreci için danışmanlık hizmeti veriyoruz” ifadelerini kullandı.


Konuşmasına devamında teknolojik bağımlılığa değinen Bakan Göktaş, “Günümüzde hızla gelişen teknolojinin hayatımızı kolaylaştırmasının yanı sıra birtakım zorlukları, tehditleri ve tehlikeleri de beraberinde getirdiğine şahit oluyoruz. Kişisel verilerin gizliliği, siber güvenlik riskleri, dijital zorbalık, zararlı akımların yaygınlaşması ve dijital bağımlılık bu tehlikelerden sadece birkaçıdır. Özellikle çocuklarımızın masum dünyasını kirleten dijital içerikler, onların geleceğini doğrudan etkiliyor. Dijitalleşmenin bizi karşı karşıya bıraktığı tehlikelere karşı tedbirli olma gerekliliği ise ülkemizin geleceği açısından büyük bir önem arz ediyor” diye konuştu.


Program daha sonra toplu fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Oğullarının ölümüne sebep olan sanığa verilen cezayı az bulup üst mahkemeye başvurdular, ikinci şoku yaşadılar Antalya’da çarptığı yayanın hayatını kaybetmesine neden olan sürücüye 6 yıl 8 ay hapis cezası verilmesine itiraz eden aile, üst mahkemenin kararı ile şoke oldu. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinde görülen duruşmada cezası 4 yıla düşürülen sürücü tahliye edildi. Geçtiğimiz yıl 10 Haziran tarihinde Antalya’nın Muratpaşa ilçesi Lara Caddesi’nde meydana gelen olayda, gece saat 03.00 sıralarında otomobilinden inerek yolun karşısına geçmek isteyen Tarık Deniz, B. S.’nin kullandığı otomobilin çarpması sonucu kaza yerinde hayatını kaybetmişti. Kazanın ardından olay yerinden yerinden kaçan B. S., 3 gün sonra karakola giderek teslim oldu ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yapılan itiraz üzerine tutuklanan B. S. hakkında "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan dava açıldı. Antalya 36. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada, alkollü araç kullandığı belirlenen sanık B. S’yi, "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan 6 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme sanığı tahliye etti Tarık Deniz’in ailesinin sanığın aldığı cezayı az bularak yaptığı itirazı üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinde bugün görülen davada sanık B. S. (31), kazada hayatını kaybeden Tarık Deniz’in (35) babası Cuma Deniz, annesi Cennet Deniz ve taraf avukatları salonunda hazır bulundu. Kaza sırasında alkollü olmadığını savunan B. S.’nin mahkemede, "Bir ses geldi, çok korktum. Aklımın kontrolünü kaybettim. Panikle olay yerinden kaçtım" dediği öğrenildi. Mahkeme heyeti, sanığı "bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan tali kusurlu olduğu gerekçesiyle önce 3 yıl hapis cezasına çarptırdı. Ardından ceza bilinçli taksir artırımı yapılarak 4 yıla yükseltildi. Sanığın hapiste geçirdiği süreyi göz önüne alan mahkeme, sanık B. S.’nin tahliyesine karar verdi. Üst mahkeme verilen cezayı düşürdü Duruşma sonrası gazetecilere konuşan Tarık Deniz’in babası Cuma Deniz, Antalya 36. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanığa verilen 6 yıl 8 ay hapis cezası kararına itiraz ettiklerini ancak üst mahkemenin ise verilen cezayı düşürdüğünü belirterek, “Sanık aşırı derecede alkollü bir şekilde kullandığı otomobiliyle yüksek hızla oğluma çarparak ölümüne sebebiyet veriyor. Mahkemede içki içtiğine dair adisyon fişi sunduk. Bin 800 lira hesap ödediğini sunduk. Şahıs alkollü, olay yerini terk etmiş, oğlumun ölümüne sebep olmuş, hızlı araç kullanmış ve oğlumu 32,5 metre savurmuş. Görgü tanığı var. Adisyon fişi var. Şahıs kazadan 3 gün sonra teslim olarak alkollü olmadığını ispat etmeye çalışıyor” dedi. “7 yıllık ceza 4 yıla düştü ” Sanığın kazanın meydana geldiği yolda hız sınırına uymuş olsa oğlunun ölmeyeceğini söyleyen baba Cuma Deniz, “Hız sınırının 30-40 kilometre, sanık bu hızla oğluma çarpmış olsaydı, oğlum ölmeyecekti, ancak 120 kilometre hızla aracın çarpması nedeniyle oğlum 32,5 metre savrularak elektrik direğine çarparak kaza yerinde hayatını kaybediyor. Şahıs aracını, kimliğini her şeyini araçta bırakarak olay yerinden kaçıyor. 3 gün sonra alkol etkisi geçtikten sonra gidip teslim oluyor. Verilen 6 yıl 8 aylık cezayı az bulduğumuz için itiraz ettik. Mahkemede sayın savcımız sanığın suçlu olduğunu, bilinçli taksirle adam öldürdüğünü söyledi ancak sanık mahkeme tarafından serbest bıraktı. Evladı öldürülmüş bir babayım. 7 yıllık ceza bir de 4 yıla düştü" ifadelerini kullandı. Anne gözyaşlarını tutamadı Gözyaşlarına hakim olamayan anne Cennet Deniz ise oğlunun bir kazaya değil, cinayete kurban gittiğini söyleyerek, “Benim bütün ümidimi kırdılar. Hem alkollü hem de hızlı araç kullan, oğluma çarp, sonra kaçıp 3 gün sonra gel teslim ol. Benim çocuğum toprakta çürüdü, o da hapiste çürüsün. Cinayet bu, kaza değil” şeklinde konuştu.
Zonguldak Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor Zonguldak’ta özel bir maden ocağının yakınında bulunan evlerde meydana gelen çatlaklar sebebiyle mahalle sakinleri korku dolu anlar yaşıyor. Mahalle yolunun bir bölümü ise bir evin giriş katına göçerken ev sahibi yetkililerden uzanacak yardım eli bekliyor. Kilimli ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden sahasında ruhsatlı bir şirketin işlettiği ocağın yakınında bulunan evlerde ve çevresinde çatlaklar meydana geldi. Evlerinde her gece dinamit sesiyle uyandıklarını ve korku yaşadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, 40 kadar evin içinde ve çevresinde çatlaklar oluştuğunu belirttiler. Mahalle yolunun bir bölümünün evinin giriş katına göçerek toprak yığını ile dolduğunu anlatan 67 yaşındaki Hamdi Kuzu, olaydan sonra AFAD ve TTK ekiplerinin inceleme yaptığını ve evin tahliye edilmesi gerektiğini söylediklerini anlattı. On bin liralık geliriyle başka bir yere taşınacak maddi imkanının bulunmadığını ifade eden Kuzu, "Ben 30-40 senedir burada yaşıyorum. Maden ocağından girdiler evlere, mahalleye zarar verdiler. Geçen hafta sonu AFAD geldi. Bana ’burada duramazsın, sürekli aşağıya batar. Senin burada hayati tehliken var’ diye söylediler. Sadece kiraya çıkmamı söylediler. Fakat ben 10 bin lira maaşımla ne yaparım? Nasıl geçinirim? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ekipler geldiler. Onlar da aynısını söylediler. Onlar da ’burada duramazsın’ dediler. Hayati tehlike olduğunu söylediler" diye konuştu. Kilimli İlçe Kaymakamlığı’na giderek şikayet dilekçesi verdiğini söyleyen Kuzu, "Kaymakamlık TTK’ya yazı yazdı. İki memur geldi. Keşif yaptı. Aynısını da onlar söyledi. Hiç kimse bana arka çıkmadı. Kimse bana yol göstermiyor. Devamlı dinamit atılıyor. Evler oynuyor. Patlamasından, sesinden uyku uyuyamıyoruz. Olay günü de evin altı göçtü. Yolun altı evimin içine göçtü. Gelen bakıp gidiyor" dedi. "Şikayetimizi TTK’ya yaptık, konunun üzerine gitmiyor" Evinin içinde ve çevresinde çatlaklar meydana gelen 68 yaşındaki Abdullah Yılmaz da uzun yıllar TTK’ya hizmet ettiğini söyleyerek "Maden ocaklarını özel şirketler ticaret yapmak için kullanıyor. Bu esnada özel sektörler vatandaşa yer üstünde zarar veriyor. Yer altında devamlı çalışma olduğu için boşluklar oluşuyor. Dinamit atıyorlar. Üstteki evler sallanıyor. Şu anda benim 2-3 sene önce yaptığım evimin önündeki beton ve kolonları komple çatladı. Biz bunları gereken birimlere söyledik. TTK’nın yetkili elemanları geldi, raporu düzenledi. Biz bir süre sonra kontrol amaçlı gittik. Çünkü ben TTK’ya 26 senemi verdik. Herkesin para kazanmasını isterim. Ama bana zarar vermeden para kazansın. Biz bunları bildirdiğimiz şekliyle kaldı. TTK bunu üstüne gitmiyor. Vatandaş zarar görecekmiş, görmeyecekmiş diye bunun hiç hesabını yapmıyor" şeklinde konuştu.