GÜNDEM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 21:55

Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor

A
A
A

Zonguldak’ta özel bir maden ocağının yakınında bulunan evlerde meydana gelen çatlaklar sebebiyle mahalle sakinleri korku dolu anlar yaşıyor. Mahalle yolunun bir bölümü ise bir evin giriş katına göçerken ev sahibi yetkililerden uzanacak yardım eli bekliyor.

Kilimli ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait maden sahasında ruhsatlı bir şirketin işlettiği ocağın yakınında bulunan evlerde ve çevresinde çatlaklar meydana geldi. Evlerinde her gece dinamit sesiyle uyandıklarını ve korku yaşadıklarını ifade eden mahalle sakinleri, 40 kadar evin içinde ve çevresinde çatlaklar oluştuğunu belirttiler.

Mahalle yolunun bir bölümünün evinin giriş katına göçerek toprak yığını ile dolduğunu anlatan 67 yaşındaki Hamdi Kuzu, olaydan sonra AFAD ve TTK ekiplerinin inceleme yaptığını ve evin tahliye edilmesi gerektiğini söylediklerini anlattı.

On bin liralık geliriyle başka bir yere taşınacak maddi imkanının bulunmadığını ifade eden Kuzu, "Ben 30-40 senedir burada yaşıyorum. Maden ocağından girdiler evlere, mahalleye zarar verdiler. Geçen hafta sonu AFAD geldi. Bana ’burada duramazsın, sürekli aşağıya batar. Senin burada hayati tehliken var’ diye söylediler. Sadece kiraya çıkmamı söylediler. Fakat ben 10 bin lira maaşımla ne yaparım? Nasıl geçinirim? Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’ndan ekipler geldiler. Onlar da aynısını söylediler. Onlar da ’burada duramazsın’ dediler. Hayati tehlike olduğunu söylediler" diye konuştu.

Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor

Kilimli İlçe Kaymakamlığı’na giderek şikayet dilekçesi verdiğini söyleyen Kuzu, "Kaymakamlık TTK’ya yazı yazdı. İki memur geldi. Keşif yaptı. Aynısını da onlar söyledi. Hiç kimse bana arka çıkmadı. Kimse bana yol göstermiyor. Devamlı dinamit atılıyor. Evler oynuyor. Patlamasından, sesinden uyku uyuyamıyoruz. Olay günü de evin altı göçtü. Yolun altı evimin içine göçtü. Gelen bakıp gidiyor" dedi.

Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor

"Şikayetimizi TTK’ya yaptık, konunun üzerine gitmiyor"

Evinin içinde ve çevresinde çatlaklar meydana gelen 68 yaşındaki Abdullah Yılmaz da uzun yıllar TTK’ya hizmet ettiğini söyleyerek "Maden ocaklarını özel şirketler ticaret yapmak için kullanıyor. Bu esnada özel sektörler vatandaşa yer üstünde zarar veriyor. Yer altında devamlı çalışma olduğu için boşluklar oluşuyor. Dinamit atıyorlar. Üstteki evler sallanıyor. Şu anda benim 2-3 sene önce yaptığım evimin önündeki beton ve kolonları komple çatladı. Biz bunları gereken birimlere söyledik. TTK’nın yetkili elemanları geldi, raporu düzenledi. Biz bir süre sonra kontrol amaçlı gittik. Çünkü ben TTK’ya 26 senemi verdik. Herkesin para kazanmasını isterim. Ama bana zarar vermeden para kazansın. Biz bunları bildirdiğimiz şekliyle kaldı. TTK bunu üstüne gitmiyor. Vatandaş zarar görecekmiş, görmeyecekmiş diye bunun hiç hesabını yapmıyor" şeklinde konuştu.

Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor

Onur Altındağ



Bu mahallede 40 hane her gece dinamit korkusu ile uyuyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Barajda ölü bulunan 5 yaşındaki Melike cinayetinde yeni gelişme Arnavutköy 5 yaşındaki bir kız çocuğunu öldürerek cesedini Sazlıbosna barajına atan cinayet zanlıları Meryem Ataman, Zehra Öztürker ve baba Cahit Eşiyok emniyetteki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Yıllar sonra aile ile ilgili yeni detaylar ortaya çıktı. Baba Cahit Eşiyok polise verdiği ilk ifadesinde “Çocuk bakımsızlıktan dolayı öldü, bende daha sonra baraj gölüne attım” dediği öğrenildi. Olayın ardından 6 yıl geçmesinin ardından cinayete kurban giden 5 yaşındaki kız çocuğunun kardeşinin Esenyurt ilçesinde okuduğu okulda 22 Kasım tarihinde Ecrin Eşiyok rehber öğretmenine giderek “Babam kardeşimi öldürüp göle attı” demiş, durumdan şüphelenen öğretmen polis ekiplerine haber vermişti. Çocuk, polis ekipleri tarafından korumaya alınırken, pedagog eşliğinde detayları anlatması üzerine ifadesi alınmıştı. Yapılan çalışmalar sonucunda baba ve iki eski eşi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü’ne götürülen zanlıların Cinayet Büro Amirliği’ndeki ifade işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi. Zanlılar adliyeye sevk edildi İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ndeki işlemlerin tamamlanmasının ardından zanlı baba Cahit Eşiyok, Meryem Ataman ve Zehra Öztürker, Gaziosmanpaşa Adalet Sarayı’na sevk edildi. Baba Cahit Eşiyok’un çocukları Hasan Eşiyok, Ömer Eşiyok ve Ecrin Eşiyok ise ekipler tarafından çocuk esirgeme kurumuna teslim edildi. Baba’dan şaşırtan ifade Gözaltına alınarak emniyete götürülen Şüpheli baba emniyette verdiği ilk ifadesinde "Çocuk bakımsızlıktan dolayı ölmüştü. Bende daha sonra götürüp baraja attım” dediği öğrenildi. Gözaltında bulunan diğer şüpheliler ise üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. DNA örnekleri eşleştirilecek Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli baba sağlık kontrolü için hastaneye götürüldü. Polis şüpheli babadan alınan kan örneklerini Adli Tıp Kurumu’na gönderdi. Şüpheli anne ve baba ile 2018 yılında bulunan cesedin DNA örnekleri eşleştirileceği belirtildi. 12 gün önce boşandılar Yıllar sonra ortaya aileye ait yeni bilgiler ortaya çıktı. İddiaya göre Cahit ve Meryem Eşiyok Çifti 2008 yılında evlenmiş, bu evlilikten H.E. (13) E.E.(12) ve cesedi bulunan Melike isminde çocukları dünyaya gelmişti. 15 Ocak 2018 tarihinde ikili geçimsizlikten dolayı boşanma kararı almıştı. 4 yıl önce 2020 yılında Meryem ve Cahit çifti tekrar evlenerek hayatlarını birleştirdi. Ö.E isminde bir çocukları daha dünyaya geldi. Çiftin bundan 12 gün önce 15 Kasım 2024 günü yeniden boşandığı öğrenildi. 5 yaşındaki Melike’nin hangi tarihte öldürülüp göle atıldığı ise yapılan çalışmalar sonrası netlik kazanacak.
Manisa Geliştirdikleri robotla yarışmaya katılacaklar Manisa’nın ilk ve tek çocuk derneği olan Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği’nin takımı Lavender Robotics, geliştirdikleri robotla İtalya’da Manisa’yı temsil edecekler. Türkiye’yi temsil etmek için 30 bin dolara ihtiyacı olan takım üyeleri kendilerini destekleyecek sponsorlardan yardım beklediklerini söyledi. Manisa’da Geleceği Tasarlayan Gençler Derneği çatısı altında çalışmalarını yürüten ve yaklaşık bir yıl önce kurulan Lavender Robotics takımı, katıldığı yarışmalarda 8 ödül aldı. ‘Bilimin Ötesinde yolculuk’ projesi kapsamında çalışmalarını Salihli’nin Kabazlı Mahallesi’ndeki atölyede sürdüren Lavender Robotics takımı, geliştirdikleri robotla önce İstanbul’da, daha sonrada İtalya’da yarışmaya katılacak. “Bir yılda 8 ödül kazandık” Takım kaptanı Ada Kızıl, amaçlarının robotik ve sistem eğitimlerini ulaşamayan çocukları, ulaşmak olduğunu söyledi. Kızıl “Dezavantajlı çocukları bilim ve teknolojiyi ulaştırarak, onların hayallerine giden yolda potansiyellerini keşfetmelerine eğitimlerle yardımcı oluyoruz. Bizlerde bu alanda kendimizi geliştirip, takımla birlikte uluslararası robotik yarışmalara katılıyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın en büyük teknoloji festivali Teknofest başta olmak üzere uluslararası yarışmalara katılıyoruz. Takım olarak uluslararası 8 tane ödül kazanırken, ülkemize ödül kazandıranlardan biri olduk” dedi. “Ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz” Takım kaptanlarından Ege Kızıl, Lavender Robotics’i 7 arkadaş ile birlikte “Hiçbir meraklı zihin geride bırakılmamalı” diyerek kurduklarını söyledi. Bugüne kadar birçok yarışmaya katıldıklarını anlatan Kızıl, “Kendi hayatımız boyunca robotik eğitiminin ayrıcalıklı bir zümreye ayrıldığını gördük. Katıldığımız tüm yarışmalara özel eğitim kurumları veya bazı kesimler katılıyordu. Düşündük ki neden bu konuda neden tutkulu olan ve kendini geliştirmek isteyen gençlerde bu eğitimlerden ücretsiz bir şekilde faydalanıp, kendilerini kanıtlamasınlar. Gerçekten amacımızın da başarıya ulaştığına inanıyoruz. Bir yıl gibi kısa bir sürede Amerika ve Türkiye’nin en büyük teknoloji festivali Teknofest’ten ödüller aldık. Toplamda bir yılda 8 ödül kazandık. Ülkemizi FTC Yunanistan Şampiyonasında hem robot tasarımı, hem de promod ödülünü getirdik. Şimdi önümüzdeki süreçte ülkemizi İtalya’da temsil edeceğiz. Ülkemizi ayrıca Amerika’da temsil etmek istiyoruz. İtalya’da ülkemizi en iyi şekilde temsil edebilmek için sponsorların desteğine ihtiyacımız var.” diye konuştu. “İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır” İstanbul FTC ve İtalya FTC’deki yarışmalara katılacaklarını anlatan Takımın Mekanik Kaptanı Mert Yağmurlu, “Hazırlamış olduğumuz robot, İstanbul’daki yarışmaya katılacak, ayrıca İtalya’da ülkemizi temsil edecek. Katılacak olduğumuz yarışmalarda çok güçlü sponsor desteği olan rakiplerimiz var. Bizimde şuan güçlü desteğe ihtiyacımız var” derken, Takımın Mekanik Bölümü üyesi Ata Ömer Döner ise “FTC’de her farklı bir tema belirleniyor ve bu temaya özel projeler hazırlamanız gerekiyor. Farklı görevler veriliyor. Bu görevlere özel robot yapmanı gerekiyor. İtalya’daki yarışmada görev yapacak robotumuz hazır. Robotumuzla İtalya’da ödül almayı planlıyoruz” dedi. "Ülkemizi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyacımız var" Hayallerinin gerçekleştirilmesinde katkısı olan herkese teşekkür eden takımın Yazılım Kaptanı Yusuf Karamuk ise, “Önümüzdeki süreçte ülkemizi daha iyi temsil edebilmek için 30 bin dolara ihtiyaç var. Bu bütçeyi takım üyelerimizin yol, konaklama ve robotik malzemesi için kullanacağız” diye konuştu.
Bursa Bursa’nın lezzeti 25’inci şubesiyle Heykel’de Bursa’nın sembol lezzeti kestane şekerini Kardelen 25. şubesini Bursa’nın kalbi Heykel’de, Bursa Valiliği’nin karşısında açarak lezzet tutkunlarına bir adım daha yaklaştı. Kardelen ve Yaylacık markalarıyla Türkiye’nin dört bir yanına, Cardelion markasıyla ise dünyanın pek çok yerine ulaştıran İlka Şekerleme, 25. şubesini Atatürk Caddesinde açtı. İlka Şekerleme Genel Müdürü Mümin Akgün, Kardelen Kestane Şekeri’nin, Bursa’nın geleneksel lezzetini dünyaya tanıtma misyonunu başarıyla sürdürdüğünü vurguladı. 60’tan fazla ürün çeşidiyle hem Bursa hem de Türkiye ekonomisine katkı sağladıklarını belirten Akgün, “Kestane şekeri dendiğinde akla gelen ilk şehir Bursa’dır. Biz de bu eşsiz lezzeti 30 yıldır dünyanın dört bir yanına ulaştırarak hem şehrimizin hem de ülkemizin adını gururla temsil ediyoruz” dedi. Tarihi aksta kolay erişim Yeni şube, Ulu Cami karşısında hizmet veren diğer mağazasıyla birlikte Bursa’nın tarihi ve turistik aksında yer alıyor. Cumhuriyet Caddesi üzerindeki diğer Kardelen şubesiyle de bu tarihi bölgede müşterilerine daha kolay ulaşma imkânı sunan İlka Şekerleme, Bursa’nın lezzet mirasını koruyarak geniş kitlelere yaymayı hedefliyor. Hijyen ve kaliteden ödün vermeyen üretim Akgün, İlka Şekerleme’nin üretim süreçlerinde hijyen ve kaliteye verdiği önemi de dile getirdi. Modern tesislerde üretim yaptıklarını ifade eden Akgün, "Tesisimize giren herkes, hijyen paspası, turnike sistemi ve el dezenfeksiyonu gibi uluslararası standartlara uygun bariyerlerden geçmek zorundadır. Tüm çalışanlarımızın düzenli sağlık kontrolleri yapılır ve üretim süreçlerinde kalite belgelerimizle öncüyüz. Türkiye’de sektörde ilk ISO 22000 ve FSSC 22000 belgelerine sahip olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu. “Yeni şubemiz ile tarihi Bursa’ya daha da yakınız” Bursa’nın tarihi ve turistik merkezi Heykel’de açılan yeni şube, Atatürk Caddesi’ndeki Tarihi Valilik Binası karşısında Ahmet Vefik Paşa Tiyatrosu yakınındaki konumuyla dikkat çekiyor. Mümin Akgün, “Müşterilerimizin bize daha rahat ulaşabilmesi için yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz” diyerek şubeleşme stratejilerindeki kararlılıklarını ifade etti. Açılışta Kardelen lezzeti ikram edildi Yeni şubenin açılışı, firma yetkilileri, çalışanlar ve davetlilerin katılımıyla coşkulu bir şekilde gerçekleştirildi. Katılımcılara Kardelen’in efsanevi kestane şekeri ikram edilirken, açılış büyük ilgi gördü. Online satışlarla her yerde İlka Şekerleme’nin ürünlerine sadece şubelerden değil, aynı zamanda www.kardelen.com üzerinden de ulaşmak mümkün. Yurt içi ve dışındaki geniş bayi ağı sayesinde tüketicilere en kaliteli kestane şekerini ulaştırmaya devam eden firma, Bursa’dan dünyaya açılan bir lezzet köprüsü olmayı sürdürüyor.