SPOR - 05 Temmuz 2024 Cuma 11:54

A Milli Erkek Basketbol Takımı, Sırbistan’daki hazırlık turnuvasına katılmayacak

A
A
A
A Milli Erkek Basketbol Takımı, Sırbistan’daki hazırlık turnuvasına katılmayacak

A Milli Erkek Basketbol Takımı, sakat oyuncuların fazlalığı ve riske edilmemesi gerekçesiyle Sırbistan’da düzenlenecek hazırlık turnuvasına katılmama kararı aldı.

Türkiye Basketbol Federasyonu’nun resmi internet sitesinden konuya ilişkin yapılan açıklamada, “Yaza kısıtlı kadroyla başladığımız kamp süreci; A Erkek Milli Takımımızda yaşanan ve tekrarlayan sakatlıklar sonrasında, 11 kişilik kadroyla Fransa’da oynadığımız ikili temas karşılaşmasında iki oyuncumuzun daha sakatlanmasıyla devam etmiştir. Bu süreçte ay-yıldızlılarımızı eksik kadro nedeniyle, deplasmanda oynayacağımız karşılaşmalarda riske etmemek adına Sırbistan’da düzenlenecek olan hazırlık turnuvasına katılmama kararı alınmıştır. Millilerimizin, FIBA 2025 Avrupa Şampiyonası Elemeleri hazırlıkları Kasım ayında devam edecektir” denildi.

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir Büyükşehir Belediyesi memurlarının talebi mecliste görüşülecek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, temmuz ayı meclis toplantısında kent gündemindeki konular hakkında bilgilendirme yaptı. Başkanlık tarafından meclise uzun süredir kamuoyunu meşgul eden ve belediye yetki sınırının üstünde talep edilen sosyal denge tazminatı hakkında önerge sunuldu. Başkan Tugay, “Yasalar bir sınır koyuyor. Böyle bir karar alacaksak meclisimizin onayı ile yapmak istiyorum. Buyurun bu kararı birlikte verelim” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi temmuz ayı meclis toplantısının ilk oturumu İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay yönetiminde toplandı. Mecliste başkanlık makamından gelen ek önergeler arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde görev yapan memurların sosyal denge tazminatında yasal sınır yetkisine ilişkin madde gündeme geldi. Başkanlık makamı, Tüm Bel-Sen’e bağlı kamu çalışanlarını ilgilendiren yasal sınır üstündeki sosyal denge tazminatı için “meclis kararı alınması” maddesini meclisin görüşüne sundu. “Böyle bir karar alacaksak meclisimizin onayı ile yapmak istiyorum” Madde ile ilgili AK Parti ve MHP grubunun eleştirileri üzerine konuşan Başkan Tugay, “Sosyal Denge Tazminatının yasal dayanağının olması gerektiğini söyledim. Yasal sınırın üzerinde bir ödeme yapılmasıyla ilgili bir şeyler konuşulduğunda, ‘Sancaktepe’de AK Parti yasal sınırın üzerine çıktı’ diye bir açıklama yapıldı. Ben bu konuyu anlamakta zorlanıyorum. Bana birisinin bu konuda yetki vermesi lazım. Ben meclisimizin görüşüne başvuruyorum. Daha önce alınan yetki, yasal sınırın üzerine çıkmak için yeterli değildi. Yasalar bir sınır koyuyor. Siz daha önce yasal sınırda bir yetki verdiniz. Şu anda böyle bir karar alacaksak meclisimizin onayı ile yapmak istiyorum. Sizler olumsuz görüş verecekseniz Hukuk Komisyonu’nda, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda tartışılır. Vermeyecekseniz zaten kabul edip geçeceğiz. Neyi tartışıyoruz” diye konuştu. “Öyle belediye başkanına yıkarak olmuyor bu işler” Başkan Tugay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ortada bir yasal sınır var ve bu yasal sınır aşılamaz diyorsunuz. Diğer taraftan ikramiyeler, başka ödemeler vaat ediyorsunuz. Bunların neye dayandığı belli değil. Böyle bir şey yok. Yasal sınır, yasal sınırdır. Öyle yasada ikramiye de başka türlü bir ödeme de yok. Biz şimdi 17 Mayıs’ta verdiğiniz yetkiyle, o yasaya uygun olarak bir toplu iş sözleşmesi imzalayamadık. Arkadaşlarımıza yasamızda böyle bir sınır var, bunu aşamayız dedim. Fakat onlar bunu kabul etmediler. Daha önceden verilmiş bir şey var. Ama o konuyla ilgili Sayıştay’ın ciddi bir eleştirisi, soruşturma açılacağına dair bir tespiti de var. Ben şimdi meclise şunu söylüyorum; bu arkadaşlarımız bizim çalışanlarımız. Sizler de benim gibi bu belediyenin siyasi sorumluluğunu taşıyan meclis üyelerisiniz. Buyurun bu kararı birlikte verelim, çözümü de birlikte bulalım. Bugün bir karar almıyoruz, komisyonlara sevk ediyoruz. İlgisi olan herkes gitsin, tartışsın, görüşünü dile getirsin. Ben meclisimizin kararının bize referans olacağına inanıyorum. Sonuçta bu tür konular hukukla ilgilidir. Hukuk yoluna gittiğinizde en azından ‘Bakın meclisimizdeki AK Partili, MHP’li meclis üyelerimiz de yasal sınırın üzerine çıkılmasıyla ilgili olumlu görüş bildirdiler. Dolayısıyla bunu bir tür hak görmelisiniz’ deriz. Bu yetkinin altında sizin de imzanızın olmasını istiyorum. Komisyonlardan bu kararın oy birliğiyle gelmesini istiyorum. Herkes bu sorumluluğu paylaşmalı” ifadelerini kullandı. Görüşlerin ardından sosyal denge tazminatı ile ilgili madde oy birliğiyle Hukuk Komisyonu ile Plan ve Bütçe Komisyonu’na sevk edildi. “İzmir 0-4 metreküp suda İstanbul’dan yarı yarıya daha ucuz” Meclis oturumunda yapılan görüşmelerde, AK Parti grubu tarafından Ankara, İstanbul ve İzmir’in hanelerdeki su kullanım ücretlendirilmesiyle ilgili önerge gündeme geldi. Önergedeki ve kamuoyundaki hesaplamalarda yanlışlık olduğu rakamlarla açıklayan Başkan Dr. Cemil Tugay, “15 metreküp harcayan bir vatandaşımız, 0-4 metreküp su için yine 16 lira 57 kuruşluk bir bedel ödüyor. Bu rakam Ankara ve İstanbul’dan yarı yarıya daha ucuzdur. Sizin yazdığınıza göre bu rakam İstanbul’da 32 lira, Ankara’da 24 lira, bizde 16 lira 57 kuruş. Lütfen bu hesapları doğru yapın. Hangi miktarda harcamış olursa olsun, ilk 0-4 metreküplük kısmında yaptığımız yüzde 25 indirim geçerli, o indirim üzerine hiçbir zam yapılmadı.” ifadelerini kullandı. Yürüyen merdivenlerin denetimi için MMO ile protokol Meclis oturumunda İzmir Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerine ait halkın kullanımına açık asansör, yürüyen merdiven, teleferik ve benzeri ekipmanların aylık ve yıllık denetimleri için TMMOB’a bağlı Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol yapılmasına ilişkin madde de gündeme geldi. Gündem maddesi hakkında konuşan Başkan Dr. Cemil Tugay, Üçyol’daki yürüyen merdiven kazasını hatırlatarak “Çok üzüldük. Anında arkadaşlarımdan detaylı bir inceleme istedim. Daha sonra Makine Mühendisleri Odası’nı çağırdık, olayı incelemesini istedik. Bizi de rahatsız eden noktalar var. Bununla ilgili radikal kararlar vereceğiz. Sorumluları kimse, artık belediyeye hizmet vermesini ya da görevli olmasını istemiyoruz. Bunun gereğini yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Makine Mühendisleri Odası’nın denetleyici olması, ön onay verdiğimiz bir şey. Doğrudan oylanması gerektiğini düşünüyorum” dedi. Başkan Tugay’ın açıklamasının ardından önerge doğrudan oylanarak oy birliğiyle kabul edildi. Büyükşehir şirketlerine dörtlü denetim mekanizması Başkan Tugay, mecliste İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait şirketlerle ilgili oluşturulan denetim mekanizması hakkında da bilgi vererek “Şirketler Koordinasyon Kurulu oluşturduk. Dört kişiden oluşuyor. Birisi iç denetçi, birisi avukat, birisi mali müşavir, birisi de işletme konusunda deneyimli yönetici. Bu arkadaşlarım ayrı ayrı tüm şirketleri denetliyorlar. Bu dönemde bir şeyler daha farklı olacak. Bunu oturtmaya çalışıyoruz” dedi.
Ankara Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Türkiye, kendi haberleşme uydusunu yapıp uzaya gönderebilen 11 ülke arasındaki yerini alacaktır" Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu yapıp uzaya gönderebilen 11 ülke arasındaki yerini alacaktır" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatılma hazırlıkları kapsamında Türksat Gölbaşı Kampüsü’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “Teknolojide Tam Bağımsız Türkiye” hedefleri yönünde, tarihi bir güne daha şahitlik ettiklerini belirterek, "Türk mühendisleri tarafında yerli ve milli imkanlar ile üretilen TÜRKSAT 6A uydumuz, az sonra yörüngesine doğru yola çıkacak. Ülkemizin ilk yerli uydusunun üretim ve test aşamalarında emeği olan ASELSAN’dan TUSAŞ’a, TÜBİTAK’tan TÜRKSAT’a tüm paydaşlara teşekkür ediyorum" diye konuştu. Uydu teknolojilerinin günümüzde stratejik öneme sahip alanlardan biri haline geldiğine dikkati çeken Yılmaz, "Haberleşme, savunma, hava durumu tahminleri, afet yönetimi gibi pek çok alanda kullanılan bu teknolojiler, ülkelerin güvenliği ve kalkınması açısından da hayati rol oynuyor. Dünya genelindeki televizyon yayınları, internet erişimi ve telefon görüşmeleri, büyük ölçüde uydular aracılığıyla sağlanıyor. Yüksek çözünürlüklü görüntüleme uyduları, dünya üzerindeki her noktayı izleyebilme kapasitesine sahiptir. Bu özellik, askeri harekatların planlanması, sınır güvenliği ve terörle mücadele gibi alanlarda büyük bir avantaj oluşturur. Bununla birlikte afet yönetimi açısından afet bölgelerinde karasal iletişim altyapısının zarar görmesi durumunda bile iletişimin kesintisiz devam etmesini sağlar. Bu durum, arama kurtarma operasyonlarının koordinasyonu ve yardım faaliyetlerinin etkin bir şekilde yürütülmesi açısından kritiktir. Böyle stratejik bir alanda yerli milli teknolojilerle bağımsız olmayı son derece önemli görüyoruz." ifadelerini kullandı. Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde savunma sanayinde sağladıkları başarıların uzay çalışmalarından haberleşme teknolojilerine kadar pek çok alana sirayet ettiğini vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: "TÜRKSAT 6A projesi de bu vizyonun önemli bir parçasıdır. Türkiye’nin uzay araştırmaları, uydu teknolojileri ve uzay sanayisi konusundaki hedeflerini belirleyen kapsamlı yol haritamız, ’Milli Uzay Programımız’ı adım adım hayata geçiriyoruz. Programın ana hedefleri arasında, yerli ve milli uyduların geliştirilmesi, Ay misyonu, uzay ekosisteminin oluşturulması ve uzay teknolojilerinde insan kaynağının yetiştirilmesi gibi önemli projeler yer alıyor. Bildiğiniz gibi ilk insanlı uzay misyonu ile uzay hedeflerimizde boyut atladık. Uluslararası uzay ajansları ve kuruluşları ile ortak projeler ve araştırmalar yaparak, bilgi ve teknoloji transferini sağlıyor bir taraftan da insan kaynağımızı bu alanda geliştiriyoruz. TEKNOFEST gibi etkinlikler, insanımızın uzay teknolojilerine olan ilgisini artırmakta ve onları bu alanda kariyer yapmaya teşvik etmektedir. Önümüzdeki dönemde ülkemizin ve vatandaşlarımızın başarılarının gök vatandan daha çok yankılanacağına inanıyorum." "5 milyar nüfusa haberleşme servislerine erişim sunulacaktır" TÜRKSAT 3A, 4A, 4B, TÜRKSAT 5A ve 5B haberleşme uyduları ile uydu hizmetlerini sürdürdüklerini hatırlatan Yılmaz, "Tüm bu uydu projelerimizde, teknoloji transfer programı kapsamında kendi mühendislerimizin bulunmasına hassasiyet göstermiştik. En son TÜRKSAT 5B ile uydu filomuzu güçlendirmiş, uydu veri iletişim kapasitemizi artırmıştık. Bir taraftan da frekans ve yörünge haklarımızı sağlamlaştırmak için yerli ve milli uydu projemiz TÜRKSAT 6A’nın üretimine başlamıştık" dedi. Yılmaz, TÜRKSAT 6A’nın Milli Teknoloji Hamlesi’nin, Türk mühendislerinin ve savunma sanayinin edindiği know-how’ın bir ürünü olduğunu belirterek, "Bugüne kadar ülkemizin ürettiği en yüksek değere sahip teknoloji projesidir. Uzayda ulaştığımız en uzak nokta olan 35 bin 786 kilometrede faaliyet gösterecek, çıtayı gök vatanda yükseklere taşıyacaktır. Haberleşme uydularımızın hizmet verdiği alan Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya’yı kapsayacak şekilde genişleyecek ve 5 milyar nüfusa haberleşme servislerine erişim sunulacaktır" diye konuştu. Hizmet ömrünün yaklaşık 15 yıl olan uydunun, 16 yıldan uzun yakıt ömrüne sahip olduğunu aktaran Yılmaz, "TÜRKSAT 6A ile Türkiye, kendi haberleşme uydusunu yapıp uzaya gönderebilen 11 ülke arasındaki yerini alacaktır. Üretimde geldiğimiz bu seviye, uydu ve uydu kapsamında geliştirilen birçok ekipman ve alt sistemin ihracatını da mümkün kılacaktır. Dost ve kardeş ülkelere uydu teknoloji transferi yapabilecek şekilde bilgi birikimi de oluşturulmuştur" ifadelerini kullandı. Yılmaz, teknolojik dönüşümleri Türkiye’ye kazandırmaya devam edeceklerini söyleyerek, şunları kaydetti: "TÜRKSAT 6A için uzay alanında çalışan birçok kurum bir araya geldi ve yerli firmalar da projede sorumluluklar üstlendi. Tam bir takım çalışması ürünü olan TÜRKSAT 6A’da katkısı olan tüm kurumlarımıza ve tüm proje ekibine şükranlarımı sunuyorum. Her birini yürekten tebrik ediyorum. Kendi imkanlarımızla ürettiğimiz TÜRKSAT 6A’nın başarıyla yörüngesine ulaşmasını diliyor, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."
Ankara Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Artık Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, TÜRKSAT 6A uydusunun fırlatılma hazırlıkları kapsamında Türksat Gölbaşı Kampüsü’nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Kacır, Türkiye sathındaki 102 teknoparkta 10 bin 600’den fazla girişimin teknoloji geliştirme yolculuğunu sürdürdüğünü ifade etti. Bin 600’den fazla arge ve tasarım merkezindeki firmaların inovasyon odaklı projeleri hayata geçirdiğini söyleyen Kacır, "Yatırım, istihdam, üretim, icat ve ihracat rotasında yeni başarı hikayeleri yazıyoruz. Teknolojide paradigma değişimlerine doğru zamanda odaklanarak yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye’yi hep birlikte inşa ediyoruz. Bu anlayışın işaret fişeğini savunma sanayinde yaktık. Gerçekleştirdiğimiz ürün, sistem ve alt sistem bazlı yerlileşme çalışmalarıyla sektörde yüzde 20 olan yerlilik oranını yüzde 80’lerin üzerine çıkardık" diye konuştu. Kacır, Türkiye’nin milli ve özgün savunma sanayi ürünlerinin dünyada savaş paradigmasını ve jeopolitik dengeleri değiştirici unsurları olduğunu dikkati çekerek, "Benzer bir fırsat penceresini şimdi uzay teknolojilerinde görüyoruz. Fırlatma maliyetlerinde son 20 yılda yaşanan hızlı düşüş uzay sektörünün ilerlemesine kapı araladı. Uzayın tarımdan sağlığa, haberleşmeden bilgi teknolojilerine, farklı alanlarda yeni buluşların ve teknolojilerin öncüsü olmasını daha da hızlandırdı. Teknoloji geliştirmede ve yüksek teknoloji üretiminde küresel ölçekte iddia sahibi bir ülke olarak ülkemizin uzayın sunduğu fırsat yararlanmasını ve hak ve menfaatlerimizi korumayı bir tercihten öte zorunluluk addediyoruz. Bu anlayışla uzay bilimi ve teknolojilerinde insan kaynağı, tasarım ve mühendislik kabiliyetleri açısından ülkemizi adım adım ileriye taşıyoruz" ifadelerini kullandı. "23 farklı çeşitte toplam 84 ekipmanı yerli olarak üreterek yüzde 80’in üzerinde bir yerlilik oranını yakaladık" Uzay alanındaki yetkinliklerin büyük ölçekte toplandığı uydu teknolojilerinde gerçekleştirdikleri yatırımlarla Türkiye’yi kendi uydularını geliştirebilen, üretebilen ve test edebilen bir seviyeye ulaştırdıklarını kaydeden Kacır, sözlerine şöyle devam etti: "Geçtiğimiz yıl uzaya fırlattığımız metre altı çözünürlüklü milli gözlem uydumuz İMECE ile artık dünyanın her yerinden hiçbir kısıt olmadan görüntü alabiliyoruz. Haberleşme uydularımızın kapsama alanını yaklaşık 5 milyar nüfusun yaşadığı coğrafyaya eriştirecek TÜRKSAT 6A projesiyle de haberleşme uydularının üretimi ve geliştirilmesinde elde ettiğimiz kazanımlardan bugüne kadar yurt dışından temin ettiğimiz ve görüntüleme uydularına nazaran daha sofistike teknolojileri bünyesinde barındıran haberleşme uydularının üretiminde en ileri düzeyde yararlandık." Kacır, tüm aşamalarını yerli olarak gerçekleştirdikleri proje sürecinde 23 farklı çeşitte 85 ekipmanı yerli olarak ürettiklerini hatırlatarak, "Yüzde 80’in üzerinde bir yerlilik oranını yakaladık. Sistem entegrasyonu sonrasında gerçekleştirilen 396 çevresel ve fonksiyonel testle uydumuzun uzay şartlarını ve fırlatma koşullarına uygunluğunu doğruladık. Tüm bu kabiliyetlere sahip kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülkeden biri olduk. Artık Türkiye uydu teknolojilerinde A takımında ilk 11’dedir" dedi. 4 Haziran’da uydunun fırlatma alanına nakliyesini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kacır, "O günden bu yana arkadaşlarımız fırlatma öncesi kontrol testlerini yakıp dolum faaliyetlerini ve fırlatma aracıyla entegrasyon çalışmalarını tamamladılar. TÜBİTAK Uzay, TUSAŞ, ASELSAN ve TÜRKSAT ekiplerinin başarılı ortak çalışmasıyla bugünlere gelen projede kritik bir eşiğe birazdan hep birlikte şahitlik edeceğiz. Bu fırlatma bir ilki daha gerçekleştireceğiz. Uydumuzun yörünge yerleşme operasyonu ilk kez bizim mühendislerimiz tarafından yürütülecek. Bu, bize daha iddialı projeler için önemli bir tecrübe kazandıracak. TÜRKSAT 6A’nın fırlatma sonrasında görev yapacağı, dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıktaki yer sabit yörüngeye salimen varmasını temenni ediyorum" diye konuştu. "Küresel rekabet gücüne sahip milli uydu markamızı oluşturacağız" Kacır, Türkiye’nin uzay alanında çalışma yürüten farklı kurum ve firmaların bünyesindeki kabiliyetlerini bir araya getirdiklerini ifade ederek, sözlerine şöyle devam etti: "Bu tarihi misyonun ardından milli uzay programımız doğrultusunda uydu geliştirme alanında kamuda bulunan kapasiteyi tek çatı altında toplayarak küresel rekabet gücüne sahip milli uydu markamızı oluşturacağız. Bugüne kadar uydu geliştirme ve üretimi sürecinde elde ettiğimiz teknolojik yetkinliklerin ekonomik değere dönüşmesini hızlandıracağız. Arge üretim kabiliyetlerimizden yeni uydu projelerimizde ve Ay programımızda en üst düzeyde istifade edeceğiz. Ülkemizin uzaydaki vizyonu ve iddiasını ortaya koyan Milli Uzay Programımız doğrultusunda güçlü ve bağımsız bir Türkiye’nin yerini uzayda da tahkim edeceğiz." Türk astronot ve bilim misyonu kapsamında ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzay istasyonunda 13 bilimsel deneyi gerçekleştirdiğini hatırlatan Kacır, diğer Türk astronot Tuna Cihangir Atasever’in de geçen ay 7 bilimsel deneyimi icra ettiği bir yörünge altı araştırma uçuşunu tamamladığını vurguladı. Kacır, Ankara’da kurulacak uzay teknoloji geliştirme bölgesiyle, teknoloji girişimciliğinde Avrupa’nın yıldızı haline gelmiş ülkemizden uzay alanında yeni teknoloji girişimlerinin çıkmasını tetikleyeceklerini belirterek, "Ay programımız çerçevesinde kendi mühendislerimiz ve bilim insanlarımız tarafından tasarlanan ve üretilen milli imkanlarla geliştirilmiş etki sistemine sahip bir uzay aracıyla Ay’a erişeceğiz. Uluslararası iş birlikleriyle kuracağımız uzay limanıyla ülkemizin uzaya bağımsız erişimini temin edeceğiz. Dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivali Teknofest’te düzenlediğimiz gökyüzü şenlikleriyle, eğitim ve girişimci destek programlarıyla, uzay bilimi ve teknolojilerinde Türkiye’nin en kıymetli hazinesi insan kaynağımıza yatırım yapmayı hız kesmeden sürdüreceğiz. Türkiye Yüzyılı’nda küresel uzay ekonomisinden pay alan, uzayın sunduğu fırsatlardan en üst düzeyde yararlanan uzay bilimi ve teknolojilerinde varlığını güçlü şekilde ispat eden bir Türkiye’yi hep birlikte yükselteceğiz" ifadelerini kullandı.