GÜNDEM - 08 Temmuz 2024 Pazartesi 12:09

Darbeci binbaşının "vur" emrine uymadığı için şehit edilen oğlunun acısını unutamıyor

A
A
A

 İstanbul'da, 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında, "vur" emrine uymadığı için darbeci eski binbaşı Ahmet Taştan tarafından gözünden vurularak şehit edilen Piyade Er Kurtuluş Kaya'nın annesi, evlat acısını unutamıyor. 10 yaşındayken ağabeyi şehit düşen şehidin kardeşi ise, "Bize oradan hediye getirecekti ama kendisi gelemedi, cenazesi geldi" dedi.

Çankırı'nın Merkez ilçesine bağlı Germece köyünde yaşayan Kadriye ve Satılmış Kaya çiftinin 4 çocuğundan birisi olan Kurtuluş Kaya, İstanbul Kuleli Askeri Lisesi Lojistik Destek Komutanlığında piyade er olarak vatani görevini yaptığı esnada, 15 Temmuz tarihinde emirle sokağa çıkartılarak 15 Temmuz Şehitleri Köprüsünde vatandaşlara ateş açmadığı için darbeci eski binbaşı Ahmet Taştan tarafından gözünden vurularak hayatını kaybetmişti. Vatandaşlara ateş açmadığı için vurulduğu tespit edilen Kurtuluş Kaya'nın şehitliği 2021 yılında resmiyet kazandı.

Darbeci binbaşının
"Bize oradan hediye getirecekti ama kendisi gelemedi, cenazesi geldi"

Şehit Kurtuluş Kaya, vatandaşlara ateş açmadığı için darbeci eski binbaşı Ahmet Taştan'ın aldığı ve şehit düştüğü için getiremediği hediyeleri kardeşlerine annesi verdi. Ağabeyinin kendilerine hediye aldığını, ancak cenazesinin geldiğini belirten Gökhan Kaya, “Ağabeyim şehit düştüğünde ben 10 yaşımdaydım. 15 Temmuz'da vatandaşlara ateş etmediği için komutanı gözünden vurdu. Askerlerin ifade vermesi ile ağabeyimin komutanı tarafından vurulduğu ortaya çıktı. Ağabeyimin askerliği bitmesine 12 gün kalmıştı. Bize de oradan hediye getirecekti ama kendisi gelemedi, cenazesi geldi. Getireceği hediyeleri bana annem verdi. Ben de o hediyelere bakıp ağabeyimi özlüyorum, ağlıyorum. Acımız büyük onu unutmayacağız. Onun sayesinde bu hayata tutunuyoruz. 15 Temmuz yaklaşıyor, 9 sene olacak, acımız büyük. Aramızda olmasa da kalbimizde yaşatacağız. Tüm şehitlere Allah rahmet eylesin, mekanları cennet olsun, Allah bir daha bu acıyı yaşatmasın. Aslan ağabeyimin ismini dağlar kadar yürüteceğim. Ağabeyimin acısına dayanamayarak babam da vefat etti. Aramızdan ayrılalı 3 sene oldu. İkisinin acısıyla yaşıyoruz” dedi.

Darbeci binbaşının

“Ben oğlumun acısını hala çekiyorum”

Oğlunu kaybetme acısını hala yaşadığını belirten Kadriye Kaya ise, “Benim oğlum darbeci komutanının 'vur' emrini dinlemediği için şehit düştü. Ben oğlumun acısını hala çekiyorum” diye konuştu. 

Bedirhan Göksu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Hem öğreniyorlar hem de aile bütçelerine katkı sağlıyorlar Trabzon’da Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Alacahan’da faaliyet gösteren “Rölyef tablo yapımı” kursunda kursiyerler, hem öğreniyorlar hem de yaptıkları ürünlerle aile bütçelerine katkıda bulunuyorlar. Rölyef, farklı boyutlardaki yapıların kabartılıp inceltilmesiyle oluşturulan bir tür kabartma sanatı olarak biliniyor. Alacahan bünyesindeki tarihi binada “Rölyef tablo yapımı” kursu, son zamanlarda çok talep görürken kursiyerlerin sergiledikleri eserler adeta göz kamaştırıyor. Yaptıkları ürünlerin satışlarından elde ettikleri gelirlerle hem aile bütçelerine katkı sağlayan hem de sanat öğrenmenin heyecanını yaşayan kursiyerler, çok güzel vakit geçirdiklerini söylüyor. Ortahisar Halk Eğitim Merkezi Rölyef Tablo Yapımı usta öğreticilerinden Serpil Bebek, kursa talebin yoğun olduğunu kaydederek “Kağıt Rölyef yapıyoruz. On kat kağıdı kabartarak boyut vererek şekillendirerek üç boyutlu hale getiriyoruz. Her katında işlem farklı eksilte eksilte geliniyor. Rölyef, Fransızca kökenli kabartma demek. Çok talep edilen bir kurs, öğrencilerimiz çok. Kursiyerlerimiz yaptıkları ürünler satışa sunulabiliyor dolayısıyla aile bütçelerine de katkıda bulunuyorlar. Kullanılmayan, atık resimleri değerlendiriyoruz. Sadece kâğıt üzerinde oynama yapmıyor. Tablo olarak, aksesuar olarak, tepsi, çerçeve olarak, yapılabiliyor. Şu an 19 kursiyerimiz var. Kursiyerlerimizin öğrenmeleri 2-2,5 ayı bulabiliyor” dedi. Kursiyerlerden Hülya Çeliktürk, son zamanlarda Rölyef sanatını daha çok görmeye başladıklarını kaydederek “Daha önce boyama kursunda bulunmuştum. Bu sanatı son zamanlarda her yerde görebiliyoruz çok güzel. Kurs sayesinde kadınlarımızın evlerine katkıda bulunup hem de vakit geçiriyor o anlamda güzel. Haftada bir iki gün geliyoruz. Bu sanatı tam olarak öğrenmek üç, dört ayı bulabiliyor. Çok zevkli bir çalışma diyebiliriz. Eskiden biraz daha farklı şeyler yapılırdı. Bence bugün el sanatların daha geliştirilmiş bir hali diye düşünüyorum. Çok eski yıllarda pek fazla yoktu son yıllarda daha revaçta daha ön planda” diye konuştu.