GÜNDEM - 08 Temmuz 2024 Pazartesi 12:58

Türksat 6A, uzaydaki görevine başlamak için artık saatleri sayıyor

A
A
A

Türkiye’nin ilk yerli ve milli uydusu Türksat 6A, yeni günün ilk dakikalarında saatler 00.20’yi gösterdiğinde uzaydaki görevine başlamak için havalanacak.

ABD’nin Florida Eyaleti’nden ateşlenecek olan Türksat 6A, Spacex firmasına ait Falcon 9 roketiyle fırlatılacak. 84 yerli milli ekipman kullanılarak üretilen Türksat 6A’nın yerlilik oranını ise yüzde 80’i aşıyor. Fırlatma öncesi son kontroller yapılırken uydunun birebir modeli ODTÜ TÜBİTAK Uzay Yerleşkesi’nde tanıtıldı.

Fırlatma kütlesi 4,2 ton olan ve 8,4 kilovat gücünde faydalı yüke sahip olan Türksat 6A, Türkiye, Avrupa ve Güney Asya’da geniş bir coğrafyada hizmet vermeye başlayacak. 6A, daha önceki uyduların aksine Hindistan, Tayland, Malezya ve Endonezya gibi ülkeleri de kapsam alanına alarak hizmet verdiği nüfus kapasitesini 3,5 milyardan 5 milyara çıkaracak.

00.20’de uzaya fırlatılacak 6A, fırlatılmasının 70’inci dakikası sonrasında ise geçici yörüngesine oturacak ve ilk sinyallerini verecek. Ardından bir aylık yolculuğa çıkacak Türksat 6A, dünyadan 35 bin 786 kilometre uzaklıktaki konumunda sabitlenecek. 

Hidayet Türkyılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Anaokulu öğrencileri veteriner uygulamaları dersi aldı Ankara’nın Etimesgut ilçesinde Şehit Tevhit Akkan Anaokulu öğrencileri, Dünya Hayvanları Koruma Günü’nde pelüş oyuncaklar üzerinden veteriner hizmetleri dersi aldı. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nden veterinerlik öğrencileri tarafından Şehit Tevhit Akkan Anaokulu öğrencilerine Dünya Hayvanları Koruma Günü dolayısıyla veteriner hizmetleri dersi verildi. Eğitim pelüş oyuncaklar üzerinden gerçekleştirilirken hayvan sevgisinin çocuklara aşılanması amaçlandı. Minikler, steteskop ve iğne gibi tıbbi aletler ile pelüş oyuncaklar üzerinden hayvanların tedavisi ile ilgili bilgiler aldı. 4 Ekim’in her yıl dünyada Hayvanları Koruma Günü olarak kutlandığını hatırlatan Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Yarsan, şunları kaydetti: “Nesli tükenmekte olan hayvanlara dikkat çekmek amacıyla, dünyayı birlikte paylaştığımız can dostlarımızın ile ilgili onların sevgisi, korunması ve beslenmesi konusunda bir farkındalık oluşturmak amacıyla kutlanan bir gün. Ülkemizde yaklaşık 40 bin veteriner hekim var. Bugün minik öğrencilerimiz ile bir arada olalım. Hayvan sevgisini onlara anlatalım. Veteriner hekimliği ile ilgili bilgileri onlara verelim. Bizim hayvan hastanesi bütünlüğü içerisin de can dostlarımıza sağlık hizmeti sunmak anlamında yaklaşık hayvan hastanemiz her yıl 50 bin hastaya bakar. Yaban hayvanlarıyla ilgili ünitede ise yılda bin hayvana bakılır.” Ayrıca etkinliğe 120’ye yakın anaokulu öğrencisi katıldı.
Çorum Alaca Belediyespor’da vefa buluşması 1. Amatör Küme’de mücadele edecek olan Alaca Belediyespor’da yeni yönetim kurulu, Alaca Belediye Başkanı Şerif Arslan ile bir araya geldi. Alaca Belediyespor vefa gecesi adına bir araya gelen eski başkan, futbolcu ve yöneticiler hem geçmişi yad ettiler hem de yeni sezonla ilgili görüş alış verişinde bulundular. Yemeğin ardından bir konuşma yapan Alaca Belediye Başkanı ve eski kulüp başkanlarından Şerif Arslan ilçede sporun gelişimi için ellerinden gelen her türlü desteği vereceklerini belirterek, Alaca Belediyespor’un daha başarı olması için üzerlerine düşeni yapacaklarını belirterek, yeni başkan ve yönetimine başarılar diledi. Alaca Belediyespor’un yeni Başkanı Oktay Yelkuvan ise yönetim olarak vefa gecesi adı altında düzenledikleri yemeğe katılan herkese teşekkür etti. Yelkuvan, yönetim olarak öncelikli hedeflerinin kulübe yeni bir tesis yapmak olduğunu, bunun içinde iki arkadaşı ile görüştüğünü ve inşaat başladığında 1 milyon lira destek vereceklerini söylediklerini hatırlatarak, "Biz futbol dışında birkaç branşın kullanabileceği bir tesis yapmak istiyoruz, bunun içinde çalışma başlattık. Bu konuda herkesin desteğine ihtiyacımız var. Gücü olan herkes katkı vermesi halinde bu tesisi Alacamıza kazandırmak istiyoruz. Amacımız sonraki nesillere güzel bir eser, ilçeye bir iz bırakmak. Bu noktada bizlerin her zaman yanında olan Belediye Başkanımıza şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu. Yönetim kurulu belirlendi Alaca Belediyespor’da Oktay Yelkuvan başkanlığındaki yönetim yeni sezon hazırlıklarına başladı. Geçtiğimiz günlerde yapılan genel kurul sonunda Alaca Belediyespor’da yeni yönetim kurulu oluşturuldu. Kulüpte geçtiğimiz yıllarda forma giymiş ve yöneticilik yapmış isimlerde oluşan yönetim kurulunda başkan yardımcısı olarak Mehmet Akif İslamoğlu, üye olarak Cuma Kulak, Ramazan Karakoç, Yasin Gürses, İsmail Ataç ve İsmail Şahan ve yedek üye olarak ise Hüseyin Coşkun, Muhammed Emin Doğan, Uğur Akyol, Vedat Ali Seyhan, Sezai Şahin, Faik Yıldırım ve Serdar Tufan yer aldı. Teknik direktörlüğe Alper Bulut getirildi Yeni yönetim kurulu, takımı Alper Bulut’a teslim etti. Uzun yıllar Alaca Belediyespor’da forma giyen ve halen Beden Eğitimi Öğretmeni olarak görev yapan Bulut yeni sezonla ilgili çalışmalara başladıkların söyledi.
Mersin Başkan Seçer, Silifke’de ’Bağ Bozumu Şenliği’ne katıldı Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, eşi Meral Seçer ile birlikte Büyükşehir Belediyesi ve Silifke Belediyesi tarafından ‘Bağ bozulsun şenlik kurulsun’ sloganıyla düzenlenen ‘Uzuncaburç Bağ Bozumu Şenliği ve Değirmen Açılışı’ programına katıldı. Uzuncaburç’ta ‘bereketli olsun’ diyerek bağ bozumu yapan Başkan Seçer ve eşi Meral Seçer ile protokol üyeleri, ardından kadınlarla beraber pekmez kaynattılar. Kadınların ‘İyi ki doğdun başkan’ sözleri ile karşılanan Seçer, sonrasında ise Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan ‘Uzuncaburç Un Değirmeni’nin açılışı yapıldı. “Bir arada olmak, gönül birliği yapmak çok güzel” Uzuncaburç’ta şenliğe katılan vatandaşlara seslenen Seçer, “Bir arada olmak, gönül birliği yapmak, el birliği yapmak, iş birliği yapmak ne kadar güzel. Sevgi güzel, insanları sevmek güzel. Kardeşlikten öte yol yok, kardeş olacağız. Bu ülke bizim. Bu ülke hepimizin. Hepimiz biriz, hepimiz beraberiz” dedi. Mersin’in her bölgesinin ayrı ayrı tarihi, turistik ve tarımsal öneme sahip olduğunu kaydeden Seçer, bunun değerini bilmek adına çok çalıştıklarının altını çizdi. Seçer, “Çalışacağız, çalışıyoruz da. Bizi hiç kimse tutamaz. Çalıştıkça, alın teri döktükçe, emek döktükçe daha güzel olacak. Helal kazanç; huzurla yiyeceğiz o kazancı. Bak ne kadar mutluyuz, çalıştık seçimleri kazandık, rekor oy aldık, huzurla da keyfini sürüyoruz” diye konuştu. “Uzuncaburç’un tarihi değerini ortaya çıkarmak için elimizi taşın altına koyuyoruz” Başkan Seçer, yaptıkları şenliğin sadece bölgenin üzümünü tanıtmak için olmadığının altını çizerek, “Burada yeni bir ekmek kapısı açma peşindeyiz” ifadelerini kullandı. Uzuncaburç’un aynı zamanda oldukça tarihi bir yer olduğunu belirten Seçer, bu özelliklerini de ortaya çıkarmak için önemli çalışmalar yaptıklarını söyledi. Seçer çalışmaları anlatarak, “Biz Uzuncaburç’un o tarihi birikimini, arkeolojik değerini açığa çıkarmak için orayı bir Arkeoköy, insanların gelip gördüğü, tarih turizmine uygun bir hale getirmek için belediye olarak elimizi taşın altına koyuyoruz. Zaten belediye sizin, Uzuncaburçluların, Silifkelilerin, Mersinlilerin, Türkiye’nin dört bir köşesinde yaşayan halkımızın belediyesidir. Doğal olarak da halkımıza, onların geleceği için yapılacak yatırımlara da her zaman kapımızı açık tutarız. Desteğimizi de veririz” şeklinde konuştu. “Burada, bölge halkına yeni bir ekmek kapısı açma peşindeyiz” Bölge için yapılan çalışmaların gelecek için çok kıymetli olduğunu söyleyen Başkan Seçer, “Çok değerli işler yapılıyor, ilmek ilmek örülüyor. Bu arkeolojik çalışmaları yapmak, bu bölgeyi örnek bir köy haline getirmek için çalışıyoruz” diyerek çalışmalarda emeği geçen Mersin Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ümit Aydınoğlu ve ekibine teşekkürlerini iletti. Konuşmasında ‘Köyümüz Atölye’ projesi hakkında da vatandaşlara bilgi veren Seçer, “Yeni dönemde Köyümüz Atölye projesi kapsamında çalışmalar yapıyoruz. Burada hangi bölgenin hangi çeşit ürünü tanıtılıp ünlü hale getirilirse bölgeye katkı sunar onları belirliyoruz. Bizim bütün çabamız sadece Uzuncaburç’un merkezinde yaşayanlara değil bu bölge halkına yeni bir ekmek kapısı açmak” dedi. “İnsanların Mersin’e gelmesi Türkiye ve bölgenin tanıtımı için son derece değerli ve önemlidir” Bir taraftan tarihi açığa çıkarıp bölgede turizm sektörünü oluşturmayı da hedeflediklerini söyleyen Seçer, “Burada eski bir değirmen vardı, yaklaşık 25 sene önce burada hizmete girmiş ama ekonomik ömrü dolmuştu. Orayı çok güzel bir hale getirdik. Buraya kazıları görmeye gelen turistlerin oturup çay, kahve içeceği, yemek yiyeceği, vakit geçireceği alanlar, kafelerimiz olsun. Bunları yerine getireceğiz ki turist gelsin. Yollarımız tertemiz, temizliğimiz, hijyenimiz fevkalade olacak ki turist gelsin. Yöre halkı bilinçli, güler yüzlü, konukları iyi karşılayacak ki turist gelsin. İnsanın geldiği yerde, insan çeşitliliğinin olduğu yerde bereket olur. Farklı şehirlerden, farklı ülkelerden insanların Mersin’e, Uzuncaburç’a gelmesi, burada antik şehri gezmesi, Türkiye’nin, bölgenin tanıtımı için son derece değerli ve önemlidir” dedi. “Dünya ile rekabet; çalışarak, kazanarak, alın teri ile olur” Günümüzde ülkeler arası rekabetin çalışarak, kazanarak ve alın teri dökerek olduğuna dikkat çeken Seçer, ulus olarak dünyada rekabet edecek hale gelip, saygın bir konuma erişebilmek için ilimin peşinden gidilmesi gerektiğini söyledi. Seçer, “Sanatçılar yetiştireceğiz, kültürümüzü yaşatacağız, dünyaya anlatacağız. Ülkemizin çok değerli sporcuları yurtdışında ülkelerini temsil edecek. Bilim adamlarımız olacak, icatlar ve keşifler yapacaklar. Onlar uluslararası platformda saygın olacaklar. Ancak böyle sizin prestijiniz artar. Dünya sizin önünüzde ancak bu şekilde eğilir. Şatafatla, lüksle, bağırmakla, çağırmakla değil; barışla, kardeşlikle, mütevaziliklerinizle olur bunlar” diye konuştu. “Ülkemizi kalkındıracağız ve bunu da Mersin’den başlatacağız” Kenti yönetirken de bu anlayış ve bilinçle hareket ettiklerinin altını çizen Seçer, toplumun tüm kesimlerine eşit hizmet anlayışı ile yaklaştıklarını ve hiçbir şekilde ayrımcılık yapmadıklarını dile getirdi. Seçer, “Hepinizi seviyoruz, sayıyoruz, asla ayrımcılık yapmıyoruz. Yapmadık, yapmayacağız. Birbirimizi seveceğiz. Hepimiz bu Anadolu topraklarında inadına, kardeşçesine, barış içerisinde, huzur içerisinde yaşayacağız. Sevgili Mersinliler; herkesin rahat olmasını istiyorum. Biz çalışmaya devam edeceğiz. Sizi çok daha fazla seveceğiz, sayacağız. Bunu inadına yapacağız. Ülkemizi kalkındıracağız ve bunu da Mersinden başlatacağız. Hepinizi çok seviyoruz” dedi. Seçer, konuşmaların ardından alanda yer alan stantları gezdi, ‘Hayırlı işler’ diledi. Program Mersin Büyükşehir Belediyesi Türk Halk Müziği Orkestrasının konseri ile devam etti. Başkan Seçer son olarak eşi Meral Seçer ile birlikte Mersin Büyükşehir Belediyesinin her yıl düzenli olarak destek sağladığı Uzuncaburç Ören Yerindeki kazı çalışmalarını inceledi.
İstanbul Ezgi Apartmanı davasına ilişkin konuşan avukat Ersan Şen: “Tadilatın yıkımda etkisi yok” Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 35 kişinin yaşamını yitirdiği Ezgi Apartmanı davasında çelişkilerin giderilmesi için yeniden bilirkişi raporu istendi. Konuya ilişkin açıklama yapan sanık avukatlarından Prof. Dr. Ersan Şen, 31 Temmuz 2024 tarihinde 96 sayfalık bilirkişi raporunun mahkemeye sunulduğunu söyleyerek, “Raporda, apartmandaki dükkan sahiplerinin yaptıkları tadilatların binanın depremde yıkılmasına etkisi olmadığı tespit edildi. Mahkeme, bilirkişi raporunda çelişkiler olduğunu düşündüğü için dosyayı tekrar bilirkişi heyetine gönderdi” dedi. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasında mahkeme, dosyanın yeni bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. Ezgi Apartmanı’nın fenni mesulü M.T.’nin tahliyesine, iç mimar E.D.’nin tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı 13 Aralık tarihine erteledi. “Bilirkişilere yönelik sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlatıldı” Konuya ilişkin açıklama yapan sanık avukatlarından Prof. Dr. Ersan Şen, “Kahramanmaraş’ta, Ezgi Apartmanı’nın depremde yıkılmasıyla ilgili devam eden davada, 4. celse görüldü. Mahkeme, 2. celsede resen belirlediği 5 kişilik bilirkişi heyetine dosyayı göndermişti. 31 Temmuz 2024 tarihinde, bu heyet 96 sayfalık bir bilirkişi raporunu mahkemeye sundu. Ancak, raporda müdahil tarafın beklentileri doğrultusunda sonuçlar yer almadığı için bilirkişilere yönelik sosyal medya üzerinden bir linç kampanyası başlatıldı. Raporda, apartmandaki dükkan sahiplerinin yaptıkları tadilatların binanın depremde yıkılmasına etkisi olmadığı tespit edildi. Davanın son celsesinde, tarafların beyanları alındı ve uzman tanık dinlendi. Mahkeme, bilirkişi raporunda çelişkiler olduğunu düşündüğü için dosyayı tekrar bilirkişi heyetine gönderdi” dedi. “Tahliye kararı verilmemesi eşitlik ilkesine aykırı” Avukat Ersan Şen, raporun mahkemenin sorduğu her soruya cevap verdiğini belirterek, mahkemenin bu kararı neden aldığını anlamadıklarını söyledi. Ayrıca, rapor sonucunda binanın sorumlularından bir kişinin tahliye edilip, tadilat yapan kişinin tahliye edilmemesinin de eşitlik ilkesine aykırı olduğunu vurguladı. Avukat Şen, mahkemenin başlattığı yargılamanın hakikate ve adalete ulaşmayı hedeflemesi gerektiğini savundu. Eğer bilirkişi raporu tadilatların binanın yıkılmasına katkısı olduğunu söyleseydi, bu kişilerin cezaevinde tutulmaya devam edileceğini belirtti. Ancak, rapor aksini gösterdiği halde mahkemenin neden hala tahliye kararı vermediğini sorguladı. “Binanın tasarım ve statik hatası var” Ersan Şen, ayrıca bilirkişilerin üzerindeki sosyal medya baskısına dikkat çekti ve bilirkişilerin, sosyal medyada linç edilme korkusuyla görevlerinden çekildiklerini söyledi. Bu süreçte raporların bilimsel temellere dayandığını, ancak sosyal medya üzerinden oluşturulan önyargıların yargılamayı etkilediğini ifade etti. Binanın yıkılmasında müteahhit ve tasarım hatalarının ana etken olduğunu belirten Şen, “Binadan baştan itibaren yapım hatası var. Tasarım ve statik hatası var. Bu binada inşaat hatası var. Bunlar teknik hususlar ve rapor bunu net ortaya koydu” dedi. Bilirkişi raporunun da bu doğrultuda olduğunu ve tadilatların binanın yıkılmasına katkı sağlamadığını yineledi.
Ankara Türk Kızılay’dan Gazze’deki insani krizin sona ermesi için çağrı Türk Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, Gazze’de çatışmaların başladığı 7 Ekim’in üzerinden tam bir yıl geçtiğine ve bölgedeki insani felaketin her geçen gün ağırlaştığına dikkati çekerek, "Gazze’de dünyanın gözü önünde bir yıldır devam eden insani trajedinin tüm bölgeye yayılma olasılığından büyük endişe duyuyoruz. Hızla ateşkes koşullarının sağlanması ve Gazze halkına insani yardım ulaşması önündeki engellerin acilen kaldırılması için çağrıda bulunuyoruz" dedi. Gazze’de bir yılı geride bırakan çatışmalar nedeniyle yaşanan insani kriz her geçen gün ağırlaşıyor. Nüfusun yüzde 90’ına denk 1.9 milyon kişinin yerinden edildiği bölgede başta temiz su ve gıda olmak üzere en temel ihtiyaçlar karşılanamaz durumda. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın kontrolünü ele geçirdiği 6 Mayıs’tan bu yana, sınırlı sayıda insani yardım tırının geçişine izin verilmesi nedeniyle nüfusun neredeyse tamamı açlık ve ölüm riski altında yaşam mücadelesi veriyor. “İnsani yardım ulaşması önündeki engeller kaldırılsın” Türk Kızılay’ın çatışmaların ilk gününden itibaren Gazze’deki insani acıyı hafifletmek üzere çalıştığını anlatan Kızılay Genel Başkanı Prof. Dr. Fatma Meriç Yılmaz, “Gazze’de 7 Ekim’den bu yana devam eden ve tüm dünyanın gözü önünde insani felakete dönüşen süreci yakından takip ediyoruz. Türk Kızılay olarak bölgeye temel insani yardım malzemelerinin ulaşması için ilk günden itibaren çok yoğun çaba sarf ediyoruz. Gazze’deki çatışmaların son dönemde Lübnan’a yayılması üzerine yaşanan acil duruma hızla destek olmak ve yardım malzemelerini bölgeye ulaştırmak için de gerekli çalışmaları yürütüyoruz. Ancak geride bıraktığımız bir yılın sonunda Gazze’deki insani trajedinin tüm bölgeye yayılma ihtimali karşısında büyük endişe duyuyoruz. Türk Kızılay olarak hızla ateşkes koşullarının sağlanması ve kıtlık koşullarında yaşam mücadelesi veren Gazze halkına insani yardımın ulaşması önündeki engellerin acilen kaldırılması için çağrıda bulunuyoruz” dedi. Türk Kızılay’ın Gazze yardımları Türkiye’nin Filistin İnsani Yardım Operasyonu çerçevesinde bölgeye 50 bin tonu aşkın malzemenin hava, deniz ve kara yoluyla sevkiyatında aktif rol alan Türk Kızılay, AFAD koordinasyonunda ve STK’ların desteğiyle Mersin Limanı’ndan Mısır’ın El Ariş Limanı’na uğurladığı 11 İyilik Gemisi’yle başta gıda, barınma, hijyen ve tıbbi ihtiyaçlar olmak üzere bölgedeki en temel insani ihtiyaçların karşılanmasına katkı sağladı. İyilik Gemileri’yle bölgeye 900 tırlık kapsamlı malzeme gönderen Türk Kızılay, yardımların yüzde 70’ten fazlasının Gazze Şeridi’ne girişini sağladı. Aşeviyle günde 15 bin kişilik yemek Türk Kızılay, Gazze’de tüm imkansızlıklara ve zorluklara rağmen bölgedeki aşevi faaliyetini de sürdürüyor. 7 Ekim’den bu yana önce Refah’ta, ardından Deyr Belah’ta hizmet veren aşeviyle Kızılay, günde 15 bin kişinin sıcak yemek ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Yardımların Gazze’ye ulaşması sürecinin her aşamasında Mısır Kızılayı ve Filistin Kızılayı ile koordineli bir çalışma yürüten Türk Kızılay, bugüne dek toplam 2 milyon 745 bin 500 kişi/öğün sıcak yemeğin yanı sıra 606 bin 486 adet gıda paketi, 243 bin 59 adet konserve gıda, 603 bin 272 giyim malzemesi, 6 ambulans, 466 bin 733 hijyen malzemesi ve muhtelif yardımları Gazze’deki ihtiyaç sahiplerine ulaştırdı. Alternatif yollarla gıda yardımı sürüyor 6 Mayıs’ta İsrail’in Refah Sınır Kapısı kontrolünü ele geçirmesinden sonra sadece sınırlı sayıda tırın sınır kapılarından geçişine izin verilmesi nedeniyle Türk Kızılay, alternatif güzergahlar üzerinden Gazze’ye sevkiyat sağlamak için çalışmayı sürdürüyor. Bu kapsamda Türk Kızılay, haziran ayında Ürdün Kızılayı koordinasyonunda 2 bin 500 gıda ve 2 bin 500 hijyen kolisinin karayoluyla kuzeyden Erez Kapısı’ndan Gazze’ye ulaşmasını sağladı. Kızılay’a ait un yüklü 7 tırın ağustos ayında güneyden Kerem Abu Salim Sınır Kapısı’ndan Gazze Şeridi’ne geçişi sağlandı. Kızılay, eylül ayında yerelden temin ettiği 5 bin gıda kolisiyle de Gazze halkına destek oldu. Ekim ayında Ürdün’den tedarik edilen 5 bin adet gıda kolisinin daha bölgeye ulaştırılarak Gazze Şeridi’nde dağıtılması planlanıyor.