ASAYİŞ - 16 Ekim 2024 Çarşamba 14:28

100 milyon liralık vurgun yapan 26 kişilik çete çökertildi

A
A
A
100 milyon liralık vurgun yapan 26 kişilik çete çökertildi

İstanbul’la birlikte 6 ilde düzenlenen eş zamanlı oto hırsızlık operasyonunda yabancı uyruklu iş adamlarının otomobillerini çalıp 100 milyon liralık vurgun yapan 26 kişilik çete yakalandı.


Türkiye’de yaşayan yabancı uyruklu iş adamlarının yurt dışına çıkarken otoparka bıraktığı otomobillerin çalındı. Döndüklerinde araçlarını yerinde göremeyen iş adamları polise giderek şikayetçi oldu. İstanbul’da bir çetenin çaldığı tespit edildi. Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu koordinesinde başlatılan teknik ve fiziki takiple şüphelilerin kimlikleri ve izledikleri yöntemi ortaya çıkarmak için çalışma başlatıldı. Yapılan çalışmalarda polis ekipleri şüphelilerin Esenyurt ve Bağcılar’da özellikle Suudi Arabistan, İran ve Katar uyruklu iş adamlarının oturduğu rezidanslarda daireler tuttuklarını tespit etti.


İş adamlarını takibe alıp sonrada onlarla arkadaşlık kuran şüpheliler adamlar yurt dışına çıktığı anda harekete geçtikleri öğrenildi. İş adamları adına sahte pasaportlar hazırlayan ardından notere giderek, araçların satışını çete üyelerinden birinin üzerine yapan şüphelilerin daha sonra yeni çıkardıkları ruhsatlarla çalacakları otomobilin yetkili servisine gittikleri öğrenildi. Araçların yetkili servislerine kontak kaybettik yalanı ile giden şüpheliler yeni anahtarları alıp otomobillerin park edildiği yerden alarak kaçtıkları belirlendi.


Piyasa değeri yaklaşık 100 milyon lira olan 23 lüks otomobil


Büyükçekmece, Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosundan alınan talimatla harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü, Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri İstanbul’un da içinde olduğu 6 ilde eş zamanlı operasyon düzenledi. İstanbul, Tekirdağ, Antalya, Gaziantep, Mersin ve Şanlıurfa’da daha önceden tespit edilen adreslere yapılan baskınlarda 26 kişi yakalandı. Şahısların piyasa değeri yaklaşık 100 milyon lira olan 23 lüks otomobili çaldıkları öğrenildi. Şüphelilerin noterde sahte pasaportla satış yaptıkları anları güvenlik kameraları kaydetti.


Şahısların bir olayda serviste yaptırdıkları kontak anahtarıyla çalamadıkları araca , gizli GPS cihazı yerleştirdikleri aracı takip ettikleri daha sonrada park edildiği yerde otomobilin motorunu ve kablosunu çıkartarak bozdukları öğrenildi.


Suudi Arabistan uyruklu sahibine yardım ediyormuş gibi yapan şahıslar bu sırada el çabukluğu ile sahibindeki gerçek kontak anahtarını, kendilerininkiyle değiştirdikleri öğrenildi. Sahibinin aracının yanından ayrıldığını gören çete üyeleri otomobili çalıştırarak kaçtıkları belirlendi. Hırsızlık olayı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.


Emniyette haklarında ’Oto Hırsızlığı’, ’Resmi Belgede Sahtecilik’, ’Nitelikli Dolandırıcılık’ suçlarından işlem yapılan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden 16’sı çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklandı. 8 şüpheli adli kontrol şartıyla, 2 şüpheli ise savcılık ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Şüphelilerin çaldığı 14 araç ise polis ekipleri tarafından bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Çakır: “Deprem büyük yerleşim yerlerine yakın olsaydı hasarlı binaları yıkabilirdi” Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, Malatya merkezli 5,9 büyüklüğündeki depreme ilişkin “Depremin meydana geldiği yer nispeten kırsal kesim olduğu için ciddi zarara neden olmadı. Deprem büyük yerleşim yerlerine yakın yerde meydana gelseydi maalesef hasarlı binaların yıkımına neden olabilirdi” dedi. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, saat 10.46’da Malatya Kale merkezli meydana gelen 5,9 büyüklüğündeki depreme ilişkin konuştu. Depremin meydana geldiği yerin nispeten kırsal kesim olduğunu belirten Çakır, bu nedenle ciddi zarara neden olmadığını söyledi. Depremin Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş gibi büyük yerleşim yerlerine yakın noktada meydana gelmesi halinde hasarlı binaların yıkımına neden olabileceğini belirtti. “Depremin meydana geldiği yer kırsal kesim olduğu için ciddi bir zarara neden olmadı” Türkiye’de 6 büyüklüğündeki depremi üretecek yüzlerce fay hattı var diyen Öğretim Üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, “Malatya’da yaşanan deprem 2023 Kahramanmaraş depremlerinin bir artçı depremi olarak görülebilir. Ancak kendi içinde de büyüklüğü itibariyle 5 civarı artçı depremler meydana getirebilir. Türkiye’nin herhangi bir yerinde bu büyüklükte bir deprem meydana gelir. Çünkü Türkiye’de 6 büyüklüğündeki depremi üretecek yüzlerce fay hattı var. Depremin meydana geldiği yer nispeten kırsal kesim olduğu için herhangi bir ciddi zarara neden olmadı. Ancak Malatya, Elazığ ve Kahramanmaraş gibi büyük yerleşim yerlerine yakın yerde meydana gelirse maalesef halen tamamlamış olan hasarlı binaların yıkımına neden olabilir. Ama bölgedeki faylara ve tarihî depremlere baktığımızda böyle büyük bir deprem yani 7 büyüklüğündeki bir depreme yakın üretebilecek bir fay pek mevcut değil. Sadece Malatya’da bir fay var. O fay üzerinde de henüz çalışılıyor. Çok detaylı bilgiye sahibi değiliz. Ama bu deprem de oraya oldukça uzak. Dolayısıyla oradaki fayı da etkilememiş durumda” dedi. “Vatandaşların tedbirli olması gerekiyor” Vatandaşların hasarlı binalardan uzak durmaları gerektiğini söyleyen Çakır, “Vatandaşların tedbirli olması gerekiyor. Panik yapmamaları gerekiyor. Bu tür depremler meydana gelebilir. Hasarlı binalardan uzak durulması gerekiyor. Ama bu bölgede çok büyük yıkıcı bir deprem meydana gelmez ama 6,0, 5,0 ve 5,5 büyüklüğündeki depremler meydana gelebilir. Dolayısıyla özellikle varsa hala yıkılmamış hasarlı binalardan uzak durması gerekiyor” diye konuştu. “Meydana gelen deprem önceden bilinen bir fay üzerinde değildi” Yapılması gereken depreme dayanıklı şehirler yapmak diyen Çakır, “Türkiye bir deprem bölgesi. Yer bilimlerinin aslında yapacak fazla bir şey kalmadı. Bu fayların büyük bir bölümü haritalardı. Bu örneğin meydana gelen deprem önceden bilinen bir fay üzerinde değildi. Yani böyle bilinmeyen o kadar çok fay var ki irili ufaklı. Bu büyüklükteki depremleri üretme potansiyeline sahip. Ama bunlar birkaç senede bir böyle deprem üretiyor veya yanında büyük bir deprem olduğu zaman onun etkisiyle hareketleniyor. Bu tür fayları da göremiyoruz yer yüzünden çok çabuk silindiği için. Dolayısıyla aktif fay haritalarında da yok bu faylar. Yapılması gereken depreme dayanıklı şehirler yapmak. İnşaatların sağlam yapılması gerekiyor. Yönetmeliklere uyulduğu takdirde 7,0 büyüklüğündeki deprem bile binaları yıkamaz” ifadelerini kullandı.
Ankara Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarı geliştirildi Kuantum Siber Güvenlik A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tuncay Karaman, Türkiye’nin ilk ve tek patentli siber güvenlik duvarı Kuantum Pi’ye ilişkin, “İşletmelerde herhangi bir siber güvenlik uzmanı olmadan, tak çalıştır teknolojisiyle otonom çalışan yapay zeka destekli sistemlerle korunmuş bir güvenlik duvarı” dedi. 17. Uluslararası Bilgi Güvenliği ve Kriptoloji Konferansı’nın (ISC Türkiye 2024) Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’ndeki ilk gününde Kuantum Siber Güvenlik A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Tuncay Karaman, firmanın çalışmaları hakkında bilgi verdi. Karaman, Türkiye’nin ilk ve tek patentli güvenlik duvarını tasarladıklarını belirtti. Güvenlik duvarının mikro işletmeler ve KOBİ’ler için özel olarak tasarlandığını kaydeden Karaman, siber güvenliği bütün işletmelere sunduklarının altını çizdi. Karaman, “Patentli olmamızın asıl gerekçesi de küçük işletmelerde ve KOBİ’lerde siber güvenlik uzmanı bulmak, barındırmak, istihdam etmek oldukça zor. Dolayısıyla Kişisel Verileri Koruma Kanunu kapsamında da bütün işletmelerin siber güvenlik önlemleri almaları bu noktada da zorunlu. Ama bu tip mikro işletmeler ve KOBİ’ler büyük maliyetlerden dolayı ve yönetilebilme ve sürdürülebilme noktasında problem yaşadıklarından dolayı siber güvenliğe maalesef yatırım yapmamaktadırlar. Biz de ürünü tamamen yerli ve milli teknoloji alanında geliştirerek bütün işletmelerin hizmetine sunmaktayız. İşletmede herhangi bir siber güvenlik uzmanı olmadan, tak çalıştır teknolojisiyle otonom çalışan yapay zeka destekli otonom sistemlerle korunmuş bir şekilde güvenlik duvarı” dedi. “Siber saldırılara karşı bir önlem sağlamakta” Evdeki cihazlar için de ürünleri olduğunu kaydeden Karaman, “Yakın zamanda evler artık siber saldırıya uğradı. Artık robotlar, klima televizyonlar, internete bağlı olan bütün cihazlar hacklenmeye başlandı. Yakın zamanda da hacklenen bir robotun çalışırken küfrettiği haberlerde görüldü. Bu noktada internete bağlanan ev aletleri de tehdit altında. Dolayısıyla bizim ürünümüz de ev kullanıcılarının internetten gelebilecek yetkisiz erişimleri ve siber saldırılara karşı bir önlem sağlamakta. Bunun yanında özellikle 3 ile 15 yaş arasındaki çocukları teknoloji ve internet bağımlılığından koruyan modüllerimiz var. Ebeveynler, çocukların hangi saatte internete girmeleri gerektiği, zararlı sitelerden nasıl korunması gerektiğiyle içerisinde sunduğumuz bütün güvenlik modüllerinden faydalanabilmektedirler” diye konuştu.