GENEL - 17 Ocak 2012 Salı 13:06

EĞİTİMCİ MAHMUT BALCI:

A
A
A
EĞİTİMCİ MAHMUT BALCI:

Eğitimci yazar Mahmut Balcı, yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev vermek gerektiğini söyledi.
Öğrencilerin ödev veren öğretmenlere teşekkür etmeleri gerektiğini anlatan Mahmut Balcı, şöyle konuştu: "Çünkü, öğrenci ödevler vesilesiyle yeni bilgilere sahip olur. Bu bilgileri sosyal çevreyle somutlaştırmak için öğrencilere ödevleri internetten yapma kolaylığı yerine kütüphanelere gitmeyi sağlayacak yönlendirmelerde bulunmak gerekir. Hatta çalışmanın hangi kütüphaneden yapıldığını belgelemek gerekir. Bunlar ilk etapta hem öğrenciye hem de öğretmene ağır gelse dahi ilerleyen zamanlarda faydası çok
görülecektir."
İlçesindeki kütüphaneden,kültür merkezinden habersiz olan diplomalı insanlarımızın sayısının çok olduğunu anlatan Balcı, sözlerine şöyle devam etti: "Öğrencilere vereceğimiz ödevlerle bu eksiklikleri azaltmak mümkündür. Verilecek ödevlerin öğrenciler için eğlenceli, zevk alacakları ve sosyal hayatla ilişkilendirilmesi gerekir. Ben buna dikkat etmeye çalışıyorum. Örneğin Din Kültürü ve Ahlak Dersi için öğrencilere mahallelerindeki bir ibadethaneye giderek bu ibadet merkezinin kuruluşunu,özelliklerini
oradaki görevlilerle söyleşi yaparak ve fotoğraflayarak bir günlük tarzında yazmalarını önerdiğimde buna sıcak baktıklarını gözlemledim. Aynı şekilde bir huzur evini ziyaret ederek bu ziyareti temel değerlerimiz açısından yorumlamalarını istemek gibi ödevlerin dersimiz için önemli olduğunu düşünüyorum. Örneğin yaşlıları ziyaret etmek öğrencilerin gözlem ve dinleme eğitimi yoluyla çok şey kazanmalarına katkı sağlayacaktır."
Mahmut Balcı, öğretmen ve öğrencilerin harekete geçirilmesi için çalışma yapmaya karar vermenin; bilgilenme ve başarı için önemli olduğunu söyledi.
DERGİ ÇIKARMAK ÖĞRENCİLERİ HEYECANLANDIRDI
İnsan olarak bir başkasının bize bir şeyler hatırlatmasına ihtiyaç duyan bir özelliğe sahip olduğumuzu anlatan Balcı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllarda müptelası olduğumuz sanal uğraşlar bizleri sosyal hayattan soyutlamaktadır. Bu olumsuzluğu en aza indirmek için hayatın içinde olacak çabalar içerisinde olmamız gerekir. Bize bir iyiliği dokunan insanlara karşı vefa içerisinde olma duygusu bizi yüceltir. Kendi hayatımda başkalarının yaptığı rehberlikten ve hatırlatmalardan çok yararlandığımı
paylaşmak isterim. Yeterince okumadığımızı gördüğümüz için bu eksikliği gidermek amacıyla ’öğretmenler de okur’ sloganıyla öğretmen arkadaşlarla bir okuma grubu oluşturduk. Görev yaptığım Esenler İbrahim Turhan Lisesindeki öğretmen arkadaşlarla öğrencilere rehberlik yapmak suretiyle çıkmaya başlayan Pusula dergisiyle öğrencilerin bir heyecan etrafında toplandıklarını gördük. Bu bağlamda Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin eğitim camiasının harekete geçirilmesi için daha çok çaba gösterilmesine öncülük
etmesini önemsiyorum."
Öğrencilerin okulların açılışında kapanışında birer hafta okula gelmeyerek zaten kafadan tatil yaptığını anlatan Balcı, şöyle konuştu: "Tatil, yatarak vakit öldürmek değildir. Onları hem dinlendirecek hem de bilgilendirecek etkinlik formatında ödev vermek gerekir. Yarı yıl tatilinde öğrencilere aynı zamanda sınıflarına, görevleri ve yapılacakları dikkate alarak tatil planı yapmalarını sağlamak gerekir. Örneğin her öğrenci yarıyıl tatilini daha verimli değerlendirmek için yapacakları planda sabah kaçta
kalkacağını ve kaçta uyuyacağını kararlaştırması gerekir. Bu planda kahvaltı saati, çay saati, okuma saati,yemek, eğlence, serbest saatler, gezi, akraba ziyareti, arkadaş ziyareti,spor,kütüphaneye gidiş, ödevler, sinema tiyatro,günlük televizyon izleme saati, misafir kabul gün ve saati, ilçe dışı ziyaret,kültürel mekanlara gidiş ve etkinlikleri takip ve dershaneye gidiş saatlerini dikkate almaları gerekir."
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Cumhurbaşkanı Erdoğan; "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Gazze’deki katliam karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sessiz kaldı, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" dedi. Antalya Diplomasi Forumu’nun dördüncüsü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. "Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak" temasıyla düzenlenen forumda, çatışmaların gölgesinde yürütülen barış diplomasisine ve uluslararası sistemdeki adaletsizliklere güçlü mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze’de süren İsrail saldırılarına dikkat çekerek, uluslararası kamuoyuna açık çağrılarda bulundu. Fidan: "BM Güvenlik Konseyi sessiz, adaletsizlik derinleşti" Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında, uluslararası düzeyde derinleşen krizlerin çözümü için diplomasinin çok boyutlu ve kapsayıcı biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu’nun kısa sürede uluslararası marka haline geldiğini vurgulayan Fidan, "Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl nefes alabildiğini gösteren bir fikir zemini inşa ediyoruz" dedi. Fidan’ın konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştiriler öne çıktı. "BM Güvenlik Konseyi, Gazze’deki katliam karşısında sessiz ve etkisiz kaldı. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" ifadelerini kullanan Fidan, mevcut uluslararası sistemin meşruiyet krizinde olduğunu ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Türkiye’nin aktif diplomasisini anlatan Fidan, "Türkiye bugün krizlerin tam kalbinde, gerilimlerin orta yerinde ama çözümün de merkezinde duran bir ülkedir" dedi. Türkiye’nin Filistin’den Ukrayna’ya, Suriye’den Kafkaslar’a kadar her alanda ilkeli dış politika yürüttüğünü belirterek, "Zulüm karşısında mazlumun, adaletsizlik karşısında hakkın yanında duruyoruz" diye konuştu. Erdoğan: "İsrail terör devletidir, susanlar suça ortaktır" Dışişleri Bakanı Fidan’ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise forumun ilk gününe damga vuran bir çıkış yaptı. "İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme en güçlü tepkiyi vermek insanlık vazifesidir" diyen Erdoğan, "İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" sözleriyle uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti. Erdoğan, Han Yunus’ta gazetecilerin kaldığı çadırların bombalanmasına değinerek, "Haydutluk değilse nedir? Bunun adı devlet terörü değil midir?" dedi ve İsrail’i "terör devleti" olarak niteledi. "İsrail, Filistinlilere ikinci nekbe felaketini yaşatmaya çalışmaktadır" diyen Erdoğan, "Filistin halkının mücadelesi terör değil, iftihardır" ifadeleriyle Batı kamuoyunun çifte standardına dikkat çekti. "Türkiye o gün neyse bugün de aynısıdır" Erdoğan, Türkiye’nin tarihi ve vicdani sorumluluğuna da vurgu yaparak, "500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır" dedi. Ardından uluslararası topluma bir kez daha çağrıda bulundu: "BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm aktörleri Filistin halkının yanında olmaya ve akan kanı durdurmaya davet ediyorum." Gazze’ye yönelik insani yardımların süreceğini belirten Erdoğan, "Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Ateşkes çabaları sabote edildikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi zordur. Barış, iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin Devleti kurulmadıkça bu kriz sona ermeyecektir" dedi. "Suriye’de istikrarsızlığa izin yok" Konuşmasının son bölümünde bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine değinen Erdoğan, İsrail’in saldırılarının DEAŞ’la mücadeleyi sekteye uğrattığını belirtti. Erdoğan konuşmasında Suriye’deki gelişmelere değinerek, "Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. 8 Aralık devrimiyle birlikte sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrara dair yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" dedi. Türkiye’nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sükûnetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil, ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Trump ve Putin başta olmak üzere anlayış birliği içindeyiz, diyalog halindeyiz" açıklamasında bulundu. "Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesidir" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin jeopolitik kimliğini de yeniden tanımlayarak, "Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar, bir Asya bir Afrika ülkesiyiz" dedi. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle siyasi temaslarını artırdığını vurgulayan Erdoğan, diplomaside çok yönlü dengeyi savundu. Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı artırdık. Adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz" dedi. Avrupa Birliği’ne de mesaj veren Erdoğan, "Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye, Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Terörle mücadelede kararlılığın sürdüğünü belirten Erdoğan, "Terör belasından da kurtulduğumuzda ekonomide çok iyi bir ivme yakalayacağız" dedi. Üç günlük diplomasi maratonu başladı Forumun ilk gününde verilen mesajlar, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye’nin rolü, Gazze’deki krize karşı sesini yükselten aktörler arasında Türkiye’nin konumunu ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını öne çıkardı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan’a kadar iklim diplomasisi, yapay zekâ çağında hukuk, enerji güvenliği ve bölgesel krizler gibi başlıkları ele almaya devam edecek.
Antalya Cumhurbaşkanı Erdoğan: "(AB Üyeliği) Türkiye tam üye olarak birlikteki sandalyesine bir an önce kavuşmalıdır" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Antalya Diplomasi Forumu resmi açılış töreninde yaptığı konuşmada "İsrail bir terör devletidir. İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" ifadelerini kullanırken, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: "Gazze’deki katliam karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi sessiz kaldı, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" dedi.Antalya Diplomasi Forumu’nun dördüncüsü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmalarıyla başladı. "Ayrışan Dünyada Diplomasiye Sahip Çıkmak" temasıyla düzenlenen forumda, çatışmaların gölgesinde yürütülen barış diplomasisine ve uluslararası sistemdeki adaletsizliklere güçlü mesajlar verildi. Hem Fidan hem de Erdoğan, özellikle Gazze’de süren İsrail saldırılarına dikkat çekerek, uluslararası kamuoyuna açık çağrılarda bulundu.Fidan: "BM Güvenlik Konseyi sessiz, adaletsizlik derinleşti"Dışişleri Bakanı Hakan Fidan konuşmasında, uluslararası düzeyde derinleşen krizlerin çözümü için diplomasinin çok boyutlu ve kapsayıcı biçimde yeniden tanımlanması gerektiğini söyledi. Antalya Diplomasi Forumu’nun kısa sürede uluslararası marka haline geldiğini vurgulayan Fidan, "Ayrışan bir dünyada diplomasinin nasıl nefes alabildiğini gösteren bir fikir zemini inşa ediyoruz" dedi.Fidan’ın konuşmasında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne yönelik eleştiriler öne çıktı. "BM Güvenlik Konseyi, Gazze’deki katliam karşısında sessiz ve etkisiz kaldı. Sessizlik büyüdü, adaletsizlik derinleşti, vicdanlar kanadı" ifadelerini kullanan Fidan, mevcut uluslararası sistemin meşruiyet krizinde olduğunu ve yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.Türkiye’nin aktif diplomasisini anlatan Fidan, "Türkiye bugün krizlerin tam kalbinde, gerilimlerin orta yerinde ama çözümün de merkezinde duran bir ülkedir" dedi. Türkiye’nin Filistin’den Ukrayna’ya, Suriye’den Kafkaslar’a kadar her alanda ilkeli dış politika yürüttüğünü belirterek, "Zulüm karşısında mazlumun, adaletsizlik karşısında hakkın yanında duruyoruz" diye konuştu.Erdoğan: "İsrail terör devletidir, susanlar suça ortaktır"Dışişleri Bakanı Fidan’ın ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan ise, forumun ilk gününe damga vuran bir çıkış yaptı. "İsrail, Filistin halkına karşı apaçık bir soykırım uyguluyor. Bu zulme en güçlü tepkiyi vermek insanlık vazifesidir" diyen Erdoğan, "İsrail’in katliamlarına sessiz kalmak bu suça ortak olmaktır" sözleriyle uluslararası topluma sert eleştiriler yöneltti.Erdoğan, Han Yunus’ta gazetecilerin kaldığı çadırların bombalanmasına değinerek, "Haydutluk değilse nedir? Bunun adı devlet terörü değil midir?" dedi ve İsrail’i "terör devleti" olarak niteledi. "İsrail, Filistinlilere ikinci nekbe felaketini yaşatmaya çalışmaktadır" diyen Erdoğan, "Filistin halkının mücadelesi terör değil, iftihardır" ifadeleriyle Batı kamuoyunun çifte standardına dikkat çekti."Türkiye o gün neyse bugün de aynısıdır"Erdoğan, Türkiye’nin tarihi ve vicdani sorumluluğuna da vurgu yaparak, "500 sene önce topraklarından kovulan İsrail halkını, Yahudileri bu topraklarda misafir ettik. O günkü Türkiye neyse bugünkü Türkiye de aynısıdır" dedi. Ardından uluslararası topluma bir kez daha çağrıda bulundu: "BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm aktörleri Filistin halkının yanında olmaya ve akan kanı durdurmaya davet ediyorum."Gazze’ye yönelik insani yardımların süreceğini belirten Erdoğan, "Gazzeli mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz. Ateşkes çabaları sabote edildikçe bölgemize kalıcı barışın gelmesi zordur. Barış, iki devletli çözümle olur. Başkenti Doğu Kudüs olan özgür Filistin Devleti kurulmadıkça bu kriz sona ermeyecektir" dedi."Suriye’de istikrarsızlığa izin yok"Konuşmasının son bölümünde bölgesel krizlere ve dış politika önceliklerine değinen Erdoğan, İsrail’in saldırılarının DEAŞ’la mücadeleyi sekteye uğrattığını belirtti. Erdoğan konuşmasında Suriye’deki gelişmelere değinerek, "Suriye halkı acıya, zulme ve savaşa doymuştur. 8 Aralık devrimiyle birlikte sadece Suriye’de değil, tüm bölgemizde kalıcı istikrara dair yakalanan fırsatın heba edilmesine izin veremeyiz" dedi. Türkiye’nin dış politikada ilkelerle hareket ettiğini vurgulayan Erdoğan, "Sükûnetimiz birilerini hatalı heveslere sürüklememeli. Biz dış politikada gizli niyetlerle değil, ilkelerle hareket eden bir ülkeyiz. Suriye’nin toprak bütünlüğü konusunda Trump ve Putin başta olmak üzere anlayış birliği içindeyiz, diyalog halindeyiz" açıklamasında bulundu."Türkiye hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika ülkesidir"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin jeopolitik kimliğini de yeniden tanımlayarak, "Biz Avrupa ülkesi olduğumuz kadar, bir Asya bir Afrika ülkesiyiz" dedi. Türkiye’nin Asya ülkeleriyle siyasi temaslarını artırdığını vurgulayan Erdoğan, diplomaside çok yönlü dengeyi savundu.Kıbrıs konusuna da değinen Erdoğan, "Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescili için çabalarımızı artırdık. Adalet tecelli edene kadar bunu sabırla sürdüreceğiz" dedi.Avrupa Birliği’ne de mesaj veren Erdoğan, "Türkiye olmadan Avrupa güvenliğinin düşünülemeyeceği bir kez daha ortaya çıkmıştır. Türkiye, Avrupa güvenliği için gelecekte de sorumluluk almaya hazırdır" ifadelerini kullandı. Terörle mücadelede kararlılığın sürdüğünü belirten Erdoğan, "Terör belasından da kurtulduğumuzda ekonomide çok iyi bir ivme yakalayacağız" dedi.Üç günlük diplomasi maratonu başladıForumun ilk gününde verilen mesajlar, çok kutuplu dünya düzeninde Türkiye’nin rolü, Gazze’deki krize karşı sesini yükselten aktörler arasında Türkiye’nin konumunu ve uluslararası sistemin yapısal sorunlarını öne çıkardı. Antalya Diplomasi Forumu, 13 Nisan’a kadar iklim diplomasisi, yapay zekâ çağında hukuk, enerji güvenliği ve bölgesel krizler gibi başlıkları ele almaya devam edecek.