GÜNDEM - 10 Nisan 2025 Perşembe 16:01

Çatalca İlçe Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu: "Volkan Konak’a bireysel tepkimi dile getirdim''

A
A
A
00:00
00:00
HD

Volkan Konak’ın ölümü sonrası sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarla tepki toplayan Çatalca İlçe Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu kendini savunarak, "Bireysel tepkimi bu şekilde göstermek istedim. Ne dedim, ‘sahne de geberdi’ dedim. Geberdi kelimesi kanunen bir suç teşkil etmeyen bir kelime" dedi.

Sanatçı Volkan Konak, Kıbrıs’ta sahnede geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiş. İstanbul Çatalca İlçe Müftüsü Ahmet Mehmetalioğlu, Volkan Konak’ın ölümünün ardından sosyal medya hesabından yaptığı açıklamalarla tepki çekmişti. Çatalca İlçe Müftüsü Mehmetalioğlu konuya ilişkin açıklama yapıp yaşadığı süreci anlattı.

Ahmet Mehmetalioğlu ,"29 Aralık 2023 günü diyanet hutbesi okundu. Hutbede yılbaşı ile ilgili olumsuzluklar mevcut iken bir de içkiden bahsedildi tabi ki. Fakat Bu Volkan Konak isimli şahıs içki üzerine açıklama yaptı. Dedi ki; ’ey diyanet mensubu kişiler, ey Diyanet İşleri Başkanı sizin maaşlarınız bizim bizim içkimizden alınan vergilerle ödeniyor. Şimdi ben dolayısıyla bu gece biraz daha içeceğim ki sizin maaşlarınıza katkı yapalım. Lütfen kabul buyurun’ diye bir demeci oldu. Ben sosyal medyayı ve medyayı iyi takip ediyorum. Bunları bir müddet bekledim. Belki tövbe eder, belki döner vicdanı rahatsız olur özür diler diyanet camiasından. Bütün bir diyanet camiasını hedef alıyor. Bunun dışında imam hatip okullarımızı kuran kurslarını hedef alıyor. Özür bekledim daha doğrusu. Özür gelmeyince birden sahnede içki içerek hayatını kaybedince bireysel olarak tamamen bu camianın içinden bir kişi olarak tamamen resmi makamın dışında bireysel tepkimi bu şekilde göstermek istedim. Ne dedim, ‘sahne de geberdi’ dedim. Geberdi kelimesi kanunen bir suç teşkil etmeyen bir kelime. Türk Dil Kurumunda da öldü anlamı ifade eden bir kelime. Fakat tabi Allah dostları için kullanılan ’hakka yürüdü’ diyecek halimiz yoktu. Geberdi nihayetinde bir Arapça kelimedir. Kabre girdi manası içeren bir kelimedir. Bizde Arapça bilgimiz olduğu için bu kelimeyle bu ölümü ifade ettim. Yoksa bizim sanata, sanatçıya bakışımız hiçbir zaman Volkan Konağa bakışımız gibi olmadı" ifadelerini kullandı.

Kendisinin ve diyanetin hedef gösterildiğini söyleyen Mehmetalioğlu, "Ferdi Tayfur öldü çok yakın bir zamanda. İbrahim Erkal öldü. Daha başka sanatçılar öldü. Hiç bunlar hakkında böyle bir şey konuşmadık. Direkt dine diyanete, ayete, hadise bu şekilde tavır alan bir sanatçıya Müslüman bir birey olarak da tepkimizi bu şekilde dile getirdik. Fakat tepkimizi dile getirdiğimiz günler biliyorsunuz Saraçhane’de olan olaylar Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması halkın bir kesimi ayaktaydı. Bu da buna denk gelince daha önce gezi de gördüğümüz şahıslar, camiye terbiyesiz hareketler yapan insanlar yine devreye girdi. Bunlar bu açıklamayı artık benim üzerimden kaldırdılar. Benim üzerimden direkt dine, iktidara, bir siyasi partiye yönelik bir hedef olarak gördüler. Bu tamamen onların kendi bileceği iş. Bizim yoksa sanata sanatçıya hiçbir zaman yanlış bakışımız olmadı. Ama Allah’a dine küfredenlere karşı her zaman kurumumuz gereğini yapar diye düşünürüz ama bireysel olarak da kendi irademizi göstermek zorundayız" diye konuştu.

"Avukatımızla devreye girdik, şuan 200 yakın bir hesap tespit ettik"

Paylaşım sonrası yaşadıklarını anlatan Mehmetalioğlu, "Bu süreçte istenmeyen hadiseler oldu. Cehaletlerinden olduğunu düşünüyorum bir çoğunun, bir çoğunun da bilinçli olarak saldırdığını düşünüyorum. Saldırılar oldu. Saldırılar 3 boyutta oldu hakaret, tehdit ve küfür şeklinde saldırılar oldu. Bu durumda biz de avukatımızla devreye girdik. Şuan 200 yakın bir hesap tespit ettik. Bunların tamamının hakkında bir suç durusunda bulunduk. Hala inceleme devam ediyor. O hakaret, tehdit, küfür gelmeye devam ettikçe sosyal medya hesaplarımızın şifreleri avukatlarımda. Onlar günlük bu işlerle meşgul oluyorlar. Aynı zaman da bir de sosyal medyadan daha ilginci var. WhatsApp üzerinden kişisel bilgilerimi ele geçirip bunu yayınlayacağız seni şöyle yapacağız böyle yapacağız tehditler olduğu için avukatı beklemeden biz direkt savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Savcılık şuan o işlemler üzerinde çalışıyor" şeklinde konuştu.

Şaban Tektaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Yaşlı kadını tuzağa düşürüp 750 bin lira değerindeki altınlarını çaldılar İzmir’in Ödemiş ilçesinde yaşayan 79 yaşındaki Gülizar Dağlı’nın kişisel verilerini ele geçiren dolandırıcılık çetesi, yaşlı kadını ikna ederek yaklaşık 750 bin TL değerindeki ziynet eşyasını aldı. Altınların fotoğrafını çekip geri getireceklerini söyleyen şüpheliler, polis ekiplerinin titiz çalışmasıyla kısa sürede yakalandı. Dolandırıcılar, aile fertlerinin kimlik bilgilerini söyleyince ikna olduğunu belirten Dağlı, "30 yıllık birikimimi ayakkabılarıyla yatak odama kadar girerek alıp gittiler" dedi. Edinilen bilgiye göre, dolandırıcılık çetesi Gülizar Dağlı’nın kişisel bilgilerine ulaştıktan sonra yaşlı kadını telefonla arayarak, banka hesabına bloke konulduğunu ve evindeki altınların sahte olduğunu iddia etti. Gülizar Dağlı, 30 yıllık birikimi olduğunu söyleyip altınlarının gerçek olduğunu belirttiğinde ise çetenin hedefi haline geldi. Altınları ele geçirmek isteyen dolandırıcılar, önce Dağlı’nın çocuklarını ve torunlarını arayarak kendilerini kargo görevlisi gibi tanıttı. Aile bireylerinden evde kimsenin olmadığını öğrenen şüpheliler, daha sonra yaşlı kadının yalnız olduğunu tespit ederek harekete geçti. Eve gelen dolandırıcılar, Gülizar Dağlı’ya ait altınları kontrol etmek için fotoğraflarını çekip geri getireceklerini söyledi. Dağlı, ilk etapta ikna olmayınca, kişisel bilgileri ele geçiren şüpheliler aile fertlerinin isimlerini ve kim olduklarını söyleyerek güven kazandı. Eve girmeyi başaran dolandırıcılar, yatak odasında bulunan ziynet eşyalarını alarak kayıplara karıştı. 3 tutuklama Olayın ardından İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ile Menemen İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, dolandırıcılık çetesini yakalamak için çalışma başlattı. Teknik ve fiziki takip sonucunda şüphelilerin kimlik ve adresleri belirlendi. Gerçekleştirilen eş zamanlı operasyonda M.R.T., M.T., T.Y., H.Y. ve H.G. isimli şüpheliler çaldıkları altınlarla birlikte yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden M.R.T., M.T. ve T.Y. tutuklanırken H.Y. ve H.G. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan Gülizar Dağlı, "dolandırıcıların avukatları şikayetçi olmamam için benden talepte bulunup izma istediler. Ama ben şikayetimi geri almayacağım, hapislerde çürüsünler" sözlerini kullandı. 30 yıllık birikimi çalındı Telefonla arandığında, "Banka hesabına bloke konuldu, altınların sahte" denilerek kandırıldığını belirten Gülizar Dağlı, "Telefondaki kişi, ‘Kuyumculardan aldığın altınlar sahteymiş teyze, dikkat et. Senin gibi yaşlıları kandırıyorlar. Ben bu yüzden vatana hizmet ediyorum,’ dedi. Ben de ‘Altınlarım sahte değil, 30 yıllık birikimim dedim. Keşke söylemeseydim. Sonra, ‘Kimseye bir şey söyleme, biz onları kontrol edeceğiz, fotoğraflarını çekip geri getireceğiz’ dediler. İnanmayınca aile fertlerimin isimlerini sayarak güvenimi kazandılar. Eve girip yatak odama kadar gelip altınlarımı aldılar" dedi. Kargocu gibi davrandılar Dolandırıcıların kendisini de aradığını belirten torun Gökhan Yaklaş, "Aynı saat içinde beni, annemi, babamı, abimi aradılar. ‘Eve kargo geldi’ bahanesiyle. Biz de ‘Kargoyu bırakın’ dedik. Onlar ise ‘Teslim etmemiz lazım’ diyerek ısrar ettiler. Şüphelenip eve gittik. O sırada dolandırıcılar anneannemin evine izinsiz girmiş, korkutarak altınları almışlar. Emniyet güçleri sayesinde altınların yüzde 80’ini geri aldık, yüzde 20’si hala kayıp. Şimdi de sanıkların yakınları, avukatları bize gelerek ‘Kayıp altınları biz ödeyelim, şikayetinizi geri alın’ dediler. Ama biz böyle bir şeyi kabul etmedik. Biz adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Para önemli değil, cezalarını çekmeleri önemli. Buradan tüm emniyet teşkilatına teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
İstanbul Akbank, "Dönüşümde Gelecek Var" ile on binlerce çocuğun eğitim deneyimini iyileştiriyor Akbank, Dönüşümde Gelecek Var projesiyle bugüne dek 6 Şubat depremlerinden etkilenen 452 okula 9 binden fazla mobilya ulaştırdı; 190 bini aşkın öğrenci yenilenen sınıflara kavuştu. Projenin etki alanını genişletmek için Hatay’daki bir ilkokula da ileri dönüşüm atölyesi kuruldu. Proje tamamlandığında bin 300’den fazla okulda 400 bine yakın öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. Akbank, "Dönüşümde Gelecek Var" projesiyle sadece bugünü değil, geleceği de dönüştürüyor. Türkiye ve Avrupa’nın en kapsamlı ileri dönüşüm projelerinden biri olan ’’Dönüşümde Gelecek Var’’, 6 Şubat depremlerinden etkilenen bölgede çocuklara daha iyi bir eğitim ortamı, gençlere ise mesleki gelişim fırsatı sunmayı sürdürüyor. Yapılan açıklamaya göre, Akbank Genel Müdürlük’teki renovasyon süreciyle beraber bankanın İskenderun Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kurduğu ileri dönüşüm atölyesinde, ofis mobilyaları okul eşyalarına dönüşüyor. Bu sayede bugüne kadar 9 bin 317 okul mobilyası üretilerek, 6 Şubat depremlerinden etkilenen 452 okula ulaştırıldı. 190 bini aşkın öğrenci yenilenmiş sınıflarda eğitim alırken, üretim süreçlerinde yer alan meslek lisesi öğrencileri, ileri dönüşüm tekniğini öğrendi ve mesleki tecrübe kazandı. Proje tamamlandığında, toplamda 18 bini aşkın mobilya üretilerek bin 311 okulda, yaklaşık 400 bin öğrenciye ulaşılması hedefleniyor. İleri dönüşüm bilincini yaygınlaştırma ve projenin etki alanını genişletme amacıyla Hatay’daki Bekbele Fatih İlkokulu’na da bir ileri dönüşüm atölyesi kuruldu. Bu atölyede çocuklar hem ileri dönüşümü öğreniyor hem de üreticiliklerini ortaya çıkarmalarına fırsat sunan eğitim ve uygulamalı derslere katılıyor. Dönüşümde gelecek var ile hem topluma hem çevreye katkı Projenin bütüncül ve insan odaklı bir bakış açısıyla devam ettiğini belirten Akbank Marka ve İletişim Başkanı Beril Alakoç, "Dönüşümde Gelecek Var projesiyle hem gençlere yeni nesil beceriler kazandırıyor, hem de küçük yaşta çocuklara sürdürülebilirlik pratiği ile iç içe bir deneyim sunuyoruz. Sadece yeniden üretim değil, birlikte üretme ve geleceği birlikte kurma deneyimini paylaşıyoruz. Bu yaklaşımımızla çocuklarımıza, gençlerimize ve tüm topluma değer katmaya devam edeceğiz" dedi. Projenin pozitif etkileri yalnızca eğitimle sınırlı kalmıyor, çevresel fayda da oluşturuluyor. İleri dönüştürülen mobilyalar sayesinde bugüne kadar 406 ton karbon salımı engellendi, 6 milyon litre su tasarrufu sağlandı. Bu yönüyle proje, döngüsel ekonomi yaklaşımının başarılı bir örneğini oluşturuyor.
Bursa Enes Çelik: "Hedefimiz 1. Lig’e borçsuz gelmek" TFF 2. Lig’e yükselen Bursaspor’da Başkan Enes Çelik, 1. Lig’e borçsuz gelmek istediklerini söyledi. Bursaspor, TFF 3. Lig’in 29. haftasında sahasında karşılaştığı Bornova 1877’yi 4-1’lik skorla mağlup etti. Yeşil-Beyazlılar maçın ardından şampiyonluk kupasını düzenlenen törenler aldı. Kupa töreninin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bursaspor Başkanı Enes Çelik, "Tüm şehre hayırlı olsun, herkes muradına erdi. Basından yöneticisine iş adamından siyasetçisine, taraftarımız en başta herkes mutlu. İnşallah bu mutluluklar önümüzdeki yıllarda devam edecek. Taraftarımız sağ olsun bu sene hep rekor kırdı. Stat kapasitemiz daha fazla olsaydı seyirci ortalamasında birinci sırada olurduk. Ama bizim stadyum kapasitemiz diğer takımlara göre daha az olduğundan zaten birinciyiz. Taraftarımız bizi desteklediği sürece biz onlara Allah’ın izniyle karşılıklarını vereceğiz. Birçok konuyla, birçok problemle uğraştık. Uğraştığımız konular daha sınırlı ve daha çok sportif alana yoğunlaşacağız. Birkaç haftadır yoğun bir şekilde buna başladık. İnşallah temmuz ayının başına kadar takımı hazır bir şekilde kampta hocamıza teslim edeceğiz" diye konuştu. Hedeflerinin 1. Lig’e borçsuz yükselmek olduğunu söyleyen Çelik, "Bu hafta birkaç yönetici daha olacak. Şu an eskisi kadar değil, kalanlara yoğun bir kıskaç halinde üzerlerine gidiyoruz ve inşallah kısa sürede borcu bitireceğiz. Yılbaşı veya lig içinde tüm borçları bitirmek istiyoruz. Hedefimiz 1. Lig’e borçsuz olarak gelmek. Biz kendimiz güçlü olduğumuz zaman hangi grupta olduğumuzun önemi yok. İster kırmızı olsun ister beyaz, benim için bir önemi yok. Biz olacağımız grupta play-off’a kalmadan 1. olup çıkmamız lazım" diye konuştu.
İstanbul Yunus Akgün’ün ’Dalya’ heyecanı Galatasaraylı futbolcu Yunus Akgün, Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde deplasmanda oynayacakları Konyaspor karşılaşmasında görev alması durumunda sarı-kırmızılılarla 100. maçına çıkacak. Galatasaray’ın altyapısından yetişen 24 yaşındaki futbolcu Yunus Akgün, sarı-kırmızılılarla 100. maçına çıkmaya hazırlanıyor. Ziraat Türkiye Kupası yarı finalinde yarın Konyaspor ile yapılacak müsabakada görev alması durumunda Akgün, 100’ler kulübüne girecek. İlk maç Akhisarspor’a karşı Yunus Akgün, profesyonel olarak ilk maçına, Galatasaray’ın 5 Ağustos 2018 tarihinde Akhisarspor ile oynadığı Süper Kupa’da çıktı. Akgün, ligdeki ilk karşılaşmasını ise sarı-kırmızılılarla 27 Ağustos 2018’de Alanyaspor ile yapılan müsabakada oynadı. 99 maçta 18 gol attı Sarı-kırmızılıların akademisinden çıkan Yunus Akgün, Galatasaray ile Trendyol Süper Lig’de 68, Ziraat Türkiye Kupası’nda 14, UEFA Avrupa Ligi’nde 9, UEFA Şampiyonlar Ligi grupları ve elemelerinde 6 ve TFF Süper Kupa’da da 2 olmak üzere toplam 99 mücadelede görev aldı. Akgün, söz konusu maçlarda 18 gol kaydederken, 18 de asist yaptı. Adana Demirspor ve Leicester City’de kiralık oynadı Yunus Akgün, kariyerinde Galatasaray dışında Adana Demirspor ve Leicester City’de oynadı. İlk olarak 2020-2021 sezonunda Adana Demirspor’a kiralık olarak giden Akgün, burada gösterdiği performansla takımının 1. Lig’den, Süper Lig’e yükselmesinde önemli rol oynadı. 2021-2022 sezonunda da Adana ekibinde kiralık olarak forma giyen 24 yaşındaki futbolcu daha sonraki sezon Galatasaray’a döndü. Yunus Akgün, 2023-2024 sezonunda yine kiralık olarak gitti ama bu sefer rota yurt dışıydı. Akgün, İngiliz ekibi Leicester City ile Championship’te mücadele etti. Kiralık olarak geçirdiği dönemlerde başarılı performans sergileyen Yunus Akgün, kendini geliştirerek Galatasaray’a döndü. Kariyerinin en golcü sezonunu geçiriyor Yunus Akgün, Galatasaray ile bu sezon Süper Lig’de 26, UEFA Avrupa Ligi’nde 8, Türkiye Kupası’nda 3 ve TFF Süper Kupa’da da 1 olmak üzere toplam 38 karşılaşmada forma giydi. Ligde 7, Avrupa Ligi’nde de 5 olmak üzere toplam 12 gole imza atan 24 yaşındaki futbolcu kariyerinin en golcü sezonunu geçiriyor.
İstanbul MediaMarkt Türkiye AI’DA ile işe alım süreçlerini yüzde 78 hızlandırdı Müşterilerine sunduğu yapay zekâ destekli alışveriş deneyimiyle perakende sektöründe öne çıkan MediaMarkt Türkiye, kendi operasyonlarında da son teknolojiden faydalanıyor. İşe alım süreçlerini yapay zekâ entegrasyonlu AI’M Hiring sistemiyle yöneten şirket, yapay zekâ tabanlı AI’DA ile ön mülakat sürecini yüzde 66 oranında kısaltırken işe alım süreçlerini de yüzde 78 oranında hızlandırdı. Yapay zekâ teknolojileri perakende sektörünü de dönüştürerek verimliliği artırıyor. Müşterilerini mobil uygulaması, online alışveriş kanalı ve Türkiye genelindeki 102 mağazasında son teknoloji ürünlerle buluşturan MediaMarkt Türkiye, iç operasyonlarına da yapay zekâyı entegre ederek süreçlerini hızlandırıyor. İşe alımın ilk aşaması olan ön mülakat süreçlerini yapay zekâ entegrasyonlu AI’M Hiring sistemi ile yürüten şirket, giriş ve orta seviye pozisyonlara gelen başvuruları inceledikten sonra uygun adayları yapay zekâ tabanlı AI’DA’ya yönlendirerek hem zamandan tasarruf sağlıyor hem de verimliliğini artırıyor. CV değerlendirme süresi yarıya indi Yapılan açıklamaya göre, geçtiğimiz yıl devreye alınan AI’DA ile bir yılda uzman ve kıdemli pozisyonlarda 21 kişiyi bünyesine katan şirket, ortalama işe alım süresini yüzde 78 oranında hızlandırırken ön mülakat sürecini de yüzde 66 oranında kısalttı. Yapay zekâ tabanlı AI’DA, bir yılda yapılan başvurulardan 916 adayı analiz ederek gelen CV’leri değerlendirme süresini yüzde 50 hızlandırdı. Yapay zekâ destekli AI’DA sayesinde aday memnuniyet oranı da yüzde 89 olarak ölçümlendi. Ön mülakat sürecinde adayları AI’DA değerlendiriyor Şirketin duyurduğu açık pozisyonlara uygun nitelikteki adaylar, e-posta üzerinden yapay zekâ destekli işe alım programı AI’M Hiring’e davet ediliyor. Daveti kabul eden adaylar sisteme kaydolup giriş yaptıktan sonra AI’DA’nın bilgilendirme videosuyla karşılaşıyor. Bilgilendirme videosunu izleyen adayın ön mülakat süreci başlatılıyor ve adaya yetkinliklerini kapsayan Türkçe ve İngilizce sorular yöneltiliyor. Adaydan gelen yanıtlar çerçevesinde, yetkinliklerine göre yapa zekâ tarafından bir "ısı haritası analizi" yapılıyor. Bu ısı haritası analizi de işe alım uzmanlarına kısa bir liste sunarak, ilk 5 sırada yer alan adayların ikinci aşamaya geçmesini ve işe alım yöneticisiyle görüşmesini sağlıyor. Bu yöntem sayesinde açık pozisyona aday kişilerin, ön elemeleri titizlikle ele alınırken hem aday hem de işveren için zamandan tasarruf sağlanıyor.