Yerel Haberler
Hatay
Ders çalışmadığı için babasının döverek öldürdüğü 6 yaşındaki Mertcan’ın annesi çocuk katilleri için idam istiyor 24 Eylül 2024 Salı - 09:47:53 Hatay’ın İskenderun ilçesinde, dersini yapmadığı için öz babası tarafından demir sopayla dövülerek öldürülen 6 yaşındaki Mertcan Yılmaz’ın annesi Gülistan Özger’in acısı yıllar geçse de dinmiyor. Acılı anne, evladının canını alan sözde baba ve çocuk katilleri için idam istiyor. İskenderun ilçesinde Gülistan Özger ve Mehmet Ali Yılmaz bir süre evli kalmış ve 2 çocukları olduktan sonra ayrılmıştı. Ayrılma sürecinin ardından hafta sonunda babasında kalan 6 yaşındaki Mertcan Yılmaz, ders çalışmadığını söyleyen babası tarafından elektrikli süpürgenin demiriyle dövülerek öldürülmüştü. Türkiye’ye yasa boğan ölüm sonrası Mertcan Yılmaz, sonucu İskenderun Çankaya mezarlığına defnedilmişti. Yaşanan olayın üzerinden 5 yıl geride kalırken evladını döverek öldüren Mehmet Ali Yılmaz, ağırlaştırılmış müebbet almıştı. Diyarbakır cezaevinde cezasını çeken babanın yaptığı yıllar geçse de akıllardan silinmezken anne Özger, çocuk katilleri için idam istedi. “İlk mahkemesi olunca resmen ağlıyordu, yalvarıyordu ve yanıltmaya çalışıyordu hakimi ve savcıları” Oğlunu kaybeden 34 yaşındaki acılı anne Gülistan Özger, evladını öldüren caninin ilk mahmkemede kendini acındırmak için duygu sömürüsü yaptığını belirterek, “Mertcan Yılmaz 6 buçuk yaşındaydı daha 1. sınıfın ilk dönemine gidiyordu. İlk karnesini de almamıştı. Baba demek istemiyorum, onun yanındaydı ve ders yapmadığı için herhalde biraz bağırıp çağırmış o da ağlayınca kafasına demir sopayla vurmuştu. O an zaten düşmüştü yere birkaç sefer suni teneffüs falan yapmış sonra ambulansı falan çağırmış direkt hastaneye gittiler. Biz gittiğimizde apar topar hastaneye anlamışlardı, biz hastaneye giderken zaten ölmüştü. Söylemiyorlar ama biliyordum bir şey olmuştu ona çok kötüydü her yeri mosmor içindeydi. 3 gün boyunca yoğun bakımda kaldı ondan sonra zaten 5 Ocak’ta kurtaramadık onu. İlk mahkemesi olunca resmen ağlıyordu, yalvarıyordu ve yanıltmaya çalışıyordu hakimi ve savcıları. Ağırlaştırılmış müebbet yedi iki sefer ve hücre cezası yedi 10 sene kadar. İkinci mahkeme oldu o mahkemede cezasını düşürmüşlerdi. Avukat Mehtap hanımın her zaman arkamızdaydı, onlar itiraz edince gene müebbet hapis cezasına çevirdiler. 10 yıl da hücre cezası ama şu an daha beklemede cezası da tam belli değil” dedi. “Çocuk katillerine idam getirilmeli” Narin cinayetine de dikkat çeken anne Özger, çocuk katillerine idam getirilmesi gerektiğini söyleyerek “Yarın bir gün çıksa gene yanımdaki oğluna zarar verecek ve Narin’den sonra birkaç çocuk daha böyle vefat etti. Bu ilk olmayacak son da olmayacak böyle giderse. Mahkemeye verdim yani zaten karşı taraf hiçbir şekilde göremiyor göremez de zaten yasak da var ve soy ismini de kendi kızlık soy ismimi verdim. Yani hiçbir şekilde onun soyadını taşımıyor. Yani elimde olsa o kimlikteki ismini de değiştireceğim de o da herhalde yaş gereğince yapamıyorum o yüzden soy ismim benim üstümde vekaleti her şeyi. Bir iki kişiyi assalardı veya içeri aldıklarını çıkartmasalardı bu duruma düşmezdik. Fark ettiyseniz önce kadınlardı şimdi çocuklar ölüyor ama bir yerde dur demek gerekiyor idam edilsin yani idam çıkmadığı sürece bunlar devam edecek” ifadelerini kullandı.
Kavurucu sıcağın serinleten lezzeti Haytalı karşısında bici bici sınıfta kaldı
03 Ağustos 2024 Cumartesi - 11:07 Kavurucu sıcağın serinleten lezzeti Haytalı karşısında bici bici sınıfta kaldı HATAY (İHA) – Hatay’da kavurucu sıcaklarda vatandaşların serinlemek için vazgeçilmezi olan ‘Haytalı’ lezzetiyle damak çatlatıyor. Görünümüyle bici biciyle kıyaslanan Haytalı’nın farkıysa buz yerine sütlü dondurma ile yapılması. Yaz mevsiminin kendini hissettirdiği bu günler Hatay’da hava sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkıyor. Kavurucu sıcağa karşı sıvı ve soğuk gıda tüketimini arttıran vatandaşların tercihi yöresel lezzet olan ‘Haytalı’ oluyor. Akdeniz bölgesinde yer alan Adana ve Hatay’ın kültürel olarak birbirinden etkilenmesiyle zaman zaman lezzetlerin bir birine benzerliği de ortaya çıkıyor. Hatay’da vatandaşların sıcak havada severek tükettiği Haytalı’ya benzerliğiyle dikkat çeken bici biciyle arasındaki farksa Haytalı’da buz yerine sütlü dondurma kullanılması. Antakya ilçesinde bulunan Uzun Çarşı’da 40 yıldır esnaflık yapan Mehmet Hançer Gündüz, Haytalı’nın bici biciden daha lezzetli olduğunu dile getirdi. “Herkesi bekliyoruz gelip tadına baksınlar, test etsinler ondan sonra yorum yapsınlar” 40 yıldır uzun çarşıda esnaflık yapan ve damak çatlatan lezzet Haytalı’yı doğal yollarla üreten Mehmet Hançer Gündüz, “Haytalı, bici bici, gül ve limon dondurmamız var. Her şeyden önce Hataya gelip Haytali’yi yemeden gitmek olmaz. Mutlaka Hatay’a geldiğiniz Haytalı yiyeceksiniz. Ben 40 yıldır bu uzun çarşıdayım ve bu işi yapıyorum. Nişasta ve suyu, pişirip güzelce kaynattıktan sonra katılaşıyor. Katılaşan su muhallebisini küp şeker şeklinde kesiyoruz ve kaselere koyuyoruz. Sonra üzerine de gül dondurması ve gül şerbeti ekleyerek sunumunu yapıyoruz. Türkiye’nin her yerinden özellikle buraya geliyorlar. Özellikle de görüyorlar Haytalı’nın çok daha farklı bir lezzeti ve tadı var. İddia ediyorum ki Haytalı, bici biciden daha lezzetli. Herkesi bekliyoruz gelip tadına baksınlar, test etsinler ondan sonra yorum yapsınlar” dedi. “Hatay’daki Haytalı, Adana’daki bici biciden çok daha güzel” Haytalı’nın daha lezzetli olduğunu dile getiren Elif Şahin, “Kesinlikle mükemmel bir tat. Ben daha önce Mersin’de yaşadım. Orada da birçok yerde tattım ama gerçekten Haytalı gibisi yok. Adana bici biciyi ben de duydum ama pek tatlı bulmuyorum. Güzel değil yani daha çok buz tadı var. Buradaki daha farklı ve gül tadı alıyorsun. Soğuk ve serinletici oluyor. Hatay’daki haytalı mükemmel bir tat. Adana’daki bici biciden çok daha güzel” şeklinde konuştu. “Türkiye genelindeki en güzel Haytalı olduğunu düşünüyorum” Haytalı’nın tadına doyamadığını belirten Emine Deliktaş, “Antakya’da yenilebilecek en güzel ve hatta Türkiye genelinde diyebilirim ki en güzel lezzetin Haytalı olduğunu düşünüyorum. Biz de senelerdir sadece buradan yiyoruz. Her çarşıya uğradığımızda mutlaka geliyoruz. Adana’da bulundum. Orada da yedim ama burayı tabii ki andırmıyor. Buranın lezzetleri bambaşkadır. Haytalı tabii ki ve gül dondurmasıyla daha güzel oluyor” ifadelerini kullandı.
Yemek videosu çekmek için gitmiştiler minibüs dolusu çöple geri döndüler
03 Ağustos 2024 Cumartesi - 09:08 Yemek videosu çekmek için gitmiştiler minibüs dolusu çöple geri döndüler Hatay’da yemek videosu çekmek için çıktıkları mesire alanında temizlik yapan bir grup, pislikten dolayı videoyu çekemeseler de 3 dönüme yakın arazideki 20 torba çöpü minibüse doldurarak geri döndüler. Türkiye’de orman varlığının en yüksek olduğu illerden olan Hatay’da sıcak havadan kaçan vatandaşlar, mesire alanlarına akın ediyorlar. Doğanın tadını çıkaran vatandaşlardan geriyeyse sıklıkla çöpler kalıyor. Belen ilçesinde restoranı bulunan Yunus Emre Cömert, yemek videosu üretmek için çıktığı radar mevkiinde çöp deryasıyla karşılaştı. Ortamın pisliğinden dolayı video çekemeyen Cömert, personelleriyle birlikte kolları sıvadı ve yaklaşık 3 dönüm arazideki çöpleri topladı. Grubun yaklaşık 4 saat süren çalışmasıyla toplanan 20 torba dolusu çöp, belediyenin çöp toplama alanına bırakıldı. Duyarlı vatandaşlar, minibüs dolusu çöpü topladıkları anları da kamerayla kayıt altına alarak doğanın temiz tutulması konusunda çağrıda bulundular. “Bayağı bir kirliydi ama temizledikten sonra o eski kirinden hiçbir eser kalmadı” Belen ilçesinde restoran işletmecisi olan 32 yaşındaki Yunus Emre Cömert, “İçerik üretmek amacıyla Hatay’ın Belen ilçesinde bulunan radar mevkiine çıktık. Radar mevkii çok güzel bir iklime sahip orada yemek yapacak yer aradık bulamadık hiçbir şekilde elverişli ortam yoktu. Daha sonrada biz burayı temizleyelim daha sonra yemek yaparız dedik. Güzel bir şekilde yaklaşık 3 dönüm araziyi temizledik. Elemanlarımızla birlikte sağ olsun arkadaşlarımız yardımcı oldular yaklaşık 3 dönüme yakın bir araziden 20 tane büyük çöp poşeti dolusu çöp çıkardık. Bayağı bir kirliydi ama temizledikten sonra o eski kirinden hiçbir eser kalmadı. Çok güzel bir ortam haline geldi orası yani eski halinden eser kalmadı. Çok güzel bir ortam oldu. Eğer doğaseverlerle bizle birliktelerse buyursunlar çıkalım kebaplar bizden temizlik de bizden hep birlikte beraber yaparız kebabımızı yeriz ineriz” ifadelerini kullandı.
Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Yayman, “Meta şirketinin Türkiye’de hukuku yok sayan çifte standardını asla kabul etmiyoruz”
02 Ağustos 2024 Cuma - 17:00 Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Yayman, “Meta şirketinin Türkiye’de hukuku yok sayan çifte standardını asla kabul etmiyoruz” TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, BTK’nın aldığı kararı desteklediğini belirterek Meta şirketini Türkiye’nin hukukuna uymaya, ifade özgürlüğünü desteklemeye ve topluma mal olmuş kişilerle ilgili yapılan paylaşımları sansürlemeye değil paylaşımları desteklemeye davet etti. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun aldığı kararla sabah saatlerinden itibaren Türkiye’den instagrama erişime kapanmıştı. Türkiye Büyük Millet Meclisi Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman, Meta şirketinin ifade özgürlüğüne yönelik uyguladığı sansüre tepki göstererek İhlas Haber Ajansı’na özel açıklamalarda bulundu. “Meta şirketinin Türkiye’de hukuku yok sayan çifte standardını asla kabul etmiyoruz” Milletvekili Yayman, Meta’nın yürüttüğü uygulamaları asla kabul etmediklerini belirterek “Ulus aşırı dijital şirketlerin ülkelerin; hukukunu, yönetim yapılarını, moral ve ahlak değerlerini yok sayarcasına yürüttükleri uygulamalarını asla kabul etmiyoruz. Meta şirketinin Türkiye’de hukuku yok sayan çifte standardını asla kabul etmiyoruz. Bir taraftan kadına şiddet devam ederken, çocuk istismarı ve LGBT ile ilgili pek çok içerik paylaşılırken diğer yandan cinsiyetçilik, kadını yok sayan uygulamalar devam ederken bir taraftan da İsmail Haniye’nin ölümüyle ilgili bütün içeriklerin kaldırılmasını asla doğru bulmuyoruz. Biz hükümet olarak sansüre, erişim engeline, yasaklamaya karşıyız ama ulus aşırı dijital şirketlerin de Türkiye’yi yok saymasını Türkiye’nin hukukunu yok saymasını ve paylaşılan içerikleri sansürlemesi bir çifte standarttır. İnstagram ve Meta şirketleri sansürden, yasaklamadan bahsederken aynı yasaklamayı ve sansürü kendilerinin yapması asla kabul edilemez. Biz dijital ağların özgürlük meydanı olarak şehirlerin ve toplumların agorası olarak kabul edilmesini istiyoruz. Bizim hukukumuzu yok sayan bizim yönetim yapımızı yok sayan bir çifte standart uygulamasını asla kabul etmiyoruz. İnstagram’ın ve Meta’nın yaptığı asla kabul edilemez. Ne Türkiye’nin değerlerine nede evrensel değerlere bağdaşan uygulamalar değildir. Dolayısıyla burada instagramın çifte standartlı tavrından bir an önce vazgeçmesini ve topluma mal olmuş insanların kalbinde yer alan İsmail Haniye ilgili yada bir milletin kahramanıyla ilgili paylaşımları yok sayması asla kabul edilemez” ifadelerini kullandı. “Biz hukuk dışı kararları asla kabul etmiyoruz dolayısıyla İnstagram’ın bu kararı asla kabul edilemez” Meta şirketinin İsmail Haniye ilgili yapılan paylaşımlara izin vermemesinin ifade özgürlüğüyle örtüşmediğini belirten Milletvekili Yayman, “Biz hukukun işlemesi gerektiğini düşünüyoruz. Erişim yasağıyla ilgili BTK’nın kararıdır. Türkiye bir hukuk devletidir, biz hukuk dışı kararları asla kabul etmiyoruz dolayısıyla İnstagram’ın bu kararı asla kabul edilemez. İnstagram’ı biz Türkiye’nin hukukuna uymaya, ifade özgürlüğünü desteklemeye ve topluma mal olmuş kişilerle ilgili yapılan paylaşımlara sansürlemeye değil bunlara desteklemeye davet ediyoruz. Dijital Mecralar Komisyon Başkanı olarak İnstagram ve Meta’daki bu sansürü kınıyorum. Bu süreyle ilgili tutum BTK’nın bildiği ve Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığımızın kararıdır. Ben BTK’nın kararını destekliyorum” dedi.
Eşinin itirazına rağmen kararından vazgeçmeyerek ilçenin tek kadın muhtarı oldu
02 Ağustos 2024 Cuma - 10:12 Eşinin itirazına rağmen kararından vazgeçmeyerek ilçenin tek kadın muhtarı oldu Hatay’da Samandağ ilçesinin tek kadın muhtarı olan Kıymet Doğru, adaylık sürecinde yaşadığı zorluklara rağmen her şeyin üstesinden gelerek yaşadığı bölgenin sorunlara çözüm bulabilmek adına girdiği seçimden galip çıktı. Kahramanmaraş merkezli depremler sonrası memleketini terk etmeyen ve sorunlara çözüm bulmak adına kolları sıvayan Kıymet Doğru, 31 Mart Yerel Seçimlerinde Çöğürlü Mahallesi’nde muhtar adayı oldu. Olumsuzluklara rağmen girdiği seçimden galip çıkan Doğru, 42 mahallesi bulunan Samandağ’ın tek kadın muhtarı oldu. Başarılı muhtar, muhtarlığı bulunmamasından dolayı çalışmalarını evinin bahçesinde bulunan incir ağacının altından yürütüyor. Evladının rahatsızlığının ardından mahallesini terk etmemekte direttiğini belirten Çöğürlü Mahalle Muhtarı Kıymet Doğru,’’ Benim mahallem cennet bir yer alt tarafa asi nehri, üst tarafı dağ yamacı. Dağ ve nehir arasına güzelce böyle uzanan minnacık çok güzel bir mahalle. Ama yıllar geçtikçe bizim cennet gibi coğrafyamız cehenneme döndüğüne yazık ki ve sorunların ucu bizim çocuklarımıza kadar ulaşmaya başladı. Allah hiç bir anneyi çocuğuyla sınamasın ben çocuğumla sınandım benim kızıma beyin tümörü teşhisi koyuldu depremden 5-6 ay sonra bir sürü doktora götürdüm sonra çocuğumun kokudan ve tozdan sinüzit olduğunu öğrendim. Bu bende cehennemi yaşadım ben o kızımın teşhisi süreci boyunca en son eşim evimizi satıp gidelim buradan demişti. Benim için kaçmak hep son çare oldu. Hiçbir zaman, hiçbir savaştan, hiçbir mücadeleden kaçmadım” dedi. Eşinin olmaz demesine rağmen girdiği seçimi kazandığını ifade eden muhtar Doğru, “Çok güzel bir çevrede yaşarken başımıza gelen en ufak bir sorunda kaçıp gitmeyi doğru bulmadım. Eşime kaçıp gitmek yerine sorunların çözümü için muhtar olayım dedim. Eşim kadın olduğum için olmaz dedi. Bende olursa olur, olmazsa olmaz dedim ve seçimden üç ay önce karar verdim muhtar adayı oldum. Seçimden de galip çıktım, Samandağ’ın 42 mahallesindeki tek kadın muhtarı ben oldum. Ama herhalde yeri olmayan da tek muhtarım. Ben seçildim kaymakamlıktan belediyeden bir konteyner talebim oldu. Henüz ne yazık ki karşılığını bulamadı. Çalışmaları evimin bahçesinde bulunan incir ağacı altında yapıyorum. Bazen jandarma geliyor. Duvar üstünde imzalıyorum benim evimde iki tane çocuğum üniversiteye hazırlanıyor benim evim ofisi gibi şu an‘’ dedi.
Gurbetçi kadının ilk misafirleri yaban domuzu sürüsü oldu
02 Ağustos 2024 Cuma - 09:34 Gurbetçi kadının ilk misafirleri yaban domuzu sürüsü oldu Hollanda’da yaşayan gurbetçi Nesrin Kabaali, tatil için geldiği Hatay’da evinin bahçesini mesken tutan yaban domuzlarını cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Hatay’ın Defne ilçesi Döver Mahallesi’nde yaşayan Nesrin Kabaali, iki hafta önce Hollanda’dan tatil için memleketine döndü. Tatil için geldiği memleketinde ilk gece Kabaali’nin davetsiz misafirleri yaban domuzları oldu. Akşam saatlerinde evine gelen Kabaali, sayıları 10’u bulan domuzlarının bahçesine girdiğini fark etti. Bu anları cep telefonu kamerasıyla kaydeden kadın, domuz sürüsü karşısında şaşkınlık yaşadı. “Tatil için evime geldim ve beni domuzlar karşıladı” Evin bahçesinde yaban domuzlarını gören gurbetçi Nesrin Kabaali, “İki hafta önce yatmaya gidiyordum ve biraz kitap okudum. Sonra bir hışırtı duydum ve camdan aşağıya baktım. Hışırtı böyle giderek daha çok yaklaşıyordu. Benim flash lambalarım var. Biri geçince yanıyorlar. Pencereyi açtım ve oraya baktım. Oradaki çadırdan hışırtı geliyordu. Yaklaşınca da domuz olduklarını zannettim. Çünkü garip sesler çıkarıyorlardı. Bir sürü domuz vardı. Telefonumu hemen aldım ve burada video çekmeye başladım. Galiba 8 ila 10 domuz olduklarını gördüm. Çünkü çok ayak sesleri ve hızlı hızlı nefes alıp veriyorlardı. Ben domuzları çok duydum ama ilk defa tanık oluyorum. Hatta kocaman bir şey zannediyordum ama meğerki bebeklerdi. Ben Hollanda’da yaşıyorum. Tatil için evime geldim ve beni domuzlar karşıladı” ifadelerini kullandı.