Yerel Haberler
Hatay
29 Kasım 2024 Cuma - 09:04 Yeşil sahanın boks ringine döndüğü maçta kavganın kaleciye atılan yumrukla başladığı iddiası Hatay’da maçta çıkan kavganın ev sahibi takım kalecisine atılan yumrukla başladığı iddia edildi. Ortalığın savaş alanına döndüğü kavgada 5 futbolcu yaralanırken, tekmelerin ve yumrukların havada uçtuğu anlar kameraya yansıdı. Hatay 1. Amatör Küme müsabakasında Payas Mesaspor ile İskenderun Azganlıkspor karşı karşıya geldi. Mücadele iki takımın 2-2 eşitliğiyle sona ererken, hakemin son düdüğüyle saha aniden karıştı. Futbolcular ve taraftarlar arasında taşlı, yumruklu ve tekmelerin havada uçuştuğu kavgada Payas Mesaspor takımından 3 futbolcu ve İskenderun Azganlıkspor’dan 2 futbolcu yaralandı. Futbolcuların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, kavganın kaleciye atılan yumrukla başladığı iddia edildi. Öte yandan ligin ilk yarısındaki maça bir gün kala Mesasporlu futbolcuların lisanslarının çalınması üzerine kulüp son anda çalınan lisansları çıkartarak maça çıktı. Payas Mesaspor kurucusu 30 yaşındaki Samet İlbeyli, kavgaya ilişkin, “Maçımız saat 15.00‘te başladı ve 17.00’de de sona erdi. Maç sürecinde karşılıklı atışmalar oldu. Maçımız 2-2 biterken, bu süreçte karşı yedek kulübesinden karşılıklı bir atışma oldu. Size vereceğim görüntülerde de mevcut gri kapüşonlu bir çocuk bizim yedek kalecimize koşarak yumruk attıktan sonra olay çığırından çıktı. Karşı tarafın taraftarları sahaya indi ve bizim taraftarı da ister istemez kızdırdı bu hareket. Maç bitiminde de karşı tarafın bizi tahrik edici hareketleri taraftarlarımızı kışkırtmaya sebep oldu. Maçta tek tribün olduğu için gruplar karışıktı. Karşı taraf bizi kışkırtmaya devam etti. Size vereceğim görüntülerde de mevcut gri kapüşonlu bir çocuk bizim yedek kalecimize koşarak yumruk attıktan sonra olay çığırından çıktı” ifadelerini kullandı. “Biz de gerekli işlemleri başlattık, darp raporlarımızı aldık ve şikayette bulunduk” Yaşanan kavgadan dolayı iki tarafın da mağdur olduğunu dile getiren İlbeyli, “Daha sonra bizim sporcularımız ister istemez karşılık verdi. Futbolcularımızdan bir tanesinin baldırında krampon dişi izi var. Bir tanesine arkadan kafasına taşla vuruldu, bir tanesinin sırtına tekme atıldı. Bizim de sporcularımız yaralandı, tamamen kendilerini mağdur göstermeye çalışıyorlar ve bu durum tamamen asılsızdır. Bizde sporcularımızın hastane raporları da mevcut. Futbolcularımızdan bir tanesi maç içerisinde sert ve kasıtlı bir hareket üzerine itildi, dün elinden ameliyat edildi, iki yerde kırık var. Futbolcularımızın bir tanesinin gözünde morluk var, birkaç tanesinde bu şekilde sakatlık var. Birinin sırtında ve birinin kafasında. Biz de gerekli işlemleri başlattık, darp raporlarımızı aldık ve şikayette bulunduk. Mağduriyet varsa ortada iki tarafta da var” dedi.
Hayvan yetiştiricileri, hayvanlarının çobanlığını da kendileri yapıyor
16 Ekim 2024 Çarşamba - 09:24 Hayvan yetiştiricileri, hayvanlarının çobanlığını da kendileri yapıyor HATAY (İHA) – Hatay’da yaz aylarında hayvanlarıyla meraların yolunu tutan hayvan yetiştiricileri, havaların soğumaya başlamasıyla dönüş yoluna geçmeye başladı. Hayvan yetiştiricileri, hayvanlarının çobanlığını da kendileri yaparak çoban bulma sorunu yaşamıyor. Yayladağı ilçesi Kışlak Mahallesi’nde yaşayan vatandaşların önemli geçim kaynaklarından hayvancılık, aile ekonomisinin can suyu konumunda. Mahallenin büyük çoğunluğunun hayvancılık ile uğraştığı mahallede vatandaşlar, ilkbaharın bitmesiyle nisan ve mayıs aylarında mahallenin mera alanı olarak bilinen Kızılgöl mevkiine geliyorlar. Yaklaşık bine yakın hayvanın otlatıldığı Kızılgöl, ilkbahardan ekim ayına kadar hayvanların beslendiği ve barındığı mera alanı olarak kullanılıyor. Hayvanlarına bakacak çoban bulamayan vatandaşlar, hayvanlarının bakımını ve çobanlığını da kendileri yapıyorlar. Kışın havaların soğumasıyla ve aşırı yağışlardan dolayı Kızılgöl’ün su ile dolmasıyla meradan köye hayvanlarla birlikte yolculukları başlıyor. Kış aylarında küçükbaş hayvanlarının doğum yapmasının ardından yavrularla birlikte nisan ve mayıs aylarında tekrardan Kızılgöl’e gitme yolculuğu başlıyor. “Bu merada ortalama bin büyükbaş ve küçükbaş hayvan bulunmaktadır” Hayvancılığın bölgenin geçim kaynaklarından biri olduğunu dile getiren mahalle muhtarı Yusuf Çetin, “Burası Kızılgöl, kışları su dolar yaz aylarında ise hayvanları otlatmaya çıkartıyoruz. Hayvancılık köylü vatandaşlarımızın geçim kaynağıdır. Hayvan sahipleri mayıs ayında bu alanda hayvanlarını otlatıyorlar. Ekim ayı geldiğinde ise bu meralarda soğuk olduğu için geri köylerine geri dönüyorlar. Burası hayvan sahipleri için güzel bir yayla. Bu merada ortalama büyükbaş ve küçükbaş hayvan olmak üzere bin hayvan bulunmaktadır. Konteyner olsun çadır olsun müstakil evler olsun burada 40 hane yaşamaktadır ve 40 hane hayvancılık yapıyorum” dedi. “Hayvanlarımıza bakmak için çoban tutmuyoruz, hayvanlarımıza kendimiz çobanlık yapıyoruz” Kızılgöl’e nisan ve mayıs aylarında 60 koyunuyla birlikte gelen Salih Ulaş, “60 koyunumuzla köyden çıkıp buraya geliyoruz. Hayvanların bakımını yaptıktan sonra otlattıktan sonra ekim ayına doğru köylere geri dönüyoruz. Burada 40 aile burada hayvancılık yaparak geçimlerini sağlıyor. Yani hayvanlarımıza bakmak için çoban tutmuyoruz, kendi hayvanımızı kendimiz çobanlık yapıyoruz. Konaklamanızı veya hayvanlara bakımımızı burada yapıyoruz. 16 yıldır çobanlık yapıyorum. Kışın çok yağmur yağdığı için su topluyor burası bu yüzden burada kalamıyoruz. Soğuk bir hava olduğu için koyunlarımız doğuramıyor burada da. Bu yüzden de köye göçmek zorunda kalıyoruz” şeklinde konuştu. “Çocukluğumdan beri bu merada hayvanları otlatıyoruz” Kızılgöl’de hayvanlarını otlatan çoban Ramazan Aydın, çocukluğundan beridir çobanlık yaptığını dile getirerek, “Yaz aylarında burada hayvanları otlatıyoruz. Çocukluğumdan beri çobanlık yapıyorum. Mayıs aylarında hayvanlara ot atıyoruz. Ekim ayında da geri köye gidiyoruz. Ekim ayında soğuklar başladığı için barınma ihtiyacımız zor oluyor. Onun için kalamıyoruz. Burası büyük bir mera. Çok eskilere dayanan bir meradır. Çocukluğundan beri bu merada hayvanları otlatıyoruz” ifadelerini kullandı.