EKONOMİ - 25 Şubat 2021 Perşembe 15:10

Iraklı iş adamı Rassan Swara Khoshnaw ,“Altın 2020’nin en çok kazandıran yatırımlarından”

A
A
A
Iraklı iş adamı Rassan Swara Khoshnaw ,“Altın 2020’nin en çok kazandıran yatırımlarından”

Uluslararası yatırımlar yapan ve ana iş kolu altın olan Iraklı iş adamı Rassan Swara Khoshnaw, altın piyasasını değerlendirdi. Altının yatırım için güvenli liman olduğunu kaydeden Rassan Swara Khoshnaw, 2020’de yatırımcısına en çok kazandıran yatırım araçlarından birinin altın olduğunu söyledi.

Global yatırım aracı olan altının son zamanlarda düşüş eğiliminde olsa da her zaman yatırımcılar tarafından güvenli liman olarak görüldüğünü kaydeden iş adamı Rassan Swara Khoshnaw, pandemiyle birlikte global piyasalarda belirsizlik hakim olduğunu ifade ederek, “Yatırımcılar, birikimlerini hangi alanda değerlendirmeleri gerektiği konusunda kafa karışıklığı yaşıyor” dedi.

“En çok kazandıran yatırımlardan biri de altın”
Düşüşlerden sonra yükselme çabasına giren altının geçtiğimiz yıl yatırımcısına en çok kazandıran yatırım araçlarından biri olduğunu belirten Rassan Swara Khoshnaw, “Global çapta ticaretini gerçekleştirdiğim altın, benim için de her zaman en güvenilir yatırım aracıdır. Sadece bireysel değil ülkeler de her zaman altını güvenilir bulmaktadır. Türkiye’nin de altın stoku yaptığını ve altın stoku yapan ülkeler arasında ilk 10’da yer aldığını biliyoruz” diye konuştu.

Irak’ta faaliyet gösteren Khoshnaw Grup şirketinin Ceo’su olan Rassan Swara Khoshnaw “Irak’ta altın başta olmak üzere inşaat ve gıda alanlarında faaliyet gösteren şirketimiz yatırımlarına devam etmektedir. 2021 yılı hedefimiz daha fazla büyümek ve yatırım alanlarımızı genişletmektir” şeklinde konuştu.

Sosyal medya hesabını aktif olarak kullanan ve Türk takipçileri de olduğunu belirten Rassan Swara Khoshnaw “Türkiye’yi çok seviyorum ve sık sık ziyaret ediyorum. Sosyal medya hesabım üzerinden ziyaret ettiğim ülkeler de çektirdiğim fotoğrafları paylaşıyorum” ifadelerinde bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Kütahya’da 264 öğrenci hafızlık eğitimini tamamladı Kütahya İl Millî Eğitim Müdürü Hasan Başyiğit, hafızlık projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmaların meyvelerini vermeye başladığını ifade etti. Başyiğit, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilen proje kapsamında bugüne kadar 264 öğrencinin hafızlık eğitimini tamamladığını söyledi. Kütahya’da düzenlenen Hafızlık İcazet Merasimi’nde konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan, örgün eğitimle hafızlık projesinin 8 yıldır başarıyla sürdürüldüğünü belirterek, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında hayata geçirilen proje kapsamında bugüne kadar 264 öğrencinin hafızlık eğitimini tamamladığını dile getirdi. Şu anda 489 öğrencinin, İmam Hatip Ortaokullarında özel olarak hazırlanan programlar kapsamında hafızlık eğitimi aldığını ifade eden Başyiğit, bu projenin öğrencilerin örgün eğitimden kopmadan hafız olmalarını sağladığını belirtti. Başyiğit, Kur’an-ı Kerim’in korunması ve yaşatılmasında hafızların üstlendiği hayati rolü vurguladı. Başyiğit, “Peygamber Efendimiz, ‘Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir’ buyurarak hafızlığı yüceltmiştir. Milletimiz, tarih boyunca Kur’an’ın hizmetkârı olmuş ve bu emaneti taşımaktan onur duymuştur” dedi. Başyiğit, hafızlık projelerine katkı sağlayan tüm öğretmenlere, İl Müftülüğüne ve projede emeği geçen herkese teşekkür ederek, hafızlıklarını tamamlayan öğrencileri tebrik etti. Hasan Başyuğit, “Hafızlarımızın başarıları, milletimizin manevi değerlerine sahip çıkmasının en güzel göstergelerinden biridir. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum” diye konuştu.
Kocaeli Darıca’da hedef güçlü bir gençlik Darıca Belediye Başkanı Muzaffer Bıyık, kamp ateşi eşliğinde gençlerle bir araya gelerek sohbet etti. Başkan Muzaffer Bıyık, hedeflerinin güçlü bir gençlik oluşturmak olduğunu ifade etti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin Aytepe Diriliş Kampı’nda gerçekleşen etkinlikte gençlerle bir araya gelen Başkan Muzaffer Bıyık, kamp ateşi etrafında gençlerle buluşup istişarelerde bulundu. Gençlerin söylediği şarkılara da eşlik eden Başkan Muzaffer Bıyık, program sonunda gençlerle soru cevap etkinliği yaptı ve gelen sorulara yanıt verdi. Darıca Belediyesi olarak hedeflerinin güçlü bir gençlik oluşturmak olduğunu ifade ederek, spordan kültür sanata gençlerin ilgi duyduğu her alanda projeler geliştirdiklerini belirten Muzaffer Bıyık, "Geride bıraktığımız 5 yıl boyunca nasıl ki gençlerle yol yürüdük, gençlerin kendilerini daha iyi geliştirmeleri için nasıl çalıştıysak yine aynı kararlılıkla gençlerin yanında olmaya devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde gençler için çok önemli projelerimizi hayata geçireceğiz. Eğitimden spora ve kültür sanata kadar her alanda gençlerin beklentileri yönünde çalışmalar yapacağız. Amacımız gülü bir gençlik oluşturmak ve bu doğrultuda gençlerin en iyi şekilde yetişmeleri için canla başla çalışmaya devam edeceğiz" dedi. "Aramızda her zaman güçlü bir bağ oldu" Gençlerin en büyük destekçisi olmak için çalıştıklarını da kaydeden Başkan Muzaffer Bıyık, "Darıca’mızın gençleriyle aramızda her zaman güçlü bir bağ oldu. Bundan sonra da bu bağ güçlenerek devam edecek. Yeni dönemde de gençler için birçok önemli proje hazırladık. Yeni spor kompleksleri, kütüphaneler, eğitim merkezleri ile gençlerimizin yanında olmayı sürdüreceğiz. Okumak isteyen, spor yapmak isteyen, enstrüman çalmak isteyen, teknolojiyle ilgilenmek isteyen kısaca neye ilgi duyuyorsa o alanda gençlerin yine elinden tutacağız ve kendilerini geliştirmelerine katkı sunacağız" diye konuştu.
Kayseri Başkan Özdoğan: "Üreten ve istihdam sağlayan bir Hacılar için çalışıyoruz" Hacılar Belediye Başkanı Bilal Özdoğan; iş dünyası temsilcilerini düzenli olarak ziyaret ederek fikir alışverişinde bulunuyor. Başkan Özdoğan, bu görüşmelerin hem ekonominin gelişimine katkı sağladığını hem de iş insanlarının taleplerini yakından takip etme imkanı sunduğunu ifade etti. Sanayiciler ve iş insanlarıyla bir araya gelen Başkan Özdoğan; üretimin ve istihdamın artırılmasına yönelik çalışmalar hakkında bilgi aldı. Başkan Özdoğan, "Kayseri, sanayisi ve girişimci ruhuyla ülkemizin önemli illerinden biridir. Burada faaliyet gösteren iş insanlarımız, hem ilimizi hem de ülkemiz ekonomisine büyük katkılar sağlamaktadır. Biz de yerel yönetim olarak sanayicilerimizin yanında olmayı, onların sorunlarına çözüm üretmeyi ve destek sunmayı kendimize görev biliyoruz” diye konuştu. Ziyaretlerinde iş insanlarının taleplerini dinleyen ve çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyen Başkan Özdoğan, bu ziyaretlerin ekonomik ve sosyal dinamikleri güçlendirdiğine dikkat çekti. Sanayiciler ve iş insanları ise Başkan Özdoğan’ın sık sık kendilerini ziyaret etmesinden ve taleplerini dinlemesinden duydukları memnuniyeti dile getirdi. Başkan Özdoğan, iş dünyasına destek olmak adına Hacılar Belediyesi olarak çeşitli projeleri hayata geçirdiklerini belirterek; "Sanayi bölgelerimizde altyapı çalışmalarını güçlendirdik. İlçemizin sanayi ve ticaret potansiyelini artırmak için her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz. Üreten ve istihdam sağlayan bir Hacılar inşa etmek için birlikte çalışmayı sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı. Bu ziyaretler ile Başkan Özdoğan, Hacılar’ın ekonomik gelişimine katkı sağlayan sanayi ve ticaret kesimleriyle güçlü bir bağ kurmayı amaçlıyor. Başkan Özdoğan, Hacılar’ın kalkınmasına yönelik ortak projeler geliştirmeye devam edeceklerini vurguladı.
Elazığ Ev alma ümidiyle biriktirdiği 1 milyon 600 bin lirası ’Sazan sarmalı’ ile gitti Elazığ’da ev almak için yıllardır para biriktiren Murat Kaya, sazan sarmalı yöntemi ile 1 milyon 600 lira dolandırıldı. Tüm birikimini kaptıran talihsiz adam, mağduriyetinin giderilmesini bekliyor. Edinilen bilgiye göre Elazığ’da ev almak için arayışta olan Murat Kaya’nın (36) annesine ulaşan bir komşusu, 2 milyon 100 bin liraya uygun bir ev olduğunu söyledi. Bunun üzerine Kaya, kendisini emlakçı olarak tanıtan bir kadın ile iletişime geçti. Emlakçı kadın, evlere müşterileri götürüp para kazandığını ve bu satıştan 40 bin lira para kazanacağını kendilerinin almadığı taktirdi hali hazırda 2 milyon 300 liraya başka bir alıcısının olduğunu beyan etti. Kaya, bunun bir fırsat olduğunu düşünerek emlakçı kadın ve kendisini polis olarak tanıtan tapu maliki ile buluşarak yeni yapılan 3+1 daireyi gezip beğendi. Ardından Kaya, sözde emlakçı kadın ve kendisini polis olarak tanıtan şahıs ile Elazığ Tapu Müdürlüğünden randevu alarak işlemlere başladı. Tapu işlemleri sırasında emlakçı kadın, 500 bini polisin hesabına, kalan 1 milyon 600 bin lirayı ise evin gerçek sahibinin gönderdiği IBAN’a atmasını istedi. Bunu beceremeyeceğini söylemesi üzerine Kaya’nın elinden telefonu alan kadın, 500 bin lirayı tapu maliki olarak görünen sözde polisin hesabına, 1 milyon 600 bin lirayı ise 4’üncü bir şahsın hesabına, açıklamasına ’Elden alınan borç’ yazarak havale etti. İmza işlemlerine gelindiğinde şahıs, paranın hesaba gelmediğini ifade ederek işlemleri iptal etti. Haber verilmesi üzerine olay yerine gelen polis duruma el koydu. Gerçek polisler, kendini polis olarak tanıtan şahsın hesabına atılan 500 bin lirayı Kaya’nın hesabına geri göndertti. Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayetin ardından İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, olaya karışan diğer şahısların yakalanması için geniş çaplı çalışma başlattı. ’’Tüm birikimim gittiği için çok mağdurum’’ 1 milyon 600 bin lira dolandırıldığını belirten Murat Kaya, ’’Gökyüzünde Allah’a yerde ise Elazığ Adliyesine güveniyorum. İnşallah bu mağduriyetim giderilecektir. Tüm birikimim gittiği için çok mağdurum. Yıllardır bir ev almak isterken, bu şekilde dolandırılmak kadar kötü bir şey yoktur. Suç duyurusunda bulundum. Gereken yerlere hepsine bilgileri verdim. Sağ olsunlar hepsi ilgilendiler. Neticede en yakın zamanda, bir bilgi elde edineceğiz inşallah” dedi. ’’Şüpheliler kendilerini emlakçı ve polis olarak tanıttı’’ Şaşkınlık oluşturacak, dudak ısırtacak bir hadise ile karşı karşıya kaldıklarını belirten Kaya’nın avukatı Usame Karadağ, ’’Maalesef müvekkilim iradesi fesada uğratılmak suretiyle, bir ev almak maksadıyla biriktirmiş olduğu parasından, toplam 1 milyon 600 bin lirasından oldu. Olay 7 Aralık günü müvekkilin annesi müvekkili arayarak, komşularla kadının kendisine ulaştığını, satılık bir daire bulunduğunu, fiyatının 2 milyon 100 bin lira olduğunu söylüyor. Müvekkil ise annesinin sözüne binaen emlakçı olduğunu iddia eden kadına ulaşıyor. Kadın aynı beyanları tekrar ettikten sonra, kendisinin emlakçı olduğunu ve evlere müşterileri götürüp, para kazandığını ve bu satıştan 40 bin TL para kazanacağını siz almazsanız hali hazırda 2 milyon 300 liraya başka bir alıcısının olduğunu beyan ediyor. Müvekkilde fırsat olduğunu düşünüp bu evi görmek istiyor. Emlakçı olduğunu iddia eden kadın müvekkile, ’Karşı tarafla irtibata geçtim, yarın evi görebilirsiniz’ diyor. Ertesi gün müvekkil tapuda malik olan şahıs ve emlakçı olduğunu iddia eden şahıs, evi görmeye gidiyor. Gittiklerinde müvekkil tapuda malik görünen şahsa, ‘Evi neden satıyorsunuz’ diye soruyor. Tapuda malik görünen şahıs kendisini polis memuru olarak tanıtıyor. ‘Ben polis memuruyum. Antalya’ya tayinim çıktı. Dolayısıyla acil nakit olduğundan ötürü ucuza satıyorum’ ifadelerini kullanıyor. Müvekkil ise evin hoşuna gittiğini belirterek tapu işlemlerinin başlatılmasını istiyor” diye konuştu. ’’Elinden telefonu alıp parayı başka hesaba gönderdiler’’ Normal tapu işleyiş sürecinden çok daha çabuk ve hızlı bir şekilde tapudan randevu alındığını savunan Avukat Karadağ, ’’Tapuda malik görünen sözde polis memuru, emlakçı olduğunu iddia eden kadın şahıs ve müvekkil gidiyor. Tapu dairesi içerisinde emlakçı olduğunu iddia eden kadın müvekkile ‘Ben sitedeki ilan sahibine ulaştım. İlan sahibi bana bir irtibat numarası verdi. Bu numaraya ulaştığımda evin gerçek sahibiyle konuştum. Evin gerçek sahibi başka biri. Çok zengin, çok parası var, çok fazla tapusu var diye uğraşamadığı için polis memuru olan akrabasına vekaletname ile tapuyu verdiği için tapuyu polis memuru size verecek’ diyor. Sözde polis memuru da ’Evet, o benim akrabamdır. Eniştemdir. Ne derse odur. Ne derse öyle yap’ ifadelerini kullanıyor. Tamam diyor. TKGM’den mesaj geliyor. İlgili mesaj doğrultusunda mobilden tapu harç ödemesini yatırıyor. Belediyeden mesaj geliyor, ilgili işlemler yapılıyor. Akabinde mevzu satış bedelinin ödenmesine geliyor. Emlakçı olduğunu iddia eden kadınla, sözde evin gerçek sahibi sürekli irtibat halinde. Müvekkil sözde evin gerçek sahibiyle hiçbir şekilde konuşma, görüşme, tanışma şansı bulunmuyor. Bu kadın sözde evin gerçek sahibinin kendisine iki tane IBAN attığını, birinin tapu maliki sözde polis memurunun olduğunu diğerinin başka bir dördüncü şahsa ait olduğunu, ödemelerin bu IBAN’lara yapılması gerektiğini söylüyor. Müvekkil de ‘Ben beceremem o kadarını’ diyor. Sonra tapu dairesinin içerisinde kameraların önünde şahitlerin huzurunda emlakçı olduğunu iddia eden kadın ve sözde polis memuru olan tapu maliki müvekkilin telefonunu alarak tapu malikinin hesabına 500 bin lira, emlak beyan değeri, geri kalan tutar 1 milyon 600 bin lirayı ise sözde evin gerçek sahibinin attığı dördüncü şahsa ait IBAN’a gönderiyorlar. Gönderdikten sonra müvekkilin telefonunu müvekkile teslim ediyorlar. Hemen akabinde de işlem sırası bizimkilere geldiğinde sözde polis memuru olan tapu maliki bir anda tutum ve ağız değiştirerek, IBAN’ına banka hesabına para gelmediğini, bu sözde evin gerçek sahibini tanımadığını, akrabası olmadığını, dolayısıyla imza atmayacağını söylüyor. Müvekkil de şaşkınlıkla olayları izlemekle kalıyor. Ardından karakola gidip suç duyurusunda bulunuyor. Durum bu şekilde yaşanıyor’’ şeklinde konuştu. “4 ile 10 yıl arasınca hapis cezası” Dolandırıcılık Büro Amirliği’nin sık sık dile getirdiği, bir metot olan sazan sarmalı ile karşı karşıya olduklarını vurgulayan Karadağ, “Maalesef Elazığ’da tapu, ev konutlarda ilk defa gerçekleşen bir hadise. Daha çok bunu araba satışlarında görüyoruz. Bilişim sistemini de kullanarak hatta ve hatta kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak, karşı tarafta güven tesisinden sonra ilgili mağdurlar ağına düştükten sonra. Mağduriyet yaşatmak şeklindeki metodun ismi sazan sarmalıdır. Bu tarz olayların Türk Ceza Kanunu madde 157 ve 158’de belirtilmiş. Bilişim sistemi kullanılmak suretiyle ve kamu görevlisi olarak tanıtılmak suretiyle gerçekleşen bir dolandırıcılık hadisesi olduğu için alt sınır 4 yıl üst sınır 10 yıl olarak görülüyor. Lakin 3 ve daha fazla kişi birlikte bu suçu işledikleri için yarı artırımla karşı karşıyalar. Sağlanan menfaatin en az, iki katı adli para cezası olarak devlete para cezası ödeyecekler suçlamalar sabit görülürse” dedi.
Mersin Mersin’de öğrencilere geleceğin meslekleri tanıtılıyor Mersin Büyükşehir Belediyesi Kariyer Merkezi, ’Geleceğin Meslekleri’ konulu etkinlikte öğrencilerle bir araya geldi. Eğitimde, dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmeler ışığında geleceğin meslekleri ele alındı. Meslek seçme aşamasındaki gençler için düzenlediği kariyer planlama, iş arama becerileri, LinkedIn kullanımı, özgeçmiş hazırlama ve mülakat teknikleri, teknik geziler, ağ oluşturma etkinlikleri, kariyer günleri ve profesyonel yöneticilerle tanışma fırsatları gibi çeşitli programlarla gençlere destek olan Kariyer Merkezi, Bahçeşehir Koleji’nin MASTER6 Programı Mesleki Gözlem Modülü kapsamında öğrencilerle buluştu. Kariyer Merkezi danışmanlarından Berkant Altunay tarafından verilen eğitimde, dijital dönüşüm ve teknolojik gelişmeler ışığında geleceğin meslekleri ele alındı. Hızla değişen iş dünyasında hangi mesleklerin öne çıkacağı, hangi yetkinliklerin önem kazanacağı, hangi mesleklerin ortadan kalkacağı veya hangi mesleklere talebin azalacağı gibi konular işlenirken, gençlerin bu sürece nasıl hazırlanması gerektiği detaylı bir şekilde aktarıldı. "Geleceğin mesleklerini bilmek kritik öneme sahip" Kariyer Merkezi Müdürü Serkan Özada, geleceğin mesleklerinin öğrenciler tarafından bilinmesi ve bu alanlardaki gelişmelerin yakından takip edilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti. Özada, "Teknolojinin hızla geliştiği ve iş dünyasının büyük bir dönüşümden geçtiği bu dönemde, gençlerin geleceğin mesleklerini tanıması ve bu mesleklerde ihtiyaç duyulan yetkinlikleri erken dönemde kazanması kritik bir rol oynuyor. Kariyer Merkezi olarak gençlere bu konuda rehberlik etmeye, onların dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamalarına katkı sunmaya devam edeceğiz" dedi. Özada ayrıca, öğrencilerin sadece mevcut meslekler hakkında bilgi sahibi olmalarının yeterli olmadığını, aynı zamanda gelecekte oluşacak yeni iş alanlarına hazırlanmaları gerektiğini de vurgulayarak, sürekli öğrenme ve gelişimin altını çizdi.