Judo hakemi ve ev yemekleri işletmecisi Rahşan Tuncer, iki iş sahibi olduğu için kendini mutlu ve güçlü hissettiğini belirtti. Çocukluğundan beri judo sporuyla uğraştığını ve baba mesleği olan aşçılığa hep ilgisi olduğunu söyleyen Tuncer, geçirdiği sakatlıktan sonra hakemliğe yöneldiğini dile getirdi. Tuncer, sabah 6’da işletmesini açtığını ve genellikle maçlarının şehir dışında olması sebebiyle işletmeye valiziyle gelerek, akşamları maça gittiğini ifade etti.
Eskişehir’de ve dünyada bir marka oluşturmayı hedefleyen Tuncer, şu ifadeleri kullandı:
“2020’nin ocak ayından beri bu restoranla ilgileniyorum. Babam aşçı olduğu için küçüklüğümden beri yemek sektörü ile iç içeyim. Baba mesleğinden dolayı çok açıktım bu sektöre ve öğrenmek istedim. Küçüklüğümden beri judo sporu ile ilgileniyorum çok uzun bir süre sporculuk yaptım. Bir sakatlık yaşadım ve antrenörlük ya da hakemlik seçmem gerekiyordu. Judo hakemlik daha ciddi ve takım elbise giymeyi gerektirdiği için hakemliğe yöneldim. Hedefim işletmemi daha da büyütmek, toplu yemek siparişlerimi artırıp Eskişehir’de ve dünyada güzel bir marka oluşturmayı hedefliyorum.”
“Bir kadın olarak sürekli çalışmak ve bunun karşılığını almak oldukça güzel bir duygu”
Fiziksel olarak yorulsa da yaptığı işlerin ona oldukça iyi geldiğini belirten Tuncer, “Hakemlikte ise seneye bir sınava gireceğim. Kazanacağıma inanıyorum, çok çalışıyorum. Uluslararası düzeyde ismimi duyurmak ve olimpiyatlarda maç yönetmek istiyorum. Aslında zor oluyor. Bazen işletmeyi açıyorum ve akşam maça gitmem gerekiyor. Valizimle buraya geliyorum fakat o mindere çıktığımda maçı yönetirken ya da burada yaptığım satışlarda iyi performans gösterdiğimde bu beni dinlendiriyor. Kendimi daha güçlü ve mutlu hissediyorum. Fiziksel olarak çok yoruluyorum ama bu bana iyi geliyor. Bir kadın olarak sürekli çalışmak ve bunun karşılığını almak oldukça güzel bir duygu” dedi.
İşletmesinde kadınların gücünü göstermek adına kadın personellerle çalıştığını vurgulayan Rahşan Tuncer, “İşletmemizde bütün personellerimiz kadın. Kadınların gücünü göstermek adına bu şekilde çalışıyoruz. Şu an da kuryelerim erkek fakat o ivmeyi yakalayabilirsem kadın kuryelerle çalışmak da istiyorum. Tamamen kadınların çalıştığı bir işletme oluşturmak istiyorum. Müşterilerime bir yemek götürüldüğünde kadınların başarısının görülmesini istiyorum” diye konuştu.
“Kadınlar cesaretli olmalı ve kendilerine güvenmeli”
Tuncer, iki işi birlikte yaptığı için insanların şaşırdığını belirtirken şu şekilde konuşmasına devam etti:
“Sevdiğiniz işi yapıyorsanız gün sonunda vücut size tepki göstermiyor. Daha çok mutluluk aşılıyor ve güçlendiriyor. İnsanlar iki işi birlikte yapabildiğim için çok şaşırıyor. Çünkü hakemlik genelde başka şehirlerde ve ülkelerde oluyor. İki işi birlikte götürebildiğim için şaşırıp, tepki gösteriyorlar, nasıl yapabildiğimi soruyorlar. Programlamayı çok güzel yapmak gerekiyor. Maçlarımız genelde hafta sonu oluyor. Ona göre programlarımı yapıyorum. İkisini birlikte idare edebildiğim içinde çok mutluyum. Maçımın olduğu zamanlarda hazırlıklarımı yapıyorum, sabah 6 da restoranda oluyorum. Hazırlıklarımı tamamlayıp, dükkânı çalışanlarıma emanet ediyorum, maç boşluklarımda telefonla haberleşiyoruz. Judo hakemliğini çok severek yapıyorum. Minderde olduğunuzda tek başınasınız ve yüzlerce insan sizi izliyor. O maçın sorumlusu siz oluyorsunuz, maçın hâkimi siz oluyorsunuz, kararları veriyorsunuz. Çocukluğumdan beri judo sporunu severek yaptığım için hakemliği de çok severek yapıyorum. Kadın girişimci arkadaşlara şunu söyleyebilirim; cesaretli olmalı ve kendilerine güvenmeli. Riske girmek gerekiyor. Riske girmeden, cesaretli olmadan bir şeyleri başarmak çok zor.”
