Yerel Haberler
Gümüşhane
Vali Tanrısever: Satala Antik Kenti Türkiye’ye ve dünya turizmine kazandırılmalı 08 Mayıs 2024 Çarşamba - 16:28:45 Gümüşhane Valisi Alper Tanrısever, Kelkit ilçesinde bulunan ve Roma İmparatorluğu’nun ayaktaki 4 lejyon kalesinden birisi olan Satala Antik Kentinde 5,5 milyon TL ödenekle kazı ve restorasyon çalışmalarının Haziran ayı içerisinde başlayacağını söyledi. Kelkit ilçesi temasları kapsamında Kaymakamlık Toplantı Salonunda konunun ilgilisi kurum müdürleri ve kazı heyetiyle toplantı yapan Vali Tanrısever, alanda yapılan ve yapılacak çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe miras” projesi kapsamında ilçeye bağlı Sadak köyü sınırlarındaki Satala Antik Kentinde bu yıl yapılacak kazı çalışmalarına 5,5 milyon TL destek vereceğini ifade eden Vali Tanrısever, Roma İmparatorluğu’nun doğu sınırında günümüze kadar ulaşabilmiş tek kalesi, Anadolu’da kazı çalışması yapılabilen tek Roma Lejyon kalesi ve 5 Roma İmparatorunun ziyaret ettiği tek lejyon kalesi olan Satala Antik Kentini çok önemsediklerini söyledi. Prof.Dr. Şahin Yıldırım tarafından başlanan kazı çalışmalarını devralan Dr. Öğretim üyesi Elif Yavuz Çakmur, toplantıda dünyadan örnekler aktararak lejyon kalelerinin nasıl gün yüzüne çıkarıldığını ve turizme nasıl kazandırıldığında dair örnekler aktardı. Ekiplerinin hazır olduğunu ve kazının yanında proje ve restorasyon projelerine öncelik vereceklerini kaydeden Çakmur, eski sağlık ocağı binasının olduğu binanın ziyaretçi karşılama merkezi yapılacağını, bu yıl alanda öğrenciden çok akademisyen ve uzman olacağını belirtti. Toplantıda mimar ve restorasyon uzmanı Tuncer Çağrı Çakmur ise Gölbaşı mevkiindeki Roma mezarlığının olduğu alanda ve Roma döneminden kalma havuzda çalışma yapacaklarını söyledi. Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Gümüşhane Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü Esra Tunç da toplantıda yaptığı sunumla Satalayla ilgili hazırladıkları projeler hakkında bilgiler aktardı. “Satala’yla çok işimiz var. Önceliğimiz sizin çalışmalarınızın önündeki engelleri kaldırmak. Elimizi çabuk tutalım” diyerek alanda yapılan çalışmaları çok önemsediğini ifade eden Vali Tanrısever, Satala Antik Kenti’nin Türkiye’ye ve dünya turizmine kazandırılması için çalışmalar yapılacağının altını çizdi. Vali Tanrısever, bölgede bulunan eski sağlık ocağının Roma Lejyon Binası ismiyle turist ağırlama ve karşılama alanı olarak hizmete kazandırılacağını belirterek, “Satala Antik Kenti’ndeki çalışmaları nasıl hızlandırırız, Türkiye ve dünya turizmine nasıl kazandırırız bunun fikir alışverişini yaptık. Potansiyelimiz çok yüksek. Satala’nın kıymetini sadece biz değil Türkiye ve dünya bilecek. Buradaki temel sıkıntılarımızdan birisi gelen insanların ağırlanabileceği bir yer. Orada kendilerine asgari de olsa bu bölgenin öneminin anlatabileceği ve ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir mekana ihtiyaç var. Burayı da eski sağlık ocağını Roma Lejyon Binası haline getirmek suretiyle ilk turist ağırlama ve karşılama yeri olarak hizmete kazandıracağız. Bölgenin birtakım eksiklikleri ve bu eksiklikleri tamamlamak için elimizden geleni yapacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan çok ciddi bir proje desteği ve maddi kaynak geldi. Bir proje kaynağını da DOKAP’tan almayı planlıyoruz. Bunun için projelerimizi yaptık, önümüzdeki sene de onun kaynağı gelirse Satala topyekûn bir ayağa kalkma sürecine başlayacak. Bu zamana kadar yapılacaklar genel hatlarıyla çizilmiş bundan sonra ayağa kalkacak” dedi. Gümüşhaneli iş insanı Aydın Doğan’ı da yakın zamanda Kelkit’e ve Gümüşhane’ye davet ederek Satala’daki çalışmaları bizzat yerinde göstererek, bu çalışmanın önemini de izah ederek destek talep edeceklerini sözlerine ekledi. Toplantıya Kelkit Kaymakamı Kadir Algın, Kelkit Belediye Başkanı Ünal Yılmaz, İl Kültür ve Turizm Müdürü Hüseyin Ateş, kazı başkanı Dr. Öğretim Üyesi Elif Yavuz Çakmur, DOKA temsilcisi Esra Tunç, Köylere Hizmet Götürme Birliği Müdürü Çetin Kaya ve Sadak Köyü muhtarı Muharrem Erdoğan da katıldı.
07 Mayıs 2024 Salı - 16:50 Gümüşhane’de okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası kıyasıya mücadelelere sahne oluyor Gümüşhane’de okul sporları kapsamında düzenlenen Muaythai Türkiye Şampiyonası binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı. Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Okul Sporları Federasyonu ve Muaythai Federasyonu tarafından düzenlenen ve Aydın Doğan Spor Kompleksi’nde başlayan okullar arası Muaythai Türkiye Şampiyonası yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun katılımıyla başladı. 45 tecrübeli hakemin yönetiminde gerçekleştirilen şampiyona kıyasıya mücadelelere sahne olurken 5 gün boyunca devam edecek mücadelelere spor severler yoğun ilgi gösterdi. “Kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor” Türkiye’nin 64 ilinden binin üzerinde sporcunun katıldığı etkinliğin yoğun ilgi gördüğünü söyleyen Muaythai ve Kick Boks Gümüşhane il Temsilcisi ve antrenör Erol Eroğlu, “Yaklaşık 64 ilden binin üzerinde sporcunun ve 45 tecrübeli hakemle birlikte bu müsabakaları sürdürüyoruz. Şu anda birlik, beraberlik ve kardeşlik ruhu içerisinde mücadelelerimiz devam ediyor. İlimize sportif turizm anlamında büyük katkı sağlıyor. Kafilelerimiz şu an Gümüşhane’den ve organizasyondan mutlular biz de bunu sağladığımız için mutluyuz. İlgi var, insanlar ilk olarak önyargıyla yaklaşıyorlar ama daha branşın zevkini alınca hoşuna gidiyor. Eski ismiyle Tayland Boksu olarak adlandırılan bu sporda ritüeller var, bunlar Budizm’i yansıtıyor. Bu ritüelleri yerine getirmek zorunda sporcular. Bu davranışlar, saygıları, ringe çıkış ve inişlerindeki hal ve hareketleri de puanlamada etkili oluyor” dedi. “Çocukları spora yönlendirerek daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız” Her okulun bir spor kulübü olarak görülmesi gerektiğinin altını çizen Türkiye Muaythai Federasyonu Genel Sekreteri Korkmaz Atalay, “Bakanlığımız ve Muaythai Federasyonu tarafından gerçekleştirilen bu organizasyon Okullar Arası Muaythai Gençler Türkiye Finali. Bu şampiyona Gümüşhane’de gerçekleştiriliyor. Her okulu bir spor kulübü olarak görmemiz gerekiyor bu noktada başarabilirsek, dezavantajlı ve enerjilerini atamayan çocukları spora yönlendirerek çok daha iyi nesiller ortaya çıkaracağız” diye konuştu. Annesinin teşvikiyle Muaythai yapmaya başladığını söyleyen ve şampiyonaya Afyon’dan katılan Nazlı Sultan Barış (18), “Ben 5 yıldır bu sporu yapıyorum, annem de küçükken Muaythai yapıyordu beni teşvik etti ve bende başladım. Organizasyon çok güzel, okullardaki öğrencileri spora teşvik ediyorlar burada olduğum için çok mutluyum. Rakiplerimi izledim, kimisi iyi, kimisi kötü kazanacağıma inanıyorum” ifadelerini kullandı.
İkameti 2 gün eksik olunca muhtarlıktan oldu
02 Mayıs 2024 Perşembe - 15:05 İkameti 2 gün eksik olunca muhtarlıktan oldu Gümüşhane’nin Şiran ilçesinde seçimi kazanan mahalle muhtarının 6 aylık ikamet şartı 2 gün eksik olunca Yüksek Seçim Kurulu (YSK) itiraz üzerine mazbatayı en çok ikinci oy alan adaya verdi. 31 Mart tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde Şiran ilçesine bağlı Karaca Mahallesinde ilginç bir olay yaşandı. Karaca Mahallesinin muhtar adayı Lokman Şahin, avukatı aracılığıyla seçimi kazanan aday Volkan Yeniçeri’nin adaylık için seçimden önce en az 6 aydan beri mahallede oturma şartını sağlamadığını ileri sürerek Yüksek Seçim Kurulu’na "Tam kanunsuzluk" durumunun mevcut olduğunu ileri sürerek itiraz etti. Konuyu değerlendiren Yüksek Seçim Kurulu ise seçim sonuçlarına göre en çok oy alarak seçimi kazanan Volkan Yeniçeri’nin 6 aylık ikamet şartını sağlamadığından Şahin’in itirazını kabul ederek Volkan Yeniçeri’nin mazbatasının iptal ederek seçimde en çok ikinci oyu muhtar adayı olan Lokman Şahin’e mazbatanın verilmesine karar verdi. Konuya ilişkin soruları cevaplayan Şahin’in avukatı Emre Balki, 2927 Sayılı Seçim Kanunu’na göre muhtar seçilebilmek için kanunda seçim tarihinden en az 6 aydan beri o mahalle veya köyde oturmak şartının mevcut olduğunu, seçimi kazanan adayın bu şartı 2 gün ile ihlal ettiğini ve bu sebeplerle seçim sonuçlarına itiraz ettiklerini söyledi. YSK’nın 2927 sayılı yasanın 31. maddesine göre itirazlarını kabul ettiğini kaydeden Balki, seçimde en çok oyu alan ikinci aday olan müvekkili Lokman Şahin’in mahallenin yeni muhtarı olmasına karar verildiğini ifade etti. Benzer bir durum 2009 yılında yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinde Gümüşhane’nin Merkeze bağlı Dörtkonak köyünde meydana gelmiş, muhtarlık seçimin kazanan adayın ikamet şartını taşımadığından bahisle yapılan itiraz sonucunda 273 geçerli oyun kullanıldığı seçimde 1 oy alan Hüsnü Oğur muhtar olmuştu.
Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı
02 Mayıs 2024 Perşembe - 12:11 Gümüşhane dağlarına 3 kızıl geyik daha salındı Coğrafyasının yüzde 60’ını dağların oluşturduğu Gümüşhane’de Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “Nesli Tehlike Altında Olan Türlerin Tekrar Eski Yaşam Alanlarına Geri Kazandırılması Projesi” kapsamında 3 kızıl geyik daha doğaya salındı. Tarım ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından Bursa’dan Gümüşhane’ye nakledilen 3 adet erkek kızıl geyik Gümüşhane’de yeni yaşam alanına bırakıldı. Gümüşhane’de daha önce bölgeye salınan ve doğaya uyum sağlayan geyiklerin artan sayılarının dişi ağırlıklı olduğu ve erkek birey sayısının geride kaldığının gözlemlenmesinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi yerleşkesi içerisinde bulunan Kızıl Geyik Üretme İstasyonu’ndan alınan 3 adet erkek kızıl geyik nakli gerçekleştirildikten sonra araç gelir gelmez daha önce bırakıldığı ormanlık alana bırakıldı. Türkiye’nin en büyük kara memelerinden birisi olan Kızıl Geyikler Gümüşhane’ye ilk olarak 2013 yılında bırakılmış, yapılan takip ve izlemeler sonucunda bölgeye uyum sağlayarak yaşamlarına devam ettiklerinin belirlenmesinin ardından sayıları artırılmıştı. Projeyle kızıl geyiklerin varlıklarını devam ettirmesi, bölgede yaşayıp çoğalması, biyolojik ve tabii çeşitliliğin korunmasının sağlanması amaçlanıyor.
Gümüşhane’de kaya düşme riski bulunan dağlar çelik ağlarla kafese alınıyor
01 Mayıs 2024 Çarşamba - 09:23 Gümüşhane’de kaya düşme riski bulunan dağlar çelik ağlarla kafese alınıyor Taş ve kaya düşmesi sonucu ölümlerin de yaşanması nedeniyle özellikle yağışlı günlerde Türkiye’nin en tehlikeli yollarından birisi olarak kabul edilen Gümüşhane-Kürtün karayolunda uzman ekipler tarafından dağ ve yamaçlar çelik ağlarla kafese alınıyor. Gümüşhane ile Giresun illerini birbirine bağlayan Gümüşhane-Kürtün Karayolu’nda kaya düşme riski bulunan dağlar ve yamaçlar endüstriyel dağcılar tarafından çelik ağlarla örülüyor. Özellikle ilkbahar dönemlerinde yağışların da etkisiyle sık sık heyelanların, kaya ve taş düşmelerinin meydana geldiği, ölümlü ve yaralanmalı kazalara sebep olan bölgede vatandaşların güven içerisinde seyahat edebilmesi için Karayolları tarafından çalışma başlatıldı. Geçtiğimiz yıllarda dağcılar tarafından kaya düşürme çalışması yapılan alanda bu kez uzman ekipler tarafından belirlenen kayalar çelik ağlarla kafese alınarak risk minimuma indiriliyor. İki ay önce başlayan ve şimdiye kadar 3 noktada gerçekleştirilen çalışmalarda her bir yamaç yaklaşık 7 bin metrekare çelik ağla örülürken, Kürtün ilçesine bağlı Özkürtün Beldesi Karaçukur Mahallesi geçişinde bulunan dağ yamacında çalışmalarını sürdüren 9 kişilik uzman ekip 50 metrelik vinç yardımıyla çelik tel ağ ve halka marifetiyle adeta dağı kafes içine alıyor. Zorlu çalışmada karayolunda trafik kontrollü olarak tek şeritten sağlanırken özel eğitim almış uzman ekip halatlar yardımıyla kendilerini bağladıkları dağın yamacına kafesi serip 1 metreden fazla deldikleri kayaya bağlıyor. Çalışmayı yapan ekibin şefi İpli Erişim Uzmanı Tanju Demirel alanında uzman 8 personelle birlikte yürüttükleri çalışmada yerde birleştirdikleri çelik ağları 50 metrelik vinç yardımıyla dağ yamacına sererek yolu güvenli hale getirdiklerini söyledi. “Bu yol için her zaman bir risk söz konusu” Bölgede çok az bir yağışta bile taş dökülmelerinin meydana geldiğini aktaran İpli Erişim Uzmanı Tanju Demirel, “Yaptığımız çalışmada karayollarının güvenliğini tehlikeye atan ve taş düşme riskli bulunan alanları güvenli hale getiriyoruz. Bunun iki yöntemi var birisi kayaların temizlenmesi birisi de tel ağlarla örtüleme. Bu riskli alanları Karayolları belirliyor ve biz de bu süreçten sonra gerekli çalışmaları yapıyoruz. Amacımız burada yol ve vatandaşın güvenliğini sağlamak bu noktada Karayolları ve emniyet birimleriyle birlikte çalışıyoruz. Yaklaşık 2 ay önce bu bölgede çalışmaya başladık ve bu çalışmalar 20 gün daha devam edecek. Haziran ve Ağustos ayları içerisinde de Karayolları’nın uygun gördüğü noktalarda çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şu ana kadar 3 noktada çalışma yaptık Kirazlık bölgesi ve Karaçukur bölgesinde. Bu bölgede şu an için başka çalışma görülmüyor Burada yaptığımız çalışmada 7 bin metrekarelik bir alanı örtülüyoruz. Arkadaşlarımız iple erişim sertifikasına sahip, bu uluslararası bir sertifika tüm dünyada geçerli. Belirli bir eğitim sürecinden geçtikten sonra burada çalışabiliyorlar. Şu anda toplamda 9 kişilik bir ekiple çalışıyoruz ve 50 metrelik bir vinç kullanıyoruz. Yamaçtan yola düşebilecek farklı ebatlardaki taşları tutacak kapasite bu teller. Burası riskli bir bölge olduğu için halka ağlar da kullanıldı. Çalışmalar bittiğinde vatandaşlarımız bu alandan güvenli bir şekilde geçebilecekler. Burada en ufak bir yağmurda çok fazla dökülme meydana geliyor bu yol için her zaman bir risk söz konusu” dedi. “Dağ kafese alınıyor ve taş düşmeleri engelleniyor” Gümüşhane-Kürtün karayolunu sürekli olarak kullandığını dile getiren sürücü Selçuk Çelik, “Ben diyaliz teknisyeniyim yıllardır bu yolu kullanırım. Tabi ki buradan korkuyorum başımıza sürekli küçük küçük kazalar geliyor, taş düşüyor hele ki yağmurlu havalarda. Kışın daha kötü oluyor. Bu yapılan çalışmada görüldüğü üzere dağ kafese alınıyor ve taş düşmeleri engelleniyor bu da bizim sağlığımızı koruyacaktır diye düşünüyorum” diye konuştu.
Yabancı uyruklu şahısların mide ve bağırsaklarından uyuşturucu çıktı
30 Nisan 2024 Salı - 17:31 Yabancı uyruklu şahısların mide ve bağırsaklarından uyuşturucu çıktı Gümüşhane’de İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, şüphelenerek hastaneye götürdükleri yabancı uyruklu 2 şahsın mide ve bağırsaklarından 33 parça halinde toplam 153,89 gram metamfetamin ile 2 parça halinde 12,41 gram reçine esrar ele geçirdi. Gümüşhane genelinde uyuşturucu madde ticaretinin ve kullanılmasının engellenmesine yönelik çalışmalarına devam eden İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, yurt dışından Türkiye’ye uyuşturucu madde getiren ve ülke içinde bu uyuşturucu maddeleri nakleden şahıslara yönelik çalışma gerçekleştirdi. Son günlerde sayısı artan çalışmalar sonucunda Akçakale uygulama noktasında durdurulan bir araçta seyahat eden H.R ve M.F.G isimli yabancı uyruklu şahıslardan şüphelenen ve uyuşturucu madde sevkiyatı yapabileceklerini değerlendiren ekipler, Cumhuriyet Başsavcılığından talimatıyla şahısları Gümüşhane Devlet Hastanesine götürdü. Burada yapılan kontrollerde mide ve bağırsaklarında yabancı cisimler olduğu tespit edilen 2 şahsın mide ve bağırsaklarında bulunan yabancı cisimler hastanede yapılan operasyonla çıkartıldı. Şahısların mide ve bağırsaklarından 33 parça halinde toplam 153,89 gram metamfetamin ile 2 parça halinde 12,41 gram reçine esrar ele geçirilirken, yabancı uyruklu şahıslar "Uyuşturucu Madde İmal ve Ticareti" suçundan sevk edildikleri adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Geleneksel Türk Okçuluğu sporcuları, geleneksel kıyafetleriyle Gümüşhane’de yarıştı
29 Nisan 2024 Pazartesi - 16:53 Geleneksel Türk Okçuluğu sporcuları, geleneksel kıyafetleriyle Gümüşhane’de yarıştı Gümüşhane’de Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları kapsamında 350’ye yakın öğrenci geleneksel kıyafetlerle kıyasıya yarıştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından okul sporları kapsamında Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu ve Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları Gümüşhane Yenişehir Stadyumu’nda gerçekleştirildi. Müsabakalara erkek ve kız sporcular olmak üzere küçükler, yıldızlar ve gençler kategorisinde 13 ilden toplamda 350’ye yakın öğrenci katıldı. Geleneksel Türk Okçuluğu’nu tanıtmak ve ilgiyi artırmak amacıyla düzenlenen müsabakalarda, sporcular geleneksel kıyafetleriyle birlikte farklı kategorilerde kıyasıya mücadele etti. “Ata sporumuzu sevdirdiğimiz için mutluyuz” Müsabakalarda geleneksel yöntemler ve kıyafetlere özellikle dikkat edildiğini söyleyen Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu Hakemi Özlem Usluer, “Geleneksel Türk okçuluğu bölgesel elemeleri için buradayız. Burada kazanacak öğrencilerimiz Mersin’deki Türkiye finaline katılacaklar. Dönemsel olarak Türk kültüründe ve tarihinde yeri olan kıyafetler seçildi. Bizim zaten modern okçuluktan farkımız bunu geleneksel olarak yapmamız. Ata sporumuz, mutluyuz ve gururluyuz. Artık geleneksel okçuluğa ilgi çok fazla, gençlerimiz severek yapıyor ve talep sürekli artıyor, mutluyuz” dedi. “Yarışma için çok çalıştık” Malatya’dan müsabakalar için Gümüşhane’ye gelen Geleneksel Türk Okçuluğu sporcusu Özge Karaaslan (13),”Bu yarışma için çok çalıştık bayağı heyecanlandım, yaptım mı bilemiyorum sonuçlar gelince göreceğiz. Benim ailemde okçuluğa bir merak var onlarla birlikte ben de başladım. Rakiplerim çok iyi ben zaten yeni başladım ilk defa yarışmaya katılıyorum. İyi attığımı düşünüyorum” diye konuştu. Öte yandan Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları Gümüşhane etabı yarın gerçekleşecek müsabakaların ardından sona erecek.
Geleneksel Türk Okçuluğu sporcuları, geleneksel kıyafetleriyle Gümüşhane’de yarıştı
29 Nisan 2024 Pazartesi - 16:50 Geleneksel Türk Okçuluğu sporcuları, geleneksel kıyafetleriyle Gümüşhane’de yarıştı Gümüşhane’de Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları kapsamında 350’ye yakın öğrenci geleneksel kıyafetlerle kıyasıya yarıştı. Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından okul sporları kapsamında Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu ve Gümüşhane Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü koordinesinde gerçekleştirilen Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları Gümüşhane Yenişehir Stadyumu’nda gerçekleştirildi. Müsabakalara erkek ve kız sporcular olmak üzere küçükler, yıldızlar ve gençler kategorisinde 13 ilden toplamda 350’ye yakın öğrenci katıldı. Geleneksel Türk Okçuluğu’nu tanıtmak ve ilgiyi artırmak amacıyla düzenlenen müsabakalarda, sporcular geleneksel kıyafetleriyle birlikte farklı kategorilerde kıyasıya mücadele etti. “Ata sporumuzu sevdirdiğimiz için mutluyuz” Müsabakalarda geleneksel yöntemler ve kıyafetlere özellikle dikkat edildiğini söyleyen Türkiye Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu Hakemi Özlem Usluer, “Geleneksel Türk okçuluğu bölgesel elemeleri için buradayız. Burada kazanacak öğrencilerimiz Mersin’deki Türkiye finaline katılacaklar. Dönemsel olarak Türk kültüründe ve tarihinde yeri olan kıyafetler seçildi. Bizim zaten modern okçuluktan farkımız bunu geleneksel olarak yapmamız. Ata sporumuz, mutluyuz ve gururluyuz. Artık geleneksel okçuluğa ilgi çok fazla, gençlerimiz severek yapıyor ve talep sürekli artıyor, mutluyuz” dedi. “Yarışma için çok çalıştık” Malatya’dan müsabakalar için Gümüşhane’ye gelen Geleneksel Türk Okçuluğu sporcusu Özge Karaaslan (13),”Bu yarışma için çok çalıştık baya heyecanlandım, yaptım mı bilemiyorum sonuçlar gelince göreceğiz. Benim ailemde okçuluğa bir merak var onlarla birlikte ben de başladım. Rakiplerim çok iyi ben zaten yeni başladım ilk defa yarışmaya katılıyorum. İyi attığımı düşünüyorum” diye konuştu. Öte yandan Geleneksel Türk Okçuluğu Grup Müsabakaları Gümüşhane etabı yarın gerçekleşecek müsabakaların ardından sona erecek. (UA-RE-ÖS-Y)
Gümüşhane’de mavi sümbüller arasında doğa yürüyüşü
29 Nisan 2024 Pazartesi - 09:31 Gümüşhane’de mavi sümbüller arasında doğa yürüyüşü Gümüşhaneli doğaseverler, baharın tüm renklerini sergilediği Damlı Köyünde nefes kesici bir doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Mavi dağ sümbüllerinin Trabzon’un Kadıralak yaylasına benzer şekilde sardığı, yeşilin her tonu ve çiçek açan ağaçların hakim olduğu köyde 60 kişi doğayla iç içe keyifli bir gün geçirdi. Gümüşhane Dağcılık, Doğa Sporları ve Gençlik Derneği (GÜDAK) bahar aylarıyla birlikte yeniden canlanan Gümüşhane coğrafyasında yeni keşifler yapmaya, doğanın cömertçe kendini sergilediği bu günlerde doğa yürüyüşleriyle katılımcılara görsel şölen eşliğinde unutulmaz anlar yaşatıyor. Kürtün ilçesine bağlı Damlı Köyü sınırlarında bulunan Sazalanı Mesire Alanından yürüyüşe başlayan 60 kişilik sporcu ve doğasever, Damlı Köyünün muhteşem güzellerini köyün etrafını saran bir rotada gerçekleştirilen doğa yürüyüşüyle keşfetti. Köy içinde öbek öbek mavi renkte açan dağ sümbüllerin Trabzon’un Kadıralak Yaylasını anımsattığı köyde 7’den 70’e kadın erkek doğaseverler bol bol fotoğraf çekerken çiçek meyve ağaçlarının yanından yürüyen sporcular toplamda 11,5 kilometrelik parkurun 2,5 kilometrelik kısmını da orman içinde enfes manzaralı patika yoldan gerçekleştirerek Sazalanı Mesire Yerinde etkinliği sonlandırdı. Kürtün ilçesine bağlı Özkürtün Beldesi Belediye Başkanı Yakup Turgut’un da katıldığı programda sporcular sık sık horon oynayıp mevsim itibariyle coğrafyada doğal olarak bulunan şifalı bitkilerden toplamayı da ihmal etmedi. “Burası doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yer” Doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yerde yürüyüş yaptıklarını kaydeden GÜDAK Başkanı Mustafa Akbulut, “Bugün Sazalanı-Damlıköy-Erikbeli rotasındayız. Gümüşhane’nin güzide yaylalarından birisi. Doğanın bütün güzellikleri sunduğu bir yer. Çiçekler açmış, çimler çok güzel, hayvanlar yaylaya çıkmış, insanlar yavaş yavaş çıkıyorlar. Biz de aradığımızı çok güzel bulduk. Yaklaşık 3 saattir yürüyoruz, 5 saat daha yürüsek doymayız. Kesinlikle tavsiye edeceğim güzelliklerden bir yer Damlı Köyü. Kürtün’ümüzün güzel bir yaylası. İyi bir gün geçiriyoruz. Bütün doğa severleri bu yaylalara davet ediyorum. Genelde Örümcek Ormanlarında 150 kişi falan oluyordu. Bugün de 60 kişiyle yürüyoruz. Katılım çok güzel. Hava çok güzel. Yağmur bekliyorduk yağmur olmayınca daha tatlı yürüyoruz” dedi. Etkinliğin en küçük katılımcısı 11 yaşındaki İnan Soydaş ise “Bugün ilk defa geldim buraya. Güzel bir yer, bir sürü çiçek var, dereler var, ormanlar var. Nasıl anlarsam çok güzel bir doğa, yemyeşil bir yer. Mantarlar var. Sanki cennette gibiyiz, çok güzel bir yer. Herkesin gelmesini tavsiye ederiz. Beklerim herkesi” ifadelerini kullandı. “Gümüşhane’nin doğa harikası olan yerlerden bir tanesi” Programa rehberlik yapan Orhan Köse ise 11,5 kilometrelik bir yürüyüş yaptıklarını belirterek “Damlı Köyün etrafından dolanarak Kale denilen mevkiye geldik. Burada dinlendikten sonra tekrar Sazalanı’na döndük. Yaklaşık 11,5 kilometrelik bir parkur yaptık. İlimizin güzel yerlerinden, güzel köylerinden bir tanesindeyiz. Doğa harikası olan yerlerden bir tanesi. Güzel bir parkurdu. Katılanlara teşekkür ediyoruz. İnsanlar mor çiçekleri gördüler. Sadece Trabzon Kadıralak Yaylasında olmayan, Gümüşhane’de de bulunan mor çiçekleri gördüler. Onun haricinde Zifin çiçekleri yeni açma eğilimindeydi. Orman gülleri açmamıştı daha ama papatyalar, diğer sarı rengarenk çiçekler mevcuttu. O çiçeklerle birlikte iyi bir parkur olduğunu düşünüyorum. Doğal ürünlerden de topladı insanlar ısırgan otu ve benzeri yiyeceklerden de topladı. Parkurun yaklaşık 2,5 kilometrelik kısmı orman içinden sadece patika yoldan yürüdük. Bölgemizde cılga diye tabir ettiğimiz patika yoldan yürüdük” ifadelerini kullandı.
Gümüşhane’de 54 yılın Nisan ayı sıcaklık rekoru kırıldı
28 Nisan 2024 Pazar - 09:17 Gümüşhane’de 54 yılın Nisan ayı sıcaklık rekoru kırıldı Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 54 yıllık kayıtlarına göre Gümüşhane’de Nisan ayının en sıcak gün rekoru 30,7 dereceyle 25 Nisan 2024 tarihinde kırıldı. Kurumun 1961 yılından bugüne kadar tuttuğu kayıtlarda Gümüşhane’de Nisan ayındaki en sıcak gün 12 Nisan 1970’de 29 dereceyle kayıt altına alınırken, bu rekor 25 Nisan günü egale edildi. Meteorolojinin kayıtlarına göre 25 Nisan 2024 Perşembe günü Gümüşhane kent merkezinde hava sıcaklığı 30,7 derece olarak ölçüldü ve yeni rekor kayıtlara geçti. Aynı tarihte Kürtün ilçesinde 34,1, Torul ilçesinde 33,5, Şiran ilçesinde 30,7, Kelkit ilçesinde 30,6 ve Köse ilçesinde 26,2 olarak ölçüldü. Yaşanan bu durum vatandaşlar arasında kuraklık endişesini artırırken, Nisan ayında bu sıcaklıklara ulaşan havanın Haziran-Temmuz ve Ağustos aylarında nasıl olacağı merak konusu oldu. “Küresel ısınma tüm şiddetiyle devam ediyor" Yaşanan bu durumu değerlendiren Murat Akçay, “Küresel ısınma tüm şiddetiyle, tüm hızıyla kendini gösteriyor. Geçtiğimiz günlerde Gümüşhane’de yapılan ölçümlerde yaklaşık 31 derece Nisan ayı itibariyle. Geçmişte bu aylarda Gümüşhane’nin yüksekliğinde görülebilir kar, soğuk mevcuttu. Ama şu anda ortalık yeşillendi, ağaçlar açtı, çağlaya döndü. Küresel ısınmanın tehlikeli boyutları şu anda belki insanların hoşuna gidiyor ama fark edilmiyor, hızla geliyor. Bu her türlü şeye yansıyor. Ben amatör olarak arıcılık da yapmaktayım. Geçen sene bunun sıkıntısını yaşadık. Bir önceki sene kar ve mevsimler normaldi. Her türlü sebze, meyve ve arı bol oldu. Ama geçtiğimiz sene kar az yağdı. Dolayısıyla sıkıntısı bir hayli yansıdı. Bu sene hiç olmadı. Kar çok az. Yağmurda geçen sene vardı. O açığı oradan kapattık ama bu sene yağmur da yağmıyor çok az miktarlarda. Dolayısıyla yazın büyük bir ihtimalle bu kuraklık daha da artacak. Gümüşhane’de 40 dereceleri görür gibi görünüyor şu anda. Bunun yansıması da bütün çevreye fazlasıyla olacak meyvede, sebzede, içme suyunda. Dolayısıyla acil önlemler da alınması lazım. Her köye bir gölet yapılması bu en azından susuzluğu giderecek bir önlem olacak. Çevresel etkileri azaltacak bir önlem olacak. Kuraklığın bu şekilde devam etmesi insanlığın yaşamı açısından da çok büyük tehlikeler arz edecek. Hastalıkların artmasına sebep olacak. Bir başka türü de şu: Sıcaklık arttıkça sadece kuraklık olmuyor. Tropikal iklime de geçiş oluyor. Seller daha iklimsel olaylar. Bunların da tabi bugünden hesaplanıp Türkiye’ye göre önlemlerin alınması lazım. Yoksa ileride bunun sıkıntılarını çok fazla yaşayacağız” dedi. “Gümüşhane o serin havasına, meşhur yayla havasına inşallah tekrardan kavuşur” Gümüşhane’nin son zamanlarda çok sıcak olduğun ve o yayla gibi havasını özlediklerini dile getiren Hasan Can Yavuz ise “Gümüşhane ilimiz son zamanlarda çok sıcak. Normalde, normal mevsimlerde bu kadar sıcak değildi. Önceki yıllarda, Nisan ayında bu kadar sıcaklık ölçülmedi. En son 1970 yılında bir sıcaklık ölçülmüştü. Şimdi Perşembe günü 30,7 ile tekrardan bir ölçüm yapıldı ve bu rekor kırıldı. Normalde biz Haziran, Temmuz aylarında bu sıcaklığa alışkınız. Fakat Nisan ayında görmek açıkçası çok bunaltıcı oldu. Bir de çöl tozları dediğimiz olay da gerçekleşti. İnsanlar nefes darlığı çekmeye başladı. Aşırı da sıcak, bizleri bunalttı, artık güneş gözlüğü bile fayda edemez duruma geldi. Tabi bu durum aynı zamanda tarımı da etkiledi. Normalde şu anda artık çiçekler açtı. Belki bir tık erken açmış oldu. Yarın öbür gün soğuyacak olsa havalar don etkisi oluşturacak. Tabi meyve durumunu da etkileyecektir. Umuyoruz en kısa zamanda tekrardan Gümüşhane o serin havasına meşhur yayla havasına inşallah tekrardan kavuşur. Bizler de biraz daha serinler rahat ederiz” diye konuştu. “Artık su savaşları da çıkar mı çıkmaz mı onu da bilemiyorum” Ay itibariyle yağışlı hava beklerken aşırı sıcakla karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Hüsamettin Kaya da “Şu anda biz yani yağmurlu hava bekliyorken şu an çok sıcak. Şu an böyleyse Ağustos ayını Temmuz ayını düşünemiyorum. Yani kavurucu sıcaklar, kuraklık her şey olabilir. Yağmur yağmadığı için barajlarımız boşalacak. Boşalmadan dolayı da artık su savaşları da çıkar mı çıkmaz mı onu da bilemiyorum. Ama inşallah yağmur yağar. Bol yağmur yağar, bol bereketli olur. 2024 bize hayırlı uğurlu olur” ifadelerini kullandı. “Bu sıcaklıklar şimdi böyleyse Haziran, Temmuz, Ağustos’ta düşünemiyoruz bile” Esnaflardan Zafer Akyıldız ise “Gümüşhane’de Nisan ayında kar yağmur beklerken bu sıcaklıklara pek alışkın olmadığımız için zor geliyor. Bu sıcaklıklar şimdi böyleyse Haziran, Temmuz, Ağustos’ta düşünemiyoruz bile. Her şey için hayırlısı olsun. Allah yardımcımız olsun” dedi.
Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu
27 Nisan 2024 Cumartesi - 09:49 Gümüşhane’deki İmera Manastırı tarihi dokusuna kavuştu Gümüşhane’nin tarihi ve kültürel hazinelerinden birisi olan İmera Manastırı yıllar içinde yapılan tahribatlardan kurtarıldı. Manastırın duvarlarına kazınan yazılar ve çizilen grafitiler, uzman bir ekip tarafından temizlenerek tarihi yapı eski görkemine kavuşturuldu. Türkiye’de en fazla tescilli kiliseye sahip 3 şehirden birisi olan Gümüşhane’deki İmera Manastırı’nın duvarlarında yazılan ve görüntü kirliliği oluşturan yazı ve grafitiler uzman ekip tarafından yapılan titiz bir çalışmanın ardından temizlendi. Gümüşhane Valiliği öncülüğünde başlatılan temizlik çalışmaları, Sümela Manastırında da benzer çalışmaları yapan konusunda uzman bir ekip tarafından yürütüldü. Tarihi yapıya zarar vermemek için özel solüsyonlar ve teknikler kullanılarak gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, manastır duvarlarındaki yazılar ve grafitiler büyük ölçüde temizlendi. Merkeze bağlı Olucak Köyü sınırlarında bulunan ve yazılı kaynaklara göre 1350 yılında gotik tarzda inşa edilmiş olan İmera Manastırında “yazı” ve “grafiti” temizliği yapıldı. 1859 yılında rahibe Roxane tarafından yenilenen ve döneminde bölgenin en önemli merkezlerinden birisi olan İmera Manastırı, geçtiğimiz aylarda Vali Alper Tanrısever’in ziyareti sırasında verdiği talimatın ardından temizlendi. Hem içinin hem de duvarlarında önceki yıllardan beri is, kalem ve sprey boyayla yazılan yazı ve grafitiler Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden gelen ve Sümela Manastırında da aynı ve benzer çalışmaları yapan uzmanlar tarafından özel kimyasallar kullanılarak mevcut yapısına zarar vermeden silindi. Bölgenin önemli inanç yapıları arasında gösterilen, gotik mimarisi ve aydınlatma tekniğiyle ilgi çeken İmera Manastırının etrafında Karaca Mağarası, Krom Vadisi, Sümela Manastırı, Çakırgöl, Camiboğazı Yaylası gibi çok sayıda tarihi ve doğal güzellikler yer alıyor. Hristiyan Ortodoks inancının özelliklerini taşıyan ve mimari özellikleriyle dikkati çeken 674 yıl önce yapılan İmera Manastırı, gotik mimariyle yeryüzü aydınlatma tekniği kullanılarak yapılmasının yanında bölgede mimari ve teknik açıdan en değerli ve en korunaklı manastırlardan birisi. Trabzon Restorasyon ve Konservasyon Bölge Laboratuvarı Müdürlüğünden Şenol Aktaş ve Ramazan Bulut’un gerçekleştirdiği çalışmaya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüyle İl Özel İdaresi personeli de destek verdi. Geçtiğimiz yıllarda çatısı ve dış cephesinde restorasyon çalışması yapılan manastırda yapılan çalışmalar sırasında tarihi dokusuna zarar vermemeye özen gösterildi. “Vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları ve grafitileri çıkardık” Çalışmayı gerçekleştiren uzmanlardan Şenol Aktaş, “İmera Manastırında tahribata yol açan bazı yazılar vardı. Kalem ve islerle yazılan ve rahatsızlık verici derecedeydi. Valimizin ve İl Kültür ve Turizm Müdürümüzün talebi üzerine görevlendirmeyle geldik ve yazıları elimizden geldiğince silmeye çalıştık. Bu süreçte şuna dikkat ettik: Duvar yazılarının yazıldığı bölgelerde özellikle sıvalı boyalar varsa onları tahrip etmemeye çalıştık. Onun yanısıra duvardaki özel sıvaları korumaya çalıştık. Dönemine ait renkler var sıvaların üzerinde onları korumaya çalıştık. Duvarlara yazılan bizim vandalizm olarak adlandırdığımız yazıları çıkardık, grafitileri de çıkardık. Normal bir duvara yazılı yazıyı silebiliriz ama kilise, cami gibi alanlarda boyalı alanlarda kullandığımız kimyasallar özel olarak üretilen kimyasallar. Onları kullanıyoruz. Süreç bu yüzden biraz uzadı. Biz o kimyasalları elde edebilmek için 1-1,5 ay sonrasında buraya gelebildik. Gerçekten özel sıvalı ve boyalı alanlara zarar vermeden temizleme işlemini yaptık. Bunun önüne geçemiyoruz maalesef. Her yerde her yere yazıyorlar. Çare olarak eğitim diyoruz” dedi. “Güzel sonuçlar aldık tamamlandığında” Bir diğer uzman Ramazan Bulut ise “Kimyasal kullandık genel olarak. Yaklaşık 2 gün sürdü çalışmalarımız. Bayağı uğraştırdı bizi ama güzel sonuçlar aldık tamamlandığında. Bütün bölgeleri tek tek fırçayla altına tahribat vermeden temizledik” ifadelerini kullandı. “Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” Olucak Köyü Muhtarı Hamdi Nas da yapılan çalışma için Vali Alper Tanrısever ve diğer tüm yetkililere teşekkür ederek, “Önceki yıllarda çatısı ve dış duvarları tamir edilmişti. Son olarak içindeki duvarlarda yer alan yazılar temizlendi. Çevre düzenlemesi de yapılacak. Valimizin, Turizm Müdürümüzün ve İl Özel İdaremizin katkılarıyla manastır güzelleşmeye başladı. Noksanlar da var. İlerleyen süreçte etrafındaki alana kamelyalarda konulacak. Bunlar da yapılınca burası turizme açılmış olacak. Yaz aylarında hafta içi günlük 50, hafta sonları 100-150 araç geldiği de oluyor. Buraya gelenler piknik yapıyor, geziyorlar. Buraya insanlar geldiği zaman mutlu oluyor. Havadar, manzarası güzel. Etrafında Krom Vadisi, Sümela Manastırı ve Karaca Mağarası var ve hepsi birbirine bağlı. Buraya gelenler mutlaka İmera Manastırına uğruyor. Biraz daha özen gösterilirse bu yıl burası ayağa kalkar” diye konuştu.